i | 27-5-940 3 MAYIS 1949 TAN ABSONE BEDELİ Türkiye &onebi Mo Kp 7 » “0 » vw » 1 Sene 8 Ay 3 Ay VAY 4800 Kr. wo * adi * Millelerarası posta İttihadına dahil olmıyan «memleketler için ebone bedeli müddet sraziyle 30, 16, 9 3.8 lirudır. Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 25 kuruştur. iz ktuplara 16 kuruşluk Yine Ecnebi Artistler Meselesi B»“ sütunları takip edenler, ilk defa tarafımızdan ortaya atı. lan “ecnehi artistler, meselesi üze- rinde pe kadar ısrarla durduğumuzu hatırlıyacaklardır. Şimdi —biraz geç te olsa— bu ha. kikatin kısmen kavranıldığımı, tedbirler alındığını dü; kü dünden itibaren, vazifelerine ni. hayet verilen 162 ecnebi artisti, mem leketimizi terketmiye davet olun- betli bulusumuzun sebeplerini bugün bir defa daha tek- rarlamayı lüzumsuz buluyoruz: Ve bu kararı verenleri takdir etmeyi de bir vazife biliyoruz. va mühim bir iki nokta ü. zerinde durmaktan kendimizi © alamıyacağız: ! | sa © “diplomalı,, olanlardır. Öğreniyoruz ki, lanlar, ve birer zanu bulunanlar, na edilmişlerdir. barlarda cazbant tiyatro artisti 0. konservatuvar me- bu karardan istis- Halbuki, bugün çalan bu “konser, vatuvar mezunları, nın, “beynelmi.| lel şöhret yapmış birer sanatkâr, ol- madıkları muhakkaktır. Ve o saha. daki küçük esnafı himaye maksadiy. le hazırlanmış bulunan kanun mem. leketimize yalnız “beynelmilel şöh- Tet yapmış sanatkâr, İarın gelebil. melerine müsaittir, Kaldı ki, bügün, kendilerinden en fazla çekinmek o mecburiyetinde bu. lünduğumuz ecnebi aritistler, bilhas. e malin e Çünkü n, veya Talan devlet, , cağslarımı burada b kii ve Ti ES > ellerine bilâistisna her türlü vesalki vermekte tereddüt bile göstermez; Ve o devletin casuxlarına verebilece- İİ vesnikin en basiti de hiç şüphesiz bir “konservatuvar diploması, dır. Bunun içindir ki, biz, o diplomalara bugünkü tehlikeli ve gafilâne itibarı Sösterdiğimiz takdirde, aramızda “artist,, maskesiyle barının unsur. lara belki en masumlarını hudut ha, ricine göndermiş olacağız! bahsederken: *— Bu yüzden İstanbul büsbütün <ğlencesiz B» meslekdaş, bu meseleden © Diyor. Bu arada bar sahipleri de, mü- ir şehir haline girecek'. *sseselerini kapatmak mecbu ; de kalacaklarını, —âdetn makamı , tehditte — ortaya sürüyorlar. o Bugün, işlerinden çıkarılanların, ekseriyetle konsomusyoncu kadınlar olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Halbuki, Küçük Esnaf Kanununun Ye elmek istediği vatandaşlar, masyoncu kızlardan kala- Şak münhalleri dolduracak olan düş | klin ve satılık kadınlar değildir. | Himaye etmek mecburiyetinde bu | umduğumuz vatandaşlar, küçük sa | hatkârlardır ki, konsomasyoncu ka- i dunların işlerinden çıkarılması, bu > Manmuslu vatandaşlara hiç bir men. İ fat temin etmez, Onların yerlerini bulunanlar, konsomasyoncu kadınlar değil, e sahte diplomalı caz © Aristleridir, meselesine gelince, başa. | iması, bir sanat dehasına vabeste i olmıyan bu basit vazifeyi, bizim sas | Matkârlarımızm kolaylıkla hecerebi- | Veceklerinden eminiz: Zaten, ecnebi- ; lerin bu rekabette mültefevvik kal maları, evvelâ —manlesef — bu işte de yabancı malına körü körüne rağ. bet gösterilmesinden, sonra da, bu ecnebi artistlerin ekseriyetle, baldır. lar, bacakları, elleri, yüzleri düz- günce kadınlardan seçilmiş bulun- malarındandır. Binaenaleyh, onların arkalarında hiç esefe değer bir boş. luk birakmıyacakları muhakkaktır. Kaldı ki, dünyanm şu çok nazik , sırasmda, eğlence mevzuunu milli , emniyetimizin alınmasını emrettiği tedbirlerden evvel hatırlamak, milli 5 idraki uyanık vatandaşlardan umula. | Bilecek bir zevkperestlik değildir. iyetin- e i Yakın Şarkta Alman Propa Almany 2. Sı9U0 Sahası: Anadolu, Balkanlar Almanyanın Türkiyede ve Yakın Şarkta ne gibi maksat- larla ve nasil çalışlığını gösteren buzı vesikaları neşredeceği- mizi daha evvel okuyucularımıza vaadetmiştik. Bu vesikalar Alman Propaganda Nezaretinin Yakın Şark için hazırladığı rapora istinat ediyordu. Fakat elimizde olmıyan bazı mâniler, İgitzleri ve onların zihniye. tini çok iyi tanıyan bir zat vaktiyle aşağıdaki sözleri söyle. mişti: “İngilizler daima elhanşi. mul düşünürler, Almanlara gelin. ce, bunlar geniş ve ihatalı bir gö- rüş tarzına malik deği , ek. seriyâ küçük mikyastaki ahval ve şeraiti hurdebin! bir dikkatle kav. rTamakta mahirdirler ve ancak bu- na itibar ederler., Fakat Cihan Harbinin bize ver- diği tecrübeler ve harp sonu devre- #inin siyasi, iktisadi hâdiseleri Al manyada da geniş ve ihatali siya. set (düşüncelerinin (o doğmasına yardım etti. Bunun en büyük de. İlini yeni jeopolitik ilminin mem. leketimizdeki terakki ve İnkişafın. da ve mazhar olduğu ruğbette gös. terebiliriz.” Bugünün siyasi tâbir. leri meyanında sik sık “Nüfuz muntakaları po ası, ndan da bahsedildiğini işitiyoruz. Artık Al. Ya küremizin bir kaç mınta. dığım ve yahut ayrılması p ettiğini idrak ediyor. Büyük ve hâkim her millet bu mmtaka. lardan birini kendine bir iş sahası telâkki etmekte ve hayat sahası o. larak çizmiş bulunduğu bu yerleri mümkün mertebe kendi siyasi, ik. tasadi ve költürel nüfuzu altına al. mağa çalışmaktadır. Meselâ İngi. liz İmparatorluğu böyle bir nüfuz muntakasıdır. Birleşik Şimeli * merika Devletlerinin bütün si; faaliyeti Cenubi Amerikayı ken: leri için bir müfuz mıntakası yal mak gayesine müteveccihtir. J ponyanin Mançuri'de, Mongolis- tarda ve hattâ Çinde takip ettiği set kendisi" için böyle bir mm. a temin “etmek endişesinden başka bir şeyle izah edilemez. Bü. yük devletlerden yalnız . Almanya ve İtalyadır ki bu yolda geri kal mışlar, kendilerine daha henüz bi. Fer nüfuz muntakasını sarahatle ta- yin etmedikleri gibi nüfuz mınta. kası olabilecek yerlerle asıl kendi memleketleri arasında İrtibat te. sisi işini plânlı bir tarzda tesbit et. miş bir vaziyete gelememişlerdir. Fakat İtalyanlar kendileri için böyle bir mıntakayı tesbit etmiş görünüyorlar. Bu hakikati hiç bir Zaman gözümüzden uzak tutma. malıyız. İtalyanm Şimali Afrika. da yerleşmesi, gerek Habeşistan ve gerekse İslim âleminin müstak- bel bir kudret merkezi olması do. layıslle fevkalâde ehemmiyetli o. lân Cenubi Arabistanda yerleşmek uğrunda sarfettiği gayretler, Bal kanlar ve Akdenizde güttüğü poli. tikanın İstikametleri gösteriyor ki İtalya şuurlu ve programlı bir o zaman buna imkân vermedi. Şimdi, bu raporun mühim parçalarını Alman Propaganda Nezaretinin Yakın Şark şubesinin sabık matbuat müşaviri olan Dr. Herbert Melzig “Yakın Şarkta Alman Propagandası Hakkında Bir Muhtıra,, ismi altında neşretmiş bulunuyor. Rapor, esasında, maruf Alman tâbilerinden Dr. Kurt Köhler, eski Bağdat Arkeoloji Müzesi Müdürü Dr. Oluf Kürkman ve Tahran Alman Arkeoloji Enstitüsü Direklörü Dr. Wilhelm Eilers tarafından kaleme alınmıştır. Alman propagandasının Türkiye, Mısır ve İranda tuttuğu yolu vükuf ve salâhiyelle ifşa eden bu raporun mühim kısımlarını bu yazıda okuyaca, sınız, kim bir mevki rarla çalışmaktadır. Dünya le büyük nüfuz m taksimi hödisesi karşısında Alman. ya tablatiyle seyirci bir vaziy kalamaz. Ahval ve vaziyetin ve müsaadesine göre / yük bir devlet sıfati a muvaffakıyetler elde n böy hart imesi lâzımdır ve bu kendi m diyetini muhafaza için bir zaruret halini almıştır, (Hükümetimizin bu ii zarureti takdir etmesini bü. yük bir sevinçle karşılamaktayız. Bu itibarla zamanın icaplarına w- yarak Almanya için de bir HAYAT SAHASI elde etenek için çalışılma- ya karar verilmiş bulunulmasını memnuniyetle selâmlarız. Alman. ya için böyle bir saha ancak Av. rupanın Şarkı, ve Cenubu Şarkisi, Ön Asyave Mısır olabilir. Bu memleketler Alman yayılması için en elverişli bir sahayı teşkil etmek. tedirler, Tuna yolu gibi tabii muvasala yolları ve demiryollariyle Alman. ya bu memleketlere en yakın bir devlettir ve bu rüchanı başka hiç bir millet haiz değildir. İki nokta e onlara faydah esva mübade. imkânı vermektedir. Kaldı ki hemmiyet k memleket? manyaya ıdırlar. ve bunlar Küçük Asvava doğru bir köprü va- olu ise jeopi it ve memleketleri tarafından hâlâ Ön. der bir devlet olarak tanınmakta ve sevilmektedir, Meselâ, Afganis tanda Türk zabitlerinin veilim a- damlarının şmaları Türklere karşı gösterilen hürmet ve itibarın bir delilidir. Bunu, bu suretle mü- şahede ettikten sonra Alman nü. fuzunun, Almanya için kıymet bi. çilmez derecede büyük el ve kıymeti olan Ön Asyay ÇOCUKLARA CANERİĞİ Çocuklar caneriğini ne kadar çok severlerse anneleri de onlara eriği yedirmemekte o kadar çok ısrar €- derler. Vaktiyle hekimler de an. nelere hak verirlerdi. Erik mideyi bozar, ateş geti mide humması yapar, denilirdi... Hattâ tanıdıkla, rımdan biri çocukluğunda zona hastalığına tutulmuş, tedaviye ge. Ten hekim bu hastalığı çocuğun çok erik yediğine aifederek, bir daha erik yemeğe tövbe ettirmek üzere, ona kaşık kaşık acı süllato suyu içirmişti... Halbuki, yediğimiz şeylerde vi. taminler ve madenler keşfedildik. ten sonra çocuklar haklı; anneler. le onların sözüne uyan eski hekim- az çıktı. VE zem bakımından bi- le büsbülün yabana atılacak emiş değildir. Yüz gram caneriği Te onda 15 gram şeker 0- İacak madde bulur. Bu kadarını ineir ve üzüm gin k dadı yek lerden başka hiç biri veremez. Za- ten herhangi bir çocuk eaneriğini bulunca ondan yüz gram yemekle kalmaz. : Caneriğinin şekerinden başka vükl ekşi maddeleri de vardır. Fakat bir yemişin niza ekşi gel. mesiyle, & hazmedildikten o sonra kanda yapacağı eksilik başka has. ka şeylerdir. Erik (o hözmedi. lip kana karıştıktan sonra kana ekşilik değil aksine, yüzde 6,34 derecede alkalenlik verir. Bu da hemen hemen ayni miktarda ek. meğin vereceği ekşiliği karşıladı. ğından kanı düzeltmiye yarar. Caneriğinin mâdenleri çocuğun vücudü için bir hazine demektir. Yüzde 250 miligram nisbette po. tasyom çocuğun etlerine dolgun. luk verir, Yüzde 18 miligram (os. foru ile 14 miligram kireci arasın- da nisbet 0,78 olduğundan ikisin. den de dörtte üçtinden ziyade isti. fade ederek kemiklerini kuvvet. lendirir.... Yalnız klor hiç ve sod. yom pek az olduğundan caneriği tuza batırarak yenilince daha ko. Tay hazmedilir. Sodyomun azlığından (dolayı çocuğum kanını tuzlandırmıya ya ramazsa da çeliği yüzde 0,40 onun yanıbaşmda manganez yüzde 6,11 olduğundan. neticede gene kana hizmet eder. Erikteki manyezyom da ar, yüzde ancak 0.9 milirram ise de çocuk onu kendi gençliği ile tamamlar. Zaten ihtiyarlara cane. riği yemeği tavsiye eden bulun. maz... Çocuğun firoit guddesini iş. leterek, yani beslenmesini temin edecek, ona güzellik ve zekâ vere. cek olan iyot madeni de ehemmi. yetli miktarda, yüzde 0,0017 mili- gram nisbetindedir.. Caneriğinde çocuğun eildine sağlık verecek kü. kürt madeninden bile yüzde 9 mi. ligram nisbette vardır. Vitaminlerine © gelince, erikte Yüzde 1500 den 2500 ölçüye kadar bulunan A vitamini kayısdakin. den haylice uzak olmakla beraber ikisinin pahası ( karşılaştırılınca caneriği çocuğu daha ucuzca büyü. tür ve bulaşık hastalıklardan ko. rur... Çocuğun sinirlerine muva- zene verecek, zekâsını bozulmak. tan koruyacak olan B 1 vitamini yüzde 40 ölçü, taze kayısıdakinden pek çok fazladır. Onun yediği şe. kerleri işe yarıyacak hale getiren B 2 vitamini de ehemmiyetli mik. tarda, yüzde 66 ölçüdür... Erikte yüzde ancak 10 m am nisbeti. de olan C vitamininin daha fazla, st yalnız portakalla, çilekte, bir- de ahu dudunda bulunur, Fakat caneriğinin çıktığı mevsimde artık haylice bayatlamış portakalın vi. taminlerinden ne kadar kaldığı bi. Tinemediği gihi çilekte € vita den başka vitamin bulunmaz, Ahu dudunun ömrü de, gülün ömrü ka. dor az olur, Çocuğun kemiklerini düzgün yapmak için lüzumlu olan, fakat hiç bir yemişte bulunamıyan D vi. tamini içinde ona sabah kahval- Usında sütlü kakao içirirseniz ço. cuğun her isi yolunda gider. il gandası | anın Hayat Mısır, ması yolunda #N mühim istinat noktasının ve hareket bi. zim için Türkiye olacağı hiç şüphe götürmez bir hakikattir. Nüfuz mıntakaları tesisi işine evvelâ Iktısadi ve harsi nüfuzlar başlandığını yukarı. da söylemiştik, Ondan sonra siya. si nüfuz keyfiyeti gelir. Bizim için bu şimdilik mevzuu bahis değil dir. Bütün faaliyetlerimiz iktısa. di ve harsi ihtiyaç ve arzularımı. 3ın tahakkuku o moktası etrafında tekâsüf etmelidir. Almanya bu milletlere eski devirlerdski mâna. şile bir hâkimiyet elde etmek, ken di kudret ve nüfuzunu genişlet. mek emelinde olmadığmı anlat maldır. Her fırsattan istifade edi. lerek gösterilmelidir ki, Almanya ancsk coğrafi ve iktisadi müna. eebetleri ve kültürel hal ve vazi. yetleri bekımından kendilerile ig birliği yapmağa elverişli olan mil. letlerle muslihane ve dostane bir teşriki mesai arzusundadır S şarkile âhivettar Alman makamla. rile inin Avrupanın Yakın ve Uzak Cenubu Sarkisinde bir Alman nüfuz mın. as kurmak için tasarlamış ol. yük ve şümullü plânm mâna ve ehemmiyeti çok büyük. tür. Ümit verici şeyler vaadedeti bu plânı biz memnuniyetle karsı. larız. Bu işi mevzuu tezahür eden ban rada nazarı dik. ati celbetmek seer büyük plânı akamete satabilecek bir tehlike arzetmek- tedirler. Muslihane genişlememiz. de yalsız Uktısadi İşlere ehemmi. yet veren ve kültür gayretlerini i- kinci plâna. stan bir temayülün mevcudiyetini sezmekteyiz. Ha). buki bu, büyük gaye için tek ta. raflı ve basit bir görüşün çizmiş olduğu bir yoldur ki, hem tehli. keli, hem yanlıştır. Bu, bizim po. litiksmızla kültür politikamız ars. sındu tem bir zddiyet ifade eder Biz katiy»n şu iddiaday”z ki, ce. nubu şarkide iktısadi propaganda ve genişleme faaliyetimiz kültür propagandası ve kültür genişleme. sile birlikte ayni zamanda yapıl. mazsa, mânasız ve yarım bir ha. reket olur. Bu hal ise, bütün gay- ret ve masrafları tesirsiz bırakır ve bizi hiçbir vakit tam bir mu. vaffakıyete eriştiremez. Bizi «lâ. kadar eden ve kendilerine mahsus bir kültür kurmak üzere bulunan memleketlerde kültür propagan- dası, ahvali tanıyan herkesin bil. diği veçhile iktisadi propaganda ile yalnız muvezi olarak değil, o. ma yol açarak yürür. Alman mek. teplerine gitmiş, veya hiç olmazsa anca lisan dersi almış, yahut Alman üniversitelerine “okumuş olan Yugoslav, Bulgar, Türk ve Mısırkların Alman kitapları, AL man mektepleri, Alman ilâçları ve saires) için bir mümessiller ve a. centalar ordusundan daha ziyade geniş tesirli ve hem de ticuz pro. pagardacılar olduğunu ispata hâ- cet var mıdır? Alman (Hayat) sahası olacak memjeketlerin genç nesillerin» Alman kültürü vermeğe muvaf. fak olursak, uzun yıllar tahrip ve imha edilemiyecek bir eser yarat. bu sahada derinliğine ve ge. nişliğine doğru kuvvetli tesirler yapmış oluruz. Halbuki yalnız il. tısadi propaganda, daima yeni, te. siri muvakkat ve geçici kuvvetle. rin sarfını istilzam eder, Kültür propagandası yapmakla yüzde yüz Almanyanın menfaatleri için ça. aşıyoruz. Halbuki yalnız iktisadi pröp#ganda İle medeniyet emtia. sr için ihtiyaçlar uyandırmak ve bu ihtiyaçları arttırmakla yüzde otuz, yahut yüzde kırk nisbetinde rakiplerimiz için çalıştığımız mu. hokkaktır. Ve bu rakipler bizim ta rafımızdan uyandırılmış olan bu ihrivaçları kendileri tatmin etme. ğe çalışacaklar ve muvaffak ta o. (Deve 7 önelder sahipleri İkası tarafından kurulmuştu. İhiç bir semere vermedi. Sefalet, ve | İnin iktisadi vaziyetini şöyle anlatı. ER Demagoji ve 2.35.40 Tehdit Politikası Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel 7 Sigma demagoji ve tehdit politikasının. rekoru Alman. larla İtalyanların elindedir. Birinin bayrağını Nasyonal Sosyalizm, öte. kininkini Faşizm taşımaktadır. Şim. diye kadar halkı bir çok demagoji ler, irk mazariyeleri, korporasyon sistemleri, ve daha bir çek muvak- kat bir zaman sikir veren afyonlarla uyuttular. Fakat halkın, uyanış dev. releri gelince; halkı yeniden uyut. mak için büyük imparatorluk hulya. ları, ve harp kalkaniyle ortaya çıktı” lar. Bu ellerindeki son atu'dur. Bunu kaybettikleri gün kumar ma- sasını “banko,, diyip terkeden mif- lisler gibi, çekilecekler, hayatlarını tanzim hakkını, toprakların hakiki olan milletlere bırakmak mecburiyetinde kalacaklardır. Bu demağoli ve tehdidin için İtalyada büründüğü vi, bir İngiliz mecmuası şöyle bir tahlil ile düstrüyor; “İtalya harbe girmemiştir. Fakat İtalyada harp sartları hüküm sür. mektedir. Görülmemiş bir hayat pa- halılığı İtalyan milletinin belini bük. mektedir. Resmi gazeteler dahi giye cek ve yiyecek fiyatlarının 1936 ya nisbetle yüzde 400 yükseldiğini ka. bul etmektedirler. Müstehlikler ara, sında korkunç bir açlık ve sefalet hü, küm sürmektei Sivah Gömlel bu sefaletle mücadele ettiklerini gür « sesle haykırıyorlar. Habeşistan har- binden sonra pahalılıkla mücadele için kurulan komisyonlar hâlâ faa. liyettedirler. Fakat netice olarak yaptıkları iş rejimin methi, ve Fa. sizmin İtalvaya saadet getirdiğidir. “Bu komisyonlârın ilki Faşist Fır. fakat pahalılıkla o mücadele, Corporative ekon. idare eden mıntaka mee- islerine havale edildi. Fakat paha. lılık meselesi idareci sınıfları tazyik j j eden öyle bir hal aldı ki, halkı tes. kin için yeniden komisyonlar kur. mıya mecbur oldular. Bu kömisyon. lara vekiller de girdiler. Gazeta del Popolo hu komisyonların icraatının sen neticelerini şöyle anlatıyor; *Ke- İ misvon hususi gruplara ayrıldı. Tu- rin'de dört buçuk aydanberi devam eden komisyon fiyat yüksekliği le mücarlele için 23,076 vâkı ile uğ- rastı, Bu grunların maiyetinde gizli polisler, karahinalılar, Faşist milis #raları da vardı Vekillerin, karabinalıların, polislerin, milis Azalarının bu grupla. gizli 4 ra girmesi ile, Faşist rejiminin de. #urduğu fenalıkların, — aclığın, sefe- letin kaldırılacağına | halkı inandıra. caklarını zannediyorlar. Yine bir İngiliz mecmuası İtalya. yor: “Gazetelerden bazıları hu fiyat yüksekliğinin, hariç pazarların dahili ra yaptığı dampingten İleri i yazıyorlar. Halhukl İtalya hariç pazarları elde etmek için eşya. > | sını harice ucuz fiyatlarla satıyor, İhb- o © racatçılara fiyat farkını prim olarak (© ödüyor. Bu da dahili pazarı büsbü. tün Dezorganize ediyor. “Tabii fiyat yiksekli sebebi bü değildir. Mühim bir âmil autarehy siyasetidir. Halkın ihtiya- cını tatmin için eşya getireceği de, sadece ihracata ehemmiyet inin yegâne yer. veri. o yorlar. İtalyanın harp hazırlıkları da bunda âmildir. Zaten iktısaden zayıf olan bu memleketi bugünkü şartlar bir kat daha sefalete sürüklüyor. İ- talyanın bugün en kuvvetli siyaseti ihracat, ve dış pazarlarda damping. tir. İdareci sınıflar Avrupanın bu günkü vaziyetinden £timide düşmüş. ler, muharip devletlerin pazarlarım istilâdan © memnundurlar, o Bunun müsbet bir netice vereceği şiipheli. dir. Yalnız muhakkak olan bir varsa o da, bu sivasetin İtalyan müs- tehliklerini, halkını aç biraktığıdır.. Komisyonların faaliyeti, gizli poli. sin, vekillerin, karabinalıların bu ko, misyonlara girmesi bu giştiremiyecektir. her 5 ah Gömleklilerin de. magojiden başka, müşkülleri karşı” lamak için ellerinde başka silâhlar da vardır. Gizli polis sadece hayat pahalılığı ile mücadeleye memur & dilmiş değildir, şikâyet edenleri dip- çikle, tehditle susturmıya da mem dur. Bununla beraber dahili yazi. şartları de. rı yet günden güne sıkışmaktadır. Hak kın boşmutsuzluğu o dereceye gel. miştir ki, ne demagoji, ne dipçik, bu bosnutsuzluğu ve açlığı susturamıya. caktır.,, “e | Demağoji ve tehdit politikası, te, .İmerküz kamnları, bu aç ve gayri. “ memnun kütleleri harbe kadar ge 3 “edi. Muvakkat hir zaman sikir (Lütfen sayfayı çeviriniz) « ve.