22 Nisan 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

Ja memleketler azone ir peşindir. için vi müddet sirssiyle 80, Miradır. Abone bedeli o Üeğişirmek 25 kuruştur. 9 için mektupları 10 kuruşluk Mâveci Yüzamedır. Giren Cuma günü akşamı kan. a dildi, O akşam Berlin radyo. kçe neşriyatını dinleyenler Muhammedin hayatından ldiğini duydular, Müslüman. kandilini tebrik eden "spiker, akşam da Hendek gazvezini cağını müjdeledi (1). Meseleyi mevzuubahs eden bir tiz. “Acaba spikerin nbdesti x ?” diye soruyor. Hakikaten h a riyatı dinleyen Müslümaânla. #n evvel kendi kendilerine bu sordukları muhakkaktır. Ber. «Miyosu, Hendek gezvesini am. da muvaffakiyetli bir propa. usulü daha keşfettiğine kani lir. Fakat bu neşriyat, Müslü. memnun etmez, bilâkis hid. |, “dirir. Çünkü hiçbir hakiki din. hydininin bir propaganda mevzuu sma tahammül edemez ve Zazvesinin o Berlin radyosu hin ağzına düşmesindeki dini ba ünyevi” sebebi pekâlâ anlar Kala, da mütcessir olur. 1 ki, en hayağı propagandacı tesir etmek istediği kütlenin satı ile oynamaz. Rerli kaş yapayım derken göz çı. Üğanköprüden izzet isminde bir e, Kövun karpuz müstahsili oku. bize i ber mektu. dert yanıyor: süne evvel Urunköprüide bir karpuz satış kooperatifi kurul. Diz de ortak olduk. İki sene, ma. Süni kooperatife teslim ettik ve be. ap ye olaylıkla aldık. Fakat geçen tanbulda bir yaş meyva ve birliği kurulmuş, bizim koope. | de bu birliğe dahil olmuş. Bi. uzları da birlik satmış. Fa. Kümeli, aradan bir sene geç. » biz karpuzların bedelini > lamadık” ” hakikaten böyle cereyan 56, kariimiz yerden göğe kadar r. Kooperatif, müstahsili fn- Mutayassıtlardan kurtarmak hakiki bedelinin müstahsilinin Reçmesini temin etmek için muş bir müessesedir ki satışı hehize edecek, müstahsilin para- kolaylıkla nlmasına da imkün tektir. Halbuki Uzunköprü kar- rının, bize gelen mektuba İş * Yaş meyva ve sebze birliğinden bin lira alacağı vardır, fakat bu im kooperatife gönderil. ( SİS ve binnetice müstahsilin eline Seçmemiştir. Kastel her sahada himayet et. Hai vazifedir. Mektup sahibinin Mi alâkadarların nazarı celbederiz. o Marattakı yetli Konser mat meraklıları evvelki akşam Ki, ansız tiyatrosunda güzel bir İN meri dinlemek fırsatını ka. İpar. Konseri veren Bayan Sir- Mine daha evvel de konser verip 1, “diğini bilmiyoruz. Fakat, bu iy de, herhangi hir konserva. Miyanozunu gibi değil, hakiki hir hh, öz mikyasında muvaffak oldu. My hakkaktır. Ne yazık ki konseri Xy sinin sonuna rastladı. Daha ev- İç Alsaydı, kendisini bir iki defa da- gözlemek imkânına kavuşurduk. ser, kalabalık bir dinleyici & 4.*İ huzurunda verildi. Program. iş Bach, Beethoven, Chopin, Debus. a, > Albeniz'in parçaları vardı, Bü. Mig Sirvart, bize İspanyol müziğinin Müğgeompezitğrü Albeniz'i de din- Kü sin ayrıca tebrike lâyıktır. sonraki konserlerinde de Al. nie ve Malagukun gibi, ağa Ni gelen eserlerini bize din. Bu ümit ediyoruz. iyi Konser dolayısile Bayan Sir- takdir ederken, böyle hakiki yi N yetişliren Konservatuarı. TAN Ahlâk Buhranı Nereden Doauyor? Bizdeki Ahlâk Buhranının A vrupa milletlerinin ge- çirdiği içtimai ve ahlâ- ki tekâmülü bundan evvelki makalelerimde izah ederken, ahlâk buhranının, cemiyet- lerin geçirdiği sistem değişik- liği ile, superstructure'deki | müesseselerin değişmemesin- den, ve bunlar arasındaki zıddiyetten, felsefi telikkiler- de ebedi ve mutlak normala- ra bağlı kalmaktan doğduğu- nu görmüştük. Bizdeki huyürnkü buhranın se. bevlerini bulabilmek için, bizim geçirdiğimiz içtimai tekâmül ve in. kılâp hareketlerile, nddiyet halin. de kalan müesseselerin içtimal seyrine bir göz utmak icap eder Osmanlı İmparatorluğunun yıkılış devresinden başlıyarak bu tekâ. ülün küçük bir hulüsasını çize. biliriz. Avtupa emperyalizmi, hasta a. dam ismini verdiği Osmanlı İmpa- ratorluğunu parçalamak için on dokuzuncu asırdan itibaren faali. yete geçmiş, Afrika ve Asyadak! büyük toprek parçalarını impara- torluktan koparmıştı, Fakat yarım bir müstemleke haline getirdi, bu imparatorluğu tamamen müs. temleke haline getirmek için onu İktisaden avuçları icine almak mecburiyetinde idi. Bu sebeple mwuhtelli devletlerin o memfaatleri bu imparatorluk üzerinde çarpışı. yor, her biri devlet içerisinde ken. dine taraftar zümreler arıyorlardı. 1863 de Avrupa bankalarına bir milyar frank' borcu olan Osmanlı İmparatorluğu, dahile vüfuz eden Avrupn sermayesi ken. kay. di milli istihsal kabiliyetini betmis, Avrupanın teknik ve iki. sadi nüfuzu karşısında küçük esnaf sanayii yıkılmıs. tezgâhlar kapafi- muş, tamamen Avrupa sanayiine döyahan tuleyli bir devlet haline düşmüstü. Avrupa sermayesi isis. mar sahasını arttırmak için, güm. rükleri kaldırarak, imtiyazlar el. de ederek, iktısaden köi m eiti. gi devleti de siyesi nüfuzu altına almıştı. Bu faaliyetini “icra eder. ken, en çok kuvvet aldığı dahili zümreler saray, hocalar, istikraz. lardan ve rüşvetlerden biriktirdi. Bi paralarla meydana gelen rantiye sınıf ve buriların etrafına töplaran dalkavuklardı Devletin siyasi kuvvetinden istifade eden bu züm. re icin İstibüadın devamından fay. dal; bir idare olumazdı. Osmanlı İmparatorluğu iktise. den harp kazançları, haraç geliri, gümrükler, reâyâdan, köylüden, halktan alman vergiler ile yaşı. yordu. 1558 de yalnız haraç geliri 1.000,000,000 duka idi. YA ipedaki büyük sanayı in- kişafı karşısında, el tezgâh. larını bile kaybeden bir devletin, bu imtiyazlar, borelar, kapitülâs. yonlar altında yerli sanayi kur. masına, hattâ mevcut ufak tefek Iş müesseselerini inkişaf ettirmesine imkân yoktu. Avrupa emperyalizmi tamamen iflâs halinde olan bu devleti arala. rımdaki anlaşmâzlıklar yüzünden tamamile tasfiye etmiyor, İngilte. re Hindistan kara yolunu zeyif bir imparatorluğun beklemesini daha faydalı buluyor, Carlik Rusyasma karşı, Alman İmparatorluğuna karşı bir tampon devlet vaziyetinde tutmağı tercih ediyordu. Zaten ka. pitülâsyonlar, kendisine lâzım o- lan iktisadi menfaatleri temin edi- yordu. Yalnız ikide bir Babıâliyi ıslahat tekliflerile tehdit ediyor, buna mukabil, Almanlar, Fransız. lar vesair devletler hep beraber birçok imtiyazlar: koparıyorlardı. Tanzimat, Osmanlı devletinin bu yıkılış safhalarında doğmuş, inkırazın sadece Avrupa kültürü. rüne temessül edememekten ileri geldiğini zanneden devlet adamla. rı, başta Reşit paşa olmak Üzere, memlekete garplılaşmak cereyan. nı getirmişlerdi. Reşit paşa, Şürayı Devleti tesis ettiği gibi, Fransız ticaret kanununu kabul etti, ekal tebrik etmek borcumuzdur. İ livetlere müsavat vaadedildi. Kı. - Başlıca Seb epleri N 3 | Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel yafet Avrupalılaşıyor, Avrupaya talebe gönderiliyor, devletin asıl temelini teşkil eden iktisadi meka. nizmaya dokunmadan superstruc. ture'de bazı değişikliklerle iktifa e. diliyordu. Bu devir, Avrupanın 1848 ihtilâlini yaşadığı devirdi. 1848 ihtilâlinin Avrupa cemiyet. lerinde yaptığı reform hareketle. rinin, fikir, felsefe, edebiyat de- ğlşmelerinin tesirleri bize de ak. sediyordu. Ziya Gökalpe göre, bi. zim rönesans devrimiz Tanzimatla başlar, Ziya Gökalpin rünesanstan muradı “Lâle devrile başlıyarak birkaç defa sönüp yeniden ısılda. yan Avrunalılaşmak cereyanı” dır» “Biz zühdi bir medeniyete karsı iktıbas edeceğimiz lâzükdi bir me. deniyeti ülmüs bir mâzide değil, canli bir halihazırda, yani Avru. pada bulduk” divür, 'Tanzimat odevrinin odamları, Avrupe nisdeniyetine intibak et. mek isterken satıhta kalmış, ancak Avrupa emreryalizmini mesnun edecek tedbirler almıştı, Fakat bu yeni Bareketlerin karsısına çıkan medreseye eki siki bağlanan seri. atcilerin. talebe: ulüm nümayvirle. rinin, Avruba emmervalizmi tara. fından körüklenen mürteci zümre. lerin mukavesheti karsısında a- dım ed »rek esuslı bir in. kilâp değil, değişiklik bile vava. mamıştı. r dep Ar emurevalizmi Bah, liden wlâhat isterkei. Bun. da #pmimi değildi, bunu, tehditte bir ssah olarak, İçiism dir taraftan da bu harok. m bırakmak için memlekete muhte. lif cereyanlar sokuyordu. İngilte. reden gelen cerevanlar İslâmedik. serbest tirerete oWbeva) iktisada dâyanan , fikirlerdi. Avusturya Draht naht aüsten mohitikasına dayanarak, Türkiyeden İngiliz nö. fusunu atmak ivin saray ve mür- teci unrsurlarla birlesersk Garp. ılasmak ve demokrasi alevhtarlı. Ât corevanını sokuyordu. Almün. ye. halkotlık cereyanının milliyet. giliğe ve ırkerliğa, islimciliğa mu- gayir olduğunu ileri sürerek, mürteci unsurlarla teşriki mesai ediyordu. Memlekette Garplılazmıya doğ- ru atılen her adım, bir İrticala kar. şılaşıyor, Türkiyenin Garp mede niyetine intibakı emperyalistler kadar sarayı, hocalar sınıfını, memleketteki mürteci unsurları da korkutuyordu. 1908 Meşruriyet inkılâbı sa. raym istibdadına, imparatorluğun günden güne yuvarlandığı inkıra. 78 karşı dönmüş bir aksülâmeldi. Bu Inkılâl liderlik o vazifesini yapan İttihat ve Terakki fırkası, yarım müstemleke şartlarına do- kunmadan dahili bir reform ile karşılıyabileceğini o zannediyordu. İttihat ve Terakki garp telâkkile. rile Abdülhamidi devirmek ister. ken, Kayser onu elde ederek Bağ- dat demiryolu imtiyazını koparı. yor, bu vaziyet, aksülâmelleri nok. tasından İngiliz ve Fransızları alâ. kadar. ediyordu, Alman ve İngiliz emperyalizminin hu rekabeti kar- şisında İttihatçılar, ümmetçi bir politika takibine başladılar. Bir ta- raftan Osmanlıcılık sleyhine cere. yanlar yürüyor. bir taraftan da İt- tihadı İslâm propagandaları kuv. vet buluyordu. Bu sırada Rusys- dan gelen Türkler de “Türkçü- Tük" Turancılık cerevanlarını ge. tirdiler, Garp kültürile perverde olup Avrupadan gelenler, demok. rasi tarafdarlığı ile İngiliz ve Fransızları tutuyor, Almanlar Tu. rancılığı ele alarak milliyetçilik ve ırkçılık cereyanlarımı körüklüyor. lardı. Turancılık, Türkleri şimale yayılmağa sevkediyor, İttihadi İs. - lâm, İngiliz emperyalizmini besli. yor, ırkçılık ve milliyetçilik de AL man emperyalizmine, rakiplerin. den kurtuluş imkânlarını temin e. diyordu. Dahilde bu fikirlerin ta. rafdarlığını yapan samimi taraf. darları oldrin cihi O baricten kâ. rüklenen bu cereyanları şuurlu veya şuursuz güden zümreler, ce- miyet içinde politik bir zemin üze. rinde çarpışan zıddiyetler yaratı. yordu. Bu cereyanların hiçbirinin temeli halka davanmıvordu. B" muhtelif cereyarların için. de garplılaşmak hareketle. rine karşı en büyük muhalefet ve mlmanaati gösteren medrese ve şerlatçılardı. 3i Mart ihtilâlleri, talebel ulüm nümsyişleri, hep Aarpılaşmak hareketlerine müte- veccih harekellerdi. Saray ve mu. hsfazakâr zümreler. hattâ memle. ketin fikir mekanizmasını teşkil e. den Üniversite ve münevverlerin çoğu da zahiren değilse bile mâ- nen bunlara iştirak ediyorlardı. Yarım koloni münasebetleri i ginde iktısadi temele dokunma. dar yürüyen bu inkılâp, haricen Avrupa emperyalizmi, dahilen bu renksiyoner unsu! n mühalefe. ci kursunda iflâsa r Bu devrin ideolojisini Yapan Zi. va Gökalp “Türkçülük.. cereyanı İle bu reaksiyönu karsılamıya ça. lsyor ve Sark felsefesine, med. reğeye (karşı vaptığı ourlasma hareketlerile kendi dayandığı te. meli kendi yıkıyordu. Şark felsefesi, Türk cem'yetinin yalnız, hukuk ve ahlâkiyatına de. gil, içtimai hayatıma dahi nüfuz etmişti. Bu felsefenin mürşttliği. hi'Yapan âlimler, Yunan ve Hint felsefesinin (mistik ohükümleri. her ileri hareketi geri tepiyordu. Bir taraftan Avrupa emperya- lizminin gösterdiği politik bozgun. cu mukavemet, bir taraftan sa. ray, medrese, vesmir muhafazakâr unsurların gösterdiği oOmümana at, diğer taraftan da iktisadi kal. kınmada alınan geri tedbirler, ni. hayet 1914 — 18 harbinin mağlü. biyeti Meşrutiyet inkılâbını casfi. ye edip geçti. Gikarı zaferile © başlıyan “ürk inlkilâbının bugüne kadar olan iktısedi ve İçtimai te. &ümül devresini tetkik edersek. bu inklâbı Meşrutiyet inkılâbın. dan ayıran büyük farkları görü, rüz. Âtafürk Türkiyenin istiklâli. ni kurtardıktan sonra, bu istiklâl tehdit eden sebepleri gözönünde tutmuş, inkılâbı sağlam temellere oturtmak için her şeyden evvel iktisadi bünye değişikliğine ehem. mivet vermiştir. Avrupa emperyalizminin imps- ratorluğu tehdit eden elindeki er kuvvetli silâkları, Avrupanın bü. yük sanayi tekâmülü karşısında Türkiyenin sanayiden, zira! reform. dan mahrum, sadece Avrupa pe- zarlarma ham madde yetiştiren, kspitülâsyonlar, | istikrazlar, açık gümrükler vasıtasile Avrupanın fk. tısaden ve siyaseten istismar ettiği bir yerım koloni vaziyetinde bu. lunması idi, Atatürk, Avrupa emperyalizmi. nin bütün ajanlarını, başta halife ni bize naklettikleri gibi, ahlâki © ve padişah olduğu halde, terakki VE e EİSCİEYİ, RAT mİ alam ka bütün. nakledenler de a unsurları, o hocuar rin zevk sayesinde. Allnha aşk sa. yesinde düzeleceğini Iddia odiyor. lar. isofulari insanları dünva için değil, ahr. in hazırlıvorlar, İc. timat münasebetleri (#hi Ne tanzime çalışan ahlâkrılar ve hu. Kukçular da, ietimai tekâmüle, Avrupa cemiyetlerinin geçirdiği inkılâp hareketlerine arkalarını <evirmiş, dünya nizamını ellerin. deki kitaba bakarak düzeltmeğe çalışıyorlardı Şark âlemindeki inhilatların se. bebini iktisadi bünyelerinin. de- Zişen içtimai nizamlara, tekâmüle wyduramamalarında — bulacuğumız gibi, itimat münasebetlerin bo. gukluğunu da, dogme'lara davanen insss) laşan skidelere. ebedi ve mutlak telâkkilere-bağlanmaların. da buluruz. Dünyanın gçirdiği ah. Tâki tekâmülü, içtimai tekâmül tetkik ederken, medeniyetlerin bu sebeplerle yıkıldığını görmüştük. Meşrutiyet inkılâbı o Garplılaş. mak hareketlerini, Ziya Gökalp Türkleşmek cereyanlarmı güder. ken, Şark felsefesinin damarları. mıza 'giren uyuşturucu tesirini yıkmayı düşünmemiş. bilâkis bu felsefenin süliklerile uzlaşmıya te- şebbüs etmişlerdi. Fakat kültür sahasında, kadınların “hayala gir- mesi veya Avrupa âdâbı muaşe. retini- kabul etmesi bahislerinde, terakki've tekâmüllün her sahs. sinda medrese karşılarına çıkıyor Şark felsefetinin 'müstehase ol. Mus fermanile (bid'at) zibniyetile — Kaput koltuğunun altını sık. miyor mu? — Hayır ayağımın altını siki. yor! “Fransiz karikatürü” saltanatını yıktığı gibi şark felse. fesinin kanunlara ve içlimai ha. yata nüfuz eden uyuşturucu te İerini de izale için tedbirler aldı. Dinle devletin ayrılması, şeriat kü. nünları yerine medeni kanunların ikamesi, sanayileşme hareketleri. nin kuvvetlendirilmesi, kapitülüs. yonların kalkmı ik kt. sadiyati, muhtelit tedrisatın kabu- lü. medreselerin kalkınması, kadın. lara verilen içtimsi, siyasi haklar. ve diğer sahalarda yapıları reform hareketleri, artık Türkiyenin de kendi kendine yeter iktısadi bir devlet olmasın; istilzam eden, Tür. kiyeyi yarım koloni vaziyetinden kurtulmuş müstakil bir dövlet ha. Mine getiren reformlardır. Atstürkün bütün bu inkılâplar daki mümtaz vesfi, ne Avrupa *m. peryalizmi ile, ne de memiekette. ki muhafazakâr ve mürteci un. surlarla bir anlaşmıya teşebbüs et- memesi, terakki ve tekâmülün ö. nüne çıkan her engeli devirip get. mesidir, Tarihi bütün tecrübeler dünya milletlerinin gxurdiği içti mai tekâmül ve inkılâplar, inkı- lâpçi bir sınıfın, mürteci ve mu- hafazakâr siruflarla anleşmıya te. şebbüs ettiği gün, inküâp hareket. lerinin durduğunu, msvcudu mu. hafazanı tedenni ve inkirazla heticelendiğ'ni göstermiştir. Ata. ürk inkılâbını Meşrutiyet inkılâ. bından ayıran en büyük vasfı da budur. Atatürk inkılâbı bu muhafaza. kâr zümreleri teşkilât olarak tas. fiye ettikten sonra, memlekete ha. riçten siyasi gayelerle sokulan ce. reyanları önlemek, inkılâbı tama- men hayatın içinden, halktan do. ğan.bir inkılâp haline getirmek i. çin Avrupa teknik ve ilmine mem- İeketin kapılarını açtı, halka doğ. ru iştikamet alan bir cümhüriye. tin esaslarını kurdu. tatürk inkılâbının dayandı. ğı milliyetçilik, Meşrutiyet inkılâbında Türkçüler ve Turan, cılar tarafından müdafas edilen. Alman emperyalizmi (o sarafındar memlekete sokulan milliyetçilik de dildir. Bugün memleketin en kuv. vetli cereyanı olan milliyetçilik sadece bu memleketin istiklâlini muhafaza, Avrupa oemperyelizmi karşısında milli varkğı korumak icin alınmıs tedafüi bir cerevandır. edir ? Bunun içindir ki, Atatürk ve in. mlâpçı arkadaşları emperyalizmle çarpışmış, tamamile halka daya. nan bir milliyetçiliğin o şıarların kanunlaştırmışlardır. Türk Esa Teşkilât Kanununa geçen milliyet. gilik, halkçılık, inkılâpçılık gibi umdeler, şoven telâkkilerden tama men uzak, gayet geniş felsefi bir temel üzerine kurulmuştur. Bu in- kılâbın hedeflerinden biri de şark felsefesinin hukuk, ahlâk, tefekkür ibi ni müesseseler üzerinde, : silmek, yaşayış tarzla. rımızı, düşünüşlerimizi de sarık ve fikıh çerçevesinden çıkarmaktır. Sanayide, iktısad! mekanizmada garplı, düşünüş ve yaşayışta şarkı kalırsak, bu iktisadi temel Üzerine kurulan müesseseler arasındaki #ddiyet, Meşrutiyet inkılâbı gibi bu inkilâbi da süpürür gider. Atatürk, inkılâbı yaptığı za man cemiyet içinde çarpışan zıd- diyetler yok muydu? Bu zıddiyet. ler o gün mevcut olduğu gibi bü- gün de vardır. İktisadi ve içtimai bünyemizde büyük değişiklikler olduğu halde bu inkılâbı hazme. demiyen, inklâp yüzlinden men. faatlerini kaybeden, inkılâbı sul. istimal ederek kendine gayri meş- ru menfaatler temin eden, bunlara karşı nefret besliyen zümreler ara. sında hissi bir çarpışma olduğu gibi, bu huzursuzlukları istismar e. derek dabilde karışıkiıkiar çıkar. mak istiyen harici tesirler de var. dır. Bu hariçten gelen tesirler bil hassa bu gayri memnunlar ve mu. hafazakâr unsurlarla birleşmiştir. 1914 . 18 harbinde olduğu gibi po. litik esaslara dayanarak ithal edi. len ırkçılık vesaire gibi muhafa- yet göstermek istemesint, ecnebi propagandasının muhafazakâr un. surları tahrik ederek kendine bir muvaffakıyet zemini hazırlaması. nı da gözönünde tutarsak, bu zid- diyetlerin kuvvetlenmesi ihtimal. lerini de hesap edebiliriz. Bu zıd. diyetlere, inkılâba temessül etme. miş memleket dahilindeki muhs- fazakâr kütlenin, muhalefetini de ilâve edebiliriz. D ahildeki muhafszakör küt lenin reaksiyonu ni sebepler tahtında mey. dana geldiği gibi, felsete temeli. - nin, ahlâk idealinin kökünü hâl$ şarktan koparamamasından İleri geliyor. Cemiyetin iktısadi bünye. si, rejimi, sistemi değişmiş, Takat tefekkür mekanizması, zihniyetler değişmemiştir. Birçoklarımız hâlâ inkılâbın doğurduğu neticeleri bir zaruret olarak kabul etmiyor. Sebep ve neticeyi hâlâ öski ahlâk ölçülerile ölçerek zaruretleri gay- ri ahlâki telâkki eden bu muhafa- zakâr zümrenin muksyemoti, ha. kiki inkılâpçı zihniyetlerle çar. Bışıyor. Bugün hâlâ çalışan kadını namussuz telâkki eden, hodgâm, ve İnfiratçı bir ahlâk telâkkisile istismarı meşru telâkki eden, ka. dıni para mukabili satın alınabile. cek bir mata telâkki eden, cüzda- Bına güvenerek zaruret ve ihtiyacı istismar eden, şahsi menfaatini, u. mumi menfaatin fevkinde tutan zihniyetle, inkılâbm yarattığı za- ruretler çarpışıyor. Bizdeki ahlâk * Suhrarının sebebi de budur. İktı. sadi bünyemiz garplı, düşünüş ve yaşayışımız şarklı, sistemimiz dev. letçi, idealimiz şahsi menfaat ve kör olduğu müddetçe bu zıddiyet. ler de biribirile çarpışacaktır. Ve er. büyük mukavemeti muhafaza. kâr unsurlar gösterecektir. Tarihi tecrübelerden, dünyanın tekâmül tarihinden, İrparstorlu. Kun inkırazını hazırlıyan sebepler. den ders alarak, bu zddiyetler kar. şısında behimsiyeceğimiz yegâne düstur şu olmadır: “Uzlaşma yok”. Türk inkılâbı içtimai bir te. kâmül ve zaruretin mahsulüdür, onu yıkmak için hariçten, dahil. den pusu kuranlara, geri zihniyet. lere feda edilecek tek bir şıarı da. hi voktur 3 ,