i 17 NİSAN 940 TAN Mon sEDeui Ecnebi 2800 100 emir stokları hakkında beyan. Kay, 2ame verme müddeti, evvelki bitti. Bu müddet zarfında 480 müracaat etmiş, ve beyan © Vermiştir. Bunlardan üzü ticaretiyle müştagil v. ş « Fakat diğerleri arasında, öyle laşlar vardır ki, demir ticare hiç bir alâkaları olmadığı hal. de binlerce lira kıymetin. bulunduğu (anlaşıldı. Bu meydana çıkması da, hü. aldığı tedbirin ne kadar isa- Olduğunu ispat etmektedir. Be. verilmesini meeburileştir. vin ilk faydasını, dün alınan hiç? görmüş bulunmaktayız. Ne vesileyle, bir kaç gün ev la ortaya attığımız te. in de tekrar hatırlatmak iste. temennimiz, ne kadar faydalı ta ne kadar haklı oldu. ispata kâfi gelmiştir sanı. Karar. x gazeteler, bize, bir başka| 4, adetli kararı müjdelediler: Bun- | Mera, haric gönderilen ataşe. | İh, etlerin yanlarında çalıştıracak 4, Mirmetçiler de memleketimiz. lecekmiş. Bunlara ait ta ödenecekmiş. Almanya Danimarkayı işgal etti, Norpeçi istilâya başladı (Gazeteler) BİR TALİH OYUNU (İngiliz Karikatürü, —aememamnmaaana, ÇARŞAMBADIR ÇARŞAMBA İ e e DOMUZDAN SUCUK yiz eml rma < — SUCUKTAN-DOMUZ Mya ler: Çünkü o eserler casuslar, hizmetçi. msüzlük gibi hiz- en nüfuz ve hulül olarak kullanmışlardır. içindir ki, alındığını mem. Ğ © öğrendiğimiz tedbir, dışa. arife gören vatandaşlarımızı Yindaştebilecek olan tehlike kapı- iye bir tanesini daha kapatmış Ki Yor? Sehir Derdi a da Bir çok tutarda. üren mueip olan bir şe-| üzerinde durmak istiyoruz: ur ki, Emlâk Bankasının Vâkıf Hanımın karşısındaki Miyyşbilin önü ve Yenicami ke- İş Bankası arasındaki cadde, Stomebiller tarafından durak| alarak kullanılan mahaller ara. i. buralara sıralanan ve he.| ismen sabahtan akşama kadar Oi Ahsasi © otomobillerin miktarı e Ve bu arada cad Meest bir garaj gibi kullana. #slalarını şakır şukur yıkıyan de bulunması, o mahaller. ini büsbütün güçleştir. Bu yüzden, hemen daima rası arzeden caddeden, otobüsler de, diğer nakil da, yolcular da rahat ge. Yenin, sabahtan akşama ka. yerlerde sahiplerini Yani caddeyi, günün bütün aha tıkayan o hususi araha- Mi münasip birer yer göster. huy dlelerden istifade etmek hi ini duyan bütün vatan. iç lara kavuşturacak bir ted- Alâkadarların, büyük namına yaptığımızdan elandağumuz. b temenniyi likten gelmiyeceklerini ma İle Yolcu Nakliyatı | u, ant. “e Başlıyor | © mkara, İzmir ve Adana Yeşi yare ile yolcu nakliyatı. 'Y tayyare meydanının Gi çlhân yüzünden dün de baş, İngiltere, Balkan. rasında tayyare sefer. teşebbüslere giriş. büsler müsbet neti. Te dükmek için A ki heykellerin eritilmeye başladığını elbette gazetelerde 0- kumuşsunuzdur. Bü redrik- ten tutun, bir sürü mu nın heykeli şimdi topha: rında kaynamaktadır. Top ve heykel tarihte birbirile İ dalma münasebette bulunmuştur Harpte galip gelip, dü; iğtinam eden kuman: kelleri bu toplardan yapılırdı Nitekim Londranın meydanı olan Trafalgaor hındaki Nelson heykeli da bir takım tunç arslanlar vardır ki; Nelsonun Fransız donanmasın. dan zaptetmiş olduğu toplarla dö. külmüştür. Pariste (Vandöm! vdanmın ortasındaki 44 metvelik (Vandöm! sütunu da Napoldon'un 1805 te zaptettiği toplarım (O mudeninden yapılmıştır. Dediğim gibi, şimdiye kadar toptan heykel yapıldığı bu saydı. ğım emsalden başka yerlerde görülmüştür. Lâkin heykelden dökülmesi yeni bir bunu Almanlara medyunuz. Ben heykelden top. toptan hey kel yapmak bahsini yazarken ak. lama geldi, Bir Holândalı e bi: Marsilyah görüşüyorlarken, iş mübalâğays dayanmış. Holandalı — Bizde bir fal a Vi kapısından domuz sağ girer, öbür taraftan sucuk olarak çikar, ne dersin? Marsliyalı gülümsemiş: — Bizde daha kıyağı miş. Bizdeki fabrika, aksi, Bir tarafından sucuk soka. rız, öte taraftan canlı domuz çi. kar, cevabını vermiş. İngiliz ve Fransızlar, bir taraf- tan top sokup; öte taraftan heykel çıkarıyorlardı. Almanlar, bunu tersine işlem. yorlar, heykel sokup, top alıyor. lar. Aradaki fark bundan ibaret. Yani Almanlarda makine tornis. tan işliyor. Bitaraflık Davası K orkunun adını bitaraflık koy- dular. Bazı kelimeler böyle ara sıra mâna değiştirirler. Bita. raf kelimesi de öyle, Şöyle otrafa bakınca: — — Yazan: B. bitarafım! — diye hafif tertip tilrediklerini gör mek kabil değil. Bunun sebebi Al. man satvetinin fiklerinki den yüksek oluşu değil, tuttukları sistemlerin ğı, Almanlar ne bitaraf dinliyorlar, ukuku dü. vel, ne hukuku beşer. İngiliz ve Fransızlar da hâlü âdâbı muaşe- rete mugayir olur, diye Hitler ve. ya Göring'in adını anarlarken bile “Her,, ve “Mareşal, lâkaplarını ihmal etmek istemiyorlar, Bu de. Tece kibarane hareket eden insan. lardan kimse korkmaz, Ne zaman onlar da Almanların kullandı. ri ikna vasıtalarını kullanır ve Alman usulünü tatbi larsa, o zaman bitaraflar vazi, lerini hemen £ Fıkrayı bilirsiniz Vaktiyle bir der, istemek elendi. gingenenin kızımı için, ağzı, burnu ycı göndern »derdiği, çingeneye beriki birdenbire köpürmüş, : Kır boynunu nim derebeyine yok! diye bağırmış, srkadan sürü de küfretmiş. Derebiy çisi süklüm, püklüm ge vaziyeti velinimetine anlatımş. Be yin oğlu nevmit. Bey pürhiddet. Evvelâ kâhya söze karışmış: Müsaade edin de, bir de bei görüşeyim şu adamla, demiş beyin muvafaketi vzerine gi Daha çergiden girerken ağtına ge- len küfrü ettikten sonra — Ulan eşek oğlu eşek! Senin kızın olacak kaltağı bizim beyin oğlu almak istiyor. V. mişsin! Ne halt etmeğe vermiyor. muşsun? Şimdi senin... . Bu edada lâf eylediğini gören çingene hemen yelkenleri suya in. dirmiş: — Aman ağa! Bana böyle süy. lemedilerdi. Bak, sen ne güzel an. lattın! Al, kızım size kurban ol sun! Daha iyisine mi vereceğim diyerek derhal boyun eğmiş. Teşbihte hiçbir hata kabul et. miyerek, bu fıkrayı Almanların şi açı FELEK bitaraflarla © konuşmalarına nümune olarak yasıyorum. Eğer böyle konuşabilirlerse, müttefik. ler de bitarafları ikna edebilirler. Yoksa onlar da Alman hayat sa. hasına girerler. Rahmetli Atatürkün dediği gi. bi, bitaraf olanlar bu büyük hen. gâmede bertaraf olmıya mahküm. durlar, Ayrıkkökü Hinan haberlere göre, Norve. çi işgal eden Almanların hepsi Almanyadan nakledilmiş de. Billerdir. Bunlardan büyük bir kısmı manlarda yatan tüccar gemiler nin içinde saklı imişler. Bir kısr da memlekete seyyah olarak ge miş bir takım Almunlerınış. Ay. rıca Norveçteki nazi taraftarları da işe karışmış ve bu el çabuklu Bunu yapmışlar. Bu hâdiseyi gören bitaraf mem. leketlerin şimdi gözü açılmış bu. lunuyor. Bunlar, kendi memieket. lerine gelen Almanların adedine, yaşına, haline kıyafetine dikkât &- diyorlar. Nitekim Yugoslevyaya bugünlerde fazla miktarda Alman seyyahı gelmesi, nazarı dikkati gel betmiş, Nihayet orada bir Alman casus teşkilâtı keşletmişler ve tev kifat yapmışlar, Holanda makamatı, limanlarda 400 tondan büyük Alman gemile. rinin içini musyene etmeğe karar vermişler. Zaten bir yere bir Alman teca. vüzü olursa; oradaki naziler he men inemleketlerinin aleyhine hi. yanet edip Almanlara yardım et mektedirler, Bunu gördükten son. ra, artık nazi teşkilâtının bir meş ru siyasi parti olduğuna inanmak ya safdillik, ya hainlik olur. Bu naziler, tıpkı ayrık köküne benzerler. Girdikleri yere derhal kök salar, oradi başka zihayata yaşama imkân bırakmazlar. Bu münasebetle size çu fıkrayı anla. tayım: Ayrık kökü bir gün tarlaya gi- dip: e Aman efendim! Pek muhtaç hale geldim. Kimseden medsr k' Müsaade edin de Sizin bir köşenizde diğer nebatat gibi, bön de yeçineyim! demiş. Tarla, bü çalımsız. sıska ve yıf otun haline acıyıp. vermiş Pekâlâ! Şurada geçin, diye; bir köşe göstermiş Aradan altı ay yeçmelen ayrık kökü bütün tarlayı istilâ etmiş. Nihayet oradaki diğer mebatat kal- kıp, tarlaya gitmiş ve ay künden şekvacı olmus! — Aman efendim! Nereden gr MÜSu git! madı. Hangir kökümüz kuruya Tarla du ayrik — Bak! Arkadaşların senden $i küyet ediyor. Sen şöyis bir karış yer istemiştin! Halbukı başkaları. Bin rızkını d4 sen alıyormuşsun demiş, ayrık kökü de — Gözüm! Ben halimden mem. nunum! Canı sıkılan tarladan çık- $ın! cevsbini vermiş. orveçe Almanlar girer girmez kurdukları (kukla hükümet nazilerin ayrık kökleridir. Bütün Norveçte kendileri hâkim olmıya ve kendilerinden dışarı uğratmıya uğraşıyorlar İstikbali Söylemek Mi polisi, yani" Alman po. lisi, kimsenin istikba kında tahminler yacamıyacı aksine hareket edenlerin cezalan. dırılacağımı ilân etmiş. Bir arkadaşın dediği gibi, başu- na telâş! Çünkü Almanlar istikba m görebilşelerdi, bugünkü raace. Faya atılırlar mıydı? Maamalih bir fajcı kadın, bil mem ne münasebetle kendisine sorulan bir suale cevap vererek Almanyanın istikbali karanlık ci. duğunu haber vermiş Falcinın bu cüretini işiten zabı. ta, kendisini mahkemeye *sevket- ve kadın alti ay hapse mah küm olmuş. İşler bu durumda olunca; artık Alman gazetelerinin neden dolayı Almanyanın istikbalini parlak göstermeğe ve Alman teşebbüsle. rinin dalma muvaffak olacağından bahse çalıştıkları anlaşılıyor. Naziler, yavaş yavaş kanaatle. re de nöbetçi dikiyorlar. işte a ESSE İçinden Fethedilen | Kaleler 11.4.“” | Yazan: Sabiha Zekeriya Seri Imanyada Nazist hükümet tidar mevkiine gelir" gele Versay Muahedesinin haksızlıkla İtamir için Almanyanın bir harbe urlanması icap ettiğini, bunun ar sından da Büyük Alman İmpara luğunun o kurulacağını o müjdel İHitlerin “Benim Kavgam,, isimli İtabından bu İmparatorluğun Şa Cenubu Şarkiye ve Sovyet hudu İ iyeceği anlaşılı İdu. Fakat hâdisat bu plânın cepb | Alman İmparatorl Sovyetlerle anlaştıktan sonra ker ne başka hayat sahaları aramak » larını tuttu. Bunun sebeplerini | rada araştıracak değiliz. Fakat Nazist Obükümet iki mevkiine gelir gelmez, dahildi huzursuzlukların, iktisadi buhran rın önline mahalli tedbirlerle geç miyeceğini anlayınca, ' bütün hızı harp hazırlıklarına verdi. Versi | Muahedesini yırtmakla, terki tes İhat kapılarımı kapıyarak boğazı; İkadar silâhlanmakla iktifa etm 1914 — 18 harbinden aldığı se İkulceyşi tecrübelerden istifade ed İşek yepyeni bir harp kulla dı. Nazist teşkilâtlarını dünyanın b tarafına, Cenubi Amerikaya, Japo yaya, Afrikaya, beş kıtaya şâmil « mak üzere en küçük devletlerin içli kadar soktu, Bugün içinde Nazi teşkilâtı olmıyan, merkezden gel propaganda broşürlerile hazırlanm Alman taraftari zümreleri saklan Yan tek bir devlet yoktur. Bu teşk İâtlar sulh zamanında Üniversite! in içine, gazetelere, mecmüala İhattâ bazı memlketlerde devlet m kanizması içine bile girdiler. Cas teşkilâtları bu propaganda teşkili lariyle, ideoloji etrafında toplan: kültürel teşkilâtlarla elele verm bir harp samanında bu kuvvetlerd. nasıl istifade | edilebileceğini, plâr ve sistemli olarak organize etmişle di. Daha harbin kelimesi konuşu |mazken, Fransada, Amerikada ve € ğer memleketlerde . ikide bir cas lar yakalanıyor, fakat demokrasi en büyük kuvvetleri olan fikir, k" lâm, teşkilât, içtima hürriyetine d İyanarak bu teşkilâtların faaliyetir İ mâni olmuyorlardı. Demokrasin İbu kuvvetinden istifade ederek, k İkuvveti bir zaaf haline getirmekte de bu teşkilâtlar âzami surette ist fade ettiler. Yayıldılar, genişledile İtoplarını, askerlerini kalelerin içir efkârı umumiyeler lehlerine kazanma Harp basladığı xamar Almanyanı her ülkede mühendis ismi altındı İ mütehassıs ismi altında, kültüre İ münasebetler ismi altında siyasi ve sskeri cepheleri kurulmuştu. Ordula yürümeğe başladığı zaman bu içer deki kuvvetler kapılarını açıyor, v yıldıran süratiyle ilerliyen ordula müdafun eden erkânı harbiyelere bi karari kurmak imkânını bile b İ rakmıyorlardı. Avusturyada, Çeko İlovakyada, Polonyada, Danimark İve Norveçte bunun misallerini gör dük. Yugoslavyada yakalana »bekesi, bundan senelerce ev vel Yuzoslayyada kurulmuş teşkilât ların bir parçasıdır. Yugoslavya gik bütün Bulkan devletleri, bütün Ş mal memleketleri, hattâ bütün dür ya devletleri bu teşkilâtlara hazaı siyasi bir tedbir, bazan korku, baza: satın alınmış devlet adamlarını işti. raki ile müsamaha ettiler. Şimdi ka. lelerin içinden fethedildiğini gördük leti zaman ancak bu tehlikeyi anlı. yor, ve tedbir almıya çalışıyorlar... O zaman bu memleketlerde Nazi teş. jkilâtlarına karşı muhalefet eden İmatbuatı, bir taraftan devletler, bir İ taraftan Nazistler, “Komünist Pro. İpagandası,, ismi altında susturdular. (İşte şimdi bunun meyvalarını toplu- yorlar... İçinden fethedilmiş kaleler birer birer düşüyo, İ Harbe girmiyen fakat yarm veya löbürgün girecek olan memleketler için daha zaman geçmiş değildir. Ra. dikal tedbirlerle bu teşkilâtlarm kö. kü, en küçük teferruatına kadar hu. dutlarımızın ve hudutlarınızın için İden temizlenmezse, yarın “ah keşke, nedametiyle | ellerimizi oğuşturmak, bizlere birer Çekoslovakya, Polonya nümunesi veya harabesi bırakmak. tan başka netice vermiyecektir. Sa. yılı günlerin içindeyiz... Demokrasi. nin müsamaha kuvvetini, aleyhimize bir zaaf haline getirmemk için, için- den fethedilen kaleleri bemen ho. saltmalıyız. ,