BU AKŞAM MELEK Sinemasında Göz kamaştırıcı hir ihtişam Harikulâde zengin sahneler arasında NEFİS BİR AŞK MEVZUU. BEYAZ PERİ Baş Rollerde Joan Cravford - James Stevard - Lew Ayres Bu filmin en güzel ve en zengin sahneler tabii renklidir. Filme ilâve olarak METRO JURNAL, en son Harp ve Dün. ya havadisleri ve TÜRK MATBUAT HEYETİ PARİSTE Bu gece için Loca kalmamıştır. Numaralı kol. r bu sabahtan itibaren aldırılmalıdır. Telefon : 40868 y na iFevkalâde Muvaffakıyet!! ANKARA RADYOSU Türkiye o Radyodifüzyon (Postala” Türkiye (Radyosu Ankara Radyo” Dalga Uzunluğu Bugünkü harpte casusların oynadığı müthiş rolleri ifşa ederek dünyayı heyecana veren TAP 31.7 m 0405 Kes CEBELÜTTARIK ii ge A S U Ss U | Çarşamba, 28. 2. 1940 | 1330 Proşram ve memleket anat ayari ci & İ 12.35 Ajans ve metenrolaji haberleri, — TÜRKÇE SÖZLÜ— İ Türe miiziği (PL), 1830 — 1400 Mi Filmi halkımızın ardı arası durmayan dalgalar halinde tehacümleri karşısında ALEMDAR ve MİLLİ Sinemalarında 2 nci Hafta olarak (Fantezi). 3 — Kutsek: 3 — Ziehrer UZATILDI. Sinemalarımızın daimi müdavimlerinin de seyretmeleri Çalanlar: Cevdet Çağla, Kemal Niyü- için ayrıca başlıbaşına bir program teşkil eden Seyhun, Pah İzdetin Ökte | LORETTA YUNG ve VARNER BAXTER | 1 “nar men Karapır gesi 29 120 Ew penyel kaprisi tzmayster © openetinin 45 Türk müziği: Fas Sar- İ best saat, 18,10 Memleke , ağ İ ve meteoroloji haberleri, 19,30 Türk mür Kopuz TEPEBAŞI ŞEHİR TİYATROSUNDA O KADIN Son Temsilleri 8,00 Program ve memleket saat ayarlı (Gülüver | sevdiğim), in yarattıkları ZORLA GÜZELLİK OLMAZ Muhteşem filmi ilâve edildi N Biletlerin seans. saatlerinde tedariki. İ3 — Ziya paşa: Nişaburek ş İban söylersin) H nâzım kim te: Tambur taksimi, 5 — AN Rıfmt Niga- kı (Meyledip bir gülüzere). Mahmut Karındaş rküsü (Sarardım bem se” - Gülizar tirkü ÇKüvengin madur), türkü (Yakma rr YAR yemi Temsik: Bir sukutu bayal, Yazan: Ekrem Reşit; 21,400 Serbest sest, 21,10 Konuşma kü (Prarın bi e Türkü (Da Bitiyor. | İzdiham Rek: m “b rükliyen . » Hasılât Rekoru . üper Filimlerin Rekoru, Seyirelleri heyecandan heyecana sü. i yaraları bütün açıl zlığ 1 ile gösteren emsalsiz bir hayat acısı": DON KAZAKLARI Sm... Gördüğü emsalsiz rağbet karşıs smd Bugün Matinelerden itibaren SÜMER Sİ NEMASINDA Programa ilâve o PASİF KORUNMA (The Vorning) Londranın düşman tayyareleri tarafından Bombordımanına karşı Karada, denizde ve havada yapılan müdafaa tedbirleri na İstanbulda Çevrilen TÜRKÇE Sözlü ve şarkılı büyük film BOĞAZİÇİ ŞARKISI Boğaziçinin güzellikle: nın iztirabı ... Genç kalan genç bir zabit .. İçtim Bir sile faclam nde geçen aşk macerasi. Güzel bir kadı. * kızın ilk tahassüisleri —-. «İki aşk arasinda Herkesin ezvkle seyredeceği nefis ve hissi İl| çırattalık “porta kutumuy, 2130 Müzük mevzu Riyaseticimhur bandasu (Şef İhsan Kün- Bu Cümü matinelerden itibaren şer) 1 — Blenkenburm Marş TAKSİM Sinemasında || :— 71 Heme. 20,15 Memlek; berleri; mukut borsası saat uyarı, ğens b- esham » tahvilât, kambiyo » tryat), 2255 Müzik: Caz- 25 - 23,0 Yarınki program I — Düşman *Tayyarelerinin hücumü. 2 — vürudunu ihbar eden âletler. — Hazırol işareti, 4 — Eha. tinin Sığınaklara ilticası. 5 — Zehirli gazlara karşı alınan tertibat, 6 — yara Dafi toplarının faaliyeti 7 — Yangın- ekipleri ve saire, Cidden | görül meğe lâyık emsalsiz bir eser. Tayyarelerin Bugün Matinelerden itibaren 2 Büyük Filim birden Damgalı Kadınlar Bette Davis'in Yarattığı günahkâr Kadınların acı TEŞEKKÜR hayatlarını ve dinmez ırlıraplarını Sevgili aile Relsimiz Emekli Güm- İğ | 7949*9E! büyük'hayat faciası Tük Müdürlerinden Rap İsmaaji iza | K “FERAH kı Gürkan'ın ufulünden doğan derin Sinemalarında aynı zamanda FERAH - AZAK Sinemalarında aynı zama: MÜNİR NUREDDİN KONSERİ 5 Mart Salı Akşamı > AKAY Sinemasında (ZORAKİ HAYDUT) Türkçe sözlü ve taklid Şahese. bütün dert, İERİE GESĞAR hek'e ve İagE rah verecek kahkahalarla dolu emsalsiz filim Kızılay Cemiyeti Alemdar nah sinin senelik kongresi Doktor Gene- ral Besim Ömer Akalının riyaseti | altında aktedilmiştir İdare heye saplar tetkik kederimize het suretle iştirek ve bi. si tariye eden zevata şükranımızı sü- narken: Hastalığı esnasında tedavi: | ile ve fedai da şi | a ek Tıbbın bütün imkânları. | nı tatbik eyliyen Sayın Doktorları. miza ve bu meyanda bilhassa Dok- tor Bahri İsmet, Haydar İbrahim ve Tevfik Berkman'a sonsuz minnetle. rimizi iblâğ ederiz. | Aile adina ve merhumun oğulları. İ Diş Tabibi Sust İsmall Gürkan. | Operatör Kâzm İsmail Gürkan, 8.714 Türkiyenin ve bütün Balkanların en büyük ve en güzel Lokalı O ğ2 > R A Sineması Kapılarını bu akşam saat 9 da Müsamerei fevkalâde olarak MUHTEREM KADIKÖY HALKINA AÇIYOR Birinci “ büyük filmi İki büyük Yıldızın lk renkli muazzam şaheseri JEANETTE Mac DONALD - NELSON EDDY'nin en son temsili SEVİŞTİĞİMİZ GÜNLER DİKKAT: İzdihama mahâl kalmamak i Tel; 60821. Yarından it tındaki faal idâre sai m geçen sene 13,566.69 lira gibi mühi hasılât temin etmeleri dırmıştır. General Besim Ömer Akalın tara- finden Kızılayın tarihçesile bu cemi. yete #za kaydolunmanın | hemmiyetini izah eden bir musahabe yapılarak kongreye alkışl yet verilmiştir. özi ii Bir Hırsız Bayıldı Fahriyenin cebinden üç lirasını İ çalan ve zindan kapısı civarında bir | aptesanede © paylaşan Şaban ile Mehmet, parayı paylaşırken yaka. lanmış ve Sultanahmet Birinci Su TİYATROLAR Cezs Mahkemesine verilmiştir. Şehir Tiyatrosu Dram Kısmında g © KADIN © Komedi kısmında Suçlulardan Mehmet mahkemede “ HERKES YERLİ YERİNDE © 802021 2. 091 14029 13433 Amsterdam &rüksel Atina Sotya Madrid İ Budapeşte takdir uyan. | n ve &. ASKERLİK İŞLERİ : Malül ve Şehit Yetimlerini | Davet İ Beşiktaş askerlik şubesinde kayıtı bi Yümüm 'maldi subay ve erat ile şehit yı timlerinin senelik yoklamalarını yaplır- İmak üzere 1 Mart 940 terihinden 81 Mart 940 tarihine kadar ikişer adet vesikalık | e nüfür hüviyet cüzdanı, resmi | ikramiye tevzl efzdanları ile| Pazirtesli, Çarşamba ve Cuma günleri şu-| üyacaat etmeleri ilân olunur. | ESHAM VE TARVİLAT ham ve tahvilât üzerine muamele elmamıştır. ifade verirken bayılmıştır. Tabibi alli çağrılmış ve Mehmet ayıltılmış-| tır. Hırsızlar tevkif edilmişlerdir. n Bü akşam Gala müsameresi biletleri lâtfen evvelden aldırınız. .30—6.30 gece 9 da başlar. — Bana biraz kedinden bahsetmez misin? Hani bir akşam kotramda dayın uyurken, bana birçok geyler anlatmıştın. — Size doktora * tezimden bahset rim, Imtihanımı müvaffakiyetle verdim. Tezimi e meyyizler beğendiler — Evet, hattâ o kadar beğendiler ki, bir kitap- çı bunu bastırdı. — Nasıl" Sizin bundan haberiniz var mı? #eylere sevgile bakarak gülümsedi; neşesi tekrar gel. miş, tekrar canlı ve ümitle dolü bir — Bu çay takımlarını öyle severim ki.. Hele ki. çük kaşıkların incecik bardakta çıkardığı tatlı sese Yazan: MUAZZEZ TAHSİN BERKAND bayılırım. Sırf bu yüzden ben de kendime İranlı çay- cıların dü nlarına mahsus takımlardan aldım ama, ne de olsa çâyı onlar gibi pişiremiyorum, bunda bir başka koku var, baygın bir çiçek kokusu. Siz bu o- yuncak takımları sevmez misiniz? — Şimdiye kadar bunu hiç nuh cevabım başka bir gün bildiğim bir şey varsa da senin çok, çök senin bu * nhmemiştim, bu. yorum. Mehme Gözlerinde ve dudak işi bir ifade vardı ki, bilâibtiyar tekrar içine kurt düğ- tü ve kaşlarını çatârak kendi kendisine: — Acaba bu halim de “Ona,, çok mu benziyor? sualini sordu. Bu büyük suali, ilk ve son defa olarak Meh met beye sorsa ve onun vereceği cevaba göre, rine bir yol verse; nasıl olurdu? Bunu düşünmek, “kalbine daha derin bir set yerdi. Annesini © Kadar çok seviyordu ki, onunla uzaktan bile alâkadar olan bu meseleye temas et. or, bunu sevgili ölüye karşı yordu Oyle ya, sevdiği adama: — Anneme benzediğim için mi, yoksa benden haşlandığımız için mi, benimle meşgul oluyorsunuz? Diye sorsa; onun vereceği cevap annesine karşi duyduğu sonsuz sevgi ve hürmeti zedelemez miydi? Hayır, tamsmile ve sade kendisi için sevildiği- £ emin olmadıktan sonra, “ona annesinden bahse- demezdi. Anasına karşı duyduğu sıcak hisse her hangi bir mehfsst duygusunu katmasına imkân yok- tu maada' o sarişin kadın ve çocu Ayşe gözlerini önündeki çay bardağına dikmiş düşünürken, güya onun başinın içinden geçen aci düşünceleri anlamış gibi Mehmedin de yüzüne bir üzüntü bulutu çökmüştü, o da kendi kendisine bir. takım susller soruyor ve bu cevapsiz kalmıya mah- küm sorgularla başını çekiçliyordu. Niçin hiçbir yakın söz kabul etmek istemi. yor? En ufak bir iltifâte, bir samimi kelimeye karşı neden hemen vahşileşin; kaçıyor? Yoksu sokakta -rastladığımıza, ona yaklaştığ ma hiddet mi etti? Onu sikıyorur muyum acaba? bir saygi. Birdenbire beyninde bir şimşek çaktı ve cevap- 8z sualleri daha hirpalayıcı oldu: — Acaba birisile buluşmıya mı gidiyordu? Bu- ba ben mâru oldum? Kiminle randevusu vardı? Hayatında bir erkek var mı? — Hari neşeli, hattâ tasasız gibi görünen, bu hassos kızın kalbinde bir sevgi yaşıyor mu? — Nasıl seviyor acaba? Içli, derin bir sevda mı, yoksa hayatına neğö ve (ad vermek, vakit geçirmek için — Hayır Ayşe severse “O, num gibi sever; yü- zü gibi hisleri de ânnesine benziyor. Aralarıideki süküt her sâniye derinleşiyordu. Eğer kahvehanede hizmet eden küçük çocuk yakla- şıp: — Beyim birer bardak daha çay vereyim mi? Diye sormasaydı, belki saatlerce ikisi de konuş- madan, kendi içlerinde yaşıyacaklardı. — Bis çay daha içer misin Ayşe? — Teşekkür ederim. 'Tekrar dumanlı bardakları ellerine aldıkları inan, “yüz yüze bakıp: gülümsediler ve Mehmet ta. biiliğini buldu: — Küçük dostumla alâkadar ölmaz mıyım ben? Elbette haberim var. Hattâ okudum da... Bunun için seni cat ve yürekten tebrik ederim Ayşe; cid. den tezini cok iyi izah etmişsin. Genç kız kalbinin helecanla çarptığını, yüzü. nün utancından kızârdığını hissetti ve gözlerini ya rım kapayarak, cevap verdi: - Teşekkür ederim; fakat ben size bunları ar latmıştım: tekrar okumağa değmezdi Mehmet, genç kızın bu haline gülüyordu. Bir sigara yaktı, bir tane 'de Ayşeye Verdi. Dumanlar 4. zleri teklifsiz, dost bir mânaya bürün. İkisinin de içlerindeki a€aip ve birbirini tüt- yalnız bu dakikayı yaşa- rasında rüştü, miyan duyguları atarak, mak istedikleri belliydi. — Şimdi ne yapıyordun? — Staj görüyorum.. Memleketin en tanınmış avukatlarından birinin yanında çalışıyorum. — Enteresan davalar var mil — Erteresan da söz mü? Son haftalarda bütün memleketi meşgul eden, gazetelerde sütun sütun ya- nlar yazılmasına sebep olan davaya, bizim patronu. müz bakıyör” — Hangi dava idi o* (Devarm vari