ik —mfer e e >” “kalender sazendeler. Tanıdığım Tipler :- Üeesiereakamiieneneekeensaneseinesez Yazan: KANDEMİR . Türkiye Kraliçele ; piğe vi ERE 26 Güzellik ri Hicran Hanım ve Gavrühüm Çölgilı kahve, gazino, bar, kaba- re, ne derseniz deyiniz. İşte öyle bir yerdeyiz. Karşıda, dipte yük. sek, geniş, loşça bir sahne ve orta- sında akortla meşgul şen, şakacı, Hele dalga, dalga, parıl parıl saçlarının üstün. de torpillenmiş bir gemi gibi yana yatmış fesinin püskülünü sallaya, sallaya yaradana yan bakan meş- hur udi ön sıralarda sandalyalara kurulmuş olan seyircileri, durma. yan çenesi ile gülmekten bayıltı- yor. Bu salonda dükünini henüz ka- pamiş berber çırağı da, apartman kapıcısı da çiftlik sahibi de, çoluğu Du, çocuğunu önüne katıp gelmiş sile babası da saz ve ses âşıkları da gürültücü delikanlılar da, entarili, de, sarıklı da, takkeli de, çarşafı da her çeşit insan var. En arkada. ki koltuklarda (Bir Arap gecesi) seyrine koşmuş öbek öbek seyyah- Jar... Ben göbekteyim. Etrafımdaki yerliler, bir bana, bir de öteki sey. hlara bakıyorlar: “Yanlış gel- din, yerin orada senin..,, demek i8- ter gibi... Fakat sıcak kanir, güler yüzlü in- sanlar, yerimi yadırgamadığımı his sedince, misafirperverlik göster » mek, yârenlik etmek arzulerini ye- emiyorlar. Unutınıyorum. En bü. yük silâhım ağzıniğâ: Arapça bil. diğimi söylesem bu havanın bütün keyfi bir lâhzada kaçar. Bu da biz- den.. derler, dönüp bakmazlar bi. le, Eh çatra patra geveliyişi hoş görürler, ben de öyle yapıyorum, Güreşe hazırlanır gibi Cellabi- yesinin kollarını sıvayarak, dizle. rine yerleştirdiği tabakadan siga. ra saran sağımdaki Sudanlı, başını çevirmiş, lâf yetiştiren önümüzde- ki arkadaşına yan gözle pipomu i. şaret etti, sonra bana döndü, salı- verdiğim tütün dumanına, içine tütsü buharı çeker gibi, delikleri açılmış, kabarmış, şişmiş iri bür- münü uzattı: — Oh.. dedi, Haza İstanboli”! Mısırlı hâlâ uzum yılların yığdığı İnanışları sarsilmaz bir iman gibi taşır: Her gözel, temiz, süslü, ve tatlı şey mutlaka İstanbuldar ge. fir. Mahalle aralarında dolaşan bacaksız satıcılar bile mallarını sürebilmek için: — İstanbolili,, Yallah, İstanbo- Bit! diye bağırırlar. Cevap bekliyen Sudanlı komşu. ma başımı İki yana sallayarak Jaaa! dedim. Biribirlerine bakıştılar, bi- raz evvel hoş buldukları kokudan birden tiksinir gibi burunlarını ö. bür tarafa çevirdiler, Sahneye göz kamaştıran bir işik yağdı, saz başladı. Halk bir işa. retle hücuma kalkmış saflar hs- linde ayakta bağırıyor, tepiniyor ve armonik çalar gibi gergin dir. seklerini durmadan oynatarak, a- vuçlarım patlatıyordu. Seyyahlar, gözlerini örten dür. binlerile, bir harbin en kanlı saf, hasını, çatlatan bir merakla tekibe koyulmuş, çekirdekten yetişme mu- habirlere benziyorlardı. Sıtma görmemiş bir ses gürledi: — Meliketiccemal Ettürki Big- ran Hanım! Ve Bayan Hicran, ömründe ilk defa tipiye tutulmuş bir bedevi şaşkınlığı ile sahnede göründü. Bağırmaktan, alkışlamaktan ve tepinmekten mecalsiz kalmış Su- danlı komşum, yerine otururken, gücünün son katraamı bir intiksma saklamış gibi dirseğini böğrüme Saplayarak, sahneyi gösterdi: — Ahoo.. Haza 'stanbolii.. Ya selâm!.. Ya ruhit, Bu türkçe şarkıdan bir şey mi anlatıyorlardı?Ne gezer. O halde bu oşkunluk, bu kıyamet ne idi? Hat. ve müstakbel tehlikeler tâ ilk saflarda sönecek kadar zayıf, hafif, ve ölgün $çs onlara ne diye. bilirdi ki, Böyle yırtına yırtına, çır- pınz çırpma, babaları tutmuş gi. bi dövüne dövüne, ardı arası ke- silmeden vecd içinde bağırışıyor. lardı; —Ya selâmm! Ya Habiibiii; Ya Allahhh!, Onu bir daha, bir daha, bir da. ha sahneye davet ettiler. Sonra hep yoruldular. Görüyordum ki, bütün hu kala- balik sözlerinden mana çıkaramaz dığı, ahenginden hâz duyzmadığı, hareketlerinden zevk alamadığı bu kadını, sadece İstanbuldan gelmiş bir (güzel) olduğu işin sevmiş ve alikışlamıştı. Etrafımda yüksek sesle konu - şanler vardı: — Demek ki, İstanbulda mahal. le mahalle, kapı kapı dolaşmışlar ve en güzeli seçmişler, öyle mi? — Peki sonra ne diye onu bura. ya göndermişler, bizi çileden çı- karmak için mi? — Hayır, bizi sevdikleri için. Türkiye ve Mısır kardeş değil mi? — Hükümet mi gönderiyor? — Öyle diyorlar, Hani kaç sene &wvel bir kere daha gelmişti ya. Unuttunuz mu? Kahirenin meşhur hovarda tip. lerinden biri, diktiği rakı sişesini iç cebine" yerleştirin elinin tersile dudaklarını kuruladıktan sonra gül dü: — Uyuyorsunuz be çocuklar. Mi- sırda altı tane güzellik kralişesi göbek atıyor şimdi! — Bize ne, dediler, bize ne öte. kilerden.. Sen İstanboliye bak! — Hepsi de Türk diyorum size.. Hepsi de İstanboli be yahu! Ağızlar birer karış açılmıştı. Pa. kat yemin edebilirim ki, en me- raklıları bendim. Ama, soramıyordum, dirler?,, diye. Salonda bir alkış, bir kıyamet daha koptu ve herkes ayağa kalk- mıştı, Hicran giyinmiş, sahnenin yan kapısından çıkarak, halkın &- rasından geçiyordu. — Bu tarafa gel ya ruht. Allah aşkına bu tarafa! — Canım sana feda olsun! Bir se. niye yanımda otur. Ne olursun? — Ayaklarının altında yatayım da çiğne beni ey İstanbul güzeli! — Bir kadeh rakımı iç. Sonra öldür beni.. Ya hayati. Ya elbi.. (Devami vari “nerede. (Başı 1 incide) muvacehe- sinde müessir ve emin bir teşriki me. #ai İçin zarurl bir mukaddeme olan umumi uzlaşmayı tahakkuk ettirmek maksadile Balkan milletleri arasında mevcut ihtilâf; meselelerin müteka. bil anlaşma ve nisafet zihniyeti da- hilinde halledilmesi icap eder, o Berne, 11 (A.A.) — Basler Nach. richten gazetesinin Berlin muhabiri. ne göre, İtalyanın Balkanlarda ko- münistliğe karşı bir set çekmek yo. lundaki gayretleri Almanyada tasvip olunmaktadır, Budapeşte, 11 (A.A.) — Yan res. ) Ko (Başı 1 incide) tulanlardan bir kısını da diri diri yanarak ölmüşlerdir. Her iki felâket- ten kurtularak çırılçıplak sokağa fır- lıyanlar, günlerce kar altında çiy bakla, nohut, fasulye ve hattâ ot yi. yerek gıdalarını temin etmiştir. Ke- yulhisarda arazide uzun uzun çat. iaklıklar vardır. Buradaki Toyunlu yanardağının indifa etmesinden kor. kulmaktadır. Bütün köylerdeki ölüm miktan tamamile tesbit edilecex olursa fe- lâketin büyüklüğü bütün dehşetile ortaya çıkacaktır. İki bin asker durmadan çalışarak Reşadiye yolunu açmışlardır. Fakat Reşadiye şosesinin heyelân yapması, yolların bozukluğu, kışın pek fazla olması yardım teşkilâtinm faaliye « tini zorlaştırmaktadır. Niksar ile Erbaa arasındaki kasa- ba şose yolu da çok berbat olduğun- dan Erbaanın Tokat ile olan muva. salası kesilmiştir. Bu «asaba Samsun dan yardım görmektedir, Buraya gelen hsberlere göre, zel- zeleden çök mühim zararlar gören | Koyulhisar kazasına müstacelen &. güncü bir sıhhi imdat heyeti daha gönderilmiştir. Bu kaza dahilindeki yaralılardan pek çoğunun merkeze sevkine başlanması zarureti hasıl ol, muştur. Giresun Kazalarının vaziyeti Giresun, 11 (A.A) — Alucra ve Karahisarda on vaziyet hekkındu Giresun valisi Muhtar Akman şu be- yanatta bulunmuştur: “— Felâket mıntakalarında gün geçtikçe vaziyet İyileşmektedir. Bu mıntakalarda hükümet ve balk tara. fından 40 kadar savyon yaptırılarak açıkta kalmış olan yürddişlardan bir kısmı yerleştirildiği gibi diğer bir kısmının da çadırlarda barındırı) - maları temin olunmuştur. İkinci sıh. hi imdat heyeti de Karahisara var- ms ve işe başlamıştır. Felâkeizedeler için Traozondan gönderilen 118 parça yiyecek, giye. cek eşyası, felâket sahalarına sevke. dilmiştir, Ş. Karahisırdan Suşehrine sıhhi malzeme yardımı yapılması i çin kaymakama tebligat yapılmıştır. "Tarama İsaliyeti devem etmektedir. * Şiran, 11 (A.A) — Son hareketi. arz neticesinde kazamızda J82 ev ta- mamen, 500 ey de kismen yıkılmıştır. Maili inhidam ev miktarı dört yüz» dür. Felâkete maruz kalmış olen hal. kimizin ihtiyaçlarını temini ve sih. bi vaziyetlerinin korunması için baş- ta Gümüşhane valisi olmak üzere, alâkadar memurlar tarafıdan lâzım gelen tedibrler alınmıştır. İskân edilen felâketzedeler Ankara, 11 (TAN) — Gelen haber. lere nazaran, bugün Elâzığı 14 fela- ketzede gelmiş ve derbal 'skön edıl- mişlerdir. Mersine şimdiye kadar 484 felâketzede gönderilmiştir. Bun- | i | ların 195 i Tarsusta, diğerleri mer. İ kezde yerleştirilmişlerdir.. Kayseri. ye 21 yaralı daha gelmiş, bunlar Ta- lasta açılmış olan 80 yataklı hasta” haneye yatırılmışlardır. Macaristanın Arazi Talebleri diğer Balkan devletleri de ve bilhas- sa Bulgaristan ve Yunanistan da iş- tirak edebilecektir. Roma radyosunun tekzibi Roma, li (Hususi) — Roma rad yösu dün yaptığı neşriyat sırasında İtalyanın Sovyet taarruzları karsı. sında Macaristana askeri yardımda bulunacağı ve Macaristan Romanyı- dan meta'ipte bulunmayı şimdilik terkettiği hakkında neşredilen şayi- aları tekzip etmiştir. Romanyadaki ekalliyetlerin iyeii Bükreş, 11 (A.A.) — Milli kalkın. | toma - Peşte - Belgrat müsellesi |'DA cephasinin ekalbyetler rupu bu- gün ekalliyetler nazırıma iştirakile Bükreşte bir toplantı yapmıştır. Top- mi Pester Lloyd gazetesinin Belgrat | jantıda Ukraynalı, Macar ve Bulgar muhabiri, Macaristan ile Yugoslavya | ekalliyetlerinin murahhaslarile İlk Arasındaki münasebetlerin mesut in-| defa olarak Besarabya Ruslarının bir | kın, karısı ve çocukları, Hüsnü Kes. kişafını kaydettikten sonra Roma - | mümessili hazır bulunmuştur. Peşte - Belgrad müsellesinin Cenu- bu Şarki Avrupasında her an Müzakereler ekalliyetleri ihtiya e. i den mıntakslardaki siyasi teşkilâtta yapılacak ıslahat ve ekalliyetlerin miyeti artan bir unsur haline Gel) mili müdafaa yolundaki gayretleri. mekte olduğunu yazmaktadır. nin tevhidi etrafında cereyan etmiş- Bu muhabire göre, bu müsellesejtir. yulhisar Kazasına Imdat Heyeti Sevkedildi | mından büyt hizasma düğen bir kalas 20- İla Kâzım, Temajl oğlu Cemal, Ha. feci hakikatler Konya, 11 (Tan Muhabirinden)— Erzincan askeri mektebinden kur. tulanların buraya geldizlerin: bildir. miştim. Bunlar arasında bulunan mektebin resim müsllimi Şemsettin Arel, korkunç felâketi şöyle anlatı- yor: “— Müthiş bir sarsıntı He uyandim kendimi pencereye attım, ve derhal ko- mmi ve kardeşimi de çağırdım, İçine si- #ıpdığımiz. penesrenin o çökmeden oldutu gibi bahçeye yıkılması neticesinde kendi- mizi kurtarabildik. Etrafıma bekinen farlanın dahsetini #n- ledim, Derhal mektebe koştum. O daklika- Ann itibaren tam sekiz gün, inlebeyi enkaz alından gikarmakla uğreştek, Topcu sa yının yarlımile 800 mevcutlu mektenler 219 talebe kurtardık. len talebenin, #eçirdikleri o bövük faclaya rağmen, ar kadeşlarımı, muahlimlerini ve masllimleri- bin gilelerini ve halktan birçoklarını fe- Wieitan kurtarmak icin gösterdikleri enn- dan gnyret ve muvaffakiyet kerssında mütehassin olmamak imkünszdır. Bu a- rada hayret verlej hidiselerie de İkursla- #iyorduk. Mektep tabillerinden Yürhası Sadinin ailesini, vakadan 48 sanl sonra ölü olarak bir blebemiz buldu. Pakst isi yo- gındaki kızını sımsıkı sarsn bedbaht ana- nin kollarından nldıkları yavru yaşıyordu. 48 ennt nrmrarım eitandin İsalığı halde Bi- miyen 3 yaşındeki yavruyu değesine ver- dik Tarih öğrelmeni Münip Ersoy, #ncuk iki senelik evliydi. Yaçia esnasında eşiy'e kacarlarken enkaz altında kalmışlar, bi- mila karını gözünün önünde can vermlerir. Kendini ise hefif yaralı olarak şimdi bu- Tadadır. Tedrisat müdürü Kâmil Tuzlu, ailesini ve yetişkin iki kızını kaybetti, iki kücük oğluyla kaldı. Bitişiğimizde, ev sahibimiz ihtiyer kadının evini fnela sabahi yere sc-| rilmiş gördüm. 24 saat sonra kadını sağ 0- Merak enkaz altından çıkardılar, Bag »0- baya yakın yatıyormuş, “çöken evinin da- Bir muallimin anlattığı" | | baya takılmış ve bu süretle kadıncağızin teneffisüne irikân barakmığı” Şehrimizde de zelzeleler oldu Dün subah sanat 4.25 de İstanbuld. oldukça şiddetli bir zelzele kayd. miştir. Rasathaneden verilen m: mata göre, dün sabah saat 1,35te de merkezi Erzincan ve havalisi olduğu tahmin odilen yeni zelzeleler kayde. dilmiştir. Fakat, hiçbir hasar yoktur. Gelen haberlere göre, dön sabah Çankırıda ve Tekirdağnda da şid. detli bir zelzele olmuştur. İzmire gelen zelzele felâketzedeleri İzmir, 11 (Tan Muhsbirinden) — Erzincan felâketselelerinden şehri- mize getirilen yaralı ve evsizlerin i. simlerini bildiriyorum! Hüsniye kızı Makbule, Yusuf kızı Elif, oğlu Rıza ve Hasan; Osman kizi Ziynet, Durmuş kızı Nuriye, Osman kızı Zekiye, Recep olğu Mustafa, Dursun oğlu Hasan, Hüseyin kızı Ne- | dime, Hamdi kızı Cemile, Mustafa kiz Nuriye, Hüseyin kızı Gültepe, Şükrü kızı Fahriye, Hamza kızı Mak- bule, Arif kızı Şadiye, Salâhattinin oğulları Salâhattin vs Bahaettin, Ib- rahim kızı Makbule; Faik kızı Nu. riye, Reşat kızı Neslâ, Hüseyin oğlu Şerelettin, Mehmet oğlu Faik, Aziz oğlu Süleyman, Hüseyin oğlu Salâ- haddin, Mehmet oğlu Battal, Ahmet kızı Fikriye, Salih kızı Zehra, Is. msil oğlu Yusuf, Hüseyin kızı Mah- bube, Yusuf oğlu Haşan, Bektaş oğlu Salih, Ali kızı Zehra, Salih kızı Ze. mile, Elif ve Şerime, Bektaş kızı Sü. leyman, Ibrahim kızı Kudret, Ali kı- zı Sandet, Hamdi kızı Vesile ve oğlu Muzaffer, Abdullah kızı Mahmure, Hasan oğlu Nurettin ve Hayrettin ile kızları Sıdıka ve a; Dur- sun oğlu Ihsan, Mustafa oğlu Yılmaz, Yusuf oğlu Ismsil, Bektaş oğlu Ce. mal, Mehmet kızı Fatma, Cemal oğ- san oğlu Bahaettin, Hasan oğlu Zi- ya Denizhan, Ziya oğlu Yaşar, Hü. seyin oğlu Zekeriya Timur, Yemen oğlu Ismail Suyar, Ismail oğlu Ce. mal ve kardeşi Kemal, Sinan oğlu Kemal ve karısı Ayşe, Kemal oğlu Salâhattin ve kızı Nezehet, Ismail oğ- lu Hüseyin. Konyaya gelen felâketzedeler Konya, 11 (Tan Muhabirinden) — Bu geceki trenle şehrimize yeniden gelen felâketzedelerin isimlerini bil. diriyorum; Nuri Tavukçu, karısı ve çoukla. rı, askeri mmuamelât memuru İbra- him Akar, karısı ve çocukları, Demir yolları memurlarından Dursun Taş. kinoğlu ve karısı. (Çocukları ölmüş. tür), Buradan doğru Nazilliye geçenler de şunlardır; Hasan, Esma. (Bunlar yaralıdır). Salihliye gidenler; Nuri Parlatan ve kızları, Bir İstanbula gidenler; İbrahim Entü- gün, annesi, halası, halasının kızı, Mecliste hatiplerin tenkitleri Ankara, 11 (Tan Muhabirinden) — Meclisin, çarşamba günkü toplantı, sında vekillerin büyük felâket hak- kında verdikleri izahatı o müteakıp, bir çok hatipler söz almışlar, muhte. Bİ mütalealarda ve bazı tenkitlerde bulunmuşlardır. Mebusların ileri #ür- düğü meseleleri Şu on «sas debilin, de toplamak mümkündür: 1 — Memleketin jeclojik bir tetkike tâ) batulimasi, di 2 — İnşaat tarsınn aslohi, 8 — İmdat vaslalarının #emahi, 4 — Köylere yrrdıma gidilip, giğilme- diğinin bildirilmesi, $ — Milletin verdiği eşya, muhtaçlara munlazaman gitmiyor, $ — Bazı memurlar ağır hareket edi- yarlar ve vilâyet merkezinden ayrılmıyor. lar. Bunların teceiyesi, 7 — Sivasta bir katırcinın teklifinin reddedilmesi, # — Şerki Karahisır vilâyetinin yenir den teşkili, 8 — Frziscan halkımın naklinin teşmil, 10 — Kelkit vadisinde bir yol inşası, Dahiliye Vekilinin cevapları Dahiliye Vekili, tekrar söz alarak bu tenkitlere birer birer cevap ver, miştir. Fak Öztrak bilgassa demiştir ki “ “— Memleketin jeolojik bir tetki- ke tâbi tutulması hikfmetçe arzu © dilmektedir. İmdat vasıtalarının ço. #altılması bir kısım vatandaşlara gön Jümüzün istediği kadar yardımda bu» Yunamadığımızdan dolayı ileri sürü, lüyorsa, şunu söyliyebilirim ki, bu vasılalarımız o kadar da eksik değil di. Esasen çabuk yetişememek keyfi. yeti daha ziyade bu sene tabistin im. kân vermiyen şiddetinden ileri gel» miştir. Köylülerle şehirliler arasin» da bir fark gözetmek mevzuubahis değildir. Fakat bütün köylerin her türlü ihtiyaçlarını muvasaln imkân. /Jarı olmadığından arzu ettiğimiz gibi timin ettiğimize davr masleş?i müs- bet bir cevap veremiyeceğim. Mille. tin verdiği eşyanın muntazam ve ku- sursuz olarak gittiğini İfade edecek vaziyette değilim. Fakat gün geçtikçe bu iş yoluna ko nulmaktadır, Bazı memurların ağir hereket ettikleri, vazifelerini Jâyiki, le yapmadıkları ve bazı valilerin yer- lerinden kımıldamadıkları meselesi- ne gelince vazifesini iyi yapmıyan me murlar bulunabileceğine ibtimal ve ririm, fakat mahduttur. Şarki Kara. hisarın yeniden teşkilini tetkik etti- reçeğim. Fakat vilâyer teşkilâunın mevcudiyeti güçlüğü bertaraf ede. mezdi, İnşaatın ıslahı meselesi daha ev. velden nazarı dikkat» alınmıştır. Çan kü, Mili Şefin tetkik seyahatlerin- | den sonra bize telkin ettikleri mühim işlerden biri de bu idi Bunun füze - rihde bundan sonra daha fazla dura. cağız. Kelkit vadisinde muntazam yol olmamasından burada felâketin daha şiddetli ve duha korkunç bir şekil al. masi noktasında biz de »kadaşlarla ayni fikirdeyiz. Esasen Milli Şefin seyahatlerinden avdetlerinde verdik. leri direktifler arasında Kelkit vadi- sindeki yolun yapılması da vardır. İnşallah ilk imkânda bu yolu da ya. İparız.,, Hariçten yapılan yardımlar Ankara, 11 (TAN) — Dost ve müt- tefik Elen hükümeti, zelzele felâket. zedeleri için, hem nakden 10,000 li, ra, hem de ayrtes 10.000 lira kiyma. tinde sıhhi malzeme teberrü edece ğini, ayrıca bütün Yunanistanda fe. lâketzedeler için para toplama komi. teleri kurulduğunu hükümetimize bildirmiştir. Yunan Başvekili Metaksas, bu mü. nasebetle Elen milletine hitaben a. şağıdaki mesajı neşretmiştir: “Çözülmez bağlarla ve sıkı bir it. tifakla bağlı bulunduğumuz asil Türk milletinin maruz kaldığı felâket ö- nünde hiçbir Yunan kalbinin duygu- suz kalmıyacağından emin bulunu. yorum. Hükümet kendi hesabına yapma. sı icap eden şeyi yapmıştır. Fakat bu kabil hallerde ve bilhassa böyle bağ- larla bağlı bulunduğumuz bir millet mevzüubabs olduğu zaman yapılma. sı icap eden yardımı istemekle, bü. tün Elenlerin hissiyatına tercüman olduğuma kaniim, Buna binaen her Elen, sanki Yu. nan milletinin başına gelmiş bir fe- Son Günler Siyasi Faaliyetlef (Bası 1 İM Aym! zamanda Bulkanları yayı de Sovyetler Birliği eli birleşmiye teşvik etti Bali Alman tehlikesi kalmamış Fakat buna mukab'I Sovyet kendisini gösteriyordu. Bu tehlikeye karşı koymakffi tün Balkan ve Tüna memi vt hudut ve arasi fisrı bir türlü halledilemi; müşterek bir cephe tesisine bulunamıyordu. vu defa Tuna boyunda bir Sovyet cephe vücude geti işini bültül İtalya üzerine almış £j nüyor. İtalyan gazeteleri, Ball rm bir İtalyan nüfuz mintaki hayat sahası olduğunu söyliyel sahanın Sovyet ordular; tara istilâsma karşı hor vasitaya mi at ederek mukavsınete karar V lerini yazıyorlar, Hattâ icap asker göndereceklerinden yorlar, Avusturya için de vaktile konuşan İtalyanın emri vâki sında nasıl sustuğunu hatırlıyı İtelyan gazetelerinin bu tehdi! ne dereceye kadar güvenilebilee tayinde tereddüt edeeeklerdir. Ö için bu defa da İtalyanın Balkan memleketlerini uzlaştırıf leştirebileceği şüphelidir Yalnız şurası muhakkaktır ki giliz diplomasisi şimalden “e ci tan Sovyetler Birliği ve Alm çevirmek, bu Iki devleti tecavüz © mez bir hale getirmek plânı üzi dedir ve bu plân harbin bütün kametini değiştirecektir. Çünkü şimal memleketler gilizlerle beraber çalışması $ Rusyayı olduğu kadar Almaryı kızdırır. Almanya, İsveçin demir £ İ herine şiddetle muhtaçtır. Bu heri kaybetmemek için, icap Sovyetler Birliği ile müşterek cephe kurmakta tereddüt etmiy tir. Bu suretle Garo cephesinde" pılamıyan harbin şimal memlelsi rinde yapılması ihtimali vardır, İtalyanın Tuna ve Balkan m ketlerinde Sovyetlere karşı a cephe ise, Roma - Berlin mih' sarsacak ve belki de Kırip ko; bir mahiyeti haizdir. İtalyanın Sovyet ve Anti.Komlntern kuvvetlendikçe Almanya, İta iy kaybedecek ve dün Almanyanın bayyül ettiğini yazdığımız Pes Roma - Meskova mihverinin Ki masına imkân kalmiyacıktr. Hulâsa, sop haftaların faaliyeti, bir takım bitaraf devlet Je, İtalyanın vaziyetini sydrolatmi; Moskova ile Berlinin biribir! daha sıkı fıkı bağlanmasını teri ve Roma - Berlin mihverinin p lanmasına doğru inkişaf etmekti Hidiseler bu seyir üzerinde inki devam ederse, ilkbahara kati h başlamasi beklenebilir. lâket mevzuubahsmiş gibi yard sız büyük elçiliği memurları bir yardım olmak üzere, yardım mitesine 500 lira tevdi eylemiştir. Afgan büyük elçisi, hareketi felâketzedeleri için Afgan Krah P metli Zahir Han tarafından tı edilen 2000 İngiliz lirası ile, Kızılay cemiyeti tarafından teb edilmis olan 3000 İngiliz kirası riciye Vekâletine tevdi eylemiştii Atinada Neş İonia belediye hareketler? felâketinden dolayı ! kara belediye reisi Nevzat Tanâ na İeesslirlerini bildirmiştir. Japon maslahatgüzarı, O ar? felâketi karsısnda duyduk! derin tçessiirü hariciye vekâl bildirmiştir, 9 Havas ajansının Ankara b hereketinrz o felâketzedelerine yardım olmak üzere, yardım si adına 100 lira teberrü etmi Amerikadaki Rus basnisko felüketzedeler için 200 dolar tet rü etmiştir. Bundan başka. V ton büyük eleiliğimize hereket felâketzedeleri için muhtelif 2: tarafından yekünu 563 dolara vsf teberrülerde bulunulmuştur.