9 Ocak 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Wera 940 TAN ABONE BEDELİ Türkiya Ecnebl — 1400 Kr 1 Sena 2800 Kr. M & 6 Ay 1500 * 00 . .n $ Ay soo * 16$ - .” 1 AY soo * Milletlerarası posta ittihadına dahil olmıyan —memleketler için abone bedeli müddet surasiyle 30, 16, 9, 3.5 liradır. Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 25 — kuruştur. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk %llumdu. —I İSÜNÜN MESELELERİ Alman * Firmalarının Faqliyeii ktısadi meseleleri takip eden muharririmiz dün bize şöyle hiı;. hıbeg getirdi: "ni—b'P iyasada Alman firmalarının Eskid ir fajılıyeti müşahede ediliyor. y* €en Türk firmalarile iş yapan mı'“nm ticaret mümessilleri bu fir- ihtiy, Müracaat ederek onlardan açıı,:l hakkında bir mektup is- erelct:dlr' Bu mektupta o firmanın lzrin Almanyadan getirttiği mal- Yerine, başka memleketlerden tıya gş?ll'ğxpgd.i_ğini, bu sebeple sıkın. Mün, Üştüğünü, Almanya ile ticari v maiîebet açıldığı takdirde derhal u.lundta-r mal sipariş etmeğe hazır mektedt'ıgum:' bildirmesi teklif edil. de a.t']u.. Birçok Türk müesseseleri ği âı €tle Alman ajanlarının istedi. ça Mektupları vermektedir. üeğPEndiğime göre Alman ticaret Ka eseleri, _'merkezden aldıkları kend'mlr ,Mucibince bu mektupları he lh_hl_lkumetlerine verecek, Al. tinğ ükümeti de Türkiye hüküme- Müracaat ederek Türk tüccar- yaı;mm mentuplarını göstererek pi- l_htiaxnızm Alman malına ne kadar suryaım o!_duğunu isbat edecek ve bu ğ tet e Türkiyeyi Almanya ile tica- €t muahedesi akdi lüzumuna ikna edecektir.” Alman ticaret miütesseselerinin Pi. Ylîsamızda oynamakta oldukları bu Oyun, Türkiyenin Almanyaya değil, d'?ıanyanın Türkiyeye muhtac ol- “llglinun delilidir. Almanya Türkiye b oOlmaktan müteessirdir. Çünkü eko- no_mık kaynaklarından birini kaybet. îuıı. Küçük büyük her kaynak Al. ’_".V_a için büyük bir ehemmiyeti dizdir. Türkiye harici ticaretinin © 60 ni inhisarı altına almış olan eâ'!“ll)'u. bjrdenbire bu kaynağı kay kün İnce telâşa düşmüş, müddeti bi- a :1":“ muahedesini temdit icin d ürlü çareye başvurmustur. Şim. ::L' yoldur. Türk ticaret evleri Al. iyen malına muhtaç olduklarını söy- K cekler, Almanya da bunu bir si- f 3::râk kııııllanmak suretile Türk etini hatalı iş yaptığına ikna €& ö ::ş(!(tlr. Muvaffak olamazsa belki vünü it bu mektupları Berlin radyo- İ a bir propaganda vasıtası olarak anacaktır. uıgükümet uyanıktır. Memleketin Yaçlarını müdriktir. Onun aldan. ı.r::ll imkân yoktur. Fakat tüccar- mlkt;ım Alman siyasetine âlet ol. Ö, n çekinmeleri ve böyle vesika. in vermekten sakınmaları lâzım. j * lı.r:üı; öğrendiğimize göre, “Kızıl. ri, ığ'n;“"t' taşıyan Alman tayyarele od ılncnn felâketzedelerine ilâç ge- da müc Bu insani yardım karşısın- t:ıh_"î'î 01nî;mnk, ve müteşek- Bildi » €lbette mümkün de. lr'"?';dq kimseler gibi, hamiyet, Östemi e östermeyi bile bir şöhret eriş, hattâ bir propaganda ve. T gi sil, !'ıl:ı.ıığıy'p"“y"“hl' tarafından başa- bu kabil beşeri hiz. 1 son müracaat ettiği yol da bu hi. | ,"Nrev—)"- Times,, in Moskova-Thüha " komintern-gazetesinde Romanyaya dair çıkan yazının uçurulmuş bir tecrübe balonu iri. tarafından yazılan bu makalede, muharrir, olduğunu - söylüyor -ve -bügünkü So?xejf siyasetinin esaslarını anlatıyor: ovyetler o © Birl 0 v e ıyını BALKAN SİYASETİ szılordu üç ay İçinde ikinci defa olarak harekete geç miş bulunmakta ve Sovyetlerin Finlandaya karşı ansızın taarruza geçmesi, bütün komşularına baş ağrıları vermektedir. Bugün Sovyetlerin bütün kom-« şuları da Moskovadan cemilekâra- ne sözler dinledikleri halde Kızıl- ordunun istilâya — geçmesinden, meşru hükümetinin tanınmamasın- dan ve Komintern azasından - bir hemşehrilerinin nükümetlerine “Reis,, tayin ediimesinden endişe ediyorlar. Acaba Sovyet iştihası, beslen. dikçe açılıyor mu? Acaba Sovyet liderleri, prestij- leri için fütuhat siyaseti takip et- mek lüzumunu mu hissediyorlar? Türkiye ile istenen paktı yapama. mak muvaffakıyetsizliği, Finlanda gibi küçük bir hasmı askeri bir ze. ferle ortadan kaldırmak ihtiyacını mı doğurdu? Yoksa, Sovyetleri, kuvvetli nok- taları ele geçirmiye ve böylece ken- dilerine karşı vuku bulacak yumu. mi bir taarruza hazırlanmağa sev« keden hakikt veya mevhum bir tehlike mi var? İngiliz devlet adamları tarafın- dan söylenen nutuklarda, Alman. ya ile her neye mal olursa olsun sulh yaparak, Sovyetler Birliğine karşı hareket için bir takım teşeb. fından yaptldığı malümdür. 'Fakâf Lord Halifaks, İngilterenin diğer tehlikeleri dahi nazarı itibara al- madan bütün kuvvetini Adolf Hit. leri yıkmıya hasredeceğini söyledi, Anlaşılan Lord Halifaks, İtalya- nın bu teşebbüslerle, Hitler hesa« bina oyunlar oynayarak mütte. fiklerin Alman sulhünü kabul et- meleri için bolşeviklik tehlikesini öne sürdüğüne inaniyor. Moskova- daki Alman ajanlarının bitaraflara karşı, bu oyunu oynadıkları göze çarpıyor. İhtimal ki, Sovyetler de bu manevraların farkında olduk- ları için tecavüzkâr siyasetini ile- ri sürmüştür. Bu yüzden Sovyet. ler, müşahitlerin anlatışına göre, bütün Almanya hududu boyunca müdafaa tedbirleri almağa lüzum görmüştür. Acaba Rusya, bundan sonra kendi emniyeti namına ki. min emniyetini tehdit edecek? Ge. lecek namzedin, .Romanya olduğu umumiyetle söylenmektedir. Meç- hul bir muharrir olan Stefanof'un “Komünist Enternasyonal,, deki neşriyatında, Baitik devletlerile yapılan karşılıklı yardım paktla- rından birinin Romanya ile yapıl- masını istemesi de bunu - gösteri. yor. Bu da Sovyetlerin, Rotmnmanya. dan' deniz ve hava üsleri isteyece. ğini ifade ediyor. Yazı, Pravda ve- ya İzvestiyada intişar etmiş olsay- dı, Sovyet hükümetinin bu me- talibi, resmen ileri sürmek üzere bulunduğuna hükmedilebilirdi. Fa. kat yazının Komintern gazetesin. de çıkmasının hikmeti, Romanya- da yapacağı akisleri ölçmek ve i- takdirde Ş , da GeT, faillerinin seciyeleri hakkın. ne ir dolu hükümler verilmesi. Ywilküp olur. Bu bakımdandır ki, 'Kızılhy meydanına ilâç yetiştiren açlı,, Alman tayyareleri, bu- çS iyi Manyanın bütün beşeriyet. l:ü:—d ı:luı yegâne hareketini Nsan, Erzi ilâ | SIziıncan felâketzedelerine ..;y.y::ıiwren “Kızılhaç,, l1 Alman erile, Polonyaya ateş ve ö. a Zdırmış olan “Gamal haç,, l fari hl_v)_'uı'eleri arasındaki büyük Ne' ılcı bir hayretle düşünüyor. t.y": IT:'? “Gamalı haç,, taşıyan zi lııe” kumanda edenler, “Kı. ödek dç ftaşıyan tayyareleri tahrik Tabils Uygulardan beşeri bir ibret a- elerdi? n el Kahire Üniversitesinde Türkçe nîîhişg 8 (A.A.) — Egyptien Mail esi, _K“P'Ee üniversitesinde bir çe kürsüsünün tesis edildiğini Or. Keza bir müddettenberi ü. _&_'W. iranca da tedris edilmek. &ı—— « p E ajdk. bında bu yazıyı tanımamaktır. Nitekim öyle oldu, Hariciye ko- miserliğinin matbuat bürosu, Ro- manyaya ait olan bu yazının Sov- yet Birliği siyasetine tercüman ol- madığını bildirdi. Faka? Sovyetler Birliğinin de resmi arzulara uygun olmıyan, hiçbir. şey neşrolunma- dfğı için bu tecrübe balonunu tet- kik etmek faydadan hâli değildir. Yüksek salâhiyetli bir müşahit- ten öğrendiğime göre Romanya, daha şimdiden Besarabyayı vermiş bulunuyor. Onun Romanyaya ai- diyeti bir isim meselesinden ibaret.' YAZAN: G. E.R. Gedye tir. Bu müşahit, Romanyanın Be. sarabyada tahkimat yapmadığını ve burada bir tek asker bulundurma. dığını ve Rumenlerin buradaki iş- lerini tasfiye ile meşgul oldukları- nı, fakat Romanyanın Pruth nehri üzerinde süratle tahkima? yaptığı- nı, tahkimatını takviye ettiğini mü. lâhaza etmiştir. Bu nehir ise Be. sarabya ile asıl Romanya arasın. daki hududu teşkil eder. Bir sene evvel, Moskovada yük- sek bir Rumen şahsiyetine Sovyet taarruzu takdirinde Romanyanın üç gün içinde Besarabhyayı tahliye edebileceğinin loğru olup olma- dığı sorulmuş, Rumen şahsiyeti şu | cevabı vermişti: — Üç gün ne demek? Üç saat kâfi! ! Anlaşılan Romanya bu prog. ramı tatbik için hazırlıklarını ta- mamlamaktadır. akat Komünist Enternasyonal gazetesi, Sovyetlerin yalnız Besarabyayı istemesinden bahset. miyor. Zira bu yazıda cemi siyasi« le “Rumen milletlerinden” bahse- diliyor ve yalnız Besarabyadaki va- ziyet değil, Bokuvina, Dobrice ve Transilvanyadaki vaziyet te tenkit ediliyor. Bokuvina bir çok Rumenlerle meskün olduktan başka 460 bin Ukrayhalıyı ihtiva eder. Sovyet« ler Birliği haricinde bir »urada, bir de geçen martta Macaristan tara- fından alınan Karpatlaraltı Ukrey- nasında Ukraynalı kalmıştır. Ma- carlar da Sovyetlerin bu Ukray- nalılar hesabına bir talepte bulun. malarını beklemektedirler. Dobri. ce ise Bulgar metalibinin başında. dır. Bulgaristan, Sovyetler veya Al- manya aleyhinde yapılacak her hangi tedafüli bloka iştirak etme- mek mukabilinde burasını istirdat etmeyi umuyor. Macaristan tarafından istirdadı istenen — Transilvanya hakkında Sovvetlerin ne düşündüğü belli de- ğil, Fakat Sovyetlerin Macarlaria münasebetleri, pek te dostane ol. — madığı için, Macaristana Transil. vanyayı istirdat için yardımda bu- lunması ve bunün mukabilinde Karpatları almakla iktifa etmesi beklenemez, evzubahs makalede, Kösten- cenin şimalindeki Tasaul gölünde bir deniz üssüne işaret o- lunması, Sovyetlerin burada bes- ledikleri emelleri izah eder. Al. manya, Sovyetlerin Tuna ağzına hâ. kim olmasından ıstırap duyar. Fa. kat Sovyetler, Bokuvinayı alarak ve Dobriceyi Bulgarlara verip bun- ları kendisine bağladıktan sonra Almanyanın Balkanlardaki bütün ihtiraslarını bertaraf eder. Sovyetler, İtalyanların bir Bal- kan bloku teşkiline uğraşmalarını boş Jâf sayıyor ve bunlardan bir şey çıkmıyacağını söylüyorlar. Fa- kat Romanyanın bu şekilde payla. şılması, Sovyet Birliğinin, Bulga. ristan ve Yugoslavya yoluyla Ak. denize inmesine sebep olur. Türki- yenin Sovyet Birliği ile harbe gir- memeğe ait kararı, Sovyetlerin Tu- na ağzına gelmeleri ve Rümen top- raklarında üsler sahibi olmaları ü. zerine yeniden tetkike değer bir mahiyet alır. İtalya ve Türkiyenin mukave .- met göstermeleri ihtimali, hattâ u- zak olmakla beraber nazistlerle bo- zuşmak ihtimali, Sovyetleri bu yol- daki programlarını ilân etmekten alıkoymuş ve bu yüzden Kominter. nin gazetesinde balon uçurmakla iktifa edilmiştir. “"Mucize" nin Doğuşu üyi Sevgili arkadaşımız Naci Sadul. lahın, TAN'da geçen pazar günü çıkan röportajında mini mini “Mu- cize,, kızın Erzincanda sıhhiye ça- dırı içinde nasıl dünyaya geldiği. ni — o kadar keder verecek haber. ler arasında ne kadar sevinmek mümkünse o kadar — sevinçle o- kumuşsunuzdur. Bundan dolayı ilkin, yanında Naci gibi kuvvetli kalem sahibi bir gazeteci bulunduğu halde, ona ismini bile yazdırmiyarak, derin tevazu göstermiş olan kibar dok- toru takdir etmek lâzımdır. Bu mini mini “Mucize,, nin he. kimlik tarihinde büyük misalleri vardır. Birinci misal, efsaneler devrinden kalan meşhur “Baküs,, o efsane Tanrısı, sonradan şarap içmeğe fazla temayül gösterdiğin. den, sarhoşların piri, diye tanın. mışsa da gençliğinde, Ulu dağında Tanrılarla Devler arasında geçen harpte en büyük yararlıklar gös- termişti. Onun Jüpiter ile Semele- nin oğlu olduğunu bilirsiniz. Baküs henüz anasının karnında iken bir gün babası, anasını ziyarete gelir, fakat elinde tuttuğu yıldırımın farkına varmadığından evi tutuş. turur, zavallı gebe kadın yanğında yanar. Onun üzerine bunak Tanrı« nın aklı başına gelir, akıllı oğlu Merkür'e emir verir, Yanmış ana- nın karnını açarak içinden Ba- küs'ü diri diri çıkarırlar... Bu ço- cuğun anası Semele, eski Yunan- hılara alfabe ile birlikte Asya me. deniyetini öğretmiş olan Kadmüs'. ün kızı olduğunu da bilirsiniz. Kuv- vetli bir rivayete göre, o da Kaf. kastan çıkarak ve tabii, Erzincan. dan geçerek Ege denizi kıyılarına gelmiştir. Şu halde mini mini “Mu- cize,, kızın zelzelede giden rahmet. Hi annesile Baküs'ün yangınında yanan İ Sönasle'nin özükd rasında akrabalık olduğu bir gün sabit olursa, annesi öldükten son- ra dünyaya gelmenin de irsi oldu. ğuna hükmedilecektir... İkinci büyük misal, bizim he- kimlik Tanrısı, diye tanınmış olan Eskülâp'tır. Onun da annesi Koro- nis, Tanrı Apolon'dan gebe kaldı. ğından dolayı ateşte yanmıya mah- küm edilmişti. Tam yanacağı sıra- da babası çocuğu nin ü nından çıkarmış ve onu hekim yap mıştı. Fakat Eskülâp hekimlikte ifrata giderek, ölüleri de diriltme. ——— K—i _ [Faşisi Koiıseyînîn Kararlarından Sonra (Roma Muhabirimiz yazıyor) R oma vazıhlaşmaktadır. Kont Ciano'nun, — Faşyolar ve Korporasyonlar — kamarasındaki nutku ile başlıyan bu hal, gün geçtikçe daha ziyade gü- ze çarpmaktadır. En çok dü. ğümlü kalan nokta, Alman « *tal. yan ittifakının yaşamakta olduğu iddiaları arasında, İtalyanın “ken- di menfaatlerine göre hareket et- mek kararı,, ile gayri muhasiım kalması idi. Hakikatte İtalya, ge- çen eylülde başlıyan harbin önü- ne geçmek için Almanya ile itti- fak etmişti. Çünkü —Almanyanın Polonya darbesini hazırlamakta olduğunu bildiği kadar Fransa ile İngilterenin de artık harbe hazır- lanmış olduklarını biliyordu. Ya- pılan ittifakla konsültasyonu te- min edecekti; bu sayede de Al- manyanın, Avusturya ve Çekoslo. vakya işlerinde olduğu gibi &emri- vâki yap mâni olabilecekti. İtalyayı, Almanyanın bunca 18« rarlarına uzun zaman mukavemet- ten sonra, bu ittifakı akde sevke- den asıl sebep bu olduğu halde, Fransa ve İngiltere karşısında bu 1937 denberi oynadığı- rolde devam zaruretleri henüz za- il olmadığı icin, bu sebep perde arkasında kalmıya mahkümdu. S on aylarda Londra, Paris ve S Roma arasında diplomatik faaliyetler artmıştır. Bu sıkı faa- liyetin saklanamadığı günlerde, İtalya Hariciye Nazırının söyledi- ği nutuktaki bazı ifşaat son dere- cede ehemmiyetli görülmelidir. , Kont Ciano, bu ittifakın akid ta- ı Pa PS her iki tarafın da harbe varacak vaziyetler ihdas etmemesi vaadi. ne dayanmakta olduğunu teharüz ettirmiştir. Nitekim, İtalya Baş. vekili, 1938 eylülünde olduğu gibi, bir yıl sonra başlıyan bu hbarbin de önüne geçmek için bütün kuv- veti ile çalışmıştı. Bütün İngiliz ve Fransız gazete. leri, İtalyan Hariciye Nazırmnın nutkunu teşrih ederlerken bu noktaya ve bu arada, harhin se. beplerini izahta gösterilen bitaraf. hğa ayrıca işaret etmişlerdir. Londra ile Parisin Romaya kar- şı gösterdikleri bu sempatinin bü. yük bir mânası vardır. Ancak, Berlin de bu nutukta gücenilecek bir şev görmemiştir. Alman gaze- telerinin Ciano'nun nutku dolayı- sile yaptıkları tefsirleri şu cümle ile hulâsa etmek mümkündür: “İtalyan politikası yıllardanhe- ri Versay aleyhine temellenmiş. tir. Faşist büyük konseyi tarafın. dan kurulmuş olan bu - politika, İtatlyan - Alman tesanüdünün ka. rakterini tamamile gösterir.” Alman mahfillerinin İtalyan politikası hakkındaki bu müşahe- deleri yanlış değildir; ancak revi« ziyoncu İtalyanın, bu politikasını, Almanya tarafını tutmak sayesin. de ne dereceye kadar realize ede. bileceği bu dostluğun daha ilk gü. nündenberi şüpheli idi. Bugünlerde Londra, Paris ve Roma kançılaryaları arasında gö ze çarpan faaliyet, İtalyaya Hlabe. şistanın de Facto işgali bittiği gün. denberi siyasetine vermek istediği istikameti verebilecek midir? İ. talya, Habeş harbi biter bitmez, İtalyanın Bugünkü Balkan Siyaseti İngiltere ve Fransa ile olan müna. sebatının gergin olarak kalma- sında hiçbir menfaati olmadığını isbat için hiçbir fırsatı kaçırma. mak istemiştir. Fakat, İtalya için hayati olan bazı noktalarda, hele ğe kalkıştığınd işsiz kalan ce- hennem Tanrısının şikâyeti üzeri. ne; yıldırımla vurülmuştur. Ofdan dolayıdır ki hekimler, iyi edeme-. dikleri hastalarının son törenine — iştirak edemezler... Bunl ldır, diys İ & İsti iz. eski R en meşhur kumandanı — Juliyus Se. — zar'ın da dünyaya böyle gelmiş ol. — duğunu elbette bilirsiniz. Zaten, ondan dolayı, hekimlikte karın ya- rılarak çocuğu çıkarmak işine Sa- zariyen ameliyatı derler. O büyük kumandan da annesi öldüğü vakit karnında kalmış ve Roma kanunu gebe kadın ölürse, karnının mutla. ka açılmasını emrettiğinden çocuk kurtarılmıştı. Ondan sonra da Romada birkaç büyük adam, bu ameliyatla dünya. ya gelmiş olduklarından, eski Ro- manlılar arasında, böyle doğan ço- cukların talii büyük olur, diye bir itikat bulunduğu rivayet edilir. Erzincanda Sezar gibi doğan mi- ni mini “Mucize,, ye de parlak bir tali t i etmeliyiz, finans zorluklarınım — toplandığı noktada anlaşamadan ne yapılabi. lirdi? Bugün de yine bu noktaların, yukarıda anılan diplomasi faaliye. tin mihverini teşkil ettiği iddia o. lunabilir. Yarı resmi Giornale d'İ- talia'nın geçen gün neşrettiği “İ. talya ve eski müttefikler” baslık. h makalesi dikkate değer. Virgi. nio Gayda, bu makalesinde, 1914 de İtalyanın niçin üçüzlü ittifakı bozduğunu izahtan sonra, ne gibi pazarlıklar yaparak, fakat hangi iç zaruretlerle bu pazarlıklarda kontrpartileri açıkça tesbit etme. den Fransa ve İngiltere tarafında harbe girdiğini anlatmakta, “Ver. say muahedesine imzasını koydu. ğu halde ruhunu vermemiş,, olan İtalyanın neticede tatmin edilme. diğinden şikâyet etmektedir. Bu makale, her halde dikkatle oku. l bir makaledir. higi konağındaki faaliyetin kaynak noktalarından biri de Berlindedir. Almanya büyük el. çisi, Führere izahat vermek için memleketine gitmiştir. Bu arada Berlin, Romaya türlü ajans haber. leri doldurmaktadır. Bu haherler. den birine göre, “Türk ve İngiliz askerleri ile Fransız koloni asker. lerinden mürekkep bir milyonluk bir ordu, Erzurumun şimalinde Türkler tarafından yapılmak üze. re olan bir nevi Majinoya daya. k ict Bu çocuğun yakından kimsesi kalmamışsa, onu kendisine öz ev- lât, diye alıp büyütmek — benim fikrimce — Sezar'ın adına kurul. muş olan Kayseri şehrine düşer.. — narak Karadeniz havzasında vazi. yeti muhkemleştirecektir. Bu, Ka- radenize sahil Avrupalı milletler üzerinde yapılmakta olan tazyik. leri de kolaylaştıracaktır. Zaten Türkiye ile Romanya arasında fa. — al bir görüş teatisi devam etmek. tedir.” g Havadis zamanında ve yerinde yayılmış olmuyor mu? — Finlanda — harbi ile beraber İtalya, Sovyet Rusyaya karşi vaziyetini almıştır; 4 Balkanlara yabancı bir akını ön- Temek için Balkan politikası ya- pryor. Bu politikadan alınabilecek netice Almanya için kötüdür. Eğer Balkanlar, İtalyanın işbirliğine tinç el * kuxı . ç Ş | İtalya, Almanyanın — yardımına yer ayırmıya mecbur olacaktır. Bir ucu ile bu tarafı tutmak is. — teyen Alman propagandası, öbür ucile de İtalyanın da iştirak ettiği Balkan bloku karşısında Sovyet Rusyaya Alman ittifakının tek ça- re olabileceğini anlatmak istiyor. Alman - Sovyet anlaşmasından çok — şey beklediği halde henüz zarar. dan başka bir şey alamamış olan Almanya, şimdi bu kadar basit manevralara bel bağlamaktadır. —

Bu sayıdan diğer sayfalar: