10 Edilen Üç Hakikat (Başı 1 incide) da yapılan tahrikler, Balkanlılari: da mütebariz çehreleri olan Yüna- nislanı ve Romanyayı kendi mütte- sonra hürriyete kavuştuğunu yana emperyalizminden çekinmelerini tav- siye etmektedir. Çekoslovakya hürriyetine kavuş. © madan, Arnavutluk zincirde inler ve Habeşistanda hâlâ müsademeler 0. lurken, tarihten misal getirmek” gil. Tünçtür ve Avrupa vakalarını tanımı. yanın bu şaheserleri cidden tetkike Jâyıktır. Burada uzun uzadıya izaha verimiz müsait değildir. Osmanlı imparatorluğu tarihi bir wvâkta olarak muhtelif mületleri nü- © fuzu altına. almıştır. Ayrı ayrı mik Jetler zamanı geldikçe, hürriyetlerini kazanmışlardır. Türk milleti de bu milletler arasında bulunun mücade- İceilerden biridir. Osmanjı imparatorluğunun beşeri #arihe, hür milletler bahşetmesi, ida- sesinin başında bulunan Türk reh- berlerin insanlık gayesini geniş bir mikyasta idrâk etmiş olmalarıdır. İmparatorluk devirlerinde millet. , leri hürriyete karşı istidatsız bıra. ken zamanlar ve hâdiseler olmuştur. Yakat bu hâdiselerden beşeriyet ö- nünde insan yüzü kızarmadan bahse. dilemez. © Nitekim bize emperyalist diyenler bin sene önce tesadüfen girmiş bu- fundukları Prag'dan bir türlü çık- mak istememektedirler. Böylece Çek | milletinin hürriyetine engel olduk- ları gibi, hürriyet istiyen Çek un.| surlarını da tarih önünde köle kal- #mıya icbar eden maddi veya mânevi sehep te sayılabilirler, İşte tarihin, © milletlerin kendi mukadderntlarıhı İ- dare ettikleri şeref devrinde hürri. "yetten mahrum bırakılan Avrupalı, bir memleketin hürriyetsizliğinden duyulacak hacaleti tarih kim» mal e- decektir. smanlı İmparatorluk ( devrin- de tarih tekâmül seyrini mü- “kemmel bir şekilde yaptı. İmpora- torluğun inhilâlinden sonra bu mil. etler beşeriyete faydalı olabilecek bir hürriyet seviyesine çıktılar. © | Müstevliler, bu milletleri hürriyet | seviyesine çıkaracaklarına hayvanlık derekesine indirebilirlerdi ve buna wünl olacak hiçbir kuvvet te yoktu. Tarihin seyrini tetkik edenler bil. | hassa Yunanistan istiklülinde şu iki| noktayı gözönünde ( bulundurmuk| mecburiyotindedirlör: Ii — Avrupa Yunan istiklâlini te. hir etmiştir. İttifaklar, Balleanlardeki hür»iyet fikirlerinin boğulması içm mütemadiyen Babâliyi tazyik et. miştir, Hitlerin vatandaşı olan Prens Me- ternih, Yunan istiklâlinin düşmanla” rından biri idi ve O, Avrupanın irti- ca siyasetine senelerce bâkim oldu. Yunan hürriyetini işte böylece bir Alman kurtardı. 2 — Yunan istiklâlinin, Türk dev- Jeti ile mücadele yaparak kazanılma- sı Yunan kütlesinin emeli değildi. İki devlet arasında iş birliği yap- mak, anlaşmak tarihi bir zaruretti. Bazı tarihi vesikalar, Yunan istiklâl / davası günlerinde bile bu nokta. nın düşünüldüğünü göstermektedir. “Yunan istiklâli fikri mütlaka Türk düşmanlığı fikrile bir sayılamaz. Nis) tekim iki memleket arasindaki müş- | © derek davalar anlaşmayı zaruri kıl mıştır. Bu zarüretleri atlıyarak Türk- | ler emperyalist oldular, diye feryat “etmenin mânası sadece gülünç ok maktır. “Türkiye, Atatürk siyasetinden ay. rılmış, Abdülhamit siyasetini takip ediyormuş. YAN TAHRİF Tayyare Hücumundan Korunma Tatbikatı Hafta Içinde Yapılıyor (Başı 1 incide) çağırmak yasaktır. C) Bir gaz bulutu içinde kalındığı | çıksa hemen garı terkederek şehir fikinin tarihi ile korkutmak hedefini | veya burun veya boğazda ve gözler” | haricinde serbest bir hat “üzerinde takip etmektedir. Bunun için muhar-İde bir taharrüş bulunduğu zaman | durur veya istasyon civarında tünel rirler 1821 de Yunanistanın, Avtu-| maske takılır. Şayet maske yoksa, | veya yarma varsa oraya giderler. Tü- panın delâletile, Romanyanın deha) ağız, burun ve gözler ıslak bir men. | nel haricindeki tevakkuflarda halkın in8 İdil veya elbisenin “ıslatılan eteğile | trenleri terkederek “etrafa yayılıp yakıla yazmakta ve bunları Türk | kapatılarak rüzgârın geldiği tarafa | gölge ve çukurlardan istifade etme. doğru koşmaksızın yürünerek bulut. | leri icap edebilir. Gara yaklaşmakta tan çıkılır. (Gazı temsil etmek üzere | olan trenler ise, ayni suretle şehir ci- dumanlı maddeler neşri, bazi yer-| varında beklerler. Tayyare hedefi o- lerde, ayrıca tâyin olunmuş alâkadar | abilecek bütün köprüler civarında memurlar tarafından yapılacaktır.) Bina koruma âmirleri D) Tayyareleti görmek hevesile dışarı çıkmak ve pencerelerden sark- mak zararlı ve yasaktır. Bina dahilin.. de bina koruma teşkilâtmda vazife | Mazlar. -İçinde yolcu “bulunanların alanlar, derhal vazife başına gider, korunma âmirinin emri altına girer- ler ve bina korunma plânı veçhile vereceği emirleri yaparlar, Vazifedar olmıyan pasif halk, bi- na korunma âmirinin tertibi veçhile bodrum katına inerler. Kendi evinin bahçesinde örtülü Siper sığınak Yap- tırmış olanlar buralara girerler. Ev. lerinin bodrum kısmında veya bi. rinci katlarında sığınak olarak kul lanılmıya elverişli olmıyan - bilhas. sa tam ahşap - evler halkının arsa ve bahçelerinde ve fakat evin en az beş metre uzağında olmak şartile hava- dan korunma için üstü örtülü hen- dek siperler yapması bilhassa tavsi. | ye olunur. Bu hazırlık bir harp vu. kuunda büyük bir (htiyacı karşılıyas cak çok lüzumlu bir tedbirdir. Bina korunma âmirinin emrine itirazsız itnat mecburidir. Nakil vasıtalarının hareket tarzı Tayyare tehlikesi işareti verildiği esnada nakil vasıtaları su suretle ha- sakat edir A) Hayvan koşulu nalii vasıtaları (Arabalar)? Arabalar, yöl ağızlarını tutmiya- cak veçhile yaya kaldırımına yanaş- mış olarak durur, hayvan cözülür, kalın bir ağaca, tramvay direğine ve- ya bunlar yoksa arabaya bağlarır ve hayvanın yem torbası başına takılır, B) Motörlü nakil vasıtaları ve tramvaylar ve tünel: Alârm işaretile bereber, nakil va. Sıtaları içindeki halkı en münasip bir yerde ve umumi sığınaklar durağın. da boşaltır ve kendi yerlerine gider- ler, yerlerine gidemiyecek kadar u. zak olanlar, halkı boşalttıktan sonra yol ağızlarını kesmemek ve İtfaiye musluklarını kapamamak sartile mü- nasip yerlerde dururlar, bu nakil va Sıtalarını idare edenler en yakın u- mumi sığınağa iltica ederler. Tatbikat münasebetile tayyare hü- cumu esnasmda dahi dolaşmak mec. buriyetinde olan hakem otomobille. ri serbest olup bunların hareketine mmümanaat edilmez. Bu otomobiller, dört köşeli, beyaz flâma taşırlar, ha- kemlerin kollarında beyaz işaret bu. lunur, hasta nakleden otomobiller de bu hükme tâbidir. Alârmın devami müddetince Tünel sığınak olarak kul lanılacağından bu müddet zarfında Tünel işleme faaliyeti durdurulacak- tır. Tren ve vapurlarda © Trenler: Alârm işareti verildiği osnadu yar- —— — du içinde anlaşmalar, bitarsflıklar i- 1s temin etmiye çalıştık. Yakat bugün “yurtta sulh, cihanda sulhü,, koru. mak için organize sulh cephesini tut- mak, ittifak sistemine girmek zaru. reti vardır. Sulhü kurtarmak için me- totlarda değişiklik yapılabilir. Bunu, Atatürk politikasından ayrılmak, di- ye ileri sürenler, eğer Berlin kütüp- hanelerinde yakılmamış, köşede Bu- cokta kalmış bir tarih kitabı ellerine geçirebilirlerse okudukları © haki- katlerden sonra şunları düşünürler. AAleyhimize yapılan propaganda. “lardan biri de budur. Türkiyenin ha. © rici politikasında tezat yoktur. Cüm- huriyet Türkiyesi İstiklâl Harbinden beri “yurtta sulh. cihanda sulh, #ö- zünü harici siyasetinin parolası ha- “4 “— Hitler Venedik yerine İsisnbula gelseydi, Türkiye bütün iktisadi men» balarıni Almanlara / terketseydi haki- keten Abdiliemit siyasetine dönülmüş olurdu” Dostlarımız hem tarih bilmiyorlar, line koymuştur. Atetürk devrinde | hem de psikiloji, Bir de üstelik pro. “bu hakikti Milletler Cemiyeti hudu- İ paganda vavmak istiyorlar. larda bulunan trenlerdeki yolcular i- —Türkler geliyor, diye paniğe ver- | gesine yatar. Sokaklarda toplanmak | nerler ve gardaki sığınağa veya ci- mek, ayni zamanda Balkan Antantın. | ve öteye beriye koşmak ve bağmıp, | var umumi sığınaklara giderler. Ha- rekete hazır bulunan trenler, yol &- bulunmazlar, D) Vapurlar: Alârm esnasında rıhtım ve iske- lelerde bulunan vapurlar yolcu ala- yolcuları en yakın İskeleye giderek yolcularını çıkarırlar, “Tehlike bitti,, işareti verilince 5 — (Tayyare tehlikesi bitti; işa. reti verildikten sonra dahi ancak bi. na veya sığınak âmirinin müsaade- sile dışarıya çıkılabilir. Dışarda gaz. | la zehirlenmiş yerler, yıktimıya yüz tutmuş duvarlar, patlamamış bom-| balar ve enkazla tıkanmış sokaklar 'bulunacağından böyle tehlikeli yer- lere yaklaşmaksızın herkesin kendi; işine ve vazifesine gitmesi lâzımdır. Bu gibi yerler polis tarafından işaret- lenir, Tayyare tehlikesi bittiği işareti: Canavar düdüklerinin ve sair Vası- tuların üç dakika foşılasız ses ver - meleridir, 6 — Tecrübede herkes hakiki teh. | likede imiş gibi emniyet ve inzibat tedbirlerine ve bu talimattaki hü- kümlere dikkat ve itinaya mecbur. | durlar, İ “Sığınak,, levhaları asıldı Vilâyet havaya karşı korunma ko- misyonu, Pari GER Yüğmen, dün de vilâyotte çalışmalarına devam etmiştir. Dün sabah şehrin her tara- fında (sığınağa gider) levhsları sılmıştır. Bunlar, büyük eaddeli ve mahalle aralarında halkın tayya- relere görünmemesi ve şehir sokak. larini en kısa zaman içerisinde bo. şaltması için ayrılmış sığınaklardır. | Bu sığınâklerın bulundukları yerler levhalarla işaret edildiği gibi polis ve bekçiler tarafından herkese ayrı ayrı gösterilecektir. Seferberlik halinde halkın hava| hücumlarına karşı pasif müdafan sa- hasında alacağı vazifeler herkese ay- rt ayrı öğretilecektir. Bu maksatla, her nevi hizmet sahası için kurslar açılmıştır. Buralarda şimdide bu hususta bilgi sabibi olmuş kimseler yetiştirilmiştir. Bu kurslara devam edilmektedir. Kızılayın satış deposunda gaz hü- cumlarına karşı bol miktarda gaztnas kesi bulunmaktadır. Memurlura tek- sitle verilmekte olan bu maskelerin halkça da daha kolay tedarik edebi!- mesini temin etmek yolları aranmak- tadır. b (Başı 6 neuda) ğu anlaşıldı. Bu koşunun 190 lira ikramiyesi vardr. Birinei 120, ikin. ci 50, üçüncü de 20 lira mükâlet aldılar. Dördüncü koşu: Dört ve daha yükari yaştaki Ha. lis Kan Arap kısraklara mahsustu. Mesafe 1800 metre idi. Yalnız üç atın iştirak eltiği bu koşuda Hasen Akayın Altıncısı birinci, Şemsi Tanakın Bahtiyarı ikinci geldi. Bi- rinci 110, ikinci 30 lira ikramiye aldı, Beşinci koşu (Boğaziçi koşusu): Bu haftanın en meraklı ve heye canlı koşusu bu idi: 2400 “metre mesafesi olan üç ve daha yukarı yaştaki Halis Kan İngiliz at ve kısraklarından 7 at girdi. Hemen herkes Asim çırpanın Dadyi ile | Prens Halimin Romansı veya Sun Anodairinin kazanacağını ümit e. Adadan Adaya (Başı 9 uncuda) pandı. Gözleri karanlık'arla örtül. dü. Tertemiz ve saf koynunda © gece doğacak ışığın bir çiçek gibi açılışını duyarak uyuyordu. Akşim güneşi batıda kayıp gi. derken, ufki huzmesile, küçük a- dayı kura kızın gözlerinde bir yıl. dız gibi parlattı, Doğu ufkundan koskocaman'pembe bir ay doğdu. İşiğini ufuktan kıyıya döktü. Top- şığında eridi. Bu conup gecesinde süt beyaz bir ılıklık vardı. Herkes uykuya yatmıştı. Ay ışğı kulübe- nin kapısında ağarıyordu. Sanki Sporad adalarından yolcular gelip “Hayda!,, diye kara kızı çağırıyor” lardı. Bütün yapraklar birer söz, orman ve dağlar bir ses olmuştu. Bir murat kuşu tek bir nota ile ö- terek dişisini çağırdı. Hacı Hüso. yin uykusunda, gecenin bu esrar. engiz çağırışını duymuş gibi “kim 0?,, diye sordu. Kara kız cevap ver. medi. Kapıdan yürüyüp çıktı. Kı. yıya varınca soyunda. Ay ışığında bir heykel gibi ağarıyordu. Denize atıldı. Ada tam ay ışığı: nın ortasında kararıyordu. Ona doğ ru kulaçlıya kulaçlıya dalgalar a- rasından kendine dümdüz bir yol açtı. Adaya çıktı. Adada yılan çı- yan olmadığı için oraya kumrular yüvalamışlardı. Gövdesinden &â- şağıya gümüşler akıtarak deniz- den çikan bu insanı görünce, ha. vâyı kanat çirpişlarile biçtil poz alnındaki, gözlerin. deki suları sildi. Birafına bakındı. Bir göz çalımında adanın bütün kıyılarını gördü. “Deniz çep. çevre fışıldıyor, ay ışiğile kayna. sıyordu. Fakat adamin ne kendi ğarıyor, ne sesi duyuluyordu. De- mek ki, daha gelmemiş, dedi. De- rizleri süzdü, Yalnız ıssızlık ve sy ışiği vardı. Tâ nedon sonra, uzaktan bir ses duydu. Denize atıldı. Sesi yine duy» dü. Foka bu geler Gok aci idi i, Ka» ra kız bütün hızile bu sose doğru yüzdü. Seslendi, Sağı aradı, solu kulaçladı, Gözleri karardı. Gözli rini kapadı. Fakat biraz sonra gö lü pencerelerini açtı. Kendini İnce bir kayığın içinde buldu. Geceydi. Fakst hiç bu kadar derin bir gece görmemişti, Kayık deniz yüzünde değil, muallâkta yüzüyordu. Dü. mende keman telleri gibi teller var. dı. Kayık bu derin gecede süzü - Türken, teller ay ışığı halelerine, yıldız kıprayışlarma temis ediyor, bir musiki hasil ediyordu. Kayığın dümeni ona göre meylediyor ve kayık boşluktaki yolunun çizgisini © ahenge göre çiziyordu. Kız. Mi zanı sağında, Ik! Cevza yıldızları solunda biraktı. Adadan adaya yüz düğü gibi yıldızdan yıldıza gidi - yordu. Beşeriyetin dünyaya binmiş olarak muallâkta yıldız arası gi- dişini, Kız. rüyada görürmüş gibi oldu. Fakat kayığı daha ziyade be- siğe mi, tabuda mı benzetiyordu? Onu ilelebet bilemedi. Sergi Madalyasından Vazgeçildi Yerli Mallar Sergisine iştirak ©- den firmalara madulya verilmesi i- çin, sergi komitesine bir teklif Ya. pılmıştı. Komite, altın veya gümüş madalyaların darphanede yaptırıla.. bileceğini düşünerek bunların ima. liye masrafının yhadalyâ alacaklar. dan temin edilmesini müvafık bul- muş, fakat sergiye iştirik edenlerden bir çoğu bu masrafı kabul etmedik- lerinden dolayı madalya yaptırılma- sından vazgeçilmiştir. ———— Andair için 20 bilet alanlar bile oldu. Fakat netice tümamen aksi çıktı. Birinciliği Burhan Işılın Co. mısarzı, İkineiliği Asım Çırpanın Dandyi, üçüneülüğü de Atıf Esen- belin Kayarı kazandılar. Camisarz Dandyi ancak yarım at başı bir farkla ikinciliğe bıraktı. Bu hef. tanın en zengin ikramiyeli olan bu koşusunda birinci 700 lira mükâ. fatla bü koşuya İştirak eden atla- rın duhuliye mecmuunu, ikinci 100 üçüncü: de 50 lira kazandı. Saat 14-8-939 Italyan Nazırı Döndü İ (Başı 1 İnelde) | Diğer taraftan Havasın bildirdiği- ne göre, Roma Siyasi mahfilleri, Salz- burg görüşmeleri hakkında tam bir ketumiyet muhafaza etmekte, yalnız bu görüşmelerden korkunç bir neti- ee veyahut bir entrika çıkacağını anmanın bir hata olduğunu söyle. mektedir. Bu mahfiller, Danzig hak- kında derhal tatbik edilecek bir ka- rar alınmış olduğunu tahmin eyle- memekte, iki Hariciye Nazırının Ak- deniz meselelerini ve ezcümle İspan- ya meselesini görüşmüş olduklarını tasrih etmektedir. Bu mahtillere gö. re, görüşmelerin esasını, “demgkrat- ların yaptıkları çeçmberleşme” teş - kil eylemiş ve iki Ha-i Nazırı buna “mukabil bir çemborleşme” ile cevap verilmesini düşünmüştür. İtalyan zimamdarlarına göre, Ma- caristan, Yugoslavya ve muhtemel olarak Bulgaristan, birlikte hareketi kabul eylememekle beraber hattı hareketlerini mihverle âhenktar bir hale koymak mevkiinde bulunabile- ceklerdir. Müzakerelerin hususiyeti Havas ajansının Berlin muhabiri de, bu görüşmelerin Alman matbu; tının tahminleri bilâfını uzun sür. düğünü tebarüz ettiriyor ve görüş” me programında mühim bir tadilât yapıldığını, gerek Salzburg. gerek Berchtesgaden o müzakerelerine Al man ve İtalyan hariciyeleri hukuk başmüşavirlerinin de iştirak ettikle- rini, bu itibarla her iki mülâkaın da hususi br rhemmyleti haiz bulundu- ğunu bildiriyar, Ciano - Von Ribbentrop mülâkatı Alman matbuatı tarafından "İtalya ile Almanyayı birleştirgg arkadaşlık bağları gözle görünür bir şekilde te. yit olunduğu” ve “iki mihver devleti arasındaki tesanüdün samimi ve na- muskârane bir tezahürü” şeklinde gösterilmektedir. , Paris gazetelerine göre © « Bu sababki Paris gazeteleri, Hit- ler, Ciano, Von Ribbentrop arasında yapılan görüşmelerin yakında mü- him bir harekete geçeceklerine delil addetmekte, fakat bu hareketin han. gi istikamette yapılacağını tayin e- dememektedirler. Ocuvre gazetesinde Madam Ta- bouis şunları yazıyor: “Gece Berlinden alınan son haber- lere göre diplomatik mabfe'lerde Berchtesgaden görüşmeleri hakkında oldukça büyük bir asabiyet gösteril. mektedir. Berlindeki diplomatların zannettiklerine göre dün öğleden sonra Berchtesgadene büyük Japon gazetelerinin muhabirleri gelmişler. dir. Japonyanın prensip itibarile | mihvere ltihak ettiğirie dair Tokvo. İ nun kararı dün öğleye doğru Hitle- rin eline geçmiştir. Söylendiğine göre Hitler, Kont Ci- ano ve Von Ribbentrop ile birlikte bu itilâfı, Fransa - İngiltere ve Sov- yetler Birliği üç taraflı itllâ? ilân et- #ikleri zaman neşretmeğe karar ver. miştir, Berlindeki diplomatların zan- nettiğine göre Hitler, Mussolini veya mihver kırk sekiz saat zarfında Dan- zig meselesi hakkında yeni bir bal şeklini teklif edecektir. Çünkü mih- ver devletleri Fransa ile İngiltere- nin geçen eylülde Çek hükümetine yaptıkları gibi simdi de Polonya hü- kümetini tazyik edeceklerini ümit etmektedirler. Varşova Ise, böyle bir teklifin birkaç saniye bile Polonya hükümetinin dikkatini celbetmiyeçe. ğini söylemekle iktifa etmektedir.” Populaire gazetesi de vaziyeti şöy- le görüyor: i Hitler ile ajanlarının. geniş bir diplomatik manevra hazırlamakta olmaları hiç de müstebat değildir. Heyetler, birbiri üzerine taleplerde bulunduktan, Danzig'in kâfi gelme- diğini söyledikten, birçok milletler üzerinde tehditler savurduktan ve Avrupa haritasının umumi bir değiş- mesi günü geldiğini ilân ettikten son- ra, İngiliz ve Fransız efkârının ehve- hişer telâkki edecekleri ümidi ile birdenbire Danzigin Almanyaya il. hakı ile iktifa edebileceğini bildir mesi pek mümkündür. Amiral Horti Rütenyada Peşteden öğrenildiğine göre, İstir- diyordu. Bunlardan bilbassa Sun © 17.30 da koşulara nihayet verildi. “dat edilen arazide seyahat etmekte Hitler - Ciano Mülâkatı Dün de Devam Etti olan Macar kral nasibi Amiral Horty ve refikası, yukarı Macaristandan Rütenyaya geçmişlerdir. Bir Salz- burg telgrafında da, Macar Hariciye Nazırı Kont Csaky'nin, Kont Ciano gelmeden evvel Salzburg'dan ayrıl. dığı bildiriliyor. Diğer taraftan Avala ajansı, Yu- gowlavyanın fevkalâde askeri tedbir. ler aldığı hakkındaki haberleri tek- zip etmek?:, Başvekil Svetkoviçin son Triyeste ziyaretine fevkalâde bir mahiyet atfetmenin yersiz olduğunu anlatmaktadır. Danzig Komiseri Hitlerle Görüşecek Londra, 13 (Hususi) — Milletler cemiyetinin Danzig yüksek komise- ri, Almanyaya gitmiştir. Bazı haber- lere göre, Hitler tarafından kabul e- dilmesi ihtimali vardır. Diğer taraftan, Dansiğ âyan mec. lisi çoktanberi Almanyada fatbik e dilen bir kanundan mülhem bir © mirname neşretmiştir. Bu emirname- ye göre Danzigli Yahudiler bundan sonra Yahudi muhaceret komisyonun dan veya Danzig limanı serbes: mın- takası makamlarından hususi bir mü saade almadan kendilerine ait eşya- İyı serbest şehir arazisi haricine gö- türemiyecekler ve gönderemiyecek- lerdir. Yalnız şahst eşya serbestçe ha. rice götürülebilecektir. Diğer cihet. ten, Danziz mükâmları ekserisi Po. lonyada, Fransada ve İngilterede 0- turan 13 Yahudiye ait maları müsa- dere etmişlerdir. Konyanın Bayrağı, Konyanın Marşı (Başı 5 incide) kolaylaşmıştır. Yaygara edenlerin iddinları pek sudandır: Milyonlar harcanmış ta | Sayda vermemiş Bep çare git. mi Çumra kanalları meşrutiyette a- çıldı. O çeşit açılışın suçu bizim mi? Bu kanallara bir milyon iki yüz bin lira vermişler. Biz mi ver- dik? Bu paranın dörtte birini Serk Demiryolları müdürü Mösyö Hüg- nen, dörtte birini o devrin nafia- sı mafiası anaforlamış. Bizim ne suçumuz var? Bizlm devrimzide verilen ara- ma, sondaj, tecrübe parası azdır bile. Balki daha çok verseydik da- ha iyi neticeler alırdık. Bize “Ne. ye daba bol para verip suvu daha çabuk bulmadınız?” deseler buna hak veririz, Koskoca hir Konya o vilâyetine hayat vermek için ne kadar har- cansak yerindedir. Bu arada bazı aksaklıklar olmuşsa ve hattâ bun- dan sonra da olacaksa bunu yeni bir devlet kuruluşunun zorlukla- rına ve teknik işlerdeki zaruri a- cemlliklere vermelidir. Vaziyetin vicdanlı ve insaflı tarafı bu ol. malıdır. atayı kabul etmiyen bizden değildir. Barı hatalar varsa yalnız Konya su işinde mi vardır? Demiryollarının bazı kısımlarında görülmedi mi? Karabükte yek mu? Endüstriyel kurulusun bir. çok safhalarında sezilmiyor mu? Yeni hir devlet, hem böylesine bir devlet kudret helvası gihi #ökten yağmaz. Dımsğdan, tecrü- beden ve enerjiden doğar, Hadi, hadi! Dedikoduya başla- mayalım. Konya su İstiyor Konya suvu- nu tez elden istiyor, Konva Milli Setin verdiği sözü kalbinden, dt mağından ve dilinden düsürmüyor. Konya hükümetten su kanunu ve Büyük Meclisinden bol tshsisat rica ediyor. Ki .sövlüyor: Yetiş MUM Se? Biret Çöllerde geldik dize Yalvarıyoruz size, Kıtlık bekler puruda, Konya'nın gözü suda) Fakat hakiki suda. Akan. çağla yan, yeşerten ve servet getiren su- da.. supsudan dedikodularda, sup- susuz, kupkuru engelliklerde de-. AiL .