4 Temmuz 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

4 Temmuz 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ABONE BEDELİ Türkiye “" fFEZ) Mo Kr, * Sene 2m00 Kr. || me " say 0 * 4 3 Ay w Ge ŞAK > Milletlerarası porta itihadına dail olmıyan memleketler için acne bedeli müddet sirasiyle 30, 16, 8, 35 liradır. Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 29 kuruştur. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk pul ilâvesi lâzmde! NS TİTAN İNİ Binaların Renkleri stanbulun binaları semtine gö- | I re yekmasak renklere boyana. cak, Bu kararın tatbikatına da baş - | lanılmış bulunuyor. l Alınan netice şimdilik (Ohiç te memnun edici değildir. Renk beledi. ıyece tayin edilmiştir. Fakat o bunu! 'tatbik eden bina sahipleri renkler a. taşındaki perde farkına dikkat etmi. yorlar, Bir bej rengi bazı binalarda sarı, bazılarında koyu sarı, bazıla - gümüşi ii rında açık bej, bazılarında oluyor. Bu binaları yanyana geti ğiniz zaman husule gelen © manza girkinden de üstün bir şey oluyor, İstanbulu çirkinlikten (kurtarıp ona biraz yüzü gözü düzgün bir man- zara vermeğe çalışırken, halkın bu lâkaydisi, renkten anlamaması ve badanayı ucuza çıkarmak istemesi yüzünden eski çirkinliğin yerine ye- ni bir çirkinlik ikame ediyoruz. İşin henüz başlangıcındayız. Şim- diden bu hatanın önünü almağa mu. vaftak olabi Bunun için de biz. ce yapılması lâzım gelen iş şudur: Belediye binaların boyanmasını üze- rine alır. Her bina sahibinden o bi - manın boyası için yapılan masraf tahsil edilir. O vakit bütün renkler | ayni olur. Kanuni mevzuat bunu yapmağa müsait değilse, bu işle meşgul ola - iyettarlardan mürekkep bir oyanması isinde na - zarı dikkate alınacak ikinci bir mü. him nokta da, renklerin tespitidir İstanbul renk dolu bir şehirdir. Her semtin, her yerin kendine göre renk. leri vardır. Eski evlerde ve yalılar. bu renk imtizacına büyük ehem- Yet verilmiş, ve İstanbula has Eski Aşağı yukarı o bulunmuştur. sali rle, her semte en uygun znadiği a lup tespit etmek lâ - meneleriği, ii ihtisas ve © zevk tespit edeççepin için bu renkleri kep diğer biç pröstlerden mürek » ihtiyaç vardır. İki mesele halledil - hakkı rının boyanma. dir, maki kazaz ehir edilmeli - * Maarif Şârası Maarif Vekâleti bu gı, ; karada ilk Dasrif Sürayıy <xde An- caktır. Şüraya iştirak edeçay iyi da tespit ve ilân edilmiyg, , âzelar Bu kongreden âzami alabilmek için âza maki daha arttırmağa, o kongrey, edebileceklerin hududunu biygz. genişletmeğe ihtiyaç vardır. yy, kongrede hususi mekteplerle, ya bancı mekteplerin mümessilleri yyl Tunmayacaktır. Halbuki bu müeşeç, selerin de ihtiyaçları vardır, teerği | beleri vardır, görüşleri ve düşünüş, leri vardır, Bunlardan istifade çet , mek lâzımdır. Maarif Şürasının ruznamesini bij, miyoruz. Fakat burada bütün maa , rif meselelerinin ana prensipleri ko. nuşulacağına, ve bu kongre maarif siyasetimizin istikametini çizeceği - ne göre, iştirak edeceklerin seçimin. de bu nokai nazara göre hareket et. mek daha doğru olur kanaatindeyiz aaa a > , Mimar Valter Ankaraya Gitti Belediyenin Mecidiye (o köyünde Yaptıracağı hastahanenin plânlarını hazırlayacak olan mimar Valter Fandımanı biraz ak daha Mecidiyeköyünde hastahanenin inşa edileceği saha üzerindeki tetkikleri- ni bitirmiş, Sıhhat Vekâletiyle bu iş üzerinde görüşmek üzere dün Anks- reya gitmiştir. > © Almanyanın Se Beraberlik m Tecerrüt mu. ir yıl evveline nisbetle bur günkü vaziyete baktığım zaman, İngilterenin bugün Lehis- tan ve Türkiye ile mütekabil mü- dafaa paktlarile bağlı olduğunu, Yunanistan.ve Romanyaya her tecavüze karşı garantiler verdiği- Bi ve Sovyet Birliği ile kısa bir za- man zarfında muvaffakiyetle bi- teceğini umduğum müzakerelerle istiklâl, veya bitaraflığı tehlikeye maruz devletlerin Oo müdafaa liyetler yüklendik. Daha fazlasını da yüklenmeğe hazırız. Bunların sebeplerini ve neticelerini gayet iyi anlıyoruz. Şayet başkalarının emniyet ve istiklâli kaybolacak o- lursa, kendi emniyet ve istiklüli- miz de tehlikeye girer. Biliyoruz ki, beynelmilel kanun ve intizamı korumak lâzımsa onu müdafaa İ- çin dövüşmek zarureti vardır. Başk» milletlerİn hürriyeti ba- hasına tek bir devletin Avrupada tahakküm etmesine, eskiden de karşı gelmiştik. Bu bakımdan İn- giliz siyaseti, böyle bir teşebbü- sün tekerrürü takdirinde ancak kendi tarihinin icabı dairesinde hareket etmiş olur. Fakat bu ba- kım, siyasetimizi tavzih için kâfi değildir. Her şeyden evvel, mille- ti, bu siyasetin doğru olduğum ikna etmek lâzımdır. Sgnra bu si- yasetir muvaffak olmasını temin için lâzım gelen bütün tedbirler alınmalıdır. İngiliz milleti dış siyasa üzerin- de, Büyük Harptenberi bu derece birleşik davranmamıştır. Sebebi, herkesin bugünden biraz daha ile- riyi düşünmesi, ve icap ederse ca- Bini fedaya lâyık bir gaye ara- makta bulunmasıdır. Der şimdiden her yaştaki ve her sınıflaki insanlardan büyük fedakârlıklar istemekteyiz. Herkes, her erkek ve her kadın, ü- Zârine bir yol almıştır ve bunu Yapmaktadır, Memleketin karada, havada ve denizde kendini müda- İaa için sarfettiği gayret, sulh 7a- manlarinin birinde de eşi görür memiş mahiyettedir. Hava kuv- vetlerimiz, birkaç ay evveline Pisbetle her ümit ve tahminin fevkinde genişlemektedir. Hava kuvvetlerimizin personeli de her bakımdan emsaline faiktir. Ordu- ii gerçi başka milletlerin ordu- arına hicbetle küçüktür. Fekat bu yolda da kendi milletimizi ve başka milletleri müdafaaya yarı” Yacık çok kuvvetli bir silâh ya- ratmağa çalışıyoruz. (Her geçen bafta ile bu. yoldaki mesaimizin ehemmiyeti artıyor, hayatın her istiksmetinde, siyasi, ida a her şubesinde milli mesainin, bü- Dünyayı saran tuhaf bir duman (İngiliz karikatürü) e çeceği Yol İ Yazan: Lord HALİFAX (İNGİLTERE HARİCİYE NAZIRI ) 1? 1? sna Çiz birim gibi insanlara say- gı göstermeğe devam ede- tün halk tarafından ileri götür! SÜĞÜDÜ, GÖRELE İZ, manen yetler, ancak tecavüze karşı fanli- yete geçecektir. Hiçbir kimseye bir darbe indirilmiyecek ve hiç- bir kimseye karşı ateş edilmiye- cektir. Bu memleket içinde her insan bu hakikate inanıyor. Bütün propagandalara (Orağmen başka memleketlerde de herkes bu fi- kirdedir. Bugün bu memlekette #amamile ve umumiyetle bilinen, fakat henüz başka yerlerde anla şılmıyan bir nokta, tecavüz vu- kuu takdirinde taahhütlerimizi ye- rine getirmek için derhal bötün kuvvetlerimizi kullanmağa hazır alduğumuzdur. ize deniliyor ki: “— Siz gerçi bir zamanlar büyük bir millettiniz. Fakat köh- neleştiniz ve demokrasiniz bütün hayatiyetini kaybetti” Bunu bize karşı söyliyenler ha- yat ve beynelmilel hayat hakkın: daki telâkkileri bizimkinden ayrı olan kimselerdir. Ve biz bu yolda- ki yazıların ve sözlerin sahte ol- duğunu bildiğimiz için onları ki- zarak okuyoruz. Fakat bütün bun- lara karşı İngilterenin iftiralara da karşı koyacağını ve kuvvete de asla boyun oeğmyieceğini söylü- yoruz. Bize karşı sarfedilen her hakaret, bizi daha sıkı birliğe sev- kediyor, azmimizi arttırıyor ve bizim gibi düşünen, bizim emel lerimize iştirak edenlere Karşı sevgimizi sağlamlıyor. Dünyanın mühimce bir kısmın. da eski terbiye ve nezaket kaide- leri, tamamile terkedilmiştir. Bu yüzden öyle birtakım hareketlerle karşılaşıyoruz ki, hayret etmek- ten kendimizi tutamıyoruz. Çün- kü yapılan şeyler, bizim insanls- nn birbirlerile muamelelerine âit bildiğimiz kaidelere tamamile ây- kırıdır. Fakat bunlar, milletlera- rası muamelelerde de ayni kalde- leri ayni şekilde istihkar etmekte- dirler. Buna karşı bizim ilk yapacağı miz iş, kendi tavru hareketimizin istinat ettiği kaldelerin tezelzül etmemesine dikkat etmektir. Bu nokla üzerinde milli bir ittihat bu- «Junduğunu biliyorum. ceğiz. Aksi takdirde milletler ara- snda da, fertler arasında da say- manen vee sems — ae geye kaybettiğimiz gün demokrasimiz, hayatiyetini kaybetmeğe başlar ve o zaman münekkitlerimizin anlattıkları vaziyete düşeriz. Biz bu esaslara sadık kaldığımıza gö- re, bunların harici siyasetimiz Ü- zerindeki tesiri ne olabilir? Bun- ları bu sırada bütün açıklığile an- latmak icap eder. Onun için hem bugüne, hem yarına ait hedefleri- mizi anlatacağım. Bizim ilk ezmimir, tecacüzü durdurmaktır. Şimdiye kadar vu- ku bulan ve Avrupada umumi iti- mat üzerinde tesiri görülen teca- vüz hareketleri üzerinde ayrı ayrı duracak değilim. Biz, bu müşte- rek tehlikeyi karşılamak için di- ğer milletlerle birleştik. Bu ted- birin müdafsadan başka bir hede- fi olmadığını bütün dünya biliyor. Fakat bu tedbirin, Almanya ve İtalyayı tecrid Oetmek, yahut i- hala etmek, bu devletlere Tâzim olan hayat sahasını edinmelerine mâni olmak için “alındığı iddia ediliyor, Şimdi, tam vuzuh ile bu iddialarla meşgul olacağım. izim Almanyayı oOdüşman devletlerle çevirmek, Ak manyanın tabii mahreçlerini boğ- mak, büyük varlığını imha etmek istediğimiz söyleniyor. Fakat bu hakikat nc merkezde- dir? Hakikat, herkesin bildiği şekil Ge son derece basittir. Almanya, kendi kendini tecrit ediyor ve bu işi tastamam yapıyor. Almanya, tuttuğu otarşi siyasetile kendisi” hi iktısaden tecrit ediyor, başka milletler için daimi bir endişe kaynağı teşkil eden bir siyasetle kendini siyaseten tecrit ediyor, ve ırkçılık siyaseti ile kendini kültür bakımından tecrit ediyor. Kendi hareketlerinizle kendini- zi başkalarından tecrit ettiğiniz halde başkalarını muaheze etme- Ke hakkınız kalmaz. Bu tecrit si- yaseti devam ettikçe onun netice- İerile karşılaşmak çok tabiidir. Alman: halkının, sıkıntı çekmesini katiyen istemeyiz. Fakat bunun kabahati, Alman hükümetine ve yalnız Alman hükümetine aittir. Alman hükümeti, beraberlik siya- seti ile bu tecrid siyasetine son verebilir. Anlaşamamazlığa im- kân bırakmamak için bunu açık- ça söylüyoruz. Daha sonra Lebensraum (yaşa- mak sahası) kelimesine o geçebili. riz. İnkişaf etmiş her cemiyet, şüphe yok ki, bayat sahası gibi hayati bir mesele ile karşılaşır. Fakat bu mesele, yalnız toprak ilhakile hallolunmaz. Belki bu il- haklar meseleyi daha hâd bir saf- haya götürür. Bu mesele, memle- ketin iç meselesini dirayetle tan- zim etmek ve hariçteki mületlerle münasebetleri ıslah etmekle hal- Yolunur. Milletler komşularına iti- mat vererek servetlerini artırır ve başka milletlerin yaşayış sevi- yesini yükseltir ve bu suretle â- radaki mübadeleyi kolaylaştırır. ar. Fakat küçük komşu milletle- rin hürriyet ve istiklâlini boğ- mak, ancak bunun aksini doğurur. Hayat sahası nazariyesi bü bü- kımdan tatbik ol dederiz ve tatbikine karşı geliriz. olunursa onu red- semt budala; Almanyanın bir muhaceret © memleketi olduğu Çekoslovakyadan, Holan- dadan, ve İtalyadan işçi ithal ede- rek sanayi ve ziraatinin ihtiyaç- larım karşılamak istediği sırada vuku buluyor. O halde Almanya, nüfusunun artmasından nasl şi- kâyet edebilir? Belçika, Holanda ve bir dereceye kadar İngiltere, fazla nüfus dediğimiz meselenin, müsmir faaliyetlerle bertâraf edi- lebileceğini göstermiştir. Fakat İngiltere imparatorluğunun ve A- merikanın geniş sahaları, 1929 ve 1932 buhranlarına karşı bir sey yapmağa imkân (bulamamıştı Dünya, iktasadiyat O bakımından birbirine sıkı fıkı bağlıdır. Ve hiç- bir memleket kendi iktisadi me- selelerini tek başına halledemez. Bugün, dünyanın her tarafında ticaretin hür olacağı zamanın ne vakit hilül edeceğini bir kimse tahmin ödemez. Fakat tedbir ala- rak hürriyet sahastnı genişletmek münikündür. İş beraberliği saye- sinde her millete daha geniş fktı- sadi hayat temini ve hayat saha- sının bütün İcaplarının kolaydır. Dünya işleri bu esaslar daire sinde organize edilirse, Almanya da, İtalya da emniyetleri bakı mından hiçbir endise beslemiye- cek hale gelirler, ve her millet il. min temin ettiği istifadelerden hissement olur. Fakat böyle bir milletler cemiyeti, kuvvet esasi üzerinde kurulamaz. Sulh olma- dığı yerde sulhten bahsetmek mâ- nasızdır. Halihazırda kuvvet iti kadı her tesviye şekline karşı gel- mekte ve dünyayı haset, nefret, hile ve insafsızlık ile doldurmak» tadır. Fakat kuvvet oâkidesi ter- kedilir ve harp korküsu zaf) olur- sa bütün meseleleri Oballetmek imkânı kolaylaşır. O zaman mil letler konuşmağa ve iktisadi ıztı rapları, siyasi güçlükleri bertaraf etmeğe çare bulurlar. tatmini rik müstemlekeleri idare bahsine geçebiliriz. Bizim müstemlekeleri idarede son hede- fimiz, halkın kendi mukadderatı. (Devamı 11 incide) 5 Sİ Kızılay Haftası | Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel | Kor haftası, Yeşilay haftasi, Çocuk haftası, bilmem daha ne haftasi... Cemiyete ve halka mal etmek istediğimiz içtimai müessese. | leri, bu O müesseselerin (o dayan - dığı prensip ve sistemleri halka propaganda etmek için, hepsi. ne birer hafta veriyoruz, Bu bir haf- la, bu müessesenin insani prensiple. rini yaymak, icraatını halka bildir. mek, halkın alâlasını bunlar üzeri » ne çekmek için bir vasıtadır. Fakat | haftaların birer klişe haline gelme - (| lerine mâni olmak için, sadece “her isene ayni şekilde tesit oOedilen bir | bayram şeklinden çıkarmak lâzim. Kızılay haftasının, bu içinde bu- lunduğumuz ay içinde mâna ve © « hemmiyeti nedir biliyor musunur? Almanya Danzize kuvvetli sevkiyat yapıyor, Hasadı bir ayak evvel top « layıp harbe başlayabilmek için, Al man, Çek, Macar, Avusturya toprak. | larındaki askerler tarlalara sevkedi. liyorlar. İtalya, Arnavutluk ve Adas larda tahşidat yapıyor. Alman, İtal. yan, Japon erkânharbiyeleri * gizli gizli âşıkane mülâkatlar yapıyorlar. Japonya, Çindeki İngiliz ve Ameri « kalılara ait serbest mıntakaları işgal ediyor. Habeşistanda ekilen, İspan. yada sulanan, Çinde olgunlaşan harp | meyvaları Çekoslovak. ya, Avusturya, Arnavutluk, ve Çin. de koparıldıktan sonra, şimdi ağacı silkeleyip, umum meyvaları dök » mek zamanı dökülmek zamanı geldi, Büyük bir cihan harbinin arefe. sindeyiz. Hiç telâş etmeden, Türkle. re has vakar ve sükünla tedbirleri « mizi alıyoruz. Yarın karşılaşacağı « mız herhangi bir vaziyette, tedbirde kusur edip te takdire bahane bulma. mak için, memleketin mukadderati le alâkadar" her mesele inceleniyor, tehlikelere karşı setler, yapılıyor. Fakat bu tedbir alma işinde hall düşen bir vazife de vardır. sdilecek bir hafta değildir. Yarın ki, Kızılay hasta otomobili sizin ralı oğlunuzu larının yaral belki Kız şacaktır. deki müna ve © ehemmiyeti de düf etmesindedir. Şuurlu bir m gibi; tehlikeyi sezer sezmez, o Yı Yapacağımız vazifeye bugünden manevi yardımma koşmak, yaş cağı en şuurlu bir harekettir. Y. Kızılay haftası, bir bayram gibi tesit ya, taşıyacaktır, — Yarı belki Kızılay bayrağının sallandığı. hastahanelerde, yaralı vatan çocuk. mı saracağız. o Yi bir Cebrail gibi cep « heden cepheye insan kurtarmağa ko. Bu yarın belki yarmdan da ya kındır. Kızılay haftasının bu ay içir bul yarına çok yakın bir zamana tesa lamak, Kızılayın bugünden maddi &a hak kazanmış bir milletin yapa - kardeşinizin, babanı » aracak ele, © sargısını bugünden vermekte niçin tereddüt ediyorsunuz? di Tehlike uzak midir o dersiniz?.. MHabeşistanda ekilen, İspanyada su » lanan, Çinde olgunlaşan harp nin ilk meyvaları Avusturyada, koslovakyada, Arnavutlukta ve de koparıldıktan sonra, şimdi silkeleyip umum meyvaları dök zamanı, dökülmek zamanı geldi. İnsanlık birdaha bu cm toprağını kanı ile tır, İnsanlığın tehlikeye, ayları mağa lüzum yek... Bu hafta içi bu ayın, en uzak, gelecek ayın içi Bir Doçentimiz Doktorasını Verdi tüt ve stajda bulunan Edebiyat | kültesi Içtimaiyat Doçenti Niş kültesi Içtimalyat Kürsüsünde de başlıyacaktır. mi Benel etüt ve staj yapmak ü yakında Fransaya gidecektir. merkezi Avrupada hasat bitecektir. Berkes Amerikadaki doktorasını v facı sulayacak « .. rak yaklaştığı bir devirde, Kızılayın, ve haftasının ne mühim mânalar ifa. de ettiğini anlamak için çok yorul « Bir kaç senedenberi Amerikada o rerek memleketimize dönmüştür. Ye Dİ ders senesi başında Pdebiyat Fen Fakültesi asistaniarından Hü

Bu sayıdan diğer sayfalar: