27 Haziran 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

27 Haziran 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dkasie a T 27-6-939 BUGÜN Türkün İnsafı! Yazan: Ömer Rıza DOĞRUL Roma radyo istasyonu dün İngi- lizce ile yaptığı — neşriyatta Hatayın anavatana kavuşması için Fransa ile yapılan itilâftan bahse - derken Fransanın hiristiyan ekalli. yetleri ve hıristiyan misyonerleri “Türkün insafına” bıraktığını acı a- er anlattı ve Türkün insafı ile acı acı istihza etmek istedi. Türkün tenkidine tahammül et. miyeceği bir şey varsa, o da — insaf hissidir, Türk kalbinin asaletinden, Türk ruhunun civanmertliğinden fış kıran bu insaf hissi, tarihin en şeref. li sayfalarında, en heyecan — verici menkiıbeleriyle yaşamakta ve Türk milleti en zalim şartlar ve en isyan ettirici buhranlar içinde bu hissine sahip olmakla temayüz etmektedir. Türkün bu insaf hissi sayesindedir ki hayat ve mukadderatını ona bağ - layan milletler veya cemaatler dai. ma herhangi bir tecavüze uğra . madan en geniş hürriyet, refah ve emniyet içinde yaşamıştır. Bu cema. atler içinde yabancı tahriklere âlet olarak Türke pusu kuranlar ve silâh kaldıranlar başka yerlerde olsalar - dı, kökleri kırılırcasına cezaya çar - parlardı. Fakat bunların Türk- ten gördükleri muamelede insaf ve adalet, hattâ merhamet hissi hâkim olmuştur. Türk, hiç bir milleti, hiç bir ce- maati esir etmemiş, bilâkis onunla beraber yaşayanların hepsine kendi haklarına mümasil haklar — vermiş, ve en ağır vazifeleri üzerine alarak onların barış nimetleri içinde yüz- melerine her imkânı temin etmiştir. Arapların, Türkün kendi yurtla. rına hâkim olduğu devre bugün de hasret çekmelerinin sebebi, Türkün, Arabı kendi gibi tanıması, ve Arabın varlığını korumasıdır. Gerçi Arap - lar içinde, Türk hâkimiyeti devri - nin büyük bir kültürel ilerileme kay- detmediğini söyliyenler vardır, fakat içlerinde Türkün insaf hissine hü « cum etmek nâmertliğini — göstereni ıîi-_ap"yurtlnnnı müdafaa l etm_enn:ıiş olsaydı, Arap yurtlarının — çoğunda Ehlisalip saltanatları yerleşir ve A - raplık âlemi ancak Arabistan çölü. nün öteberisinde varlığını idame e « debilirdi. Fakat Türkün bu insaf hissi, yal. nız Araplara karşı tecelli etmemiş « tir. Onunla beraber — yaşayan her millete, ve her cemaate karşı kendi- ni göstermiştir. Hıristiyan ekalliyet- leri, yahudi cemaatleri ve daha baş- ka cemaatler Türkün insaf hissin - den, mütesaviyen istifade etmişler - dir ve istifade etmektedirler, Hataydaki Hıristiyan ekalliyet - ler de, Türkün bu insaf hissinden is. tifade edeceklerdir. Fakat Roma — propagandasının, Türkün bu insaf hissine tecavüz et. mesinin sebebi gayet aşikârdır. Mih. vercilerin kendileri, müfrit milli . yetçilik göstererek yabancı her ırkın kökünü kırdıkları ve yabancı millet. lere zorbalık usulü ile boyun eğdir . mek istedikleri halde, hariçteki hıris. tiyan ekalliyetlerinin mukadderatile alâkadar olmaları, bunları — tecavüz siyasetlerinin birer âleti olarak kul- lanmak istemeleridir. Hele hıristiyan misyonerlerinin Türk insafına kal - mış olmalarından şikâyet etmeleri - nin yegâne sebebi, bu misyonerle - rin birer propaganda vasıtası, birer casusluk şebekesi olarak iş görmele. ridir. Roma propagandasınm bu âdi maksatlar yüzünden Türkün — insaf hissine tecavüz etmesi, Türkün kuv- vetiyle ve muvaffakıyetiyle kat kat sağlamlanan sulh cephesine karşı hissolunan gayız ve kinin bir ifade - sidir. Gayız ve kini, gayız ve kinle kar. şılamak ancak küçüklüktür. Türkün insaf hissi, küçülenlerle beraber küçülmekten teberri eder, Yahudi Mülteciler Ortada Kaldı Bükreş, 26 (A.A.) — Panama buy- Taklı Rim vapuru bu gece 450 Alman ve Çek Yahudi mültecisini hâmil o- larak belki de Filistine doğru Kös . tence limanından ayrılmıştır. İngiltere Baltık Devletleri İçin Garan z S TAN tiyi Kabul Ediyor Moskovaya Yeniden Talimat Gönderildi Paris Mehafiline Göre, B Mülâkatı Kat'i Mahiyette Olacaktır Londra, 26 (Hususi) — Mister Chamberlain bugün Avam Kamarasında sorulan bir suale cevap vererek Sovyet Birliği tarafından İngiliz-Fransız projesine verilen cevabın ve bu ce- vabın ihtiva ettiği mütaleaların tetki kedildiğini, tetkikin ik- mali üzerine Hariciye Nazırı Lort Halifaxın İngiliz sefirine yeni talimat verebilecek vaziyette bulunacağını söylemiştir. ugünkü Molotof-Strang Muhalefet liderlerinden Dalton Sovyet Birliği ile yapılan müzakere. lerin uzayıp gitmesinin —Almanları bir çok şeylere teşvik ettiğini ve bun ların bu yüzden bir sürü —emellere düştüklerini - söylemiştir. — Mister Chamberlain, buna karşı “Bu, böyle olabilir. Herhalde Sovyetler de vazi. yeti nazarı dikkate alıyorlar” demiş. tir. Slovakyada Alman ve Slovak Askerleri Arasında Arbedeler en genm ae Mümüyişçier Yaşasın Serbesi Slovakya.. Almanlar Dışarı, Diye Bağırdı Varşova, 26 (A. A.) — Bratislavadan Pat ajansına bildi- riliyor: Slovakyada Zilinada Slovak askerleriyle bu şehirde bu- lunmakta olan Alman kıtaları arasında bir arbede vukubul- muştur, Express Poranny gazetesine göre, her iki taraftan da 10 kişi ölmüş ve bir çok kişiler yaralanmıştır. Siyil halk, Slovaklardan yana çıkarak Al- man askerlerinden bir kaçının silâ- hını almıştır. Söylendiğine göre Hlinkanın doğ- duğu Ruzemberk şehrinde de buna benzer hâdiseler cereyan etmiştir. Şehir halkı, sokaklardan geçerek “Ya şasın serbest Slovakya, Almanlar dı- şarı,, diye bağırmışlardır. “Almanlar dışarı!,, Bratislava, 26 (A.A.) — Slovak makamları Zips mıntakasında ikisi Alman papazı olmak üzere 7 kişi tevkif etmiştir. Bunlar, halkı Macar millt marşı söylemeğe mecbur edi. yorlardı. Mmtakada mütemadiyen hükümet aleyhinde — beyannameler dağıtılmakta ve Sloyak makamları buna nihayet vermek için sıkı tahki. kat ve tevkifat yapmaktadırlar. Romanyadan almakta oldukları kete geçilmesidir. Amerikanın 5 Ayda Sattığı Tayyareler Vaşington, 26 (A.A.) — Ticaret ne- zareti 1939 senesinin ilk beş ayı zar- fında ihraç edilen Amerikan tayya. relerile hava malzemesi hakkında bir istatistik neşretmiştir. Gösterilen ra- kamlara nazaran ihracat miktarı 38 milyon 237.052 doları bulmaktadır. Bu miktar, 938 senesinin ayni devre- sine nazaran yüzde 31 fazladır. Bu miktarın bir milyondan fazla- sını Japonyaya yapılan ihracat teşkil etmektedir, Vaşington, 26 (A.A.) — “Army Or. donance,, adındaki askeri mecmua, yeni sistem 37 milimetrelik antitank topu hakkında bir etüt neşretmekte- dir. Bu topun mermisi 800 metre me- safeden 38 milimetrelik bir zırhı del- 0 Almanya, kömür ihracatını, yalnız süratle İngiliz li. rası veren, memieketlere tahdit etmiştir, tihlâk edilmiyen kömürler biriktirilmektedir. sarfetmeyip biriktirmektedirler, * Moskovadaki İngiliz — Sovyet müzakerelerinin bu hafta biteceği haber verilmektedir. Moskova- nın ısrar ettiği iki noktayı da İngiltere kabul et- miştir. Bu maddelerden biri garanti edilecek bü- tün devletlerin, bu meyanda Baltık devletlerinin, isimlerinin zikredilmesi, ikincisi de bu devletlere herhangi bir taarruz vukuunda, taarruza uğrıyan devlet istesin, istemesin, müttefiklerce müzâkere- ye lüzum görülmksizin, otomatik bir surette hare- mektedir. Çok kullanışlı olan bu top, ancak 400 kilo ağırlığındadır. Dahilde is. petrolü de Almanlar Anlaşılan Kabinenin Hariciye ko.- mitesi bugünkü toplantısında, Mos - kovadan gelen mufassal raporu tet. kik edecek ve soön talimatı ona göre hazırlayacaktır, Daily Telgrafa göre, İngiliz ha - riciyesine Moskova elçiliğinden u - zun bir telgraf gelmiştir. Telgrafta henüz bir anlaşma ile neticelenme. yen noktalar gösterilmiş ve takip o- TAYTALUR Trweye BALrİ Hitler Bir Nutuk Daha Söyledi "Son Fedakârlıklara Katlanmıya Hazırız' Londra, 26 (Hususi) — Alman ga- zeteleri ve Alman liderleri, Mister Chamberlainin İngiltere tarafından Almanyaya karşı ihata siyaseti takip olunmadığına dair beyanatını iyi karşılamamıştır. Dr. Göbbels dün KA tavsiyeler ileri sürülmüştür. Moskovanın kanaatine göre Moskovadan verilen — malümata göre Mister Strang'ın Moskovaya müuvasalatındanberi geçen 12 gün zarfında İngilizlerle Fransızlar, Mo. lotofa iki proje takdim etmişler, bun ların ikisi de memnuniyete — şayan görülmemiştir. Moskova mahafiline İngilizlerle Fransızlar 3 üncü bir pro je takdim etmek üzeredirler. Ayni mahafil, İngilterenin Sov « yet tezini esas ittihaz ederek Baltık milletlerini garanti etmekten imtina eylemesi halinde dahi Fransa, İngil. tere ve Sovyet Rusyaya münhasır kalmak üzere bir mütekabil yardım itilâfı imza edilebileceğini beyan et- mektedirler. Fakat — böyle bir for - mül, herhangi bir tarafta vukua ge- lecek bir taarruza karşı bir cephe vü. de getirilmesine medar olmiyacaktır. Paris mahafili nikbin Paris mahafili ise daha nikbin - dir. Parisin diplomasi — mahafilinde Chamberlain'in nihayet Stranga ve mumaileyhin Moskova ile yapmak- ta olduğu müzakereleri iyi bir neti. ceye isal etmesine medar olacak ta- limat göndermeğe karar vermiş ol - “Biz tabii hayat şartlarını istiyo- ruz. Biz Versailles haksızlıklarının tamirini istiyoruz. Avrupada ebedi olarak fakir bir hasım kalmamak az- mindeyiz. İşte takip ettiğimiz he- def” demiştir. Hitlerin yeni nutku Diğer taraftan Her Hitler de 500 kişiden müteşekkil —eski İtalyan muharibine hitaben söylediği bir nu tukta şu sözleri söylemiştir: “— Aramızdaki ittifak sayesinde müşterek düşmana karşı müşterek bir cephe teşkil edildiği şu sırada bi. zi ziyaretinizden dolayı bahtiyarım. Demokratik ve kapitalist plütokrasi tarafından mukadderatımızı tayin et. mek hususunda sarfedilen gayretle- rin iki milletimizin müşterek kuvve. ti önünde muvaffakıyetsizliğe uğra. yacağından tamamiyle eminim. Ha . yat, icabettiği zaman mevcudiyetle. ri ve istikballeri için son fedakârlığa katlanmağa hazır olan milletlerindir. İstikbalde İtalya ve Almanya i - çin müştereken bu fedakârlığı yapa- cağız. Milletlerimizin bu — yıkılmaz müşareketi karşısında diğer âlemin bütün taarruzlarının akamete uğra. yacağına ve istikbalin herşeye rağ- men faşist İtalya ile Nasyonal. Sos « yalist Almanyanın olduğuna inanı - duğu beyan olunmaktadır. yorum.” ' Almanyanın Moskova Sefiri, açılacak 750 milyonluk krediden bahsederken, Alman. yanın artık Sovyet Rusyada hiç bir emeli olmadığı, şimdiden sonra Almanyanın hayati sahasının Polon. ya, Tuna ve Balkanlara inhisar edeceği hakkında te« minat vermiştir. İngiliz Hariciye Nazırı Lord Halifaks hususi bir toplantıda şunları söylemiştir: “Avrupa meselelerinde salâha doğru bir değişik- lik yoktur. Tien - Sin meselesi sulhen halledile- Sovyet hükümetine x cektir. Rusya ile anlaşmak için elimizden geleni yapaca- ğız. Bu kereleri bi k için çıkarılan dedi- kodular, izi bo; ştır.,, iFELEK Alfabe Meselesi Yazan: B. FELEK en davanın ortalarına rastla. dım galiba. Onun için iki ta « rafın iddialarını tam dinleyemedim. Yalnız (Vâ-Nü) ile diğer bir arkada- şınin bizim alfabenin eksikleri hak. kında ileri sürülen iddialara karşı cevaplarını okudum. (Vâ - Nü) esa«. sı reddeder görünmüyor, fakat diğe. ri alfabemizin muhakkak olduğunu büyük bir tecellütle hay « kırıyor. Dediğim gibi asıl davayı bilmi « yorum. Fakat bizim alfabenin ikma. Hi lâzım mı, değil mi? Bu hususta be. nim de küçük etüt ve bu etütlere göre nâçiz fikirlerim var. Evvelâ, bilhassa ilmi bahislerde bir olmayı: — Olamaz! Deyip reddetmek müs. bet bir hareket sayılmaz. Siyasi â . kdelerde mü haya al ş olsak bile ilmi mevzularda kendi dü. şüncemizin aleyhine olan iddiaları rahatça ve infialsizce dinlemeli, bi- zim karşılık iddiamızın da tenkidine ayni sükünetle tahammül etmeliyiz. Bu küçük mülâhazadan sonra ge- lelim alfabemize: Bunun, halkın okuyup yazması « na, matbaa işlerinin basitleşmesine yaptığı hizmeti burada zikre mahal görmem. OÖn seneden fazladır kullan. makta olduğumuz harflerin bu müd. det zarfındaki hizmetlerini derpiş e. derek onlar hakkında hüküm vere - biliriz. Bu hüküm, şüphesiz onların ta « lehinedir ve müsbettir. Lâ « kin bu, demek değildir ki; — fonetik ve güçlükler olmuyor.. Şüphesiz ba- zı güçlüklerimiz var. O halde ki; git. gide ya telâffuzumuzu harflere uy- durup işe biraz ermeni şivesi karış « ğ bu y tır ya alfab lâve edeceğiz, yahut fonetik imlâ davasından kısmen vaz geçip — bazı hecelerin kâh şöyle ve kâh böyle o0. kunması hakkında kaide ve istisna- lar tesis edeceğiz. Durumumuz bu üçten hâli değil, Meselâ: Nisbet yâ larını kâh ğ ile, kâh y ile ve kâh i ile yazışımız, mürekkep isimlerden bir çoğunu il. a mahal kal k için bö « Fr muka « bili olan iylân kelimesini kâh ilân, kâh iylân ve kâh iğlân olarak yazışı- mız ve daha buna benzer, bir çok va- kalar, bizde her şeyden evvel fone- tik imlâya esas olan harflerin sesini tesbit etmemiz lüzumunu gösteri - yor. K ve g harflerine gelince; yapı. lan istatistiğe göre bizim dilde k en çok kullanılan harflerin başında ge. liyormuş. Halbuki bunların çoğu g sesi vermektedir. Herhalde “g harfi lüzumsuzdur” hükmünü — vermeden evvel işi iyice mütalea etmemiz lâ « zımdır, j En mükemmel dillerin imlâ ve alfabeleri de ihtiyaca göre rötüş gör müştür. Kaldı ki; ne dersek — diyelim dilimize ve bilhassa türkçenin esas şivesi olan İstanbul şivesine girmiş olan yabancı kelimelerden gelme bir takım imaleler, hattâ bir takım açık ve kapalı vuayyeller vardır. Buna bir de Anadolu şivesinden intikal e. den sesleri ilâve edersek — bugünkü 28 harfli alfabenin bazı hallerde ki. fayetsizliği derhal meydana çıkar. Meselâ; merkep bağırması mânası - na gelen anırmak — kelimesindeki (n) bizim bildiğimiz (n) sesi değil « dir, Genizden gelme ve frenklerin sonunda sesli harf olmıyan (n) lere verdikleri sestir ki arap harfleriyle de güçlükle ifade edilir ve eski (kef) harfinin üzerine üç nokta atarak ya. zılırdı. Sonra meselâ: Horhor, hıyar, hırıltı gibi — kelimeler . ki bunların emsali türkçede çoktur . bugün (h) harfiyle yazılmaktadır. Fakat türk . çeyi bilenler bunları yine gırtlaktan okuyarak asıl sesi veriyorlar. Bilme. yenler ise tabii (h) sesini tatlı oku - yor ve kelime biçimsizleşiyor. Ke - li in biçimsiz oluş aldırış et « mesek bile fonetik imlânın maksadı temin edemeyişi ideal bir imlâ tees. süsüne engel oluyor. Sonra Fransızcadaki ()) ile İngi - lizcedeki ()) m her ikisi de Türkçede tihasl t Histüimiü var., Cemâl, ideâl, hâl kelimelerinde (Lütfen sayfayı çeviriniz) eksiksiz. imlâ ile yazılan ibarelerde iltibaslar, — K, FY TC S dığımız sesleri çıkaracak işaretler i. — K2 ae Va ND

Bu sayıdan diğer sayfalar: