e yg yy BUGÜN Türkün İnsafı! Yazan: Ömer Rıza DOĞRUL oma radyo istasyonu dün İngi- R İlzce İle yaptığı o neşriyatta Hatayın anavatana kavuşması için Fransa ile yapılan itilâftan bahse - derken Fransanın hiristi; yetleri ve hıristiyan o misyonerleri “Türkün insafına” bıraktığını acı a cı anlattı ve Türkün insafı ile acı acı etmek istedi, ün tenki miyeceği bir şey varsa, o da hissidir, Türk kalbinin asaletinden, Türk ruhunun civanmertliğinden fıs kıran bu insaf hissi, tarihin en şeref. li sayfalarında, en heyecan verici menkibeleriyle yaşamakta ve Türk milleti en zalim şartlar ve en isyan ettirici huhranlar içinde bu hissine sahip olmakla temayüz etmektedir. Türkün bu insaf hissi sayesindedir ki hayat ve mukadderatını ona bağ - layan milletler veya cemaatler dai. ma herhangi bir tecavüze uğra. madam en geniş hürriyet, refah ve emniyet içinde yaşamıştır. Bu cema. atler içinde yabancı tahriklere âlet olarak Türke pusu kuranlar ve silâh kaldıranlar başka yerlerde olsalar - dı, kökleri kırılırcasma cezaya çar » parlardı. Fakat bunların o Türk. ten gördükleri muamelede insaf ve adalet, hattâ merhamet hissi hâkim olmuştur. “Türk, hiç bir milleti, hiç bir ee. manti esir etmemiş, bilâkis onunla beraber yaşayanların hepsine kendi haklarına mümasil haklar © vermiş, ve en ağır vazifeleri üzerine alarak onların barış nimetleri içinde yüz- melerine her imkânı temin etmiştir. Arapların, Türkün kendi yurtla. rma hâkim olduğu devre bugün de hasret çekmelerinin sebebi, Türkün, Arabı kendi gibi tantması, ve Arabın varlığını korumasıdır. Gerçi Arap - lar içinde, Türk hâkimiyeti devri - nin büyük bir kültürel ilerileme kay. detmediğini söyliyenler vardır, fakat içlerinde Türkün insaf hissine hü » cum etmek nâmeriliğini (göstereni Ârap yurtlarını müdafaa © etmemiş olsaydı, Arap yurtlarının o çoğunda Ehlisalip saltanatları yerleşir ve A - raplık âlemi ancak Arabistan gölü. | nün öteberisinde varlığını idame e - debilirdi. Fakat Türkün bu insaf hissi, yal. nız Araplara karşı tecelli etmemiş » Gir. Onunla beraber © yaşayan her millete, ve her cemaate karşı kendi. ni göstermiştir. Hıristiyan ekalliyet. leri, yahudi cemnatleri ve daha baş- ka cemaatler Türkün insaf hissin - den, mütesaviyen istifade etmişler - dir ve istifnde etmektedirler, Hataydaki Hiristiyan ekalliyet - ler de, Türkün bu insaf hissinden is. tifade edeceklerdir. Fakat Roma © propagandasının, Türkün bu insaf hissine tecavüz et. mesinin sehebi gayet aşikârdır. Mih. vercilerin kendileri, müfrit mili yetçilik göstererek yabancı her ırkın kökünü kırdıkları ve yabancı millet. lere zorbalık usulü ile boyun eğdir » mek istedikleri halde, hariçteki hırs. tiyan ekalliyetlerinin mukadderatile alâkadar olmaları, bunları | tecavüz iyasetlerinin birer âleti olarak kul. lanmak istemeleridir. Hele hıristiyan misyonerlerinin Türk insafına kal - mış olmalarından şikâyet etmeleri - nin yegâne sebebi, bu misyonerle - rin birer propaganda vasıtası, birer casusluk şebekesi olarak iş görmele. ridir, | Slovakya.. Almanlar riliyor; muştur, Express Poranny gazetesine göre, her iki taraftan da 10 kişi ölmüş ve bir çok kişiler yaralanmıştır. Sişil halk, Slovaklardan yana çıkarak Al- man askerlerinden bir kaçının silâ- hinı almıştır, Söylendiğine göre Hlinkanın doğ. duğu Ruzemberk şehrinde de buna benzer hâdiseler cereyan etmiştir. Şehir halkı, sokaklardan geçerek “Ya şasın serbest Slovakya, Almanlar di- şarı,, diye bağırmışlardır. “Almanlar dışarı?,, Bratislava, 26 (A.A) — Slovak makamları Zips mintakasında ikisi tevkif etmiştir. Bunlar, halkı Macar milli marşı söylemeğe mecbur edi. yorlardı. Mıntakada mütemadiyen hükümet aleyhinde beyannameler dağıtılmakta ve Slovak makamları buna nihayet vermek için sıkı tahki. apmaktadırlar, kât ve tevkifat o. geni ye Ma yIşçirer Alman papazı olmak üzere 7 kişi| Kremlin kapılarında: Âşıklar... “rTaşasın Serbest Dışarı,, Diye Bağırdı Varşova, 26 (A. A.) — Bratislavadan Pat ajansına bildi- Slovakyada Zilinada Slovak askerleriyle bu şehirde bu- lunmakta olan Alman kıtaları arasında bir arbede | vukubul- İnel 5 Ayda Sattığı Tayyareler Vaşington, 26 (A.A.) — Ticaret ne- zareti 1949 senesinin ilk beş ayi zar- fında ihraç edilen Amerikan tayya. yelerile hava malzömesi hakkında bir istatistik neşretmiştir. Gösterilen ra- kamlara nazaran ihracat miktarı 38 milyon 237.052 doları bulmaktadır. Bu miktar, 938 senesinin ayni devre- sine nazaran yüzde 31 fazladır. Bu miktarın bir mliyondan #azle- sini Japonyaya yapılan ihracat teşkil etmektedir. Vaşington, 26 (A.A.) — “Army Or- dönance,, adındaki askeri mecmua, yeni sistem 37 milimetrelik antitank topu hakkında bir etüt neşretmekte- dir, Bu topun mermisi 800 metrs me- safeden 38 milimetrelik bir zırhı del- HÂDİSEL mektedir. Çok kullanışlı olan bu top, ancak 400 kilo ağırlığındadır. Slovakyada Alman ve Slovak Askerleri Arasında Arbedeler Ingiltere Baltık Devletleri İçin Garantiyi Kabul Ediyor | Moskovaya Yeniden Talimat Gönderildi * Paris Mehafiline Göre, Bugünkü Molotof-Strang Mülâkatı Kat'i Mahiyette Olacaktır Londra, 26 (Hususi) — Mi: Kamarasında sorulan bir suale cevap vererek Sovyet. Birliği tarafından İngiliz-Fransız vroji vabın ihtiva ettiği mütaleaları: mali üzerine Hariciye Nazırı Lort Halifaxın İngiliz yeni talimat verebilecek vaziyette bulunacağını söylemiştir. Muhalefet liderlerinden Dalton! Sovyet Birliği ile yapılan müzakere. lerin uzayıp gitmesinin o Almanları bir çok şeylere teşvik ettiğini ve bun ların bu yözden bir sürü (emellere düştüklerini söylemiştir. & Mister Chamberlain, buna karşı “Bu, böyle olabilir. Herhalde Sovyetler de va; yeti nazarı dikkate alıyorlar” demiş. tir. Anlaşılan Kabinenin Hariciye ko. mitesi bugünkü toplantısında, Mos - kovadan gelen mufassal raporu tet. kik edecek ve son talimatı ona göre hazırlayacaktır, Daily Telgrafa göre, İngiliz ha - riciyesine Moskova elçiliğinden u - zun bir telgraf gelmiştir. Telgrafta henüz bir anlaşma ile neticelenme. yen noktalar gösterilmiş ve takip o- tavsiyeler ileri sürülmüştür. Moskovanın kanaatine göre Moskovadan verilen o malümata göre Mister Strang'ın Moskovaya müvasalatındanberi geçen 12 gün zarfında İngilizlerle Fransızlar, Mo. lotofa iki proje takdim etmişler, bun ların ikisi de memnuniyete o şayan görülmemiştir. Moskova mahafiline İngilizlerle Fransızlar 3 üncü bir pro je takdim etmek üzeredirler. Ayni mahafil, İngilterenin Sov yet tezini 6sas ittihaz ederek Baltık milletlerini garanti etmekten imtina eylemesi halinde dahi Fransa, İngil. tere ve Sovyet Rusyaya münhasır İkalmak üzere bir mütekabil yardım itilâf; imza edilebileceğini beyan et- mektedirler, Fakat (o böyle bir for. mül, herhangi bir tarafta vukua ge. Paris mahafili nikbin Paris mahafili ise daha nikbin - dir. Parisin diplomasi o mahafilinde Chamberlain'in nihayet Stranga ve mumaileybin Moskova ile yapmak. duğu beyan olunmaktadır. a e 0 Nİ EEE gt > ster Chamberlain bugün Avam esine verilen cevabın ve bu ce- n tetki kedildiğini. tetkikin ik- sefirine Hitler Bir Nutuk Daha Söyledi "Son Fedakârlıklara Katlanmıya Hazırız" Londra, 26 (Hususi) — Alman ga- zeteleri ve Alman liderleri, Mister Chamberlainin İngiltere tarafından Almanyaya karşı ihata siyaseti takip olunmadığına dair beyanatını İyi İ karşılamamıştır. Dr. Göbbels dün “Biz tabii hay ruz. Biz Versailles tamirini istiyoruz. Avrupada ebedi olarak fakir bir hasım kalmamak a7- mindeyiz. İşte takip ettiğimiz bhe- def” demiştir. Hitlerin yeni nutku Diğer taraftan Her Hitler de 500 kişiden müteşekkil (o eski İtalyan muharibine hitaben söylediği bir nu tukta şu sözleri söylemiştir: “— Aramızdaki ittifak sayesinde müşterek düşmana karşı müşterek bir cephe teşkil edildiği şu sırada bi. zi ziyaretinizden dolayı bahtiyarım. Demokratik ve kapitalist plütokrasi tarafından mukadderatımızı tayin et. şartlarını istiyo- baksızlıklarının | FELEK RE rimizmnizizni Alfabe Meselesi Yazan: B. FELEK B en davanın ortalarına rastla. dım galiba. Onun için iki ta rafın iddialarini tam dinleyemedim. Yalnız (Vâ.Nü) ile diğer bir arkada. şınin bizim alfabenin eksikleri hak. kında ileri sürülen iddialara karşı cevaplarını okudum. (Vâ - Nü) esa- sı reddeder görünmüyor, fakat diğe. ri alfabemizin muhakkak eksiksiz. olduğunu büyük bir tecellütle hay - yorum. Fakat bizim alfabenin ikma. li lâzım mı, değil mi? Bu hususta be. nim de küçük etüt ve bu etütlere göre nâçiz fikirlerim var, Evvelâ, bilhassa ilmi bahislerde bir olmayı: — Olamaz! Deyip reddetmek müs. bet bir hareket sayılmaz. Siyasi â kidelerde müsamahaya ( alışamamış o olsak bile ilmi mevzularda kendi dü. şüncemizin aleyhine olan iddiaları rahatça ve il zim karşılık iddiamızın da tenkidine | ayni sükünetle tahammül etmeliyiz. Bu küçük mülühazadan sonra ge- lelim alfabemize: Bunun, halkın okuyup yazması « İna, matbaa işlerinin basitleşmesine aptığı hizmeti burada zikre mahal görmem. On seneden fazladır kullan. makta olduğumuz harflerin bu müd. det zarfındaki hizmetlerini derpiş e. © derek onlar hakkında hüküm vere - o biliriz. ğ Bu hüküm, şüphesiz oyların ta - mamen lehinedir ve müsbettir. Lâ » kin bu, demek değildir ki; | fonetik imlâ ile yazılan ibarelerde iltibaslar, ve güçlükler olmuyor. Şüphesiz ba- # yüçlüklerimiz var. O halde ki; git. gide ya telâffuzumuzu harflere uy. durup işe biraz ermeni şivesi karış » tracağız; ya alfabemize bu yazma. dığımız sesleri çıkaracak işaretler i- lâve edeceğiz, yahut fonetik imlâ davasından kismen vaz geçip (o bazı hecelerin kâh şöyle ve kâh böyle 0- 'kunması hakkinda kaide ve İstisna. lar tesis edeceğiz. Durumumuz bu üçten hâli değil, Meselâ: Nisbet yâ larını kâh & ile, kâh y ile ve kâh i ile yazışımız, mürekkep isimlerden bir çoğunu il. tibaslara mahal kalmamak için bö - lüşümüz; Fransızca annonce muka - bili olan iylân kelimesini kâh ilân, kâh iylân ve kâh iğlân olarak yazışı. miz ve daha buna benzer, bir çok va. kalar, bizde her şeyden evvel fone- kırıyor. i Dediğim gibi asıl davayı bilmi - i tk imlâya esas olan harflerin sesini tesbit etmemiz lüzumunu gösteri - yor. K ve g harflerine gelince; yapı. lan istatistiğe göre bizim dilde k en çok kullanılan harflerin başında ge. mek hususunda sarfedilen gayretle. rin iki milletimizin müşterek kuvve. ti önünde muvaffakıyetsizliğe uğra. yacağından tamamiyle eminim. Ha - yat, icabettiği zaman mevcudiyetle. lecek bir taarruza karşı bir cephe vüsİyi ve istikballeri için son fedakârlığa |e1fapeleri de ihtiyaca göre rötüş göre de getirilmesine medar olmtyacaktır. | katlanmağa hazır olan milletlerindir. | müstür. İstikbalde İtalya ve Almanya i - çin müştereken bu fedakârlığı yapa- cağız. Milletlerimizin bu © yıkılmaz müşareketi karşısında diğer âlemin bütün taarruzlarmın akamete uğra. ta olduğu müzakereleri iyi bir neti. |yacağına ve istikbalin herşeye rağ-!bir de Anadolu şivesinden intikel e- ceye isal etmesine medar olacak ta. | men faşist İtalya ile Nasyonal. Sos -İden sesleri ilâve edersek bugünkü limat göndermeğe karar vermiş ol -|yalist Almanyanın olduğuna insanı -|28 harfli alfabenin bazı hallerde ki- lüzumsuzdur” hükmünü vermeden evvel işi iyice mütalen etmemiz lâ » zımdır. j En mükemmel dillerin imlâ ve Kaldı ki; me dersek (diyelim dilimize ve bilhassa türkçenin esas şivesi olan İstanbul şivesine | girmiş olan yabancı kelimelerden gelme bir takım imaleler, hattâ bir takım açık ve kapalı vuayyeller vardır. Buna fayetsizliği derhal meydana çikar. Meselâ; merkep bağırması münası « na gelen anırmak (kelimesindeki (n) bizim bildiğimiz (m) sesi değil - dir, Genizden gelme ve frenklerin sonunda sesli harf olmıyan (n) lere © Almanya, kömür ihracatını, yalnız süratle İngiliz li. rası veren, memisketlere tahdit etmiştir. Dahilde is. tihlâk edilmiyen Kömürler biriktirilmektedir. Romanyadan almakta oldukları © petrolü de Almanlar sarletmeyip biriktirmektedirler. Roma propagandasınm bu âdi © o maksatlar yüzünden Türkün © insaf hissine tecavüz etmesi, Türkün kuv. vetiyle ve muvaffakıyetiyle kat kat sağlamlanan sulh cephesine karşı hissolunan gayız ve kinin bir ifade - sidir. Gayız ve kini, gayız ve kinle kar. şılamak ancak küçüklüktür. Türkün insaf hissi, küçülenlerle beraber küçülmektlen teberri eder, —şş Yahudi Mülteciler Ortada Kaldı Bükreş, 26 (A.A.) — Panama buy» Taki Rim vapuru bu gece 430 Alman ve Çek Yahudi mültecisini kâmil o- larak belki de Filistine doğru Kös tence limanından ayrılmıştır. Gg Nimanyanın Moskova Sefiri, o Sovyet hükümetine açılacak 750 milyonluk krediden bahsederken, Alman. yanm artık Sovyet Rusyada hiç bir emeli olmadığı, şimdiden sonra Almanyanın hayati sahasının Polon. ya, Tuna ve Balkanlara inhisar edeceği hakkında te. minat vermiştir. verdikleri sestir ki arap harfleriyle de güçlükle ifade edilir ve eski (kef) harfinin üzerine üç nokta atarak ya. gılırdı. Sonra meselâ: Horhor, hıyar, hırıltı gibi © kelimeler - ki bunların emsali türkçede çoktur - bugün (hı) İharfiyle yasılmaktadır. Fakat iürk'e çeyi bilenler bunları yine gırtlaktan okuyarak asıl sesi veriyorlar. Bilme- yenler ise tabii (b) sesini tatlı oku — yor ve kelime biçimsizleşiyor. Ke limenin biçimsiz oluşuma aldırış et - mesek bile fonetik imlânın maksad temin edemeyişi ideal bir imlâ dees. süsüne engel oluyor. Sonra Fransizcadaki (1) ile İngi - lizcedeki (1) ın her ikisi de Türkçede var, Cemâl, ideğl, hâl kelimelerinde (Lütfen sayfayı çeviriniz). * Moskovadaki İngiliz — Sovyet müzakerelerinin bu hafta biteceği haber verilmektedir. Moskova- nın ısrar ettiği iki noktayıda İngiltere kabul et- miştir. Bu maddelerden biri garanti edilecek bü- tün devletlerin, bu meyanda Baltık devletlerinin, isimlerinin zikredilmesi, ikincisi de bu devletlere z herhangi bir taarruz vukuunda, taarruza uğrıyan devlet istesin, istemesin, müttefiklerce müzakere- ye lüzum görülmksizin, otomatik bir surette hare- kete geçilmesidir. » İngiliz Hariciye Nazırı Lord Halifaks hususi bir toplantıda şunları söylemi; “Avrupa meselelerinde salâha doğru bir değişik. lik yoktur, Tien - Sin meselesi sulhen halledile- cektir. Rusya ile anlaşmak için elimizden geleni yapaca- ğız. Bu müzakereleri bozmak için çıkarılan dedi- kodular, azmimizi bozmamıştır..,