Şi) Türki | 1400 Ke. 1 Sene (o 2800 Kr. BO. GAy 1509 (00, 3 Ay 800 ww. Ay 300 ta, Ve Da F E# Mx ii, ar e Z FE # edi elliye. bağı YA yüz, f: # İni Zi Dedeki müddet i TAN Muharrir, aşağıdaki yazıda mesleki mektepleri doğuran ihtiyaçları ve sebepleri tetkik ediyor, teknik #edrisatta muvaffakıyeti temin eden esasları anlatıyor Mileteraram posta #itihadına dahil memleketler için sbome srasiyle 30, 16, 9. Uradır. Abone bedeli Sevap, lak pul 7 ayiinin “| 'nkişafı İçin d Ya lyacı 15.000 metre mikâbıdır. ilmekte olan ikinci kâğıt ve kısımları işlemeğe tiyaç yüz bin metre mikâbi- elecektir, ihtiyacın memleket orman - aygır tedariki Türk kâğıtçılığının di istkibali ve işleme emniyeti Kmlarından lâzımdır. Diğer taraf Yabaner memleketlerden — odun tedariki meselesi de günden |: Küçleşmektedir. Bu itibarla o - e ae e selliöz FEB «> İptidai maddesi selliloz o - tri şubelerimize zaruri ola- kuracağız? KAğıt ve seliilor sanayimizin t0- kişafı bu sanayiin ham mad. İ sahaları geniş, mahsulle- lk Yayij hisbette çeşitli olan orman 53- alnız kâğıt ve sellüler fabri - harici buhranlardan kurtar - kalmıyacak sellülota daya - olmak, karin gazetesi ölmıya çalışmaktır. ABONE BEDELİ Ecnebi başlayın- dığı sahalar top- 16:006 hektarı bulmaktadır. Mak 228,000 hektarı Karadeniz Akg nda, aşağı yukarı 3 milyo- ugünkü mesleki tedrisatımı- zın fonksiyonunu ve ehem- miyetini kavrayabilmek için, geç e devirlerde meslek mektepleri ni doğuran fhtiyaçları ve sebeple - ri tetkik etmek lâzımdır. Büyük senaylin henüz inkişaf etmediği devirlerde hâkim olan değiştirmek 25 © kuruştur. küçük sanayi için lâzım olan mü » için. mektuplar 10 KUTU Şİ | şassış işçiler, ustaların yanında ivesi Yzımdır. ık yaparak (o yetişiyorlardı. beer bilhassa İstanbul şeh- rinde, çok kuvvetli ve iyi tanzim edilmiş bir esnaf teşkilâtı vardı. Ordu ihtiyaçları da, bu esnaf lon- calarından başka, bizzat Yeniçeri ocağı içindeki sanat teşkilâtları ta rafından temin ediliyordu. Bun - lardan başka bazı medreseler, dok tor, mühendis yetiştiren bir nevi meslek mektepleri haline konmuş lardı, Fakat o zamanlar, Avruyada z çok buna benzer bir vaziyet var dr Devil içindir ki, derebeylik dünyası mücadeleleri içinde bo- calamaktan henüz kurtulan, kili - senin tazyiki altında milli şuur - larını ve benliklerini yeni kazan- mağa başlayan Avrupa devlteleri, 6 milyon kilometre murabbaı ara- ziye sahip olacak derecede garbe doğru mütemadiyen genişleyen Osmanlı imparatorluğu için ciddi bir mukavemet ve tehlike teşkil etmiyordu. 'akat Rönesans hareketi, di « ni ıslahat ve matbaanın i cadı ve buhar kuvvetinin sanayide tatbiki gibi büyük icat ve ihtira - larla Avrupa devletlerinin kültür ve teknik seviyeleri mütemadiyen yükseliyor, ona mukabil Osmanlı imparatorluğu, bastırmaktan artık göçlük çektiği dahili isyanlar, mağ Tüp çıktığı harici harpler dolayı - siyle gittikçe zayıflıyor; diğer ci - “hetten, medrese cehalet ve taassu- bu ve padişahların kötü idareleri Me, bülün yeniliklere kapılarını kapamış bir gaflet hayatı içinde yaşıyordu. v İşte bu vaziyettir ki bazı dev- let adamlarına bilhassa orduda 1$- lahat yapmak ihtiyacını duyur - muş, ve bu cümleden olmak üze - re, ilk sinat (omekteplerimiz, iki yüz sene evvel, Osmanlı ordusu - nun ihtiyaçlarını temin etmek dü- şüneesiyle açılmışlardır. 1734 te Üsküdarda açılan Kumbaracı kış- lası ve daha sonra Koca Ragıp Pa- şanın himmeti ve Baron dö Tott'- un yardımı ile istihkâm, topçu ve bahriye zabitleri yetiştirmek mak sadile açılan mektebi bunların â. rasında sayabiliriz. Fakat bu basit ve yarım ted. birler büyük ihtiyaçları önlemeğe kâfi gelemezlerdi. Bilhassa Fran - sa İnkılâbından sonra açılan devre de, Osmanlı devletinin büyük Av- rupa devletleriyle temasları ço - Balıyordu, göstermektedir. çi rakam nüfus başına 0.23 met- re mikâbı kereste düştüğünü gös - termektedir. Bunu Almanya ile mukayese ederek olursak ara. daki farkın pek büyük © olmadığını! görürüz. Almanyada nüfus © başına kereste sarfiyatı 0.53 metre mikâ - bıdır. Yakma odununa gelince, sarfi - yatımız senede 0.700.000 metre mi - kühı, yani nüfus başına 0,70 metre Sa usundadır. | mikâbıdır. Almanyada ise bu nisbet ti öyalkemmer olan Karâ- | 0.648 metre mikâbıdır. Bizdeki nis »ünyş miintakasında ormanlar, bil -| bot, memlekette kömür istihlâki arte Katanel Bolu, Zonguldak ve |tıkça, odun yakan vatandaşların sa- Vilâyetleri sahasında kal | yısı da günden güne azalmaktadır. A ze Aİ ii ; işi # Odun kömürü istihsalâtı Türkiyede 1795 te açılan (Mühendisha - nel berrii hümayun) memleketi - mizde ilk defa olarak medrese ti- pinden ayrı, garp memleketlerin- deki tahsil müesseselerine benze- ven mekteptir, kinci Mahmut, memleketn şiddetle muhtaç olduğu ısla- hatı yapabilmek için, medrese ile ele ele vererek her türlü yenili ğin önüne geçen fesat ve İrtica o- &ağı yeniçerileri kaldırdıktan son- ra, 1827 de (mektebi Tıbbiye), 1834 te (Mektebi Harbiye) ve 1838 de de, muhtelif devlet dairelerine memur yetiştirmek maksadiyle (Mektebi maarifi adliye) yi açmış- tır. Bu bir kaç mesleki mekteple de memleketin muhtelif o sahalarda muhtaç olduğu mütehassısları ye- tiştirmek mümkün olamazdı. Mısir valisi Mehmet Ali Paşa 1845 te İstanbula gelerek padişa - ha esaslı ıslahat yapmak lüzumu- nü söylemişti. Bir taraftan duyulan ihtiyaç - ların, diğer cihetten haricı müda- halelerin tesiriyle ilân edilen Gül- hane hattı ve onu tamamlayan 1s. lahat fermanı, mesleki maarif sa- hasında bazı Osdımlar atmıştır. 1858 de, mülkiye memurları, mü- dür ve kaymakam © yetiştirmek maksadiyle açılan (mektebi mül - kiye) bunlardan biridir. Tuna valisi Mithat (Paşanın, Balkanlardaki Türk ordusunun bü tün elbise ihtiyacını temin etmek maksadiyle, alât ve edevatını ve usta başların Avrupadan gevr <— terek 1860 ta Rusçukta açtığı ve içinde fakir ve kimsesiz çocukları çalıştırdığı ıslahhaneyi, memle « ketimizde açılan ilk sanat mekte. bi olarak kabul edebiliriz. 1869 da Yedikulede bir kız sa» nat mektebi, 1883 te İstanbulda ilk ticaret mektebi ve 1893 te ilk zita- at mektebi tesis edilmiştir. ümhuriyet devrine gelince - ye kadar memleketimizde bütün mesleki tedrisat, mühendis, Harbiye, Tıbbiye ve mülkiye mek teplerinden başka Halkah Ziraat, Ticaret, Baytar mektepleri gibi yüksek meslek mektepleriyle ba. zı vilâyetlerdeki erkek ve kız şa- nat mekteplerine inhisar ediyor - du, c Memleketin kötü idaresi ve ka- pitülâsyonlar dolayısiyle memle - ketle iş hayatı, milli sanayi inki - şaf edememişti. İmparatorluk dev rinde memleket, sade bir ham mad de kaynağı olan zengin bir yurt, Avrupalılar için açık bir pazar ve sahipleri, yedikleri ekmeğin unu- Bu bile başka memleketlerden alan âciz birer rençberden başka birşey değildi. Hemen bütün iktisadi fa- aliyet sahası, bütün bankacılık bü tün büyük ticaret, teknik ihtisas, ecnebilerin ve ekalliyetlerin elle - rinde bulunuyordu. Halıcılık, çinicilik, dokumacı - lık, dökmecilik... gibi küçük sanat. lar da, bir taraftan anprik usul - lerle ve iptidai vasıtalarla yapıl makta devam etmeleri, diğer ci - hetten milli bir gümrük ve yerli sanayii himaye sisteminin yaklu- ğu dolayısiyle Avrupanın büyük sanayi mahsulleri"karşısı, her - gün biraz daha mahvoluyordu. Bütün idaresinde memleketin iktisadi kalkınması ve ona muvazi olarak mesleki tedri - sat sahasında esaslı hiç bir ted - bir alınmamıştır Ancak kapitülâsyonlar tama - men ilga ederek memleketin siya- si olduğu kadar Iktisadi ve malt tam istiklâlini temin eden Cümhu. riyet rejimidir ki, memlekette fik riyat sahasında olduğu kadar ikti- sadi inkisaf sahasında da büyük değişiklikler meydana Cümhuriyet devletinin ; kontrolü ve idaresi altında inkişaf eden milli ticaret ve sanayi, va » tandaşlara geniş mikyasta faaliyet imkânları temin etmiştir. Açılan yeni milli bankalar ve ticaret mü. esseseleri, kurulan fabrikalar, ge niş mikyastaki şimendifer, inşa at, maden, . faaliyetleri, bir çok Türk teknisyenlere ve mütehaş - sıslara ihtiyaç göstermiştir. İşte, bu ihtiyaçları © önlemek maksadivledir ki, son on sene için- de, sağlam bir mesleki tedrisat sis temi kurulmuştur. gağıya kaydettiğimiz muka- yeseli rakamlar, memleke- timizin az bir zaman içindeki sa - nayileşme derecesini göstermele - rİ itibariyle enteresandır. Senelik irtihsal Kuvvel muharrike ve İmal kıymeti beygir kuvveti —— — ——— 1510.000 2.577 285.608.000 202.729 Seneler Günde çalışan Müesseseler taet Osmanlı Sanayii (1915) Cümhuriye Sanayii 100.595 1.394 (1934) Bu iktisadi inkişaf, hiç şüphe- siz, sanat mekteplerimizin çoğal - masında en mühim rol oynayan bir âmildir. Ve bunun neticesi o- larak, İmparatorluğun bozuk ve noksan vesaitli ve gayelerini bu - Jamamış bir kaç meslek mektebi yerine, beş on yıl içinde, yeni bir Tah, Yeni bir gönüş, ve yeni bir or. 14.060. 204 şteyem;eesiyeleri zengin vasıtalar ve (o makinelerle techiz edilmiş 50 meslek ve sanat mektebi meydana çıkmıştır. Aşağıdaki mukayeseli rakam- lar bunu açık bir surette göster - mektedir. Mezun olan kız Erkek M. M. Ta- ve etkekler lebesi —— 160 2311 1698 4.625 Kaz Ni, AE, Kız ve erkek Talebesi Meslek mektepleri ——— —— — ri » 10437 s9 (1080 — 191) (1987 — 1938) aarif Vekâletinin, modern metodları, programı, ted - risalı, seçme talim heyetleri ve zengin vesniti ile, memleketin mü tehassıs işçi ve teknisiyen ihtiya - cıni önlemek İçin, sağlam esaslar üzerine kurmağa çalıştığı mesle - ki tedrisatın bugünkü vaziyeti hak kında bir fikir vermek maksadiy - le aşağıdaki tabloyu veriyoruz: Muhtelif nevide ve derecede- ki meslek ve sanat mekteplerimiz şunlardır; I — Tahsil çağında olan kızlar için: Kız enstitüleri, Kız meslek muallim mektebi, Orta Ticaret mektebi ve tica - ret liseleri, NI — Tahsil çağını geçirmiş ye- tişkin kadınlar için; Akşam kız sanat mektepleri, TI — Tahsil çağında olan gene erkekler için; Mintaka sanat mektepleri İnşaat usta mektebi, Erkek terzilik mektebi, Orta Ticaret mektebi, Ticaret liseleri. IV — Tahsil çağını geçirmiş yetişkin erkekler için: Akşam erkek sanat mekteple- ri, . Akşam ticaret mektepleri, Bunlardan kız enstitülerinn gayesi, kızlarımızı iyi bir ev ka - dını olarak yetiştirmek ve ayni za manda onları İş ve kazanç hayatın. da birer müstahsil haline getir - mektir. Çünkü bugün, dikiş, biç - Mesleki Tahsil ee Ante) ki, yemek, çocuk bakımı... gibi ev işleri, ancak nazari ve ameli, sis- temli'bir tahsile kazanılabilen geniş bir bilgi ve teknik işi olmuş- tur, Son beş altı sene içinde adet - leri ve bilhassa talebesi şayanı hayret derecede çoğalan ve bun - dan dolayı çok büyük bir ihtiyaca cevap verdikleri anlaşılan (Akşam Kiz Sanat mektepleri) ise, mun - tazam umumi ve mesleki bir tah- sil görmemiş olan kadınlarımızı kısa bir zaman içinde iş hayatına hazırlamak; yahut mali ve ailevi vaziyetleri Yıllarca tahsile müsa - İt olmayanlara hayatlarını bir ka- dın sanâtiyle kazanmak imkânını iki yıl içinde temin etmek. veya » hut sadece aile kadınlarını di ev işlerini daha rasyonel bir tarzda Yapabilecek bir hale getir. mek gayesiyle açılmıştır. T a ve ticaret müesseseleri ve ekonomik iş sah, ları için muhasebe şefleri, memur Li enem müstakil acen. teler, ticaret teknisyeni, i tirmektir. Kay Akşam erkek ticaret mektep . leri, muhtelif tiçaret mücssesela rinin mesleki tahsil görmemiş me. mur ve müstahdemlerini yetiştir. mek, akşam erkek sanat mektep - leri de, muntazam bir mesleki tah sil almamış olan kalfa, usta ve çı- Takların teknik bilgilerini kuvvet. Jendirmek maksadiyle açılmışlar. dır, Makine ve tesviyecilik, demir. cilik, marangozluk ve © dülgerlik; modelcilik, dökmecilik, elektrik cilik, sıhhi tesisat, boyacılık, mo « ilyacılık, mensucat... gibi şube- deri bulunan (Mıntaka sanat mek- tepleri), fabrika ve atelyelerde mütehassıs işçi, ustabaşı olarak, yahut serbest olarak piyasada ken di. hesabına çalışacak sanatkârla - rı yetiştirmektedir. Erkek terzilik mektebinde, er- kek elbisesi, kadın kostüm tayyör ve mantoları makastar ve terziliği öğretilmektedir. M oder inşaat işlerinde, umu- mi malümat yerinde, mi - mar ve mühendisler tarafından ve rilen inşaat plânlarını okuyabi - len, inşaatın muayyen kısımları . na sit küçük resimleri bizzat ya- pabilen, malzemenin ve hususiyetlerini bilerek işleyen kalifiye usta ve kalfalara şiddetle ihtiyaç vardır. İşte (Ankara İnşa - at Usta Mektebi) imar işlerimiz - de şiddetle muhtaç olduğumuz bu teknik inşaat ustalarını yetiştir « mek için açılmıştır. 21 mayıs 1938 de Ankarada Sergi evinde açılan (Kiz Enstitü leri ve Sanat Mektepleri Sergisi), imparatorluk devrinde (© yabancı memleketlerden almağa meebür kaldığımız eşya ve mevzuatın ve yabancı unsurlara yaptırdığımız işlerin, Türk eli, zekâsı ve bilgisi ile de pek mükemmel olarak mey dana gelebileceklerini canlı | bir surette göslermişti. Maarif Vektiletine ait olan bu meslek ve sanat mekteplerinden başka, Ziraat; Sıhhat, Nafia, Ma- liye, Milli Müdafaa Vekâletlerinin de, kendi ihtiyaçları iğin müte - hassıs memurlar ve teknisyehler yetiştiren mektepleri vardır. Bun. lar, yüksek mühendis mektebin - den başka, muhfelif vilâyetlerde. ki Ziraat mektepleri, küçük sıhhat memurları ve ebeler (o yetiştiren mektepler, maliye meslek mekte bi, tapo ve kadastro mektebi, fen mektebi... gibi müesseselerdir. İşte görülüyor ki Cümhuriyet devrinde mesleki tedrisatta impa- râtorluk devirleriyle mükayese &- dilemiyecek derecede büyük bir * inkişaf vardır. F akat dikkat edilecek olursa görülür ki, mevcut meslek ye sanat mekteplerinin büyük bir ew AYNI Münevverler Ve Hâdiseler Yazan: Sabiha Zekeriya Serte ünyayı ateşe vermek İçin, içinde emperyalizm siyaset. lerinin şaha kalktığı dünyaya bak tığımız zaman bir bir bayraklar düşen ülkeler görürüz. Unutulmuş kenarda kalmış, çete harpleriyle hâ lâ istiklâl diye çırpman Habeşistan; mühim hâdiselerin şiddeti karşısın. da sönmüş gibi görünen, İçin için yanan bir İspanya yangını; hâlâ Ja. ponya ile boğazlaşan Çin, Alman stilâsı karşısında kanı içine akan Çekoslovakya; bir Napolyoh karşi” sında, Memel'i haritasından mi başını kurtarmıya uğraşan Lityan- ya; iktisadi bir anlaşma ile, siyasi benliğini kurtaracağını sanan Ro manya; herhangi bir gün btilâ or dularmın ( hudutlarma ineceğini bekliyen, * istiklâllerini kurtarmak için, denize dilşmüş gibi çırşman küçük devletler. Li Bu muszzom hâdiselerin karşısm- da münevverlere baktığımız zaman, tehlikeler ne kadar uzak görünü. yor. Avrupa münevverleri, çekik dikleri fikir kamplarında ideoloji kavgaları — yaparken, | hâdiselerin içinde konuşuyorlar. Çünkü ayak- larını bastıkları toprağın altından âlevler çıktığının farkındadırlar. Mili cepheler, müttehit cepheler yapmak için duyulan bhaykırışlar, saçağını ateş saran ev sakinlerinin feryadından, ve canhavliyle biribir- vasıflarını , lerine o Bizim münevverlerin münakaşa” larında, bu sezişin izi yoktur diye- e İ Fakat tehlikeyi uzak gören keles imiz kalemin yerini kılı. ereceği gün yanıbaşımızdadır. Sözü kılıca vermezden evvel, efkâri müttehit bir kurmak kalem sahiplerinin em sidir. 1914 ” gözüMÜr "girin münevverler ve halk, 1939 veya 1940 harbine gözleri açık girmeli. dirler, racak bir Napolyondan bahsedi; lar. Niçeden bize ne? Misya lığında bir fevkalbeşer yerin dibine #irsin. Dünyan, Napolyona değil, dünyayı Napolyonlardan, Serarlar' dan, Bismarklardan, Meti den kurtaracak bir fevkalbeşere ih. tiyacı var. Dünyayı bu emperyalist dehadan kurtarmak İçin, münevver. ler cephesinde daha heyecanlı biz birliğe, tehlike karşısında, İstiklâ) leri ve İnsanları kurtaracak dah yüksek bir irade ve sonra ihtiyacı mix var, 1 ekseriyeti, bilhassa mütehassıs iş Şİ, ustabaşı, küçük teknisyen ye - tiştiren müesseselerdir Sanaylin muhtelif "şubelerin de orta ve yüksek derecede tek nisyenlere, mühendislere de şid detle ihtiyaç vardır, Cümhuriyet hükümeti bu ihtiyacı da düşüne - rek 1934 yılında, Milli Müdafaa, Ziraat, Nafia, İktisat ve Maarif” Vekâletleri ve Umumi Erkânıhar- biye Reisliğince seçilen mütehas- sıslardan mürekkep bir komisyon teşkil etmiştir. Bu komisyon, Ma - arif Vekâletince hazırlanan geniş bir mesleki ve teknik tedrisat plâ nın kabul etmiştir. Bu plân devletçe kabul ve tat- bik edildiği takdirde, milli sanayi- imizin şiddetle muhtaç olduğunu yukarıda söylediğimiz yüksek ve orta teknisyenlerin © yetişmeleri mümkün kılınacaktır. Çünkü bu plân mucibince: | — Elektrik, makine, kimya, maden, şimendifer, mensucat, hü- lâsa her şubesinde muhtaç oldu. Zumuz yüksek mühendisler yetiş. tiren bir (politeknik) açılacak; 2 — Her sanat şubesinin tek » nisyenlerini, küçük mühendisleri- ni yetiştinen bir (tekniküm) tesis Bunlardan başka, iptidai bir şekilde devam etmekte bulunan milli ve mahalli küçük sanatların (Sonu 10 uncuda)