25 Mart 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ve l:;:'hu memleketlerden -— 5».:.m —H TAN'ın hedefi: Haber- de, — fikirde, — herşeyde temiz, — dürüst, samimi ©olmak, karlin gazetesi olmiya çalışmaktır. ÂABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi x —— 1400 Kr. 1 .Sene — 2800 Kr. T80 .. GAy — 1500 4 100 . 3 Ay 800 » 150 , 1.Ay 300 » Milletlerarası posta ittihadına dahil Olmıyan —memleketler için Abone bedeli Mmüddet sırasiyle 30, 16, 9, »3 liradır. Abone bedeli peşindir: Pa değiştirmek 25 — kuruştur. ı"" için mektuplar 10 — kuruş- aK Dul ilâyesi Tâzımdır. X şrmcn .. . i tnayiinin . > tkişafı İçin Bşa halindeki Türkiyenin bü - Yük kalkınma davasında ke- Yinin mühim bir mevkli - vardır. üi kerestesi, travers, yakacak © - k::ldmı ihtiyaçlardan maada, Tür - İu.m. henüz yeni kurulmuş bir en - e Şubesi olan kâğıt sanayiinde *reste eh önünd itilmağa doker. iyetle 8& Sellüloz ayni za - | ü:: suni ipek, suni yün, patlayıcı &eç “*rin de ham maddesini teşkil ı.,:l“_':rbmı tarafından — İzmitte ve halen işlemekte olan kâ- Ve karton fabrikasının senelik 0- Te tiyacı 15.000 metre mikâbıdır. zeli t*dilmekte olan ikinci kâğıt ve €a ::" kısımları işlemeğe başlayın- ha , ihtiyaç yüz bin metre mikâbı- elecektir. larm İhtiyacın memleket orman - İktaşlAN tedariki Türk kâğıtçılığının Bakey di istkibali ve işleme emniyeti tan Tlarından lâzımdır. Diğer taraf odun Eüne tedariki meselesi de günden S” Büçleşmektedir. Bu itibarla o - ı.: e. nağse we sellüloz fabri- lan Ç” iptidaf maddesi sellüloz o - iliş “düstri şubelerimize zaruri ola- Orman sandığını nasıl kuracağız? Siş x%t ve sellüloz sanayiimizin te- '. $ ÜetÜn, İnkişafı bu sanayiin ham mad- Cek den en mühimmini temin ede - tyyey 2? orman sanayiinin de bir an Ür, kurulmasını icabettirmekte - N gç Stigat h Bugmıxü mesleki tedrlzııt_ımı- AÇ Muharrir, aşağıdaki yazıda mesleki mek tetkik ediyor, teknik tedrisatta muvaffakıyeti temin zın fonksiy vlem tini kavrayabilmek için, geç :ııilşy edevirlerde meslek mektepleri ni doğuran ihtiyaçları ve sebeple « ri tetkik etmek lâzımdır. Büyük sanayiin henüz inkişat etmediği devirlerde hâkim olan küçük sanayi için lâzım olan mü - tehassıs işçiler, ustaların yanında çıraklık yaparak yetişiyorlardı. Memlekette bilhassa İstanbul şe.h. rinde, çok kuvvetli ve iyi tanzim edilmiş bir esnaf teşkilâtı vardı, Ordu ihtiyaçları da, bu esnaf lon- calarından başka, bizınt_ Yeniçeri ocağı içindeki sanat teşkilâtları ta rafından temin ediliyordu. Bun - lardan başka bazı medreseleş-, dok tor, mühendis yetiştiren bir nevi meslek mektepleri haline konmuş lardı, Fakat o zamanlar, Avruyada az çok buna benzer bir vaziyet var dı. Bunun içindir ki, derebeylik dünyası mücadeleleri içinde bo Te calamaktan henüz kurtulan, kili « senin tazyiki altında milli şuur - larını ve benliklerini yeni kazan- mağa başlayan Avrupa devlteleri, 6 milyon kilometre murabbaı ara- ziye sahip olacak derecede garbe doğru mütemadiyen genişleyen Osmanlı imparatorluğu için ciddi bir mukavemet ve tehlike teşkil etmiyordu. akat Rönesans hareketi, di - ni ıslahat ve matbaanın i - cadı ve buhar kuvvetinin sanayide tatbiki gibi büyük icat ve ihtira « larla Avrupa devletlerinin kültür ve teknik seviyeleri mütemadiyen yükseliyor, ona mukabil Osmanlı imparatorluğu, bastırmaktan artık güçlük çektiği dahili isyanlar, mağ -lüp çıktığı harici harpler dolayı - siyle gittikçe zayıflıyor; diğer ci « “hetten, medrese cehalet ve taassu- bu ve padişahların kötü idareleri ne, butün yeniliklere kapılarını kapamış bir gaflet hayatı içinde yaşıyordu. ç İşte bu vaziyettir ki bazı dev. let adamlarına bilhassa orduda 1s- lahat yapmak ihtiyacını düyur - muş, ve bu cümleden olmak üze - re, ilk sanat — mekteplerimiz, iki yüz sene evvel, Osmanlı ordusu - nun ihtiyaçlarını temin etmek dü- şü iyle açılmışlardır. 1734 te haları geniş, lle- lım“ hisbette çeşitli olan orman sa- h"lııı"huı kâğıt ve sellüloz fabri - u,&h harict buhranlardan kurtar - tan © kalmıyacak sellülota daya - diğer endüstriye de emniyet * M“*ektir. Bundan başka inşa- !—.l.rî:htveıliierılumılll- Sektir da bariz salâh temin ede - Üsküdarda açılan Kumbaracı kış- lası ve daha sonra Koca Ragıp Pa- şanın himmeti ve Baron dö Tott"- un yardımı ile istihkâm, topçu ve bahriye zabitleri yetiştirmek mak sadile açılan mektebi bunların â. rasında sayabiliriz. Fakat bu basit ve yarım ted. birler büyük ihtiyaçları önlemeğe kâfi gel lerdi. Bilhassa Fran - ’iın:,:h“ vaziyete göre d Metre mikâbını bulan odun memleket ormanların - :ı.ı.'l tedarik etmek mümkündür. Ân- Hetre mikâbın fiyatını cihan pi- Uydurabilmek için işletme İn rasyonel bir şekilde tan- Todern tekniğin icaplarına uy- Sekilde tesisat vücude getiril - dir, Nekadar R ormanımız var? istatistiklere nazaran Or - 8.g kapladığı sahalar top- ; 16.000 hektarı bulmaktadır. —"'îıh 1.238 000 hektarı Karadeniz KU Ak:“nd.' aşağı yukarı 3 milyo- Z mıntakasında, — 600.000 Merkezi Anadoluda, 978 bin Yuzgi? Doğu Anadolusundadır. Ücmg “dün en çok ağaçlı olan Kara- 'Km'“' ında ormanlar, bil - 9caeli, Bolu, Zonguldak ve Ni vilâyetleri sahasında kal- : Bu ormanlarda en çok te- İ ilen ağaç çamdır. Bundan Ja dar ve diğer ikiz yapraklı » kayın, kavak, gürgen, diş- © ve geniş yapraklı a- Eelmektedir. Memlekette İn- F ZIf 7T lli sa inkılâbından sonra açılan devre de, Osmanlı devletinin büyük Av- rupa devletleriyle temasları ço - ğalıyordu. ğunu göstermektedir. Bu rakam nüfus başına 0.23 met- re mikâbı kereste düştüğünü gös - termektedir. Bunu Almanya ile mukayese edecek — olursak ara . daki farkın pek büyük — olmadığımı görürüz. Almanyada nüfus — başına kereste sarfiyatı 0.53 metre mikâ - bıdır. Yakma odununa gelince, sarfi - yatımız senede 9.700.000 metre mi - kâbı, yani nüfus başına 0 70 metre mikâbıdır. Almanyada ise bu nisbet 0.648 metre mikâbıdır. Bizdeki nis - bet, memlekette kömür istihlâki art- tıkça, odun yakan vatandaşların sa- yısı da günden güne azalmaktadır. Odun kömürü istihsalâtı Türkiyede 5.600.000 kilogramdır. Türkiye bu bakımdan dünyanın pek az yerine nasip olan bir zengin- leğe maliktir. Orman kanununun altında, baltanın tasallu- haf Ha kurtulmuş olan or l Büyret ettiğimiz e bütün bu ağaçlardan azami femini imkân dahilindedir. KA İstatistikleri, memleketimiz- Na gzete istihlâk edilen kereste - “30.000 metre mikâbını buldu- & K B LA bir kaynaktır. Orman sanayiimiz kurul- duktan sonra onlardan daha geniş mıkyasta istifade edileceği muhak - mız memleketimiz için zengin kaktır. T AN tepleri doğuran İi 1795 te açılan (Mühendisha - nei berrii hümayun) memleketi - mizde ilk defa olarak medrese ti- pinden ayrı, garp memleketlerin- deki tahsil müesseselerine benze- ven mekteptir, kinci Mahmut, —memleketin şiddetle muhtaç olduğu ısla- hatı yapabilmek için, medrese ile ele ele vererek her türlü yenili « ğin önüne geçen fesat ve irtica o- cağı yeniçerileri kaldırdıktan son- ra, 1827 de (mektebi Tıbbiye), 1834 te (Mektebi Harbiye) ve 1838 de de, muhtelif devlet dairelerine memur yetiştirmek — maksadiyle (Mektebi maarifi adliye) yi açmış- tır. Bu bir kaç mesleki mekteple de memleketin muhtelif — sahalarda muhtaç olduğu mütehassısları ye- tiştirmek mümkün olamazdı. Mısır valisi Mehmet Ali Paşa 1845 te İstanbula gelerek padişa - ha esaslı ıslahat yapmak lüzumu- nü söylemişti. Bir taraftan duyulan ihtiyaç - ların, diğer cihetten haricı müda- halelerin tesiriyle ilân edilen Gül- hane hattı ve onu tamamlayan 1s. lahat fermanı, mesleki maarif sa- hasında bazı adımlar atmıştır. 1858 de, mülkiye memurları, mü- dür ve kaymakam — yetiştirmek maksadiyle açılan (mektebi mül - kiye) bunlardan biridir. Tuna valisi Mithat — Paşanın, Balkanlardaki Türk ordusunun bü tün elbise ihtiyacıni temin etmek maksadiyle, alât ve edevatımı ve sta-büşrlarımnı Avrupadan getir <— terek 1860 ta Rusçukta açtığı ve içinde fakir ve kimsesiz çocukları çalıştırdığı ıslahhaneyi, memle - ketimizde açılan ilk sanat mekte- bi olarak kabul edebiliriz. 1869 da Yedikulede bir kız sa- nat mektebi, 1883 te İstanbulda ilk ticaret mektebi ve 1893 te ilk zira- at mektebi tesis edilmiştir. Cümhuriyet devrine gelince - ye kadar memleketimizde bütün mesleki tedrisat, mühendis, Harbiye, Tıbbiye ve mülkiye mek teplerinden başka Halkalı Ziraat, Ticaret, Baytar mektepleri gibi yüksek meslek mektepleriyle ba. zı vilâyetlerdeki erkek ve kız şa- nat mekteplerine inhisar ediyor - du, İ Memleketin kötü idaresi ve ka- pitülâsyonlar dolayısiyle memle - kette iş hayatı, milli sanayi inki - şaf edememişti. İmparatorluk dev rinde memleket, sade bir ham mad de kaynağı olan zengin bir yurt, Avrupalılar için açık bir pazar ve sahipleri, yedikleri ekmeğin unu- l nu bile başka memleketlerden alan âciz birer rençberden başka birşey değildi. Hemen bütün iktısadi fa- aliyet sahası, bütün bankacılık bü tün büyük ticaret, teknik ihtisas, ecnebilerin ve ekalliyetlerin elle - rinde bulunuyordu. Halıcılık, çinicilik, dokumacı - lık, dökmecilik... gibi küçük sanat. lar da, bir taraftan anprik usul - lerle ve iptidai vasıtalarla yapıl - makta devam etmeleri, diğer ci - hetten milli bir gümrük ve yerli sanayii himaye sisteminin yoklu- ğu dolayısiyle Avrupanın xhı."ıyük sanayi mahsulleri*karşısında her - gün biraz daha mahvoluyordu. Bütün Meşrutiyet idaresinde memleketin iktısadi kalkınması ve ona muvazi olarak mesleki tedri - sat sahasında esaslı hiç bir ted - bir alınmamıştır. Ancak kapitülâsyonlar tama - men ilga ederek memleketin siya- st olduğu kadar iktısadi ve mali tam istiklâlini temin eden Cümhu. riyet rejimidir ki, memlekette fik riyat sahasında olduğu kadar iktı- sadi inkisaf sahasında da büyük değişiklikler meydana İr. Cümhuriyet devletinin himayesi, kontrolü ve idaresi altında inkişaf eden milli ticaret ve sanayi, va - tandaşlara geniş mikyasta faaliyet imkânları temin etmiştir. Açılan yeni milli bankalar ve ticaret mü- esseseleri, kurulan fabrikalar, ge- niş mikyastaki şimendifer, inşa - at, maden .. faaliyetleri, bir çok Türk teknisyenlere ve mütehas - sıslara ihtiyaç göstermiştir. İşte, bu ihtiyaçları — önlemek maksadiyledir ki, son on sene için- de, sağlam bir mesleki tedrisat sis temi kurulmuştur. Aşağıya kaydettiğimiz muka- yeseli rakamlar, memleke- timizin az bir zaman içindeki sa « nayileşme derecesini göstermele - ri itibariyle enteresandır. Senelik istihsal Kuvvel muharrike ve imal kıymeti beygir kuvveti 7.570.000 26.577 285.608.000 262.726 Günde çalışan Mülesseseler Seneler işçi - Osmanlı Sanayii 14.060 264 (1915) Cümhuriye Sanayii 100.595 1.394 (1938) Bu iktısadi inkişaf, hiç şüphe- siz, sanat mekteplerimizin çoğal - masında «en mühim rol oynayan bir âmildir. Ve bunun neticesi o- larak, İmparatorluğun bozuk ve noksan vesaitli ve gayelerini bu - 1 ş bir kaç lek mektebi yerine, beş on yıl içinde, yeni bir Tuh, yeni bir görüş, ve yeni bir or- htiyaçları ve sebepleri eden esasları anlatıyor Mesleki Tahsil Saı;ı';H)îîıaâîTâî ı.ânfel ki, yemek, çocuk bakımı... gîbl ev işleri, ancak nazari ve ameli, sis- temli bir tahsille kazanılabilen geniş bir bilgi ve teknik işi olmuş- tur, Son beş altı sene içinde adet - leri ve bilhassa talebesi şayanı hayret derecede çoğalan ve bun - dan dolayı çok büyük bir ihtiyaca Cevap verdikleri anlaşılan (Akşam Kız Sanat mektepleri) ise, mun - h.ınm üumümi ve mesleki bir tah- sil gönnemiş olan kadınlarımızı kısa bir zaman içinde iş hayatına hazırlamak; yahut mali ve ailevi! yazlyetlerî yıllarca tahsile müsa - it olmayanlara hayatlarını bir ka- fhP sanatiyle kazanmak imkânını iki yıl içinde temin etmek; veya « hut sadece aile kadınlarını ken - di ev işlerini daha Tasyonel bir tarzda yapabilecek bir hale getir- mek gayesiyle açılmıştır. T icaret liselerinin ve orta ti . caret mekteplerinin hedefi cümhuriyet devrinde Bittikçe sa ’- yıları artan bankalar ve ticaret müesseseleri ve ekonomik iş saha- ları için muhasebe şefleri, memur ve organizatörler, müstakil acen- teler, ticaret teknisyenleri yetiş - tirmektir. Akşam erkek ticaret mektep . leri, muhtelif tiçaret Müessesele - GÖRPÜŞSLER Münevverler Ve Hâdiseler Yazan: Sabiha Zekeriya Serte ünyayı Aateşe vermek için, içinde emperyalizm siyaset. lerinin şaha kalktığı dünyaya bak tığımız zaman bir bir bayraklar düşen ülkeler görürüz. Unutulmuş kenarda kalmış, çete harpleriyle hâ: lâ istiklâl diye çırpınan Habeşistan; mühim hâdiselerin şiddeti karşısın. da sönmüş gibi görünen, İçin için yanan bir İspanya yangıni; hâlâ Ja. ponya ile boğazlaşan Çin, Alman istilâsı karşısında kanı İçine akan Çekoslovakya; bir Napolyon karşı- sında, Memel'i haritasından sıyırıp başını kurtarmıya — uğraşan Litvan- ya; iktısadi bir anlaşma ile, siyasi benliğini kurtaracağını sanan Ro- manya; herhangi bir gün İstilâ ore dularının — hudutlarma — ineceğini bekliyen, * istiklâllerini kurtarmak için, denize düşmüş gibi — çırpınan küçük devletler.. U Bu muazzam hâdiselerin karşısın- da münevverlere baktığımız zaman, tehlikeler ne kadar i uzak görünü- yor. Ayvrupa münevverleri, çekil- dikleri fikir kamplarında ideoloji kavgaları — yaparken, hâdiselerin içinde konuşuyorlar. Çünkü ayak- larını bastıkları toprağın altından alevler çıktığının — farkındadırlar. Milli cepheler, müttehit cepheler yapmak için duyulan haykırışlar, saçağmmı ateş saran ev sakinlerinin feryadından, ve canhavliyle biribir- rinin mesleki tahsil görmemiş me- mur ve müstahdemlerini yetiştir- mek, akşam erkek sanat mektep - leri de, muntazam bir mesleki tah sil almamış olan kalfa, usta ve Çi- rakların teknik bilgilerini kuvvet- lendirmek maksadiyle açılmışlar- dırı Makine ve tesviyecilik, demir- cilik, marangözlüuk ve dülgerlik, modelcilik, dökmecilik, elektrik . cilik, sıhhi tesisat, boyacılık, mo - bilyacılık, mensucat.... gibi şube- (M: g iyeleri zengin vasıtalar ve — makinelerle techiz edilmiş 50 meslek ve sanat mektebi meydana çıkmıştır. Aşağıdaki mukayeseli rakam- lar, bunu açık bir surette göster - mektedir. Mezun olan kız yorntatşteyen; Erkek M. M. Ta- ve erkekler lebesi 160 2.311 1.628 4.625 Kız M M Kız ve erkek Talebesi Meslek mektepleri 717 29 10.137 50 (1930 — 1931) (1937 — 1938) Maırlf Vekâletinin, modern metodları, programı, ted - risatı, seçme talim heyetleri ve zengin vesaiti ile, memleketin mü tehassıs işçi ve teknisiyen ihtiya « cını önlemek için, sağlam esaslar üzerine kurmağa çalıştığı mesle - ki tedrisatın bugünkü vaziyeti hak kında bir fikir vermek maksadiy - le aşağıdaki tabloyu veriyoruz: Muhtelif nevide ve derecede- ki meslek ve sanat mekteplerimiz şunlardır: I — Tahsil çağında olan kızlar için: Kız enstitüleri, Kız meslek muallim mektebi, Orta Ticaret mektebi ve tica - ret İiseleri. II — Tahsil çağını geçirmiş ye- tişkin ,kadınlar için: Akşam kız sanat mektepleri, H — Tahsil çağında olan geve erkekler için: Mıntaka sanat mektepleri İnşaat usta mektebi, Erkek terzilik mektebi, Orta Ticaret mektebi, Ticaret liseleri, IV — Tahsil çağını geçirmiş yetişkin erkekler için: Akşam erkek sanat mekteple- ri, * Akşam ticaret mektepleri, Bunlardan kız enstitülerinm gayesi, kızlarımızı iyi bir ev ka - dını olarak yetiştirmek ve ayni za manda onları iş ve kazanç hayatın- da birer müstahsil haline getir - mektir. Çünkü bugün, dikiş, biç . * inkişaf vardır. deri bul ka sanat mek- tepleri), fabrika ve atelyelerde mütehassıs işçi, ustabaşı olarak, yahut serbest olarak piyasada ken di hesabına çalışacak sanatkârla - rı yetiştirmektedir. Erkek terzilik mektebinde, er- kek elbisesi, kadın kostüm tayyör ve mantoları makastar ve terziliği öğretilmektedir, M ödern inşaat işlerinde, umu- mi malümat yerinde, mi - mar ve mühendisler tarafından ve rilen inşaat plânlarını okuyabi - len, inşaatın muayyen kısımları - na ait küçük resimleri bizzat ya- pabilen, malzemenin — vasıflarını , ve hususiyetlerini bilerek işleyen kalifiye usta ve kalfalara şiddetle ihtiyaç vardır. İşte (Ankara İnşa - at Usta Mektebi) imar işlerimiz - de şiddetle muhtaç olduğumuz bu teknik inşaat ustalarını yetiştir - mek için açılmıştır. 21 mayıs 1938 de — Ankarada Sergi evinde açılan (Kız Enstitü - leri ve Sanat Mektepleri Sergisi), imparatorluk devrinde — yabancı memleketlerden almağa mecbur kaldığımız eşya ve mevzuatın ve yabancı unsurlara yaptırdığımız işlerin, Türk eli, zekâsı ve bilgisi ile de pek mükemmel olarak mey- dana gelebileceklerini canlı — bir surette göstermişti. Maarif Vekâletine ait olan bu meslek ve sanat mekteplerinden başka, Ziraat; Sıhhat, Nafia, Ma- liye, Milli Müdafaa Vekâletlerinin de, kendi ihtiyaçları için müte - hassıs memurlar ve teknisyenler yetiştiren mektepleri vardır. Bun. lar, yüksek mühendis mektebin - den başka, muhtelif vilâyetlerde- ki Ziraat mektepleri, küçük sıhhat memurları ve ebeler yetiştiren mektepler, maliye meslek mekte- bi, tapo ve kadastro mektebi, fen mektebi... gibi müesseselerdir. İşte görülüyor ki Cümhuriyet devrinde mesleki tedrisatta impa- ratorluk devirleriyle mukayese e- dilemiyecek derecede büyük bir F akat dikkat edilecek olursa görülür ki, mevcut meslek lerine bağlanışlarından başka bir şey değildir, e Bizim münevverlerin münakaşa- larında, bu sezişin izi yoktur diye- Meyiz, Fakat tehlikeyi uzak gören bir seziş. Belki kalemin yerini kılı- ca vereceği gün Yyanıbaşımızdadır. Sözü kılıca Vermezden evvel, efkârı umumiyeleri hâdiseler etrafında ay- dııflıtma.k. mMüşterek bir dava için müttehit bir münevverler cephesi kurmak kalem sahiplerinin vazife- sidir. 1914 harbine ” gözü "Köt "giren münevverler ve halk, 1939 veya 1940 harbine gözleri açık girmeli. dirler, Bugünkü münakaşalar ve mevzuları hâdiseler karşısında pek cılızdır. Niçeden, Fransayı kurta- ratak bir Napolyondan bahsediyoy. lar, Niçeden bize ne? Napolyon kı- lığında bir fevhlbeşer yerin dibine girsin, Dünyanım Napolyona değil dünyayı Nıpolyonlırdın, Sezarlu-, dan, Bismarklardan, Meterlingler. den kurtaracak bir fevkalbeşere ih- tiyacı var, Dünyayı bu emperyalist dehadan kurtarmak için, münevyer. ler cephesinde daha heyecanlı biy birliğe, tehlike karşısında, İstiklâl leri ve insanları kurtaracak dah yüksek bir irade ve şuura ihtiyacı mız var, ekseriyeti, bilhassa mütehassıs iş- çi, ustabaşı, küçük teknisyen ye - tiştiren müesseselerdir Sanayiin muhtelif 'şubeleri.n - de orta ve yüksek derecede tek . nisyenlere, mühendislere de şid - detle ihtiyaç vardır. Cümhuriyet hükümeti bu ihtiyacı da düşüne - rek 1934 yılında, Milli Müdafaa, Ziraat, Nafia, İktisat ve Mıaruı Vekâletleri ve Umumi Erkânıhar- biye Reisliğince seçilen mütehas- sıslardan mürekkep bir komisyon teşkil etmiştir. Bu komisyon, Ma - arif Vekâletince hazırlanan geniş bir mesleki ve teknik tedrisat plâ nını kabul etmiştir. Bu plân devletçe kabul ve tat- bik edildiği takdirde, milli sanayi- imizin şiddetle muhtaç olduğunu yukarıda söylediğimiz yüksek ve orta teknisyenlerin yetişmeleri mümkün kılınacaktır. Çünkü bu plân mucibince: 1 — Elektrik, makine, kimya, maden, şimendifer, mensucat, hu- lâsa her şubesinde muhtaç oldu. ğumuz yüksek mühendisler yetiş- tiren bir (politeknik) açılacak; 2 — Ber sanat şubesinin tek - nisyenlerini, küçük mühendisleri- ni yetiştiren bir (teknikum) tesis edilecektir.” Bunlardan başka, iptidat bir şekilde devam etmekte bulunan milli ve mahalli küçük sanatların ve sanat mekteplerinin büyük bir (Sonu 10 uncuda)

Bu sayıdan diğer sayfalar: