IN VE MODA Kısa kolllu bir blüz ve uzun bir pijama Yazın evde ve bahi- a giyilebilecek elbiselerin en rahatlarındandır. Blüz len Ki renkte serin tutucu bir kumaştan yapılabilir. Panta- Kiymiye hiç te sıkılmayınız. Bu düşünce coktan ortadan iştır, rahatınıza bakınız. Hem rahat etmek, hem de giyimli görünebilmek ve serin gibi Knrebilmek için iki kanatlı hafif bir etekle önü bolero Bözük, Sen hi iselerle süslü bir ipekli blüz intihap ediniz. Etek bütün ecek gibi dikilmeli ve düğmeli ön parçasının altından ge- r kemerle belden tuttürülmalıdır. Bu gibi elbiselerle hiç UZ sandallar giyebilirsiniz. Köylü biçimi sıkı belli Tetler, dı a kılı bir eteğin içerisinden gözü- ken benekli kısa kollu bir blüz da hergünlük sabah kıya- en biridir. Fazla şişmansanız eteği koyu renk ve blüzu adi kumaşlardan yapmanız sizi nisbeten daha zayıf gösterir. u kıyafetle de hertürlü rahat sandal giyilebilir. Jimnastik areketleri - Sonra sayı ile yavaş yavaş Çi ğilin, 3 Rün © Tekrar köprü vaziyetine dö-! Mu; ğe yen yapacağınız bu hare ten mn adalelerinizi gevşeklik- dr lüzumsuz yağları eri - Annelere Tavsiyeler 1 — Çocuğunuz gündüzleri uyu » mayıp siz odadan çıkar çıkmaz ya- tağı terkediyorsa yattığı odayı müm kün olduğu kadar karanlıklaştırma- ya gayret ediniz. 2 — Yazım sıcak günlerinde akşt- ma kadar oynayıp terleyerek enerji kaybeden küçükler bü enerjiyi ka- zanabilmek için her o#amankinden daha fazla uykuya muhtaçtırlar. 3 «— Fazla sinirli gözüken çocuk- ları uzun zaman meşgul edecek 0- yunlar bulmalı ve onları yorarak si-) nirlerini teskin etmeye çalışmalıdır. 4 — Çocuğunuz iştahsızsa bel bu yememezlik fazla yorgunluktan ileri gelmektedir. Yemeklerden ev - vel ona bir meyva suyu içirip yarım saat yatarak dinlenmesini temin e - | diniz. Deniz banyoları veya sandal- la gezmeler de çocuğun iştahını a - r. 5 — Arkadaşlarile oynamak İste « m'yen kendinden küçükleri hacir gören çocuklar büyüklerin muhitin- den uzaklaştırılmalıdır. 6 — Çocuğunuz kendi kendine oi” namaktan hoşlanmıyorsa ona doi - | ma oyuna cezbedici oyuncaklar alı - miz, 7 — Çocuk elbiselerinden lekeleri Javel suyu ile çıkarabilirsiniz. Javel suyu çok kuvvetli olduğu için tah: edilmeli ve ipekli kumaşlara konul- mamalıdir. Bir ölçü jazel suyuna bir ölçü su, bir ölçü de sirke katıp bir bezle leke silinmeli 8 — Yemiş lekeleri esit ürik veya sonradan kumaşı sabunlu su ile iyi“ Evde Bahçede Giyilecek Pratik koyu mavi yünden örülmüştür. Üzerine kalın beyaz yünle şortlarla iyi gider. İ jaketler bilhassa fanilâ pijama ce silmelidir. karilır, Çok spor bir biçimde olan süveter işle meler yapılmıştır. Bu süveter fanilâ Kısa kollu lâcivert ve beyaz yün- den yapılmış güzel bir jaket. Bu gibi güzel bir takım teşkil etmektedirler. — e 9 — Pas lekesi üzerine şeker ve sütle de çıkartılabilir. Bu takdirde | limon koyup güneşe bırakılarak W Eğdiren Kalesi, İngiliz Askeri ayfadan ayrılırken, is- H tasyonda, vagonun pen ceresinden karşı kıyıda uyuk- lıyan Akkâ'ya bir daha baktım. Sularında bir yelken gölgesi bi- le titremeyen, göğünde bir.duman izi bile belirmiyen zsvallı, baht siz Akkâ, artık metrük bir kasaba ve onun, yüz kirk yıl evvel Bona- part kuvvetlerine boyun eğdiren meşhur kalesi, şimdi, burçlarında İngiliz neferlerinin nöbet bekle- dikleri, koğuşlarında Filistin ibti- lâleiler'nin çile doldurdukları bir zindandır. Hareket edeceğimiz sırada tepe- den tırnağa kadar müsellâh polis- ler vagonları son bir defa daha dolaşarak bütün yolcuları gözden geçirdiler. Aramızda bulanık düşünceli, kö- tü niyetli kimsecikler yokmuş de- mek ki hiç birinize birşey demedi- ler Nihayet sessizce yola çıktık. Sa- ğımızda Akdeniz ufuklara kadar yayılıp serilmiş, solumuzda Hay- fanın $on villâları biribirlerini ko- yalıyorlar. Kudüse gidiyorum. Otomobille kestirme yoldan git- mek dururken, bu uzun, zahmetli, Hattâ tehlikeli yolu neden tercih ettim? Böbürleniyor dememenizi ric# ederim; işte asil o tehlikeyi gör- mek istiyordum. Beni »e çeken nedir? Kargaşalık değil mi? Her gün bombaların patladığı, trenlerin devrildiği, köylerin ate- şe verildiği, otobüslerin havaya uşurulduğu, dizi dizi insanların paramparça edildikleri yerleri ya- kından görmedikten, oralarda hiç olmazsa şöyle bir yolcu gibi geç- medikten sonra Filistine kadar zahmet etmenin ne manası kalır- dı? e boyu çok tenha. plâjlar bomboş... Bizim vagon da kalabalık değil, memleketlerine dönen bir kaç Mi- sırlı, kimbilir nereye giden Ingiliz- ler ve Sina manastırı yolcuları ol- dukları ilk bakışta anlaşılan üç papas, Meğer yerliler, yani Araplar ve Yahudiler hep üçüncü (mevkide imişler. Ve sokaklarda, meydanlarda, dağda bayırda biribirler'ne giren. gırtlak gırtlağa gelen şu İnsanlar, burada bu vagonların içinde, hasir döşeli kanapelere yanyana, dirsek dirseğe olurmuşlar, aralarında hiç bir ihtilâf, hattâ basit bir soğuk- luk bile olmıyan hemşeriler gibi gülüşe gülüşe seyahat ediyorlar. Ben de bir kenara iliştim. Köylü Yahudi kadınları kucak- larında, dizlerinde, yanlarında ve Karşılarındaki irili ufaklı çocukle- Fına, ayaklarının ucundaki söpet- ten ba bire ha çıkardıkları öteberi- yi sunmakla meuguller. Çocuklar ve Hele Ta Filistin Röportajlari| Araplar Yahudileri Hangi Şartla Kabul Edebilirler Akkânın Bir Zamanlar Bonapart Kuvvetlerine Boyun Şimdi Filistin İhtilâlcileriyle Dolu ve in Nöbet Beklediği Bir Zindandır Filistin Arap önderleri bir mitingde saaaaeaaşaneaaaseaseseee ” ş ; Yazan: $ ; ; F. Can $, .eeeeasasaaeaeaae , ; ; ; ; ; ; ; ; * Kudüs sokaklarında Araplar büyükler lar, Beş yaramaz çocuğun ortası bunalmış bir anaya işaretle “İ si senin mi?” demek istedim. Güldü, ve pencereden, kayıp gi den yeşil yırlari göstererek ellerile bir ta- kım işaretler şu meramını anlatmak istedi: “Buraları bizim- le dolmalıdır.,, Sonra, karşı kompartımandaki bir genç kıza seslendi ve bu şirin kızın dilinde tatlılaşan fransızca ile anlattı; Çoğalmak mecburiyetinde- yiz. Ingilizler Arapların tazyi Yahudi muhaceretini tahdit e yorlar. Biz on beş yirmi sene sonra Filistinde lâakal bir milyon Yahu- di ailesinin yerleşmiş olmasını gör- meliyiz. Arapların salgını elbette sona erecektir. Fakat vaziyet av- det edince mandater hükümetin nefes almadan yiyor- ! Filistinde Yahudi köylü kadın ve erkekler bilhassa orta Avrupada İ can atan Yahu ını artlarına ka inanmak- tır. Bü sebeple biz, bir yandan da burada, olduğumuz yerde mümkün olduğu kadar süratle üremek 7a- Turetinde olduğumuzu ' duyuyo- TUZU, — Peki amma. harmanlarımız, ambarlarınız, bahçeleriniz. hattâ eviniz barkınız; yakılıp yıkılırken, çocukları nasıl besliyecek, nasıl tüp adem edebileceksiniz? enç kız kulakları tırmalıyan bir dille suzlimi anlatırken dinliyenler çoğalmıştı. . Böylece, cevap verenler de arttı. Hepsi şÖY- le diyorlardı: “.— Haklısınız, fakat biz yılma- yoruz. Kurşun altında bile tarlalarımızı ekiyor; biç yoruz. Sıkıntı çekmiyor değiliz amma bu raya gelirken karşılaşacağımız çe- şit çeşit müşkülâtı zaten duk. Belki bu kadarinı tahmin et- m'yorduk. Ancak gelip te toprağa andıklan sonra, azmimiz gibi artmıştır.” Tercümanlık eden genç kız on sekiz, on dokuz yaşlarında bir ş#y- di. Bu sefer, kendi namına söy- ledi - Ben, dedi, Bükreşte b'r dak» tilo idim, burada bir köylüyüm. Gündüz güneşin altında tarlada çalışıyor, gece arkadaşlarımla be- raber damda nöbet bekliyorum. — Ne nöbeti, — Ateş, tahrip ve baskına kar- şı. Ve hemen hemen her gece ya ufukta, ya daha yakında; ya büs- bütün yanıbaşımızda © bir alev gö- rür ve bütün köyü uyandırır, ora- ya koşarız., Sonra, içini çekerek sözünü bi- tirdi: — Arzı Mev'ut bi leğe döndü, Fakat b ateşle yan- 'oruz. Bilâkis bir baska isık s6 r, isıniyor ve onunla manen pişiyoruz.” Be ida İstasyonuna Bu büy Mf hatların te yağmuru atesten göm- gelmiştik. yukarı dolaşıyorum. Bu memleke- yabancisi gibi dalgın dalgın bakışan bedeviler, önlerinden ge- çen kısacık pantolonlu açık sacık Yahudi kızlarını iştiha İle seyredi- yorlar — Siz nsreye gidiyorsunuz? — Gazzeye... — O tarafta gürültü patırdı yok galiba. (Arkası; Sayfa 10, sütun 1 der