Ss »P 9g 1940 Olimpiyatları | Nerede Y apılacak? Yaponyada Doğan Menfi Cereyan Gün Geçtikçe Kuvvetlenmektedir 1936 olimpiyadında sürat ko şularından biri başlarken Dünkü telgrat haberleri Japonya- nin 1940 olimpiyatlarını tertip et - mekten vazgeçmeyi ciddi surette der Piş etmekte olduğunu bildiriyor. Olimpiyat işlerini ve milletlerin Tokyo olimpiyadına karşı almağa hazırlandıkları vaziyetleri bilenler © bu habere hayret etmemişlerdir. Çünkü, Tokyo olimpiyatları zaten “ oldum bittim bir itiraz havası için- de doğmuştu. Faşistlik, antifaşistlik gibi politi - ka mülâhazaları bertaraf, bu memle- ketin Avrupa ve Amerikaya olan u- zak mesafesi müsabıkların aleyhine &ddi bir mahzur sayılıyordu. Avru- pa milletlerinden en yakınının yir- “mi günden evvel kesemiyeceği bir yol culuk esnasında atletlerin formları - ni kaybedecekleri ve gemide deniz tutması, karada tren sarsması yüzün “den bunların hastalanmaları ihtimali asil sporcuların Tokyo olimpiyatla- rını boş görmemelerine sebep oluyor odu. Lâkin maalesef spordan ziyade politika yapan beynelmilel olimpi - yat komitesi bu kararı vermiş bulun- du. Fakat bu karardan sonra dünyada olimpiyatların âkıbetine tesir ede - bilecek bir takım hâdiseler doğdu. Modern olimpiyatların müessisi Baron de Coubertin bu oyunları, es- ki Yunanlılar devrindeki olimpiyat- Jar mevsiminde nasıl her yerde sul- hü selâmet teessüs ediyorsa şimdi de ıyni şekilde bu oyunların milletler arasında sulh ve kardeşlik vesilesi olmasını düşünmüş ve ondan dola- Yı bu fikir ölemşümul bir kabule mazhar olmuştu. Japonya bir senedenberi Çinle harp halindedir. Bu harbin ne za - man biteceği de belli değildir. Zaten yanları iştirakte teknik güçlük- Jek gören milletler bir de olimpiyat fikrinin temel taşı olan sulhün mev- R P k cut olmadığı bir memlekette olimpi yatlar yapılamıyacağını ileri sürdü - ler. Bu arada İskandinav memleket- leri've İsviçreliler gibi bir kısım mil letler ademi iştirak kararı vermeye kadar gittiler. Japonya bunları görüyordu. Diğer taraftan hali harpte bir memleketin olimpiyat oyunları yapması gülünç olacağını da pek âlâ idrak ediyordu. Zaten beynelmilel olimpiyat komite si ayni fikirde idi. 940 olimpiyadın tarihine daha iki senden fazla zaman vardır. Bu oyun- İlar Japonyada yapılmadığı balde o- nun tertibini deruhte edecek olan memlekete en az iki senelik bir za- man bırakmak lâzımdır. İşte bülün bunlardan dolayı Ja- ponlar, 940 olimpiyatlarını yapmak- tan vazgeçme kararı vererek kaba- dayılığı kendilerine bırakmak İste- yeceklerdir. Eğer, yarın gelecek olan telgraf- lar bu #ikeimizi limpiyatlarının tertibi hangi memle- kete verilir? Bunun için Japonyadan başka İ- talya, Finlândiya ve İngiltere nam zetliklerini koymuştular. Fakat İtal- ya namzetliğini - Japonyaya bir ce. mile olsun diye - çekmişti. Geri ka- lanlardan, İngiltere, eğer beynelmi- lel komitede dostlar: ve dominyonla- rı vasıtasile tesir yapmazsa, bu işin ( Finlândiyaya verilmesi ihtimali var- dır ve böyle olursa karar çok daha i sportif olur. Gedizliler Gelip Gediz, (TAN) — Simavlı gençler- den mürekkep futbol takımı buraya gelmiş, bir maç yapmıştır. Müsaba- kayı Gediz gençleri sıfıra karşı iki sa- yi ile kazanmışlardır. Maçı, Kütahya valisi Nafiz Ergin de seyretmiştir, “Su Sporları Programı Yeniden Tanzim Edildi © T.S. K. Istanbul bölgesi su spor- ajanlığından: 1 — Muhtelif sebeplerle bugüne rı yapılamıyan 1938 senesi prog- inın ağustos ayı İçinde yapılacak l bayramı ve Festival müsabaka İları da nazarı dikkate alınarak aşa- OBidaki | 3 — Hakem olarak intihap edilen Bu müsabakalara matbu prog yazılı saatlerde başlanacak - aşağıda isimleri yazılı zevatın muay- yen günlerde yarış yerlerinde hazır bulunmaları ehemmiyetle rica olu - nur, Başhakem: Ahmet Fetgeri Aşeni, bakem Riza Sueri, Şazi Tezcan, Ne- dim Ulbatur, Ziya Kaptan, Hüsamet tin Güreli, Ali Rıza Sözeralp, İs - matl Dalyancı, Nuri Bosut, Harun, Naci, Mühendis Hüsamettin, Yüzba- şı Sıtkı Eryar, Bekir, Macur, Suat, Ahmet, Behçet. p Tadil edilen program p 16 Temmuz Yüzme — Teşvik Beşiktaş havuzu | Yelken © Teşvik Moda Ms Yüzme © Seçme Moda cap Kürek © Teşvik Beykoz | Yüzme © Seçme Moda Bı Yelken (— Teşvik Moda © T Ağustos Kürek (— Teşvik Yenikapı 4 Deniz bay ram Moda | 20 e Yüzme Şampiyona Moda 2 4 Yüzme "”. Moda Ee. Yelken “© » Moda Arz Yüzme (Festival kupası © Boğazı geçme Bek ini Kürek © Şampiyona Yenikapı ia Yüzme © Festival Bebek-Salacak dal Kürek Mukavemet Beykoz-Moda R 'A. Hisar Klübüne Yarış Teknesi Verilmelidir Su sporları federasyonu" tarafın- la alâkalarından ve göslerdikleri mu lük sikif) hediye edildiği malümdur. Sporcuları teşvik bakımından bü- yük kıymeti haiz olan bu hareketi İ etmemek kabil değildir. | Fakat bu teşvik hareketini alkış - İlarken diğer taraftan gadre uğramış İolan bir teşekkülden ve federasyo- İ nun böyle bir yardimi sayesinde ye- niden bir denizcilik şubesi kuracak olan bir büyük bir haksizlik olur. Türkiyenin en eski klüplerinden olan ve parlak bir maziye sahip bu- lunan (Anadoluhisar idman yurdu) evvelce su sporları federasyonuna ve spor kurumu umumi merkezine yap tığı münferit müracatlarla yeniden bir denizcilik şubesi açmak İstediği - ni ve bunun için de elinde mütesd- yalmz kürek sporuna başlamak için kendilerine bir dörtlük sikif veril - mesini rica etmiştir. Muhtelf kanallardan müsbet valt- ler alan Hisarlı sporcular denizciliğe daha fazla ehemmiyet vermeğe baş- lamışlar ve bu arada Türkiyede ilk olarak Monotip şarpiyi yapmağa mu vallak olduklarından dolayı da spor ları federasyon tarafından kupa ile taltif edilmişlerdir. Hisarlı idareciler federasyonun kendilerile olan bu yakından alâka- lamışlar ve verilecek kürek vasıta - sının hayali ile vakit geçirmeğe ve İ kendilerine müracaat eden Sporcu - lara sikifin sozon başında klübe ge- leceğini vaat etmişlerdir. Fakat dörtlük sikiflerin bu nevi -| den mutasavver teknelere sahip o - lan diğer klüplere hediye edildiğini i ince büyük bir inkisara tında büyük bir gayret kat, vesa'tsizlikte nbu gayretleri tam semere vermiyen (o Anâdoluhisarlı gençleri tatmin etmek teşkilâtın baş- hıca vazifesidir. m sig lk ği Eski Yüzme Antrenörü Mısıra Gitti Su sporları federasyonu tarafın- dan angaje edilerek dört senedenbe- ri Türk yüzücülerini çalıştırmakta 0- lan Macar antrenör Frensvi'nin bir ay mukaddem kontratı feshedilerek memleketine avdet ettiğini bildirmiş tik. lolan antrenörler içinde en faali olan ve çalıştığı şubede en verimli netice- ler elde edilen Frensvi, haber aldığı- İmıza göre Misir su sporları federas- İtir. Kendisi yakında Peşteden Mısı- ira hareket edecektir. Profesyonel Güreşçiler Hakkında Takibat Yapılıyor İzmir, (TAN) — İzmirde yapılaca- rak etmiyen ve bu yüzden statta bir çok hâdiselere sebebiyet veren pi fesyonel güreşçiler hakkında Dahili. ye Vekâletine vâki olan şikâyet üze- karar verilmiştir. dema kati surette bir teminat parası alınmadan müsabaka tertip etmeleri- ne müsaade edilmiyecektir. Fuardeki Spor Hareketleri İzmir, (TAN) — Futbol federasyo- nü tarafından İzmirde daimi antrenör lüğe tayin edilen Hores şehrimize gel miştir. Antrenör, İzmir Enternasyo- Bal Fuarının açık bulunacağı 20 A- Bustos - 20 Eylül günlerinde birçok caktır. Bu sene İzmir mühteliti Fuar mü- Futbol ajanı bu iki takıma namzet o- dan Galatasaray ve Beykoğ klüp -| lerine deniz sporlarına olan faz- | vaffakıyetlerden dolayı birer (dört- || tasvip etmemek ve federasyonun çok |/ yerinde olan bu düşüncesini takdir || gençlikten - bahsetmemek || dit yelkenli vasıtalar bulunduğunu || sını büyük bir hüsnüniyet ile karşı || Halkı, bir takım profesöonel hile- |” lerle aldatarak paralarını çeken bu) (3 kabil güreş organizatörlerinden ba- | amman. TAN r | Vatandaşla Mülâkat Yollar Niçin Yarım Yapılıyormuş ? Şehremininde oturan Suphi Mercan gönderdiği bir mektup- | ta diyor kiz “Koskada başlayıp o Aksa- rayda Valde camiinin önüne k dar uzanan bulvar, şehrin en | | Süzel caddelerinden | biridir. | | Fakat bu bulvarın Aksaray ka rakoluna kadar uzaması lâzm- dır. Bu kısım yapılmamıştır. Yüz metre kadar bir yer bu İ güzel cadde üzerinde bir yara | gibi durmaktadır. Valde camiinin önündeki kal dirmın da yarısı yapılmış, ya- risı yapılmamıştır. Ben böyle iki güzel eserin lâfı bile edile- miyecek kadar küçük kalan bi- Ter parçasının natamam bırakı- lışındaki sır ve hikmeti anlı | Yamadım, Acaba bu da beledi- yenin bir nevi nazarlık telâk- kisi mi? diye düşünüyordum, | belediye işlerinde vukufu olan bir zat benim bu bahisteki ceh- | limi giderdi, dedi ki: “— Yapılmış olan kısımlar E- minönü kaymakamlığı hududu | dahilindedir. Eminönü kayma - kamlığı enddeyi Fatih kayma- | kamlığının hududuna kadar aç- mış, Fatih kaymakamlığının hu dudu dahilinde kalan yüz met- Telik kısmı birakmıştır. Kaldı. rımın da kendi hududu dahilin- deki kısmını yapmış, Fatih hu- dudu dahilinde kalan 15 metre- lik kısmı yapmamıştır. İşin iç yüzü bud Bana söylenilenler doğru i- se telâkki eldden acıdır ve biz- de imar işlerinin ne İrin tam | yapılmadığını göstermesi ii - | | barile de şayanı dikkattir.., | | Saçları kesmeli Okuyucularımızdan A, Deveci oğlu Şa iyor “Mesleğim fırıncılıktır. Ekmek, insanla- fırınlarda çalışanların ekserisi bekâr oldu- ğundan kendilerine iyi bakarmazlar, Fem kendi sıhhatleri için hem de halkı düşü- erek fırın armelesinin, umumiyetle saçla- rm dibinden kestirmiye mecbur tutsalar, çok yerinde bir iş görülmüş olur. Bu hu- susta slâkadarların nazarı dikkatini cel- betmenisi riewederim.., RE ASKERLİK İŞLERİ Rİ E Tütün Paraları Pesiktaş askerlik şubesinden: Salı: Malül subay ve erst Cuma: Şehit yetimleri. Beşiktaş askerlik şubesinde kayıtlı ma- , gününden, Şehit silelerinin termmuzun 15 İnei gö- ötinden #iberen beiyre ikramiyelerinin tevriatina başlanacaktır. Bu günlerde nü İtur cüzdanı hüviyet varakalarile Başiktaş yonu tarafından dört sene müddetle | iayrüdürlüğüne müracaatları hp çiz” ve yüksek bir ücretle angaje edilmiş. | pür. Davet Eminönü askerlik şubesinden: Aşsğıda İsimleri yanlı subayların gı- beye müracsatları: Denir güverte asteğmeni Salih oğlu S1- Wh Necdet, Sultanahmet (31830-7) Hı evvelce ilân edilen bir müsabüka-| “Denir güverte yilabayın Sıtkı oğlu Ze. ya sudan bahaneler icat ederek işti- | ki, İstanbul (1495) Hekim asteğmen. yüzbaşı Hasan Pikri ro. | oğlu Ahmet Fethi 313 (14885) Demiryol, yarsubay Salih oğlu Mehmet Muzaffer, Yemen. 312 (13318) İstihkâm Yarsubayı Mustafa oğlu 310 rine haklarında takibat yapılmasına | Mehmet Sabri (375) Eczacı asteğmen İbrahim oğlu 317 Meh- et ANI (38960) 30-2) larak 32 futbolcü ayırmıştır. Antre- nör bu futbolcüler içinden esas takı- ma girecekleri seçecektir. Muhtelit takımlar kadrosuna şim- dilik ayrılan futboleüler şunlardır: Alsancaktan Hilmi, Ali, Enver, Ra sim, Fethi, Necmi, İlyas, Hakkı, Sab- ri, Salâhattin, Münir. ç Üçoktan: Hakkı, Necdet, Adil, Ke- mal, Şait, Namık, Fehmi, Namık. temsili müsabakalâr yapacak olan İz.| ; Atesten: Muzaffer, Şeref, Muam- mir muhtelitini çalıştırmağa başlıya. | mer, Cemal, Ömer, Doğanspordan: Sait, Fuat, Mehmet. Yamanlardan: Hikmet, Süleyman, sabakalarına #ki takım ile girecektir. | Hidayet, Ahret. Demirspordan: Orhan, EAA > Volodya amca büyük bir ciddi - yetle: M — Şimdi artık benim için Ber şey anlaşılmış demektir: Hırsz kiymetli bir şey çalmak düşünes- sile ahırın kilidini kırmış, fakat o- rada kıçıkırık bir keçi götünce ye- re kocaman bir tükürük atarak, kısmetini başka yerde aramıya git miştir. İşte hırsızın ayak izleri de burada... Tüü.. Allah belâsını ver- sin.. Bunlar benim kendi ayak izle rim,. Onunkiler de bunlar olsa ge- rek.. Neyse.. Minka da sabahleyin buradan geçerken ahırın açık dur- duğunu görmüş ve içeri | girerek hayvana lâhana yaprağı yedirmiş.. İşte Minkanın da ayak izleri bum- | lar. Keçi kapının acık olduğunu görünce şöyle biraz hava almsk düşüncesile avluya çıkmış.. Bu sı- rada gözüne damın üstündeki otlar ilişmiş.. Keçi, cins tiibarile dağ keçisi olduğu için hiç zahmet çekmeden bu tahtaların üstünden dama tırmanıvermiş.. İşte onun bu noktayı andıran küçücük ayak iz- leri.. Sabahleyin avluya çıkar ev sahibi kilidi kırık ve kapısı açık a- rın birinci gıdasıdır. Mesleklerin içinde de | hir! görmüş. Hemen bize koşup gel uğrı yorar ni gösteren fa- | herhangi bir amele; her zaman için, hele ala ema akdere su mcak günlerde ter dökmektedir. Fakat, | nasıl cereyan ettiğini öğrenmiş bu lunuyor. Keçinizi damdan indiri niz!.. Bizde rahat rahat Leningra- da giderek oradaki daha mühim ve daha karışık vakaların halli ile uğ- raşalım... Biz buradaki vazifemizi tamamen yapmış bulunuyoruz. V olodya amca bunları söyle- dikten sonra başından şap- kasını çikararak oradaki ahaliyi se lâmlamak istedi, Bu sırada damda ki keçi yeniden: — Be-e-e-e diye bağırdı.. Makasçı da: — Durun gitmeyin, diye yalvar Şimdiye kadar Türkiyeye gelmişliğı subaylar ile erat temmuzun 12 inci| dı. Benim cins keçimi damdan na- sıl indireceğimi bana söylemeden buradan gitmeyiniz!. Bahusus bi- zim evin damı çok diktir. Şayet da ma çıkacak olursam ya keçiyi dü- şürürüm, ve yahut kendim yere düşer bin parca olurum. Şayet ke çiyi aşağı indirecek olursanız size bir bardak sütle iki funt ekmek veririm. Bu arada halkın arasındakiler - den biri ilerledi: — Ben, dedi, malül bir adam ol mama rağmen sizin keçinizi dam- dan indirebilirim Sadece bana bir İp tedarik etmeniz lâzımdır. Çünkü dam çok diktir. Kendimi bacaya bağlıyacağım.. Sizin salak keçiniz yüründen damdan düşmeye hiç ni yetim yok.. Baytar yüzbaşı Simon oğlu 305 Artin Adama, istediği ipi verdiler. O da merdiveni dama dayadı ve ora da biriken halkın alkışları arasın- da dama çıktı. İpin bir ucunu ken disine, diğer ucunu da bacaya bağ Jadı. Bu vaziyette keçiye doğru yak laşmıya başladı. Keçi ise itimatla işin sonunu bekliyordu. Bu esnada ip gerildi. Eski ve ha rap olan baca büyük bir gürültü ile devrildi. Bereket versin, malüle hiçbir şey olmadı. Adamcağız damın bir u- cuna yapışmak açıkgözlülüğünü gösterdi (akat bacadan kopan bir parça avluya yuvarlanarak Volod- ya amcaya çarptı. Zavallı Volod- ya amca bir kelime bile söylemek- sizin şarkkadak düştü bayıldı. .Malül, keçiyi yakaladı ve keçi ile Ni BEYAN EAA BOD DADANAN Üç Günlük Hikâye | ESRARLI BİR VAK'A Yazan: Mih. Zoşçenko — Çeviren: B. Tok 13-7 -038 TİZ m ERİ ği a uranaaanaaanan a g beraber, umumi bir alkış tufanı #” rasında yere indi. Makasçı malüle yaklaşarak: — Keçiyi indirdiğine çok teşek” kür ederim, dedi. Fakat topal bac# ğınla bacamı tahrip ettiğin için vöt dettiğim mükâfatı, yani sütle ek * meği sana vermiyeceğim. Malül adam bu sözlere fena hal de içerledi — Şu halde, dedi, şimdi ber 8& nin keçini tekrar dama çıkaray” da sen gör! 4 Makasçı yumuşedı; — Peki peki, dedi, veririm. Yel | niz sen şu pis ellerini bir daha Kö LERE İZ ğ, # FEZİ s. #, EF .i iy çime sürmeli. kiç Makasçı keçisini kucaklayıp Pİ gi, tü ve ahıra götürdü. g bir, B acanın sükutunden beşi $# m rılmış olan Volodya amefii ver, gltmiye davrandı. Fakat makas ğ Zen bırakmadı; İk > Yaptığınız büyük hizmete KSEĞ daş gılık size ufak bir ikramda buluğ ku, mak istiyorum. Biraz bekleyiniz. L size keçi sütü ile taze ekmek geti dağ reyim., # doğ RM e İ aş © Minkayı yanına çağırarak: ği vi — Seni yaramaz çocuk, 'değisi| kağ gördüğün hayvanın üç ayaklı of ©ğ g, duğunu söylemekle memurları M€ e diye yanlış bir yola sevkettin?. “fa. Şaşıran Minka: v Duy — Amca. dedi, ben sizi yanl$ İ Bu, bir yola sevketmedim.. Ben ancsf İ ta, üçe kadar saymasını bilirim, Ond# | yı, için .keçilin üç ayaklı olduğunU ( wi, söyledim. Yirmiye kadar seymâ" (İ çar, sin: bileydim “yirmi ayaklı, def” İÜ m dim. İnn Minkanın bu sözleri üzerine RÖ $ m, kes gülmiye başladı. Ve makas” © lü. nın sokak Kapısını açıp bütün ye” | &. bancıların dışarı çıkmasını bağıf# bağıra söylemesine reğmen kims?© yerinden kımıldamadı. Neyse, makasçı büyük bir gaf” retle yabancıları kapı dışarı ettik” ten sonra eline bir kâse alarak k& çiyi sağmak üzere ahıra girdi. F8” kat kısa bir zaman sonra, boş k†ile ve sapsarı bir halde geri geldi" — Keçide bir damla bile süt yok" diye inledi.. Birisi keçiyi sağmıf!” Gel de pirincin taşını ayıkla! > Volodya amcanın gene gözlefi parladı: : — Ben esasen meselenin böyle © lacağını tahmin ediyordum, dedi” Vaziyet benim nazarımda tama ” men aydınlanmıştır. Hırsız ahırdi pahada ağır hiçbir şey bulamayi” ca keçiyi sağmış, bu suretle karo” nı: doyurarak çekilip girmiştir. Bu esnada mekasçının karısı YA nımıza yaklaştı: — Yok yahu, dedi. hırsızın BÜ nahına girmeyiniz!. Kocam ahali kovmakla meşgulken ben de K€ siyi sağdım.. Kadının bu sözleri herkesi gü” | dürdü. Büyük bir iştahla süt €# | mek yemiye başladık. Bunu da b 4 tirdikten sonra ıkramci ev sahib” nin bize seslendiğini duyduk. #* | sahibi bize: p — Biliyor musunuz ne olmuş: ©. di?. Benim ahırdaki eski keçe melerimi aşırmışlar!, Volodya amea gene gayrete di: — Ben esasen bunun böyle © Kunu tahmin ediyordum. dedi (Arkan: Sayfa 4, sütun 3 SS İPGEJETEEFİİSERP Ci kim mba mk b ds Ke g7