20 Haziran 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

20 Haziran 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

LAYAN Ne ANYA YİN BESİNCİ MURADIN HAYATI Veliaht Murat Kendini Içkiye Vermişti Mray dalkavuklarının nazarı dik- #atlerini celbetmişti. Şeyh Neca- , bü (sadıkane ihbarjın- sn dolayı elli altın verilmişti. So- İN. Veliaht Murat Efendiye gelin- te, badema, resmiyetin haricinde İlevlet erkânmdan hiçbiri ile mü- “ikatta bulunmaması, padişah na- na ihtar edilmiş, böylece hayatı İlk defa olarak kayıt altına girmiş iL Bu ihtar, Murat Efendinin kak Mine büsbütün bir korku ve ev - hâm vermişti. Değil devlet er- Rânı ile, hattâ kendi dairesi men- iplarından başkalarile dahi tema- kesmişti. Uzun zaman, Beşiktaş sarayını tile inmemiş, biraderi Hamit Efen- İden başka kimseyi köşke kabul Murs* E- durmamız iğinin ilk gür İtinden, saltanatının son günleri- * kadar, Beşinci Muradın hayatı terinde en büyük rolü oynamış o- in bu adedini biraz tamımak lâzım. ktor Kapilyon, tam mânasile Fe fin çemberinden geçmiş bir Na- ilidir. Memleketinde, bir taraf- h doktorluk öğrenirken, diğer ta- tan da o tarihte İtalyada mü Yasi roller oyniyan gizli lere girmiş.. Fakat giriştiği muvaffak olamayı *vrinin sonlarında İstanbula gel- $tir. O esnada, Mısır valisi Meh Ali Paşaya karşı bir ordu gön- mektedir. Maceraperest Kapil- , bu ordunun doktorluğunu ka- İl etmekte, hiç tereddüt etmemiş, Tece, Osmanlı hükümetinin res- hizmetine girmiştir. Fakat bu bet, uzun sürmemiştir. Ordu, “vaflakıyetsizliğe uğramış, Dr. Pilyon da İstanbula avdet etmiş- © tarihte henüz genç, yakışıklı, , kurnaz ve bilhassa büyüklere *şı hülül etmek sanatine vâkıf 0- İtalyan doktor, Damat Halil Pa Vin sarayına hususi tabip olmak- #etikmemiştir.... Bu yeni vazife , tanıştığı saray erkânı üzerin /#on derecede tatlı ve müessir yle o derecede tesir husule ge iştir ki; bir aralık Sultan Me- in tedavisine çalışan hekimler a ina bile girmiştir. İşte o zaman, "zade Murat Efend ile tanışmış, da çarçabuk teshir etmiştir. , Zade on yedi yaşını geçip te u- kendisine ayrı bir daire dü- ğü zaman, bizzat Mura* Efen- in gösterdiği arzu üzerine, hu- tabiplik vazifesi, Dr. Kapilyo- Verilmiştir. tor. Kapilyon, ğı günden itibaren, Şehzade ie yakından tetkik ederek 0- bütün hissiyat ve temayülât İMietmiş. Dalma nabzını göre vermek suretile kendisini “ Efendiye sevdirmiş. Kısa an zarfında, artık onun sır- İh lüvermiştir. tor Kapilyan, iyi bir doktor #İyade, mükemmel bir şarlatan yü için Murat Efendiye hakikt i “kimlik vazifesi ifa edememiş * Yalnız bir ciheti nazarı dik- Almış; Prensin korku ve ev- ini, manevi ıstıraplarını tes Salışmıştır. bu vazifeye için, Murat Efendiyi de içkiye teş- vik etmişti. — İçiniz, efendim.. şaran ve kon yak, âsaba sükünet ve tatlı Bir uy- ku veriri Hayatın elemlerini, ke- derlerini ve teessürlerini unutmak için birinci ilâç, uykud Diye, Murat Efendiyi kısa bir za manda tam bir içki müptelâs ha- line getirmişti. Napoliden hususi yapılmış şaraplar, Yunanistondan nefis konyaklar celbetmişti. Artık Murat Efendinin dairesinde, bir iç- ki kileri vücude gelmiş; bu işi ida- reye de, şehzadenin en sevdiği kal- falarından (Dilberengiz) memur €- Doktor Kapilyon; şehzade Murat Efendiye intisap ettiği gün, mace- ralarla dolu hayatında yeni bir say fanın açılmaya başladığını hisset. mişti. Ve bunu hissettiği andan iti- baren, Şehzadenin dümenini bizzat ele alarâk onu matlüp olan noktaya sevketmiye.. kendisi de böylece, ikbal ve saadetinin son r halesine erişmeye karar vermişti Vella Surat Efendi henüz genç ti. Eğer bir kaza eceline rastgelmez se, hiç şliphesiz ki bir gün olup Os- manlı tahtına geçecekti. O zaman kendisi de, (Sertabibi Hazreti Şeh- riyari) ünvanını iktisap edecek; Bosforun (Bellâ Napoli) ye rekahet eden haşmetli güzellikleri içinde nefis şaraplar içerek zevku safa İ- çinde ömür sürecekti. D oktor o Kapilyon, böylece programını çizmişti. Ve bu programın her msddesini, kolaylık- la tatbik edeceğine emindi. Çünkü Veliaht Murat Efendinin yumuşak ve uysal tablati, ona yapılacak her telkini kabule müsaitti, Sultan Aziz, Veliahdin bu sakin ve münzevi hayatından memnun görünüyordu. Artık onu sıkı bir ta- rassut altında bulundurmaya lü- Zum görmüyordu. Murat Efendi de vaktini boş geçirmiyor; içki, ka- dın ve musiki zevkleri arasında o- kumayı da ihmal etmiyor; Doktor Kapilyonun seçip getirttiği içtimai ve siyasi eserleri dikkatle mütalea ederek malümatını günden güne ge nişletiyordu. Bu hal, Sultan Azizin Avrupa se yahatine kadar böylece devam et- mişti. Saltanata son derecede haris olan Padişah, kendi yokluğu esna- sında aleyhinde bir entrika çevril- mesinden korkarak veliaht Murat Efendi, biraderi Hamit ve Reşat e- fendileri de bu seyahate sürükle- mişti. Fransa İmparatoru ikinci Napol- yonun Paris sergisine vuku bulan davetine icabetle başlıyan bu seya- hat alayı Tulon limanında demirle- edilmişti. Müteaddit zırhlı ve fir. kateynlerden teşekkül eden seya- hat alayı tulon limanında derirle- diği zaman, karaya çıkan Türkler, Fransızları hayretlere garketmiş- ti. Sultan Azi maiyetinde bulu- nanlar, tepelerinden tırnaklarına kadar buz gibi sırma işlemeli elbi- selerile, âdeta halkı sersemletmiş- lerdi. Padişahın hususi yemeklerini pişirmek için beraber getirilmiş o- lan Bolulu saray ahçıları, mor çu- ha üzerine som altın ve kılaptanla işlenmiş salta ve şalvarları, boyun- dan asma altın saat kordonları, i- pek Trablus kuşaklarile birer Türk Prensi zannedilmiş, hed taraftan şid detli alkış sesleri yükselmişti. İşte, ilk merhalesi böylece velve- İeli bir istikbal merasimile başlı- yan bu muhteşem seyahatte Veli- aht Murat Efendi mühim birkaç tehlike atlatmış; hem maddi ve hem manevi hayatı büyük bir tehdit ak tına girmişti. Bu tehlikenin birincisi, Pariste cereyan etmişti... Sultan Aziz ile dün; Yazan : ZİYA ŞAKİR Efendi malyeti, şimendiferle Parise naklo- lunarak (Elize) sarayına misafir 6 dilmişlerdi. Birkaç gün mütemadi- yen resmi ziyafet ve ziyaretlerle geçmşiti, Bu müddet zarfında veli- aht Murat Efendi muhiti iyiden iyi ye tatkik etmiş.. Meşrutiyetle ida- re olunan bir memlekette; hüküm- darın, prenslerin, hükümet ricali- nin, saray erküninin ve halkın, yek diğerine karşı olan vaziytlerinden, çok iyi bir fikir edinmişti. Ve bir gün, bu fikrini de açıkça söylemek- ten çekinmemiş; — Burada yaşıyan insanların a- rasında ne temiz ve samimi bir â- henk var. Acaba bu hal, bizim mem leketimize de kısmet olacak mi?. Demişti. (Maiyeti şâhâne) de bulunan dal kavukları veliahdin bu sözlerini derhal Sultan Azize yetiştirmişler- di. Haris ve müstebi* hükümdar, derhal küplere binerek: — Vay çapkın. İki gün zarfında, gâvurluğu ele aldı, öyle mi”.. Söy- leyin ona. Bir daha böyle sözler söy Jemesin. Alimallah, ağzını yırtarım Diye, haber göndermişti. Murat Efendi, kendisine tebliğ e- dilen bu iradeden son derecede mü teessir olarak bütün neşesine şid- detli bir derbe inmişti. O gece, Versay sarayında Osman h hükümdarının şerefine bir balo verilmişti. Tabidir ki bu resmi ba- loya Murat Efendi ile Hamit Efen di de İştirak etmişlerdi, Sultan A- ziz, dansetmek bilmediği, ve kala- balık arasında dolaşmayı da vakar ve azametine yediremediği için, © muhteşem balo sarayının bir köşe- sine çekilmiş, müzeyyen bir koltu- ğa yerleşmiş. Dekoltelerinden nefa- set taşan, malakof fistanlarının renkleri ve işlemeleri gözler ka- maştıran kadınları temaşa etmekle vakit geçirmekte i BULMACA DÜNKÜ BULMACANIN Halledilmiş Şekli a ae BUGUNKU BULMACA 123 45 6 789 10 SOLDAN SAĞA: davamız - Bi mak için yapılır - Telefonda söylenir. 3 — Tren yolu - Ehemmiyet 4 — Bir sayı - Su $ — Katlanmak, 8 — Yemeklerin heyeti mecmuasına de- nir - Özlürkçe işaret, 7 — En çok muhtaç olduğumuz şeyler. den biri - Müsanın sopası, 8 — Milletimiz - Oyun, 9 — Maaş - Hayret edatı. 10 — Gizli YUKARIDAN AŞAĞIYA: I — Dünya ve dünyanın muhtelit par- çalazının krokisi — N 3 — Edep « Yüz güzelliğinin mühim bir unsuru, 3 — Geçmiş v en büyük ksansiz. aların fiml - Beşeriyetir felâketlerinden birinin 9 — Bayrak - Yağlı kara - Hay: 10 — Avrupanın büyük merke; biri - Manda TAVŞANLIDA : li Bir Delinin Cesedi Bulundu Tavşanlı (TAN) — Buradan altı sa- al uzaktaki Derbend köyünde Recep oğlu Abdullah, mali vaziyetinin bo- zulması yüzünden delirmiş, sonra da cesedi bulunmuştur. Müddelumumi- lik tahkikat yapmaktadır, ipe © ĞGLÜJTLER isime Güneş Banyosunun Zararları Yazının başlığını görünce hemen meraklanmayınız. Güneş banyosu- nun zararları olurmuş diye bu gü- zel modanın da geçmek ihtimali ol duğunu hatırınıza getirmeyiniz. Gü neş banyosu şimdiki gibi evrensel bir moda olmazdan çek, pek cok za man önce bir tedavi usulüydü. Dün yanın en eski tedavi usulü. Herke- sin açıkta güneş banyosu yapması modasının bir gün geçip geçmiyece ini ben temin edemem ama, ted. vi usulü mutlaka devam edecekti O devam edince - moda bir aralık geese bile - yine geri gelir. Zuten güneş banyosu, onu yolun- da yapanlar için hem keyifli, hem alı, seyredenler için daima ke- yifli, sırasına göre bazıları için de pek lüzumlu birşeydir. Fakat, her tedavi işi gibi, yolunda yapılmayın ca zararı olabilir. Bir kere güneş banyosunun yeri münasip olmak lâzımdır. Güneş banyosu evin balkonunda, bahçe- sinde, deniz kenarında, ovada, dağ da olur. Fakat pek yüksek yerde olamaz. Pek yüksek yerlerde gü- nesin ültraviyole ışıkları pek sid- detli olduğundan deriyi karartınak la kalmazlar, insanı yakarlar. Be- reket versin ki, yüksek dediğim yerler ancak iki bin metreden yük sek olan yerlerdir. Öyle yerler de ar bulunur. Bulunduğu vakit te, Ulu tepesine yahut Ereiyaş dağına çıkıp güneş banyosu yapmak pek hâtıra gelmez. Bizim iklimlerimizde günes ban- yosunun zararları yolunda, derece derece yapılmamasından ileri gelir. İm olmasının şartlarını sıray la görüşeceğiz. Şimdiden söylemek istediğim şey yaş güzetmemekten ileri gelen Güneş banyosunun moda olma- sından dolayı kendilerini hâlâ deli- kanlı gibi farzederek plâj üzerinde vücutlerini güneşe karşı yayan er- kekler, yahut birinci geneliklerini geçirmiş bayanlar da. görülüyor. İnsan ellisindn sonra kendini ihti yar bulmasa, gönlü hâlâ gene olsa da, günes e yaştakilerden pek hoş- lanmaz. İyiliklerini daha genç ol: lara saklar, elli yaşından sonraki Ire güzel yüz gösterse de onlara 72- rar verir, Derinin üzerinde incecik damar. ların işlemesi gtineş banyosundan güçleşir. Bundan dolayı yüreğin » kü artar, büyük damarlarda tansi yon biraz fazla olunca güneş ban- 'ükseltir. Elli yaşın ansiyon kendi kendi- ne 37 çok yükselmiş bulunur. Böbrekleri pek yolunda İslemi- yenlere de güneş banyosu zararlı olur. Derinin güneşle kurumasın- dan dolayı kandan çıkması lâzım gelen maddelerin hepsi böbreklere hücum ederler. Onlar da zaten yor gun olunca... Güneş banyosu kemik veremi i- çin lüzumlu bir tedavi wswlüdür, fakat göğüs veremine zararlı olur. Pek sinirliler deniz kenarında gü- nes banyosuna - deniz havasından dolayı - dayanamazlar, Deniz kena» rı olmıyan yerlerde bile ihtiyatlı davranmaları lüzumlu olur. Yalnız kansız denilen genç kızlar arasında bile deniz banyosu moda- sma fazlaca uymaktan zarar gören ler vardır. myosuna başlamazdan yeniden muayene ettirerek onun fikrini sor mak - yalnız deniz banyosu için ol duğundan ziyade - lüzumludur. İzmir Fuar Hazırlıkları Ikmal Ediliyor Bu Yıl Rusya Ile Yugoslavya Fuara Resmen İştirak Edecekler İzmir, (Hususi muhabirimizden) — |mekte ve alâkadarlara tebligatta bü- Bu seneki fuar hazırlıklarına hum» malı bir şekilde devam edilmektedir. Bu sene fuara Sovyet Rusya ve Yu- goslavya resmen iştirak edeceklerini bildirmişlerdir. İş Bankası ve Devlet demiryolları yeni pavyonlar inşa ettireceklerdir.10 bin metrelik bir sahayı işgal edecek olan suni göl için de çalışılmaktadır. Gölde gondol eğlenceleri tertip edil- miştir. Ayrıca Berlinden kuğu kuş- ları getirilmektedir, Bunlar gölde yüzdürülecektir. Patenli balo için de hazırlıklar yapılmaktadır. Hayvanat bahçesine yeni yeni hayvanlar geti- rilmiye başlanmıştır. Fuar civarında» ki yollar parke olacaktır. İzmir enternasyonal fuarına ait bütün reklâmların İstanbul ve Anka- ra radyolarında parasız olarak yapıl- masına Vekiller heyetince karar ve- rildiği alâkadarlara bildirilmiştir. Yalnız yapılacak reklâmlar elli satı- rı geçmiyecektir. Belgrat radyosu da İzmir enternosyonal fuarının reklâm- ların: ayni şartlar dahilinde parasız yapmayı kabul ettiğihi İzmir fuar ko | mitesine bildirmiştir. Şehrimizin ticaret odası bu seneki un dekorasyonunu baştan ba- başlamıştır. Oda pav- Ege mahsulleri grafik letile teşhir olunarak Ege ve İzmirin ticari, sınai durumu geçmik seneler le mukayeseli bir şekilde tebarüz et- tirilecektir. Hükümetçe İzmir Enternasyonal fu | arıns büyük bir ehemmiyet atfedil Yüzme Yarışlarını Beykoz Kazandı İstanbul ları ajanlığı tara- fından tertip edilen yüzme teşvik müsabakaları dün Moda yüzme ha: vuzunda tütbol hakemlerinden Biy Nuri Bosutun İdaresinde yapıldı yonunda bütü su spor Gi aray yüzücüleri lisansları yapılamadığı müsabakalara işti- rak ettirilmemi müsabaka harici olarak y Yapılan müsabakalarda 97 puvan alan Beykozlular birinci ve 27 puvan la Galatasaray ikinci olmuştur. Alınan dereceleri sırasile yazıyo- ruz: 100 Metre: I Vedat (B.Z.) 1.122 TI İskender (B.Z.) 200 Metre; I Vedat (B.2)255 200 Metre Sırtüstü; I Şamil (G. 5) 3.24 NU İskender (B. 2) 200 Metre Kurbağalama: 1 Saffan (B. 2) 3.39, TI Şamil (G. S) 500 Metre: TAK (B. 2) 7.50 Kürek Bayrak Yarışı? I Beykoz takımı (6.12) Fikret, Saf- fan, Fuat. Şilt Maçları Şit maçlarının dömifinal maçı dün Şeref Stadında az bir seyirel ö- nünde İzzet Muhittinin idaresinde Beşiktaş ile Beykoz arasında yapıldı Sert bir hava içinde cereyan eden bu maçta maalesef bir kaza oldu. Ve Beykozdan Galibin kolu kırıldı. Maçın ilk devresi 2 — O Beşikta- şın lehine neticelendi. İkinei devrede Beykozlular çok canlı oynamıya baş Tadılar, Ve bunun neticesi olarak bir de gol yaptılar, Vaziyetin tehlikeye girdiğini gören siyah beyazlılar tek- rar açılarak üstüste iki gol yaparak maçı 4 — 1 galibiyetle bitirdiler, Bu maçtan evvel İstanbulspor ile Süleymaniye arasında 1 — 1 bera- berlikle neticelenen hususi bir maç yapıldı. Apoyevmatini Kupasını Şişli Kazandı Dün sabah Taksim stadında Apo- yevmatini kupasının final maçı Şişl ile Galataspor arasında çok kalaba- lık bir seyirel kütlesi önünde oynan- dı. Şişli merkez muhacimi meşhur İz. mirli Vahabın hazırladığı güzel bir fırsatla Şişli sağ içinin ikinci devre yalnız müşlerdir. lunulmaktadır. İzmir fuarının gördü- ğü rağbet ve inkişafın sanayicileri- miz için de bir muvaffakiyet ve teş- vik vesilesi olduğu, herhangi bir sı- si müessese mamulâtının tamamını ürkiyede sattığı düşüncesile fuara iş tirakten uzak kalamıyacağım, çünkü memleket sanayiinin tekâmülü ve i- lerisi için fuara el ve gönül birliğile iş tirak etmenin milli menfaatler kadar hususi menfaatlerimiz iktizasından Bulunduğu alâkadarlara bildirilmek- tedir. İzmirden ve İstanbuldan pek çok firmalar bu yıl fuara daha geniş bir mikyasta iştirak edeceklerini Tica- ret odasına ve belediyeye bildirmiş- lerdir. İzmirde bir ticaret klübü açılıyor Izmir, (Hususi) — Şehrimiz 'Tica- ret odası, birinci kordonda bir tica - ret klübü inşa ettirmek üzere ha - zırlıklara başlamıştır. Bu klüp İz « mirin tüccarlarını bir araya toplya caktır. Klübün plânları hazırlanmak tadır. Taksimat, alt ve üst salonla- rın vaziyetleri tesbit edilmiştir. Tüc arlar toplantılarını burada yapa - caklardır. İzmir Yat klübü İzmir, (Hususi) — Denizbank ta < rafından Karşıyakada bir yat klüp inşa ettirilecektir. Bunun için hazır lıklar yapılmaktadır. Binanın plân- ları hazırlanmıştır. Bina 25 bin lira a vr Gül Kupasını Güneşliler Kazandı İstanbul Atletizm Ajanlığı tara- fından tertip edilen Gül kupası atle- tizm müsabakaları dün Taksim Sta- dinde okfukça Kalabalık Bir seyirci kütlesi önünde “yapıldı. Klüpler ara“ sında büyük bir çekişme halinde de- vam eden bu müsabakalar neticesin de 48 puvan alan Güneş atletizm ta- kımı birinei olarak #ederasyonun koyduğu Gül kupasın: aldı. 22 puvan alan Galatasaray ikinci 21 puvan â- lan Fenerliler üçüncü oldular. Mü- sabakaları sirasiyle yazıyoruz: 100 Metre: T İrfan (F.B) 1LL TI Halük (G. S.) 200 Metre: I İrfan (F.B) 233 II Güren (Gü) 400 Metre: I Güren (Gü) 524 II İbrahim (Ankara) 800 Metre: I Recep (Gü) 23 TI Galip (Ankara) 1500 Metre: I Galip (Ankara) 4.24 Tİ Recep (Gü) 5000 Metre: 1 Artan (B. J.) 16.34,6 II Hüseyin (D. 5) 110 Müânialar; I Faik (Ankara) 15.7 T Vasfi (H. P) 400 X 4 Bayrak: I Ankara takımı 3.44 II Güneş takımı Gülle Atma: I Ateş (Kastamonu) 14.9 TI Arat (Gü) Disk Atma: I Yusut (H. P) 39.60 TI Yavru (Gü) Cirit: I Şerif (Gü) 43.59 I Valsis (K. $) Üç Adım: I Fethi (Ankara) 13.72 II Halit (F.B) Tek Adım: I Süreyya (F. B) 6.33 TI Eyvan (EH. P) Yüksek; 1 Pulat (G. 5) 181 TI Jerfi (Ankara) Güneş atl takımını kısa bir zamanda elde ettiği bu muvaffakı- yetten dolay: tebrik ederiz de attığı bir gol ve onu müteakıp pe- maltıdan çıkardıkları ikinci gele Şiş- lililer kupayı hak ettiler, Kendilerini tebrük ederiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: