5 Haziran 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

5 Haziran 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bulgaristanın Yaş Mevya ve Sebze İhracatı Bulgaristana her sene büyük men- faatler temin eden çilek Sofya, (Hususi) — Bulgaristan çi- lek ihracatına başlamıştır. İlk olarak tayyarelerle, Almanya, Polonya ve İsviçreye 700 kilogram çilek gönde- rilmiştir. Bu seneki Bulgar çilek ih- racatı 6 milyon kilogramı bulacak- tır, Geçen 1937 senesinde ise çilek ihracatı, 3 milyon kilogramdı. Bulga- ristanda çilek ihracatı, köylüye iyi bir varidat membai teşkil ettiği için çilek tarlaları çoğalmıştır. “ Bu sene yalnız Pazarcık ve Peştera kazaların- da dikilen çilek fidanları 14 bin de- kar araziyi ihtiva etmektedir. Bu yıl yalnız Sofya havalisinde ekilen çilek- ten 6 milyon leva kazanılacaktır. Bulgarlar, 1930 senesine gelinciye kadar çileği, sadece ev bahçelerinde süs diye ekiyorlardı. Ondan sonra çilek mahsulünün Av | Tupada para ettiğini anlayınca, çilek tarlalara da ekilmiye başlanmıştır. Böylelikle çilek mahsulü Bulgaris- tanda seneden seneye çoğalmıştır. 1930 yılında bütün Bulgaristanda çi- Ik tarlalarının mecmuu 1090 dekardı. 1934 te 3208 dekarı bulmuştu. 1937 de ise 15400 dekar olmuştur. 1937 yı- lındaki çilek mahsulü ihracatından 36 milyon leva kazanılmıştır. Şimdi 1938 senesinde İse çilek ih- racatı 5-6 milyon kilogramı bulacağı bildiriliyor. İstatistiklere göre, 8 se- ne zarfında Bulgaristanda çilek tarla ları 15 misli artmıştır. Yapılan hesa- ba nazaran, Bulgaristanda çilek tar- Mlarının yalnız bir dekarı müstahsil lere 3500 - 4800 leva getirmektedir. Bu kazançtan dolayı bugün Bulgaris- tanda, gerek çilek ihracatı, gerek ta- ze sebze ve meyva İhracatı, zahire ih- Tacatının yerine geçmiştir. Bu sebeple Bulgarlar, ilkbahar ih- Tacatı dedikleri bu Üç türlü mahsulât ihracatına, zahire ihracatından ziya- de ehemmiyet vermektedirler, Bulgarlar, çilek pazarlarını Avru- pada şimdiden tutmuşlardır. Yalmz Sofya havalisinden çıkacak 2 milyon kilogram çilek, İngiltere ile Alman. Yaya gönderilecektir. Bulgarların Avrupada peşin ola- rak pazar tutmalarına sebep, m&m- leketlerinden çürüksüz, beresiz ve Bâyet temiz olarak dışarıya mal gön- dermeleridir. Çilek, sebze ve taze meyva mahsullerinin bozulmaması İ- çin bu sene Vaça garında büyük bir “soğuk hava deposu daha yapılmıştır. Burada günde 45 vagon mahsul 80- utularak bozulmanın önüne geçile- cektir. 4 Bulgarlar, çilek, domates, meyva, sebze gibi çabucak bozulacak nazik mahsullerini, tayyarlerden sonra, ka- Ta Ve su yolları vasıtasile de yalnız #oğuk hava tesisatını havi vagon ve vapurlarla sevkediyorlar. İhracatın artması yüzünden Bulk garlar, ticaret filosunu çoğaltmak İ- çin her sene birer, ikişer yeni vapur- Şe en inekler Alınan va- € atı maktadır. Bu sene de hem Şale vE hem ticaret vapuru olmak üzere Şip- ka namında Avrupa tezgâhlarında ya pılan yeni büyük bir vapur daha sa- tan alınmıştır. Bulgar ihracat enstitüsü organları, mahsulâtın arasina çürük mahsul ka Tıştırılmaması için müstahsilleri sıkı kontrolden geçirirler. Bulgaristan. dan çıkmadan evvel bü mahsuller, tekrar kontroldan geçirilir. Bulgarla, rın Avrupaya fazla mal sürmeleri ve Pazarları peşin olsrak temin tmele- ri ve mahsullerinin yabancı memle- ketlerde rağbet bulmaları işte bu se- bepledir. Diğer yandan Bulgarlar, ber sene ihraç edecekleri mahsul ve malları i- gin Avrupaya en İyi cinsten ayrılmış nümünelikler ve bunların yanında göndererek ihracat için bü- yük propagandalar yaparlar. . İstanbuldan Avrupaya kalkan ve Birinci Sayfadan Mabaat (SAŞMAKALEDEN MABAT) Ortada Örnek Var Hariciye Nazırının Ankarayı zi- yaret etmesi, bu bakımdan mem nüniyetle karşılanacak hir hâ- dise olacaktır. Fransa, yeni Türkiyenin geniş ufuklu, barışçı siyase- tinin mânasını bir defa kav- rıyacak olursa tıpkı İngilte- renin yaptığı gibi, bize emin bir dost gözüyle bakmama- sına ihtimal yoktur. Fransa hükümeti, Türk — İngiliz dostluğunu örnek diye kabul etmiye ve eski dostluğumuzu bu örneğe gö- b surette karar versin, memlekı de nekadar geniş ölçüde iyi niyet bulunduğunu kolayca enliyucaktır. Böyle bir dostluktan da iki taraf için kıymetli iş beraberlikleri doğ- mamasına ve bunun Yakın Şarkta ferahh bir İstikrar ve barış havası yaratmamasına imkân yoktur. Ahmet Emin YALMAN Uzak Şarkta (Başı 1 incide) ra hattını yarıp çıkması ihtimali ar- tık hemen hemen hiç kalmamıştır. Yiyeceklerini tayyareler temin edi - yor. düşman kuvvetleri Haişovu müda- faa eden Çin kuvvetleri tarafından| hezimete uğratılmıştır, Japon tayya releri Haişovun aşağı mevzilerini! bombardıman etmişlerse de hiçbir hasar yapamamışlardır. Şuşova hücum etmek üzere ce nup istikametinde ilerlemekte olan Çin kuvvetleri mühim .terakkiler «el de etmiştir, Her taraftan, hücuma uğ- rıyan ve bitkin bir hale gelen Japon kuvvetleri demiryoluna doğru çe - kilmektedir. Almanyanın Protesto Notası (Başı 1 incide) göre Almanya, Çekoslovak devletini yıpratmak ve ültimatom yolu ile me talibatta bulunmıya bir zemin hazır lamak maksadiyle Südetlerle mes kün mıntakada ve Alman — Çek hududunda daimi bir gerginlik ve karışıklık idame ettirmek tasavvu- rundadır.,, Prâg, 4 (A.A) — Bu sabah neşre- dilen bir tebliğde Bürno'da bir Al - man talebenin geceleyin sokakta ya- ralandığı ve bir hastaneye kaldırıldı ğı bildirilmektedir. Başvekil tekrar görüşecek Prag, 4 (A-A)) — Çekoslovak Ajan sının br tebliğine göre, Başvekil Hod za önümüzdeki hafta içinde okalliyet ler liderlerile bütün #iyasi partiler ricalini kabul ederek ekalliyetler me selesi hakkında görüşecektir. Ekalliyetler statüsü ancak bu gö- rüşmelerden sonra kati mahiyetini alacaktır. Hlinkanın muhtariyetçi Slovak par tisi kongresi bugün Bratislavda açık mıştır. Çekoslovakyadaki diğer muhtari- yetçi partilerden yani Polonya, Mo- graflar kongrede şiddetli alkışlar a- rasında okunmuştur. ———— lerin O Bulgar (o arazisinde bü- isek misafirlere, süslü güzel küçük se- Bitarak ikram ederler. Böylelikle çi- lek mahsulleri için propaganda ya- re canlandırmıya bir defa ciddi bir| Lien - Yuen « Tanga ihraç edilen! li TAN Profesör Taut'un Eserleri Akademide Dün Bir Mimari Sergisi Açıldı Dün saat 16 da Güzel Sanatlar A- kademisinde bir mimari sergisi açıl- mıştır. Bu münassbetle Üniversite Profesörleri, yüksek tedrisat umumi müdürü, memleketin sanat ve fikir adamlarile mimarların iştirak ettiği bir toplantı yapılmıştır. Akademi Müdürü Bürhan Toprak, güzel bir hitabe ile toplantıyı açmış ve Profesör Lövy'nin sergisinden sonra Akademi mimari profesörü Bruno Taut'un 1908 denberi yaptığı ve sayısı binleri aşan sanat eserlerin den mürekkep ikinci bir sergi açılışı- nı mühim bir sanat hâdisesi olarak tmiştir. Direktör, bu arada pro yanında çalıştıktan sonra miş ve kendisinin birçok büyük pro- fesörler yanında çalıştıktan sonra Almanya, Rusya ve Japonyada sayi- sız eserler meydana getirdiğini ve çalışma tarzının ana hatlarını anlat- Jmiştar. İ Bundan sönra profesör Taut kür- süye gelerek sanatın esasları hak- kında izahat vermiştir. Profesör'bu arada, ananevi mimari tarzı ile yeni medeniyetin icaplarından bir terkip meydana getirmiye çalıştığını ve bu nun, kendi faaliyetinin mebdeini teşkil ettiğini anlatarak demiştir ki: “— Tesadüfen bundan tam 30 se- İne evvel, ilk projelerimle tavzif edil diğime nazaran, bu sergi, müstekil mimar olarak geçen 3 senelik me- sai devremin, tam olmamakla bera- ber, takriben heyeti umumiyesin! ar- zeder. Bu devre esnasındaki bütün me- saimin mümeyyiz vasfı, pek muhte rem üstadım Theodor Fischer'in tav- siyesiyle aldığım ilk iki projede gö- rünür: Württemberg'de, eski gotik tarmn mimarisinde bir küçük kilise- nin tecdidi ve Ruhr'da Wetter şeh- rinde Harkord hadde hanelerinin Türbin dairesi. Yeni: bir taraftan es- ki inşaat ananelerine intibak ve di ger taraftan da'imodern sanayi vazi- İelerinin mimari bakımından balli, İlk işlerimden bugüne kadar takip edebilirsiniz, bu iki muhtelif tema- yül bende nasıl müessir oldu: Genç- liğimde bir yandan romantikliğe ka- dar, bir yandan da çelikten, beton- armeden ve —kuvvetli renklerde dahil olmak üzere— çok camdan in- şanın o zaman için müheyyiç bazı hal şekillerine kadar. Bizim devrimizde mimar bu fki te- mayül arasında istikametini tayin et melidir. Tabii, ikna eden, daima ve yalnız filhakika inşa edilmiş olan ş0- kildir. Fakat bizim sanatimiz, mima- ri, tekniğin, konsiruksiyonun ve fonksiyonun unsurları ile sıkı sıkıya bağlı olmaktan azade kalamaz. O- nun için biz mimarlar mevzu üzerin de çok düşünmeliyiz, daima o yolu aramalıyız ki orada hakikat hırpalan mesin ve ayni zamanda his de aç kal masin. Bizim aramamız lâzım gelen şey, eski an'une ile modern medeniyet arasında bir terkiptir. Bu da yalnız bir cepheli olmağı gayri mümkün kılmalıdır. Ben şahsen bu fikirde 0- kadar ileri gittim ki, ve bugün de öy le yapıyorum, muayyen zahiri şekil- lere bağlanmağa ve görünce benim üslübum olduğuna hükmedilecek Şe- killer ihdasına hiç bir ehemmiyet vermedim. Eski üstatların zülvücuh- luğu bana evvelce olduğu gibi şimdi de öğretiyor ki böyle bir maksat, “kalite,, meydana getirmez.,, Profesör Taut'nun sözlerinden son ira davetliler sergi salonuna geçmiş- lerdir. Yüksek tedrisat umumi mü- dürü Cevat, talebeye hitap ettiği şu sözlerle sergiyi açmıştır; “— Aziz dostum ve iş arkadaşım car Henlayn partilerinden gelen tet-| Bürhan Toprak, talebeleri için ben- den birkaç söz istedi. Böyle bir sergi- nin açılmasında gösterdikleri mu- vaffakiyetten dolayı evvelâ kendisi Avrupadan Istanbula giden tren-İni ve Profesör Taut'u tebrik ederim. Bürhan Toprak, Profesörün şahsi. yük © istasyonlarda £ tevakkuf - | yeti hakkındaki sözlerile bizi tenvir ları esnasında yeni elbiseler giymiş İetti. Mimarideki kendi yolları ve sa- güzel, genç Bulgar kızları, Birinci |nat anlayışı üzerinde de profesör, ne mevki veya yataklı vagonlarda yük-|nevi eserler karşısında bulunacağı- mızı bize anlattı. petler içerisinde bedavadan çilek da-| Ben de talebeye birkaç söz söyle- mek isterim: Profesör Taut Sanat şubeleri içerisinde mimari uçucu ve gidici olmamasile tebariiz eder, Eserleriniz, malzemenin taham mülü nisbetinde uzun nesillere kadar (oduracak ve bir çok nesiller hakkınızda hüküm verecek lerdir. Yarının büyük imar'faaliy: nin, mesut ve müreffeh Atatürk dev rinin yapıcıları sizsiniz Üzerinize aldığınız işin elddiyeti ve ehemmiye ti bir insanın bütün ömrünü kavrıya cak kadar mühimdir. Unutmayınız ki, vasat derecede sa natkâr olamaz. İlmin derecesi olur, fakat sanatin derecesi yoktur, Sanat kâr ya tamdır, yahut ta hiçtir. Sanatkârın, sanatkâr olabilmesi İçin istidattan çok azimli bir çalış - ma lâzımdır. Götenin dediği gibi “da ha, sebatlı bir sâyin eseridir... sizinde mimaride sebatınızla bu dereceye var manizi dilerim.,, B. Cevadın nufkundan sonra sergi gezilmiştir. Sergide bilhas - sa Üniversitede * yapilacak Oye- ni inşaatın Otoplu bir O haldeki maketi slâka uyandırmıştır. Kimya, fizik enstitüleri, merkez binasının arkasında yapılan 3000 kişilik kon- ferans binası, talebe lokantası bu- rada yerli yerinde gösterilmiştir. Bu binaların projeleri Akademide hazır lanmaktadır. Fizik, kimya enstitü- sü, şimdiki talim taburu binasının yerinde kurulacak ve yüksek mual - Jim mektebi binası yıktırılarak bü « tün saha açılâcaktır. Dünkü toplantıdan sonra davetli - ler büfede ağırlanmışlardır. Fezlekesi D. Şürasında (Başı 1 incide) dürü Kemal, belediye fen müşa- viri Müstafi Hulki, varidat mü. .dürü Neşetle geçen seneki daimi ! encümen âzsları ve diğer altı ki- gi vardır. Geçen seneki daimi encümen şehir meclisi âzularından Adalı Avni Yağız, (o İhsan Namık, Fuat Fazlı Akgün, Ressam Cem, Hulki, Cemalettin Fanl Ertem, Tevfik Amca ve Bicandan mü- rekkepti, Şimdiki Kocaeli Valisinin de Boğaziçi, Eyüp « Keresteciler ve Bakirköy hattı otobüs servisle. rindeki yolsuzluklarda alâkası görülmüştür, ÇANAKKALEDE : alıkçılık İhmal Ediliyor Çanakkalef TAN) — Kasabamız sahillerinde ve civarında mebzulen bulunan balıklardan lâyıkile istifade edilmediği görülmektedir. Tutulan balıklar, azdır. Bir zamanlar nefaseti dünyanın bü yük bir kısmında tanınmış olan ve Bir memleketin hususiyetini veren | başlıca büyük şehirlere gönderilen zuhlu şekilde verir. pılır. Bulgaristan, çilek, sebze, doma |şey birinci derecede saatidir. Sa -| Çanakkale istiridyelerini ise herkes tes ve taze meyva ihracatında bu su- |nat, bir milletin şahsiyetni en vu -|unutmuş gibidir. Bugün Çanakkale de bir tek istirkiye çıkaran yoktur. General Metaksasın Telgrafı Ankara, 4 — Türkiye B. M, Mec lisinin Türk — Elen munzam mua- hedesinin tasdiki münasebetile, Ha- riciye Vekili Doktor Tevfik Rüştü Arasın dost Yunan Başvekiline çek- tiği telgrafa, General Metaksas şu Hariciye Vekili Ankara Ekselânsınızın nazik sözlerinden ziyadesile mütehassis olarak, şahıs larında Türk — Elen dostluğunu ku- ran ve memleketlerimiz arasında ha- kiki bir itimatlı Iş birliği havası ya- ratılmasına bu derece hizmet eden enternasyonal vesikaların osaslı ya- pıcılarından birini tebrik ederim. Dost ve müttefik memleketin Büyük Millet Meclisinde vukua gelen yeni sempati ve dostluk tezahürlerinin Elen milletinin kalbinde derin bir aksisada hasıl etmiş olduğundan e- min olmalarını ekselânslarınızdan rica ederim. Türk — Elen muahede- si büyük eseri, milletlerimizi biribi- rine bu derece mesut bir surette bağ İıyan rabıtaları daha ziyade takviye- y yardım eyliyecektir. Size, büyük bir sevinçle, bu muahedeyi tasdik €- den kanun projesinin Majeste Kral ve nazırlar konseyi tarafından im - zalanmış olduğunu bildiririm. Bo - zulmaz dostluk ve yüksek hürmet issiyatımı kabul etmenizi rica ede- rim, azizim. METAKSAS Yunan gazetelerinin neşriyatı Atina, 4 (A.A) — Munzam 'Türk- Yunan muahedesinin tasdiki müna - sebetile Türkiye Hariciye Vekili Dr. Rüştü Aras ve Yunan Başvekili Me- taksas arasında teati edilen telgraf - ları mevzubahis eden Yunan gazete leri, tekrar Türk - Yunan dostluğu üzerinde duruyorlar. Katimerini diyor ki: “Teati edilen telgraflar iki mem- leket efkârı umumiyesinin haklı se- vinç ve memnuniyetinin yeni ve ta- bil bir tezahürüdür. İki. memleket arasındaki yakınlık herkes için gıpta edilecek Bİr dereceyi bulmuştur. hu- sile ki bu yakınlık İki devletin istikbalde elele yürümek hususun * daki kati azim ve kararlarına istins* eylemektedir.,, Proyin şöyle yazıyor: “Teati edilen telgraflardan Türk - Yunan münasebatının ne kadar bo * zulmaz olduğunu gösteren bir sami- miyet vardır. Bu munzam müahede iki memleket arasındaki kardeşce münasebetlerin inkişafı yolunda yeni bir merhaledir. Türk ve Yunan milletleri herkesin derin bir asabiyet içinde bulunduğu ve tahakkukuna Kimsenin ihtimal vermediği bir anda aralarında tam ve kati olarak anlaş - İmışlardır.,, Varşovadaki Müsabakalarda Üçüncüyüz Varşova, 4 (A.A.) — Yabancı ordu subaylarına mahsus “hariciye nazırı mükâfatı, müsabakasında Alman Brinkman birinci, Fransız Şövalyer ikinel, Belçikalı Gonze üçüncü, Türk Polatkan dördüncü ve Polonyalı No- vak beşinci gelmiştir. Hariciye mazi- rı B. Bek müküfatları bizzat vermiş- tir. Umumi tasnifte üçüncüyüz Varşova, 4 (A.A) — Beynelmilel binicilik müsabakalarında Polonya birinciliği, Almanya ikinelliği, Tür- Kiye üçüncülüğü ve Belçika dördün. cülüğü almıştır. mükâfatı kazanmıştır. ——o—— Adliyenin Yıktırılması İhale Edildi Istanbul Nafia Başmühendisliği yerine yeni Adliye sarayı kuru - İacak olan hapishane binasının yıkıl- ması İşini bir müteahhide ihale et- miştir, Komisyon yıkılma için 22 bin lira tahmin etmişti. Ihale 6 bin lira noksanile yapılmıştır. Müteahhit, Bi- rinciteşrinde bu yeri Nafiaya teslim edecektir. , lük A Ziraat Vekâleti namına Macaris tandan 50 baş damızlık kısrak satın alınmış ve kısraklar getirilmiştir. — — 5.6.9 — Maaş Kanununda Yeni Değişiklikler Ankara, 4 (TAN Muhabirindeni— Maaş kanununa zeyil olarak haz” nan kanun lâyihesı Meclis ruzman” sine alınmıştır. Bu lâyihaya gö! “1 — Bir vekâlet veya kadrosunda gösterilen herhan, memur ve müstahdem kadrods hassas maaş veya ücretle o vek veya idarenin herhangi bir kısmi” dahil vazifelerde münha) olmasi bakılmaksızın istihdam olunabili” Bu suretle istihdam edilenlere veki” let maaşı ve İkamet yevmiyesi ve” mez. Yukarı derecedeki vazifeler m” | şatı karşılık gösterilmek şartıyle # ha aşağı derecelerden tayini caizdi” 2 — Asalet veya vekâlet mami verilecek paranın mecmuu asalet vekâlet suretiyle idare edilen mem” riyetlerden hangisi yüksek ise önü” bir derece fevkindeki maaşa g©€” mez. Ücretli vazifelerde de ücretin t© kubül ettiği derece maaşları bu hü me esas ittihaz olunur. Muallim” resmi ve hususi müesteselerde #8” tada yirmi dört saatten fazla deruhde edemez. j 3 — Bu kanun Haziran 1937 taf* hinden muteberdir... Çankırıda İki Zelzele Oldu Çankırı, 4 (A.A) — Sabaha Ki hafif iki zelzele olmuştur. Dil Kurumu Merkezi Büros” Ankara. 4 (A.A,) — Türk dil kur” mu genel sekreterliğinden: Türk Dil Kurumunun Merkez Bİ rosu ile çalışma kolları Yenişehi Kânımpaşa caddesinde 5 numar” Güney apartmanına nükledilmisi”” Kuruma yapılacak müracaatların ” adrese yapılması rice olunur. Tel& fon numaraları değişmemiştir. . Almanyadaki Polonyd Ekalliyetleri Meselesi Varşova, 4 (A.A) — Havas ajs” sından: Aylardanberi ilk defadı” varı resmi ve hükümet gazeteleri A man hükümetinde Polonyalı ekalli * Yettere karş yapıları meleyi, testo" etmeye başlamışlardır. Gazeta Polska ve hükümet gaz8 teleri olan Kurjer Poranyi, Kuri© Çervonni diyorlar ki: “5 teşrinis0 1937 anlaşması Polouyalıların A!” manyadaki vaziyetini iyileştirm? * miştir. Bu vaziyet daba ziyade f iaamıştır. Eğer biz ses çıkarmıyöof ” sak memnun olduğumuzdan değil Polonyalı teğmen Sukuliç gi kat iyi niyet göstermek istediği dereir. 13 Tayyare Düştü Deyli Heraldin Sofya muhal bildiriyor: Almanya tarafından 8” çen 18 ay zarfında Bulgaristana derilen 30 askeri tayyarenin 19 düşmüş ve parçalanmıştır, Son X Tricine'de vuku bulmuş ve pilot rasıt ta ölmüştür. Daha evvel * bulan bir kazada da bir pilot ölmÜt” tü. İsyan Canlanıyor Nevyork, 4 (A.A.) — Meksikedi” buraya gelen haberlere göre, asi 9 neral Cedillo, tamamile iyileşmiş Li duğundan tekrar faaliyete geçmi? isyan hareketi yeni baştan canla” ter. Bir çok yerlerde asilerin janti göze çarpmaktadır. Aziler bu sahi San Luiz ile Tempiko arannda İş treni dinamitle atmışlardır. Bir be iki yaralı vardır. ŞEHİRDE Neler Olacak? Hafta İçinde KONFERANSLAR: Türkiye Turing klibünün ilk kon” ransı bu ayın 11 inde Topkapı sar” yı müzesi müdürü Bay Tahsin tar” Ondan saat 15 te verilecektir, Konf Tansa İştirak için biletlerini alanis sarayın methal kapısında buluşacak” | lardır, İştirak biletleri klüp merkezi Bevnsli Katla seentasından atınabili

Bu sayıdan diğer sayfalar: