12 Mart 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

12 Mart 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hasis Çiftçinin Hilesi Mister Bruk hasis ve çok zengin bir çiftçi 14. Komşularında ve arkar 'daşlarında on para alacağı olsa mut. aka onu alırdı. Hiç kimseye beş pa- Talık bir hayırı dokunmazdı. | Komşularından Mister Kleymor- İn ona epey borcü vardı. Borcun ö- deme günü çatınca Mister Kleymor onun yanına giti. Selim verdikten sonra: — Mister Bruk! dedi, Bu yıl çek | sikıntıdayım. Borcumu tamamile ö-) 4 diyemiyeceğimden korkuyorum. Mister Bruk onun sözünü keserek kasanın altından siyah bir defter çı- İ karıp bir sayfasını açtı. Sayfanın ba- (nda Kleymor'un adı yazılıydı. Ora- ya bir göz attıktan sonra: — Mister Kleymor! dedi, boreu- nuzun ödenmesine sekiz gün var. Si- İs ancak sekiz gün mühlet verebili- tim. Sekiz gün sonra borcunuzu ver mezseniz iki yüz İneğiniz benim ols- zak. — Beni mahvetmek mi istiyotsu. muz Mister Bruk! Bir felâket geçir- dim! — Nasıl felâketi — Ödünç olarak verdiğiniz parây- la davar aldım. Bu inekler üç yüz buzağı doğurdular. Onları satarak borcumu bol bol öderdim. — Pekâlâ neden olmuyor? — Çünkü üç yüz buzağının iki y 20 öldü. © —Busene çokmu kurt salgın var?. Galiba... Fakat bu kurtları hiç gören yok.. Sadece buzağıların parça lanmış ve boğulmuş cesetlerini bulu- yoruz. — Peki ne yapmamı istiyorsunuz? — Biraz mllsaade verseniz. — Olmaz dostum.. Aramızda kon surat var. Borcunuzu gününde ver- 'miye mecbursunuz; hem yalnız de Rilslniz siz, bakın komşunuz Harrk- “son da ayn! vaziyette. O da benden mühlet istedi. Fakat kabul etmedim. || Müteessirim amma Mister Ton Kley. mor, arzunuzu yerine getiremiyece- im. Sekiz gün sonra bütün davarla- Fınız bana geçecek. | Çiftçi evine döndü. Cam çok sıkı. ordu. Karısına: Bruk, sabretmiyor, dedi... İki | Yüz ineğimiz çaresiz ona geçecek. | Bu sözü orada Bulunan çiftçinin İn altı yaşındaki oğlu Sam duyunca dişle evet. Çünkü buzağı- lar gitgide hiç kalmıyacaklar.. Hepsi ölecek. dedi. Arnma bu işte bir dala- vere va TANln Çoruk Müvesi Tom oğluna çıkıştı. O vakit Sam ba- gürledi: * I — Seni yakaladık sen görürsün! ız sabredin babacığım! diye! (Zengin ve hilekâr Mister Bruk: . Sabrederseniz sürüleri) © — Ne münasebet? Ne oldu ki? diye bizin nasıl mahvedildiğini > görürsü-! |anlamamazlıktan' gelmek istedi. nüz. “Akşama doğru bir hareket belirdi. O zaman Sam onlara: — Dikkat! diye bağırdı! raz uzakta, hayvanlar kaçışmı- ya başlamışlardı. Yavrular çılgın gi- bi koşuyorlardı. Fakat bazıları anne lerinin ayağı dibine ölü bir halde dü göyorlardı. Tom düşenleri siyarak — Beş buzağı öldü! dedi. Bu nasıl sey? Ortada kurda benzer şey yoktu, A İdüm amma bana inanan olmaz. Eğer |yağa kalkıp sokuldular. O zaman isterseniz yarın sabah Mister Harri-| Harrison: sonla beraber gidelim. Size işin içyü | — Baksanıza, Mister Bruk'ün kurt İzünü gösteririm, R köpekleri ortada... Diye haykırdı. — Anlat bakalım neymiş. Sam yavaş bir sesle: — Yarın görürsünüz. Üç şahit o.) — Ta kendileri! dedi lunca mesele kalmaz. Hakkımızı ali- kurtlar gibi parçalıyorlar. niz Tom: Tom Kleymor biraz düşündü. Son) — İyi amma hiçbir silâh sesi du- ra oğluna: yulmadı. Diye sorunca oğlu: Pekâlâ, Harrison'u çağırtırım| — Şimdi herşeyi görürsünğe! de- Yarın, dedi. ja. Sabah erkenden kalktılar, Çitliğin | O sırada yürümeğe başladılar. kenarına çıkınca uzun ve dar bir yo-| Biraz gidince Mister Bruk'u elin İlu takip etmiye başladılar. Sonra ge-de bir silâhla etrafa bakıyor bir hal- hişçe bir ovaya çıktılar. Ovada yüz-|de buldular. Sessiz barutla ateş edi- İlerce inek yavrularile beraber otlu- | yordu. yorlardı. O zaman Harrison kendini tutamı Bir ağa yarak: ye başladılar. — Alçak herif! diye homurdandı. Öğleye kadar Kleymor yanına sokuldu ve birden Buzağılar altına gizlenip beklemi: se el O zamun Harrison. — Numaranın lüzum yok' dedi Burada üç şahidiz; senin yaptıkları ni mahkemede ispat ederiz, merak lanmal Mister Bruk işin fonaya varacağı. m pektilâ biliyordu. Hem şerefi, kre- disi be # Incak, üstelik mahküm da o Hacaktı. Runun için iki çiliçi ile sulh olmayı en münasip bir hareket bul. du O akşam Harrison, Tom Kleymor, ve Sam hep beraber yemek yediler. Harrison arkadaşının oğluna birkaç defa tebrik etti. Onun sayesinde hem babası hem de namtslu komşusu kılmaktan ve iflâstan kurtulmuştu. ar. O gece Sam'ın sevincine | son yoktu. jKüçük yazıcılar için © YAZI MÜSABAKAMIZ Hani bir ata sözü'vardır: “İş lemiyen demir paslanır!,, derler. Bu doğrudur çocuklar.. Öyle ze- !kâlar, öyle kabiliyetler vardır işlemezse, çalışmazsa görleş Yazı yazma kabiliyeti de öyle. dir. İşlemezse söner, gider. Bu. günün küçük okuyucuları ara- sında, yarının büyük yazıcıları saklıdır. (Tan - Çocuk) onları a rayıp bulmak, dikkatle titizlikle yetiştirmek işini büyük bir v: fe biliyor. Küçük yazıcılar, bu maksatla sizin için bir yazı mi sabakası açıyoruz. Bu hem sizin kafanızın işlemesine fazla oku- manıza yardım edecek, hem de sizlere küçük hediyeler kazandı. racaktır. Müsabaka üç kısımdan ibarettir: 1 — 500 kelimeyi geçmemek üzere nesir, küçük hikâye, fıkra müsabakası. 2— Çocuk şiirleri müsaba- kası, 3 — Karakalem, sulu boya, yağlıboya resim müsabakası. Bütün bunlar, (Tan - Çocuk) adresine gönderilmelidir. Arala- rında bir seçim yapılarak, ma- vaffak olanlar kendi fotoğrafla. rile birlikte bar sütanlarda bası. lacak ve nihayette ayrı ayrı he- diveler verilecektir. Kahkaha Kurnaz Müşteri Garson— Yumur- ifTE BUNU BİLMİYORDUM / Kisim BOYAMA leyse. yumurtalarıbol sucukla kızart! | fs Doktorun Yanında Doktor hasta Hapların bi- kalbiniz, biri mi deniz biri de karı “iğerleriniz içi Hasta — Peki ioktor — bunların hepsini birden alın. ta biribirlerindennasıl ayrılacak -| ar? Çalışkan Evlât! — Oğlunuz Üni- versiteden kaç ya- şinda çıkacak! — Altmış ya- Öğretmen (Talebeye)— Söyle ba- kalım, Dünyayı dolaşmak için ne ya- parsın? Talebe — Hiçbir şey yapmam bay öğretmen; yola çıkamam; çünkü ba- Bu deniz feneri 35 kilometre uzak İliktan görünüyor. Bunun sayesinde İgemiler hiç bir yakit yollarımı kaybet Bu adam kovasına kuyunun ağzın dan değil dibinden su dolduruyor. Yukarıki plâna dikkat ederseniz Seyyar Satıcı Bu seyyar sa- cı Merakişten dir. Yaptığı şe kerlemeleri bir bastona geçirip öylece şehrin s0 kaklarında de On sekizinci yüz yılın sonuna ka-! dar Avrupalılar, geceleri misafirlik ten dönerlerken yollarını aydınlat mak üzere böyle meşaleler kullamır- İbunun hikmetini çabucak anlarsınız! ları, bam beni yalmız bırakmaz. Çıkacak tabloya iyice dikkat edin Oyun ve eğlence GÖZ ALDATMASI Bu halkalar bi eme mbit ünye deği ÇARŞ yarar vd kat hatlar ayrı ck gİ tetlerde olduğu için — biribirlerin. den farklı gözükü. Bu resim, büyük Türk hükümdar. Yarından Cengiz Hana aittir. “ Bobi Tekinden İntikam Alıyor! di Bobl — (Kendi kendine) Tekin ba na berbat bir ders verdi. — Hakladı. Ondan intikam al alıyım, © Bobi — Hah bul dum, dur, ben gös tereyim ona... Bu kap benim İşime yarıyacak herhal-| ber, birazdı yemek tamam... Bobi — Ona gü-| zel bir yemek ha- zırlıyayım da gör- sün 0. Kırmızı bi- Bobi — Hoş gel- din Tekin. Şu balı kabul et. Tekin — Teşek- in bal kür ederim. dur Bobi — Biraz ver de tadına bar kayım. Tekin — Sen ancak yeter, Bobi — Peki öy leyse, bara Allahı asmarladık.. “Tekin, (bal yer fakat.) imdat, im 'dat.. Yangın var... hele, Bana

Bu sayıdan diğer sayfalar: