24 Şubat 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

24 Şubat 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

b Pariste pazar günü yapdan Peşte - Paris mul.t.l'ti maçından bir enstantane Hâdiseler ve Fikirler: Nizamnameye Aykırı Verilen Kararlar ve Lüzumsuz Son günlerde faaliyete geçmiş olan milli kümeden dolayı klüplerle umu- mi merkez arasında temaslar arttık- ça ufak tefek ihtilâflar belirmiye Başladı. Bunlardan birisi mıntakalar- dan oyuncu nakletmek hususudur. Türk Spor kurumunun yeni nizam- larına göre, bir oyuncu bir mmtaka- dan kalkıp öteki mıntakaya giderse yeni mıntakasında hiçbir müddete töbi olmadan müsabakalara iştirak e- der. Bu esasa dayanana Fenerbahçe klübü birkaç aydanberi Ankarada bu Yunan, kendi yetiştirdiği oyuncusu Yaşarı İstanbuldaki M. küme müsaba kalarına iştirak ettirmek İstemiş ise de umumi merkez reisi büna müsa- ade etmemiştir. Halbuki, ayni klübün, iş dolayısi- 8 le İzmire ve Ankaraya gitmiş birta- kım oyuncuları oralara gittikleri za- man merkez buna ses çıkarmış de- Bar ugur uy tasin erinar ula kasında ikamet etmesi. gibi yeni bir büküm ileri sürülmek isteniyorsa ge- çen sene Beşiktaşın Hakkısı da An- karada yerleşmiş olduğu halde İstan- bula gelin klübünün maçlarına işti- rak etmisti. Kaldı ki, bir klübü veya ferdi her hangi bir haktan mahrum etmek icin nizamnamede sarahat olmalı ve eğer bu cihet mesküt ise müsabakalardan evvel ittihaz edilip âleme ilân edilön bir karar bulunmalıdır. Bu tarzda münferit hâdiseler üzerinde verilmiş kararlar, haklı düşüncelere müstenit olsalar bile evvelden alâkadarlara bildirilmemiş olduğu için tatbik ko- Taylığını kaybeder ve sızıltıyı mucip | olur. Diğer bir mesele de şudur: Müli küme maçları hakkında slâ- kadarlarln görüşülüp hazırlanan ta- Mimatnameye göre, diğer mıntakalar- | dan İstanbula milli küme maçı yap- mıya gelen takımlar birinci müsa- bakalarını yani cumartesi maçlarını "'aksim stodyormunda yapacaklar, zar maçlarını müsabaka yaptıkları klübün sahasında yani Fenerle olan maçını Kadıköyünde, Beşiktaşla ise Şeref stadında ve Güneşle, Galata saraya karşı ise Taksim stadında ya- pacaktı. #un günlerde milli kime hasılatın. tahsil etmek için İstanbula gelen w- mumi merkez muhasebecisi, milli kü me talimatnamesindeki bu kayde ay- kırı olarak milli küme maçlarından İstanbul dışından gelen klüplerin ya- pacsğı müsabakalardanTaksim stadyo munda yapılması hakkında stadyom idaresile mukavele imzalamış ve İşi alâkadarlara bildirmiştir. Bu süretle Fener ve Beşiktaş klüp- leri kendi sahalarında oynanacak maçların saha hisselerini kaybetmiş oluyorlar. Klüplerin açıkça zararını mücip olan ve ilk talimatnameye de aykırı bulunan bü kararı yerinde bul mâmaktayız. Umuyoruz ki, umumi mer”oz. bu kararı tadil etsin Bankalar ve postane'er bü işi göremez mi? 8 milli küme mar rüşülürken federasyonca bu yolda ya pılan masraflar çıktıktan sonra para | artarsa milli küme klüpleri arasın- da mütesaviyen taksimi kararlaşmmıp | Son haflakei müli küme maçlarına bir bakış tı. Geçen sene milli küme hasılatın dan klüplerin seyahat masrafları çık tıktan sonra 1800“lira artmış amma bu pranın da bazı idarecilerin seya hat masrafına gittiği anlaşılmıştır. Bu noktada biraz durmak istiyo » ruz. Geçen sene olduğu gibi bu se İ ne de umumi merkez ve tutbol fede- rasyonu merisupları milli küme maç larını vesile sayarak İstanbula, İzmi- re, şuraya, buraya seyahate başladi- lar. Nitekim bu hafta bilet getirmek vesilesile umumi merkez lisans me muru İstanbula geldiği gibi. umumi merkez muhasebecisi de milli küme maçlarının hasılatını bizzat alıp An karaya götürmek -için İstanbula gel İ miştir. İzmirdeki maçlar için de fut- bol federasyonu ikinci reisi Danya- bn oraya gittiği sö rleniyor. Bu haberin vüsukunu bilmesek İ- nanmıyacağımız geliyor. Maç biletlerini İstanbula gönder. mek için postane mi yok? Buradaki hâsılatı Ankaraya göndermek için banka gişesi, yok? Futbol : posta havaleleri mi İngi.terede Lig Maçlarının Yeni Neticeleri Bu hafta le neticelenmiş ve lig lideri vaziyetin de bulunan Brentford klübü Derby Kounty takımına çok sıkı bir müca- deleden sonra 3 - 2 mağlüp olmuş tur, Diğer taraftan Arsenal meşhur Chalsea takımını 2 » 0 mağlüp etmiş tir lideri vaziyetinde. buluna» Brendiorü un bu mağtübıyeti ve Ar, senalin galebesi ligde puvan cetveli ni tamamile değiştirmiş ve Arsenal alışık olduğu baş mevkie 36 puvanla geçmiştir. İkinci 36 puvanla Hamp- tun, eski lider Brentford 35 puvanla üçüncü gelmektedir. Masraflar İ atar gibi yaparak topa temas etme ) açık Bekinin önüne gitmesine sebep İ sirayet Aletin. MAMİAGİRP İN İlk Söz | de Londrada yapılan futbol lig maçları birçok sürprizler. Beynelmilel : Paris - Peşte Muhtelitleri Berabere Kaldı Pazar günü Pariste Parc des| Princes stadında 50 bin seyirci önün- de yapılan Peşte - Paris muhtelitleri maçı, her iki tarafın galibiyeti ken di lehine çevirmek için bütün ener- jilerini sarfetmesine rsğmen 1-1 be- İ raberlikle neticelenmiştir. Bir ay evvel sakatlandığını haber verdiğimiz meşhur Şaroşi. Macar ta- kımındaki merkez muhacim mevkii ni Kallayi isminde bir genç oyuncu- ya terketmişti, Oyun çok sıkı olmuş, maçın mühim bir kısmı Fransızların hâkimiyeti al- tında geçmistir. Galler hirinet dev. ede yapılmış ve Fransızların hâkim | oynamasına rağmen birinci göl Mu- carlar tarafından yapılmıştır. Birinci devrenin 26 ıncı dakika- * ada Macar sol açığı Titkaş, avut çiz gisine kadar sürerek geriye ortaladı- ğı topa merkez muhneim Kallayi şüt den üstünden atlamış ve topun saf kalecisi sağ açığın şütünü ancak göz | lerile takip edebilmiş ve Macarların golüne mâni olamamıştır. Fransızlar hâkim oynadıkları hel- de mağlüp vaziyete düşmelerine fe- na halde içerlemişler ve oyuncuları- nın beceriksizliklerile alay etmiye başlamışlardır. Bu sırada sol haf oynıyan Rasin- gin Arap müdafii Digan, topu ayağı- na geçirmiş ve önüne gelenleri çalı- ma dizerek Macar kalesine kadar gi- derek kaleye şüt atmıştı. Bu çok sıkı şütü Macar kalecisi bloke etmek im- kânını bulamıyarak ancak karşılıya bilmiştir. Geriye gelen topa Fransız sağ açığı yetişerek kaleye atmıya muvaffak olmuş ve Fransızlar bu sa- | yede maçı beraberlikle bitirebilmiş- lerdir. İlk devre, bu vaziyet değişmeden 1-1 beraberlikle neticelenmiş, ikinci devre ber İki tarafın sıkı çalışmala» rile geçmiş ise de ilk devredeki va ziyet bozulmadan maç berabere ni- hayetlenmiştir. Paris - Budapeşte arasında yapı lan bu karşılaşma şimdiye kadar bu iki şehir arasında yapılan maçların! altıncısıdır. Bunlardan dördünü Macarlar, biri ni Fransızlar kazanmışlardır. Buz Hokeyi: Kancdalılar Kazandı | I Bir aydanberi Pragda yapılmakta olan buz üstünde hokey dünya şam-! piyonluğu müsabakalarının finaline kalan Kanada ve İngiltere milli ta- kımları pazar günü büyük bir kala- balık önünde son maçı yapmışlardır Oyun çok seri olmuş ve zaman za- man her iki takım maç üzerinde hâ- kim vaziyete geçmişlerdir. Fakat Ka nadalıların bilhassa vücut çalımların daki maharetleri İngilizlerin artan © yununu bozmuş ve maç 3-1. Kanada- İıların galebesile ve dünya şampiyo. nu olmasile neticelenmiştir. İngiliz- ler ikinei olmuşlardır. Üçüncülük ve dördüncülük için Al İ TAN E OKUYUCU ! i Me ktüpla e a, Yard.m İstiyen İhtiyar kecide Biga oteli kıraathanesi su te- ası Mehmet Ali imzasile şu mektubu aldık “İstiklâl harbinin başından sonuna ka- İdâr hizmet ettim. Ben tephede Şülişirken | düşman evime bomba attı Ailemden 18 nü fos şehit oldu, Evim, atölyem yıkıldı. 74 ya şımdan sonra, perişan bir halde sokak or- i Müdafas Vekâ tasmdayım. Altı defa M letine ve altı da Başvekâlete müra- caat ettim. Ben sunatkârım. Elimden 14 ge- lir. Yakat, ihtiyarım, diye İmalâthameler, beni almıyorlar, Bana bir yar. ması hususunda aliksder makam İsrn nazarı dikkatini eçlbetmenizi rick 6- derim. * Haklı Bir Şikâyet “Kadıköylü Hikmet" imzasile aldığımız bir mektupts şu savrlar var: “— Kadıköyünde Aziziye hamamının karşısında bir arsa vardır. Mahalle çocuk» ları toplanıp her zaman burada oynarlar. Oynamalarına bir şey demiyorum. Fekat son günlerde bu çocuklar ateşle de oyna- mağa başladılar. Ellerine geçirdikleri sa- man minderlere ateş verip etratında bir- takım oyunlar oynuyorlar. Bu sırada bü- tün mahalleyi bir duman ösülâ ediyor. Bundan başka rüzgârli bir havada bu a- teş ayunuz hi yangına sebep olması da mümkündür. Alâkadar. memur» bunun önüne geçmelerini rica ede rim. a Kasap Dükkânları Kapanacak mı? Aksarayda Lâtelide oturun Raşit Alaman imzalı bir ukuyucumuz yazıyor: “Kasaplar hakki Iama'rta olduğu «tnameyi okudum Bu teli tatbik edilince, İstanbul- ân bulunan yedi vüze yakın kasap Alk- ndan arc: kalır, ötekiler kapanır. Çünkü, re genişlik ve uzunluktu İstanbulda böyle dükkân Aksi tahdirde bi sel ediyenin hazsr- 50 tanesi İsteniyor. bulunur. mu? sehrin muhtelif yer p dükkünlari yaptırtma- lerinde kdır. İlkbakar İçin EN Tile Tilahar için b | manya ile Çekoslovakya karşılaşa- | Şimdiden şık. zarif ve son moda İki caklardır. elbise örneği. dükkân obadının 4 met- | | gran AARA BABANA SURA BASAK EBA ANA ARAYAN 24-2-938 aasasannııa HIKA YE YİNE HERGÜNKÜ GİBİ... Yazan: ©. Henry Zurna > avi elbiseli çoban: — Seksen birinci cadde: çık mak istiyen var mi?.. diye haykır- dı, İnsanlardan mürekkep bir koyun sürüsü dalgalanarak vagondan çık- ta. Bunun yerine bir başka insan sü rüsü girdi. Con Perkins te sürüye dahil di- ğer insanlarla beraber istasyonun merdivenlerinden aşağı indi. Ağır adımlarla evine doğru yürüdü. Bu- rada bililtizam “ağır” tabirini kul- lanıyoruz. Çünkü Con'un gündelik hayat programında “acele” kelime- si bulunmazdı, İki senedenberi ev- li olan ve bir apartımanın bütün bir dairesini işgal eden bir insan i- çin “âni vakalar” ın olmasi hitima- li yoktu. Con Perkis yolda gideriken, ke- derli kederli, hergünkü yeknesak yaşayışını gözden geçirdi. Keti, her vakitki gibi onu kapıda karşılayacak ve öpmesi için yanağı nı uzatacaktı. O içeri girecek. palto sunu çıkaracak, taş gibi sert bir mindere oturarak akşam gazetesini açacak, Rus - Japon harbi hakkın. daki en son havadisleri, gündelik polis vakalarını okuyacaktı. Bu #- rada yemek hazır olacak ve yeme- ğe oturacaklardı. Yemekte kızar- mış et, salata ve reçel yiyeceklerdi: Yemekten sonra Keti ona yorganla rındaki yeni bir yamayı göstere- cek, yedi buçuğa doğru da üst kat- taki kiracıların jimnastik mümare- solerinden dökülen duvarın sıvası- nı yapıştırmak için bir gazete ke- seceklerdi. NE on Perkins bütün bunların aynen böyle cereyan edece- ğini gayet iyi biliyordu. Yine Con Perkins, tam saat sekiz buçukta şapkasım alarak sokağa çıkmağa davranacağını, karısının öfke ile: — Con Perkins, nereye gittiğini- zi öğrenmek isterdim? ni; kendisinin de : — Mak Klask'a gidip bir parti bilârdo oynıyacağım! diye cevap vereceğini gayet iyi biliyordu. Con Perkins bunu bir âdet hali- ne getirmişti. Evine saat ona - on bire doğru dönerdi. Evine geldiği zamanlar ekseriya karısını uyumuş olarak bulurdu, Bazan da karısı, bü yük bir öfke içinde, neredeyse ağ- ya hazır bir vaziyette onu bek- diyeceği lerdi. Halbuki bu akşam Con Porkins'i evinin kapısındâ, hergünkü hayat tarzında bir inkılâbı ifade eden bir vaziyet bekliyordu. Con. Kapısını açıp ta evine girdi- gi zaman, karşısında şefakatli ve nâzik Ketiyi göremedi. Evin her üç odasında da büyük bir karışıklık hüküm sürüyordu. Her tarafta ka- rısının karmakarışık eşyaları göze çarpıyordu: Ayakkaplar, saç maşa- ları, taraklar, pudralıklar, âdeta üst jöste yığılmış bir vaziyette odanın şurasında burasında yuvarlanıyor- ardı. Bem bunları gördüğü zaman Con Perkins'in kalbi şiddet” le çarpmıya başladı. Çünkü karısı intizamı çok severdi. Evin bu hali onun çok acele olarak bir yere git tiğine delâlet ediyordu. Con Perkins etrafına bakındı. Nihayet, lâmbanm durduğu yerin yanında iğne İle tutturulmuş bir Kâ dit gözüne ilişti. Kâğıdı aldı. Bu, karısının bir tezkeresi idi. Tezkere” de şunlar yazılıyordu: “Sevgili Con; şimdi, annemin ağır hasta olduğunu bildiren bir telgraf aldım. 4.20 trenile #idiyo rum. Kardeşim Sem beni istas- yonda bekliyecek. Buzlukta ko- yun söğüşü var. Sütçü Kadına 50 sent borçluyuz!, Bunu verme, yi unutma, Hesap meselesi İcin yazacağın mektubu ihmsl etme, Yeni çorapların sandığı” Üst kış, mındadır. Yarın sana va. Çeviren: B. Tok zarım. Çok acele ediyorum. Keti, ki senelik karı - koca hayat- larında bir gece bile biribir- lerinden ayrılmamışlardı. Con bü- yük bir keder içinde karısının tez- keresini üstüste birkaç defa okudu. İki senedenberi hiç değişmiyen ya- şayış tarzları, birdenbire esaslı bir ârızaya uğramıştı Onu kederlendi- ren de bu idi. İşte şurada, sandalye- nin üstünde, karısının iş yaparken dajma giydiği siyah benekli kırmızı önlüğü, hazin bir tarzda asılı duru yordu.. Her gün giydiği entarilerioda nin şurasına burasına alılmışlar-* dı. Kendisinin daha dün getirdiği ve karısının el sürmiye bile vakit bulamadığı içi şekerleme dolu kü- çük kesekâğıdı, el sürülmemiş bir halde, rafta duruyordu. Yerde, şi- mendifer tarifesinin bulunduğu kıs mı kesilmiş bir gazete yuvarlanı- yordu. Con Perkins, kalbinde büyük bir azap olduğu halde, karısının inet- rük eşyaları arasında uzun uzun durdu. Sonra evi, mümkün merte- be intizama koymıya çalıştı: Eli ka» rısının şahsi eşyalarına değdikçe vücudünü bir ürperme alıyordu. O Ketisiz nasıl yaşayabileceğini hiç bir zaman düşünmemişti bile.. Ka- rısı, hayatının ayrılmaz, zaruri bir parçası haline gelmişti. Karısı birdenbire gidivermişti. at bu, hiç şüphe yok. ancak bir , nihayet bir hafta içindi. uz dolabından söğüşü getirdi Kendisine bir kahve pi- na oturdu. Uzun uzun, elden giden saadetini düşündü. Yemeğini yedik: ten sonra pencerenin başına gitti. Canı sigara da istemiyordu. Aşa» da gürültülü şehir, onu zevk ve çılgınlık girdabına çağırıyordu. Ar- tık geceler onun olmuştu. Kimse. den korkmaksızın, tıpkı bir bekâr gibi, istediği kadar zevkin tellerin de parmak gezdirebilirdi. Ketiye hesap vermek raecburiyetini duy. maksızın sabahlara kadar içip eğ- Jenebilirdi. Dostu Mak - Klaks'a gidip, güneşin ilk ışıkları elektrik ziyasım söndürünceye kadar bilâr- do oynayabilirdi. Con Perkins hislerini tahlil et- miye alışmamıştı. Fakat şimdi. Ke tinin bıraktığı bu boş evde tek ba- şina otururken, İlk defa olarak ru- hunda ağır, #zici birşey dolaştığını hissetti. Kendi bahtiyarlığı için Ke tinin vücudünü zaruri görüyordu. Bugüne Kadar, yeknesak ev hayati le uyuşuk bir hale gelen hisleri, Ke tinin bulunmadığı şu dakikalarda ilk defa olarak uyanmış bulunuyor lardı... Birçok ata sözleri. hiç kıy- met vermediğimiz en basit şeylerin bile kayboluşlarından sonra gözü müzde birdenbire büyüyüverdik « lerini söylemiyorlar mıydı? ye Ce Perkins, kendi kendine düşünmiye başladı: — Ben cidden fena bir adammı- şım... Ketiye karşı ne kadar fena davranıyordum. Evde kalarak ©- nunla başbaşa oturacak yerde her akşam ya bilârdo oynamağa veyar hut arkadaşlarımla gezmeğe gidi- yordum. Zavallı her akşam yapyalnız beni oturur Obek- lerdi. Con Perkins, sen dünyanın en kötü bir mahlükusun!.. Bundan sonra, ona şimdiye kadar yaptığım bütün fenalıkları telâfi edeceğim... Onu bundan sonra her yere. bütün (Devamı 10 uncudoj

Bu sayıdan diğer sayfalar: