ez 16-10.937 TA Kurtuluş Savaşın Deniz Kahramanları ee öge YY YAŞ da | e ““ Rüsumat,, Vazifesini Sonuna Kadar Başardı —.5 (Dünkü kısımda (Rüsumat No. 4) üm istiklâl Savaşmdaki kahrı malik o macerasını ve bu ki çük , teknenin batırıldıklan biraz sonra yüzdürülerek Trabzona yo! aldığını anlatmıştık, Bugün de bu muzaffer tekuenin maresusına de vam ediyoruz.) . * stanbul deniz komutanı yar I bay Mahmut hatıralarını şöyle sıralıyor: — Rüsumat No, 4 tamir İçin Bi- tuma gönderildi. Fakat orada faz ia para istedikleri için gemi zabit leri bu mühim işi bizzat boşama” istediler ve bunda muvaffak olöu- lar. Dışardan kereste tedarik edi” di, geminin güverte kısımları iyice bir tamir gördü, 26 eylül 921 de (Rüsumat Ne: * tamamile emre âmade bir vaziyet” te bulunuyordu ve bu tarihte vw çük tekne top, cephane, tüfek, mit ralyöz gibi silâhlarla Batumdar garbe doğru hareket etti. Ert© gün Trabzona geldik. Burs: aldığımız yeni emir Üzerine suna hareket ettik. 28 eylül sabahi fecirle beraber Samsundayız. Yolculuğumuz &a - yet emniyetli, kolay ve şiddetli geç ti. Hiçbir ârıza gösükmedi ve düş mana da rastlamadık. Samsuna demirler demirlemez bârp malzemesini boşelttık ve bun Jar öepheye gönderi 5 Tar Trabzona döndük. Düşman gece ve gündüz, devamı olarak al dığı karakol tertibatma rağmen nakliyatı kolaylıkla başarıyorduk. Düşmanın ruhu bile duymuyordu. Düşman gemileri, ara sıra, açık denizden sahile doğru ani baskın - lar yapıyorlar, birkaç ufak tekne- Yi batırıyorlardı. Fakat buna Tağ- men mili orduya silâh yetiştirmek Vezitemize engel olamıyorlardı. ir gün düşmanm açık rola dan Atinanm şarkındaki Ki merburnuna indiği görülmüş, bu- nun üzerine komutanlık, garpten şarka doğru gelmekte olan “Rüsü mat No, 4,, li ikaza lüzum görmüş ve bunu bir telgrafla bildirmiş. Fa kat telgraf muhaberatı tek batla yapıldığı için biz bunu vaktinde alamadık ve her şeyden habersiz Samsundan ayrıldık. 29 Eylül 921... fecirle bereber Tireboluyu geçiyoruz. Görele üzer lerinde iken yağmurla beraber şid- detli bir şimal rüzgârı başladı. Ve dalgalar o kadar büyüdü ki, ada- makıllı sallanmıya başladık. Göre- leyi iyice arkada biraktıktan sonra Ortalığı kuvvetli bir sis tabakası kapladı. Bu vaziyette uzaktaki düş man gemilerini görmek mümkün değildi. Birdenbire, sis tabakaları arka- &inda bir duman peydahlandı. Me- #afe bir veya bir buçuk mi)... (Rü- sumat No, 4) bunu, Trabzondan kalkan bir İtalyan tüccar gemisi Zânnetmekle beraber, kendisini em niyete almak için de sahile yaklaş mayı da ihmal etmedi. Çok geçmeden, karşımıza bir torpito ile bir nakliye gemisinden mürekkep düşman çıkmış oldu. Ve Onlar da; bizi görmüş, fırtma ve Yağmura bakmadan üzerimize Yü” rTümiye başlamışlardı. E. B u vaziyet karşısında bütün mürettebat vazifeleri ba- şma koşurak sahile baştan kara - Ya hazırlandılar. Çünkü geminin düşman elinde geçmemesi için baş- ka çare yoktu. (Rüsumst No. 4) fin sahile gittiğini hisseden döş : man gemisi toplarmı çevirerek derhal ateşe başladı. Düşman top steşine devam ede dursun... Vazifesini çok iyi bilen efradn geyretile bu küçük tekne sahile baştankara etmiye muvaf- fak old, anda Sam- & tek- İstiklâl Harbinde çalışan B. İhsan (O zamanki bir resmi vardır. Fakat böyle fırtmalı bir ha vada ondan istifade edilemiyeceği için mürettebat müsaade ile de - nize atıldiler. Sahilin hay uzak oluşundan ve soluganlarm (İ) Zi- yadeliğinden denize atliyan yük müşkülâtla #karaya çıkt Bu sırada dalgalar mataforadakil kücük botu koparıp parçalıyor. (Ri sumat) karaya olurmuş olmakla beraber ihtiyaten kiniştin valf a- çılarak gemi su ile dolduruluyor. Geminin baştankara olduğu sahil halkı toplanmış, çıkanlara muave- yorler. Bu esnada gemiye isabet vâki oluyor. Ben tek son terkederek ; kendimi ı 1 net edi; bir iki is BEYA bırakıyorum. Sahildekiler ayni zamanda kendilerini düşman rinden muhafazaya ğ. di n bana faz's bir yar. dım yapamıyorlar. e korkunç iyalaria pençeleerek yzmiye rey ve geminin fedakâr gü - Sere çavuşu Trabzonlu Osmanın ri ti ile çıkıyorum. çe geinileri attıkları el liden fazis mermiden ân - ini “Rüsumat No. 4,,e cak Üç tanesini “Ri iabet ettiriyorlar. Bundan sonra dilşman uzaklaşıyor. 29 eylül 921 günü saat 9,10 hâdise telgrafla Trabzon bahri nakliyat komutan- lığma bildiriliyor VE Eminel bir an evvel kurtarmak için tedbirler alınıyor. v Düşman gecele! mermi raşlıklarında! ri rüsumatın bü » duğu yerde bekliyerek müave « bd diline olan gemiyi de bas- tarmak atiyor. Fakat pi ciheter de nazarığikkate Alınıp imkân mü saadesinde komutanlık elindeki küçük teknelerle yardım ediliyor. Kadın ve erkek, bütün nesil) hal kmın Rüsumat gaürettebatin& gön- terdikleri şefkat her türlü yn S rin fevundedir, Köy palkı tekmil aabit ve efrada yiycoti VE yatacak er temin ediyorlar. vi Aradan günler geciyor. Sik ir başlıyan fırtmslar “Rüsumat No. 4,, ün kurtulması imkânmı yiz zorlaştırıyor. Zabitler. efrat ve öylünün tükenmez N ssl kalıyor. Baştankara va” kasından tam on beş gün in müsait bir havada Yem G : rılirkeri şarktan garbe kara! ii Ez pan bir düşman torpitosu 12“ yor. Torpite direğine 4 > çıkararak düşman, rüsumatı Me tarma tertibatını anlıyor. pi sonra bir sabit hedefe ntış tali- deniz subaylarımızdan tikten sonra çekilip gidiyor, Rüsu- matm feci halini kören müretteba- tı yeis içinde kalıp hüdiseden Trab zon bahri nakliyat komutanını ha- bordar ediyorlar. Nakliyat komuta. nı Bay Fahri bizzat gelip geminin vaziyetini gördükten sonra teçhi- (Arkası 10 uncuda) LOKMA <DSUY Kadınlardan Kadınlar gerek içtimai kanunla- rımıza, gerek tabiatin normal ka- nunlarına göre erkeklerie tamamı tamamma müsavilirler, Buna hic şiiphe yok. Fakat, tabiat kanunla” rında bir istisna gibi, arada sırada meydana çıkan ve çok de « İçtimai kanumları dn tanımıyan dâhiler 4- Tasmda acaba kadınların sayısı er” keklerin sayısma müsavi midir? Meşhur ingiliz Filozofu John Stu art Mill dikkat etmiş ki Hindistön da o hesapsız kilçük hükümetler” den biri her ne vakit iyi idare edi liyor gibi görünürse, dörtte ilç de- fa, o hükümetin başında bir kadı 'mahraca bulunuyor. Bunun üzeri ve filozof idare dehası hususunda kadınların erkeklerden üstüm of duklarıma kanaat getirmiş. Fakat filozofun uzaktan verdiği hübe'ü yerinde tetkik edenler görmlker ki o hükümetlerde idarenin iyi gö rünmesi kadın mahracanın hür kümeti büsbütün erkek vezirinin © line bırakarak işe karışmaması dan İleri geliyor, Bir taraftan da başkaları büyük ve meşhur adamları yazan pedilerde kadınların erkeklere nis- betini aramışlar ve ancak kırk nisbetinde bulmuşlar. Zaten bu zahmete girmiye de hacet yok” tur. Herhangi bir kimse köndi ha tarasını yoklarsa gerek mektepte” ken, gerek sonradan öğrendiği M3 har İsimler arasında kadın isimleri nin ötekilere nisbetle pek az oklu” ğunu anlar. Bunu hazı kimseler yakın vakte gelinceye kadar içtimal kanunların kailınları geri bıraktığına hamleder ler, Halbuki içtimai “e vakit böyle yapmamışlardır. On ai tıncı asırda, Avrupanın yenileşme devrinde kadınlar erkeklerle mlisa- vi olarak ders görürlerdi. On seki- zinel asırda büyük kimyager 7#- ; Sahillere vuran dal dönüşüdür ki, fır- kuvvetli olur, voisier'nin derslerine devam ede kadınlar erkeklerden daha çokta. İZ5 — 3 kuruşa verilmektedir. Bu Re- İ miktar itiberile geçen seneden daha i Balık Tutulamıyor HEKİM TLER isem Patates Ambalâjı Değişti Yeni Mahsul 3 Boy Üzerine Getiriliyor Adupazarınm patatesleri piyas; doldurmıya başlamıştır. Yeni stan. dart usulüne uygun olarak smbalâj edilen patatesler 1, 2, 3 numaralı ve üç boya ayrılarak gönderilmektedir. Brinej boy (eskiden piyasa ismi kelle) kilosu 6 kuruştur. İkinci boy (hoşor) 4,5-5 kuruşa, üçüncü boy (iri) kilosu ne yeni mahsul hem kalite, hem de iyidir. AŞ Lİ a Havalar bozukluğundan iki gün denberi balık tutulamamaktadır. Ev- velki gün çok palamut tutulmus, fa- kat hir kısmı satılamadığından 500 çift denize dökülmüştür. Tutulan t0-! riklerin çifti 100 - 120 kuruştan lâ- kerdalık olarak satılmıştır. Diy e Borsa Muameleleri Din Londra borsas; bir sterline mukabil sabah 147,43 frank ve aksam | 14740 frank fiyat göstermiştir. Bor samızdâ& piyasaya fazla miktar Üni. türk çıkarılmış olduğundan sabahı 1385 liradan açılan borsa, akşam 13,65 lirada kapanmıştır. Arslan çi- tmentosu 11,20 lirada durmuştur. Yal İnız Cümhuriyet Merkez Bankası his- seleri üç gündenberi yükselmekte de vam etmektedir, Dünbu hisseler 93,50 Uraya kadar çıkmıştır. Bir is- İterlin 624 - 62Tkuruş olarak tesbit e- dilmistir. N İN âhi Çıkar mı? tarafını bırakımız, Piyano İ- cat edildikten beri yüz tane erkek piyaniste karşılık en az bin tane kadın piyanist. vardır. Halbuki en büyük kompozitörler yine erkekler arasındadır. Şu halde içtimai ka- nunlara kabalıat atfetmek pek te haklı olamaz, Bu işte müsavatsızlığı daha ya- kından tetkik eden Lombraso ka- dınlardan daha az sayıda dâhi çrk- masin sebebini kadmlarda aşk duygusunun daha az derecede ol masmda buluyor, Onun fikrince dehanın “maddej iptidaiye” si aşk duygusudur. Vakıd dâhi diye tanım miş büyük adamlarda aşk duygu- sunun şiddetli olduğu da tanmmıs tır. Bizim Türk hekimi Ibni - Sina da aşk duygusunun hovardalık de- nilecek dereceye vardırmıştı. Za- imei da dâhi olabildikleri v onlarda da aşk duygusu şiddetli oluyor, irmlşekimi eş culçe erkeklere benzedikten başka erkekler gibi kadınları seviyorlar. Sözün kısası, tabiat kadınlar ara smda dâhi çıkarmayı az istiyor. Ta biatin yaratmayı en çok sevdiği ka dın çocuk annesidir. ? Bundan dolayı kadınların hesabı na müteessir olmya da mahal yok | tur. Çünkü dâhi olan adam kendi be | sabma bahtiyar değildir. Onun öm- Dış tiearetimizde bu sene de lehimizde bir yükselme vardır. Bu senenin ilk yedi ayı içinde dış ticaretimizin yekünu 118 mil yon 437 bin lirayı bulmuştur. Bu miktarın 1932 senesindenberi en yüksek haddine vardığı görül mektedir. Yedi aylık ticaret mu- vazenemizde ihracatımız bir bu- çuk milyon liraya yakm bir farkla lehimizde olarak kapan- | mıştır. Miktar itibariyle de ge- çen seneye nazaran İki yüz bin | tona yakın fazlalık vardır. En | sok ihraç ettiğimiz maddeler sı- rasiyle hububat, tütün, fmdık. | krom madeni, zeytinyaği ve pa lamuttur. Fakat ham pamuk, ku ru üzüm, tiftik, keçi Kılı ve deri- lerin ihracatı geçen seneye ma- | zaran düşmüştür. Toptan Meyva Seöze Fiatları Dün sebze ve meyva haline getiri- Up satılan toptan sebze ve meyva fi- yatlarını veriyoruz: Bemya kilosu en yüksek ve en az fiyatla 9 -15, sakız kabağı 4 -6, ayşe kadm 6- 9, barbunya 9 - 12, kır dö- matesi 4 - 6, sırık domatesi 6 - 8, lâh na 3 - 4, ıspanak 5 - 8, dolmalık bil. ber 3 - 6, patlıcan baş 1,5 - 1,75, bos tan patlıcanı 2 - 25, orta patlıcan! 1 - 1,50, ufak patlıcan 0.50 - 0/75 so van kilosu 2,5 - 3, meyvalardan müş kile üzümü 12 . 14, yapmcak 10 -15 razakı 10 - 13, elma Sapancanın 15, 22, İnebolu elması 6 -12, Malatya ar- mudu 15 - 22, İnebolu srmudu 4.6 ayva 5 - 10, nar 5. 14, kestane 7-10 kuruştur, Limon 100 adedi 100 - 120 karpuzlar 6 - 20, Kırkağaç kavunu 9 - 27 kurustan satılmıştır. Trakyada pirinç mahsulü de iyi Trakya mıntakasına faydalı yağ - murlar yağdığından şimdiye kadar graat işlerini hazırlayamıyan çiftçi- lerin yüzü gülmüştür, Kirklereli mah sulü devgirilmiştir. Bu sene Trakya- nın pirinçleri çak iyidir. Havalar açar açmaz kışlık ekimlere başlanecektır. İtalyaya Yumurta Gönderiliyor ftalyanm Türk mallarına. vermiş | olduğu yeni ve munzam kontenjan | üzerine şehrimiz yumurta piyasasın | da canlılık başlamıştır. İtalyaya mü- him miktarda yumurta gönderilece- ği ve şimdiden ofertler yapıldığı ha- ber verilmiştir. Allıklar 35, ruj 50 MT rünün en büyük kısmı, yani kendi aetığı yeni yolu başkalarına tanıtın cıya kadar ömrü mücadele ile, sah 8i hayatı teessiirle göçer. Misal is- terseniz, bugün musikide ilâh dere- cesinde tutulan Wagner hayatmı mücadele ve zahmet içinde, bir kıs- munı da borç için hapishanede ge- girmişti. Dâhi istikbal için çalısır. Hayatlarında saadete erişen dâhi- ler azdır, Halbuki çocuk apnesi kadın bu- günkü ailenin devamı, genişlemesi için çalışır, Çalışmasının karsılığı © > saadeti de kendi hayatında gö- Baş, diş, nezle, grip, romatizma ve bütün ağrılarınızı derhal keser. İcabında günde 3 kaşe alınabilir İsim ve markaya dikkat. Kadınlar Hasan rujuna bayılıyor Çünkü en çok muvaffak olan, en çok tanılan en lâtif ve en mükemmel ruj ve allıklardır. Günün En Canlı Piyasa Hareketleri —0— Çavdarsız Buğdaylara Alıcı Artıyor Dün şehrimize beş vagon buğday, iki vagon arpa ve bir vagon çevdar gelmiştir. Yumuşak buğdaylar 5.30 — 6,05, Polatlının çavdarsiz malları 6,18—6,22, sert buğdaylar 5,15. 5,20 kuruştan satılmıştır. Arpalar 4—4,05, çavdar 4,10 kuruşa verilmiş. tir, Uç güne kadar limarımıza ira” İ ent için vapur gelmesi beklendiğin « İ| den silolarda yerler açılacağı söyle. dj Ramazanın yaklaşması lar üzerine alıcı mik tarmı artırmıştır, Bu nevi buğdaylar -İ bugün 2—3 para fazlasma ve istekli olarak satılmıştır. Piyasada diğer satışlar Zahire ve tiftik piyasasında başlı ca satışlar şunlardır: © Mersin teslimi çuvsll olarak yüz bin kiloluk bir parli susam kilo su 15 kuruşlan, Antalya mahsulü sü» samlardan 40 bin kilo Antalya teğii- mi olarak kilosu 15 kuruştan satıl mıştır. © Bandırma mâhsulü kuru bakla- lardan 60 bin kiloluk bir parti mal, kilosu 4,01 kuruştan Bundırma tes- imi olarak müşteri bulmuştur . © Trakya kuşyemlerinden yirmi iki bin kiloluk bir parti Tekirdağda teslim edilmek üzere kilosu yedi ku. ruşten verilmiştir. Kusyeminin In- gitere için satıldığı söyleniyor. © Polatlı ve Çorum tiftiklerinden kilosu 130 kuruştan 6405 kilo, Eski. şehir kirli yapağılarından 8331 kilo, © 50 dan ve 5214 kilo 61 kuruştan, Er- İ garum yapağılarından 4862 kila 0 kuruştan, Izmit malı 2515 kilo 6İ kur” ruştan yerli dokuma fabrikalarımız tarafından satın alınmıştır. Ceviz Rekoltesi de Noksan Olacak Kabuklu ceviz piyasasında gittikçe artmakta olan stok, henüz mühim işe © lere meydan vermemişiir. Bu sene dünya ceviz rekoltesi noksan oldağu gibi cevizi bol olan Adapazar mınta kasının da rekoltesi yüzde 15-2nisbe tinde noksandır. Geçen sene bu aylar da kilosu 14-16 kuruş eden cevizlere piyasamızda 6 - 5 kuruş fiyat veril. miştir. İhracatın başlamasını # yen piyasada cevizlerin yükselece kuvvetle söyleniyor. ve lüks 100 kuruştur. Taklidlerinden sakınınız,