15 Kasım 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

15 Kasım 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

dün bir sarhoşluk tahkikata el koy muştur: Tisile kavga ederek evden çıkmış, bir meyhanede kafayı tütsüledikten son- Ta geç vakit tekrar sefer, karısma gene çatmış, bir ara- ık süpürgeyi kaparak üstüne de yil- rTümek istemiştir. Çok sarhoş olduğu için süpürge mangaldaki ateşe sürün müş ve parlamıştır. kadm bağırmağa başlamış, komşula- rı toplanmışlardır, Yataklara sirayet eden ateş söndürüldükten sonra Ra- simi polise vermişlerdir, ken: | tığımı bilmiyordum, demiştir. © tilüs dasasını neticelendirdi. Şişli Be- © Jediye tahsildarı Cavit, dip koğanla- Mahkermelerde Kız Kaçırma Suç Bir Genç 6 AyHapse Mahküm Oldu Küçük Behiye, Sevdiği İstiyerek Gittiğini Söylüyordu Dün Asliye Dördüncü Ceza mahkemesi, bir kız sını neticelendirmiştir. Davacı Üsküdarda Horhorçeşmede oturan Bayan Mihribandır. Suçlu yerinde de Selim adlı trikotajcı bir gençle halası Bayan Fatma bulunmuşlardır. Mihribanın yanın- da da 14 yaşmda Behiye adlı bir kız vardır. İddia Hepsi Sarhoşlukla Olmuş suçlar müddelumumlliği kızı Behiyeyi Selim anasile babası salı Fakat bu sırada Meşhut nu beğenmiştir. Karagümrükte oturan Rasim, ka - vap vereceksiniz? Mustafa: dönmüştür. Bu Bunun Üzerine şöyle anlatmıştır: Suçlu dün kendisini müdafaa eder- | sana geldim, dedi. — Çok içtim, sarhoştum, ne yap- türdüm, Saat 20 te sonra Evimize gi Suçlu, Sultanahmet ( sulh üçüncü <eza hâkimliğine gönderilmiştir. - Bir İhtilâs Davası Karara Kaldı Dün ağır ceza mahkemesi bir ih- Is Hürriyeti ebediy: Sabaha kadar o civ mahalleye döndük. nı öğrendim ve 80 Tını ve pul paraları defterlerini tah- rif etmek suretile 450 lira ihtilâs et- tiği için tevkif edilmiş ve muhake - mesi yapılmıştı. Dün müddevimumi suçluya ceza verilmesini istedi. Avu- katı Nali müdafaasını yaptı. Defter. lerdeki ve koçanlardaki yazıların mü ekkiline ait olup olmadığnın ehli hibre vasıtasile tespit odilmediğini söyledi. Muhakeme karar için talik edildi. Bundan sonra re bi kaçırılmadığını, Siz bu çocuklardan galiba altmışında filân kur- tulacaksınız!” diye birden bağırıyor, kısmetleri çık- mıyarak evde kaldıklarmı, herkesin içinde kızları" bın yüzüne çarpıyorlardı. Mükerremin yirmisine bastğı gün İhlamurdaki ev- de âdeta matem edilmiş, annesinin başağrısı tam dört gün dört gece şiddetli bir gekilde sürdükten sonra kadin üç gün de alnımda çatkı ile dolaşmıştı. Bu kı- zm hiç kısmeti çıkmazsa me olacaktı? Bir posta mü- Vezziine veya bir daire hademesine mi verilecekti ? Ve kendisi onu başgöz edemeden gözlerini hayata yumarsa onun Akıbeti ne olurdu? Fakat, birkaç haf- ta sonra, üç dört yıldır yüzünü görmedikleri bir eski ahbapları bir gün İhlamurdaki eve gelmiş ve Ankara da Ticaret Vekâleti mühendislerinden otuz beşlik, dala da hiç evlenmemiş bir adamın evlenmek arzu- sile İstanbulda bulunduğunu, yakın bir akrabası da olmadığı için eski bir sile dostu sıfatile kendi delâ- etini rica ettiğini söylemişti, Bu mühendisin ismi Ha- Btti ve üçyüz elli lira aylık alıyordu. Sade bir kız kürdeşi vardı. Onun da babasından aylığı ve biraz geliri mevcuttu. Yani kendisine yük değildi. Mühen- diş evleneceği kızın zengin veya nüfuzlu bir yere men #up bulunması gibi bir kayıt koymıyarak sade temiz © © bir aileden, namuslu ve cidden güzel olmasını istiyor- du. Bu vasıflara tamamen sahip olan Mükerrem teklif edilirse kabul edeceği muhakkaktı. Sandıkta sepet- te artık satılıp parası yenecek hiç birşey kalmadığı için (pek az birşey tutan) teksüt maaşiyle nasıl ge- çinebileceklerini düşüne düşüne çıldırmaktan korkan Şaziye bu sözleri duyunca eski dostunun ellerini, e- teklerini öpecek olmuş, kendilerine Allahm yolladığı bu Halide tamamile alafranga bir usulle kızın göste- Tilmesini de kabul ederek onun derhal getirilmesini Tica etmişti. Delâlette bulunan eski ahbap, dediği gibi acaba Haltdin de alle dostu muydu, yoksa Şaziye gibi ve Selimin Üsküdarda oturan halası Fatma, Mihribana müracaat ederek Behiyenin bir de üvey babası vardır. Müracaat pazar günü yapılmış, kizm ceklerini söylemişlerdir. Selimin bir fotoğrafı geçmiş ve bu- Fatma, salı günü saat 25 ta kr zın Üvey babasma gitmiş ve: — Düşünüp taşındınız mı, ne ce- — Düşündük, kız on dört yaşında- dır. Yaşmı büyütmeye imkân yok- tur, cevabı verince Fatma: — Siz öyle diyorsunuz ama, kız Selime kaçmıştır, demiş ve bundan sonra İş polise aksetmiştir. bir gün sonra bulunmuştur. Suçlu Selim, mahkemede hâdiseyi — Kız, o gün saat üçte benim dilk İkârıma geldi. “Annemden kaçtım. ne inde etmek istedim. Fakat o 15-| Hâkim suçu sabit gördüğü için A- rar etti, katiyyen dönmiyeceğini söy ledi, Akşam onu aldım sinemaya gö- annemin bizi eve almıyacağmı tah- min ettiğim icin kızla bereber koko turduk. Sabahleyin beraber bizim anneme vaziyeti anlattım. Gece beni ve Behiyeyi karakoldan şordukları- tik. Şimdi de huzurunuza geldim. Ben kendisini kaçırmadım. Evlen- mek için istemiştim.,, vermiştir. O da Selimin söylediği Ri- gittiğini anlatmıştır. Suçlu Fatma ise lusu | Köylüyü Dolandırmak İstiyenler Palis, İsmali Hakkı ismini taşıyan iki sabrkalıyı adliyeye vermiştir. Suç ları, zarfçılık suretile bir köylüyü do Jandırmaktır. Hâdise şöyle olmuş - tur: . Bu iki adaş, birkaç akşam evvel Şehzadebaşmda sinemaların önünde- ki afişerli seyreden bir köylüyü ta -| kibe başlamışlardır. Tam Fatih par. kma geldiği zaman bunlardan biri Oz man ismindeki bu yolcunun önüne, üstü kâğıt lira ile örtülü bir tomar gazete kâğıdı fırlatmıştır. Sonra da Osmanı paraları taksime davet et- miş ve yangin yerine doğru Sürükle- miye başlamıştır. Bu sırada beriki İsmail Hakkı ye- tişmiş, biraz evvel para düşürdü; söyliyerek Osmanın üzerini aramış ve arkadaşı İle beraber savuşmuştur. Osman, biraz sonra elli Jirasının kay- bolduğunu görünce hemen polise baş vurmuştur. İsmail Hakkılar, kısa bir zaman sonra yangın yerinde yakayı ele vermişlerdir. Osmanın 30 lirası üzerlerinde bulunmuş ve kendisine ia de edilmiştir. Üç Aya Mahküm | Olan Genç Kadın Sultanahmet sulh ikinci ceza mah kemesi dün Adile adlı genç bir ka- dna Üç ay hapis cezası vermiş VE tevkif etmiştir. Bu kararı icap etti- ren hâdise şudur: Altı sydanberi Abdülkadir ismin- de birisile beraber yaşıyan Adile, bir gün Abdülkadir evde yokken bütün ; eşyasını da alaYak kaçmıştır. Gence kaçırma dava- şöyledir: için istemiştir. günü cevap vere- Behiyenin eline demiştir. Berber Kız da, Ben onu annesi- dileyi mahküm etmiştir. sinema tatilinden ŞA Birçok Kimseleri Dolandırmış idecektim. Fakat Mehmet Abdurrahman isorinde bir relerini değiş- yek, kle den para dolandırdığindân yakalan - mış, adliyeye verilmiştir. e tepesine gittik. arda gezdik ve 0- ama | bir yere gitmediğini ve bu kaçırılma. | da katiyyen bir rolü olmadığını söy- lemiştir. ra da polise git | Bundan sonra müddelumumi suçlu İlar hakkında beraet kararı verilme- sini istemitşir, Mahkeme, iki defa mü zakereye çekildikten sonra Selimin altı ay hapsine ve tevkifine, Fatma- nın da beractine Karar Vermiştir. Se- Tim yüz lira para kefaleti verirse ser- best kalabilecektir. Ben eve uğradım, is, sözli Behiyeye kendisi istiyerek İlk Fransızca filmi TAN SARAY KONSERİ SENENİN İLK HAKİKi BUYUK ŞAHESERİ La Dam O Kamelya GÖRÜLMEMİŞ MUVAFFAKİYETLERLE IPEK-MELEK ve izmirde ELHAMRA sinemalarında gösteriliyor. - TÜRKsnemsi /ki Büyük Film Birden BUGUN MATINELERDEN iTiBAREN ÇiFTE KUMRULAR | ASRI EVLİLİK | ım» FEYVKALÂDE NEŞELİ FILM * bu um Bu karşı » diliyor sile BEYAZ ,ZAMBAK Ricardo - Kay Française güzel genç bir kadınım MERAKLI AŞK MACERAS Pek yakında RM ki idebi Yeniiiğimiz Satışa çıkarıldı Ismail Habibin lise son sınıf» ları için yeni baştan vücude getirdiği “Edebi o Yeniliğimiz” kitabı tabminden daha dört, beş ! forma fazlaya baliğ olduğu için ancak şimdi bitmiş ve Remzi Kütüphanesi tarafından satışa çıkarılmıştır. 38 formalık olma- sina rağmen kitabın fiatı ancak 150 kurustur, İve Topkapı sarayı teşhir edilecektir, Sergi 22.10.1937 Gülhane Hastanesinde Tedavi Günleri Gilihane askeri tababet tatbikat mektep ve kliniği 987—938 senesi derslerine 15-10. Muhte)if şubelerin polükiinile” güve rma at cetveli aşağıda yazıldığı gibidir. Bu s8- | atler zarfmda müracaat eden bütün hasta lat parasız muayene ve tedavi olunurlar, g Klübi! i 4140008, lunur. Poliklinik müracaat saatleri 9 — 11, mu- Göz hastalıkları: Çarşamba, cuma Prof. Niyazi Göze Asabiye hastalıkları: Çarşamba, cumar- tesi Prof, Nüzm Şakir Fiziyoterapi hastalıkları: Pazartesi, PO” sembe, Prof. Nüzhet Şakir. Kadın hastalıkları; Pazartesi, cumartesi Prot. Ali Esa Kulak hastalıkları: Prol, Sani Yaver, Cih Tarı: Çarşamba, cuma fesör Fuat Kâmil En büyük şaheseri yakında daha pek çokları gibi fakir düşen bu kadm açikgöz- lük edip kendisine bir iş bulmuş, kismeti çıkmıyan gelinlik kızlara koca tedariki ticaretine mi girişmiş- ti? Her ne hal ise, bu ilk görüşmeden birkaç gün sonra Halit İhlamura gelmiş ve genç kızı görüp pek beğendiği için izdivaca hemen karar verilmişti Mü- ksrremle annesinin evleri Be” sırtlarında, İhla murdaki taş ve beyaz karakoldan başlayıp Yıldız saraymı saran kışlarara doğru giden yol Üstünde ah- şap ve artık harap olmuş bir evdi. Bütün eşya satı- 1s satıla o kadar tamtakır bir hele gelmişti ki, müs. takbel damadın gelecöği günden önce konuya kom- şuya yalvarılmış, öteden beriden ariyet koltuk ve kanape tedarik edilmişti. Ve bu harap evde İki hafta #onra nikâhla beraber yapılan çok sade bir düğünü müteakıp, Halit karısile Ankaraya dönmüştü. Lâkin bu dilğün için Seniha İstanbula gelmemiş, Mükerrem görümcesini jik önce Ankara istasyonunda tanımış. ti. Seniha hem vaktin azlığından dolayı, hemde apartımanı &pial bir hizmetçiye bırakamadığı için gelemediğini söylemişti. Gelmeyi © da elbette iste. memiş olacaktı... Fakat gelmesi için Halit te israr etmiş değildi. Miikerreme, söz kesilirken, “bu Halit Beyi beğen- din mi? Varmıya râzı mısm?" diye sormıya annesi Tüzum görmemişti, Bununla beraber, esir değildi. Ko- ea olarak kendisine verileceğini bildirdikleri adama karşı istikrah duymuş bulunsaydı, elbette söyler, el- bette razr olmazdı. Hajitten istikrah duymamıştı ve Halidin İstikrah veren bir adam olduğunu iddia et- mek gülünç birşey olurdu. Yalnız Şu vardı ki, bu İz divaca © belki hiç çarpmamış bir kalple, en çok tab- min edilmiş zevkleri tatmak üzere geldiği halde öte- ki her şeyi görüp denemiş, herşeyden de hevesini &l- mış olarak artık dinlenip rahat etmek için geliyordu. Ve bu işe delâlet eden kadının kendisi için “— Otuz beşinde var yok, Elimde büyüdü.” demesine rağmen kırkı aşmıştı. Aşmış olduğu belli idi de, Vakıâ hiç te çirkin bir adam değildi. Hattâ güze! erkekti. Lâcivende çalan mavi Ve Uzun kirpikli göz” leri, çizgileri düzgün ve kusursuz bir yüzü, ortanın uzunu bir boyu, beyaz ve yumusak kalan çok biçimli elleri vardı. Lâkin saçları tepeden boşalıp şakaklar- dan ağarmıya, gözlerinin etrafı tekmil buruşmıya ve göbeği gittikçe büyilmiye başlamıştı. Eski resimlerinin şahadet ettiği gibi vaktile mü- hakkak ki çok yakışıklı olan bü adam gençliğinden ve güzelliğinden ancak başka Kadınlar istifade etmiş- lerdi, Gençliğinin en hararetli ve şaşaalı yıllarına daha yeni girecek olan Mükerremin kollarına, bu ko- ea, artık yıpranmış ve bezmiş bir helde, ve her Yil daha yorgun, daha bezgin düşeceği bir devrenin ba- şında İken gelmiş bulunuvordu. Halide vardığı zamân Mükerrem küçük bir kız de- gildi. Yirmisini geçmiş bulunuyordu. Lâkin on beş on altı yaşında imiş kadar tecrübesizdi. Ve mazisinde ko Avrupanın bir ucundan diğerine... Memleketleri dolaşarak... spam) Tehlikeli ve sevimli... Erkânıharplerin esrarını gözetleyen....s? gebbüs Matmazel DOKT Tamamen SELANİKTE çevrilen Fransızca sözlü filminde PİERRE BLANCHARD ie berber osmsan DiTA PARLİ her tarafta aşkı ve ölümü saçmaktadır. TOPLANTILAR © DAVETLER e Şehremini Halkevindeki Resim Sergisi Şehremini Halkevinden: Evimizde 16.10,1: nü saat 16 da bir resim sergisi açıla- caktır. Sergide evimiz ar kolu Üyesi Çizgenin saraya ait tarihi resimleri kadar her gün 10 den 16 ya kadar a- çıktır Davetiye yoktur. Herkes gele- * Feriköy Şişli Idmanyurdundan: favlealâde vanerasi kk RAMİL A gından âzalarımızın teşrifleri rica O- ——— —— — Ertuğrul Sadi Tek —— —— ayene saatleri 1113 e kadardır. Dahili Bu gece (Pangaltı) | İstanbul Belediyesi Şehir Tiyoti hastalıklar: Salı, cuma günleri Prof, Sö- TAN sinemasında Snat 2030 reyya ve Prof. Abdülkadir. ir X Harici hastalıklar; Parartesi, perşembe (Erkekler 40 mdan| ll MEL DE günleri Prof. Mim Kemal ve Peof. Murat. sonrü azarlar) İl tl 7 ii 3 perde 16 tal i İdrar yolu hastalıkları; Sah, cumartesi Pro- | .ceğin) daki » ». bir iti) lardı. ten «| paaya başlar panya hakkı! ingilt te ge NETİ Ha Paraları Çalarken | Müd Unkapanında oturan Ali ve HAS yani isminde iki arkadaş, Çatalca panff verdi SÖMER siremasnda «oy | rnda dolaşan çoban Hilseyinin pi © in yea ri şan ço yyinin | cumartesi BÜ nm çalarken yakalarım kete ; | Bunlardan Alinin karısı Emine, # müte ; darmaya 5 lira rüşvet teklif et yor? ressamı Abdullah | yapıt tutularak diğerleri ile beriif mahkemeye verilmiştir. İng İl günü akşamına « Gümrük Memurları Arasn& Ma Bandırma gümrük başniemuru © lip Mudanyaya, Mudanya başmel Bı muru Emin Ozman Bandırmaya, 5 ken ripce gümrük memurlardan Meri be Gali tan 25 liraya terli etmi; , murlarından Lâtfi Yalman mas$i musyene #ınıfına sakledilmiştir. 1 OPERET Kısmi Saat 20,30 da | TOKA 5 perde komedi Pazartesi, cumartesi k ve gührevi hastalık- Prof, Bürkan Remzi, Komedi | ni İl il casile mukayese etmek için hiçbir hatırası yoktu.Sa arada bir nasılsa tanıyarak nihayet beş on dakikâ nuşup gezindiği bazı güzel delikanlılar hayalini haf” talarca şüslemişlerdi. Bununla beraber, annesinin © zerinden hiç syrılmıyan gözleri biraz İleri gidilmesi imkân bırakmamıştı, Tik önce Halidin buseleri altı da tamamen uyanân vücudü, yaşlılığını heniiz farket demediği bu kocaya kendisini bağlıyor, gecenin, hE men her gecenin getirdiği sevgi saatlerinin yakl: ması, her akşam kocasını beklerken ve hele aki Yemeğinden sonra kendisine garip bir ürperme, ti haf, derin ve leziz bir rehavet veriyordu. Sonra bu evde bulduğu refah Mükerremi kocasma k derin bir minnet hissiyle bağlamıştı. 1 Genç kadın Ankaaya şimdiki halile mükayese eği” lemiyecek derecede geri, her türlü ümrandan mal” rum bulunduğu bir sırada gitmişti, Ve Helidin o 28” manki kazancına malik olan bir adamın şimdi orad$ oturmıya kabil değil rıza göstermiyeeeği bir apart man düiresinde yaşamıştı. Daha Yenişehirde eme hiç bina mevcut değildi, Ve Eskişehirde, Karaoğlar dan Bendderesine doğru inen yollarım birinde buluna$ bu apartımanı Halit kendi hesabına vakıl hiç beğen” miyor: “—Avrupada böyle yerlerde ancak amele ais leri outurur!” deyip duruyordu. Fakat «sahibi olsf Moiz Volpi adlı tıknaz ve kıranta Musevi dükkânen ber ayın ilk günü sabah karanlığında damlıyarık ki rasını aldığı ve dört ufak odasile mendil genişliğindeki banyo ve mutbağma aylıklarının hemen üçte birini verdikleri bu apartrman dairesi ve bu spartıman d#” iresindeki eşya, Ihlamurun her yağmurda tavanı aka ve bir yönlünde sıcak su döküp leğen içinde oturmak suretile yıkanılan ve hemen tekmil eşyası satılarak tamtakir bir hale gelmiş harap evine nisbetle şâhan* idi, (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: