Mahkermelerde Fındıklıdaki Kaza Amelenin ölümüne sebep olan şoförler dün tevkif edildiler Evvelki gün Fındıklıda amele Emini çiğniyerek ölümüne sebe- biyet verdikleri iddiasile nezaret altına alınan şoför Mustafa ve Ali, dün Adliyeye verilmişler ve Asliye Dördüncü Ceza mahke- mesinde sorguları yapılmıştır. zayı şöyle anlatmıştır: Bir Kutu Turşu İçin Üç Ay 15 Gün Hapis Yatacak Polis, dün, meşhut suçlar müddei umumiliğine Ihsan İsminde bir ihti yarı vermiştir. Suçu, bir kutu turşu çalmaktır, Thsan, ltanahmet birin ci Sulh Ceza hâkiminin karşısma çıka rılmış ve sorgusu yapılmıştır. ,Jddia edildiğine göre, san Aksa rayda bakkal Nikforun dükkânı önün de duran bir kotu turşuyu kapmeca kaçmıya başlamıştır. Turşunun çalın dığını gören bakkal, “tutun hırsızı!” diye feryadı bastırmış ve etraftan ko ganlar Ihsanı yaka yarak polise tes im etmişlerdir. Ihsan dün kendisini göyle midafan etmiştir: — Ben yolda giderken bir çocuğun —fursn Füfusunu çalıp * kaçtığını gür düm. Önüne geçerek elinden aldım. Sahibine getiriyordum. Beni hırsz dır diye yakaladılar, Hem, benira kaç tığımı söylüyorlar. Halbuki değil ko muhakemede gacak, Adliye merdivenlerini çıkma | ya bile takatim yok. İsterseniz sorun polislere” Bundan sonra dinlenen şahitlerden biri de şöyle demiştir: — Ihsan doğru söylüyor. Hakika ten Adliye merdivenlerini çıkarken pek takatsizdi amma Aksaray cadde #inde koşarken âdeta atlet gibiydi. Şoför Mustafa, mahkemede, ka. .— Ölen amele, caddenin kenarm da duran kamyondan yere indikten sonra ben hareket ettim, He beş on metre ilerilemeğen bir polis ara 'bamı durdurdu, Geriye bakınca, Emi nin öesedini hurdahaş bir vaziyette gördük. Zavallıya şoför Alinin araba sı çarpmış ve benim otomobilimin al tma fırlatmış. Fakat, bundan kati yen haberim yok..” Bundan sonra şoför Alinin sorgusu yapılmıştır. O da, ifadesinde şunları söylemiştir: ".« Benim hiç birşeyden haberim yoktur. Kareköyden geçerken araba | “Şahitlik edecek | mı durdurdular. sin” dediler. geldim. Kimseye çarp madım”" Bundan sonra, Küdri İsminde bir), goför şahit olarak dönlenmiştir. Mah keme, iki suçlunun da tevkifine karar vermiştir. Palto Hırsızlığı Zahıta, bir müddettenberi Gureba belerin paltolarını çalan hırsı. ka| lamıya muvaffak olmuştur. Bu, Halı de biridir. Aziz, suçunu itiraf etmiş- tir, — —— — Çinko Çalarken Tutulan Çocuklar Babaettin, Hurşit, Mehmet Ali, Ke nan, Recep ve Hüseyin isminde altı çocuk Fatihte Kavurmahane medre - sesinin kubbesinden çinkoları çalar ken cürmümeşbut halinde yakalan - muişlardır. —— lera Dairesinde Yeni Tesisat İstanbul Adliye binasmda çalışan icra muhasebesi ve vezne dairesi, dün İ hastanesine dadanan ve birçok tale-| ctoğlunda oturan Ali oğlu Aziz ismin | ve! Kasten Yangın Çıkarmış Galatadaki mağazasmı sigorta pa- rasıns tamaan kaşten yakmak suçun | tevkif edilen Jakım muhakemesi | ne dün ağır ceza mahkemesinde de vam edilmiştir. Jak, suçunu kafiyen inkâr etmiş ve: — Dükkünrmr hırsızlar yakmıştır. Bundan sonra, şahit olarak beledi. ye elektrik mühendisi Salim dinlen - miştir. Salim, hâdise hakkında şunla rı söylemiştir: — Görülen bütün alâmetler dük- kânm kasten yakıldığı hissini vermek tedir. Bühassa yerde bulunmuş olan | mum ile sineme film parçalari buna şüphe bırakmıyor. Kasanın zorlanmış olduğuna gelince, bu zabıtayı şaşırt mak ve şüpheleri hırsızların üzerine çevirmek için tertip edilmiş bir hile- dir, Mühendisin bu ifadesine suçlu ve- | kili itiraz etmiş ve bu ifadenin mü “ inlenen mahallenin şöyle hir ifade ver Bundan sonra bekçisi Şerif te miştir: “ — Ben gece o elvarda devriye £9 siyordum. Bir aralık dükkânda bir kartı işittim, Hırsız var zannettim. Derhal arkadaşım Yakubu karakola | gönderdim ve kendim püsu kurdum. | Fakat biraz sonra kepenklerin aralı - | ğımdan duman çıkmıya başladı. Der-| İ hal karakola Koşup itfalyeye haber Muhakeme, diğer şahitlerin dinlen mesi için başka bir güüe bırakılmış- tır. GL ay Yaralı Hastanede Öldü Geçenlerde Feriköyünde bir kavga neticesinde yaralanan İsmal Hakkı, | dün, tedavi edildiği hastanede ölmüş İ tür, Müddelumumilik, hâdise hakkın tahkikata devam etmektedi | AÇIK TEŞRKKÜR — bir has talıktan sonra hayata gözlerini kapt- yan Güzin Belger'in bizzat censzesi- ne iştirâk, veya bizzat mektupla ta- ziyette bulunan akrâba ve dostları - Dinlenen dişer şahitler de hırsızlı Em Ihsan tarafmdan yapıldığını söy tir. Ihsan derhal tevkif edilmiştir. tar. den itibaren yeni şeklile başlamıştır. Burada yapılan yeni te | lemislerdir. Mahkeme suçu sabit gö| sisat sayesinde, iş suhiplerinin me! Terek 3 ay 15 gün hapis cezası vermiş murlarla olan teması kolaylaştırılmış mıza teşekküre gezetenizin tavasdu- tunu dileriz. EŞİ: Diştabibi Adli Belger BABASİ: Adana tütün fabrikası mü- galışmıya, dürü Halit Tuğlu Ve çok masum bir edâ ik — Gelmesine müsaade eder misiniz ağabey? Erkeğin düşük omuzları birden diklendi ve sesi “ertlendi: — Yüzünü şeytan görsün! Ve Seniha bir taşma, bir isyan ve belki bir ağlama bekledi, Fakat Halit başka bir şeyden bahsetmeğe sa“ de gücü olmayan değil, buna bem de lüzum görmi yen bir adam edasile deminki sözü tekrar etti: — Şimdi avukat Hikmet beyi buldurun. Hemen veni görmeğe gelsin. İçinde durmadan hayaletler kımıldayan ve dışarı ya korkunç surette bir koku gönderen loşluğu döner“ ken, hafifçe murıldandı: — Allaha ısmarladık! “Bana her gün gel, Beni sakm yalniz birakma), gi bi sözler söylememişti. Senihanın gelip gelmemesi 0- Mun için birdi. Halbuki kardeş muhabbetinin ne oldu- unu bilen bir insan olsaydı, onun kollarıma atılarak bu büyük felâketin ıztıraplarını bir dakika olsun ava tup unutmak ihtiyacımı duyar, Senihayı karşısında görür görmez boynuna sarılarak hıçkıra hıçkıra ağ- lardı. Böyle şeylere lüzum gömemiş, “paranız Var mı? Ne ile geçineceksiniz?,, gibi bir sual ise hiç ha- tırma gelmemişti. Her gün kendisine iki öyün yemek yollamalarini kabul ettiği bir evde bu yemeğin nasıl pişeceğini düşünmek hatıma gelmiyordu. Seniha onun karısını bir başka erkeğin kollarında yakalamıya giderken kendisinden okadar yabancı bir eda üc ayrılmasndan içlenişi gibi, şimdi de böyle 80 ğuk ve bigâne davranmasından kırılmıştı. İçinde ha yaletler kımıldanan Joşlukta Halit ağır ağır kaybol duktan sonra da, dudakları gerile gerile tuzun uzun arkasından baktı. Sonra, yavaşça dönerek, sessiz a- dımlarla taşlıkta yürüdü. Orada bir iki jandarma ve polisle beraber ayak ta- kimından birkaç insan vardı, bir köşede de dün gete- ven alemden bal ME asemnrimmn Bu akşamdan itiharen Tepebaşı GARDEN Harry New Yark'da HARLEM'in bütün emsalsiz bir temaşa ve 10 AMBASADÖR KIZINDAN mürekkep AMBASADÖR caz e ELORELLE Ber akşam o Ambasadör Caz'ın Danslı dine - Konserler MATİNELER Cumartesi, Pazar günleri saat 17,30 da sında, dans profesörü, sonra gang ster, vaziyetlerde fevkalâde zevkli ve Def Pazartesi matinelerden bir mevzu içi LEYLÂAKLAR AÇARKEN JEANETTE MAK boONALD Ebby NELSON # BUGUN MELEK'te Sennalar; 2 — 4,15 — 630 ve 9 da. İstanbul Belediyesinden: 1 — Fenni muayeneleri neicesinde hiç bir suretle kulla- nılmağa elverişli olmadığı ve şehrin hayatı ve sıhhati bakı- mından daimi bir tehlike teşkil ettiği anlaşılan Kırkçeşme sularının artık tamamiyle kesilerek şehre sokulmamasına | Tamam mrk EŞ 2 — Halkın sağlığmı korumak için Vilâyet Hıfzıssıhha meclisince ittühazma mecburiyet hâsıl olan ve Yüksek Sıh- hat Vekâletince tasvip buyrulan bu karar 15/12/937 günü Kırkçeşme suları şehir dışından tamamiyle ve kat'iyyen ke- silmek suretiyle tatbik olunacak ve bundan sonra Kırkçet- me sularının İstanbul şehrine akmasına imkân kalmıya- caktır, 3 — Keyfiyet alâkadarlarca malüm olmak üzere ilân olunur. “B.” “7515” NİKAH — Merhum tüccar İsmail Avşarm kızı ve yol müteahhitlerin - z den İbrahim Avşarm yeğeni Fikret ile Sanatkâr Şadinin oğlu Gazanfer AKSARAYDA Karagözoğlunun nikâhları dün Fatih Belediye Dairesinde yapılmıştır. KISIKANSIL Şerife kadm duruyordu. Hırsızlık için evlere girmek gibi, adam yaralamak gibi, mza tecavüz gibi sebeplerle yakalanıp itile kas kıla getirilmiş olan ve hepsi de Halitle beraber haf talarca, aylarca, belki seneelrce burun buruna yaştı, yıp cile dolduracak bu sefillere, hefhalle kardeşine verecekleri ıztirapar için Seniha Ka?binde bir dakika garip bir sevgi ve adeta minnetle baktı, Sonra, yanm. da kendi kendine durup durup ah eden hizmetçi, bik nadan dışarı çıktı. Yine o vıcık vicik çamurlu çayırı geçti, yokuşu hızlı hızlı çıkarak eve döndü, Vakit hâlâ erkendi.. Sokaklarda bir tanıdığa rast- Yamadı. Avukat Hüseyin Hikmete daha sonra haber yoliş yacak, belki de kendi gilecekti, Fakat omm kabul ç deceğini ummuyordu. Daima nüfuzlu ve müh'm in- sanlarm ve müesseselerin işlerini üstüne alan bu ada mın, artık bir daha kalbur üstüne çıkmıyacak olan bü adi katilin hatırı için madenci Sadettin gibi bir şah- siyeti kendisine düşman etmek istemiyeceği muhak kaktı. XXX Mutlaka İstanbul şivesiyle ve gayet muntazam cümlelerle konuşmıya çok dikkat eden müstantiğin Şark vilâyetlerinden olduğu yüzünden ve lisanmdan pek belliydi. Fazla olarak gence de benziyordu. Mektepten yeni çıkmış olacaktı. Senihayı büyük bir sin Wabal atti Masasının vanmda duran w 39— eski bir etajerle berâber odasmm yegâne ginetini teşkil eden kırmızı kadifesi Adeta beyazlaşmış geni ve pek eski bir koltuğa oturttu, — Hanmefendi, sizi fazla yormamıya ve müte essir elmmemiye elimden geldiği kadar çalışacağım efendim. Biraderinizin ifadesine dair bozı mütem- mim izahat litfetmenizi rica ediyorum. Seniha elini çenesine dayamış ve elindeki beyaz mendil yüzünün Yarısını kapamıştı, Büyük siyah gönleri pek derinden gelen bir ıçıkla yanıyordu. Bu kadın yüzünün yegâne gilzel yeri olan bu gözlerin ken di yüzüne böyle parlak ve sabit bakışı, beyaz mendil de yüzün birçok yer ve kusurlarmı kapayınca, her. halde hayatı tamamen kuru ve macerasıZ geçmiş müstantiğe farkedilir bir heyecan geçirtti. Seniha gözlerinde hep o sabit ve parlak bakışla; — Buyurun sorun da ne biliyorsam söyliyeyim Be- yefendi! demişti. — Evvelâ usulden olduğu için bir noktayı tespit edelim: Zatı #eniyeniz Halit Beyin hemsiresisiniz, değil mi efendim? Seniha kuvvetle, tâ içten, şu kadar ki bu kuvve- tin nereden ve hangi membadan geldiği biraz esrarir kalarak cevap verdi: — Evet, ana baba hir, öz hemşiresiyim! — Peki efendim, Mükerrem Hanımın maktulle Styla deki ettiklerini ne vakit ve hangi vesile Fleming ve 40 artistten mürekkep HABEŞ TRUPU THE TRANSCONTİNENTAL 1937 REVÜSÜNDE MiAMi - HARLEM - HAVANA n yıldızlerile rauhteşem bir mizansen MİLFON'un <2 son ve en güzel filmi GENC KIZLAR MEKTEBİNDE Diğer yıldızlar: FRANÇOİSE ROSAY — PiERRE LAROUE Meşhur Fransız komedyeni bu müstesna filminde, yüzlerce genç kız ara kasa hırsı, zengin muhteki BU GECE 6-11.-937 İtalyanın en meşhur dans heyeti Floransanm BALETLER TRUPU in Sah akşamı saat 7 de m İnel Teş- rin Çarşamba günü snat 18de MATİNE Fransız Tiyatrosunda iki temsil verecektir. Tiyatro gi in son seanaları PEŞTE. geçirmek için hazırlanmız. İstiklâl caddesi, MEDİ Mesimimm O Tel 44914 Parisli Yıldız mma, FLÖORELLE 'İ dinlemek üzere | Bu akşam saat 2214 da suvare Gi! ve yarın sabah saat 11 de mis - tesna matine olarak ASRİ Sinemaya gidinia. Aynı zamanda HARRY BAUR ve DANİBLLE DARRİEUX muazzam temsilleri TARAS BULSA ünmektedir Yüksek kalitenin timsali AÇIK TEŞEKÜR — Fransiz vE eden e Tevfiğin cenaze merasi « minda bulunanlarla bizzet evimize ka. dar gelen veya yazı ile taziyede bu « lunan ehibba, akraba ve dostlarımıza ağlıyan ruhumuzla candan teşekkür- ler ederiz, ! Valdesi; Selma Tevfik İ Ağaboyisi: Şemseddin Muhtar End ———— İ İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları DRAM ve PİYES KISAY Stat 2030 da İspanyol Bahçelerinde —— OPERET KISMI Sant 20,30 da ATEŞ BÖCEĞİ 4 perde komedi KILIBIK in yarısını kapıyan mendili birden bire çekti. Bir omuzunu kaldırmıştı ve bu kaldırdığı omuza başmı eğerek çok yavaş, fakat hiç tereddildi olmıyan bir sesle mukabele etti: —> Büyle birşeyden katiyen haberdar değildim efendim. Hattâ şimdi de Mükerrem, Hanımın günal kâr bir kadın olduğuna ve kardeşimi aldattığna ka tiyen hükmedemiyorum. Ağabeyimin feci bir yanlış neticesinde bu cinayeti işlemiş olmasmdan çok kor. Küyorum, Eski zaman terbiyesi görmüş İstanbullular gibi Könuşmuya, meraklı genç müstantik büyük bir nay- Tet içinde kalmıştı. O kadar ki, yeni cümlelerinin süsüne, nizamına itina edemedi: — Aman hanım, nasıl olur? Mükerrem Hanımın maktulle buluşmak üzere Kapum taşınıp durduğu nu siz kendisine haber vermişsiniz. Biraderinizin Kadesi böyle! — Ben kendisine bu yolda hiç bir ihbarda bulun- madım. Mükerrem Hanımın Kapuza gittiğini ben kendim bilmiyordum ki ağabeyime bildireyim. Esa- sep, tekrar ediyorum. Mükerrem Hanımın o zavallı gençle buluşmak üzere Kapuza gittiğine veya ken dösiyle başka bir yerde buluştuğuna kati bir şekilde şu anda da kail değilim. Fakat müstantiğin şaşkınlığı geçmisti. Artık yine muntazam ve uzun çümlelerie konuşlu: * — Zatı öeniyenizin bizzat haber verdiğinizi bira deriniz idd'a ediyor, Hattâ bunun üzerine Kilimlide- ki ocağa gidiyorum diye gece eve gölmiyerek çan şıdaki yazıhanede kalmış olduğunu söylüyor. Cina- yet gecesi, haremi evden gizliden çıkıp Kapoze gi der gitmez siz hizmetçiyi yanmıza alarak yazıhane- ye gitmiş, hareminin Kapozda bulunduğunu kendi- sine haber vermissiniz!