28 Ağustos 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

Sürekli Hikâye: â Miki Fare Sevgili okuyucularına: BUBUL İLE BİBİ 'nin serüvenini sunar Bubul gidiyor Xi: Sen çok çalışkan, becerikli ve a- kıllısın, Bu gidişle bir gün mutlaka Bubul ile Bibi yeni açtıkları de- dünyaya kendini tanıtacak, sayımız pa mirci dükkânında bir zaman güzel ra sahibi olacaksın. Zaten dünyada güzel çalıştılar, Bibi bu meslekte Ön- herşeyin önüne değil sonuna bakmalı. celeri pek acemi idi. Beceriksiz görü- (Bibi, ihtiyar arkadaşmın sabah sa- cülyor ve çabucak yoruluyordu. Fakat bah bunları kendine neye söylediğini anlıyamadı, — Ne var Bübul, neye beni böyle öğüp duruyorsun? diye soruyorda. Bubul : Hiç, dedi, uzaklara gidiyorum da bu sözlerim aklında kalsın, ben yok- iken sak çalışmaktan usanma diye İsöylüyorum. cevabını verdi. Bibi “gidiyorum” sözünü duyunca şaşırdı, kaldı. Çünkü ihtiyar arkada- #mm bir gün kendinden ayrılacağını aklından hiç geçirmemişti. Hele o ka- — Sen kal, ben gideyim Bibi! dar parasızlık günlerini birlikte geçi. rip tam şimdi, işlerini yoluna koyar- ken onun ayrılıp başka bir yere gide- Bubul bir büyük ağabey, hattâ bir baba gibi onu bazan zorliyarak, ba- zan şımarlarak, buzan da tatir sözler- le avutarak bu işe İyice alıştırdı. Gok geçmeden Bibi tam Bubulün istediği gibi, işinin adamı oldu. Artık kolay kolay yorulmuyor, bıkmıyor, çabu- sak umutsuzlanmıyordu. Dükkân ge şleyip güzelleştikçe, iş arttıkça ©- nun da hevesi artıyordu. Yakın Çin Çin sehrinin seyılı demircilerinden bi ri, belki de birincisi olacağını düşün — Haydi, Zizi gidip parkta eğlenelim. eğini nasıl düşünebilirdi. Gidiyor musun? Nereye Bubul- üğüm. İşimizi daha yeni yoluna koy- Çİ vk. Rahat bir nefes alacağımız 24» man pereye gidiyorsun? Yoksa bura İla canmı sıkan birşey mi var? — Cunumı srkan birşey yok Bibi ? İYalnız ayağım kaşmıyor. Başımda da yeni yerler görmek hevesi var, Bilir. i ayağı kaşınan durmadan gezer, <> Allaharsmarladık küçüğüm yor, içi sevinçle kabarıyordu. Ne 2 man çalışmaktan yorulsa kendi xen- dine bir köşeye çekilip gelesek güzel günleri düşünürdü. Bu di on dakika içinde ona bütün yorgunlu Kunu unutturuyordu. Bir gün yine böyle tatli düsüncele- re daldığı Sırada birdenbire Babul içeri girdi, Temiz, güzel dükkü na bakıp şunları söyledi: — Bibiciğim, seninle arkadaş oldu- Önce salıncağa bindiler. Sonra... Ben ihtiyar bir serseriyim. o Yerim der. Bunları söylerken çıkını bağlayıp, değneğinin ucuna asmıştı bile, Bu çi- kınlı değnek, ihtiyar Bubulün yolcu- uk bayrağı gibiydi. Onu ne zaman rtlasa mutlaka dağ, bayır demez. İ erelerden, tepelerden aşar giderdi. Bibinin gözleri doldu. Boğaz t- Kündı. Ancak şunları söyliyebildi: — Ben de geleyim istersen Bubul alıma heri baya, bem de kızıma söz Babul Pipodan ocakta, çividen (örs) ü istiyordu im için çok gurur duyüyorüm, “Çine verdim Çin - Çin de muhakkak bir iş sahibi olacağım diye. Ihtiyar Bubul — Hayır, dedi, Bibi, sen burada kul malısm. Çalışıp, kazanıp dediğim gi- bi zehgin ve meşbur olmalısın. Sana serserilik yaraşmaz. Sonra elini büyük bir şefakatle Bi- Çın - Çın'ın büyük parkı binin ormuzuna dayadı: — Tanrıya emanet ol yavrum, de- di. Ve hemen tren istasyonuna giden yolu tuttu, Bibi gözünde yaşlarla onu İstasyo- na kadar uğurladı. Orada Bubulün bir Yük vagonunun kenarına ilişip, tzak- laştığını gördü. Tü tren gözden bü- tün bütin kayboluncaya kadar durup baktı. Mahzun mahzun biribirlerine «l salladılar, Bibi kendi kendine: — Zavallı Bubul, ben şimdi yap- yalnız ne yapacağım. Kim bana hem N Bibi'nin gözlerinden yaşlar dökülüyordu arkadaş, hem ağabey olacak. Diyordu. Birden aklma ilbayın kızı Zizi geldi. Öyle ya Bibi artık evvelki gibi Çin Çinde yapyalnız değildi. Zizi İçok iyi bir kıtcağızdr. Ona kederini unutturabilirdi herhalde, Bunu düz nünce dükkâna dönmekten vazgeçti, Şehre daldr. Gidip Ziziyi buldu: — Canım çok sıkılıyor Zizi! İster- sen gel biraz Parkta dolaşalımı, oraya çok güzel eğlenceler gelmiş diyorlar. Zirinin canma minnet. Hemen giği- nip süslendi. Park kapısında İri yarı bir böcek alabildiğine : — Geliniz, görünüz, ne eğlencele- rimiz var. Diye bağırıp duruyordu. Bibi ; — Haydi, dedi, gunu bir görelim. Herkes methedip duruyor. Girdiler, Sahiden neler vardı, me- ler. Atlıkarmcalar, dönme dolaplar, #a- uncaklar, tahtaravalliler, Daha neler, neler asıl idi Kapıdaki böcek boyuna bağırıyor- du: — Kim şu zili yerinden kımıldatıp, galabilirse bu eğlenceler ona parasız- sazdir. Zizi : — Bibi senin kollarım kuvvetlidir. Bir denebakalım. Diye Bibiyi kandırdı. Zilin yanma yaklaştılar. Ne kocaman birşeydi bu.. Öyle ya -ne kadar küçük olursa ol- sun - bir silin yanında bir böcek ne kadarcık kalır? Zilin yarmda bir de kocaman bir çekiç duruyordu Bibi 0- Jenca kuvvetini sarfedip çekici kaldır- dı Zile vurdu. Hayret! Koca ll sak lanmıya, ve çalınmııya başladı. Bir yanda da kocaman bir zil — Geliniz, görünüz, ne eğlen- gelerimiz var. Ikisi birden bütün eğlencelere pa- Tasız girebileceklerdi. Önce biraz sal andılar. Sonra telden kaydılar, Sira ile birinden inip birine çrkararak saat lerce eğlendiler. Eve dönerlerken Bi- in bütün neşesi yerine gelmişti Ah dünyada iyi bir arkadaş olmak ne tatlı geydir! Gelecek hafta: BIBI GENERAL OLUYOR Bu küçlik böceğin demirciliklen ge neralliğe masil yükseldiğini gelecek hafta okuyacaksınız, Bibi general olduktan sonra başina gelecek seyler şimdiye kadar okuduklarınızdan çok “daha güzeldir. — TAN— ÇOCUK KLÜBÜ iste MEKTEP ve Not MEMLEKET: ADRES: Bu kuponu dollurup bire yolla gnız. Makabiimde göndereceğimiz Ara kartını alır almaz Tan Çocuk Mühürü zaar olarsunuz Son bin yıl içinde Fransızlar 185 defn muharebe etmişlerdir. Ondan sonra sırasile İngilizler 176, Ruslar; 151, Avusturyalılar 131 İspanyollar, 76, İtalyanlar 32, Almanlar, 24 Hol. landalılar 28 defa muharebe etmişler dir. 1914 senesinde başlayıp 1918 de bi- ten büyük harpteki İnsan zayiatı, son bin yıl içinde olup biten muharebele- rin hepsindeki Insan zayiatından 8€- kiz defa daha çoktur. Sinema Görmiyen Köylüler Iki Amerikalı, Groenlandda buzla. cm altında bulunan ve hayatlarını b Yıkçılıkla kazanan bir köy halkını eğ- lendirmek için bir vapurla gitmişler yanlarında da bir sinema makinesi türmüşler, Köyün basık tavanlı mü- nasip bir yerini de sinema haline koy muşlar, Filmi göstermiye başlamış- lar, Köytüler filmin birinci kısmını 8 ve, seve, şaşkınlıkla seyretmişler. fa kat filmin ikinci kısmında, kendi Ü- zerlerine doğru ilerliyen trenleri gö- rünce altında ezileceklerini zannetmiş ler ve korkudan masaları, sandalye- leri devirerek binadan dışarıya kaçış mıya başlamışlar, Sonra sinemacıları tehlikeli sihirbazlar sanarak üzerleri. ne hücum etmişler. Köylülerden böyle bir fenalık beklemiyen Amerikalı sr. kadaşlar, kendilerini geldikleri gemi ye dar atmışlar ve enginlere açılarak canlarını kurtarmışlar. Polgaristanın payitahtı olun Sofya nin hemen konarında yüz yıldan daha fazla yaşamış büyük bir meşe ağacı Bu ağaç Solyanın duvarları. dibinde Olup biten bir muharebede de kendine düşen rolü yapmıştı. Bu ağacın kalınlığı 12 metredir. Gövdesinin içi tamamen kovuktur. Kralın yakmlarmdan gayretli bir a- dam bu ağacı bir kahve haline koy- mak için satn aldı. İçini güzel halılar a döşedi. Koltuk, kanape, sandalye de koydu. Şurup, gazoz, ayran gibi se- rinletici içkiler bulundurdu. Daha var, Müşterilerinin bütün ihtiyaçları. nı karşılamak için telefon hattâ tel- siz telgraf tesisatı da yaptırdı. Acayip Bir İş Bay (uşağına) — Senden hiç mem- mun değilim. Tam oluz beş dakikadır sent elimde, gelip beni uyandırmanı bekliyorum. ifTE BUNU BİLMİ YORDUM / Bir adam sekiz tekerlekli bir oto- mobil icat etmiş, Bunun dört tekerlek H otomobile nazaran faydası şu imiş. Fazla tekerlekler sayesinde otomobil yollara daha iyi uyuyormuş. Elem de tekerleklerden birisi bozulursa hiç bir 2ey olmamış gibi otomobil diğer ye. di tekerlek üstünde yoluna devam e- Aebiliyormuş. 23 Milyon Otomobil Meşhur Ford otomobil fabrikaları Sahibi B. Henri Ford'un 1003 sene- Sinden beri kaç otomobil yaptığını hiç merak ettiniz mi? Bu fabrikser 0 20- mandan şimdiye kadar tem 28 mil yon otomobil yaptırmış. Ondan son- ra her sene muntazaman 1 milyon yaptırıyormuş, Pazarlık. Rekoru Danlop Devega adında bir Ispanyol yazarı dünyanm en çok edebi eserle. rini yazmıştır. Bu muharrir on sekiz yaşında tiyatroya ait eserler yazmıya başlamış, 63 yasında ölmüş 55 sene zarfında 2000 den fazla eser meydana getirmiştir. Şu hesaba göre yazar, bir senede 36 piyes, bir ayda 3 piyes yar. mış bulunuyor. Demek uluyar ki bir mevzuu buluşu Sıralayışı meydana çıkarışı on gün içinde olup bitiyor, Bu muharrir yalnız tiyatro kitap- ları yazmakla kalmamış ayni zam: da şair olduğu için birçok ta şiir ve şiir halinde romanlar da yazmıştır. Avrupada tahsilde bulunan bir ta- lebe bir ay parasını vaktinden evvel bitirir. Babasından para istemek için bir mektup yazar. Fakat mektubunun. İbabasın: kızdırıp kızdırmıyacağını en dişe ettiği için sonuna şu sözleri ek- ler, “Bu mektuhumu yazdığıma pişman olduğum için tamamlamadım. Hattâ postaya verdikten sonra da geri ak. mayı düşündüm. Fakat tabili geri ver meğiler. İki hafta sonra cevap öla- rak babasından şu mektubu alır: “Oğlum, bu kadir üzülme, Farzet | ka meşum, alandı” basacağız. — Oyumu gözlerinizi kapayıp din- emeyi denediniz mi hiç? Insanın çok hoşuna gidiyor. — Ya siz uğrünızı kapatıp seyret- meyi denemediniz mi hiç. Bu da yanı nızda oturanlar İçin çok hoş birgey o- lacak herhalde... Ne Zaman Dönecek? Hâkim — On sene hapse mahküm oldunuz bir diyeceğiniz var mı? Suçlu — Lütfen çocuklarıma ha- ber yollayn: Eve (1947) de dönece. im Kime Acımış — Bay, köpeğiniz beni ısırdı. — Demeyin, ah zavallı köpekciğim.. Hemen hastaneye yollıyalım. Kimbi- lir zavallı kuduz mu oldu, nedir? Kurnazlık Gözlükçü (kâtibine) — Şu reklim- ları müşterilerine yollarken zarfların üstünü el yazısile çok küçücük yaz- niz ki okumak için gözlüğe mühtaç ol sunlar, İki Baba Arasında — E!.. Nasıl çocuğunuz ne halde bakalım? — Uç aydır alçı icinde. — Neden?.. Yoksa zavallı çocuk ya üç kişiye kıymetli hediyeler verdikten baska resimlerini de Kahkaha Köşesi Öküz mü? Balık mı? Seyirci, Amerikal ruyor; — Hayvanlarmızm eğerlerine Bu tün ipleri niçin sarıyorsunuz? — Oküzleri yakalamak için. — Evet, öküzleri yakalıyabilm için bu ipler çok sağlam olmalı, Pe amma onların ucuna öküzleri avig İmak için ne yemi koyuyorsunuz Pazarlık Köy pazarında; — Bu atı kaça satıyormun? — Altı yüz liraya, — Çıldırdın mu, bir deri bir kem kalmış, Ben 70 tira veririm, — Haydi canım, senin dediğin | sun. Birkaç para için kavga ©deo değiliz ya. Bir Mezar Başında — Ah benim zavallı. talihsiz di tum, Şimdi şurada senin için ağlış ruz. Arkanda 24 yaşmda zavallı bi re bir dul kadın bıraktın. : Dul kadın — Affedersiniz, ben. kovboya « yaşmdayım. i Güzel Cevap Adam telefon başmda hiddetli h İdetli soruyor. — Allo allo... Bu telefonun başın duran budala kimdir”. (42 ralandı mı? Kaşar Bilmiyor “ayın; Duvansı çerğ öld arkan bp bags Bi