a mn i Ve kondüktörlerin müte- e TA Gündelik Ve e AŞAŞM UHARRIRI TAN'ı, Emin YALMAN kirde, li i: Haberde, fi- PÖSİ eammi iz, dü- Bzetegi / # i | iş memleket içinden gele- blamıyan zayatlılardı. Beledi. Yip memleketlerine ihtiyar, hasta ve âciz Belediye bunları Darülâ- ik m; dilenciliği sanat edi. Bunları da belediye Ya mahkemeye ver- sokaklarda sürünme- Istanbulu halledilmez bu içtimai derdi birkaç hallediliverdi. sa ve zabıtanın ta- < ır. Bu dilencilerden bir phesiz. köşelerine sinmişler. | İmsatta tekrar ortaya çıkıve- » Fakat belediye ve polis, Kay inde ısrarla durur, ali. Maatiyy fin muvakkat olmadığı ka. Yen hş getirse, nihayet fırsat gözli- - lenciler de kendilerine bir iş| * Mete olurlar, © 2; sz yi FEESTEŞEE li yil Tahimş m İsi Kit için açılı Tm ea Mya, vaplarmda mühim tâdilâta hp İN Dan, ukayese hell Sina nde om gm bezi Diza, Adliye binası yandı. wi Mi, , S€helik kav haline gelmiş m bina idi, Bir kibrit bütün ya kâfi idi. Oyle olduğu Vaktinde yetişmiş bu a Day yapıldığından iki gün lig ekaüdiy: Bühı m 16 (TAN) — Hudut ve e Bihhatı tahlisiye, vakıflar, düz lr ye an, posta, telgraf, har vay lee demiryolları umum mü- Bü eki kağ di da ücretle çali-| » doktor, eczacı, baytar, in tam olarak verilme- arilmıştar, ; anın iç Y RUZVELTİ Nevyorktan : le na 932 de Roozevelt ikti- dara geldiği zaman, Amerika iktisadi büyük bir buhran geçiriyordu. Mahsul fiyatları dehşetli düşmüş, ame- le ücretleri azalmış, hayat pa-. halılaşmış, halkin alım kabi- liyeti 1929 a nisbeten yüzde elliden aşağı düşmüştü, Zirai mahsul fiyatları 1926 da 106 iken 1932 de 41,I e inmişti. Bu fiyat düşkünlüğü, alım kabili. yetinin azalması, bütün ekonomi- yi sarstı, İşşizlerin mikdarı 14 mil yona çıktı. Bankalar gişelerini ka- padılar. Amerikanın tarihinde mis li görülmemiş iktisadi bir buhran başgösterdi. 60 milyon halk aç kal. dı. Roosevelt bu buliranın önüne geçmek için yeni bir progrâm neş- retti, Iktırsadi bir kalkınma temini için “mili kalkınma" kanununu kongreden geçirtti. vazene yapmak, büyük sermayenin meydana getirdiği inhisarcılığn ö- nüne geçmek, hayatı ucuzlatmak, her ameleye bir yaşama seviyesi ve içtimai sigorta temin etmek, plânlı bir iktısatla iktısadiyatı ida re etmekti, Roosevelt, bütçede mü- vazene yapmak için doları düşür- miye teşebbüs etti, Fakat bu teşeb- büsüne mecliste ve âyanda * birçok mebualar karşı koydular. Roosevelt parayı düşüremeyince, bütün sa röstleştirmiye ve bunları hi. kümet kontrolü altıma almıya ça. lıştı, Ayandan Wagner tarafından hazırlanan ve Wagner İş kanunu ismini alan kanunu kongreden ge- çirtti, Bu kanun amelenin hakları. nı müdafaayı, halkın alm kabiliye- tini artırmayı, mahsule ve esyaya muayyen fiyat, işçiye asgeri üc- İ ret, özami mesaj saati teminini he- def tutuyordu. B uhranda olan büyük sanayii kurtarmak için de bunlara prim verdi, bunların vergilerini a- zalttı, yüksek krediler açtı. İasiz- leri işe yerleştirmek için, bükümet bütçesinden ayırdığı 6 milyon İle ayrıca hükümet sanayii kurdu, bu işsiz ameleyi burada istihdam etti. Fakat hükümetin kurduğu sanayi bütün ameleyi geçindirmiye kâfi de Gildi. Diğerlerine de bu tahsisattan verilmek üzere iki milyon ayırdı. Münferit sanayi yanında hükümet müesseseleri de yer aldı. Fakat bütün bu tedbirlere Tağ- men buhranm önüne geçmek müm Kün olmadı. Tekrar doları düşür- miye teeşbbüs etti, Fransa, Ingilte- re, ve Amerikanın iştirakiyle Lon- dra iktisat konferansında doları dü şürmek için verildi kararı, doları yüzde elliden aşağı düşürme- mek şartile kongreden geçirtti. Bu milli kalkınma programının tatbi- kından sonra gerek mali, gerek ik- tısadi sahada bir kalkınma görün- dü. Buhran içinde olan büyük sa- nayi, maliyeciler vaziyetlerini dü- zelttiler. Fakat halkım yaşama sevi- yesinde, bilhassa amelenin iş ve ha yat şersitinde hiç bir fark görük medi, Bundan sonra Roosevelt zirai kalkınmıya ehemmiyet verdi, Zira- at programımı neşretti. Bu progra- mın gayesi zirai İsfihsali azaltmak, fiyatları muayyen bir seviyede tut- maktı vanaaaneseasereeeeeeasekeeeakeeseeemeaee Yazan: Sabiha Zekeriya iz » ; ; ; ; : sasenanasaneee 3 B üyük harpten evvel ve son- ra Amerika dünyanın en müreffeh memleketiydi. Hariç pa- zarlara yalnız ikraz şeklinde para değil, mahsul de sevkederâi. Bu ae- beple çiftçiler istihsali artırmışlar dı. Fakat iktisadi buhrandan son- ra Avrupa pazarları kapanınca, faz. la mahsul çiftçiyi müşkül vaziyete düşürdü. Bir taraftan vergilerin çokluğu, diğer taraftan ziraat ko- misyoncularının, büyük zirai tröst- lerin istismarı bilhassa kücük köy- lüyü borç içinde bırakmıştı. Bu şe- rat altında fazla mahsul çiftçinin elinde kaldı. Piyasada fiyatlarn düşmesine mâni olmak için, bir ta- raftan milyonla halk açlıktan ölür. ken, bu mahsulleri yaktılar. Roose- velt, ziraatte milli bir kalkınma te- mini için istihsal kontrol altıma al- dı, ve azalttı, gümrükleri kapadı, tarifeleri yükseltti. Fakat çiftçinin buğday mahsulüne çin ekmeğe yüzde otuz zammedil- di, Ekmek alılaşınca istihlâk 2- issleşz RCA Dede aldıkları mahsul müstehlike Yük: sek fiyatlarla sattılar, İstihsalin bu suretle tahdidi hem köylü, hem de müstehlikin aleyhine oldu. Banker. ler hükümetten aldıkları primle, kredilerle vaziyetlerini düzelttiler. Bİ düşmesi de çiftçiye zararlı oldu. Çiftçi bir dole- ra sattığı mahsulü 80 sente sattı, fakat istihlâk maddelerinin, fiyatı düşmediği için paranın kıymetini Bu, bir Alman sporeusudur. Barfi ks üzerinde yalnız bir tek eliyle bü- tüm vücudu tam amut olarak uzunca sayılabilecek bir müddet tutabiliyor. | TAN Yalnız Tek Eliyle kaybetmesi çiftçi hesabına zararlı oldu. Yeni programın İktısadi oligar- siye nihayet vermek İçin istihsali hükümet kontrolü altında trüstleş- tirmesi, Amerikan iktısıdiyatında zaten hâkim olan tröstleştirme ve- tiresini bir kat daha temerküz et- tirdi, Fakat bu vetirede küçük sa- nayi mahvoldu. Mahsule ve eşyaya muayven fiyat tayini, büyük m ri küçüklerin rekabetinden nayiin kalkmma- tardı, büyük #ını temin etti. Bu kanunla rekabet azalmadı, Yalnız daha küçük bir 82 hsya İnhisar etti. Yeni programım gayesi iktısadi buhranin önüne geç- mek, buhranda Olan sanayicileri kurtarmak olduğu için, hükümetin AUDLEUM Dilime ZEKAİ DAMESSİK olamadı. Doların mütemadi surette düşmesi, zaruri ihtiyaç maddeleri- nin pahalılaşması, halkın maişet iyesini düşürdü. Büyük sanayi buhrandan kurtulmak için amele Ücretlerini düşürünce, halkm alım kabiliyeti de daha fazla azaldı. oosevelt amele sefaletinin ö- nilne geçmek için asgari üc- rot, azami mesai saatinin tayinine ve bunun tetbikına çalıştı. Bütçe- INMA Mister Ruzvelt halk tarafından selâmlanıyor ÜZÜ den, işsizlere yardım için ayırdığı büyük tahsisatı karşılık olmak Üze- re vergileri artırdı. Bütçede tasar- ruf yapmak için hükümet memur- larının, ve hükümet müesseselerin- de çalışan amelenin ücretlerini in- dirdi. Bundan cesaret alan sermaye darlar da ücretleri indirdiler, Programın ameleye vadettiği iç- timai sigorta tatbik edilemeyince amele arasındaki hoşnutsuzluk da- ha geniş bir şekli aldı. Buhranda olan sanayii kurtarmak için bun- ların vergisinin azaltılıp, bilvasıta ve bilâvasıta halka yüklenmesi de hoşnutsuzluğu artırdı. Morgan, O- Ho Kahm gibi büyük sermayedarlar senelerce vergi vermediler, Bu suretle milli program Roose- veltin birinci intihap devresinde Ü- mit ettiği neticeyi vermedi. Milli kalkınma kanununu tatbik bürosu azalarından bazıları bu kanunun tatbiki mümkün olmadığını söyliye- rek istifa ettiler, u büronun nâfiz âzasından William O, Thomson istifa- namesinde, ve hükümete verdiği ra porda bu kanunun tatbik edileme- mesindeki sebepleri şöyle anlatı- yor : “Mili kalkınma” kanununun tat bikiyle bir sene uğraştım. Bu tat- bikattan sonra elde ettiğim netice udur: Milli kalkmma kanununun tatbikı Amerikada inhisarcı serma- yenin inkişafına hizmet etmiş ve et mektedir. Inhisarci sermaye gün- den güne Faşizme doğru bir cere- yan almaktadır. Halbuki milli kalkınma kanununun gayesi, küçük sermayedarları, bü- yük inhisarcı sermayeye karşı mü- dafan etmekti. Bugün mevcut ka- münlar, milli kalkınma kanununun tatbikma engeldirler. Yeni prog- ram mucibince mensucat sanayii- nin fstihsalini yüzde yirmi beş azalt tık. İstihsal azalınca fiyatlar yük- seldi, birçok amele işsiz kaldı, ame- le rekabeti karşısında ücretler düş- tü. Bu da halkın alrm kabiliyetini azaltmakla neticelendi. Sanayi ta- mâmile inhisarcı sermayedarların elinde temerkiiz edince, az saat ça hıştırdıkları ameleden fazla randı” man almak için sermayedarlar yeni tedbirler buldular, Kanunun asgari olarak kabul ettiği Hereti, sermaye- darlar azami olarak kabul ettiler. Bu ücretleri artırmak için elimiz. de bir kudret yoktur. M ili kalkınma kanunu smele ile patronu müşterek anlaş ma usuliyle fhtilâfların halline mec bur eder, Kumpanyalar, kendileri boykotlar yaptılar, ve kararları cebren &- meleye dikte ettiler. Amele müşte- rek anlaşma ile haklarımı temin €- demeyinca grev yaptı, greve karşı birleşik hilkümetlerden bazıları ör- f idare ilân ettiler, amele tevkif edildi, hattâ bunlara karşr silâh a- taldı.” Milli kalkınma kanunun uğradığı bu müşkülât karşısında Roosevelt bu defa daha büyük bir kuvvetle fa aliyete geçti, Sanayii daha kuvvef- Şehir için: Nebatat ve Hayvan Bahçeleri.. ehrimizde bir nebatat ve hayva- sat bahçesi tesisi tasavvur edildiğini öğreniyoruz. Bu, kültür hayatımız için çok yerinde bir düşüncedir. Bu fikir, gençlerin kültür olgunluğu ha- kımından iyi bir çığır açacaktır. Ta. lebeye çok yabancı ve zor tabii ilimlerin ae kadar zevkli bir ilim olduğu, tabii ilimlerin tatbikat saha- sı kurulmakla gösterilmiş olacaktır, Çocuklara tabiati sevdirmek, tabiati görüşlerini & kuvvetlendirmek (için bundan daha kuvvetli çare yoktur. Bu bahçeler, yalnız pedagoji ve ilim bakımlarından değil de, ekonomi ba- İ kımından da ehemmiyetle telâkki e- dilecek bir kuruluş olacaktır. Çünkü memleketimizin hayvan ve nebat tip- İlerini tanımak ve tanıtmanm fuyda. Tarı büyüktür, Menşei Türkiye olan * |birçok nebat çeşitleri bugün Avrupa. prn parklarında yaşamaktadır. Ecne- bi nebatatçılar memleketimizden her vakit nebat ve nebat kök ve sovan- ları toplanmakta ve yeni neviler elde ederek milyonlar kazanmaktadırlar, Biz bile kendi nebatlarımızın birço- ğunu pahalı fiyatlarla Avrupadan getirtmekteyiz, Memleketimizin sa. hli ve yayla iklimlerinde Iki bine yu- km tespit ettiğimiz nebat tiplerini kültür sahasına nakledebilirsek yeni yeni çeşitler elde etmek bakımından da Iktısadi menfaatler temin edilebi- lir. Iklimlerimizle uyuşabilecek hay- van ve nebat tipleri de yavaş yavaş tedarik edilerek bahçeler zenginleş- tirilebilir. Biz, me Londranm Kew Gardeni ne de Paris ve Hamburg hayvanat bahçesi kadar milyonlarla Idare edilen ayrı ayrı bahçeler isteriz. Bize her iki şubeyi birleştiren tek bir bahçe kâfidir. Evvelâ memleket tiplerini toplıyalım da sonra tropikal olanları tedarik ederiz. Nebatat balı. çesi için Avrupadan mütehassıs ge. tirmiye de ihtiyaç yoktur, Memleket nebatlarını tanıyan, tespit eden kıys metil arkadaşlar vardır. Yalnız hay- yanat bahçesi için muhtelif tip hay- vanların bakınımdan anlıyan ustala. ra ihtiyaç olacaktır. Çünkü böyle bir İş bizim için şimdilik yabancı bir meslektir. Fakat bu iş için de Türk- lerden adam yetiştirilebilir. Nebatat ve hayvanat bahçeleri için müsait olan yerler arasında Beykoz korusu, Gülhane Parkı, Yıldız ve Maçka ile Harbiye arasındaki bostan yerleri vardır. Beykoz korusunda bol Su ve zengin ağaç kolleksiyonları mevcuttur, Fakat vesait az ve mev- kil uzakçadır. Gülhane Parkıbuiş için küçüktür, tesisatına bile kâfi gel mez. Yıldız bahçelerinde de zengin a. ğaç kolleksiyonları, muhafazalı yer- leri, muhtelif havuz ve lâkları ve mü- kemmel sera tesisatı mevcut olduğu için çok müsaittir. Binaları da kollek- siyon yapmıya, jeoloji ve paleontolo. Ji müzelerini kurmıya çok elverişlidir. Yıldızda şüphe yok ki tesisat masra- fı az'olur. Fakat büsbütün yeniden yapılacak bir milessese için en iyisi Maçka ile Harbiye arasındaki bostan» ları istimlâk etmeli ve buranın bir | kısmını anfi şeklinde iki semti biribi. rine bağlıyacak asma bir köprü ile park haline getirmeli diğer kısımla. rma çocuk bahçeleri, nebatat ve hay- vanat bahçeleri, Lünapark şeklinde eğlence yerlerini havi isküvarlar ya- parak dünyanın en güzel manzaralı en zengin bir milessesesini kurmalı- dır. Belediye böyle bir müesseseden her sene büyük maddi menfaatler bile temin ederek tesisatı da yavaş yavaş amorti edebilir. ————— — le kontrol için kongreye yeni tek- lifler yaptı. Büyük sanayi daha yilksek vergiler koymak, asgari ve azami ücreti tatbikata geçirmek, ıslahata mâni olmak, &li mahkeme- de tadilât gibi yeni ıslahat, proje- leri teklif etti. Bundan mutazarrır olan sermayedarlar bu defa eski- sinden fazla şiddetle mücadeleye geçtiler, Roosevelt'in kendi fırkası içinde (Hürriyet grupu) isminde yeni bir grup ve daha diğer grup- lar kuruldu. Büyük sermaye İle mürtecilerin birleşerek Fâşizme doğru bir istikamet aldıkları görül- dü, Faşizm tehlikesi karşısında sol fırkalar, Jibereller, sol demokrat- lar Rooseveltle birleştiler, bu kuv- vetlerin yardımiyle, Roosevelt ikin ci intihabatta tekrar ekseriyeti ka» zandı. Fakat Roosevelt'in ikinci in- tibap devresinde de buhran ve aç» tığı mücadele bitmedi. Bu mücade- lenin ikinci ve bugünkü safhasını gelecik vazıda izaha calısacağım.