çararananananana ar l i Okuyucu j SAYFALAR | (irene? İ Zavallı Bir Gencin Başına Gelenler Tuncelinde polis kom ibra bim eşi Bayan Ş in matbaa- mıza geldi. $ MUSKİ n FACALAR | j Necati, tı. Müsademe net kolu kırıldı, koptu, çocuk £ içinde yuvarlandı. Derhal İnegöle dük. yaralıyı çi Doktor gi cü Ahmet kütüpane- sinde 3465 numarada kayıtlı (Kitabı keşf - il - hümüm ve-I- küreb fi şerhi alet - it - tarab) adlı 372 sayfalık arapça bir ki- tap vardır. Birinci sayfasında- ki minyatürlerden Mısırda Türk büyüklerinden Menekli Boğa kütüpanesi için yazıldığı anlaşılan bu eser Türk musiki tarihini aydmlatan çok kıy- metli ve ana bir eserdir. Tabiat beşiğinin giri ve zemze- mesi içinde doğan ve büyüyen Türk, ırlamayı ve çalmayı ruhuna dil, 'hissiyatma tercüman yapmış- ta, Tarihin dile gelmediği çağlardan beri Türkün sazı ve Sözü vardı Türk kubuzunu, kamışmı, davul ve kösünü töylarında, yuğlarm- da, gölenlerinde çalmış ve koşok larını çağırmıştır Türk dü kisinin kurucusu- dur, Anayurt bati- kolu — sindi bütin Ülattan gelen bir telgraf, ha M4 Yü üzerinde ha- akya ela tesiri yapt Mak an yayalara hazır bulun- Beki. Irak Kurmay İ meyg, Sttkı Paşa, Musul tayya. bir neler tarafından stan, nehanesinde lar çocuğun e dılar, genci Mehmet Ali Del bir kuruna kurban Asiz öy > kg hatıraları önlnde eği. vi “rini takdis ederiz. | . e Paşa Istanbul Harbiye | ” yi Yetişen ve Büyük Harp- emlak? hürriyet savaşlarında için em, Suriyelilerin veni üstükten sonra, Irak. hükllm ve nüfuzunu ve İrak birliğini vücu. başlıca hizmet eden, Ordusunun yüksek kur. kendisine emanet olunan : Şahsiyet idi, Aramızdaki) i seviyo, an dolayı kendisini ne çare çek, milli hürriyet sa . Arp —— sevgimizden dolayı, pl diri giy tüluşunun sembollerin- Beki, Se, aX hürmet besliyorduk, nazarı | Radyoda Parazit Meselesi Diyarbekirli okuyucularımızdan İ, İ yazıyor: “ — Memleke' tatbikatını adyo izle tma sokulduğu! İduk. Fakat p |islere ve tedbi da tesadüf edemedik. Ac İda sınat paraziti İaletlerin takılması hakkmda SARE ER mizde radyo kanu« geçildiğini ve bu nin bir nizam al ee TR 10: azarkec Mi ye, Yin, Ml “, ua e! N » 5 # 5 p © r gi ç g ar İğ, pi oğurduğu Irak vatanper- u vi Meltin, Kr ya ka Ybolag atamaz, bilâkis onlara, Ci " kay pa ha nl kağ ver Artan yeni bir şuur uya- Bul Kat aş, Adlasnm katiline bin kere tile ali ağlat hükümetine ve Mira Ni arpr İYetleri na Falih Rıfkı ATAY İn Hareketleri a Va pig 5 (TAN) — Üçüncü we a diği tek Af imiz sanan #mi “inç ç, Ve Türkiye dostluğunun We iy arak Manelerinden biri olarak in tarafından silAhlandığı k baki ve kaş » Vazifesi uğruna ca- anda yarı yarıya da bi. demekti, Onun ve ölümü bizi ve Iraklıları erece muztarip etmişse, e temi ununu Büyük hir şelinden | Yabitiri en ve Türk mille- aknt onlar gibi kahra- yete bağlanmış olan ümitlerin boş olduğu- *tmekte — gecikmiyecektir. milletleri bazı sevgili ev. Ayırırsa da, milli iradele- *dakârlara karşı beslenen illere karşı duyulan hınç ir. | N8 bu faciarm iki kurba- yle anarken, yaralı Trak) ölü. | vefakâr Türk milleti. $ Türk ordusunun can- İNİ suharız. “tişlik mıntakasında imar hemmiyetle devam €- bu mmtakasın- | 8 mektep inşaatme'| verilmekt, Ancak çe vd Sk Yerlerde olduğu gibi bu- rent İt, “SİS tedariki mükülâtı | Mak, tir Ziraat Vekâletine v,, Sütle Vv müracaatta bulunulmuş, ep Mtdlet ve he; kaya, e erelerde nesur. 1 yerinde & le temini hakkında esaslı bir etüt | Üzere mütehassıslardan bu heyet ypihendislerinden Ya. * Ridvandan mürekkep umumi müfettişlik VA git Bitmiş ve tetkikatta bu- İK Tane Zraşp vor hazırlamıştır. tee iş , <arlarının ekilinin reisliği altın» | Vekâlette de “onlantıda da bu mevzu- Börüşü ya doğru sayısız Türk karırken zünü de yollamıştı. E ollarmı gös- teren harita üze alalım, bu günkü musikiyi tetkik edelim. Ha- rita ile yaşıyan musiki biribirleri ni tamamlıyan ve doğruluyan iki Meal ». Türk sazını & Zünü Yalan Şapka İLk Bazi, SÖ; yarımadasına, Balkanlara, Maca- ristana ve İber yarım adasma ver- i, Bu saydığım yerlerin musi- kileri. Türklerin verdikleri ana hat- ları hâlâ muhafaza ediyorlar. Rad- yomuzda Türk musikisi sustuğu zaman Misir, Filistin, Macar ve hattâ Yunan merkezlerini aradığı mız ve dinlediğimiz çok oldu. Fa- kat Garp musikisi bizim gibi, sa; dığım bu milletlerin de sdamakıiik ruhlarını sarmıyor. abmda Yen Hamevi; ki (Mucem-ül-büldan, Cit: 5 Sayfa: 411) Eski gezginlerden E- bu Düle Misâr'n Türk illerine yap- tığı bir seyahati anlatırken Hırhız Türklerinin mabetleri ve mevzun sözleri olduğunu ve bu kogukları ibadetleri esnasında terennüm et- tiklerini yazar: “Hırsızlar ibâdet e- derlerken cenuba dönerler. Zuha- li, Zühreyi takdis ve Merih ile te. | feül ederler.,, der, Macarlar musi- kilerindeki Türk tesirlerini kabul etmekle beraber bir türlü izah e- demiyorlardı, Ben bu tesiri izah edecek mühim bir vesika buldum: Hamalı Yakut, Başkırt Ülkesinin Kostantaniye ile Bulgar şehri ara- sında bulunduğunu 309 H. yılında halife Muktedir Billâh zamanında İbni Fazan'ın Başkırdistandaki 8e- yahatlerini anlatırken bunların taç şeklinde yo ları tahta parça larını üzerlerinde taşıdıklarını, t saydıklarmı ve ayrı ca on iki tanrıya da taptıklarmı söyler, Bundan sonra da Halepte gördüğü Müslüman ve Sünni baş- kırtlarla yaptığı temasları göyle ya- zar “Ben Halepte gördüğüm Başkırt- lardan birisine yurtlarını sordum. O benim sualimi şöyle karşıladı Biz, Kostantaniyenin ( ötesinde Hungar denilen bir ulusun yurdun- dayız. Biz Müslümanız. Hungarla- rın hükümdarmı metbu tanırız. Bi- | #lm bu memleketin muhtelif yer- lerinde şehir yavrusu kadar büyük tam otuz köylimüz vardır. Hun- garlar bizim isyanımızdan kork - tukları için köyümüzün etrafına katiyen ( sur yaptırmazlar. Biz Nasraniyet beldelerinin tam göbe- gindeyiz. Şimalimizde Sukalibe Ka» ra Bulgarlar, kıblemizde papanm memleketi, batımızda Endülüs, şar- cı mukadd ANENDELER HADIM EDİL İRDİ TİE GN " , > Yazan: İbrahim Hakkı Konyalı EE Kostantaniyesi ve köyleri , Dilimiz, kılık ve kıyafetimiz onlarınki gibidir. Biz- den asker alırlar... Bu Başkırt dedele kımızda rd. Şehir denecek kadar büyük 30 köyün Türk Başkırtları sazların ve sözlerini Macarlara verecekleri ME Resmi Dairelerde Memurlar ve Halk Postada / Geçende icra İşini anlatmış olan arkadaş bu sefer cebinden bir posta makbuzu çıkardı. Üzerinde 16-6.37 tarihi vardı, Makbuzu bize göster- dikten sonra şöyle anlattı: Bu makbuzun yazılışını nede beklerken yanı başımda ko- nuşulan ecnebi türkçesi kulağıma posta- — Evet yasaktır, Mösyö kelime- sini siliniz. Yerine Bay yazınız... Ecnebi bir zat, üstünde: “Monsieur Ahmet, Zonguldak tarzında bir adres yazılı bir mek- tup tutuyor ve kendisine izahat veren memura hayretle bakıyor: Hayret bana da sirayet etti, Me mura sormak mecburiyetini hisset. tim: — Yanlışınız olmasın? — Benim yanlışım yok. Ağa, bey, hanım, Monsieur, Madam hepsi yasak, Yalnız Bay kelimesi kulla- nılabilir: Bu cevap üzerine memurun ya- pek tabiidir. Tuna Bulgarlar dâ yine Başkırtların, Kara Bulga: E i altında kalmışlardı. Tarihi Gazevat kırtların 898 — rasında İsim: tanda yaşadık Cenubi Macar hat © kalesinin muhafızi nm Baş kırtlar olduğunu anıldığında hiç şüphem kalmadı. Israrla söyledim: — Zannederim ki, yanılıyorsü: nuz. Size böyle bir emir veya ia mim yapılmış olması ihtimali... O, sözümü kesti — Ben değil, siz yanılıyorsunuz. Ya hiç bir şey kullanılmıyacak ve ya kullanılırsa yalnız Bay kelime- si kullanılabilir, Bu kat'iyyet karsısında bana da şiiphe geldi: “Acaba benim işitme. n, bilmediğim yeni bir kan veya sadece bir ml var? nebi zat, Monsieur kelimesini siler ken ben müdürün yanma gittim. Meseleyi anlattım Müdür beni nezaketle kabul etti. oturmamı rica etti, O da mütered dit görünüyordu. Ba işle alâkadar olanlarla konuş bana “siz haklısınız, dedi; Resmen hiçbir iü kap yoktur. Hasusi muhaberatia kanunen memnu olan ağa, be ilâh arı ne lisan dan olursa olsun kullanılabilir.,, ve rden başka A , , * arın . N 4! NR İİ ı hıristiyan yapılması için hükümdar emri çıktığını, Başkırt- lar zahiren hıristiyan oldukları hal: de Müslümanlıklarını muhafaza et- tiklerini, kızlarını hiristiyanlara vermiye mecbur edildiklerini, bir köyde yarıdan fazla Başkırt kalmı. yacağını, 1161 de Alranyaya yar- dıma gönderilen Macarlar arasın- da 500 de Başkırt askeri bulundu- en dar sonra rm tam, anassur ettirildik- 1966 yılında Timurkend rkeny adir bir köyleri bulun- nu da kaydeder. üyük Türk bilgini Farabi iki uzun t ektedir. Ulu üstat Şini yaşatan altı musi kaydediliye Farabi'nin büyüttüğü Abdülmümin, Firuz- Bunlar terbiye etti li Hai, Ebülgaliye, Nişaburlu zemli Salihtir. Kitapta Farabi nin musiki mesleki anlatılırken o- nun muskide tabisti örnek yaptığı, biate yacağını söylediği de kaydediliyor. Fardbi, usul tim, diyor ve lerce mukaddes sayılan dört r minin çerçevesine sokuyor. Çünkü evsim dörttür. Anasır dörttür, in- n hayatı dört bölgeye ayrılmış- tır. Vücudü beşer dem, safra, 80- da ve balgamdan müteşekkildir. Üstat nağmelerini de çocuğun, delikanimm, kâhillerin ve ihtiyar- ların seslerine göre tasnif ediyor keidelerrinde de (7) zarbi na- 1 itibara alıyor: Harb zarbı maksum, o zarbı m emi, zarbr me 8, zarbı kâmil, Kitapta sebbabe, nun, çenk şuaybiyye denilen sa, söz heyetlerinin nasıl dildikleri resimlerile, plân- nin Halepte Hamdan o- larından Seyfüddevle için yaptı- erini 'gıdıklayıp ç0ğ- turduğu, ağlattığı yuttuğu bu eserde o kadar güzel izah edilmiştir ki, bu e göre bir sanatkâr bugün bi. le kaybolan bu sazı yapabilir. Fa- un, Türk kubuzu taklit edi. yağıldığını söylüyor. raplarm musikileri yoktu. Bunda bütün kitaplar itti fak ediy Onlar sazı ve sözü İslâ ra Horasanlılardan g i telli arını rlar er ni yedi sa, rayet etmeyenleri cezal kayıt yok mudur? Har teşkilât bu Evliya Çelebi, İ: bir saz âlem latırken Hü Bay yapıldı, der. Türklerin ara tabiat H uda Endülüste Zerab adlı bir sikişinas beşinci bir kır lâve etti, Arapların yoktu, demiştim, Evet yoktu. Yiler Mekkeyi muhasara ve Kâbeyi yıktıktan sonra Abdüllah bin Zü- beyr, Kâbeyi İrandan get talara tamir ettiriyordu. bir siyahi köle bir İranlmm sın: beğenmiş ve ona göre, arapça taganniye başlamıştı. Daha sonra, B zansa, İrana giderek musiki tet « kikleri yapmıştır. İşte Arap n Bağdat ve Şam sarayları ordularma ve bütün tma girdikten ve yerle, ermiştir. Halifeler mu- lik bir askerin şarkı uştu, Onu yanma rk in hoşuna gidec ile tekrarladı ağırttı di, Askaş sana» tas krar et! E line su döken ca: uazktan d söyliyen genci Y tavaşi yaptırdı. İkinci Ab lifesi bir gün sarayında bir tanbur gesi işitmişti, Tanburu çalan köle- nin başında parçaladı. Halife bin Abdülziz, kadılarından birisi- n şarkıdan keyi ni görünce derhal azletmişti Hfe Eimibtedi 255 H susi bir kanunla hanende v deliği menetmişti. E siki düşmanlığı saller istenildiği kac lir, min söyle lerin müs daki imis r çoğaltılabi- (1) Misir tabı, Sayfa: 208