——— 24.6-937 Derhal İşe Başlamalı (Ebâ Müslim.) in Horasanda ar- tık mutlak olarak hâkimiyet tesis ettiği günlerin birinde, bu manastı- Ta bir genç kızla bir kadın iltica ct- miştir, Bunlar, manastırın başrahi- Dine müracaat ederek Gni — Biz, büyük bir felâketten kurs tuldük, Başımızdan geçen şeyleri; timdi size izah edecek vaziyette değiliz. Bizi, ve yanımızda bulunan oldukça mühim servetimizi muhafa ?â ediniz. Belki günün birinde size faydamız dokumur. Demişlerdi. anastırın başrahibi, günün birinde bu servetin kenâist- Me İntikal etmesi ihtimalini düşüne Pek bu genç kızla genç kadını ma- Bastırm kadınlara mahsus kısmma almıştı. Ancak, bunlar Hıristiyan Olmadıkları Için, mühim bir ücret mukabilinde kendilerine bir deire ayrılmıştı. Bu genç kızla bu genç kadım, o dairede kendi dinlerinin &. yinleri ve kendi hayatlarının şartla TI içinde yaşıyacaklardı. Günler, aylar ve seneler geçmiş” ti. Bu meçhul kız ve kadının vazi- yeti değişmemişti,yalbız, kim olduğu belli olmıyan bir adam, ayda bir ke Pe gelerek bunlarla gizlice birkaç Bâat görüşmekte, ondan sonrada Yine sessiz06 çıkıp gitmekte idi, Bunlar, kimlerdi?.. Ve bunların #trafını bürüyen esrar perdesinin İçyüzü, neden ibaretti?.. Biz bunla- tı, kısaca nakledelim. Ebâ Müslüm; heniz ortaya meter” Bl zaman; Horasan kıtası, Emevi hükümetinin bir vilâyeti olmakla beraber, civarmduki köyler de bi. Ter derebeyinin elinde idi.Bu dere- beylerine (Dihakin( denilirdi. Bu derebeylerinden (Yahşi) Bey (Dörtkuyu) denilen bir köyde ika. met ederdi. Burası; o tarihte Hora- #anm merkezi olan (Merv) yolu üze- Tinde idi, Y ahşi Bey de, diğer İran Türk beyleri gibi, Emevilerden Befret eden bir (Ehli beyt) taraf. tarı idi, Nitekim Ebâ Müslim işe başladığı zaman, Yahşi Beyin yar dimlarından çok İstifade etmişti. Ve bu münaseebtle, aralarında da Oldukça kuvvetli bir dostluk vücu. de gelmişti, Yahşi Beyin, (Gülnar) , #on derecede güzel bir kızı Vardı, Bu kır, Bht Müslimi sevmiş. ti. Ve, uzun müddet bu hislerini Zâptetmeye muktedir olamıyarak, Künün birinde bir vasıta ile bu aş- Ebâ Müslime bildirmişti. Ebi Müslim, bu haberi getiren vasıtayı büyük bir dikketle dinledikten son. Ta, yine büyük bir soğukkanlılıkla: — Büyük işlere atılanlar, herşey den evvel kalplerini kadınlara ve Aşklara kapamalıdır. Bir karım var © kile bana ağır geliyor. Beni gı. .Yaben seven o kıza söyleyiniz; ben- den ümidini kessin. Kendisini mem han edebilecek bir başkasını set. #in. Diye, cevap vermişti. Ebâ Müslimin bu cevabı, kıza çok Ağır gelmişti. Bunu, kendisi için bir hakaret telâkki etmişti, Bu acı- Ya dayanamamış; nihayet hastalan Muştı. Kızını pek çok seven Yahşi Bey, telâşa başlamıştı. Kızın dadısı Reyhane, ihtiyar e fendisinin haline acrmıştı, Onu bir köşeye çekerek, kızının hastalığn- daki sebepleri anlatmıştı. Yahşi Bey, derhal kızmın odası. DA gitmiş: — Kızım!.. Evlenecek çağa göl - Miş olduğun için, senin birini sev - Meni. ve onunla evlenmek isteme- Di gayet tabit görürüm, Ancak şu Var ki, seveceğin ve evleneceğin 2- dam, senin küfvün olmalıdır... E- bi Müslim, daha dünkü docuktur. Mya mahrum bir halde, eller Selinda tetteritmite. Avam tahairam a. a rm AŞ e ŞT ÇRŞ mühim bir vazile ifa etmektedi Fakat bu İşi başarabileceği henüz belli değildir. Belki de bu uğurda mahvolup gidecektir, Kendini, böy- le âkibeti meçhul bir adama bağlı yacağma; gerelimizle, servetimizle, mevkiimizle daha münasebet ala . cak birini seç... Meselâ, Kırmani zadenin oğlu, Ali... Bu gencin, y#- rın bir hükümdar zade olması, çok muhtemel... Bugün Emevi hilküme- tine isyan eden Kirmani zade, eğer vali (Nasır bin Seyyar) 1 mağlüp eder de (Merv) e girerse, derhal hükümdarlığı ilân edecek... Aca- ba o zaman bü Müslimin hali ne olacak ?.. Vâkta ben bugün bu Ho. rasan köylüsünün yüzüne gülüyo . rum. Ona yardım ediyorum. Fakat bun'arı, onun şahsı için değil.. GİZ- li Halife Imam İbrahimin emrine itant etmiş olmak için yapıyorum. Daha doğrusu, burudaki servetimi ve Mevklimi tehlikeden korumaya çalışıyorum, demiş. Kızının fikri- ni, Kirmani zadenin oğlu Alinin tarafma çeldirerek, iki gencin ni- şanlanmalarını temin etmişti. Ane çok zaman geçmeder, Yahşi Beyin bu iki yüzlü siyaseti, Korkunç şekillerle netice Tenmişti. Yerinde arzettiğimiz gibi, (Merv) önünde yapılan harplerde, yaziyet tamamiyle Ebâ Müslimin lehine olarak inkişaf etmiş... Kir - mani zadeler, birer hirer katledil- miş. Horasan hâkimiyeti, tamami» le Ebâ Üslimin eline geçmişti. Ve nihayet, Süleyman Kesir meselesin de Yahşi Beyin iki yüzlülüğü de meydana çikarak önun kafasıda, Ebâ Müslimin kılıcı ile kesilmişti. Yahşi Beyin kızı Gülnar; biribi- rini takip eden bu kanlı hâdiseler karşısında, &vvelâ fena halde ser- semlemişti. Fakat bu zeki ve cüret kâr kız, nihayet Ebi Müslimden intikam almıya karar vermişti. Ve unun için uzun uzadıya düşür. müş, kendince bir plân tertip etmi” 14. Işte, bu plân neticesi olarak, da dısını yanına almış; bütün serveti» ni iki demir sandığâ yerleştirmiş. Gecenin birinde, ortadan kaybolu- vermişti. Ve doğruca Küfeye gide- rek orada birkaç gün akrabalarının yanında kalmış.. Ondan sonra dâ izini kaybetmek için (Hind'in ma- nastırı) na çekilmişti. Yakat Gülnar; bu manastıra €ö- kilmekle, hayat ve hüdisat ile alâ- kasmı kesmemişti. (Yusuf) ismin- deki sadık ve zeki bir kölesi, ayda bir kere onu ziyaret ederek, mem- leketin umumi vaziyetinden onu ba berdar etmekte idi, Gülnar; akıllı ve münevver bir kiz olduğu için, hayat ve hâdisatın biteviye akıp gitmiyeceğini biliyor- du. İkbal şahikasınm, artık en yük geklerine ködar çıkan Ebâ Müsli- min, günün birinde ayağı kaymak #htimali olduğunu dilşünüyor.. Bü yük bir sabır ve tevekkülle bunu bekliyordu. Nitekim, aradan birkaç sene ge çer geçmez, birinci Abbas halifesi (Ebalabbas) vefat etmiş, yerine Cafer geçmişti. Ve . yerlerinde ar- zettiğimiz gibi - Halife ile Ebi Müslim arasındaki zıddıyetlere da- im mkan dedikodular. her tarafa Acr bir intikam tebessümile gül - müş: — Artık vakit geliyor. Demişti. Ve, köle Yusura gu em Ti vermişti: — Kimseye görünmeden, Basra ya git. Haricilerin reisi (Emir Şey- ban) 1 bul, Vaziyeti anlat, Benden bahset, Ebü Müslimden intikam alı Böcak zaman geliyor. Bana yardım edecek bir adam göndersin. usuf, derhal Basraya gitmiş ti. Emir Şeyban ile buluşa- rak Gülnarın verdiği emri âynen söylemişti. Hâyat ve hâdisatm bu &adar te- beddill * ve tahavviliine rağmen, (Hariciler) daha hâlâ eski dava ve iddialarında sebat etmektelerdi. Bunlar; tâğâ, (İmam Ali) zams nmdanberi ortaya attıkları fikri el- an şiddetle müdafan ediyorlar: — Hilâfet, batıldır. Peygamber, ölürken Halife bırakmamıştır. Hi- lâfet namı altında hâkimiyet fora edenler, halka zulmetmekten baş. ka birşey yapmıyorlar. Ve islâm câmiasının fikirlerini, şahıslar ar- kasında sürüklüyorlar. Emeviler, Abbasiler, Aleviler (/X; hepsi de ayni şeylerdir. Bunların hepsi de, şahsi hırs ve menfaatlerini tatmin etmek için hilâfet makamına geç- mek istemektedir. (Arkası var) L EKONOMİ Dün zahire borsasma yalnız 14 vagon buğday gelmiştir. Gelen mal ların ek$erisi satılmıştır. Yumuşak buğdaylar 4,35 - 5,25 kuruş arasında fiyst bulmuştur. Yalnız Polatlınn ekstra ekstra ve 1-2 çavdarlı buğ- dayları 6,35 kuruştan müşteri bul. muştur. Sert buğdaylardan sıra mal lari 425-5 kuruş arasında verilmiş ve Polatlı ekstra ekstra 1-2 çavdar- Ir sertleri 6,25 kuruştan — satılmıştır. Dökme arpalar 3,10-3,25, çuvalla ar- palara 3,35, çavdar 8,30, yulaf 4,10 kuruştur. Dün kilosu 7,25 kuruştan elli ton kuşyemi satılmıştır. Piyasa- nın vaziyeti isteklidir. Fiyatlar umu miyetle evvelki günün #ynıdır. Borsada Satışlar Değişmedi Dün borsamızda hiçbir fevkalâde. lik olmamıştır. Gerçi Paris telgrafla» | rında Türk borcu 261 frank açılış ve 261 frank kapanış gelmişse de bu Pa ris borsasındaki alışverişten ileri gelmektedir. Borsamıza arbitraj su- retile bin kadar Türk borcu gelmi ve satılmıştır, Bu sebeple sabahleyin 18,25 liradan açılan bu hisseler 18,10 liraya düşmüştür. Anadolu mümses- gilleri Üzerinde biraz fazla satış ya- pılmıştır. Bu yüzden mümessiller 40 kuruş kadar düsmüş ve 43.80 lirz da Kalmıştır. Tabviller 4040, hisseler 24,10, Ergani 95, Srvas . Erzurum 96,5, Merkez Bankası 7, Aslan çi- mentosu 13,25 Yiradır. Frank kıyme- tini mübafaza etmektedir, Bir ster lin Paris borsasmda 110,88 frank- tır. Osmanlı Bankası hisseleri 4ö7, elektrik şirketi 1290, Süveyş kanalı 24980, Royal Doyç 5284, Fransız rantı 66,75, Yugoslavya rantı 220 İranktır. Bir sterlin 624-626 kuruş- Sö es Siz de benim gibi, fh. blmiyordup- #anız öğreniniz: SÖĞÜt taraflarm- da ceviz ağaçları çokmuş, Bunu oradan T. Ö, harflerile men eden bir okuyucumuz bildiriyor, (Orada ceviz ağaçları bol bulunuyorsa Sö- ğüde niçin Ceviz dememişler?) Saym okuyucumuz, hem bunu ha ber verdikten, hem de: — Yazla birlikte, güzel ağaçla rın serin gölgelerine serilip yatma günleri de geldi. Dedikten sonra, ceviz ağacına al tında yatmak insanı fena ettiği sö. ünün doğru olep olmadığını soru- yor. Okuyucumuzun haklı da var. Bu söz sadece bizde değil, daha hir gok memleketlerde de işitilir. Ce. VİZ ağacı dikmek te uğur getirmez. Onu kargalar diker, diye de bir söz Vardır, İnsan ceviz ağacı dik. mekten vazgeçebilirso de yazın sı cak günlerinde ceviz ağacınm o ge- NİŞ gölgesine imrenmemek mümkün değildir. İnsan o gölgede yatmayı istemese bile, hiç olmazsa oturmayı ister, Onun için o sözün doğru o- lap olmadığını bilmek lâzündir. Bu söz, şimdi bize bir kocakarı sözlü gibi görünürse de onu kitaplar da tesbit eden meşhur bir filosof, Piütark olmuştur. Filosofan yazdı. ma göre yunancada ceviz demek olan(karion) kelimesinin aslı (karos) kelimesinden gelir. Buda Mares lik uykusu demektir. Ceviz ağı Söğütteki Ce viz ğin lık uykusu verdiğinden ağaca da o adı vermişler... Halbuki ceviz ağacının çıkardığı kokunun İnsana bayııınlık verdiği şimdiye kadar fenni bir surette is. bat edilememiştir. Zaten Lâtin şa- iri Ovid de ceviz ağacının kimseye zarar verdiğine İnanmadığından “o- nun zararı olsa olsa çocukların ce- viz düşürmek İçin ağaca attıkları taşlarm etrafa düşmesinden İleri gelir.,, demişti. Eski yunancanın aslını bizim es- ki türkçede bulan dil erbabı, yunan cada ceviz demek olan kelimenin as- Ir eski Türklerle yine Türk ırkından sayılan Keitlerin dilinde kayık de- mek olan Kar kelimesinden geldi. ğini ve cevizin kabuğu kayığa ben- zediği için öyle denildiğini söyler - ler. Benee, ceviz ağacının vatanı bizim Anadolu olduğu için, yunan. den çıkmıştır. Şimdiki halde banun aslı yoktur, diyebiliriz. Fakat, hekimlik kokularm tesi. ri tahtında son sözünü değil, daha Ku BARSAK İNKİŞAF "Hafız Ali,, İsmi Değişmedi Sofya, (Tan ii —U İzüm ihracatı için hazırlıklara başlan- Ç mıştır. Bulgaristandan Avrupaya ) tüler olmuştur. Bu Üzüme en müna-; sip ismi bulana fki bin leva ikramiye verileceği ilân edilmiştir. İsim değiş- tirme müzabakasma birçok kimseler rasında “Bolgar,, adına birincilik k zandırılmıştır. Fakat bu isim de be ğenilmemiştir. Vaktile Anadoludan Bulgaristana bir Türkün getirdiği ve kendi ismini verdiği bu Üzüm ne- vi, yine eski adı ile kalmış oluyor. Bunun en mlihlim sebebi, müstalısıl- lerin itirazı olmuştur. Şimdiye kadar “Hufız Ali, diye tanınan üzümlerin rağbetten düşeceğinden endişe edil- miştir, Bulgaristanda Ziraat Cdaları Bulgar hükümeti mühim ziraat mmtakalarında yeni ziraat odaları teşkili için bir kanım neşretmiştir. 1937 senesinde Sofya, Filibe, Rus. cuk, Pilevne, Varna, Burgaz, Eski- zağrada olmak üzere yedi ziraat oda- sı ihdas edilecektir. Ziraat odalarmın daimi masrafları zirmale elverişli a- razinin her hektarından almacak 20 santimlik bir vergi ve hükümetin ve- receği yardım tahsisatından yapıla- caktır. $ LİMAN HAREKETLERİ İseenreaaaaaeaaassasana Bugün limanımıza gelecek vapur. lar: Saat: 17 Aksu Karadenizden, 15 Kocaeli Mudaayadan, 6,30 Saadet İMAN HAREKETLERİ Saat: 12 Vatan Karadenize , 9,30 Uğur İzmite, 8,30 Bartın Mudanyaya, 20 Saadet Bandırmaya, 10 Erzurum Mersiie, BORSASI 23, 6, 987 FLATLAR Cinsi Buğday yumuşak Buğday sert Arpa çuvallı Arpa dökme Çavdar Mısır Beyaz Pamuk Yapak kızl Peynir beyaz Peynir kaşar GELEN Buğday Tiftik B, Peynir Kaşar Mısır Un Nohut DIŞ FİYATLAR he? yıl ihrag edilen “Hafız Ali, üzüm- 9 lerinin ismi etrafında büyük gürül- O girmiştir. Neticede birçok isimler - MENA İHRACATI EDİYOR Barsak ticaretimizin inkişafı için tilccarlarımız arasında görüşme- & ler yapılmıştır. Barsak ihraç edenler, Avrupa ve Ameriku piyasala.. rında dünyanın ikinel derecede gelen barsaklarımıza rakip olan Avus- tralya ve Arjantin mallarma karşı Türk barsaklarınn itina ile işlen- mesini temine çalışncaklardır. Dünyanın en iyi barsakları Rusyanın Kalmak koyunlardan alınmaktadır. aa Mazi Sa el rı gelmektedir. Bunlar geniş ve ş 22, 24, 26 milimetrelik kalibreli. | dir. En fazla sırasile Almanya, & Amerika, Çekoslovakya, Avus- N parki iz ihracat yapılmaktadır. | Senelik ihracat 200 — 250 bin kilo arasındadır ki bir milyon 1i- radasi fazla kıymetiedir. Arjan- tin ve Avustralya barsakları bi. zimkilerden yüzde otuz nisbetin- de ucuz olduğundan Amerika pi- yasasmı tutmuştur. Fakat kali- N te itibariyle çok düşliktürler. © Bundan dolayı barsaklarımız A. merikada iyi müsteri bulmakta- dır, De Sındırgıda Mahsul iyi Sımdırgı (TAN) — Bu sene kaza» mızın zirai vaziyeti çok iyidir. Buğ- day ve diğer mahsulât Öereketlidir. Vaktinde yağmur yağması; Susam, pamuk, mısır gibi yazlık zeriyatın da müsait inkişafını temin etmiştir. Bir, iki güne kadar tütün kırım başlıyacaktır. Tütünler çok nefis ve temiz olduğu için zürra sevinmekte- dir. Altınoveda mahsul bereketli Bürhaniye, (TAN) — Bu sene al tınovağa tütün, buğday ve diğer hu bubat çok bereketlidir. Çalışkan al- tnovalılar, zeytin mahsulünün d6 pek bereketli olduğunu söylemekte 4 dirler. Yeni senenin ilk arpa mahsi lü merasimle satışg çikanimıyir. Yumurta ihracatımız j Yumurta oihraentı azar ar devam etmektedir. Bu hafta içinde gönderilen miktar yüz elli sandık Kı dardır. Bu yumurtalarm iyi cins ve 1440 taneli olan sandıkları 1500-1560. kuruş arasında satılmıştır. Altın Fiyatları Borsa dışmda altın fiyatlarında Yik ne iki kuruş kadar düşüklük olmuş- tur. On gün evvel 1056 kuruşa kadar yükselen Türk altın lirası 1046 kur şa düşmüştür. Ingiliz altın lirası 1160 Napolyon 980, Rus 1200, Alman lira» . pim kuruştur. ( BORSA 23 HAZIRAN ÇARŞAMBA PARALAR Sterlin 624,— Dolar 122,— Fransız Fr. o 110,— Liret 110,— Belçika frangı 80.— Drahmi 50 Isviçre Fr. | | NM 107,1075 107.017 igrat y Yokohama o 2.7425 274 Moskova 5