———— 3-6-9 TAN Vali - Hüseyin Cahit davası şiddetli münakaşalara yol açtı Tecrübesinin (Başı 8 incide) Mflerini teşekkürle reddettim ve on- doğruden doğruya mahkemenin Müracaatlarma da mâni oldum. Kanun Ceza Vermiyor “Kanun bir muharrire imzasiz bir | makaleden dolayı hiçbir ceza verme- miştir. Ben bu hakka tecavüz edil. Mesine, neticesi ademi mesuliyet olsa bile, hür bir cümhuriyet vatandaşı 81- fatile lâkuyıt kalamazdım. Ayni za Manda bu hak yalnız benim değil, bt- tün Türk matbuatmm hakkı idi. O- Bu da çiğnetemezdim. “Biriken Para,, başlıklı makaleden dolayı kantınen bana mesuliyet teret- tip dip etmiyeceğini muhakemenin Sonunda düşünüleceğini beyan buyur- dunuz, fakat dava bir kere bu çığıra Birince tahkikatlara, şahit dinlemele- | te yol açıldı. Elde bir matbuat kanu- Bü varken ve mahkemeniz bu dava- ds munhasıran bu kanun âhkâmile bağl: bulunurken bütün bunlar Hizüm Büz bir işti. Matbuat kanunu ne tah- kikat lerasma imkfin verir, ne şahit | dinlenmesine. Bu bid'atler matbuat kanununun ruhunu mahveder, Orada kanun matbust eürümleri için kim- lerin mesul olacağını göstermiş, tah- | kikata, şahide, taallüle meydan bırak- Mamış ve adaletin çarçabuk tecellisi- Bİ temin etmeyi gaye bilmiştir. “İşte matbuat kanununun metnine VE ruhuna İstinat ederek kalemi hür- Met ile arzediyorum)iki, mahkeme baş tan aşağı bu kanuna mugayir surette cereyan etmiştir. Müddeiumuminin İddiasına Karşı *“ Şu izahatitmle tebarüz eden haki katleri hulâza ediyorum: “1 — Akşam gazetesindeki yazıda ön Üstündağ tahkir edilmemiş “2 — O yazı ile İstanbul belediyesi de bir hakaret görmüş değildir. “3 — Akşam gazetesindeki remizli imzanın muharririni araştırmıya. inen asla hak yoktur. Buna rağ» Meh tahkikat Yapılmış ve şahitler din knilmiştir. “4 — Ne tahkikat ne şahitler maka lenin muharrir benim olduğunu isbat #tmemiştir. 5 — Tarafımdan yapılmış bir tah-| t Tik yoktur. Çünkü ne haddi zatinde Yazıda tahrik vardır, ne fillin benden #adir olup olmadığını aramıya hak Vardır, Hak olmadığı halde yapılan tahkikatla da böyle bir şey sabit ol- Mamıştır. “Binaenaleyh müddelumuminin iddi Anamesinde Akşam gazetesindeki fık- Yanın tarafımdan yazıldığı, bu fıkra. Nin hakaret ve tahriki mutazamnım bulunduğu ve bu sebeple Muhiddin Üs cezasmm iskatı lâzım gel diği yolundaki mütalealara mahkeme €e kıymet verilmemek lâzımdır. “Müddelumumiye ve hem suçlu hem Büçlü Muhiddin Ustündağa sit mü - | dafaa ve izahlarımı bitirdikten sonra, gimdi, muhterem hâkim, sizinle karşı | açık ve samimi birkaç © şey Söylemek isterim. “İzmitte görülmekte olan bu dava Ya ne geniş bir efkârı umumiye küt- Mesihin nekadar derinden ve yakmdan Mâkadar olduğunu elbette siz de his- #ediyorsunuz. “Bu neden ileri geliyor? Davanın Mahiyetinden değil. Çünkü alelâde bir hakaret davasr karşısındasınız. Burada suçlunun belediye reisi ve va- li Muhiddin Üstündağ olmasıdır ki, i- 1€ hususi bir ehemmiyet izafe etmiş. “Memlekette mutlâkıyet devirle Tinden kalma meşum bir hatıra var-| dir ki, kanunun yalnız âciz ve biçure- hüküm geçirebildiğini, büyükle- Tin daima kendilerini kurtarmak yo- İunu bulduklarını zihinlere fısıldar. | Müddeiummminin sarih şahit ifadele- Fine bile zıt manalar vererek beni me- Bul tutmak suretile valinin cezasını yolundaki akıllara durgun luk getiren talebi bu eski ve fena ana- “eyi maatteessüf, baltalıyacak mâhi- Yette değildir. “Haydi, o bir müddeumumldir, di- Yelim ve sözlerine fazla ehemmiyet Yermiyelim, çünkü kararın vicdani “Ye ahlâki bütün mesuliyetini yalnız “İZ yükleneceksiniz. , Müdafaa Biterken. © — “Mahkemeye müracaat ettiğimi du rülümsemiş olanlara hak v cek misiniz? Son istipdat ginlerine gelinciye kadar, bazı paşalar ve bey- ler kimsesiz halka karşı birer dere- beyi kesilmişlerdi. Halk hayatından, namusundan emin değildi. Çünkü © şerirler arkalarmı mabeyne dayamış oldukları için, ne kanuna ehemmiyet verirlerdi, ne cezadan korkarlardı. E- ğer bana alelâde bir fert böyle bir tecavüzde bulunsaydı hiç ehemmiyet vermezdim. Fakat hakaretin kuvveti» ne, mevkiine güvenen, kendisine ka- nunun hiçbir #ey yapamıyacağını ve nasıl olsa kurtulacağını zanneden ve ancak bu cesaretle bir vatandaşım haysiyetini kırmıya, ocağını söndür- miye kalkan bir belediye reisi ve va- liden sadir olması beni adalet kapısı- na yapışıp hak isterim diye bağırmı- ya sevketmiştir. Çünklü bugün bizler bir padisah kölesi değiliz, inkılâbm doğurduğu bir halk cümhuriyetinin hür vatandaşlarıyız. Onun içindir ki, elimhuriyetin kanunlarına dayanarak adalet istemiye kendimde hak ve kuv İ vet buluyorum. Bir vali ile alelâde bir ferdin huzurunuzda müsavi ola- cağma İman ettiğim içindir ki, ken- dimde bu cesareti buluyorum. “Siz İnklâp Türkiyesinde bütün o eski tağallüp ve tahakkümler için yer kalmadığını bu dava ile efkârı umu- miyeye bir kere daha gösterecek bir mevkide bulunuyorsunuz. “Vaziyetiniz zordur demiye dilim varmaz, Çünkü bir hâkim için kanun haricindeki müldhazalar dolayısile zarluk yoktur. Bu hâkimlik hayatına girerken burada leziz dünya nimet. lerine kavuşmıyacağnızı biliyordu. nuz, Sizin hâkimlik mesleğinde ara- dığnız nimetler ve ikballer yalnız a- dalete ve vatana hizmetten ve bü hiz. metin mükâfatı olarak viedanınmzm duyacağı sevk ve iftihardan ibaretti, Arkanızda faziletkârane geçmiş na- muslu, müstakim ve müstekil bir hâ- kim hayatı ver. Önünüzde de ayni şerefli yol size açıktır. "Şu dakikada kutsi müdafaa hakki nım son sözü olarak arzediyorum: Me sele pek meydandadır. Bir tarafta va liyi kurtarmak; diğer tarafta ham ken di şerefinizi hem Türk adliyesinin hay siyetini muhafaza etmek yolu var, i- kisinin ortasi bir yol yoktur. Ve işin üstündeki hünerleri silkip atarsanız igin anlaşılmamış bir noktası da yok- ur, “Hükmünüzü verirken vicdanmızın namusunuzun, vatana muhabbetini- zin size rehber olacağına emniyetimi bir kere daha izhar ile müdafsımı bitiriyorum.,, : B. Hüseyin Cahidin bu uzun müda. faası avukatlar arasında şiddetli mü nakaşalara yol açtı ve sonra “Ak- şam,, nesriyat müdürü (Enis Tahsi- nin avukatı Kemal Hikmet müdafa- asını yaptı, bunu da bizzat Enis Tah- sinin şözleri takip etti. Enis Tahsin, 29 senedir gazetecilik yapmakta ol duğunu, birçok defalar hâkim huzu- runa suçlu olarak çıktığını, fakat hepsinde bernet kararı aldığını söY- ledi ve ilâve etti ; — Biz belediye aleyhinde hiç 109” riyat yapmadık. Belediyeyi alâkadar eden yazilerimzn yüzde doksan: be- lediyenin lehindedir. Yalnız sinek me- gelerinde temenni kılıklı birkaç yaz! yazdık., » Bundün sonra belediye avukatı Hâ- mit Nazım B. Hüseyin Cahidin mü- dafnasıma karsı hülüsaten gunleri söyledi: “.- Hüseyin Cahidin şu müdafss- sının edebi kıymeti belki vardır. Fa- kat hukuki hiçbir kıymet, taşımıy Valinin avukaa da ayni mütaleadâ bulunarak sözlerini göyle tamamladı: « — Hüseyin Cahit efkârrumumiye karşısında demagoji yaptı. Biz siya- zet davası değil, adalet devası †tık, Hüseyin Cahit müddelumumiye çattı ve müddeiumumi bunu saptler- ce dinledi. Bu da Cümhuriyet adli- yesinin olgunluğunu ispat eder., » Bu sırada münakaşalar çatallaştı ve şiddetlendi ve bir ara Irfan Emin söz alarak: «.— Bir saniye, dedi, Hüzeyin Cs- hidin avukatlığını yapayım. Hüseyin Cahide yakışan bir gey vardır: Ak - şam matbaasındaki yedi namuslu â- damı yalancı çıkarmaktansa bu dava» gk Vekillerim'z Bağdatta ihtişamla karşılandı (Başı 1 incide) ra sivil ve askeri yüksek memurlar Türk heyetine takâlm edilmiş ve mü teakiben muhterem misafirler, hal- km hararetli alkışları arasmda ve muhteşem bir kafile halinde kendi lerine kraliyet sarayında tahsis e- dilen dairelere doğru gitmişlerdir. Şehir harikülâde bir surette donan - mış, Türk ve Irak bayrakları bütün binalar üstünde dalgalanmaktadır. Türk heyeti azası kendilerine tah- #İs edilen dairelerde kısa bir müddet istirahat ettikten sonra Hariciye Ne- zaretine gitmişler burada da büyük merasimle karşılanmışlardır, Heyet müteakiben Başvekili maka mıpda ziyaret etmiştir. Halk, Türk heyetinin geçtiği yollarda Irak » Tür- kiye dostluğu lehinde çok hararetli te zahürler yapmışlardır. Türk heyeti bundan çok mütehas sis olmuştur. Irak Başvekili, Hariciye Nazırı ile birlikte, Türk heyetinin ziyaretini öğ leden evvel iade eylemiştir. Muhte- rem Türk heyeti öğle yemeğini hu- sus bir surette Türkiye elçiliğinde yemiştir. Öğleden sonra, Kral Hazretleri, muhterem Türk heyetini Elzuhur sa- rayında kabul etmiş, ve heyeti çaya alıkoymmuştur. Hariciye vezairi bu akşam, Türk heyetinin şerefine bir akşam yemeği vermiş, bunu parlak bir suvare takip etmiştir. MÜCEVHER HIRSIZI MAHKUM OLDU Ingiliz başkonsolosunun evine gire- rek karısının mücevherlerini çalan sa bıkalı Cemil, cürmü meşhut mahke- mesinde 7 ay hapis ve o kadar da emniyeti umumiye nezareti altında kalmıya mahküm olmuştur. Alabora Olmuş Bir Sandal Bulundu Boğazın 10 mil açığında balıkçılar tarafından alabora olmuş bir sandal bulunmuştur. Sandal devrildiğinden içinde bir şey kalmamıştır. Balıkçılar, sandalı Rumeli fenerin? teslim etmiş- lerdir, Kavak liman reisliği tahkika- ta başlamıştır. Toprak Dökerken Artin ismindeki bir şoförün idare. sindeki kamyon Nişantaşında Topağa Gi civarında toprak dökerken devril- miştir. İçinde bulunan Artin, ağır |Surette yaralanmış, hastaneye kaldı- rilmaştar. ——— Konservatuvar Binası İçin Yeni İstimlâkler Konservatuvar binası için belediye nin yeniden istimlâk yapmıya karar verdiğini yazmıştık. Dahiliye Vekâ- leti, belediyenin isteği üzerine kon- servatuvar için “Menafii umumiye is timlâk,, kararı vermiş ve bu kararı- nr dün belediyeye bildirmiştir. Is- timlâk işine derhal başlanacaktır, Belediye Mühe: eri Arasında Belediye mühendisleri arasında ye- hi bir değişiklik yapılmıstır. Fatih belediyesi haşmühendisi Şevket, mer- kez İnşaat şubesine, merkez tetkik şubesinden Ata Fatih başmühendisli- gine, merkezden Nevres tetkik gube- si mühendisliğine, Beykoz başmühen- İ disi Muammer, boş olan Kadıköy baş mühendisliğine, Kadıköy fen memur larından Suat Beykoz başmühendisli- ğine terfi ettirilmişlerdir. Hüseyin Cahidin iddia makamına te- cavüz ettiğini söyledi. Bu arada mü- nakaşalar tekrar kızışmak İstidadını gösterdi, fakat hâkim B. Kemal, bu sözlerin tekrardan ibaret olduğunu bildirerek kimseye söz vermedi ve mu hakemeyi karar tefhim etmek üzere 20 Haziran salı saat 12 ye talik etti KALELEN MABAAT Blum Sonu (Başı 1 incide) lü çemberinden geçen Dahiliye Nazırı nm sinirleri mukavemet edeme - di, Nazır, intihar yoluyla göctü, gitti. Leon Biumun kendisi bütün müş- küller karşısında bir saniye bile iti dalini kaybetmedi. Etrafı düşmanlar. İla dolu bulunuyordu. Aldığı tedbirle- İrin tam taraftarları çok azdı, Kömü- nistler daha fazlasını, radikal sosya- Histler daha azın: istiyorlardı. Uzlaş- ma yolu kimseyi hoşnut etmiyordu. una rağmen Blum, Fransanın barici vaziyetini düzeltmiye muvaffak oldu. Londra ile sıkı bir iş birliği kurdu ki, bu muvaffakıyet yal- nız Fransa için değil, bütün dünya- nın sulhü ve istikrarı için büyük bir hizmet oldu. Ispanya işinde sulhü ko- rumak için Blumun gösterdiği azmi ve fodakürlığı da tarih saygı ile ana- caktır. Biz Hatay işininher safhasında Fransadan memnun kalmadık, Fran- sa ile münasebetlerimizin teferrilatı, dar görüşlü memurların tesiri altın- da bulundu. Ayni yolda yürüyen iki döst memleketin arası bir aralık fe- pa halde açıldı. Fakat şurasını itiraf etmek lâzım- dır ki, işlerin düzelmesinde, sulhiin korunmasında ve Fransa ile dostluk veziyetine dönülmesinde Blumun şah- si müdahalesi mühim bir tesir gös- termiştir. rarsınm dahili işlerinde de B. Blum, büylk muvaffakıyet. ler göstermiştir. Fransanm plânlı ve tesirli surette silâhlanması, harp sa- nayiinin millilegmesi, memleketin mii- dafaasının aleyhine olarak hususi menfaatlere hizmet eden yollarm ka panması, Fransa Bankasınm ıslahı yolundaki hareketler ve kırk saatlik çalışma haftası, işçiye ücretli mezu- niyet haklı verilmesi, işçinin toplu halde mukavele yapması gibi içtimat islahat Fransanın simasını. değiştir. miş ve iyileştirmiştir. Hastalık bal!- İ Bi alan grevler durmuş, dahili müna- kaşalardaki çirkin hava bile biraz İ-| yileşmiştir. Pek çokları, Blum tecrübesinin bir. kaç haftada akamete uğramasmı bek- lerken, Leon Blum, en müşkül za-| manlarda bir seneden fazla iş başm- da kalmıya muvaffak olmuştur ki, bu müddet, Fransız kabinelerinin normal şertlar altındaki vasati öm- ründen fazladır. lumun geçirdiği iyi imtihena | mukabil Fransız milleti fena imtihan geçirmiştir. Harici bir teca- vüze karşi yurt sevgilerini hla is- | bat edeceklerine hiç şüphe olmıyan bir çok Fransızlar, devlete karşı nor- mal vazife yapmakta çok fena bir va- tandaş gibi hareket etmişlerdir. Ver- gi kaçakçılığı yapınışlar, sermayele- rini harice kaçırmışlar, kendi hususi menfaatler! namma kendi memleket- lerinin parası &leyhine çalışmışlardır. Bundan başka, Fransada pek çok va- tandaşlar için milli bir ölçü olmadığı, milli birlik için hususi görüş ve men- faatlerden tam fedakârlık beklenemi- yeceği meydana Çıkmıştır. Fransız mektebinin, Fransız kışlasınm, Fran- $ız hayatının; vazifesini anlar ve ya- par vatandaş yetistirmek bakımından hakkiyle hizmet görmedikleri de an- laşılmıştır. lum, bütün bu boşluklar kar- B şısında milli gayeler namma serbestçe yürümek İhtiyacını düy- muştur. Ayan meclisi bu salâhiyeti gok görmüştür. Blum da çekilmiştir. Şimdi Chautamps tecrübesi yürü- yecek mi? Vaziyet buna müsbet ce-| vap vermiye müsait değildir. Az bir zaman için maslahatları şöylece ida- re! etmek elbette mümkün olabilir. Fakat Fransadaki dertlere çare bul- mak için cezri düşünmiye, cezri yü- rümiye ve yeni bir ruh kurmıya ib- tiyaç vardır. Bizim dünyanın sulbü bakımından ve dost Fransanm iyiliği bakımdan temennimiz, Fransada bir an evvel küvvetli ve vaziyete sehip bir hükü- met kurulmasıdır, Fransadaki istik. rarsızlık, dünyanın sulh cephesinde büyük bir boşluk bırakabilir. Bilhas- sa dünyanm iyi bir istikamete doğru İ İ i || : İ ! ŞehrimizdeBir Yılda 4,5 Milyon Kilo Balık Yeniyor Balık sahalarını teşkil eden Karadeniz yakın kıyılarıyla, İstan- bul Boğazı ve Marmara havzasında evvelki sene sekiz milyon kilo balık tutulmuştur. Geçen sene bu miktar biraz azalmıştır. Şehri- mizde senede takriben dört buçuk milyon kilo balık yenilmekte- dir. Civar vilâyetlere de 100-150 bin kilo kadar balık gönderilmiş- tir. Bu sene ihracat nisbeti geçen seneye nazaran yüzde 15 — 25 fazla olmuştur. Alâkadarların kanaatine göre, memleketimizde umumi şekilde balık istihlâkini temin etmek için almacak tedbir. ler pek yerinde olacaktır. İstihlâk nisbeti artsa bile denizlerimiz- den son zamana kadar alınmakta mak ta mümkündür. Balık tutulması usullerinin usla- hmdan başka halka balık yedirilme si için geniş propagandalara ihtiyaç görülmektedir. Propağanda teşkilâtı balık tevzi ve nakliye teşkilâtı ile birlikte ehemmiyetli işler görebi - lecektir. Bol balık çıkan memleketi- mizin birçok kasabalarında. belki de hiç balık yememiş olanlar çoktur. Buralarda et ve kümes hayvanları- pın tedariki kolay olduğundan balık! gıdasi umumi olerak meçhul kalmış» tır, Köylerdeki Yumurta ve kümes hayvanları kasabalara gönderildiğin- den balığı esasir bir gıda olarak ka-| bul etmelidir. Balık, sahil kasabala. | rrmızla köylerimizde bile az yenilen bir gıdadır. Balık avlamak usulleri- | nin iptidailiği, vesaitsizlik bunun baş Uca sebepleridi Memleketimizde büyük sahil şehirlerinde balıkların kışlık grda olarak tedariki düşünül mektedir. Türkiyenin en nefis balığı İstanbula münhasırdır. İkinci dere - cede Karadeniz sahilleri ve üçüncü | derecede Marmara mıntakasıdır. Dal- | yancılık gevşemiştir. o Salâhiyettar makamlara göre, balığı beklemek de| gil, balığın bulunduğu © mıntakaları arayıp bularak tutmak lâzımdır. Bil. bâssa torik, uskumru, Sardelya, Or- kinos, Hamsi gibi balıklar memleket için birer servet kayzağıdır, Hayvan Borsası Evvelki gün şehrimize 1280 beyaz Karaman, 640 Dağlıç, 1688 kıvırcık koyun getirilip satılmıştır. Bu koyun ların orta fiyatları 15,10 - 1894 ku- ruştur. Şehrimize ayrıca 2351 kuzu, beş kara keçi iki oğlak, 34 öküz, 2 inek, 3 dana, 18 manda, 6 malak ge- tirilerek satılmıştır. Kuzu etinin orta fiyatı 21/75 kuruştur. BORSA 22 HAZİRAN SALI PARALAR 623. — 123 Fransız Pr, 110, Liret, 120, Belçika frangı 80,— Drahmi 159 İsveç Fr. 510.— Lava Florin Kron Çek 7 Şilin Avusturya2l,— Mark Zloti Pengo Ley Dinar Kron İsveç Altın Bank Sterlin Dolar ot ÇEKLER Londra, NewYork Paris Milâno Brüksel Atina Cenevre Sofya 625. 79065 177275 15.0232 4,6794 8731 yeni hamleler yapmıya hazırlandığı bir sırada hu bosluk çok zararlı olur, Akmer Fmin YALMAN olan randımanı iki misline çıkar. Günün Piyasası 4 Limon fiyatları bir miktar 4 yükselmiştir. 504 tanelik sandık- (lar 9,50 - 11.50 liraya çıkmıştır. 4330 tanelik sandıklar ise 7,50 — N. 43 liradır. Buzhanelerda. saklan. V S mış olan limonların mühim bir O asmı piyasaya çıkarılmıştır. da düşüklük vardır. 3 Numaralı Tavşanlı 86 x 90 boyunda olan- ların topu 12 lira, 9 numaralı ve kelebekli o marka 36 x 70 boyunda olanlar da 625 kuruş. Ş tur. Boylarma ve kalitelerine göre, bezlerin fiyatı bu iki nis. bet arasındadır. rr ZAHİRE BORSASI 226-937 FİATLAR , ; / / t 4 t * DIŞ FİYATLAR Buğday Liverpul Şikago m ç Vinipek Findik L Hab LİMAN HAREKETLERİ i