Yazan: Ziya Şakir e lm Mansur, Tehdit Mektubunu Alınca Telâş Ki albuki o sırada da Halit, be (Vezir) ünvunmı taşımakla ruber; Ebâ Müslimin âziz arkâ- Sağı olduğu için halife nezdinde 8 şüpheli bir mevkide idi. k Onun &trafı da bir casus şebe- *si İle çevrilmişti. Hattâ bu ca- iç, vazifelerinde o kadar ma- âretle hareket oetmektelerdi ki; a Müslimin en emin bir ada- VI e gönderdiği bu gizli mektu- bile aşırmışlar.. doğruca götü- KİP, (Mansur) & vermişlerdi. Ç Mansur, korkunç tehditleri ihti- in #den bu mektuptan, evvelâ *na halde telâş etmişti. Ebâ Müs- nin, tecastire kapılarak kendisine Karşı manhalif bir vaziyet alaca- ğndan ürkmüş; Horasan yolları- BA, Yilzlerce casuslar gönderm Ayni zamanda işin tatlılıkla önü- Beçmek için (Halit) 1 de dir ba Bane ile huzuruna esibetmiş.. güya Müslimin mektubundan hiç Haberdar değilmiş gibi, hareket e- derek; — Hilâfetin banedanımıza inti- kal etmesi hususunda gerek Ebâ Hislimin ve gerek senin hizmet- lerin ebediyen unutulamaz... Fa - h 8 bü muvaffakıyeti temin etmek SİN; büyük biraderimiz (İmamı İb ) in aldığı âkılâne tedbirle 1, *€ unutmamak lizımgelir... Bi- esiniz ki (İbrahim), Ebi Müslimi & harekete sevkettiği zaman o - 3 bir ferman vermiş; bu ferman » (Her rim olursa olsun, bize kar # olan sadakatinden zerre kadar Süphe ettiğin bir adamı derhal bip demisti. İşte, bh Müslimin tün muvaffakıyetini, bu ferman Min etti... na ekim vakit vakit, biz de bu- ., »eebur ölüyoruz. Hilâfeti teh- me ,<den bazr Âsileri cezalandır hi lüzumunu hissediyoruz. Bun- hır İçlerinde, maalesef haneda - muza mensup olanlar da bulunu- Yor. Tabildir ki, bunlar hakkında #iddetli emirler verirken kalbimiz Yyor. Fakat; vaziyetin icab 0- Mek böyle hareket lâzım geliyor. “*elâ, geçenlerde amcazadeleri- bakkında ağır bir karar ver « k mecburiyetini hissettik. Acaba kararı verirken; kalbimizin, üryanın en acı ıstırabile sızla » Madığını kim» iddiz edebilir... Fa- kat ne yapalım ki, hükümeti ve BilCeti tehlikeden korumak Vi İm geliyor, Bir isyan çıkıp ta, bin lerce Müğlümanm kanı dökülmek- ye; birkaç kişinin feda edilmesi. üyeyi bir felâketin önüne geği i Demişti, Ş“ derecede zeki bir adam olan (Halit), halifenin mak Madını derhal anlamıştı. Ve gön- mektubun, casuslar eline B*çmesi ihtimalini de bildiği için; e ile olan bu mülâkatını, mü- > bir şekilde yazarak Ebâ Müs- yollamıştı. Gün geçtikçe hükümet idaresini kuvvetle kavramıya muvaf- olan (Halife Mansur) daba tedbirlere girişiyordu. Hors- Şenle olup ta, Ebâ Müslimin gös- Ka Ğİ şiddet ve sert disiplinden ha Mhamuyanları birer birer otrafı- toplanmıya başlamıştı. Bundan dı da, yavaş yavaş Hora » Sirli Türk Beylerini ve Türk ku- mlarını kendi atrafına çek - Ebâ Müslimi, mümkün oldu- $X kadar kuvvetsiz brakmaktı. &n 8 bir zaman zarfmda saraym Mühim erkânı; ve halifenin has h Ordusu efrat ve kumandanları keş en hemen Türklerden mürek- ağ hale gelmişti. Hattâ, ha- e Asur; bunları daha kuvvet ie nm bağlıyabilmek için şah- “Paini servete garketmiş; bil. saye Türk askerleri ile si. Ve Türk muhafızlarına son de- Muhteşem elbiseler giydirmiş Ayni zamanda; e Türk Beyleri ve kumandan- : benden izin almıya lüzum gör Diy, sazuruma girebilirler, Ye, Türklere büyük bir imti. vermişti, Mek, Halbuki Mansurun bu hareketi, ciddi ve samimi değildi. Onun Türklere bu derece temayül göster mesi; bu büyük, sadık ve vefakir unsuru elinde kuvvetli bir silâh gi- bi kullanmak içindi. Türkler; sa - rayda ve orduda, daima terbiye ve vakarlarmı muhafaza ediyorlar; kendilerini alâkadar etmiyen işlere karışmıyorlar.. Bilhassa kendileri» ve tevdi edilen vazifelere dört elle sarılıyorlardı... Halbuki Emevilerin devrinde, lüzumundan çok fazla şi- marmış olan Araplar; bilâkis her yerde ve her sahada serkeşlik edi- yorlar; itaatsizlik gösteriyorlar. Daima, muhitlerinin rahat ve huzu- runu kaçırıyorlardı. Nitekim; (Mansur) un bu suret- le Türklere fazla temayül göster - büyük bir hoşnutsuzluk tevlit et - mişti. Hattâ, saraya mensup bazı Arap prensleri, bu hususta Halife ye bazı ihtarlarda bulunmıya bile türet gösterdikten sonra; ona pek garip tarzda bir de ders vermek iş- temişlerdi. ir gin Mansur camiye git mişti. Namazdan sonra, ken. dine yakm olan bir yerde, ihtiyar bir Arabı — Yürap!.. Yeryüzünde zuhur e- den fitne ve fesadın esbabını id. rik edemiyen.. Bu yüzden haksız. hıklara sebebiyet veren. kendi kav mini, kendi mesebini başkalarma tercih edenleri; sana şikâyet ediyo rum. Diye, yana yana dua ettiğini işit mişti. Bu duanm tarzı, derhsl Mansu- run nazarı dikkatini celbetmişti. Duacıyı derhal huzuruna getirterek isticvaba girişmişti. İhtiyar Arap, hayatma dokun - mıyacağına dair Mansurdan söz al dıktan sonra; ona şu covabı ver- mişti: — Yâ, Emirülmüminin?.. Haksız lığa sebep olan, bizzat sizsiniz. Demişti... Mansur, bu cüretkâ- rane ithamdan hayrete düşerek su allerini derinleştirmişti. O zaman 9 ihtiyar Arap: — Çünkü.. siz; tebaanız arasın» da bir tevazün ve müsavat temin etmiyorsunuz. Hattâ; kendiniz ile, kavminiz ve nesebiniz arasmda bir ayrılık husule getiriyorsunuz. Sa- raymızın etrafını taştan duvarlar, demirden kapılar, yabancı unsur * lardan mürekkep yasakçılar tarâ- fından çevirtiyorsunuz. Bizlere, emniyetsizlik gösteriyorsunuz. Hu- zZurunuza girebilmek için, ancak falan veyahut filân zata imtiyaz veriyorsunuz. Bu suretle de, sİZ8 daha yakm olanlarm haklara te- cavüz ediyorsunuz, Cenabr Hakka; sizden şikâyet etmiyeyim de, kim- den şikâyet edeyim. Diye maksadını izah etmişti. u sözler, Mansura fena hak de evham ve telâş vermişti. En küçük meselelerde bile kılı kırk yararak hepsinden. ayrı ayrı ah- kâm çıkaran bu vesveseli adam; bü ihtiyar Arabın başkalarma tercü- man olduğunu hissettiği için, son derece kurnaz hareket etmiş. O a- damı tamamile yanına çağırdıktan sonra kulağına eğilerek: — Yâ, Ağrabi!.. Ben de Cenabr Hakka kasem ederim ki; yaptığım işler hükümet siyasetinden başka birşey değildir... Büyük biraderim, Etti (İmam İbrahim), bilâfeti Emevi. lerden almak için İşe giriştiği za- man, (yalniz Arapları değil, arap. ça konuşanları bile katlet) diye, Ebâ Müslime emir vermişti. Ebâ Müslim de, bu uğurda tam altı yüz bin kişi kesmişti. Ve ancak bu su- retle Emevilere galebe edebilmişti.. Emevilere gale- bizim karşımız. da ds kuvvetlerini muhafaza edi - yorlar, Bu vaziyet karşısında, be- nim yerimde sen olsan ne yapabi- lirsin .. Sakın bir daha Cenabı Hak ka, benden şikâyet etme. Bilâkis, dua et ki. Halifen kuvvetlensin. Diye mukabele etmişti. M ansur biliyorda ki, bu söz- ler; bu ihtiyar Arabı ileri sürenlere kâfi derecede maksadını izah edecekti. Ve onlara, Ebâ Müs lim aleyhinde, biraz daha kin ve gayz verecekti, Ve şayet gtnüin bi- rinde Ebâ Müslim hakkmda şiddet- li bir harekete geçecek olursa, o za man etrafında daha kuvvetli bir müdafaa çemberi husule gelecekti, EKONOMİ Bu münasebetle memlekette maden tunlarda vermeyi çok faydalı bulduk. i — ŞARK SONDAJLARI: Bas- birindeki ilk sondajlarımız, müsait addedilen kalker tabakatı seviyesini 1300 metrede bulmuştu. Ancak bura» da yalnız kurumuş petrol emmaresi- ne tesadüf edilebildiğinden, sondaj makinesi şimale Hernis mevkiine çe. kilerek ikinci sondaja başlanıldı. Bu sondaj ise kalker seviyesini 350 met- re râddelerinde bulmuştur ve bura - İden kuvvetlice havagazi fışkırdığı sonda, hep petrol kokan ve mesa matı petrolle (imprögnâ) olan taba- katı kesmiştir. Kuyu, halen 500 kil. sur metre derinliktedir. Bu sondajı da 1000 metreden fazlaya İndirmek tasavvurundayız. Ikinci büyük sondajımızda tesadüf edilen bu müspet emmareler, jeolo- İjik nazariyelerimizi tekit ettikten İbaşka, bu mmtaka hakkında besleni. len ümütlerimizi kuvvetlendirmiştir. İSehat etmek zaruri görülmektedir. Binaenaleyh, cenup mintakasının je- olojik bakımdan en müsait şartlarmı gösteren muhtelif strüktürlerin sıra sile ve birer birer sondajlanması ge- rekecektir. 2 — MUREFTE SONDAJLARI: Şimdiye kadar kazılan altı kuyudan ikisinde kuvvetli havagazine tesadüf edilmiştir. Birinden de su İle karışık 'LO Bani GUT Soy H Okuyucularımızdan biri, “f: ya hastalığı” diye bir nevi hastalık olduğunu duymş; Fatihten gönder- diği bir mektupla bu hastalığın ne olduğuu soruyor. Daha başka oku Yucularımızm da böyle birşey duya bilecekleri için Fatihli okuyucunun merakını teskin etmeğe çalışacı- Zım, İlkin söyliyeyim ki, soya çeken hastalık - maalesef - bir değil bir çok türlüdür. İnsanlarm dünyaya Beldikten sonra karşılarına çıkan bin bir türlü hastalık sebeplerinden başka, tablat başımıza bir de böy- le atalarımızdan, anslarımızdan £0- Sallat etmiştir. Bizi teselli edecek bir tarafı vardır ki, soy hastalık. larınm yalnız adları bile bu yazıya sığamıyacak kadar çok olmakla be- raber, bunlara tutulanların sayısı pek te çok değildir. Ondan sonra da hastalıklı bir soydan olan herkesin €r veya geç mutlaka o hastalığa tü- tulması şart değildir. Meselâ, Hemofili denilen bir has- talık vardır. Buna tutulan kimsede en küçük bir vesile ile pek çok kan kaybetmek istidadı vardır. Burnu kanamağa baslarsa acıklı olur, par mağında kilelik bir kesik bile olsa gene birçok kan akrir. Bu istidat insana anasmm sovundan gelir a disinda bulunmadığı gibi onun 80 yundaki kadmlarda da yoktur. Ka- dımlar vasıtasile yalnız erkek çocuk lara geçer, Bunun gibi Daltonism denilen ve retiklerden birini veya birkaçmı a- yırt etmeğe engel olan göz hastalı. ğı da soya çeker ve hemen dalma yalnız erkeklerde buhunur. Bu da, KMA HEK İMİN len,bütlin soya çeken hastalıkları mu ma, burası tuhaftır ki, anasınm ken- N - astalığı kadmlarm elbiselik alacalı kumaş. lar bulmak için renk seçmeğe daha ziyade ihtiyacları olduğu için, tabi- &tin bayanlara karşı bir nazikliği, hem insanlara - bayanlara karşı da ima nâzik olanuz - diye bir dersi demektir. Sasları . çocuklüktanberi . be yaz, kirpikleri beyaz, derileri süt gibi beyaz, gözlerinin içi gene be- yaz adamları bilirsiniz. Bu hastalı- ğa Albinism derler, o da soya çe- ker. Bunun da tuhaf bir ciheti zen- cilerde de olmasıdır: Kara derili, beyaz saçlı bir zenei camlı dolap İçe risine konulacak güzel birsey olur. Bu hastalık ta gene ana soyundan gelir ve kadmlara geçmez. Soya çeken bir de kaşmma has- talığı vardır. Bir soydan olan kim- selerlen birçoğu meselâ çilek yese- ler, balık veseier, yahut antinirin ilâcı yutsalar hemen kaşımmıya tu. tulurlar. Gene soya çeken ve cansıkıcı bir $ey fikir zavifliği, daha açıkçası, Aaptallıktır. Bunun büyük bir fenalr- Ğ şudur ki, vilcutçe zayif olan bir kimse kendisine sağlam bir eş bu- labildiği halde, fikirce zayif olana hiç kimse eş olmak istemez. Ona ©$ olabilecek ancak gene bir zayif fikirli olacağımdan onlardan doğa - cak çocuklar da gene öyle olmağa ms hküm bulunurlar. Soy hastalıklarının hepsi me bu kadarrlan iharet, ne de sövledikle- rim gibi sadece tuhaftır. Bu hasta. lıklar insanm uruvlarımdan hemen her birine musallat olabilirler ve pek çoğu pek acıkudır. En çoğu sinir. ler bünyesine wusallat olur ve tür- Tü türlü illetler çıkarırlar. Burları burada saymak sizi me- raklandıracağı gibi, zaten bunda fayda da yoktur, çünkü soy hasta- lıklarımın bellibaşlı devası da ola- maz, Jiyade salâhiyet sahibi olan zatm izahatını “TAN,, okuyucularma Şu sil, Bu izahat Iktısat Vekili B. Celâl Bayar tarafından daha geçen gün Mil let Meclisinde verilmiş ve o zaman bu İzahat gazetelerde kısaca mevzuu bahsolmuştu. Iktsat Vekilimiz son maden yi, 100 metre kadar bir kalınlıkta. | vaziyeti hakkında, bu hususta en çalışmalarını şöyle anlatıyor: | iş 5 Memlekette petrol arama faaliyetinden bir görünüş hafif miktarda petrol gelmiştir. Hi len yedinci kuyuya başlanılmıştır. Bu kuyunun neticesine göre, Müref- tede' sondajlara daha devam edilip edilmiyeceği hususunda bir karar ve. rilecektir. 3 — ADANA JEFOFIZIK TARA- MALARI: Adanada evvelce yaptığı” mız jeolojik etiitleri müteakip, ova yı jeofizik usullerle de taradık. Bu sayede tahtelarz derin bir strüktür tesbit edebildik. Burada bilyük bir sondajm icrası 150,000 liralık bir makinenin mübayaasma Ve ayrıca senede 200,000 liralık bir işletme masrafın tahsisine mütevakkıftır, Bunu halen yapamıyacaksak ta, elde mevcut küçük bir sonda âletile bir kılavuz sondajı salrvermeği düşü. nüyaruz. Umumi jeolojik istikşaflar Aşağıdaki mmtakalar gezilerek, sa haları jeolojik bakımdan muayene e dilmiştir. 1) Trakya içerisi 2) Gaziantep taraflar 3) Irak hududundan Vana kadar olan saha 4) Garbi Anadolunun bazı mınta. kalarında ihbar edilen sızıntılar. Bu mmtakalardan birinci ve ikin- cisinde bazı müsait etrüktürler mü- şahede edilmiştir. Bunlar bilâhare tamik edilecektir. Ancak Trakyada herhangi bir sondaja O başlamazdan evvel, en müssit olabilecek noktala- rm jeofizik ölçmelerle tayini muva - fık görüldüğünden, bu ölçmelere bu yaz başlamış bulunuyoruz. Arama veya ihzar 1) KEBAN SİMLİ KURŞUN MA» DENİ: Buradaki ihzari ameliyat bitmek tzeredir. Madenin işletmiye konulması hakkımdaki avanproje e - tütlerine haşlanılmıştır. Önümüzdeki sene zarfında tesisata geçilebilecek- tir. 2) BULGARDAĞ ALTINLI SIM- LI KURUN MADENİ: Bu maden deki mağaralarda tesbit edilen cev - her yığınlarmın tonaj hesabma ve (&chantillonnage) işine esas olan son daj ve mesaha işleri bitmek üzere dir. Bunların vereceği rakamlar, mâdende kurulacak izabehanenin te sis ve işletme şersitini teyin edecek. tir. Yakmda bu tesisatm avanpro « jelerine başlanılacaktır. 3) GUMUŞHANE SİMLİ KUR- ŞUN MADENİ: Eskiden işlemiş ocaklar açtırıldr. Munyene edildi. Bunlarm kısmı küllisi tüketilmiş bu- Maden Arama Faaliyeti Feyizli Neficeler Veriyor Kömür, Petrol, Demir Aramalarında Son Vaziyet Memleketimizin toprukaltı servetlerine dair son günlerde çok sevindiri- <i haberler vermekteyiz. Mardin civarmdaki petrol araştırmaları, Divrigi. de meydana çıkarılan demir damarları gibi. lerin sürülmesi için makine tesisatı kuruldu. Bu yoklama işi son aylarda başlan mış bulunuyor. 4) KESKİN MOLİBDEN MADE- NI: Mekşuf sahakadi madenin işletil mesi için ihzari ameliyat yapılmış ve bu meyanda 30 metrelik bir ihracat | kuyusu tesis edilmiştir. 5) TURHAL ANTIMUAN MADE- NI: Son günlerde, devlete intikal et miş bulunan bu sahada ye k ta hari ve ihzar ameliyatına basla. mak üzere makine tesisatma geçil » İ miştir. Bakır servetimiz ! 6) KUVARSHANE BAKIR MA. DENİ:; lee bunu ecnebi bir grup işletmişti. Yıkılmış olan aksamı, ma kine ve tesisat düzeltilmiş, çökmüş olan galeriler açılmıştır. Bu maden yeniden imâr ve faaliyete sevkedil « miştir. Bir ay sonra bize yüzde 98 te nörlü 2000 - 2500 ton saf bakır ve» recektir. Bu vesile İle bir hâtırayı hu zurunuzda canlandırmayı isterim. Ge çen sene madeni görmek için gitti « ğim zaman bana anlattılar, fevkalâ- de mütehassis oldum. Bütün inkılâp ve ihtilâl arasmda madenlerimiz' yağ maya maruz kalmış. Bilhassa şimdi anlatacağım Murgul madeni feci bir surette tahrip edilmiştir. Kuvarshane madenini de tahrip etmek ve tesisat ve mevcudatmı çal. mak için gelen kuvvetlere karşı or» dumuzun orada çok kıymetli bire Yemanı, mülâzım rütbesinde bir zat, bir istihkâm zabiti karşı koymuş : “Bunlar milletimin malıdır, ben bü. rada oldukça zerresine dokunamaz- smız,, diye haykırmıştır. Bu madenin işletilmesini derhal €- le aldık, Biraz sonra oradan $#af bakır istihsaline başlamış bulu. nacağız. Bu zatı vekâlet nâmmna mükâfatlandırmak istedim Fakat izini bulduramadım. Vekâletim nâ- mma bir minnet ve şükran olmak Üs zere hâtırasını yüksek takdirinize ar zediyorum. 7) MURGUL BAKIRI MADENİ; Bu madenin kati etütleri ve avan. projeleri bitmek üzere olup, iki aya kadar işletme müessesesine devredin lecektir. Bu maden, memleketimizin değil dünyanm en büyük ve en sayılı tesisatından birisine malik olacaktır. 8) GULEMAN KROM MADENİ: Bu madenin tetkikatı bitmiş ve Eti Banka devrolunmuştur. 120 bin ton nakil kabiliyetinde 18 kilometre uzun Yuğunda bir havai hat inga edilmiş- tir, Senede asgari 100 bin ton istih» salât ve sevkiyat yapılacaktır. Türkiye, Krom istihsalâtında bü- tiln cihan itibarile, birinci safı ihrss etmiştir. Mlevcat krom servetlerimie in ehemmiyeti bu mevkii bize dalma muhafaza ettirecektir. Liğnitler 9) SOGÜT LINIT MADENİ: Ba. nı sondağlarla jeolojik haritası ve ra poru yapıldı. Büyük bir işletmeye müsait değildir. 10) YERKOY LINIT MADENİ: Bazı sondajlarla jeolojik haritası ve raporu yapıldı. Ehemmiyeti az bir yatak. 11) TAVŞANLI LINIT MADE NI: Bazı sondajlarla, jeolojik hari. tası ve raporu yapıldı. Mahrukat memba: olmıya müsait bir havza. An cak ihzari ameliyatın yapılmami. çin, bazı tedbirlerin alınması zâru « ridir. 12) DEGİRMİSAZ LINIT MADE. NI: 'Tavganlı için söylediklerimizi bü havzaya da teşmil edebiliriz. 13) SEYİDÖMER LINİT MADE» NI: Müteaddit sondajlar yapılmış, miüazzam bir mahrukat serveti tesbit edilmiştir. Memlektte büyük bir Sâs nayi merkezi olmak istidadındadır. Etütleri ve raporu bitmiş, işletme. ye konması ve muhtelif endüstrilerin doğması için hazır beklemektedir. Bu madene ait servet ve inkişaf, Ankara enternasyonal kömür sergi « sinde canlandırılmıştı. Bu suretle zi“ yaretçilere ve bilhassa münevver Yundu, Ancak bu muayene sayesinde ocağın jeolojisi tesbit edilebildiğin- den, buna istinaden, yeni ve bâkir 0- Tabilmesi muhtemel olan mmtakala- ra nüfuz edebilecek galeri ve tünel kısma ve mekteplilere hem teknik ve | parfe bir etüt, Türk mühendisler tas rafından yapılmış bir etüt nümune- si, hem ğe bu muazzam serveti gös. (Lütfen sahifeyi çeviriniz) hi i