6 Ss PO Fe Dünkü Milli Küme Maçları Fenerbahçe Mağlüp Oldu Güneş Ankarada Galip İzmir Maçının Tafsilâtı İzmir, 15 (Tan muhabirinden) — Fenerbahçe ile Doğanspor takımı kar şılaştılar, ve Fenerbahçe 3 gole karşı 4 gol yemek suretile mağlüp oldu. Fener, (Hüsamettin, Lebit, Cevat, Reşat, Angelidis, Bülent, Fikret, Na- ci, Ali Rıza, Ethem, Niyazi) kadrosi- le, Doğanspor da (Ibrahim, Zihni, Ad nan, İsmail, Turan, İrfan, Reşat, Ö- mer, Halit, Mehmet, Sabri) şeklinde sahaya çıktılar. Mahmut, Fethi. Hak kı, Ali, Fuat Doğansporun kadrosun da gözükmüyorlardı. Oyuna Fenerin hücumile başlandı. Doğanspor müdafaa ediyordu. İlk da Kikalarda Doğanspordan Hakkı, sol açığa pas verdi. Sol açık Sabrinin çektiği şüt kaleci Hüsamettinin elinde neticesiz kaldı. Fenerliler, geçen haftanm galibiyet gururile oyuna pek ehemmiyet ver- wiyor gibi idiler, İzmirlilerin enerjik hücumları göze çarpıyor. Bir aralık İzmir orta mühaclmi Re şat, Fener kalesine şüt çekti. Hüsa- mettin takımın: bir gölden kurtardı. 1$ nci dakikadan sonra İzmirlilerin daha enerjik ve şuurlu oyunlarını gö rüyoruz. Fenerin haf hattı irtibat te min edemiyor. 44 üncü dakikada Fe nerin hafif anlarından istifade eden İzmirli Reşat, takımına ilk golü ka- zandırıyor. Birinci haftayim 0-1 Do ğanspor lehine neticeleniyor. İkinei devreye Fener, Hüsametti - nin rahatsızlanmaşından dolayı 10 kişilik kadro ile girdi. Kalede Bülent, Bülendin yerinde Esat var, Fikret or ta mühacim... İlk dakikalarda Fene- rin iki müdaflinin aksaklığı görülü - yor. 8 inci dakikada İzmir merkez mi - hacimi, topu slarak ilerlerken Fener aleyhine favul veriliyor. Sabrinin at. tığı top, Doğanspora bir gol daha ka Zandırıyor. Fener, kendini toparlamış gibi. 19 uncu dakikada Niyazi topu sağ iç- ten aldı, bu sirada Fikret, Fenerin Ok gölünü kaydetti. 23 üncü dakika- da Naci Fenerin Ikinci golünü yaptı. Takımlar 2-2 beraber vaziyete geldi- ler. Oyun her iki tarafın Bücumlarile devam ederken Reşadm ortalama - sından istifade eden Ömer, 27 incida kikada kafa ile bir gol yaptı. Bunu Ömerin 83 üncü dakikada attığı gol takip etti. 35 inci dakikada İzmirden Mehmet beşinci golü yaptı, fakat embol oldu gu Için hakem bunu saymadı. 43 üncü dakikada Fikret, Fener - bahçenin 3 üncü golünü kaydetti. O. yun, 3-4 Doğansporun galibiyetile ni hayetlendi, Üç Şehir Atletizm Müsabakası "Atletizm federasyonu tarafından Hazırlanan ve her sene 19 Mayısta tekrar edilmek üzere İstanbul, An - kara, İzmir şehirleri arasındaki müsa baknlar Ankaradaki yeni stadyormda yapılacaktır. Müsabaka programmdâa 100, 200, 400, 800, 1500, 5000, 110 metre mâni. alı köşularla disk, cirit, gülle uzun, yüksek, üç adım, 4>(100, 4400 bay- rak yarışları vardır. Bu müsabakalara İstanbul ve İz- mirden 18 atlet iştirak edecektir. Ay rca mmtakslar lüzum görürlerse da ha fazla atlet gönderebileceklerdir. Bütün müsabakalar seçme yapılmı yacağı cihetle bir günde nihayetlene. tektir. Her müsabakaya mmtakalar #ki atletten fazla sokamıyacaklardır. I nl SUGÜNKÜ TAKIMLARD | Galatasaraydan Lütfi Beşiktaş Galatasaray Bugün Oynuyor Taksim stadı bugün yine bütün Iş- tanbulu, hattâ bütün memleketi ya- kmdan alâkadar eden mühim bir ma ça sahne olacak: Galatasaray - Be- şiktaşla karşılaşacak... Bu maç iki cepheden alâka vericidir. Biri küme karşılaşmaları, diğeri de İstan. bul şampiyonası, Yapılan fikstürün garip bir tecellisi olarak milli küme- de en fazla maç yapan siyah beyaz. larla en az oynıyan sari lar kozlarını bugün paylaşacaklar... Son vaziyete göre, İstanbul şampiyonasm. da en iyi vaziyette olan iki klüp yaptığı maçları kazanmış, Galatasa - ray Ise bu iki takımla berabere Kal mıştır. Siyah beyazlıların bu yüzden diğer takımlara nazaran Iki puven &- vantağı vardır. Kendisini ilerde YÜ - rüten ve ayni seviyede olan takımlar karşısında elde edilmesi çok güç © - lan bu iki puvanlık avantajı kaçır- mamak için Beşiktaşlıların bugünkü maça azami ehemmiyet verecekleri şüphesizdir. Buna mukabil Galatasaray İzmir seyahatindenberi istirahate çekilmiş takrmile yeni kurulmuş saat zembe- reğinin boşanması hızı ile en fazla maç yapan ve hirpalandığı muhakkak olan Beşiktaşlılara bütün kudretile taze kuvvet halinde çıkacaktır. Bundan evvelki yazılarımızda da Iddia ettiğimiz gibi- mili kümeye tefrik edilen sekiz klübün biribirile yapacağı maçlar için evvelden tahmin yürütmek imkânsızdır. 19 Mayıs Hareketleri Ankara, 15 (TAN) — 19 Mayısta Istanbul, İzmir ve Ankara bölgeleri arasmda atletizm birincilikleri müsa- bakası açılacak ve ertesi perşembe devam olunacaktır. Şu müsabakalar yapılacaktır: 100, 200, 400, 800, 1500, 5000 met- re kogu, 4 x 100 bayrak, 4 x 400 bay- rak, uzun atlama, yüksek atlama, ek Fit, disk ve gillle atma, birincilere 10, #binsilara â üminsilera 4 wwvwan he-i Trakyada gençlik tesi Ankara Maçının , Tafsilâtı Ankara, 15 (Tan muhabirinden) — Güneş ve Gençler Birliği takmları bugün şehir stadyomunda çok kala - balık bir seyirci önünde milli küme maç: İçin karşılaştılar. Hakem Gala- tasaraydan Nihaddı. Oyun her İki ta rafın akınlarile devam ediyordu. Gü | neş, daha enerjik oynuyordu. 43 ün-| cü dakikada sağ açık İbrahimin Ra - |sime verdiği pas, plâse bir vuruşla gol oldu. Güneş ilk sayısını kaydetti. Birinci devre böyle bitti, İkinci haftayım Güneşliler büyük bir hızla başladılar, Gençler Birliği kalecisinin zayif bir anmdan istifade jeden Rasim, Güneşin ikinei golünü de kaydetti. Oyun akım halinde de - vam ederken Halit, sıkı şarj yaptığı için muavin Kadri de Salâhaddinin karnına bir tekme vurduğu için saha dan çıkarıldılar, İki genç oyuncusun- dan mahrum kalan Gençler Birliği, ne yapacağını şaşırdı. Fakat 9 kişi ile yine oyuna devam etti. Maç 2-0 Gü- neşlilerin galibiyetile neticelendi. NASIL OYNADILAR? | Gençler Birliği, fert ve takım halin de çok çalıştılar. Bilhassa ikinci dev rede dokuz kişi kaldıktan sonra cid- den fevkalâde idiler, Hakemin yanlış kararlarile sinirleri bozulmuş, bu yi” den asabiyetle neticeyi lehlerine çe- virememişlerdir, Gençler Birliği ida- recilerinin eli sakat İhsanı oyuna al- maları, müdafsaya heymalana isk dam tadır. Maamafih hakemin bu vaziyet teki bir oyuncuyu oynatmaması da lâzımdı, MAÇ NİÇİN MÜNAKAŞALI OLDU? Bugünkü maçın bariz bir hususi - yeti Ankarada şimdiye kadar yapıl - mış olan maçlarda dalma sükünet - İlerini muhafaza etmiş olan seyircile- rin bu defa asabiyete kapılmalarıdır. Hakem Nihadın tarafgirlik yapa- bileceğini düşünmemekle beraber, s6 yirciler, onun Güneş oyuncularınm ofsayd vaziyetlerini bir çok defalar İgörmediğine veya görmek istemeği- ğine gahit oldular. Beraberlikle devam eden oyunu böy le ofsayd vaziyetinde yapılan bir gol- le Güneş lehine çevirdikten sonra Gençlerbirliğini felce uğratacak iki karar daha vermesi, iki oyuncuyu sa» hadan çıkarması, hakemin çok müte- reddit olduğunu gösterdi. Cezalar, çok defa Gençlerbirliği aleyhine olu- yordu. Bu hal, maçı seyreden idareci- lerin gözüne çarpmış olmalı ki, iki devre arasında maça devam edij memek hususunda aralarında görüş- meler oldu. Bir hâdise çıkarmamış ol- mak için maçı yarıda bırakmadılar. Hakemin Güneşi iltizam etmesinde kast arıyanlar da vardı. Galatasaray- 1 Nihadın gelecek hafta Ankarada maçı olan Galatasarayın karşısına Gehçlerbirliğini iki oyuncudan mah - rum olarak sahaya çıkarmak isteme- | si de seyircilerin aklma gelen ihtimal- Terdendi, | Yarınki Güneş - Ankaragücü maçı Jiçin başka bir hakem tayin etmesi İ için Federasyona mliracaat edilmiştir. | Gençlik Kurumu Türk Spor Kurumu için ayrılan mu avenet tahsisatndan başka gençlik teşkilâtı için bu sene umumi bütçeye 101 bin lira tahsisat konulduğunu öğ- rendik. Bu iki tahsisatın biribirindi o ayrı konulması hükümetin iki işi AY- ni milesseseye bağlamak niyetinde ol- madığına bir delildir, bu suretle hi reket her iki teşekkülün selâmeti 08- mma çok hayırlıdır. Mütemmim istihbaratımıza Höre bu sene Ankara, İstanbul ve İzmirle AN 16.5.07 — İffaiyecilerin Anlattıkları ir itfaiye beltacısı diyor ki: Vakit gece yarısı idi. Nö- betimi yeni bırakmıştım. Fakat uykum hiç yoktu.. Kapmın önüne çıktım. Nöbetçi her vakitki yerin- de idi. Hava açık ve soğuktu. Her tarafta derin bir sessizlik vardı. Şehir çoktan uyumuştu. Karla ör- tülen ağaçlar beyaz birer hayalet gİbi duruyorlardı. Ansızın gözlerim sola kaydı. Bu da ne?. dedim. Du- man.. Hattâ kırmızımtırak bir du- man. Sokağın karşı tarafına geç- tim. Şimdi alevli duman dahe İyi görünüyordu. Nöbetçiye koştum: — Görliyor musun, yangın! Zi- le bas.. dedim. Garaidaki hilkün lâmhalar hinan da yandı. Tehlike çanları çalmıya başladı. Bir 868 duyuldu: — xx caddesinde yangın var. ir dakika geçmeden otomo- biller uyuyan şehrin 1ssiz sokaklarında bir yılar gibi kayıp gidiyorlardı. Grup âmiri birinci otomobilde idi. Ben onun yardım- cısı sıfatiyle İkinci otomobilde gi- diyordum. Çok geçmeden yanan bi- nanın yanımda idik. İki katlı ahşap bir ev Yanıyordu. Pencerelerden koyu bir duman çıkıyor, sol taraf- tan bir alev yükseliyordu, Evin 4 - çinde derin bir sessizlik vardı. Ne pencerelerde bir insan hayali gö - rünüyordu, nede yardım istiyen bir ses duyuluyordu. — Galiba içerdekiler derin uy » kuda.. Belki de dumandan boğul - muş olacaklar. Hortumlar uzatıl- mış, Merdivenler yükselmişti. Der. hal merdivenlerden tırmandık. E - yin yanan kısmında bir odada iki insan görünüyordu: Yaşlı bir erkek le bir kadm. Erkeğin elleri kanlar içinde İdi. Demek ki, pencereleri yumruklamıştı, Onları yangından çıkardık, karların üzerine yatırdık. İhtiyar erkek şaşkın şaşkın bakı - nryordu: Yanaştım ve sordum: — Evde daha başka kimler var?. Yüzüme bakıyor fakat cevap vermiyordu. Hemen kadının yünı- na koştum: — İçerde kalan var mi? K Adın da cevap vermiyordu. Bunlardan bir şey çıkmı- yacağını anladım. Tekrar yanan e- ve doğru koştum.. Merdivenlerimiz o > idi, Basamaklar duman görünmüyordu. Evin içindeki sessizlik beni korkutuyordu. Ya - nan tahtaların çatırdısından başka bir şey düyulmuyordu. Henliz su sıkmıya başlamışlardı. Ne olursa Sm İM İçine girmiye karar ver- m. Cam) 3 pi lara vurdum ve bağır — Kâlkmız!, Camlara doğru ya» naşmız!. Burada merdiven var. Birdenbire pencerelerde bir in - san hayali belirdi. Pijamalı bir er- kek benim tarafa doğru atıldı. Göz leri Yusyuvarlaktı. Ona seslendim: — Birinci katın bütün kapı ve ikilâtırım ilk nü-| pencerelerini dolaş, Uyuyan varsa ... mlm .. Nakleden: B. Tok Maeerereseemesazezi Dediklerimi anladı. Ve yapmıya koştu. Biraz sonra kırılan camla- rm şangırtısmı işittim. İnsan fer » yatları duyuldu. Ben evin arka merdivenlerine koştum. Yanan ki- ler odası idi. Yangın yavaş yavaş sofaya sirayet ediyordu. Fakat üst kata çıkmak mümkün değildi. E)- divenimi çıkardım. Bol su ile slat- ene ei ER Üs kata çıkmak için hemen merdiven- lere atıldım. Fakat göz gözl gör- müyordu. Merdivenlerde koyu, süt gibi beyaz bir duman vardı. Bilme- diğim bir dairenin içine girdim. Alevlerin içeri girmemesi için sım #ikı kapıyı kapadım. Odada duman vardı fakat o kadar kesi? değildi. Pencerelerden kıpkızıl bir işık vu- ruyor, odanm içi mükemmelen gö- rünüyordu. Odanın içindekiler mı- şıl mışıl uyuyorlardı. Hemen onla» ra yanaştım: — Kalkmız, dedim, yanıyorsu » nuz!. Çabuk giyininiz!, Beraberini- z6 hiçbir şey almıyacaksınız!, Hay- di çabuk, Sizi dışarı çıkaracağım... Benim bu sözlerimden hepsi u - yandılar.. Büyük bir şaşkınlık için- de idiler.. Ben hemen pencerelere koştum, Bizimkiler bu pencerele- ro de iki'merdiven dayamıştılar.. İnsanları çıkardık. Bu esnada su da sıkmıya başladılar.. Ben aşağı koştum. Elbiselerimi iyice ıslattım. Eldiveni ağzıma soktum tekrar yu- karı fırladım. Artık burada da dur mak tehlikeli bir hal alıyordu. Ö - nümde bir erkek yatıyordu. Oda - lardan birinden çıkmış fakat du - mandan boğulma derecelerine gel- mişti, Onu kocakladım. Ve pence- relere koştum. Yolda da kendisine sordum: — Yukarıda daha kimler var bi- liyor musun ? — İhtiyar bir annem, karım ve bir kız çöcuğum var. n üçüncü defa yukarı fır- B ladım, Bu defa alevler,da - ha kuvvetli idi. Ateş sofayı tama» men istilâ etmişti. Alevden diller merdivene saldırıyordu. Evvelâ ko- cakarıyı çıkardım. Diğerlerini al- mak Üzere odaya girdiğim zaman bütün odayı dumanla dolmuş bul- dum. Göz gözü görmüyordu. — Odada kim varsa kapıya gel - sin diye bağırdım. Fakat kimse cevap vermiyordu. Kızın da annesinin de duman yuttuklarına kani oldum. Bilzaru- re odanin içine girdim. Ellerimle etrafı yoklamıya başladım. Bi yor- damile kadını buldum. Hemen ka- pıya doğru çektim. . — Kız nerede? diye sordum. Susuyor ve cevap vermiyordu. Diğer elini tuttuğum zaman yu ef de bir şeyler olduğunu gördü” Kadın bu eliyle küçük kızmı siki yakalamıştı. İkisini zorl8 yk dırabildim. En üst sofaya çi Alevler de bizi kovslıyordu. D ven müişt Göz göl görmüyordu. Hortum? geldiğimizi görmediği için hortü mu tam benim İstikametime * muştu. Ani bir darbesile yere ** kıldım. Başımdaki yangın bir yana fırladı, Kadınla çocuk * limden kurtuldular. Fakat üstüme yağan çabucak kendimi toparladım. Tek” aşağı indirmiye başladım. 7 Aşağıda kumandanla karşıl$ tım; — Nasıl, diye sordu, yukarğ | kalan vâr mı? | Galiba kimse kalmadı. Kumandan ov halkına tekrar #” | ruyor: 44! — Hepiniz burada mısms?. İyice çerilde kalan yok mu?. düşününüz! — Hiç kimse kalmadı giye ee? veriyorlar. Fakut bunlara inanmak kabil 5 idi? Kumandan bana döndü: p< — Sen bir keşif daha yap. #, burada söndürme işini idare yim. en tekrar evin içine gir Bütün odaları dolsf Kimsecikler yoktu. En köşedö" levler içinde bir oda daha kal, tr. Odaya yanaşmak bir türlü * kün olmuyordu. Elbiselerim Yy mıya başlamıştı. Fakat üze bolca su sıktılar. İster tem metre uzunluğundaki alev © arasında odaya daldım. İ$i müthiş bir sıcaklık vardı. almak kabil değildi. Yerleri ya başladım. Yanmış eşyay& geliyordum. Demirden karyola boştu. Odada yuvarlak bir Sa dı, Eldiyenlerimi çıkardım. Ek çe ALA ERİ E LA bir baş geçti. Bu, bir kadın di. Bunu, karyolanm altından * tim, çıkardım. Kalbini dinle vurmuyordu. Nabzıns bakta miyordu. Yavaş yavaş ken ye | de boğulduğumu * hissediyort Güçlükle pencereye kadar yan | bildim. Başımı çıkardım. Ağiz ki ıslak eldiveni aldım. Deri” ge | rin temiz hava teneffüs etti İ miz havayı âdeta yemek, YU” g | istiyordum. Ben ona hasretti””” rağ kendime keldikten sonrâ cereden bağırdım: — Kumandana haber veri” ” nan var, B elki yangının nasıl çi merak etmişsinizdir. yi da söyliyeyim: Kiraclardi” en alt kati idare yan, gr mıştı. Kedi ve yahut fare bul”, virmişti. İşte yangın bu d” gi” lâmbadan çıkmıştı. Ufak bİr katsizlik, az kalsın birçok