O Zaman Cümhuriyet .NATATÜRK ŞÖYLE DEMİŞTİ: Türk Devletinin Donanması da Büyük Olmak Gerektir. En büyük vatan çocuğu, bundan 13 sene evvel; bir kaç satır yazı içinde meğerse bize bugünün ve ya rının kuvvetli donanmasmı vadedi- yormuş! Şimdiye kadar hiç bir yerde çık- Daha Müsterih Olacaktır. E» bahriye müsteşarı B. Hü- Kinky Samettin, hatıralarının bu- kısmında, Büyük Şefimiz A- Me cümhuriyet bahriyesinin erin; İNİ Atan çok kıymetli direktif. naklediyor. B. Hilsamettin, iş le Hamidiye süvarisi iken şöy- 4 EİT &lıyor; va, danyadan büyük bir zat Trabzona götüreceksiniz. Kö- Mürünüz hazırdır! tan iye, uzun zamandanberi ce i. Beni bir düşün. ya, Bu ağır gemiyi, yollarda hiç kağ aya Uğratmadan, Trabzona Bötürebilecek mi idim? "ullyetim çok gırdı. Milletin Sebeği olan bir şahsiyeti gemi- e? alaetletem. Hamidiye ise, umu- barpten beri, tamir yüzü gör. arka» ) güveniyordum. Veri» me Ser, derhal yerine getirmek - Sn, 013 Şiktim. Büyük kurtarı. 5 ürreisi arfatile, memle- ük , “DİZ yolundan yapacağı bu diy, hat; balk üzerinde tarif e danya #lâka uyandırmıştı. Mu- Yalı e illerinin, Su kadar, kala. “ği Gününü bön görmedim. Z A Satürkü büyük sevgi tezahü- dk, 1, St arikmda Hamidiyeye al Sani '& yaklaşırken, heye- Diye ler, biribirini takip et- raşit İYİ hatırlarım: Hamidiye Benç, ğüzdan geçiyordu. Bir denize air bir sevinçle, kendini » Yüze yüze Hamidiyeye e Svliyordu, O kadar heyecan- ken, bir hefes nefese kulaç atar Kadar, Yandan da; avazı çıktığı Byayyceğim seni! Seni görmiye “iye yn. Göster bana yüzünü. Rig rdu. Bir aralık, İla. in yale © kadar yaklaştı ki, gemi "iş, 4 kesmiye, hattâ biraz son Ayri «tmiye mecbur olduk. boyayla Bilecek olsak, çocuk, Piray, dalgalarına lacak, gaça olacaktı. ei | A ürk, bu genci mahzun bi den, gekmak istemedi. Güverte İaltiP etti, Kimdi e *liyle selâmlar göndererek Suk? fedakâr © ço- iş edakâr diyorum. Çünkü, Seyir halinde bu kadar bam ancak fedakârlık edilebilir. gk dar, yl Medi pt Boot. Hiç deniz, gör Yapıyor, efradm ye- kağ, Bekle, İçtiği suya varmcıya oluyordu, #erefine, bütün Trabzon Ayak başa donanmıştı. Karaya | © arkan, Yüze yakm kurban | buy, dadır, Karadeni « gta gocukları tarafımdan Ve saygı ç..1 © gösterilen sev. Hye değige ürleri tarif edilir R İseye Beldik. Orada da ayni MA ug, kumluk! Dönüşte > yürmeş Yine o sevinçli, hare- e Atatürk, Sam- gü. e, Erzurumdan bir davet tetneğı; m geri çevirmek iş. Yoluyla Samsundan ilen Seçti. Vapurdan ayri: k EAA ZE İntahayı SEmİnin hatıra defteri. Mecaz kaydederek, bizi de- ler, mıyan bu kıymetli hatıraları, kendi defterimden size de okuyorum. Atatürk, Hamidiye Kruvazörtin- de geçen günlerin hatırasmı şöyle- ce tesbit etmişlerdi: Hamidiye Kruvazöründe 20 Eylül 340 Cumartesi H amidiye Kruvazörü, maziden yadigâr &alan donanma ak- sam içinde, Türk Cümhuriyetinin denizlerde faaliyete geçen ilk gemi- si oldu. Beş senedenberi mütehassir olduğum deniz hayatını bans yaşa- tan bu sefine oldu. Türk donanma- sı kumanda Ve zabitan heyetini bu gemide ve buna refakat eden Peyki şevket torpido kruvazöründe tanı- dım. Tanıdığım ruhu genç, mefkü genç bu istikbal kumandan ve za - bitleri, bende bahriyemiz için &uv- vetli ümitler hâsıl etti Kıymetli, şedit arzulu heye- ti, yadigârı mazi olan bu gemi içinde bırakmakla iktifa olu- namaz, Onları, müstahak ol- dukları kadar inkişafa maz har edebilmek için bugünün icabatne kavuşturmak lâzim- er, Hudutlarının mühim ve bü. yük aksamı deniz olan o Türk YENİ, Resim No, 15 Bu resim şu on türküden hangisine aittir? 4 — Adalar sahilinde bekliyorum. Yarim seni serian istiyorum. 7 — Bana noldu da ben bilemem , Eski halimi hiç göremem 11 — Cıgaramın dumanı Yoktur yarin imanı 17 — Darıldın mı cicim bana Hiç bakmıyorsun bu yana 22 — Felek bana neler etti Bu gençliğim elden gitti 28 — İkimizi bir odaya koysalar Üstümüze altın kilit vursalar | 42 — Seni gördükçe titriyor yüre- Zim Asıl âşık sadıkım ah meleğim. 43 — Söğüdün yaprağı naziktir na- rin Zeynebi ettiler bu hafta gelin! Nİ, BAHAR MÜSABAKAMIZ Yazan: Satâhddain devletinin, donanması da mü- him ve büyük olmak gerektir. O zaman, Türk Cümhuriye- ti daha müsterih ve emin ola- caktır, Mükemmel ve kadir bir Türk do- muvaffakıyetle sevk ve idareye ir kumandanlara, zabitlere, hassıslara matikiyettir. Hamidiye ve Peykişevketten ta- eye yürü. kiymetli Bügün için bu güzide heyet, bü- yük alâka ile muhafaza olunacak- tır. ut büyük küçük gemileri. n, yalnız kabili istifade o - lanlar tefrik ve ihya edilebilir, Do- | nânmamız heyeti umumiyesinde fa- al ve nafi unsı dan mütevazi bir bahri cüzütem vücude getirmek imkânma kani oldum. Bunun için hükümeti Cümhuri- yenin tedbir ve teşebbüslerile şah- sen alâkadar olacağım. Esâzli ve kıymetli bir noktai azimeti bulduk- tan sonra, ondan muazzam gayeye yürümek ve ona vâsıl olmak eibet- to müş eser ulacaktır. GAZI Mustafa Kemal 48 — Yemenimin uçları Çıkamam yokuşları 49 — Yerde buldum bir elma Elmalı yar, kirazlı yar yarama am vi) Bahar Müsabakası i İKUPONU!15) ; Bu kuponları kesip / saklayınız ; rrezreeseri H indistanın halihazırda milli kongre lide. ri olan Nehru, Gandi ve diğer kongre reisleri bir sedire oturup mühim meseleleri gö rüşmüşlerdi. Hindistanda siyasi nutuklar böy. le yerlerden irat olunur. Ve aşağıki resimde görüldüğü gibi, halk bu nutukları oturarak din. ler. Bu çeşit yerlere gelenleri solda görülen gö- nüllüler karşılar ve oturturlar. lucu Recep, çocukluk gün- Sum Hayahı Kazanmak — Rahmetli anam, beni İstan. bulda Soğanağa mahalelsinde din. yaya getirmiş, Babam esnaftan bir adamdı. Mektebe başladığım gü . nil hatırlıyorum: Beyazıtta, Sirma- keş hanının üstünde bir mektep vardı, Beni, bu o mektebe götürüp yazdırdılar. Amma, öyle zehgin ço. cukları gibi, aminlerle, ilâhilerle değil. Tıpış tıpış kendi aysğımızla B * gittik mektebe, Yalnız, mahzun ol. mayım diye, boy numa yaldız bir cüz kesesi takmışlardı. İlk elifbeyi, hocam rahmetli Boşnak Hasan E. fendiden okudum, Adamcağızm sun bir sopası vardı, bu sopayı ya- nından hiç ayırmazdı, Babam, beni mektebe yazdırırken, meşhur sözü tekrarladı: — Hoca Efendi, eti senin, kemi. Zi benim., Derken, biz elifbayı yavaş yavaş hecelemiye başladık. Hasan Efen- di, ardda Dir, haylazlık edenleri fa» lakaya yatırır, döverdi, en, snıfımın — çalışkanlarm. dandım, Haylazlık ta etmez dim. Hocamm dayağmı yemedim. Boşnak Hasan Efendinin mektebi. ni bitirince, Aksaraydaki Valide mektebine devama başladım. Bu mektebin hemen bütün talebesi, fa kir çocuklardı, Her sene, Ramazan Bayramma üç gün kala; bize kü. çük keseler içinde yüz ellişer ku- ruş para dağıtırlardı. Mektebi ku. ran Pertevniyal kadın böyle vak- fetmişti, Bu para üe, her. çöcuk, bayramlık elbisesini alırdr, Valide mektebinde bir de Fran. #ızca'rmallimimiz Rüştü Paşa var. dr. Çok iyi yürekli bir Oadamdr. Mektepte kaldığım miiddetçe, o- nun büyük lütuflarmı, yardımları. nr gördüm. Bir de bevvabımız İsmail Ağa vardı, O da beni çok severdi. | asıl sünnet olduğumu soru. yorsunuz. Fikara cocuğu- BUYUKİLEBİN UNLERINDE Gi Karabahtı Yenmek ve Zengin Olmak Hacı Recebin Hatıraları, Bize İbr et Verebilir " Şehir Meclisi âzasından B. Hacı Recep nun stinnetinden ne olacak? Bir gün, alıp Gülhane hastanesine gö- türdüler. Orada, daha benim gibi, yüzlerce çocuk vardı. Hep beraber Sünnet olduk. Ağzı kırmız kurde- le ila bağlı çekmlar içinde bize elli- şer çil kuruş hediye ettilr, Başımızda Maşallah işlemeli tak. keler, sırtımızda beyaz entariler, ü- çer üçer karyolalara yattık, Hok- kabaz takımı da vardı galiba... Er- tesi günü, evlerimize dağıldık, İşte benim sünnetim, böyle oldu. Askeri bir mektebe yazılmak için gok çalışmıştık. Muvaffak olama- ymca, geçim darlığı çeken aileme biraz olsun yardım edebilmek ümi- diyle Mahmutpaşada havlucu Ha cı Hakkı ve ortağı Ahmedin dük- künma çırsk olarak yerleştim. İlk zamanlar, 15 kuruş haftalık alryor dum. Bu parayı, kendim yiyordu» sanmaym. Evime yardım ediyor «dum. Çukurbostanda, ayda yirmi kuruş kira ile iki yer odası buk muştuk. Orada oturuyorduk. u vaziyetim Üç sene devamı etti, Çıraklık hayatımda en sevinçli günüm, biraz açık göz gös ren patronlarımın, bana ortaklık teklif ettikleri gündür. O günden sonra, hayatımm tar değişti. Çalışa, çabalıya, ticaret ha yatında, kendime göre bir yer te minine muvaffak oldum, En keder li geçen günüm de büyük zelzele gü nü idi. (310 senesi). Havada bunal- tıcı bir sıcak vardı. Koca Mustafa Paşaya gitmiştim. Yolda zelzele ole du. Şehir, altüst oldu, Dönüşte evi bulamadım. Sokaklar, baştanbaşa enkazla dolmuştu. O günkü tees- sürümü hiç unutmam. Havlucu Recep. sözünü şöyle ta- mamladı: , — Mülete, dört asker, üç tane anne hediye ettim. Üçtorun, iki damat sahibiyim. Bir zaman, ken- dim amele idim. Şimdi, yalnız Bur- sadaki fabrikada 100 — 150 amele çalıştırıyorum. Fakat dün, ne ise, bugün de 6- yum, Hayatımın tarzı da değişmek le beraber, kendim değişmedim. Hâ. lâ çalışıyorum. Elim, ayağım tuttu Hu müddetçe calmacağım dn