28 Mart 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

28 Mart 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ui Sahte bır pasaport E önebi tebaasından Ab- raham Yakoboviç is- de bir genç bir buçuk ay evvel Suriyeden . İtalya yolu ile İstanbula gelmiştir. Abra- hamın elindeki pasaport me- müurların nazarı dikkatini cel- betmiş, tetkik edilince bunun Main isminde bir İtalyana ait olduğu ve tahrif edilerek Üs tüns kendi. fotoğrafının ya- pıştırıldığı anlaşılmıştır. O va kit tevkif edilen Abrahamın dün Asliye birinci ceza mah- xemesinde muhakemesi biti. rilmiştir. Abraham suçunu İ- tiraf etmiştir. Mahkeme, suçu sabit bul- duğu için Abrâhamı bir ay hapse mahküm etmiştir, 21 Yaşını bitirmediği için cozası 25 güne indirilmiştir. Suçlu bir buçuk aydanberi mevkuf olduğu için dorhal serbest bı- rakılmıştır, 2 HAKİMDEN KOCA . İSTİYEN KADIN J rılmış genç bir kadın getirdi. Siyah gömleğinin üstüne kuşandığı ipten kuşağında 40, 50 kadar anahtar ve mavi boncuk- lar bağlı olan bu kadınm başı ustura ile tıraş edilmişti. Gür biyik ve sakal yerlerine bakılmca bunun genç bir erkek olduğuna hük- medilebilirdi. Fakat o, fistan giyiyordu. 8-3.07 AŞK — MUSİKİ — ORİJİNAL DANSLAR ve ŞARKILAR «mms Zevkli ve heyecanlı bir mevzu MELEKSONRUMBA £ Baş rollerde: Dans kralı Güzellik, zerafet kraliçesi JORi RAFT Ve Caroletombard Bugün saat 11 de tefizilâtlı mâtine AN BUGÜN BUGUN AŞK FEDAKARLIĞI — ÖLÜM TEHLİKESİ nz HİSSİ — CANLI — HAREKETLİ — HARİKULADE BİR MEVZU iPEK um KARANLIKTA MİRNA LOY — KARY GRANT LI G LI Ss (Fransızca sözlü Ee Eroinciler vi Mahküm Oldu Bundan bir müddet evvel Çarşıka. pıda mektepli gençlere eroin satarken | İyakalanan Nigâr, Fatma ve Belkıs, isimli üç kadınla Yaşarın muhakeme leri dün ihtisas mahkemesince neti- celendirilmiştir. Bunlardan Nigir bir süçu olmadığı anlaşıldığından beraet etmiş ve Fatma da yaşı gözönünde bu lundurularak bir ay hapse mahküm edilmiştir. Yaşarla Belkisın hem 6 roln sattıkları ve hem de kendileri, eroin müptelâs: oldukları anlaşıldığın. *küm olmuşlardır. dan her ikisi de altışar âY hapse mah | “Muharrirlik Şerefini Kıracak Bir Şekilde Hareket Etmiş ! İkinci Ceza|“Avrupaya gidiyor, oradan size mek- Dp” Asliye mahkemesinde bir Mat- buat Kanununa muhalefet dava- sına bakıldı. Suçlu OHollivut mecmuası sahibi Muammer Ca- hitle Yasef Markof isminde bir muharrirdi, İddia şu idi: Muanaer Cahit Yasef Karkofa, vilâyetin müsaadesi olmadan rcuhar- rirlik vesikası vermiş, o da Avropa #eyahatıne çıkmış ve bir konsoloğlu. ğumuza müracaat ederek; — Ben parasız ecnebi memlekette kaldım. Muharririm. Beni Türkiyeve gönderiniz, de, “Türk xwharrirliği şerefini rencls © decek harekette bulunmuştur. Mübaşirin iade ettiği celpnamele Hollivut mecmuasında böyle bir mu- karrir bulunmadığı — anlaşılıyurdu. Diğer suclu Muanımer Cahit iss mah. kemenin dosyasmdaki vesikayı tetkik ettikten sonra kerdisini şöyle müda- ir. Bu surelle de — tup yazsın., dedi, Ben de kendisine mü | racaat edeceği film müesseselerinde kolaylık gösterilsin diye bir vesika! verdim, Ondan swwra bu zat Avrupa, ya gitmiş. Bana hiç bir mektup gön- dermedi. Ben veaika ile bersbrr k dizine vilâyete verilmek üzere de bir istıda vermiştim. Onu da vilây ya ver. memiş. Maamafik matbust Kanun Bun 21 inci maddeşine göre yardımcı İmuharrirlerin vesika almalarına zum yoktur. Muhakeme, Yasefin buldurularak| tebligat yapılması için tehir edildi, | lü- Kalp Para Basıyormuş! Beyoğlunda oturan Viyanal: bir ku. yumcu, sahte para bastığı hakkındaki ihbarla sorgu altma alınmıştı. Yapı- lan tahkikat bu ihbarı teyit etmemiş, | bu kuyumcunun Sırf kazanç vergisin. | İden kaçmak için oturduğu apartıman. da çalıştığı tesbit edilerek yalnız ver- gi kaçakçılığı noktasından takibata . İmaruz bırakılmsı kararlaşmştır. hoşuna gitmeğe başladı. Hiçbir şeyi vazıh düşünemi- yor, hiçbir şeyi vazah hatırlıyamıyor, vücudü külçele şiyor. Hileri ve ayakları, sanki birer çeki taşı imiş gibi ağırlaştı. Başını arkaya dayadı. Pencereden h4- fif, pek hafif bir rüzgür esiyor. Pencerenin içinde fesliğenler var ve rüzgâr fesliğen yapraklarının ko- kusunu ona doğru getiriyor. Hayriye Necibin böyle sızmasmdan &deta mem- No. 15 Ona, sen erkek misin, diye sordu. lar: — Hayır erkek değilim. Hâkimden bir koca istemek için buraya geldim. Gençlerin bıyıklarma, sakallarına imrendiğim için dalma şakaklarımda- ki kıllara ustura tuttum. Bıyıklarımı kestim. Ben kestikçe yonca gibi S1- kal, bıyık bitti, dedi, Adı Reyka olan bu genç kadm, di. leneilik yaptığı İçin Sultanahmet k kinci sulh ceza mahkemesi keniisini arıyor ve fakat bulamıyormuş. Ni - hayet onu Darülâcezede bulmuşlar ve dün de mahkemeye getirmişler. Mahkeme, tekrâr kendisinin nıdes. #eseye iwdesine Karar verdi, Hâkimin önüne çıkarıldığı zaman da şunları söylüyordu? — Bay hâkim. bana evvelâ bir ko- <a bul.. Ondan sonr'u ne ceza verirsm razıyım. Reykanm biraz da sinirli bir kadın olduğu anlağılıyo: Tandarma onu tekrar Da; türdü, Dokuzuncu İhtisas Mahkemesi Müddetumumtliği Dokuzuncu ihtisas mahkemesi müd. delumumiliğine sekizinci ihtisas mah kemesi eski müstentiği B. Hakkı Şük. rü tayin edilmiş, vazifesine başlamış- tir, PLÂK DAVASI Balıkçılar şarkısının bazı parçaları. nın müstehcen sayilmasindar doğan davaya dün asliye ikinci ceza mahke. mesinde devam edildi. Suçlulardan Bayan Safiye ile Hafız B. Sadettin İve B, Artaki mahkemeye geldiler, Bayan Safiyenin iki, diğerlerinin de birer avukatları vardı. Suçlulardan Büst avıkalımı göndermişti. Diğer suçlu Kemal, Mahmure, Muratyan ve Fıfat gelmemişlerdi. Necimanm da adimsi bulunamadığı İçin teb'iğat yapılsmamıştı. Trabzen müddelumumisinin nah - kemeye gönderdiği tezkere oktndü. Nerimana tebligat yapılması için muhakeme 10 Nisan Saat ona talik ©- dildi. mannuantana Ayıca: Paramount dünya haberleri — Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine Li İSinemacılık sanayiinin bügüne kadar yarattı; En Güzel — En Nefis — İlâhi Şaheser San'at ve Güzellik Şahikası ROMEO ve JÜLLET NORMA SEARER - LESLİE HOVARD Üİ Pek yakımda İstanbul halkına takdim edilecekti 31 Mart Çarşamba günü akşamı MELEK Sinemasında verilecek büyük müsamere için lo- ca biletleri bitmiştir. Hususi koltuklar satıl- maktadır. Bu müsamereiçin bir çok sür- prizler hazırlandığı gibi gelenlerin sinemasi da çekilecektir. Ziya... Renk... Göz kamaşma... Muvaffakıyet... Sar ay Sinemasında Takdir nazalarile seyredilen ik ve tabil renkli RAMON Fransizca sözlü büyük film. Baş rollerde: LORETTA YOUNG — DON AMECHE Sinemanm en güzel romanı, aşk ve ihtiras dolu bir eser İlâveten: FOX JURNAL dünya haberleri p Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine «m amme Bu hafta Mevsimin en fazla musikili filmi olup pek yakında Filminde: Şayanı hayret ve ne- fis bir musiki, güzel kızlar, canlı ve komik sahneler ve gti- zel şarkılar meyanında meşhur “Voyage autour du monde,, şarkısı da vardır. ŞEHİR TİYATROSU DRAM KISMI Bu akşam saat 2030 da Gündüz 15,30 da KRAL LIR Yazan: W. Shakespear? Türkçesi: Seniha Bedri Göknü ŞEHİR TİYATROSU aparat kısmı Bugtün 15,30 da ve SAZ-CAZ Yazan: Ekrem Reşit Besteliyen: Cemai Reşit Darüşşafakalılar Toplandılar Darişşafakahlar Cemiyeti, dün s€ nelik kongresini Halkevinde yapmış« lardır, İdare heyeti raporu okunduk- tan sonra yeni idare heyeti seçimi yas pılmış, Togo, Enver, Vefik, Zeynel, Cemal yeni idare heyetine seçilmiş « lerdir , İdare heyeti intihabatı yapıldık « tan sonra âza arasında bir hasbihal nun oldu. Biten sigarasını söndürdü. Şimdi ayakla- Tın: karyolaya çekti, Yüzünü yastıklara kapadı. U. zattı, yatıyor. b Mahmutla meşgul bile değil... Fıtnat ta sigarasmı bitirince udunü tekrâr eline aldı. Yalnız kendisi için çalarmış gibi.. Dalmış, udu- hu çalıyor. Ve onun yaşındaki bir kadm hasil mâ- ik olduğuna bir türlü akıl erdirilemiyen O güzel 88- siyle, hiç bir san'at kıymeti olmtyan, fakat sözlerin. de, ve ahenginde çok basit bir insanın duyacağı sa. mimi bir elemin inleyişi olan unutulmuş alelâde bir garkıyı okuyor: “Zalim felek niçin koydun beni bu hale, “Halimi kimlere etsem ifade...,, “Koyuver zalim felek biraz güleyim, “Daim mi böyle göz yaşları dökeyim,, “Aman Allah,, “Dalm mi böyle göz yaşları dökeyim,, Mahmut gözlerinin dolgun bulutlar gibi şişkin ol- duğunu hissediyor. Mahmudun gözleri, çocuğu ölü doğmuş genç bir lohosazın göğsü gibi hırlıyor. Hayriyenin omuzları hafif, hafif kıpırdıyor. Aca. 'ba hıçkırıyor mu? Hayatiyetini kaybetmiş porsuk, derili bu yüzün or- tasımdaki, dişsiz, fakat boyalı ağızdan çıkan sesin ha. kiksten gözlere yaş davet eden matemi bir ahengi var... on Gecenin karanlığı içinde uyuyan mahallede güzel bir kadin sesr, güftenin ve bestenin mÂnası dolu ha, yat tecrübeleriyle anlamış ve geceye anlatan san'at- kâr bir ses, gecenin ıstırabına hâkim bir ses. Basıt 8öz ve musiki cümlelerine asil bir ifade veriyor, “Zalim felek niçin koydun beni bu hâle, “Halimi kimlere etsem İfade... “Koyuver zalim felek biraz güleyim,, 'Nazlr, yatağınm içinde doğruldu ve yüksek sesle: — Yine bu gece Arap Hayriyenin ahengi bitmiyor. Susamadılar gitti... diyor, n Oda karanlık... Nazlı kerevetin üstünde örtüsüz yatmış... Kızkardeşi yatağının içinde, arkası üstü u- zanmış elleriyle yüzünü kapamış, gözlerinin pinarla. rna dolan ıslaklığı ince parmaklarının ucüyla kurut. mıya çabalıyor. — Hey... Hey kız!.. Ne oluyorsun? Uyüyor mu. sun? —U. — Uyku çuvalı senli; “Koyuver zalim felek biraz güleyim,, “Koyuver zalim felek biraz güleyim,, “Daim mi böyle göz yaşları dökeyim,, “Aman Allah,, “Daim mi böyle göz yaşları dökeyim,, Nazlı ondan cevap alamıyacağını görünce: — Uyuyor galiba, diye söylendi. Karı Allah ver, #in uyku çuvalı... Hey, bizim köylü... Üstüme fena- hik geldi... O kadar yorgunum, bAlA uyuyamadım... Uyan be e gg AŞMA 33 ALİNİN Gi İİ 9 e heyeti ile yar aları bir Yazan: SUAT DERVİŞ Melek, içinde hafif bir titreyiş olan bir gesle san, ki yeni uyanmış gibi cevap veriyor: . — Ne var.. Ne var abis!., Beni mi çağırdın? — Ne 0. Sesin pek titriyor.. Uyuyor muydun? Yoksa şarkı mı sana dokundu ? Kız, sen pek İnce, pek içli bir şeysin! Paşa torunu olmalıydın vallahi. Bu ne yufka yürek... : İçine tuhaf bir hüzün veren, dün gecedenberi kal, bini Üzen boğnutsuzluğu, bezginliği biraz daha artı. ran bü sese ve bu şarkıya pek sinirlendi. Kızkardeşinin sesinin titreyişine !e.» bir kahkaha ile gülüyor: — Karı orada keyif yapıyor. Sen de burada ağla!.. Aptela bakın hele, Vallahi sen budalasın!- Zalim fe. lek niçin onu o hale koymuş. Ayol'o feleğin kaç ke, ze çemberinden geçip, geytana da pabuçlarını teş giydirmiştir, korkma, Kayif, hayat hep. hep 0 karı. da.. Ne iyi akıl etti de bıraktı şu pavrikayr. Karı es. kiden bizim gibi horoz ötünce kalkar. Akşama ka. dar makinenin tangırtısını dinler.. İmani Miklerinden söktlür, akşam üstü paçavra gibi eve döner. Yarı aç, yarı tok yaşardı. Amma şimdi. Şimdi.. Her ge. ce sabahlara kadar ahenk yapıyor. Çiftetelliler, veybekler, kantolar, rakılar, mezeler hep Onun için. Vur patlasın, çal oynasın. Hayat, vallahi bayat bu, — Ona mahallede artık selâm vermiyorlar. — Pek umuru Arabın sanki. Mahalle selâm ver. diği zaman kursağına kuru ekmekten gayri bir sey, cik dişmüyordu... Amma akşam sokağa Çılkmamış nirydım, ona rastgeldim.. Hazır fellâh O tiftik saç. larının arasmâ taşlı bir tarak oturtmuş. Sinirli, kuru ve biraz da zoraki bir kahkahayla dai PA A Edirne Hava kurumunda Bayan Maide Dirkin Başkanlığı altında bir kol teşekkül etmiş ve çalışmağa başlamıştır. Yukardaki resim, idare yapılmış, toplantıların bundan sonr& Darlişşafaka binasi içinde tertip © “ dilmesi arlaşmıştır. gülmekte devam ediyor: — Ayağında burunları açık beyaz sandallar.. Dü- gün.. O simsiyah âyakların tırnaklarını da, kırmızı, ya bayamış.. Ne kırıtıyor.. Ne kırıtıyor.. Üstünde de ördek başi bir esvabı vardı. Arabı yeşil de na açar değil mi?... Artık gülmüyor, karanlıkta yüzü görülmüyor. Fakat besbelli yüzünün çizgileri durgunlaştı. Çünkü gayet kat'i ifadesi olan bir sesle: — Sana ben bir şey söyliyeyim mi, diyor, insan kötü olmalı vesselâm... Yalnız kötüler yaşıyor, yal- nız onlar... — Geçen akşam Bostancı Bayram önü biçaklıyor. muş.. Sadberk teyzem anlatıyordu. Zor elinden kur- tarmışlar, sarhoşlarla düşüp kalkmak kolay mı? — Onun dokumiya geldiği günleri hatırlıyorum... Üstünde bin kere yıkanmış soluk basma bir fistan. Ayağında dipsiz yarım terlikler, önlinden çuldan bir önlük, habire çalışır, bir dilim ekmek kazanacağım diye. Nasıl anası öldü, o kız da zincirden boşanmış deli gibi pavrikayı terketti,. Her akşam kulübesinin önünden geçerken, balık, pirzola kokuları duyuyo- rum, — Mahallede kadınlar çok kızıyorlar. Mahalle #- Tasmâa böyle rezalet olmaz, diyorlar. Merkeze ha. ber vereceklermiş.. Bekçi göz yumuyormuş. Onu bü- radan çıkarmak istiyorlar.. Hem de haber verirlerse muayeneye sevkedilip, vesika verirlermiş ona. Dü- gün, vesikalı olacak. — Oooh, daha iyi... — İyi olur mu abla. İyi.. Daha da neler. — Neden iyi değilmiş. Anlataana... # Sakat kız, yanmda her şey açıkça konusulan bir balk çocuğu.. Onun için bu. yola düşen bir kadınım © neler çekebileceğini pek Iyi tahmin ediyor, evinden i” başka bir yer görmediği halde gözünün önünde içinde"? korkunç adamların dolaştığı sefalethaneler tecessiir0 K edebiliyor... (Arkası var) via nane nd im ündü 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: