22 Mart 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

| | | | YAZAN: ZİYA ŞAKİR Kasım: "Eğer, Diyordu, Kardeşimin İntikamını Almazsam Ceddime Lâyık Bir Torun Olamam, Bu iç fedai; omuz omuza vere- MK, Abaullahın etrafını kuşatanla Üzerine hücum etmişlerdi. Bir Biddet, kılıç ve kalkan ktan sonra, nih hn gelmişlerdi... Serdar OÖmi larından bir kısmı, ağır yars- ra Marların boşluklarını dolduranlar, 4g ve arkadan muzraklarla pid R bir hücuma geçmişler; (İmamı yin)in mert ve kahraman mü- İsizlerini arkalarından — muzraklı tak yerlere düştrmüşlerdi. Yürekler Parçalıyan Manzara arla çar-| kabil tutarlar, Şim yet boğaz bo-|ğun karşısma çıkarak şöhretimi a - in| yaklar altında çiğnetemem. arak geri çekilmişlerdi. Fakat; | | Şamlı askerlere kumanda eden Ez rak, omuzlarını silkerek: Şamda; beni, bin mlibarize mu- , böyle bir çocu Diye, mağrurane-cerap vermişti. Fakat Serdar Ömerin israr ve icbarı | üzerine, evvelâ oğullarını müibareze ye çıkarmıya.. Şayet onlar mağlüp olurlarsa; o zaman bizzat (Kasım)ın karşısına çıkmıya muvafakat etmiş- ti, y Artık. idrak ve şuuruna malik ol miyan.. Hayatı, tamamile hiçe sa - yan (Kasım), Şam kahramanı (Ez - sevgili biraderzadesini atından indir. miş; koluna girerek karargâha getir mişti... Artık Kasım, büsbütün ken- dini kaybetmişti. Onu bu halde gö - ren kadınlarm £ feryatları, daya- nılmıyacak bir hale gelmişti. (Kasım), bir aralık gözlerini aç - | | mış. amcası (Hüseyin) in yözünel gülümsemişti. Ya Ammi!,, Vazifemi ifa ettim mi?.. kıra ağlamaktan, bu suale cevap ve- rememişti... Sonra Kasim, sevgilisi (Fatma) yı istemişti Bu siyah duvak ir gelin, onun yanma gelir gelmez, | Uzaktan bu faciayı seyreden (f-| Fak) m dört oğlu ile mübarezeye £İ-| kendini zaptedememiş.. baygın bir Müt Hüseyin) ile yanın Avn), derhal kılıçlarını çekerek ile- Atılmışlardı. Koşa koşa giderek yanan mübarizlerine çarpmışla Atalarının istirabile, kanlar içinde Üpnan amcazadelerini, düşman a- ları altında çiğnenmekten kurtar için mübarezeye başlamışlardı. allah heniz son nefesini verme - İŞLİ, Hattâ, amcalarını görür gör , gayrete gelmiş. oHarikulâde * metanet göstererek, ayağa kal İkrar çarpışmak istemişti. Fa- O anda, arkasmdan gelen hâin Mızrak darbesi, vücudunu bir ta- an diğer tarafa kadar delmiş. Mizekler parçalıyan bir feryat ile İiykırdıktarı sonra, ağzından kanlar anarak sağ yanmm üzerine dev- İvermişti “İmamı Alinin oğulları, artık MÜbarezeyi bırakarak Abdullahı ku- İâmışlar; karargâha . getirerek İMiseyin)in önüne bırakmışlardı... yin), her tarfından kanlar 48. Mn bu cesede sarılmış, Hüngür Hüngür ağlamıya başlamıştı. İşte © n; kardeşinin kanlı cesedi kar- Mimda dünyanın en tahammül edil- Mez istirabını duyan. Ve, bu tees- le aşkını, ve bütün varlığını unü- in (Kâsım) ; korkunç bir nara bas- ty; — Ya, Abdullah... İşte, intikamı- V almıya gidiyorum. Diye bağırmış... Ve sllâhma sarıl- itı.. Çadırın önünde, toplanmış tan kadınlar, yürekler parçalıyan Mir eryat ile: — Ya, İmam!... Onun koyuver. Me... Burada, kani gözyaşları dö - Ken Fatmacığının boynunu bükme. Diye, haykırmıştı... (İmamı Hüse- ), Kasımın kollarına sarılmış: — Ya, Kâzım! Hakkın var. Vazi- Mt acıdır. Fakat, intikamı Cenabll Hakka bırak... Çadıra gir. Fatmanın İrina git. Belki, bir mucizesini ve *üu kartarır. El ele verirsiniz. Ha - lanımıza; ük hizmetler edersi- kaş Diye yalvarmıstı... Fakat, artık ira i tamamile kaybetmiş olan Kâ- — Lâsa.. Ya, Ammi!. Eğer, kar. İssimin kanları soğumadan onun in- iağaımı almazsam. Ceddime -lâyik torun.. Babama lâyik bir evlât. enini şerefine uygun bir damat o - am. (Muhammet) ve (Ali) hak- için beni bırak. Diye bağırmış. Orada duran bir Üzerine, çelik bir yay gibi sıçra- Mix. Yıldırım süratile, düşman ka Tüğühmm üzerine atılmıştı. Emevi Bayrağının Karşısında Tam, beyaz Emevi bayrağınm kar a gelince; atım başını çekmiş. Mrdar Ömer ile arkadaşlarını en aci lerle tahkir etmiş. Ondan sonra, a, şiddetle mahmuzlıyarak; (er) eişti, Kasım, heniz çok gençti. Her kalp | A, Muhabbet ve alâka uyandıracak #erede güzeldi, Bütün gözler, ona rimişti (İmamı AN) nin budül. Ye pervasız hafidi, bütün kalple er ebetminti Onun için hiç kimse 2 kıymak istememişti, ayet, Serdar Ömerin giir ve en - li seşi yükselmişti: ,Bv, Şamlı Ezrak!., Cıksana.. akiler, a- | rişmiş.. Onları mağlüp eylemişti. Sı| ik bir feryat koparmışlardı. (Hü-İra, - bin mübarize muadil tutulan - Yin)in kardeşlerinden (Abbas) ile! Şam kahramianma gelmişti... Kasım, aldığı yaralara rağmen, kimbilir na- sü mezbuhane bir hareketle, bu de- mir cüsseli mübarize hücüm etmişti. O zaman, herkesin kanlarmı don - duran korkunç bir mübareze baş gös termişti. Fakat ayni zamanda, ha « rikâlâde, ve hiç beklenmiyen bir ne- tice zuhura gelmişti. Kağimın kılıcı, yarısına kadar Ezrakın boğazına gir miş.. Bu heybetli adam, bir ağaç! gövdesi gibi, alınm üzerinden yere yuvarlanıvermişti, O da Kanlar İçinde... Lâkin (Kasım), bitkin bir hale gel mişti. Vücudünden sızan kanlardan, elbisesi kıpkızıl kesilmişti, Artık ha- yatmın sons erdiğini hissetmişti. Ken disini ayaklar altında çiğnetmek is-| tememişti. Atının boynuna satılarak, | inliye inliye karargâha doğru ilerle- | mg. ” (Imamı Hüseyin), o kadar'sevdi-| ği (Kasım) ; bu halde görünce, kar-| deşlerinden birkaç kişi ile koşmuş;| balde, yanına çöküvermişti. (Kasım), sevgilisinin ellerini tuta- rak göğsünün Üstüne çekmişti: — Yâ, Fatma!,, Yakın gel. Sana miyacağım. Demişti. Ve. Kalbi, Fatmanın aş- kile titriye titriye, sessizce can ver. mişti, 6 Kasımın göğsünden sızan Kanlar - dan, (Fatma) nm parmaklarının u- cu, kıpkızıl bir renk kesbetmişti. Sev gilisinin ölümü karşısında şuuru . nu kaybeden Fatma, ellerini kaldır. miğ: — Görtünüz.. Ve Allahın huzurun- da şahadet ediniz.. İşte benim gelin. lik kmalarım. Demiş.. Kasımın biruh cesedi üze- rine düşerek, kendinden geçmişti. Kasımm şehadetinden sonra, (Hü seyin) in kardeşlerinden Ömer, Os ! Demişti... (Hüseyin), hıçkıra hıç. yakın oldukça, ölüm ıztırabını duy. | | | l man, Avn, Abdullah. Hepsi de ayni| de ayni sürette terki hayat etmişler (Arkası var) HEKİMİN GÜ TLE R iğ TEMİZ SU Filân şirkete emir verilmiş. Şir- ketin dağıttığı suların içinde koli basil mikropları çokça görüldüğü için, bu da o suların tifo hastalığı- nı da dağıtabileceğine alâmet ol - duğu için, şirkete, dağıtacağı sula» rı filtrelerden - göçirmesi yazıl. mış. Şirket te $U kadar ay sonra bu işin sona ereceğini haber ver- miş. Bunu Nasreddin Hocanın bunca hikâyesini hatırlatmak için yazmı yorum, Büyük filtrelerin bir gün yapılacağına, biteceğine benim ka naatim vardır. Çünkü bu işi üzer - lerine almış olanlar elbette şirke - tin peşini bırakmiyacaklardır. Fa- kat filtreler bitinciye kadar ? 0 vakite kadar da içeceğimiz suyu kendimizin temizlememiz bize borç tur. İçtiğiniz suyun şu maşhur meme badan geldiğine, evinize kadar fı- çılar, hattâ damacanalar içinde ge tirildiğine pek te bel bağlamayı - nız. O su membaından çıkıp sizin ağzınıza gelinciye kadar kaç elden geçtiğini ve o ellerin temiz olup olmadığını bilmezsiniz. İ Temiz su içmek için en iyi çare suyu fıkır fikir kaynatmaktır. Tam | temiz olması için kırk dakika kay natmak lâzımdır. Fakat hiç ol - mazsa on dakika... Suyu kaynat - manın büyük bir mahzuru onun havasız kalmasıdır. Havasız su da insanın midesine ağır gelir. Bun - dan dolayı suyu içilecek zaman » dan çok önce kaynatmak, sonra da havalandırmak icap eder. Acele - niz varsa, su soğuyunca bardağın içerisine . yine temiz - bir çatalın sapını sokarak suyu karıştırır ve havalandırırsınız. Suyu kaynatmak haylıex bir zahmet olduğunu ben de tanırım. Hattâ, insana kaynamış su içmek biraz tuhaf gelir, derseniz sizi a- yıplamam. Zâten su filtreleri de haylıca iş görürler, birçok yerler- de satıldığı gibi pek te pahalı de - gildir. Tazyik altında gelen suyun musluğuna takılınca beklediğiniz işi görürler. Ancak Şamberlan cin si denilen poslen filtre olmak şart tır. Bu filtre size saatte üç dört litre su verir. Yalnız, filtreyi sik sık, hiç ol- mazsa sekiz günde bir dafa, temiz lemek lâzımdır. Şu kadar ki, filt. reyi kaynatırsaniz sonra ondan ge çecek su toprak kokar. Bundan başka filtre kaynadığı sırada kırı- Tabilir del Filitreyi temizlemek için en ko- lay.usul şudur: Büyücek bir reçel kavanozunun içerisine su koyar- sınız. Buna, bir litre su için bir gram permângânat » evet kadın, erkek herkesin bildiği ilâç - katar- sınız suyun kırmızı olacağını da şüphesiz bilirsiniz. Bu kırmızı su- yun içinde filtrenizi bir saat bı . rakırsınız. Sonra çıkararak İçeri - sini boşaltır ve musluğa takarsı « nız. İlk gelen su pembe renkte ge- lir, tabii onu akıttıktan sonra temiz ve beyazını toplarsınız, Filtreniz yoksa, o ilâç suyu doğ. rudan doğruya temizlemiye de ya rar, Hem de ölçüye lüzum yok. İçeceğiniz suyu kızartacak kadar bir miktarı yetişir. Yirmi dakika içinde su temiz olur. Sonra ren « ğini düzeltmek için bir parça ipo- sülfit dö sut - fotoğrafçıların kul- landıkları ilâç - atarsınız. Suyu temizlemek için daha tür- lü türlü çareler var ama, evlerde yapılması güç, yahut pahalı şey » ler... , # şekilde mübarezeye girmişler; hepsi | a rr EE Yurt içinde petrol araştırmaları nasıl neticeler verdi? Mürefte (Hususi) — Bir iki gün denberi burada bulunan petrol ara- ma işleri grubu direktörü Cevat Eyüp Taşmanı petrol sondaj mar hallinde ziyaret ettim. Uzun sene. ler Amerikada petrol mühendisli ği tahsil ederek kıymetli bir petrol. cü olarak memle. ketine avdet eden bü fen adammm, bütün (zamanları yollarda, dağlarda geçtiği için yüzü tunçlaşmıştı. İ "Toprak altındaki milyonlar değer petrol hazineleri - nin merkezini bul - İ mak, (memleketi | ihya edecek olan bu servetin mey- İ dana çıkarılması 1. çin uğraşmak baş- Ubaşma fen ve tek- nik işidir. Bu hu- susta Cevat Eyüp Taşman ( şunla söylüyor: “.- Mürefte ve civarında petrol ihtimalleri kırk seneye yakın bir zamandanberi dikkati çekmiştir. Düha o vakitler müteaddit imtiyaz- lar alınmış, hattâ 4 - 5 kuyuda a- çılmıştır. 35 sene evvel açılan bu kuyulardan birinden, birkaç gün i. iKadıköyünden Belkis, altta Kazanıp veriyoruz: Elektrik ekmek kızartma maki. nesi kazanan Bayan Belkıs bediye- sini almıştır. Bayan Belkis Kadr köyünde İhlamurda * Reşitpaşa “80 kağında 20 numarada oturmakta. dır. İzmirde Karşıyakada Salihpa- şa caddesinde 127 numarada Bedia Adalan masa saatini matbaamızdan aldırmıştır. Zarif bir dolma kelem kazanın Malatya topçu taburunda Asteğmen Kemal, mutfak takımı kazanan Kadıköyünde Altıyol ağ- zmda Çelik sokağında 61 numarada Bayan Nazmiye, kübik bir duvar saati kazanan İz mitte deniz su. baylarından Muzaffer Belen, yine Ami sak tümlaidikiğğiğ Yukarıda soldan: Malatyadan Kemal, Şişliden Sevil, Nazmiye, İzmirden Bedia, İzmitten Müzatfer. Nasrettin Hoca Müsabakamızda Hediye | Çok geniş bir rağbetle karşılanmış olan “Nasrettin Hocanm fıkraları, müsabakamızda hediye kazanan okuyucularımızın bir *okları hediyelerini almışlardır. Bunlardan büyük kazanıp ta idarehanemizden alanlardan bir kısmınm isim ve re- İsimlerini dün neşretmiştik. Bugün de diğer hediyeleri Bazı Yerlerde Benzinli Hava Gazi Var Petrol arama işleri grubu Direktörü B. Cevat Eyüp Taşman çin yevmiye iki ton kadar petrol de alındı. Bilâhare kapandı. Asıl ciddi faaliyet, devrinde başladı. Hoşköy civarında Soradere üzerin de biz de üç, dört kuyu açtık. Es ki kuyuya yakın olanda petrol e. cümhuriyet İ teresan gös İ solden: Kadıköyünden Alanlar ikramiyeleri alanları kübik bir duvar saati kazanan Ça- akkale Müzaffe- riyet ilk okulun. dan Kemal, 32 parçalı bardak ta- kımı kazanan Şiş- Wi Etempaşa apar- tımanda 1 numa - rada Gönül Sevil . Bu talihli okuyu - cularımız hediye - Çanakkalede ierini matbasmız - B. Kemal dan almışlar ve aldırmışlardır. Diğer talihliler de hiza mareleri görüldü. Geçen mayısta Mürefte civarmda açılan bir kuyu- lunuyor. Sahanın bü; nü tesbit için havagazı çıkan kuyunun etrafında diğer kuyular açıldı. En son kuyu- da biraz petrole'de rastlandı, Lâkin beraberinde çok miktarda su bulu- nuyordu. Şimdiye kadar açtığım kuyular sahanın imtidadını tesbit etmiş gibidir. Lâkin iktisadi olup olamıyacağı hakkında daha söz söy lemek kabil değildir.,, Mütehassıstan Trakyanin ve A. nadolunun bazı yerlerinde petrol tetkiklerinde bulunduğunu bu tet- atm İyi neticeler verip verme- diğini sordum. Bana dedi ki “— Müreftede hem otuz beş se. ne evvel bulunan petrol, hem geçen &ene bulduğumuz havagazi bu mm- taka taşlarının petrol yapmak kas biliyetinde olduğunu gösterdi Aynı ana taşların da mal tarafında da bulunması ihti. mal dahilindedir. 1 fmda petrol sahalarında kullan; mıya başlanan Elektrik Res Teofizik metodunu tetbik ederek o radaki arz teşekkülünü anlamak is tiyoruz. Ha m fenalığı yüzün. den bir ay ktan sonra faali- bur olduk. LA- iki senelerde yaptığımız tet- kikat, Mardin ve Siirt vilâyetleri dehilini petrol bakımından bize en. rdi, Burada bir takım Strüktürler tesbit edildi. Lâ rada yapılan sondaj, Müreftedeki gibi yüz elli metre olmayıp bin met revi gecmesi İcap ediyor, Basbirin- dek ndaj 1566 metre derinliğine kadar götürüldü.,, Talât Mufuk Büyük Bir Fabrika Daha Kuruluyor Ankara, 21 (Tan muhabirinden) — Sivasta kurulmakta olan demiryo lu inşa ve tamir atölyesinin inşaatı süratle ilerlemektedir. Haber verildi ğine göre Nafıa vekilimiz Bay Ali Çetinkayanın bu yaz İsveçe yapacağı seyahat, Sıvas fabrikasının ehemmi. yetini arttırmaktadır. Brazert firina sile alâkalılar arasmda motör fabr a yapılan görüşmelerin, demir yolu vasıtalarımızın bazı muharrik kt sımlarının memleketten teminini müm kün kılacağı zannedilmektedir. Bay Ali Çetinkaya İsveçte demiryo lu fabrikalarını gezecek, bilhassa va gon ve lokomatif fabrikaları üzerinde tetkikler yapacaktır, Sıvas #tölyeleri nin bügünkü iştigal mevzuu i de çalışmaya terkedilmesi, ve Kâra» bük ile Zonguldak arasmda yeniden bir büyük fabrika kurulması da ta - savvur dahilindedir. Bu fabrika bir yandan demir, öteyandan kömür en; düstri merkezlerine yakm olması iti barile hususi bir ehemmiyeti haiz ola caktır. Bugün yapılan tahminler bu fabri kanm 12.15 milyona mal olabileceği merkezindedir. Fakat elde odilecek fayda kıyas kabul etmiyecek kadar büyük olacaktır. Bu fabrikanm inşa sı tasavvuru üzerinde işliyen mite» hassıslar, sipesyalite addedilecek bazı imalât müstesna olmak üzere, Kara. İbük . Zonguldak arasmdaki fabrika İnm demiryollarımızda işliyecek vasi- taların bütün muharrik ve mütehar. rik âlâtmı yerli demir ve kömürden İs tifade ederek yapabiceğini söylemek» tedirler ÜNİVERSİTE REKTÖRÜ İZMİRDE BEKLENİYOR İzmir — Baromuzun davetini ka. bul eden İstanbul Üniversitesi rektö- rü Cemil Bilsel 24 martta buraya ge. hediyelerini, peyderpey (o müracaat ederek almaktadırlar. lecek, baroda ve Halkevinde iki kon, ferana verecektir .