YAZAN: ZIYA ŞAKIR Hüseyin, yanındakileri topladı: “ Yarın dedi, bul erbelâ meydanı kana bulanacak. Sizden ricam, eni terketmenizdir. Gidenlere kırılmıyacağım.,, (Müseyi Sik a, Hüseyin), bu sözleri büyük bir) kes derin bir hürmet ve hlışü içinde,İlere: ğü ve memnuniyetle dinlemişti. amk Zülümsiyerek (Durmaz) ın “ni okşamış: — Cenabıhak, ve ceddim (Muham- duş <Pden ve senin neslinden hoş-| Hin olsun. Sadakatine teşekkür ede- be, Fakat, artık buradan bir adım — Uzaklaşmak, benim için mümkün değilar,, > Diye cevâp vermişti. yat (Durmaz) m sözleri, (Rüse- ) İn kalbine garip bir ilham ver- ai Derhal Ehlibeyt ile diğer es-| * ini topliyarak bunlara müessir bir Sözler söyledikten sonra: — Şu dakikaya kadar beni terket- ğlnizden dolayı, hepinizden ay- sin ii Tazı ve hoşnudum... Benim İ- am, 1 Kimsenin burnunun kanama. tün yemiyorum. Fakat yarım; bül Kerbelâ meydanmın kana bu- âcağmı biliyorum. Ve sizden ayrı kedi, Tica ediyorum. Artık, beni ter- niz. Benim için aziz canlarımızı 48 etmeyiniz. Censbıhakkın, ve iyi Oluhammed) in üzerine ye- kle ki; benim nazarımda, Yarıda kalanlarla gidenler müsavi Bacak. Kalbimde onlara karşı en kü-| Yar, Sir kırgınlık hissi bile bulunmu. caktır, işti, b Hazin vaveylâ! handa. (Hüseyin) in etrafında; di bir vaveylâ yükselmişti. Ka- G 2r. çocuklar( Hüşeyin) in elleri * eteklerine sarılmıslar... Büyükler m etrafmı sarmışlar: rin, Mümkün değil., Hiç birimiz, ay- ayız. Ölüme bile, seninle berâber Mn İdüşman safları üzerinde, hezin Dive, feryat etmişlerd. , lede, kahramanca çarpıştıktan hg feci bir şekilde ölüme atılan ig ilim bin Akil) in oğlu (Abdul di, İle kardeşleri (Cafer) ve (Ab- hman): Yâ, Hüseyin!.. Senin kanmdan Ar, seni bu vaziyette bırakıp gi. İrler mi?. Senin ve masum şehit İmin intikamını almak için, ya . düşmanlara karşı son kuv Bizle mücadele edeceğiz . Ye, yemin etmişlerdi , vari debi ta seyin), hiç kimseyi kararın m, döndürmek imkânı olmadığı. ap betist. O zaman ellerini se a kaldırmış: da rahim ve şefik olan Allah. Te azap çektirme., Kalanlara, Mlimet ihsan eyle. Diye dun etmişti. Ve etrafındaki » Vere de, — X Yarm, düşmanlarla mücadele . Elrebilmek için, kuvvetli bulun « > lâzınş... Gidiniz, istirahat e Tanyeri ağarırken.. '*rkes bir köşeye çekilmişti. Ka. 1, derin bir süküt ihata etmişti yin. tekbaşma kalmıştı. Kıltemı tina takmış, âsasmı eline almış... ki rin Zülmetler içinde, karargâ » *trafında dolaşmıya başlamıztı. Gözleri; vakit vakit, düşman saf. gem bulunduğu tarafa kayıyordu. yaş Öbek öbek yanan ateşlerden, vü, anmış yılanlar gibi, kıvrıla Âtv - kızıl #levler yükseliyordu... Ve 8. arkasındaki karargâhta, eşya EMG” erekndsi anlaşılamıyan gider geliycr; minimini (Ali As, ) m hazin sesi, gecenin süküneti yarina sürükleniyor. Bu masum Derrak sesin: — Bu... Anne!.. Su. e feryadı; annesi (Sekine) ile bing bildin) İn asil anası (Şehri. de 0) Run hıçkırıklarma, karışıyor. Artık; tanyeri ağarıyordu ; lenin müezzini olan (C'afi), Maya denginin Üzerine çıkmış; rik ve tannan bir sesle ezan O - tün kefile halk. uvanmıs.. Ber. ,) bu ezam dinliyordu . Eshaptan biri; insan fedakârlığı nın $on feragatini göstererek hazin bir tebessümle gülüyor: — Kimbilir. belki de, işittiğim son ezan sesidir l Diye söyleniyorlu. Tunç rengi çeh- resini bembeyaz bir sakal ihata etn iş olan bir ihtiyar: — Şu anda, çocukluğumu hatır . ladım, Sanki: altmış beş, yetmiş sene | Mekkede imişim de, (BÜAl| Habeşi) nin ezanını dinliyormuşum: sandim... Diye, islimivetin en mes'ut devre.| sini hatırlıyordu. Düsman hatlarındaki hareket Müezzin C'afinin lâhuti sesi, 'per.| de perde yükseliyor; düşman sai rınm üstüne doğru sürükleniyordu. Dinleyenlerin ruhunu vecde getiren bu ses: | — Eşhedü enne Muhammeden Re. sulüllah... Diye dalgalanmken; bütün karar. gâhta bir heyecan husule gelmisti Biribirine karışan setler; ayni ulvi nakarat ile bir çağlıyan gibi gürle . miş. çölün bu sessiz sabahı içinde ve tüyler ürpertici akisler husule getir. mişti. O zaman: Yezit ordusunun ser . darı Ömer, titriye titrive uyanmm; çadırmın kapısında bekliyen nöbetçi. — Yâ, Veled!.. Ne oluyor?. Yok , sa; (Hüseyin) ile itba,, kaçıyorlar mı? Diye seslenmişti. Kölenin biri: mıyor. Bilâkis, büyük bir cüretle (Ezanı Muhammedi) okutuyor. yor cevap vermişti. Bu muhrik ezan sesi (Hüseyin) in karagülhmı ihata eden düşman saf. İları arasında da büyük bir tesir hu- sule getirmişti. Müezzin Ca'finin, bu sakin çöl havası içinde acı bir hüzlin le dalgalanan: — Eşhedü Enne Resulüllah, , Sesleri, en taş kalbli insanların bile tüylerini ürpertmişti. Bu düşman safları arasından: Muhammeden sudüllah.. . Sadaları yükselmiş. Ne kadar ga- riptir ki; (Ezani Muhammedi) karşı- sında tüyleri ilrpererek şu anda (Muhammed) in risaletini kabul ve tasdik edenler ,onun en kıymetli ha- fidinin karargâhı ihata etmişler. Onun masum Ehlibeytini susuzluğa mahküm eylemişler.. biraz sonra da, dünyanm en korkunç bir hailesini ya ratmak için tertibata girişmişlerd. (Arkası var) SAGLIK ÖGÜTLERİ Her derde Eski bir devirde, İstanbulda sağ- lık ve hekimlik işlerine bakan bü- yük bir hekimler meclisi varken, tertip ettiği bir ilâcın hemen her derde deva olduğunu ga: rde ilân eden bir eczacının, bundan do layı, cezalandırılmasını o meclise havale ederler. Meclis işi müza - | kere ederken, Aza bulunan hoca- lardan biri todavi kitabını açarak orada afyon bahsini okumıya baş- lar. , Kitap afyonun her derde deva olduğunu yazdığından, eozaının da buna benzer bir şey yazmasın - dan dolayı cezalandırılması doğru olamıyacağını meclis azaları anlar- ar... Siz de benim gibi afyon için her derde deva odememi elbette mübalâğalı bulmazsınız, Hekimlikte bu kadar değerli 0- lan afyonun ilk çıktığı yer bizim memleketimiz olduğu gibi, şimdi de afyon memleketimizin en de - gerli servetlerinden biri sayılmak- tadır. Onu veren haşhaş nebatı memleket için bir servet olduktan başka, yetiştiği yerler için bir de büyük güzelliktir. Haşhaş çiçek - lerinin kokuları olsaydı, bir de ça- buk solmasalardı, en güzel gül - lerle rekabete girişebilirlerdi. Bu- ralarda haşhaş çiçekleri görülme- diğinden onun güzelliğini bilme - seniz bile, haşhaşa yakın olan ge - lincik çiçeklerinin güzelliği, haş - haşın da ne kadar güzel olduğu hakkında bir fikir verir. Haşhaşın yirmiden ziyade cinsi olmakla beraber, işe yarıyan baş- lıca iki türlüsü en çok yetiştirilir. Bir türlüsünün çiçekleri mor ren- ge yakın kırmızı olduğundan ona kâra haşhaş derler ve çiçeğin için- deki tanelerden haşhaşyağı çıka- rırlar. Bu yağ kokusuz ve lezzetli olduğundan yemek yağı olarak pekâlâ kullanılır. Öteki cinsinden - beyaz haşhaş- tan - afyon çıkarılır. Çiçeklerin Potalberi düşünce, içerisindeki kap .sül daha kurumadan, onu çizerler. | LOKMAN HEKİM deva afyon Arasından damla damla sızan süt gibi maddeyi toplarlar, havada ku- ruturlar, bu madde afyon olur. Afyonun en iyi cinsi İzmirden dışarıya satıldığı için ona İzmir af yonu derler. Bündan yüzde on, bazan da yirmiye kadar morfin - afyonun on tesirli maddesi- madesi çıkar. İstanbul afyonu da — Lâ. yâ, seydi... (Hüseyin), kaç-| ba: da, bir ağızdan Salâvat getiri .| Demiş, Sendar Ömere, müskit bir! — Amenna ve saddakna.. Yâ, Re.| ha az değerlidir. Mısırdan, İran- dan, Hintten çıkarılan afyonların değeri daha ez sayılır, Afyonun mühim - pek #nühim - bir hassası, Zekânın derecesini meydana çıkarmaktır. Bir hayvan ne kadar ziyade zeki ise afyondan o kadar çabuk müteessir olur, Me selâ bir kurbağa Üzerinde afyonun insana verdiği tesiri meydana çir karmak için, insana verilen mik « tarın yüzlerce defa fazlasını ver- mek lâzımdır. İnsanlar arasında da daha zeki olanlar ondan daha çabuk müteessir olurlar. Onun her derde deva sayılması her türlü ağrıyı teskin etmesinden dir. Ondan dolayı, isanların haş- haş çiçeğinin kabuğundan çıkan suyu yalayarak onun hassasını tanıdıklarındanberi, . afyon he - kimlikte dalma ve türlü türlü şı killerde - ağrıları dindirmek için- kullanılmaktadır. Bundan başka uykusuzlara, uyku vermekten zi- yade uyuşukluk, rüyalı ve keyifli bir hal verir. Keyif verici madde- lerden biri olarak kullanılması da bundan ileri gelir. | Bu zekâ miyarının büyük - hem de pek büyük - bir kusuru vardır. Çok miktarda olunca İnsanı bir den bire zehirler. Az miktarda bi- le olsa devamlı kullanılınca müz- min bir zehir olur. İnsanı harap eder ve artık zekâ miyarı değil, zekânın sönmesine bir sabep olur, Onun içindir ki afyon her türlü istıraba deva olmakla beraber, he kim reçetesi olmadan kullanıla - maz. Siz de - elinize afyon geçse bile - hekim sözünü almadan sa kın kullanmayınız, Anadolu unları nasıl rekabet ediyor ? Buğday 5 para Daha yükseldi para artmakta olan buğday fiyatları, dün beş para daha yükselerek nevine göre azami 6,35 kuruşa çıkmış- tır. Dün gelmiş olan buğdaylar istekli olarak satıl- mıştır. Polatlının ekstra buğdayları 6.45 kuruş, 5—10 çavdarlılar, 6,20—6,25, 4—5 çavdarlı Ana- dolu sertleri 6,20, Urfa ve Diyarbekir sert buğday- Mersinde kilosu burada çavdar pi- yasasının iki buçuk para yükselmesine sebep ol- ki üç gündenberi bir iki ları 6,15 kuruştan satılmıştır. 4,25 paraya satılan çavdaı muştur. Bu yükselmenin artması da umulabilir, Arpa sa İhracatçılar arpa almamaktadırlar, Yulaf 4,20, mısır 4.30 kuruştur. Cüçük sıra fasulyesi 8,20—9 kuruştan verilmiştir Dün şehrimize on dokuz vagon buğday, altı va gon çavdar, altı vagon arpa gelmiştir. tışları sıcaklığını kaybetmiştir. A getirilmektedir. Kayseri, Karakö tülen iyi kaliteli Mersin tarikile, dir. olarak geldiği için dir. İzmitte vapur bebi de çok mühim: Istanbulün hergin için yirmi iki ühtiyscı vardır. Bunun mühim bir kısı Bir vagon un içn tren nakliyesi, rıhtım, kayık vesair masraflarla beraber ira kadar bir masraf gitmektedir. Halbuki İzmitten motörlerle Istanbulun her istenilen yerine kadar bütün nadoludan getirilmekte olan unlar İstan. bul piyasasında iyi bir mevki tutmuştur. Hergün şehrimize 4 - 5 vagonluk Anadolu unu Bu unlar Eskişehir, Ankara, Polatlı değirmenlerinde öğü cinslerdir. Kayseriden gelenler diğerleri ise İzmite kadar trenle getirilmekte oradan da motör ve vapurla İstan bula gelmektedir. Son hafta içinde İzmitten şehri: gonluk un getirilmiştir. Buğday düşüklük bu şekilde fazla mal gelmesi neticesi. ize yirmi va. iyatlarındaki vagon buğdaya etraftan un bu miktar 10 — 15 vagona inmekte. ve motörlere un ylikletilmesinin se, dir, İzmitten Haydarpaşaya kadar nakliyesi ve masrafları bir vagon miktarı yani 15 ton BORSA 12 MART CUMA Paralar Alış 813— 12450 Ni Sterlin Dolar Fransx Fr. İsviçre Er, Lora Florin Çekonlovak kro, Şiig Mark Zieti Peneo Vey Moskova 450 Stokholm İl —“ —m 3144 Almanlar mal istiyor Alman tüccarları memleketmizden kuru meyva, kuru beyaz fasulye, mi yankökü, defne yaprağı, yağlı tohum. lar, ham deri, zeytinyağı, çam fıstığı, balık konservesi, barsak, zahire, gi- da maddeleri satın almak istedikleri- ni bildirmişlerdir. Fakat, hiç bir ih- racaiçı tüccar bu müracaatlara mu - vafakat covabı vermemiştir. Berlin Türk Ticaret Odasınm neş- rettiği rapora göre, geçen hafta içeri- sinde Hamburg fımdık piyasası hayli kuvvetleşmiştir. Bunun sebebi klering işlerindeki güçlükler dolayısiyle Tür- kiyeden teklif alınamamasıdır. Bun- dan dolayı Hamburgta mevcut ve be- delleri ödenmiş iç fmdıklarm fiyatlar rı 141-142 marktan 152-154 marka kadar yükselmiştir. Kaporun sonunda şöyle denilmek. tedir: Türkiyeden bildirilmiye değer tek- lifler alınmadığı gibi her iki memle- ket tacirleri arasında önemli işler yapıldığı da öğrenilememeştir. Bu itibarla piyasada haftanm en miihim hâdisesi, Hamburgta ve alelümum Alman piyasalarında mevcut ve be - delleri ödenmiş Türk malları — bir dereceye kadar da rakip ürünler — vaziyetlerinin kuvvetleşmesi ve fi. yatlarmın yükselmesi gösterilmekte. Türk borcu 19,55liraya yükseldi Dün, borsa, normal vaziyette mu- amelelerine devam etmiştir. Sabah Paristen gelen telgrafta Türk borcu 264 frank gösterilmiştir. Bu sebeple, borsada 19,40 liradan musmele baş- lamıştır. Akşam telgrafı 267 frank gelmiş ve üç frank yükselmenin te- sirile burada dahi 19,55 liraya kadar tereffi olmuştur. Akşam telgrafının tereffü göstermesi yeni Fransız is - tikrazınm Paris borsasında İyi kar. şılandığı hissini vermekte ve büt hisselerde az çok bir tereffü kayde- dilmektedir. Anadolu tahvilleri 39,75 liraya çıkmıştır. Mümessiller 42,40. Hisseler 23 liradır. Merkez Bankası hisseleri 97, Sıvas, Erzurum 95, Er- gani hisseleri de 99 liradadır. Arslan çimento 11,60 kuruşta durmaktadır. | Deri ve | I balmumu | Tuzlu kuru koyun derilerinin kilo- su 4$—45, sığır derisi kuru kilosu 55—56 kuruş, keçi derilerinin çifti| 150—160 kuruştan satılmıştır. . Balmumu fiyatlarında bu hafta İ-| çinde biraz düşüklük görülmektedir. Buna da sebep balmumu ihracının bi raz gevşemiş olmasıdır. | Yunanistanın Dış ticareti Atina, 12 (Tan muhabirinden) — İstatistik dairesi, Yunanistanm 1937 senesi ikincikânun ayına mahsus ha- rici tcaret muamelesinin tafsilâtını neşretmiştir. Buna göre, bu ay zar- fmda Yunanistana 236.876 tonluk 1,094,584,000 drahmi kıymetinde em- tia ithal edilmiş ve 56.813 tonluk 1,058,115,000 drahmi kıymetinde ih- racat yapılmıştır. Geçen senenin ayni aymda İse it- halâtın kıymeti 895,719,000 drahmi, ihracatın da kiymeti 554,604,000 drahmi tutmuştur, Yakında Bir Alman Heyeti Gelecek Verilen malümata göre, Türk - Al man ticari vaziyeti hakkında alâka- dar makamlarla temaslarda bulun- mak üzere bugünlerde şehrimize bir Alman heyeti gelecektir. Heyet, AL man hükümeti tarafından seçilen 2- zalardan müteşekkildir. Türk — Alman ticaret anlaşmala- rmın müddeti mayısm 25 inde bite- cektir, Gelecek Alman heyetinin yeni bir ticaret anlaşması akdi işi ile de mesgul olacağı söylenmektedir. için on beş lira tutmaktadır &i. ton başına yüz kuruş demektir. Bu farkr fiyatla Anadolu unları İstanbul de. ğirmenleri de İstanbul için çalışmış olsalar ve Trakya, Balıkesir buğday ları dr mebzul bulunsaydı, hem ek- meğin fiyatı ucuzlıyacak hem de fi- rıncılar İşliyecek bol un bulacaklardı, Torik Bekliyen Vapurlar İki, üç gündenberi devam etmekte olan lodos yüzünden fazla balık tu- tulamamaktadır. Limanımızda on İtalyan vapuru torik beklemektedir, Yunanistanla İsviçre Arasm. daki Ticaret Atina, 12 (TAN) — Yunanistan ile İsviçre arasındaki ticaret muka velenamesinin müddeti ni muvakkaten üç ay temdit edilmişti, Şimdi iki devlet arasında yeni bir ti- caret mukayelenamesinin imzası mü. zakeresine başlanmıştır. Yunanistan Bingaziden Sünger Toplıyacak Atina, 12 (Tan muhsbirinden) — Yunan hükümetinin dostane teşebbü sü üzerine İtalya hükümeti tarafın- dan Yunan süngercilerinin bu sene de Trablus ve Bingazi sahillerinde sünger toplamalarıns müsaade edil- miştir. Darıca Gümrüğü İlca Edildi Haydarpaşa gilmrük müdürlüğüne bağlı Darıca gümrüğü lâğvedilmi! tir. ZAHİRE BORSASI FİATLAR 2—3—9037 Aşağı K.P. Buğday yumuşak Buğday sert Arpa Çavdar Musır sarı Güz yünü Kunduz derisi Tilki derisi Porsuk derisi GELEN Buğday Çavdar Arpa Un Mist Susam Bulgur Peynir beyas Zeytinyağı GİDEN Sunar Çakal Tilki Tavşan Zerdeva DIŞ Buğday FIATLAR : Liverpul 610 : Şikago 835 ; Vinlpeh sı $ Anvers s8 $ Londra 354 $ Hamburg Arpa Misir Keten 'T. FındıkG..