TAN Gündelik Gazete BAŞMUHARRIRI m Emin YALMAN ki ni in hedefi: Haberde, fi-| er şeyde temiz, dü . imi olmak, kariin Baz etesi olmıya çalışmaktır. İSUNU İ N MESE ezdiği LELERI İsg, Eğ mİ lâmların hâmisi du, kay gepcni Tarablusa ayak basar. yg ml hamisi olarak ilân e. Tarihin “e bağır, h harbinden evvel de Alman, b ge m Wilhelm kendisini İs. Cari si olarak ilân etmişti, Me aj arablus İslamlaria meskün ki e temlekedir. Musbolini orada. Pakaş yanların hamisidir. | “ay, bütüm İslâmiyetin — hamisi erine iddiası, İslâm milletlerin yüz. Yanl olmuş bir tokattır. Olara, İslâm milletleri müstemleke tana, kalmıya mahkümdurlar, Müs. d * olarak yaşamıya mecbur ol. İt, © Pir hamiye muhtaçtırlar. Ve lak Zye zaman emperyalist dev Mayeye AYI İslâm milletlerini hi-| en, Kosuyorlar, Kime karşı? Di tek, Me yalist devletlerin eline düş- y,, “maline karşı öy, »! İslâm milletler için bir efen. “eng ip olmak mukadderdir. Bu) nin bir emparyalist devlet ol- Mi ür Biri olmazsa öteki 0. Serti !kça, Hiristiyan emperyalist Maya, inin himayesinden kurt lardır, *.» l nk gm hâmiliğinin Yasi mânası en kendisini İslim oha Kr, ememeinin eivmet hin mlmn Külünç iddialarından biri milletleri istiklâllerine ka. a Diler İslâm memleketleri İngiltere Cep atsan himayesindedir. Mısır, İn, Fas, Hindistan, Suriye, Irak| Mig, VE Fransız müstemlekeleridir. Madi İslâm hamisi olunca, | bu! hiç “Ketlerdeki İslâmlarm da ha. i kasdetmektedir. Mağa füsolini İngiltere ve Fran. | ay, AISI bir müstemleke tehdidi Meyg ak istemiştir. Zaten nutku bir | Meydan okumadır. a İngiliz Bahriye Nazırı bu Yep okumaya derhal cevabını » Ve artık dar denizlerde hava| İiyay arından korkmadıklarını söy up eler, yarışa çıktılar demek. .. ti 5 « terbiye meselesi Yy nlerde Almanyaya giden mu. Mark, ven bir kasmıbir gün bir » geziyorlarmış. Yol üzerinde tir, Yaşlarında küçük bir çocuğun Ri dökerek ağladığını gör.| Ye,“ Sevgi ile yanma sokulmuşlar | & Pmuşlar; ii yicin ağlıyorsun, yavrum, < Topum çimenlere kaçtı. & Alsana! Taa, amam ki, gimenlere basmak > Diz alalım A SİZ de nlamazamız. Hey tramvaylara asılan, otomo- Örn p. arkasma takılan ve bu yüz. Pong sün bir kaç can feda eden ki, Mr bu tehlikeden kurtarmak di, Kününi tedbir almak kâfi değil » <ribe göstermiştir ki, yasak e Önünü alamamıştır. Bu bir t, , © meselesidir. Evde ve mektep *t oeuğa kanına ve yasağa hürmet by SİNİ öğretmekle başlar ve ancak retle hali Wzede Yeni Meskükât Salonu| api, eller Sdaresi, eski meskükâtr Büş, yarak zengin bir salon vücude miştir. Salon, 15 mart pazarte simle açılacaktır. Müze- arile İslâm (ve tlerine ait mes Nü, 4, Ünü me Jarihten Sayfalar İ İ.aeeaanaeakaaaaseseeaaamaaamaaaakasanaaanaşanaaaşakeesanamaşemaseseeemeseeee Istanbula BiR H ELÇiSi Yazan: Zuhurı Danışman 1 ürklerin Hint âlemile çok eskiden münase- betleri vardır. Birçok defalar Bnlüm ender na ie kabil Hintten birkaç kere İs- tanbula elçi gelmiştir.“ Fakat bütün bu gelip gidişler hiçbir vakit siyasi ve ameli bir netice vermemiş, sadece dostane mü- nasebetler şeklinde kalmıştır. Osmanlı hükümeti daha derin düşünerek, daha değerli yetler göndererek Hindist, olan bu münasebetlerini siyasi ve iktisadi sahada verimli bir ekle koyabilirdi. Fakat yazık o devirde hiçbir vakit böyle bir faydauzun uzadıya dü- şünülmüş değildir. Şimdi size anlatacağım Vak'a Osmanlı İmparatorluğunun Hint mü. nasebetlerine verdiği kıymeti açıkça gösterebilecek x hiyet- tedir; H na evveleş derilen Muhittin adındaki Oz, manlı elçisine mukabil, o zaman Hint hükümdar! bulunan Sah Gİ han 16 ihinde Seyit Hacı Meh. met adında bir elçi göndermişti çinin İstanbula gelişi saray © ve Babıâli muhitinde derin akisler u- Yandırdı. Bühassa elçinin çok de ğerli hediyelerle gelmekte olduğu havadisi devlet ricalini birbiriyle müsabaka ettirecek derecede e Se- yit Mehmet Hana hulüskârlıklarda bulunmey Hükümetin de azametini göster. mek için, hervakit olduğu gibi Sa yit Mehmet Han divana, yeniçeri. lere Recec ulüfe itildiği gün kabul edi ngârenk ve ga erler wlüfe- sini takdim eyledi.. Bu e 300.000 kuruş değerinde idi! Gözle. ri kamaştıracak derecede iri elmas 1 bir sorgaç, süslü bir kılıç, müras sa bir hançer. içinin kıymetini bu getirdiği değerli hediyelerden ziya. de, onun hakikaten âlim, zarif, nik» tedan ve meclisâra oluşu artırıyor. du. Derhal devlet ricalile e sında sohbetler, ziyafetler verilmi, ye başlandı. $ yordu. Onda: arm a : mak için yalılarda, - Boğaziçinde, istanbulun görülmiye değer en gil. zel semtlerinde verilen bu ziyafet. lere, en değerli âlimler, şairler ve zürefn da davet ediliyor, sabahlar du. Şimdiye kadar hiç bir el kadar iltifat edildiği görlilmemiş- ti. Istanbul halkı bile elçi ile alâ. kadar olmuya başlamı: N ihayet dönüş zamanı geldi. Hint hükümdarı Şah Cihana bir name yazıldı, elçiye 6000 altm, bir samur kürk, bir de milkemmel at ye edildi. Şah Cihana dim olunmak üzere de, zlimrüt kab zalı bir hançer, Yİrmİ tane seçme ve müstesna câriye ve miikemmel besatlı bir at hazırlandı Yal. nız bunları götürmek için de bir elçinin Seyyit Me râber gitmesi lâzımdı. le değerli, â1 yanma ondan derecede kıymetli bir h verilmesi düşünüldü. Fakat sara- ym zevk ve safası için İlizumsuz yere milyonlar sarfeden hilümet elçinin gidip gelme masrafından çek Zülfikar Ağa İsminde zengin bi- rsi vardı, Hindistana gitmesini ne. dense çok istiyen bu adam “Ben kendi paramla gi rim ve hazineden habbe Rabıliye haber gönderdi Bir aralık okur yazar, 8öz anlar bir a- damm gönderilmesi için tereddüt edildi ise de vezir ve müftü mali ciheti düşünerek Zülfikar Ağanm gönderilmesine karar verdiler. $ te o günler Zülfikar Ağayı İ çağırdılar: — Git, Elçi ile görüş, memuriye. tini ona söyle, ve kendisini bir zi- davet eyle. Amma meclis- Gelen INT te zinhar söz söyleme, Sakit yoksa biz seni pek âlâ biliriz yeyim derken bir halt edersin. kelimei vahid. mam, diyerek eteklerini yanma gitti ve dil Bundan sonra kendine pek gü - venemediği için ziya Yalnız itimat ettiği iki sdammnı da- vet etti. Bunlar derbeder ve derviş meşrep öuaradan ukalâdan geçinen ve mutaassıp bir smdan Ebu Ahmet —Ben belki söz arasında lüzum- suz bir sey söyliyecek olurum., Si: beni usüliyle ikaz ediniz. size güve. ireyim sizi, beni ihayet sefir geldi.. Sofra ha- zırdı. Zülfikar A dan vaptırinıştı. Ve, Çünkü Hint sefir tr. Sofraya lâhana gelir gelmez Zülfikar Ağa dayana- madı, söze başladı: Hint ikliminde lâhaha var mı- | kendini toplıyarak: olmıyan soğuk neba- iklimlerde az bulunur... sun cevap vermek lâzım olduğuna kanidi; — Bu pek nafi şeydir sultanım, ruha kuvvet'verir, K mekten kendini alamadı ve —“LAhanarım; tekartibi “Buruf. tan gayri ruh ile bir münasebeti ol masa gerektir. dedi Zülfikar Ağa yine bir gey anla” mamıştı, Halbuki elçi gülüyordu. Düşündü. Demek ki gülecek bir şey vardı, O da kasıklarını tutarak gülmiye başladı. Cevri Çelebi ile E- yacaklarmı şaşır. h edilir yeri kal ası elçi de bu d ce sohbetten bi anlıyamadığı, bilhassa Zülfi n katılımca. ema gülmesinden gücendi.. Ve hemen hemen yemeği Günün Fıkrası: Devlet Yasağı Uşg Tramvayda, önümdeki sırada iki İkadın oturuyor. Birisinin kucağında, yüzü gözü yaralar içinde bir çocuk vur. Ötekisi soruyor: Çocuğa ne ol - uş böyle”. Ah, sorma, hemşire, eve bir hizmetci aldık, ci hastalığı varmış, çocuğa da geçti, şimdi dok. tor, doktor geziyorum . Belediye kanunu, belediyenin va « Zifelerini sıralarken, 8 numaralı mad. dede diyor ki : “Mürebbiye, siitnine, hizmetçi, a$. cı, çamaşırcı, uşak ve emsali, halk ile temas eden hizmet erbabı işçilerin sıhhi ve fenni muayenelerini yap- tırmak ehliyet ve sıhhat vesikala. rı alanlarım İşlemelerine izin ver- mek ve bunları dalma tescil ederek müseccel olmıyanları menetmek, be - lediyenin vazifesidir . Bundan dört beş sene evvel bu madde icra mevkiine kondu. Hizmet. çiler hepsi belediye dairelerinde mu- ayene ve tescil edildiler. Fakat son. ra. Sonra, kapılara giren hizmetçi. lerden, hanımlar bu sicil kâğıtlarını arayıp, sormadılar. Belediye, bu mu- ayene ve tescil İşini yarıda bıraktı. Evlerimiz, hastalıklı, sabıkalı, her türlü sıhhi ve içtimai mahzuru olan hizmetçilerin getireceği (tehlikeye karşı kapılarını ardına kadar açtı, . Bunda hallan da kabahati var. E. vimize sokacağımız hizmetçinin bele. diye vesikasını sormamak bizde öte. denberi âdet olmuştur. Halka bu yeni itiyadı vermek için, belediyenin bu koyduğu nizamı, sıkı bir takip ile başarması, hattâ vesikasız hizmetçi- leri kullanan aileleri mes'ul tutması icap eder. Fakat belediye kendi koy- duğu nizamı, kendi ihmal ederse, halktan bunu istemeğe hakka da ol. maz . Kafalarda yerleşmiş bir düstur var, Devlet yasağı üç gün. Bu tâ atalardan kalmış bir sözdür. Fakat yaşadığımız devir, “idareci maslahat devri değildir. Devletin her işinde, her nizam, her vazifenin bir ka - nun halinde devamı zihniyeti hâkim, Belediyenin de işlerinde ayni zihni. yetin hâkim olması lâzım, Devlet ya. sağı üç glin zihniyetini yamak için, verilen kararlarm, yapılan kanunla- rın, değişecekleri güne kadar Ihmal ve teseyyübe uğramadan şiddetle, israrir bir takiple devamı gerektir. Ads Yazıcı yar: bırakarak çıkım gitti, Elçi çi. karken Zülfikar Ağa sırıtarak 80- kuldü — İnşallah cenabmız ile yollar- da zevk ve safa ederek gideriz. de. di, — Evet ,yollarda beraber bu. İ lundukça cok acin ve garin seyler | temaşa edeceğimiz muhakkak, Dedikten sonra kendi (o kendine ii: y Rabbim. bana ne güzel “Beriköy mezarlığı ilk muntazam Türk mezarlığı halin! alıyor. Birçok ler itinalı aile merkatları vücude getirmişlerdir. Ağaç, çiçek yetiştir. mek yolunda çok hazırlıklar vardır. Fakat bir noksan vardır: Su, Belediyemiz, bu hakkında gok alüka göstermiştir. Fakat bazan teferrüattaki bir noksan büyük him. İmetleri akamete uğratabilir. Susuz- İluk mezarlığın tam bir rına mâni olmaktad mezarlar etrafında ağaç ve çi sil yeti Duydu uma göre, civar- daki çeşmelerden istifade için bil mem hangi makama müracaat edil. miş. “Evvelâ dirilere su, sonra ölüle- re... diye menfi bir cevap almış. hareketine engel olam menfi zibni- İyeti bertaraf edecek ve Feriköy me zarlığına Su isalesini temin edecek- tir, Nişantas: Ahmet Hamdi gidi ile medim mi? Anlar da fil ile iftihar ederler, metalarmı b almasak kime satarlar de vilâ. vetimizin yadigârlarile iftihar ede. riz. O bana hep ıstılah ile söyledi, ben de halis Türkçe. Yine de fena İ söylemedim santrm | Feriköy Mezarlığına Su Lâzım Fırın İşçilerine Tatil Günü Okuyucularımızdan bırı M. D, rem- tiyle yazıyor — 8 senedenberi fır m. Haftada bir gün dahi İmize imkân yoktur. Hiç olmazsa 15 veya 30 günde bir defa, bir paz nü öğleden sonr at istiral | dilemez . İ Hangi Mektebe Girmelidir? Yalvaçlı okuyucularımızdan Mu — İl soruyor. “e Bu sene ortame sini bitiri. İyorum. Hangi mektebe girey Mektubunuzda yazdığınız notları tetkik ettik. Liseye devam edemiye- ceğinize ve en kısa bir zamanda has İ Ümit ederim k! belediye, her umran | yata atılmak istediğinize gört. orta meslek mektenlerine girebilirsiniz. Bize kalırsa, orta dereceli zirnat ve ticaret mekteplerinden birisini tercih #tmeniz muvafık olur.