21 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 13

21 Şubat 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ç No. 47 YAZAN: ZIYA ŞAKIR Çocukları Öldüren Haris, Mükâfat Beklerken Affa Razı Oldu. ibni Ziyat Bile Bu Günahsız ey) SİZ sakın, şehit Müslimin ço- KR olmıyazınız? © “Evet, işte biz, o zavallılarız. ; O Fakat, sizi gehirde arıyorlar. Sing Pliyoruz... Kaçıp kurtulmak i- “iç Medihe kervanma geldik. Fakat, i Da *etişemedik, | Simdi ne yapacaksmız?.. | © Bilmiyoruz. İİ | Kadının kalbine, garip bir ilham Bir anda, kadınlık şefkati HN hıç Ben fakir bir kadınım. Sizi, ©demem. Fakat, isterseniz si kinmm evine götüreyim. Başka kârvan gelinciye kadar orada ka- Saklanırsınız. Kârvan gelir derhal gider; kalabalığın ara Karışırsaniız. Aç, yorgun ve uykusuz $ocuklar, bu teklife memnuni- Tazı olarak, ihtiyar kadını ta- Stmişlerdi, Şocuklar ambara gizleniyor 4 büyük kalpli kadın, İbni Ziya- İm Sirafa saldığı dehşete ehemmi - a, memişti. Bu iki çocuğu ala « Ve tenha yerlerden dolaştırarak W evine, götürmüş; meseleyi , işti. Kadınm kızıda, temiz hi ve merhametli idi. Çocukları bir memnuniyetle kabul ede- iy ©vin erzak anbarında gizlemiş- a fe, iii 7 # E at, kadınm kalbi büyük bir ü- 4408 içinde idi. Çünki, kocası gayet i.v, menfaatperestti. Ibni Ziyst ından şiddetle aratılan bu ço - m buradaki mevcudiyetlerini et alırsa, sefil hislerine kspılarak i masumlara bir fenalık edebi- sn, bu endişe içinde iken ko - yı, Etlmişti. Ve kadınla aralarında | * Muhavere geçmişti. | ğe zevcim!.. Seni yorgun ve Börüyorun., m Tabii değil mi ya.. Bugün de ak i, 4 Kadar boşuna yoruldum. Müs- aş Şocuklarını bir türlü bulama - İşin daha fenası var. Bu uğur Atünu da sakatladım. Yine para hırsı Ba Sözler karşısında, Kâdm acı bir SP hissetmişti: 3 Koca!., Vazgeç bu fikirden... hiçbir fenalığı dokunmamış ©- bu iki zavallı çocuğu İbni Ziyada h edeceksin de, sanki eline ne eğ hi Canım; alacağın para, nedir?.. 4, AÇ yüz dirhemden ibarettir. Hiç 4 bu kadar bir para için masum ö — Ben sağ oldukça, onlarm bir kılma bile dokunamazsın. Diye bağırmıştı. Karı ile koca arasında, korkunç bir mücadele başlamıştı. Ve bu mü- cadeleye, kadının yetişkin oğlu da karışmıştı... Nihayet galebe, o se - fil ruhlu adamda kalmıştı. Kadın, bir kılıç darbesile kanlar içinde yerlere yuvarlanmıştı. Oğlu da, ağır surette yaralanmıştı. Bu mücadele cönasmda; Müslimin yavruları, feryadü figan ederek o ha in adamm ayaklara kâpanmışlar - dı. Fakat, bu taş kalpli adamın kalbin de, en küçük bir merhmet hissi bile | uyandıramamışlardı, "Evvelâ beni kes...,, | Gözlerini kan bürüyen bu cana - N l var, artık t#mamile serbest kalınca, | Müslimin küçük oğlu (İbrahim) in|(89 (Muketil) ismindeki dost üzerine atılmıştı. Fakat ondan bü -| yük olan OMuhammet), bu mel'un herifin önünde diz çökerek boynunu 5 kanlı kılıcın altına uzatmış: — Evvelâ, beni kos. Kardeşimin öldüğünü görmiyeyim. Diye yalvarmıştı... Bir kılıç darbe- si, o narin başi derhal koparmış. başsız cesedi, birkaç kere çırprndık- tan sonra, hareketsiz kalmıştı... İb - rahim ise, korkudan bayılmış. Kı - wrcik saçlı başı, sessizce bir tarafa Yuvarlanmıştı. (Hâris) ismini taşıyan bu mel'un, > Çocukların Öldürülmesini Hazmedememişti iki kanlı başı siyah bir beze sarmış. Doğruca Darülemareye giderek, on- ları bezden çıkarıp İbni Ziyadm önü ne atmış: — YA, Emir!,. İşte, Müslimin ço cuklarının başları... Onları, diri ele geçiromedim. Onun “İçin; başlarını kestim, getirdim, Ver bakalım, mü - küfatımı... Diye, mırıldanmıştı. Mükâfat yerine... © Gerdanlarmda kanlar pııtlanan.. Aralık kalmış dudaklarmın arasın - dan, inci gibi dişler parıldıyan bu ke. sik başların çehrelerindeki hazlri mâ sumiyet, İbni Ziyadın taş kalbini bi le sarstnıştı. Başmı çevirmiye meç- bur kaltnıştı. O sirada, yanmda du- bu leci manzara karşısında dayanams- mış: — Ya, İbni Ziyat.. Bu herif mükâ- fata değil; en şiddetli azap ve uku-| bete müstahaktır. Diye bağırmıştı. İbni Ziyat, Mukatile hak vermiş: . — Al, Onu, sana teslim ediyo - rum. İstediğin şekilde cezalandır. Sonra.. Bu iki çocuğun başlarını da cesetlerile beraber defnettir. Demişti. (Arkası var) SAGLIK ÖGÜTLERİ LOKMAN HEKIM İhtiyar olsam İhtiyarlık âdeta bir hastalıktır, | diyorlar, İnsan yaşlandıkça kuv- veti azalırmış, dermanı kalmazmış, | zekâsı ve iradesi de zayıflarmış... | Niçin öyle olmalı? İnsan yaşlan- imalı, çünkü yaşlanmak çok şey görmek ve çok şey öğrenmek de- mektir, Fakat ihtiyarlamak hiç doğru değildir. Vâkıa, adaleler yaşlandıkça, ho- le altmış, yetmiş yaşına gelince kudretten, kuvvetten düşerler, Fa- kat vücude hâkim olan fikir, dai- ma işlemek, daima çalışmak şarti- ie hiç bir vakit ihtiyarla. miyan, daima sakin kalan, daima, (Kendini oObilen fikir, vücudün ( düşkünlüğüne de ta İk Javrunun hayatına kıyabilir mi? Wus bu çocuklar, Resülallahm “lanma mensup olurlarsa... 20 Kadın!., Gevezelik edip durma. canım fena halde sıkkm. Bir gün, meşum bir tesndüf, ço - m saklanmış oldukları yeri, © külpli adama keşfettirmişti. “İla Macağı ihsanı düşünerek sevincin Sıldıran bu adam; >> Eğer ben bu çocukları diri 0- | İbni Ziyada götürürsem, belki başkaları elimden alırlar. Bu- öldüreyim. Kellelerini götüne « hi tişti... Ve derhal Kıltemsr çeke- çocukların üzerine ktlcum et - hammüi (ettirir. Yaşlılıkta ihti- yarlığı duyurmaz. - Yaşlı olmakla beraber ihtiyarla- mamak pek te güç değildir. Sağlık kaidelerine biraz riayet etmek çök defa büyük sandeti — yaşlılıkta gençliği — temin eder, İlkin, yemek bahsi. o Yaşlılıkta lerin cinsi de miktarı kadar ehemmiyetlidir. Her yemekte bir türlü et, bir sobze, bir meyve, ak» şamları bir çorba fazla olarak, sab- ze yerina makarna olur, İstersaniz biraz da peynir. Fakat bütün bu şeylerin miktarı pek mutedil ol - mak şartile, Meselâ et 80 nihayet 100 gram, yani İki küçük külbastı kadar, Bunun yerine bazan balık yahut iki rafadan yumurta, Genç. likte yemeklerde şarap, yahut bi- ra içmeğe alışmış olanlar için pek az şarap veya bira. İçilecek suyun miktarı pek mu- tedil olacaktır: Günde bir, nihayet bir buçuk litre. Fakat sabahleyin sütlü kahve ve akşam çorbasının içindeki su da bu miktara dahil, Yaşlılıkta çalışabilenler, vücudünü işletebilenler suyun miktarını art- tırabilirler. İnsan motörü de bu - har makinesi gibi suyla işler. Yaşlılıkta mutedil kalmak lüzu- mu her vakit içindir. Insan genç- liği .. .. da gönlüm.. sına çıkabilir; yapacağı yanlışlığı düzeltmiye vakti olabilir, Fakat yaşlılıkta buna vakti kalmaz. Çünkü yaşlılıkta böbrekler mut- laka az çok yorulmuş bulunur. Onların yorgunluğunu hastalığa gevirmemek için çök dikkat ister. Fazla et, baharlı yemekler, yaşlı adamın böbreklerini çabuk hasta ederler. Albümini çabuk meydana çıkar, O meydana çıkınca da artık gerçekten ihtiyarlık odemek olur. Baharlı, salçalı yemekler, av et- leri yemek, yahut pek lezzetli et suyundan çorba içmek için çok yü- rümek, yani adaleleri çok işletmek lâzimdir, Ona yaşlı admin bacak» ları müsaade etmez. Böbreklerden sonra, daha doğ - rusu onlarla birlikte, barsakların işini düşünmelidir, barsaklar ten- bel olunca türlü türlü rahatsızlık. lar gelir, Umumi bir halsizlikten başlayarak, hazım ağırlaşır, baş ağrısı başlar, uykusuzluk gelir. Geçenlerde söylediğim kapalı ku- tular — Hormon çıkaran gudde - ler — iyi işleyemez olurlar. Vücu- dün içerisinde lüzumsuz, zararlı maddeler toplanır. Hastalıklara kürşı mukavemet azalır. Mikroplu hastalıklar pek çabuk yerleşebilirler. Ellisinden sonra, gittikçe adı daha ziyade duyulan, kanseri da hatırlamalıdır. Barsak» lar iyi işlemeyince onun da çıkması kolaylaşır diye bir fikir vardır. Yücudün "ithalâtı,, ile, ihracatı arasında müvazene temin edildik» ten sonra sinirlerin müvazenesi kalır. Bunu yaşlılıkta en iyi temin edecek şey muntazam Uykudur; Hiç istisnası olmamak şartile gün- de sekiz, dokuz saat, Sonra fikir ibtiyarlamaz diye, beyni yörmak da olmaz. Görüyorsunuz ki, yaşlılıkta gençliğin şartları yalnız itidal ke- limesile hulâsa edilebilir, Her şey- da mutedil kalabilirseniz: Ihtiyar olsam da gönlüm tazedir. yebilirsiniz... didik hasılâtı iki gündenberi yeniden içinde 80 bin çift torik tutulmuş! tır. Son günlerde Akdenizden Marma- raya giren ton balıklarmdan günde 20 — 25 tane tutulmaktadır. Bunla- rn ağırlığı 200 — 400 kilo arasında. dır. Kilosu 5 — 5,20 kuruştan satil- mıştır, Karadeniz limanlarından buz İçinde kalkan gemiye başlamıştır. Mayısa kadar devam odecek olan kal kan mevsiminde de bu sene iyi işler olacağı tahmin olunmaktadır. Kal kanlar toptan kilosu 35 — 45 kuruşt satılmıştır. Uskumru çok azalmıştır. Mevsimi de geçmektedir. Diğer balık larda azalmıştır. Lüfer hiç çıkmıyor. Yalnız adalarda volta İle kılıç yaka lanmaktadır. Kılıçların kilosu 30 — 35 kuruş 4- rasındadır. Şubat sonu olmak hase. biyle balıkların yumurtlama zamanı Eslmiş oluyar. Bundan dolayı yumurt İlamak için tatlı su cereyanlarına doğ ru balık akını başlamıs oluyor. Mart. tan sonra İstanbul halkı yine her çe &it balıkları bulabilecektir. Kurban Bayramı dolayısile balık nisbeten u - cuzlamıştır, Hamsi, istavrit, mezit gi, bi kilçilk balıkların perakende olarak i kilosu beş kuruşa düşmüştür, Uskum İru otuz beş çinadtop otuz kurustur, İZARRE BORSASI İstanbul Ticaret ve Zahire Borsa. #ında dünkü muameleler şu suretle tesbit edilmiştir; 1 — İthalât : Buğday 285, yapak 35 94, arpa 40 15, çavdar 90, kevek 15 susam 15, bulgur 15. un 17 kusye mi 15, B. peynir 14, Z yağı 21 54, no- hut 12 14, pamuk 6 14 ton. İhracat: Çavdar 449, yapak 8 5, kil 1 16 ton. p 2 — Satışlar; Buğday yumuşak kilosu 6 kuruş 11 parsdan 6 kuruş 20 paraya o ka: dar, arpa Anadol kilosu 4 kuruştan 36 paradan, çavdar kilosu 5 kuruş 32 W paradan, mısır sarı kilosu 5 ku- râş 5 paradan, yulaf kilosu 5 kuruş 25 paradan, Kuşyemi kilosu 15 kuruş 10 paradan, susam kilosu 18 kuruş 20 paradan. yapak Kilosu 67 kuruş - tan, Güz yünü kilosu 92 kuruştan, Sansar derisi çifti 3000 kuruştan 3750 kuruşa kadar, kunduz derisi çif ti 140) kuruştan 1500 kuruşa kadar, Varşak derisi çifti 1375 kuruştan, 'Diki derisi çifti 560 kuruştan o 1150 kuruşa kadar, Porsuk derisi çifti 635 kuruştan 650 kuruşa kadar, Tavşan derisi adedi 23 kuruş 10 paradan 26 kuruşa kadar. Londra Mısır Laplata Şubat tahmi li korteri 23 Şi, 10 W, Pe, Ki,3 Kr. 38 den, Londra keten tohumu Laplata Şubat tahmili tonu 11 Ster. 12 14 Şi Ki. 7 Er. 65 den, Anvers Arpa Lehis- tan Şubat Mart 100 kilosu 122 B. Frazk Ki, 5 Kr, 18 den, Liverpul buğ day Mart 100 libresi 8 Şi, 6 Peni Ki. 5 Kr. 78 den, Şikago buğday Hartvin ter Mayıs 100 buşeli 136 sent Ki,6 Er. 29 dan, Vinipek buğday Manito. bü Meyıs 100 büşeli 127 4 sent Kİ. 5 Kr. 91 den. Hamburg iç fmdık Gi- resun derhal tahmil 100 kilosu 148 R. Mark Ki, 75 Kr, 66 dan, Hamburg iç fındık Levan derhal tahmil 100 ki- osu 148 RR, Mark Ki, 75 Kr. 06 dan. Mya ee A AŞ gi canlanmıya başlamıştır. İki gün tur. Bunların altmış bini İtalyan vapurları ve yirmi bini Yunan gemileri tarafından satın alınarak ihraç olunmuştur. Toriklerin çifti 30-36 kuruş arasında satılmış- Borsada 5 anadotu - tahvilleri Borsa munmelâtı dün yine gevşek. liğini muhafaza etmiştir. Birinci ve inci tertip Anadolu tahvillerinin 1 Teşrinisani 1986 kuponu ile üçüncü tertip ve 1 Kânunuevvel 936 © kupo- nunun Merkez Bankasından ödenme. si beklenmektedir. 10 Kânunusani 937 Anadolu hisselerinin yüzde 60 ve yüzde yüzlük kuponlarmın da öden- mesi bekleniyor Kanunun cıkmış ol- mâsma nazaran bu hisselerle muka- bil tebeddillâtm yapılmasını dört göz le bekliyenler vardır. Dün Türk bor. cu 21,20. Anadolu tahvilleri 39.15, mümessiller 42,10, Anadolu hisseleri 24,55 ve Aslan Çimentosu 14,50 lira- da kapanmıştır. Bu hafta yine yeni likidasyona girecek olan malların fa- İz verilmemesi ve borsa beşgün ka pah olacağından bazı satıcılar ellefir deki mallardan bir kısmmı satmışlar dır. Ergani, Sivas ve Merkez Bankası hisselerinde hiç bir tebeddill olmamış evvelki günkü fiyatlarını muhafaza etmişlerdir. Plâstik Eşya Fabrikaları Çoğalıyor İstanbulda plâstik eşya imal eden fabrikalarm yaptıkları esya çeşitle ri artmıştır. Bu gibi eşyayı satan ti carethüneler bu mamulâtm Avrupa ayarında olduğunu söylemektedirler. Memleketimize iptidat madde olarak getirilen toz halinde bagalif ve blok halinde galaritten yapılan bu eşya gün geçtikçe rağbet görmektedir. Ba yüzden beher çelik kalıbı bin liraya mal olmaktadır. Kalıplar dışardan ge, tirilmektedir. Bundan dolayı kalıbı olmıyan mamulâtm da hariçten geti- rilmesi lâzım gelmektedir. İstanbul da bu İşlerle uğrasan fabrikacılar be galit ve galanit mamulâtmın gün geç tikçe daha miikemmel olacağmı ve iptidaf maddelerin ithali de arttığını söylemektedirler. Yerli Tömbeki Ziraati İçin Memleketimizne yerli tömbeki zi. raatini teşvik için yeni tedbirler alın maktadır. 936 yılmda Hadır da 11336 ve Alanyada 5704 &ilo tömbeki istihsal edilmiştir. Her sene hariçten 100,000 kilo Isfuhan tömbekisi ithal edilmektedir. Şimdilik yerli tömbeki- ler Isfahan tömbekisile harman “yar pilarak kullanılmaktadır. Yerli töm- beki cinsinin islahile istihsal miktarı. nın arttırılmasına çalışılmadtadır. Almanlar Kuru Sovan İstiyorlar Alman firmaların bir mümessili kuntar topuzu denilen ve tane halin. de 50 kiloluk torbalarda olmak şar- tile ük parti olarak yüz bin kilo ku- ru soğan almak llzere şehrimize gel- miş ve tüccarlarla temasa geçmiştir. Almanların bir milyondan fazla so- ğan alacağı duyulmuştur. Piyasa stok fiyatlarda 2 — 2.10 kuruştur. e j Ğ haa tası EKONOMİ iki günnde 80 bin çift torik balığı tutuldu Çifti 30 - 36 arasında Havaların düzelmesi üzerine bir müddettenberi gevşiyen balık Buğday fiyatı düşüyor Fiyatlar 20-30 Para Kadar İndi Buğday piyasası yavaş yavas diiş- miye başlamıştır. On gün evveline na zaran buğün buğday fiyatlarında cin- #ihe göre 20 — 30 para kadir bir dü. şüklük kaydedebiliriz. Düşüklüğün Laşlıca sebebi unduların çıkarmakta oldukları unları. eskisi gibi sarfolu- namamasıdır, Ötedenberi İstanbuldan civar kasabalara un gönderilirken on günden beri bu alış verişler gevşemiş İtir. Marmara havzasmdan gelenler İstanbuldan buğday alımağta ve ma. halli küğük Jeğirmenlerinde öğüt. mektedirler. İzmir gibi ginde bin çu- val un sarfeden bir şehirde bugün an cak beş yüz çuval ün satılmaktadır. Mütebaki beş yüz çuvala mukabil pi. yasadan (kestane pazarından) buğ . day satın alınmakta ve köy değirmen lerinde öğütülerek bakkallara cuval çuval tevzi olunmaktadır. İstanbula gönderilen buğdaylar gitgide azl. maktadır. Buğday alıcılarmın ellerin. de stok ma) olduğu için mal almakta gevsek duruyorlar. Ehemmiyetle kay dedilecek hir nokta da tasla çalısan değirmenlerden hiç bir vergi almma. ması sebebile oralarda unlarm daha ucuza mal olmasıdır. Yüz kilo un için İ seksen kuruş munmele vergisinden ive yüz kırk kuruş koruma vergisin- den küçük değirmenlerin hepsi istis- nu edilmiştir. Bu değirmenlerde bü . Vin masraf yüz kilo un icin 75 kuruş öğütme (değirmenci hakir) ndan iba İrettir. Şu halde İstanbuldan © başka ber sehirde, kasabada, köyde un ve ekmek ucuzdur. Çünkü umu ucuz alı İ yorlar ve ekmeği ucuz satıyorlar. Dün zahire bosasma on dukuz va gön buğday. Üç vagon arpa ve altı va gon çavdar gelmiştir. Pek az bir kıs- mı satılabilmiştir. Alivre olarak ofç yüz tou kadar çavdar satılmıştır. Ar palarda ve çavdarlarda dahi düşük- Tük taşlarmıştır. Liman Hareketleri Bugün Imanıza geldcek Vapurlar: Saat 12 Karadeniz Karadenizden, 8 Kemal Ayvalıktan. Bugün limanımızdan gidecek ve- | Sant 9.5 Ki | İzmite, 830 Bursa Mudanyaya, 9 Ta; İmroza, BORSA 20 ŞUBAT CUMARTESİ Paralar Alış Satış Sterlin dik 0iş— Dolar i— 120. 20 Fransız Fr. H4— 17 Lire 20 Azim Bim Zi Çekler 817.— 619— ion 479325 o 07920 Paris 11.0375 © 16585 Milsao 150775 SOMA Brüksel 4.105 440 Atina 1.575 582875 Cenevre 34770 3.465 64.345 84.138 Amsterdam 145 1448 Prag 2278 216775 Viyana 4.2431 4.7204 Madrid 1137 11.3325 tin 19716 1975 Varşova 41875 4.1744 Budapeşte 1,375 43018 Bükreş 084275 10M0778 Belgrad 24,5228 34.41 Y 2.708 2175 Moskova ni ale

Bu sayıdan diğer sayfalar: