hlk. 1.7 —M v.2.17 KUMANDANLARIN Almanya ei ZA HATIRALARIRLE Kurtulus Savasının içinden Heyecanlı --—-—-- Sayfalar -—- Mütareke günlerinde cenup vilâyetlerimizi istilâ eden düş- £| man, Haçinden Kozana kırk katır yükü cephane naklediyor- du. Düşmanın üstün kuvvetini bir avuç Türk çocuğu milli bir cü'etle vurmuş, cephane kafarını ele geçirmişti. earanaasaz Yeni bir saha açmak istiyordum. dinler göründüler. İçlerinden biri teminat verdi: Derhal y beklenmedik bir darbe fer kıyafetleri değişmişti. vardı; — Hafız Efendi, verdiğin Vazif, hırsı, bu adamların ru. Aticuk neye yarar ki, şkav. huna işlemişti. Yeniden, şunun bunun Yol kesmiye, soygunculuk yapıya başla: Bir gün odamda otururken, daştı, mi Ağa bana şikâyete gelmiş- K Şikâyet de “Kendininoğlu,, de- » çete reisindendi. Kendininoğ- Hacı ağayı soyup soğana çe - Virmişti. Hacı ağı, hem ağlıyor, hem de mutlaka bu adamdan inti- Kumu alacağını söylüyordu. Ken- disini yatıştırmıya çalıştım. > T o sırada, gayet zengin bir cephane kafilesinin Kozandan Haçine yola çıkmak Üzere bulunduğunu haber almış - tuk, — Hakkın var, dedim, uğradı - En zarar büyüktür! Fakat düşün ki, milletin istarabı, senin uğradı. Bn zarardan daha büyük. Bir Bayduttan intikam alacak günler de değiliz. Milet gön (gelir, Köhdininoğlundan da, Memicloğ. lundan da senin intikamını alır! Şimdi yapılacak başka işlerimiz Yar! | Baet ağa, yüzüme bakti: — Ne demek istersin Hafız E- fendi? — Şunu demek isterim ki; en büyük düşman ne Kendininoğlu - dur, nede Memicloğlu! Asıl bu Yük düşmandan intikam almak, ASİ Onunla mücadele etmek lâzım, Vatan duygusu çok kuvvetli o. Hacı ağa, benim ne demek İs tediğimi anlamıştı: i — Elimizden geleni arkamıza Koymayız... Hafız Efendi, dedi, hele bize diyeceğini del. O zaman, Hacı ağaya dedim ki: — Şu bir iki gün içinde, düş - Man, Haçine büyük sevkiyat yap- Miya hazırlanıyor. Kozandan Ha. Sine, bi k bir cephane kolu ha- Yoket etmek üzeredir. Memlekete Yapabileceğin en büyük hizmet, İşte bu cephane kolunu vurmak o- Macaktır. B en bu sözlerimle, malımı yağma edenlerden İnti. Kam almıya gelen Hacı ağayı va. tan uğrunda mukaddes bir yığ - Macılığa teşvik etmiş oluyordum. Su farkin ki, Hacı ağanm vuraca- BI cephane kolu, bir vatan çocu - değil bir istilâci düşmanm. çikacak, Kozanla Haçin a. Tasında Fransızların cephane ve silâh nakliyatma, indireceklerdi. Memici oğlu ve arkadaşı, bana veda edip gittil dan heniz birkaç gün geçmişti. Tekrar geldiler. Bu #e. Sırtlarında sivil tanıdıklarımdan Ağa isminde biri içeri girdi. Hacı ağa,” Kozanm taraflarından bir köylü idi. O civarda, sözü geçer, te - miz, namuslu ve oldukça zengin tanmmiş bir vatan Kendininoğiu ve Memicioğlu çeteleri B tunca yıldır, yol kesmiye, kervan vurmıya, yol. cu soymıya alışan bu şakilere faaliyetleri için Beni can kulağiyle arkadaşları hamma Kendininoğlu, Ara - elbiseler önüne lar. Pp Hacı 1 YAZAN: Salâhattin Güngör Ve Hacı ağanın bundan şehsi hiç bir istifadesi yoktu. Adamcağız, hiç itiraz etmeden, sözümü tuttu. Ve yorgunluğunu dahi almadan, hemen yola çıktı. Hacı ağanın köyü ile Andrin arası üç gün sürer. Hacı bu üç günlük mesafeyi, cennet o vâdedilen bir mümin heyecâniyle yarıdan daha az bir zamanda alarak, köyüne u. laştı ve Fransiz cephâne kolunun yolunu beklemiye başladı. Haçin Ermenileri, o günler içinde Fran- sızlardan, geliş mikyasta yardım görüyorlardı. Fransizlar, son zamanlarda, kıçk katır yükü cephane hazla. mışlar, ben, bunu düşman hare. ketlerini takip eden adamlarımdan öğrenmiştim. iş... ephana. - kolu,. Kargapazarı mevkünden geçtiği bir #i- rada Hacı ağanın silâhlı fedaileri; | birdenbire üstüne çullandılar, Kirk katır yükü cephane, olduğu ibi elimize geçti, O zamanlarda, de Bil kırk katır yükü, iki stmlık cephanenin bile bizce büyük bir kıymeti vardı. Hacı ağanın bu kahramanca hareketihi hiç unutamam . O havalide, daha bur benzer bir çök vaziyetlerde cenup halkı. nın, çok yüksek yurtseverlik te zahürlerine şahit olmuşumdur. En kötü ruhlu tanınan kimseler | bile, memleket müdafaasmda s1 - | rası geldiğ! zaman yer aldılar. İç- lerinde fedakârlıkla, geceyi gün- düze katarak çalışanları oldu. Ve yüz üstü bırakıp kaçmadılar, Bu da gösterir ki; damarlarında Türk kanı taşıyan İnsanlar; fena şart lar altımda, doğru yoldan çıkmış olsalar dahi, tehlikeye düşen müş terek yurt uğruna, temiz ruhlu arkadaşlariyle ayni yolda elele vermekten çekinmezler. Yeter ki, İyi idare eden bir reh. berin emri alında bulunsurlar. (Arkası var) İngilteredeki resim, facianın dehsetini gösterivor. Tren Faciası Birkaç gün evvel İngilterede müthiş bir fren kazası oldu. Bir #ren yoldan çıktı, vagonlar devrildi. Bir kaç kişi de ö İdü ve varalandı. Su BİRKAÇ SUAL 1- Alman milleti yeni bir harp bekliyor mu? 2- Almanya teknik bakımdan hazır mıdır? 3 - Yenibir Umumi Harp nezaman başlıyabilir? 4 - Böyle bir harp sonunda Avrupa ne hale girer? Imanların müdafaa ve harp kuvvetlerini hazırlamalarından ve Alman idarecilerinin taleplerinden kuşkula- bütün dikkatini kom- mütemadi surette nan Fransız matbuatı Şusuna teksif etmiştir. Almanların hakiki lerini tetkike gitmişti. muhabir son intıbalarını ediyor: Almanya harp isti. yor mu? Ak manya tarafın. dan İstenilen mu- harebe ne zaman patlayacaktır? Almanyadan döndüğümden be pelte bana sorü- Jan korkunç su aller — bunlardır. 1 hiç kimse istikbali © keşfet- mek (iddiasmda bulunamaz. Fa kat bir gazeteci için, bildiklerinin, gördüklerinin. va ihatasının imikâ. Bı dairesinde yu- kardaki suallere cevap vermek tecrübesinde bulunmamak ta mes- On beş günlük seyahatten sonra Berlini terketmeden evvel, her #i- nif halk içinde, konserlerde rolarda, gençliğin toplantı kezlerinde yaptığım tetkiklerin bende bırak intibaları kaydı çalışacağım. Derler ki, bir millet harp isti- yor. Bu kelimenin iki mânası vardır: Ya, harp edecek insanların döğüş mek için lâzım olan azmin başlan» gtct ve esası meveuttur, Yahut ta, idareciler bütün açıklığile ve 80 - Zuk kanlılığı ile harbi poletik plân- ları içine koymuşlardır. Bazan bu iki şartın birleştiği de olur. mer- i sunl olarak ortaya koy » uğumuzi Alman milleti harp istiyor mu? Cümlesine cevap ola- rak; Eski harbi görmüş, sefaletini ve felâketini çekmiş, ıztırabını tanı - mış olan çağdaki Almanların harp istemelerine imkân yoktur. Fakat otuz beş yaşma kadar olan Alman yeni neslinin yetiştiriliş tarzı iti - barile, kanaati, imanı ve arzusu ta- mamile başkadır. Alman gençliği esasen, askerlik ve harbin basamağında yaşamak- i mesleklerde çalışan, geçinme ve mesleki istikrarlarını bulamamış bir smıfa mensuptur. Almanyanın iç vazlş ları ve bugünkü kıtlığın ii Jermen gençleri zaten muharebe anlarındaki zorluklara karşı katı- laşmış bir haldedirler. Yarın bir emirle siperlere gee- tikleri zaman, sulh anındaki halle- rile, harp zamanında vaziyetleri a- rasmda büyük bir fark ve yadır. gama hissetmiyeceklerdir. Halbuki, aile yuvası icinde ve bu günkü sulhün bahşedebildiği men- faatlerden müstefit olarak büyü- müş olan Fransız gençliği harp maksatlarını ve her türlü hazırlığı yakından tetkik etmek üzere, ötedenberi Alman işlerine vukufile ta. nınmış olan kuvvetli Fransız muhabiri Gules Sanverwein Almanyaya bilhassa harp ihtimal On beş gün Almanya- nın muhtelif şehirlerinde tetkiklerde bulunan şu şekilde hulâsa anlamak Her ciheften hourlanan ve silâhlanan Almanyadan iki görünüş zamanının sulh günlerinden nekü- dar farklı olduğunu hemen duya * caklardır. Bu izaha göre, Alman gençliğinin harbi istediğini söyli- yebilir miyiz? Alman gençiğinin uzun müddet bir müsabaka için idman ve per - hiz etmiş bir atlet gibi, harbi İste- diği muhakkaktır. Fakat Führerin bir sözü bu hissi değiştirebilir. Imanya teknik bakımından harbe hezm mıdır? Bu sunlir cevabi basittir, Alman- ya hazırlığın azamisini yapmak- tadır, Her milletin hazırlığma na saran Alman hazırlığı birkaç mis- lidir. Fakat Almanların yegâne zâfları, hazırlığı geç başlamış ok malarıdır. Hitlerin yanmdaki müşavirler, Avrupanın bugünkü halinden hare bin imkânsız olduğunu söylüyor» lar. Mareşal Fon Blomberg, hiçbir zaman Rusya tarafından emin ok madıkça Fransaya saldırmağı, yas hut Fransayı temin etmeden Rus- yaya çullanmağı tavsiye etmiye cektir. Bunun için Almanyanın şimdiki politikası, Avrupanm büyük kuve vetlerini ayırmak esasmda toplan- maktadır. itlerin, 1933 senesinde Da H ladler'ye silâhların müşte- reken tahdidini teklifi işte bu po- litikanm bir tecrübesi idi. Oradan istediği covabı alamıyan Alman ro isi Polanyaya döndü. Ondan son- ra sırast İle, İngütereyi, İtalyayı yokladı. Eğer Hitler, bir gün, gayretleri- nin boşuna çıktığını, kuvvetleri a- ırmak kabil olmadığını ve İngil- tere İle Fransanm emniyetlerine pek düşkün olduklarını, Polonya Ne anlaşmanın hayali bir şey, İ- talya ile antantm kırılabilir oldu- ğunu görürse, en yakın avmm Üs» tüne mi atılacaktır? Zannetmem ki, Hitlerin iktisat müşaviri doktor Şaht ve askeri müşaviri Blomberg böyle bir na» sihat verebilsinler.. Bana öyle geliyor ki; Harp. Al man gençliğinin ruhunda oldurul- müş bir halde ise de, Alman ida- recilerinin kafalarında henüz ol - gun bir hale gelmemiştir, Eskişehirde Kızılay Balosu Eskişehir, (TAN) — Kızlay — yıllik balosu büyük bir muvaffakıyetle verilmiştir. İlk kostümlü balo olmasıve büyük bir itina ile hazırlanması bu eğlenceye yüksek bir rağbet kazandırmıştır. Balo emsalsiz bir neşe İçin- da sabaha kadar devam etmiş ve cemiyete büyük bir hasılât bırakmış tır. Yapılan kıyafet müsabakasmda birinciliği avukat Şevketin esi, ikinelli. ği mahkeme temyiz emekli azasın dan Nazminin eşi, üçümcülüğü de no- ter Sururinin esi Zekiye Acar kazan mıslardır La mi ve, O İLİ | eni a menin aaa Salman an