A 9.2.0537 KUMANDA NE HATIRALARI emmi GENERAL GALiP ANLATIYOR: B 6kir (Paşa) işlediği cinayet i le açıkça öğünmekten çe - *nmezdi, o Vak'aların sevkile &- fa sıra, Yemende geçirdiğim ha - Yata intikalden kendimi alamıyo- Tum. Şimdi yine oraya sit bir vaka- 7: hikâye etmenin sirası geldi: 1815 senesinde 49 uncu alaym birin Sİ tabur kumandanı idim. Tabu - Tüm, kale ve karakollara dağılmış Sian merkez taburu idi, Bir gün İst. Sün olarak Sa. aya geldiler, Ve ka» odalı bir binaya hapsedildiler, Sürgünlerden biri, tanınmış muharrirlerden Salt Bey . (galiba Şürayi devlet Azasın - dan) ötekiler de arkadaşları idi. Kapılara ikame edilen nöbetçi - Ve benim taburuma mensup nefer İehdi. Tabururi kolağısı da, Mithat Paşayı şehit edenlerden Memiş 8- Ba idi. Çerkes Bekir, fırkamızm es İbrahim ağa an'a merkez kuman ted münferit U dee bi Çe se binbaşı ve dan muavini idi Bir aralık Memiş ağaym tabur- da bazı çavuş ve onbaşıları seçe- Tek, Sait beyle arkadaşlarınm mu Bafazalarını bunlara tevdi etmek Üzere gizlice tertibat almakta ol- duğunu haber verdiler. Bu gizli tertipten maksat ne olduğunu an- lâmakta gecikmedim. Bir gece, olağası Memiş ağayı ve nöbetçi Yüzbaşısını yanıma çağırarak ka- leye gi Mahpusların * odasile Muhafızları odası, dar bir kori - dorla biribirlerinden ayrılmıştı Ve i oda, karı M uhefızlara, İçerdeki mah - i pusların da işitebilecekleri ksek bir segle şu tenbihi yap - karşıya İdi. la ruz arasından buraya muhafız ak niçin gönderdiklerini öili - Yor musumuz? Bakın, ben size an- latayım: Ortada birtakım şayia - lâr Yar. Güya, buradaki mahpus * Ar, bir gece boğuvereceklermiş. te, siz, bu ihtimale karşı gel İçin buraya gönderildiniz. T Şey olur mü, olmaz mi, Mem, Faket bu mahpusların muha İazaları bize aittir. Firar etmele Yine mâni olmakla beraber, hayat- rmt da korumıya mecburuz! Memiş ağa, bu sözleri duyunca dondu, kaldı. Galiba, biraz da fo Yattım meydana çıkmasından türk Mistü, Vâkıa, müdahalem olms- 8A, bu cinayetin işleneceğine #ÜP- #m yoktu, Aldığım tedbirler ü- erine, keyfiyet etraftan duyuldu. Cinayeti işlemiye imkân bulama - | ilar, Ancak, bundan sonra, Çer- ken Bekirfe ordu müşiri Çerkes Ab “üllah Paşanm tazyiklerinden ken “imi zor kurtarabil ithat Paşanm şehit edildiği harap Taif kalesinin Üst kismen yıktırmış ve diğer iki katı- tâmir ettirmiştim. Binanm da - Bi da takviye edilerek üzerine iki *ebel topu konulmuştu. Buradan, her taraf, top ateşi ai- tma almıyordu. Evvelce bazı Zabit Ve memur ailelerini kışlanın bir ta Yata toplayıp — yet tirmiştik. #man top kullanmıya başladık- sonra, gileler buradan çıkarı! YE onlardan boşalan yerlere Ta- 'R ileri gelenleri yerleştirilerek “Arabistan usulü - rehine maka- İa bu binada nezaret altıma a)- drldr, İlk günlerde Mekke ve Ciddeye Vey alir Neccap (postacı) çıkarı göt. Bunlardan bazısı. yoldan önü, bazıları hiç gelememişti- Sinız bir tanesi Ali bin Mübarek * Maziran 932 de Taife girebilmi - Ye muvaffak oldu. Ali Mübarekin Btirdiği kaber gu idi: k, Mekkede hükümet ve civerile #rakol ve hastaneler âsilerin el- keys. Kale ve kışla henüz eş lerini müdafaa etmekte | © Pakat hiç kimse, kışlaya imıyordu. Bu sebeple Nec - umandana ait olan mektubu ai Mithat Paşanın şehit edildiği şehir; Taif'in bugünkü manzarası Mithat Paşanın ov. şehit edildiği Taif kalesinde... YAZAN: —— SALAHATTİN GUNGÖR Top mermilerinden bir parç Kâbe örtüsüne isabet ede (Set tare) denilen bu örtünün bir kısmı nı yakmıştı. Asiler, bu tesadüfe kasdi bir hareket mânası verere hiddetlenmişler. Top gülleleri, E- —Gocuklar! Sizi tabur arkadaş- ( yaaret konağı üzerinde de bazı tah ribat yapmış. Emir bunun Üzerine, yeni yaptırdığı konağa taşınmış. Cidde, Ingilizler tarafından tazyik ve çok geçmeden de işgal edilmiş. idde ve Mekke yolundaki karakollar düşmüş. Taif cephesinde Şerif Abdullahm bulun Gazinoda i geçen kanlı . hadise i İki Kişiyi Yaralıyan Lâtif, Tevkif Edildi Arnavutköyünde iki kişinin ağır yarslanmasile neticelenen bir hâdi - se olmuştur: Beyoğlunda Abanoz sokağında 1 Gülizar evvelce dostu bulunduğu ve| bir aralık ayrılarak sonra tekrar ml nasebet tesis ettiği şoför Siyamla Ar| navutköyde gazinosuna gitmişler, bu sirada şoför Halitte yanlarma gelmiştir. Ayni gazinoda Lâtif İsminde, resmi vazifeli bir me- mur da oturmaktadır. Ayni kadını tanıyan bu erkeklerin tesadüfen içki halinde karşılaşmış bulunmaları işi kızıştırmış, bu sırada Lâtif silâh kul lanarak Halidi karımdan, Siyamı da kabaeti ve bacağmdan kurşunla ye- ralamıştır. İşe el koyan polis memurları Lâ- İtifi yakalıyarak polis müdürlüğüne İ götürmüşler, iki yaralıyı da Beyoğlu hastanesine kaldırmışlardır. Halidin kurşun karnında kaldığı için hasta - ne ameliyatla çıkartmak istemiş, fa- | kat kendisi muvafakat etmemiştir. Halit dün kurşunun çıkarılmasına muvafakat ettiği için ameliyat yapıl- mıştır. Bununla beraber peritonit tehlikesinden korkulmaktadır. Müd- dekumumilik dün Lâtif hakkındaki tahkiketi bitirmiş ve kendisini yedin İci müstantikliğe vermiştir. İstintak hâkimi Lâtİfi geç vakit tevkif etmiş. Karlonun tir. Giilizar, hâdise hakkında sunları duğu Ummülhumuz köylnde ür - bandan bin kadar âsi lara, birkaç gün evvel, altmış de- ve yükli cephane gelmiş... Vâkıa, bu sıralarda, basmın elin- de, münhasiran küçük Çi mansiz berutlu yeni silâh rülmekte idi. Temmuz İp da, düşman hize karşı top ta kul - lanmıya başlamıştı. Bu toplardan biri, Tophane mamulâtı mermi a- tıyordu. Ara #ira, makineli tüfek te kullanıyorlardı. Bütün bunlar galiba Ciddeden getirilmişlerdi. 'Topane mermisi atan top, ilk hamlede, bizim topçumuz tarafın dan tam bir isabetle. körletilmiş- , Ancak bundan başka, düşman- edi buçuk santimlik uzun ve mermili müessir birkaç top (Arkası var) Iki Çocuk Peynirden Zehirlendiler Taksimde Yıldız apartımanı kapıci- si Şükrü, dün sütçü Yâni isminde bi- rinden bir miktar peynir almış, eve getirerek Ziya ve Elmas adlarındaki çocuklarma yedirmiştir. Çocuklar peyniri yedikten bir müd- det sonra zehirlenme alâimi göster mişler, babaları da zabıtayı haberdar etmi Memurlar her iki çocuğu dı Fifal hastanesine kaldırmış, süt çü Yâniyi de yakulıyarak tahkikata haşlamışlardır. Divan Edebiyatı Gecesi Eminönü Halkevinden: Dil, Tarih numaralı evde umumhanecllik eden | ye Edebiyat şubemiz tarafmdan 12.2. 937 cuma günü akşamı saat (20,30) da Cağaloğlundaki salonumuzda, bir (Divan Edebiyatı) gecesi hazırlan - mıştır. Bu toplantı bütün yurtlaşla- ra, açıktır. Program: 1 — Divan edebiyatının tarihi, Hal kevi başkanı Agâh Srrrı Levent tara- fından 9 — Şiirler: a) Fuzuliden b) Bükiden 3 — Divan Edebiyatınm tahlili. Halkevi başkanı Agâh Sırrı Leven* 4 — Şiirler: a) Nef'iden 5 — Şair Rami Mehmet Paşa hek- kmde, Dil, Edebiyat ve Tarih şube- «i başkanı Halit Bayrı tarafından 6 — Şiirler: a) Neğimden p) Şeyh Galipten AŞLIr Tiz Siyamettin benim dostumdur. Bir para meselesinden aramız açıldı. Hdize gecesi saat 25 ta meybsne- de oturuyorum. Yanımda Muallâ ile dostu Suphi ve şoför Refik te vardı, Siyam yanmda dört beş kişi olduğu halde meyhaneye girdi ve ateş etti, İş ondan sonra kızıştı. Lâtifin kaba» hati yoktur TAN Fideleme kil ek ve sebze tohum- larından yeşermiş ve bir kaç yapraklı olmuş nebatçıklara 1) fide deriz. Fi- “ | ll) 2 deler iki yap- raklı olunca boylanmı- vr başlar Yap raklar neba - tın cinsine gö re herhangi bi çimde olür - sa olsun İyi teşekkül etmiş olmalıdır Renkleri ko - yulaşmalıdır . vaş geçmiş bu unmalı- dır. Yaprak - lar pişkin, fi - Budanmış meyva denin gövde - ağacı si de pişkin olursa o zaman fidenin dikilme yani asl toprağına nakledilmesi zamanı gelmiş demektir. İyi bir fide, iki yapraklı iken kasa veya saksıdan, yahut ekildiği yastıktan grkarılarak diğer bir yere saşırt - ma edilmiş, yanl dikilmiş olmalı dır. Sebze fideleri es, biber, patlıcan dex lerinin iyiliğini anlamak için fideyi gövşekçe İplik sarar gi bi parmak üzerine sarmalı, eğer sarılan fide kendi ha- line bırakılırsa kendi ken - dine açılarak eskisi gibi dikliğini muhafaza ederse pişkin olduğu anlaşılır. Di- kilecek fidelerin yaprakları Fide ve kökçükleri kesilmemeli kazığı ve küçük sivri uçlu bir ka- zik ile dikilerek sulanmalıdır. Çi- çek fidelerini biraz toprağile be - raber çıkarıp dikmek daha iyi ne- tice verir. Topraksız kalmış ve 24- 38 saatten fazla bekletilmiş fide - ler tutmazlar, Fidelemenin zama - ni akşam serinliğindedir. Sabah dikilenlerin güneşten sürpmemesi İçin bir iki gün kâğıt yaprak, sak ar, ot gibi şeylerle gölgelendiril - melidir. Fideleri iki üç gün sonra tuttukları belli olur, Her fide car- Ulığını gösterir, Sürpmüş olanlar sökülerek yerine başkası dikilir, Çiçek sovanları —— T urfanda çiçek açtırmak İ- e mi çin saksı veya kasalara di on TE Ve Fincan Zereni kilmiş sovanlı çiçeklerin çiçekleri bozulduktan sonra sovanlarını at- mayınız. Bu sovanlardan daha bir kaç sene çiçek alabilirsi: Bunun için lâle, sünbül, zeren, ada sovani, zanbak, Frezia, Klivia, Anemon, Renankül, iksina, Manbretia gibi- lerin çiçekleri sürptükten sonra sovanlarini çıkarmadan saksilarile birlikte havadar, güneş gören bir yere koymalı ve orada haftada bir defa sulıyarak bırakmalıdır, Yap- rakları iyice kuruduktan sonra rü tübetsiz bir yerde eylüle kadar öy leçe kalmalıdır. Dikme işi yiülde bu sovanları çıkarıp temizledikten sonra bah - çede çürümüş gübre İle gübrelen- miş, iyi işlenmiş bir tarlaya dikil lir. Dikilen sovan'ar ilkbahar Narsis 5 Kap Sünbülü Fide, Çiçek, Meyva da taze çiçek saplarını uzatırlar, Bu saplar üzerinde henüz küçük gonca halinde çiçek görülmiye baş lamadan bu sapları makasla dip- lerinden kesmelidir. Bu suretle vanlar topraktan aldıkları bes- leyici maddeleri kendi leri İ- gine depo ederek kuv Sovanlarm yaprakları kurudu! tan sonra eylülden itibaren tekrar turfanda yetiştirmiye elverişli o lurlar, nesi Fenni gübre Fi gübre kullanmak isti yenlerin e e bir ölçü bulunmadığından ekseriya fayda yerine fidanların yakıldığı görülmektedir. Fenni gübre kim « yaca hazırlanmış maddeler oldu » ğu için fazla kullanılırsa nebatla- rın bütün âzalarını harap eder. Bu gübreler ecza gibidir. Bir kısmı su içinde erirler. Bir kısmı da erimez akiki gübreler suda erir. Fosfatlı o ların ekserisi suda er Bunun için suda kolaylıkla erimiyen güb- releri çiçeklere, sebzelere, ağaç ve bağlara vermek için bunları bu ayda fidanların etrafma serpmeli- dir. Serpme G übre serpileceği zaman kök- lerini nereye kadar uzanmış bulunduğunu h releri de o kısmın üz, topra ğa serpmelidir ki, köklere gidebile sin. Serpmeden sonra gübreyi bel veya çapa ile toprağa karıştırman dır. Toprak içinde bu gibi gübre- ler yavaş yavaş eriyerek faydala» rmı göstermiye başlarlar. Kul lacak miktar ağaçlar için her nin yaşına göre Bağlar için asma ba: gram, çiçek ve sel gramdır. Suda şerbet denilen kullanmalıdır. Ağaçlar ve bağlı için bir kilo suda dört gra; ze ve çiçekler için bir kilo suda İki gram azollu, potaslı gübre erit - meli ve bu şerbetle haftada bir de fa fidanları sulamalıdır. Budama zamanı ğaç ve fidanların budama zamanı gelmiştir. Şubatta bazı seneler fazla soğuk don yaptığı için budanscak ağaçların budama yaralarını killi topra yapılmış koyu çamurla sıvam dır. Budama için en iyi usul bu ten anlıyan bir bahçi tırmaktır. Bunun sebebi Dallar üzerinde ve bilhassa mey » ve va ağaçlarınm iki türlü tomur * cuğu vardır. Bunlardari biri sıv yapan tomurcak, diğeri dalcıklari husule getiren tomurcaktır. Bu iki tomurcağı tanımak lâzımdır. E » ğer tanımadan ağaç budarsanız meyva tomurcağını da kesmiş ola bilir ve meyvasız kalırsmız. Mey» va tomurcakları yuvarlakçadır. Dal tomurcağı ise uzun ve sivri « dir. Meyva için ğaç olsun, fidan olsun, eğer meyva almak İstiyorsanız meyva tomurcaklarını kollıyarak dalları kısa budamalı ve her dal üzerinde meyva tomurcaklarından - ağacın yaşına göre - 5-10 tane bırakmalıdır. Çok ir ağaçlarda yalnız kartlaşmış yorgun dalları, budamalıdır. Uzun budamada & - ğaç kuvvetini dalları husule getirm ye sarfeder. Bağlarda dahi kısa budama bağı dallandırır, kısa bis dama İse bağı üzüm vermiye'ie » bar eder. Budamada ağaç ve fida nm gözleri (tomurcakları) kabar- mam ve uvanmamış olmalıdır.