i SuriyedenTürkiyeye kumaş kaçakçılığı yapan şebeke İhlisas mahkemesinde dün hâdisenin şahitleri dinlendi Halepten kaçak olarak getirdikleri Halep kumaşlarmı Kiliste açtıkları ufak atelyelerde imal eder gibi göstererek memleket da- hilinde satarken yakalanan şebekenin ihtisas mahkemesindeki duruşmasına dün de devam edilmiştir. Dünkü celsede şahit olarak dinlenilen tarakçı Mehmet Ali, hâ- diseyi şöyle anlatmıştır: Ni ”— Ben hırdavatçı Yusuf ile Antepteki istihbarat memurların- dan kumaş kaçakçılığı yapıldığını duydum. Ve hemen Antep Va- lisine malümat verdim. Kamyondan | çalınan örtüler Mehmet Cedit, Ahmet Haş- haş, Mehmet Haşhaş, Mahmut Kasas bilfiil kaçakçılık yapmak- ta, fakat kaçakçılığı “yapanlar - dan kaçak eşyaları fatura ile ala- rak muhtelif şehirlerde satmak- tadırlar. - iğ Halepte çıkarılan kutni ipekli bağ- Sultanahmet sulh birinci ceza hâ-| aa kumaşlar Türkiyede yapılamaz. eşit, dün e öğ po e > kei | Ben Mehmet Haşhaş ve Kiliste Meh- Bunu 3 ay 22 gün hapse mahküm €t| met Çelebi ile bu kumaşları işlemiye ti. Suçlu sabıkalılardan Hasan Mu - İşle 2 lll sak ja) çalıştık, filen muvaffak olamadı e e bir gençti. PVVEİSİ| yrepmet Haşhaş on altı bin, bende gün intibah çamaşır fabrikasına ait kamyon yoldar geçerken Hasan Mu- zaffer yavaşça kapının arkasından e- -İyor, (8) 2 kör ile müzayedeyi ağar. | | Büyük nakdi fedakârlıklar mukabilinde Holivutta hususi | | BU AKŞAM Fransızca nüshası Ayrıca programda: Nefis ve mükemmel bir film. KADIN isteyince: Başrollerde: ADOLF VOHLBRUK LİL DAGOVER $ Numaralı biletleri evvelden aldırınız. kat iyi kurulmuş bir plânla el tutabi. . 19 lecek kâğıtlarını atmağa İcbar edile- # Xa; bilirler. | * 4352 Bu neticeye varmak için birkaç yol RS 1 01182 vardır. Bunlardan biri şöyledir; * vos * Ds 1 (S) kör (A) yı İle el alır. İŞ pvass “İs ssasz | 2 (5) kor (3) Tüslinü oynar, el ş 9878 ş $ v0 koz (R) si ile yerde kalır. , . Di 3 — Yerden koz (A) 81. * ARıas32 4 — Yerden pik (7) Jisi oynanır, EL * (R) ile (8) te kalır. *# akm. İ 5— (S) koz (V) sini, (w) pik (8) Müzayede: Kuntrakt briç oynanı- disi (N) karo (3) ve (E) koz (6) isi (Bu levede(w) pik veya karo feda et- Zira kaybeden leveleri yalnız dörttür.| mek zaruretinde kalarak piki feda et- surette, müessesemiz hesabına yaptırılan ve son 10 sene içinde sinema ve film sanayiinin TEK KEŞFİ ve son İCADI OLAN CANLI FİLM Filme ilâve olarak: Paramount dünya havadisleri — 4-2 -93T YARIN AKŞAM Türkçe nüshası iP>—IER& Sinemasında Ayrıca: Programda musiki aşk ve zevk filmi. ÖLMEYEN Melodiler Meşhur Viyanalı bestekâr ve capkın STRAUS'un hakiki gö- nül maceraları, , Fiyatlarda kat'iyyen zam yoktur. BUAKAMN SARAY sinzmasınca Güzel Rus artısti ANNA STEN şerefinn BUYUK GALA Bu emsalsiz artistin en son ve en muhteşem temsili olan BALALAYKA Fransızca sözlü) Bu şaheser harpten evvelki Rusyanın yüksek tabakası arasında cere - yan eden cazip ve müessir bir mevzua malik olup bilhassa Rusyanın sn büyük orkestralarile bale heyetleri angaje edilmiştir. İlâveten: FOX JURNAL en son dünya havadisleri yerlerinizi evvel- mann deri aldirınız. Telefon 41656 yan smmm Beyoğlu Birinci Sulh Hukuk Hâkimliğinden: Emlâk ve Eytam Bankasile Fehime ve Fevziye ve Mustafa S dettin arasındaki alacak davasından dolayı müddeialeyhlerd: Fehime ve Fevziye namlarına Pangaltı, Hamamda Lito apar manında 5 N. için davetiye gönderilmiş ise de müddeialeyhler Jini uzatmış ve bir bohça kirli masa örtüsü aşırarak kaçmıya başlarken polis kendisin! yakalamıştır. Suçlu: — Ben bohçayı yerde gördüm. E- İime bile almadan polis geldi. Dedi. Fakat şahit polis hâdiseyi olduğu gi- “Obi anlatınca başını yere eğmekten başka bir şey yapmadı. Ve hâkim de , kendisitii mahküm etti, - Nakillerini | istiyen mahküm'ar Kendi kazalarından başka yerdeki hapisanelerde bulunan malıkümlarm “ mahkümiyet müddetlerini kendi ka- zalarının hapisanelerinde geçirmele- Ti için ne şekilde hareket edecekleri hakkında tereddüde düşülmüştür. Bu gibi mahkümlar kendi hapisaneleri - “nin bulunduğu müddelumumilik va- 'stasile asıl kazaları müddelumumili © ğine birer istida verecekler ve asıl ka — galarının müddelumumiliği nakillerin “de bir mahzur görmezse söliye vekâ- “letinire de tensibinden sonra bir mah Kuyorduk, Halbuki bize hayir pahalı. | kAdasINM #on talebini kozsuz büyük İşlemle kendi üstüne alamaz; zira mü- ya mal olan bu kumaşları Kiliste i-| d a ini PE di zayede esasi vurduğu kör peyin! mal eder gibi gösterenler bizden çok |” di EE Pale GOK | Ca) reddetmi , Kozsuz da bu renge ucuza satıyorlardı. Yerli diye satılan |. güvenemez. bu kumaşlar piyasada O e : tur. Halbuki Kiliste bunları yapan (E) oyuna karo (8) lüsü ile başlar tevgâhlar haftada ancak 30-35 top|ve (N) taahlıssdünü yapmağa muvaf- imal edebilirler. Bundan da piyasad. |fek olur. ki mallarm kaşa olduğu anlaşılır | * Bu meselenin halli-gelecek pazar Şahidin bu ifadesine hiddetlenen | #4Yımızda çıkacaktır, maznunlardan Mehmet Cedit, ayağa! a kalkmış ve “Tarakçı Mehmet Ali ya: | 31 me iri Mi çıkan meselenin hal lan söylüyor, diye bağırmıştır. Rei-; sin ihtarı üzerine Mehmet Cedit ye- *.31 rine oturtulmuştur. Diğer mazmun - DE lardan Ahmet, Naşit, Mahmut hiçbir YAR itirafta bulunmamışlardır. iğ Mahkeme, diğer gahitlerin ifadele-| * yanar, çiy 2 ri için başka güne bırakılmıştır. pk e İş Di Gİ b eni ŞEHİR TİYATROSU tai “ii DRAM KISMI me vw xğ Bu akşam 1 | ll * ADA? 20.30 da ii N 1) * v9743 BAHAR TEMİZLİĞİ “ği” KOLTUKLAR! 50, 40 mu uş ŞEHİR TİYATROSU OPERET KISMI başlar, (S) büyük şlem taahhüt et- miştir? sekiz bin lira zarar ettim. Biz ipekle.| Müzayede nihayet (N) ta-İmistir.J ri Halepte bağlatarak ve Türkiyeye rafından pik kozu ile büyük” 6 — (S) koz (9) Jusanu Cw) pik yüzde elli gümrük resmi vererek so.|$len İstenmekle biter. (S) ar (V) sini, (N) karo (5) Disini, (E)| Koz trefi, (w) kör (V) si ile oyuna koz (8) Tisini oynar. | 1 — (5) kör (6) İesımı, Cw) kör (7) isini oynar. El (R) ile yerde kalır.| (CE) pik (3) lüsünü atar. | 8 — Yerden kör (D)ı oynanır. (EB) pik (4) Tüsü, (S) karo (2) bisi ve Cw) kör (8) İsi. 9 — Yerden kör (4) lüsü, (E) ka- en (7) Jimi. (SI kaz (7) Lisi ile keser. (w).köp (9) lusunu atar, 10. (8) pik (5) Jisini oynar. ol | (8) li karo (N) pik (A) ile alır. (E) pik (10) lusunu star. (Bu levede (w) kör atamaz. Zira| o halde (N) bir kör kesip yerdeki kör (3) Jüsünü sağlar.) 11 — (N) karo (6) lısın: oynar, (E) (10) lu kor, (S) (D) le empas İ yapar. (w) karo (9) lusunu verir. 12 — (8) Karo (A) nı oynar, (W) karo (V) sini, ON) kör (5) lisini, (E) | karo (R) sini verir. 13 — (8) in karo (4) lüsü sağlam- dır. Zira CE) pik saklamak mecburi- yetile bir karo atmıştır. * (w) ve (E) nin beşinci leveden i- gösterilen yerden çrkarak meçhul bir semte gittği şerhile bilâ te lig mübaşir tarafından iade kılmması üzerine bittalep yirmi gi müddetle ilânen tebligat icrasma mahkemece karar verilmiş old ğundan 4.3.937 tarihine müsadif Perşembe günü saat 14 te mü deialeyhlerin bizzat veya bilvekâle mahkemede bulunmaları İ zumu tebligat makamına kaim olmak üzere ilân olunur. (455) Adana Seylâpzedelerine V.B Adana felâketzedeleri için Kızıl Istanbul deposuna yapılan teberrü şunlardır: Evvelkilerin yekünu 6228.26, bi tanbul 10 uncu okul talebesi 12/75 ira, Türk Kömür madenleri anon İ şirketi 50 lira, Pendik 1 inci okul t lebesi 1141, Silâhtarağa fabriki ileri 43, Cümburiyet gazetesind 453.61, Kavukçu oğlu Haymana ! Albert Sion 25, İsak Sion oğlu El Sion 10, Mühendis mektebi 84. İstanbul Erkek Lisesi talebesi 16 | Cumhuriyet (gazetesinden (877, Cumhuriyet gazetesinden 312.32, j kün 8204.82. HAUKEVTERİNNE Kadıköyde Konferans ve Konser Kadıköy Halkevinden: 5 Şubat 93 cuma akşamı saat 21 de evimiz salo nunda Bay Halit Bayri tarafından (Konyalı aşık Şemi) adlı bir konfe- rans verilecektir. Konferanstan son- ra konser vardır. Herkes gelebilir. Eminönü Halkevi Konferansları Eminönü Halkevinden: Bu yıl düzenlediğimiz seri konferansların İ dördüncüsü 4-2.937 Perşembe günü saat (17,50) da Evimizin Cağaloğlun daki merkez salonunda Avukat Bay Necip Asım tarafmdan (Hayatın sır- ları) Mevzuu üzerinde verilecektir. Herkes gelebilir, mizde Doktor Muzaffer Esat tara! dan bir konferans ve Bayan Müz: 0 paraya | li n Bu akşam 20,30 dx AŞK MEKTEBİ ——— Ilk bakışta taahhüdü yerine getir- mek imkânsız Ribi görünür. Zira, tibaren atacakları kâğıtlara güre plâ- nı değiştirmek veli inci levede (E) ye karo veya pik attırarak bir Şişlide Konser ve Konferans Şişli Halkevinden: Şubatm 5 ei cu- yen ve arkadaşlarile Arslanyan ki deşler tarafından da birer konser kendi kazası hapisunesine nak- Yazan: Yusuf Ziya (E) ve (w) nin kozdan başka renk- ma BÜNÜ aksam; saat 21 de Halkevi- i NN İ il m Jedilecekti: tina En son sözü atın asıl süvarisi, Dursun onbaşı söyledi: — Günah benden gitsin. Kusurunu söyliyeyim de. Hayvan barut gibidir. Korkarım küçük hanımı iIr- galıyacak. Rahvanı kıt, tarımı düzgün, dörtnalası pektir. : Herkesten böyle aykırı mütalea dinlemesi genç kı- zı fikrinden vazgeçirecek yerde büsbütün merak» Yandırdı. — Ben de asker kızıyım, dedi. Ata binmesini bil. miyecek kadar çocuk ta değilim. Ve bu sözünü isbat etmek ister gibi acar bir jo- key çevikliği ile üzengiye sıçradı. Hayvan süvarisinin hafifliğini hissetmiş gibi he» men şahlanıverdi. Başını kirdr, kuyruğunu kabarttı. Kişnedi ve birden yaymdan boşanmış bir ok gibi fırladı. Önümüzde bir şerit gibi göz alabildiğine uzanan yolda at ve süvarisi gittikçe küçülen bir gölge haline geldiler. Etrafımızda köy kadınları bu marifetli İstanbul kımmm cesaretine parmak ısırdılar. Binbaşı bile bu manzaradan duyduğu zevki gözlerile ifade eğer gibi hayran hayran bakıyordu. Uzaktan Feriha Hanımm hayvanı döndürüp tek- rar yanımıza gelmek istediğini, atm başmı çevirmek İçin uğraştığını farkettik, Geri gitmiye alişmıyan Ve- yahut geri manevrası başka türlü yapan hayvan kısılan gemle büsbütün huysuzlanıyor. İki ayak üs- tüne kalkıyordu. Başr boş hırakılsa Tgezları aşıp gzel süvarisini bir anda Ankaraya ulaştıracağa benziyen hayvan geri dönmemek için İnat ediyordu. Biribirine zıt iki arzunun çarpışması İşi kızıstırdı. Feriha Hanım hay- varı döndiirmek icin gemi kıstıkça hayvan şahlanı- © sas ke atıyordu. Nihayet hayvanın inadı genç kızın Beste: M. Sabahat! AY) İlerde el yapacak kâğitları vardır; fa (HA a Eseri hazırlıyan: israrını yendi ve gürbüz hayvar çekilen dizginlerine rağmen gemi azıya aldı ve bir kartâl gibi tekrar ile. ri atıldı Hepimiz şaşırmıştık. Ne olacaktı?. Binbaşı çantasından çıkardığı dürbünü gözlerine yapıştırdı. Ben vaziyeti artık seçemediğimden onun yüzüne bakıyorum. Ne il olsa baba.. Birden yüzünün sarardığını gördüm. Ve birdenbire dürbünü bırakarak haykırdı. — Felâket: hayvan zaptedilemiyor. Atacak. Mu- hakkak atacak! Hakikat #elâketti. Çünkü kafile içinde bir e#livari yoktu ki ona yetişsin. Hepimiz bu facianın dehşetini kavramıştık. Fakat ne yapabilirdik. Tam bu sırada Dursunun biraz ileri fırlayıp omuzundan mavzeri indirdiğini gördük. Binbaşı haykırdı: — Ne yapıyorsun Dursun! öte Hrliheri onbaşı kararmı vermişti: — Hayvanı öldüreceğim birbaşım. Binbası elini kaldırdı: — Sakmha! Emir almıva alışmış orbası silâhını indirdi, Fakat ne yarilacaktı. Ufka doğru gittikce küçülüp noktala- şan hayvan süvarisini dabs nerelere kadar götüre- ANI KİKİ İNKILAP ROM pik veya karo yapmak mümkündür. beki Mahmud. Atill8 AYKUT 1 13 — cekti, Dursun onbaşı cebinden çıkardığı düdüğü nefesi. nin bütün hızı ile #ttürdü, Keskin bir islik sesi etra- fı çınlattı. Havayı yırtan bu ses ikinci trmalarken hayvanın bir anda geri döndüğünü ve ayni hızla bu defa üzerimize doğru geldiğini gördük. Fakat bu defa yolu takip etmedi ve yandaki tar. lara doğru saldırdı. Bizim kafile artık durmuş, önümüzde bir sinema silrati ile hareket eden hayva- nı seyrediyorduk. Hayvanm dönüşü felâketin geçtiğini anlatmıştı. Fakat yan tarafa sapmen yeniden telâşlardık. Daha fenasi hayvanın geldiği istikamette iki metre geniş N likte bir sel çukuru vardı ki ne hayvan ne süvarisi bunu görmüyorlardı. Tehlikeyi ilk defa Hayvanı önlemek ister etti, Köylü kadmlar e tüne koşmıya başladılar. tehlike eözlnlzüin önünde gittikçe yaklaşıyordu. Büyük hanım fenalaşmış, binbaşt eri atılmüştı. Dursun hâyvanmın bu hendeği aşacağından her. mindi, İlel le üzerindeki slivari mlvazenesini muhafaza edebilecek miydi? | Dursun onlardan evvel hendeği sıçradı. Karşıya defa kulaklarımızı sezen yine Dursun onbaşı oldu. gibi o tarafa doğru marşmarş iki koldan ayrılıp hayvanım rilecektir. Herkes gelebilir. geçti, Tam o sırada hayvan da dolu diz; Üzerine gelmişti. Onu bu şiddetle tutamıyacağını kestiren Dursun,| olanca kuvvetiyle bağırdı: — Dizginleri bırak, yelesini tut! Genç kız bunu duymuştu. Bir anda dizginleri bıraktı, Ve bir kene gibi hayva nm yelesine yapıştı. Hendeğe ancak on metre kalmışlardı ki is fırladı. Dörtnala giden Bayvanm yerde sürünen ginlerine yapıştı. Heyecanlı bir şeye bakılır gibi seyrettiğimiz bu iy kanım en tehlikeli parçası tam önümüzde cereyan edi yordu. Dursunun dizginlere yapışması hayvanı vr dı ve ayakları altındaki sahibini çinğnememek İste, gibi olduğu yerde mıhlandı, kaldı. Şimdi herkes duyduğu cesaretle, o tarafa koşuyo: du. Hepimiz atıldık. Genç kiz bayılmıştı. Dumana ellerinden kan geliyordu. Dimdik duran hayvan burun delikleri açılıp kapanıyordu. Binbaşı kızımı kucakladı ve çimenler üzerine ya.| tardı, . Dursun, hayvanın dört ayağı arasında gözleri ka» pal uzanıp kalmıştı. Ağabeyim, hayvanın dizginlerini sımsıkı tuttu. Vel birkaç köylü kadınım yardımiyle Dursunu yandan çektik. Kadınlar testilerle getirdikleri suları bir ikil yaralınm yüzlerine döküyorlardı. Uk gözünü açan Feriha Hunım oludu. Ön bir şeyi olmamıştı. Heyecandan ve sarsmtıdan bayılmıştı. Bir iki dakika içinde kendine geldi. Dursunu ayılte| mak için epey zorluk çektik. Büyük hanımın sepe-| tinden eksik etmediği lokmanruhları, gülsuları epey işe yaradı. (Arkası var)