Mahkernelerde oy icra sahtekârlığı işinden dolayı dün bir kişi daha tevkif İcra daireleri ile icra memurlarının mühür ve imzaları" nı taklit ederek çok eskiden haczedilmiş gayrimenkulle- rin hacizlerini kaldıranlar deiumumilik birinci tetkik şefi Sabri meşgul olmaktadır. Agop, Kalo ve eski icra memurlarından Kadriden sonra dün akşam geç vakit bu şebekeden birisi hakkında daha tevkif kararı alınmıştır. Bu; Karagümrükte Atikalipaşa mahallesinde Sütçü Murat sokağında (5) numarada otu: ran Aziz oğlu Hasan Özdür. Kendisini sorguya çeken Sultanahmet Sulh Üçüncü Ceza hâkimine hâdiseyi şöyle anlatmıştır: Biribirlerini öldürmek isteyen iki kardeş Dün ağırocza mahkemesinde, biri. birlerini öldürmek istiyen iki kar - deş muhakemesine başlandı. Jandar- ma Bakırköyünün Çiftetelli köyün - ç den Musayı suçlulara mahsus bölme- ye getirdi. Bu 21 yaşlarında bir genç! t. Biraz sonra buraya kendi kendi . he soluk, uzun boylu Hüsün İsminde bir suçlu daha geldi, girdi. Bu da Musanm ağabeyisi i&i, Bu iki kar - deş dört ay evvel köyün kahvehane sinde kavga etmişler. Hüsnll taban- pasmı çekmiş ve klçük kardeşi Mu- sanm üstüne boşaltmıştır . Fakat kurşunlar hedefini bulama - © ney, Miuam da saldırmalnı sıyırmış ve kardeşinin arkesma saplamış Vel” yere sermiştir. Musa yaralamaktan Hüsnü de öldürmek kastiyle tabanca atmaktan suçluydular, İkisi de avukat tutmuşlar. Dün Hüsnlinlin şahitleri dinlendi. Evvelâ Pirinççi köyünden Osmanım şahadeti- ne müracaat edildi Osman : — Ben hüdiseyi görmedim, Ertesi gün işittim. Ve kahvehanede pike . nin önünde pıhtılaşmış kanlar gör . düm.. Musa, ağabeyisini bıçakla vur- muş dediler. Hüsnünün tabanca at- tığını işitmedim, dedi. Suçlu Musa yerinden kalktr: — Yalan söylüyor, bay reis, dedi, ağabeyim bunu köyünden kendi evi « me getirmiş Bir hafta beslemiş. Bu - hakkındaki tahkikatile Müd- “— Kardeşim Hüseyinle beraber Gayrimiibadiller Ko ya Samatyada bir arsa satm aldım. Muameleye başladr. ğımız zaman bü arsanın mahcuz olduğunu anladım. Tanımadığım ve fakat görsem şah. İsan tanıyabileceğim bir adam bana Aram yahut Agop ismindeki bir ada- | mı tanıttı ve tavsiye etti. Bu adam benim işimi takip edecek ve arsa üs- tündeki haczi kaldırtacaktı. Kendi. siyle elli liraya pazarlık ettim. Bunun (25) lirasını peşin verdim ve arssya sit kâğıtları da teslim ettim. Bir ay sonra kâğıtları inde etti ve “haciz kalktı ve mahkeme kapısına bile a- sıldı” dedi. Hakikaten öyle imiş, Er- tesi günde takrir verildi. Sahte ve- sika ile alâkam yoktur.” Hâkim Ihsan tekrar sordu: “— Yukarıda verdiğin ifadede hac zin kaldırılacağı hakkındaki o sahte tezkereyi tapu dairesine ben getirdim demişsin. Burada inkâr ediyorsun 7” ,Saçlu hüngü hüngür ağlamıya baş. Tadı; “— Vallahi bön getirmedim, bay hâkim. Yanlış yazılmış.” Bundan sonra hâkim Ihsan, Hasan Özü tevkif etmiş ve kâğıtlariyle be- raber müddeiumumiliğe göndermiştir. Tahkikata bugün de devam edilecek. | tir. Bugün de baz: suçlular hakkmda tevkif kararı alınması muhtemeldir. -—— ——— nun için yalan söylüyor . Reis şahide sordu : — Öyle mi? Şahit Osman cevap verdi : — Evet, üç gün evvel ben Hilenii, nün evine geldim, Fakat para alma- dım. Bundan sonra iki taraf şahitler gösterdiler. o Bunlarm masraflarını mahköme veznesine depozito edecek- lerini söylediler. Mahkeme şahitlerin j misyonundan (2500) lira-| kaçakçılık yapmış! olis, evvelki gün Beyazıt- ta diş hekimi Bedros iskon'un muayenehanesin - de bir cürmümeşhüt yapmış» tır. Bedrosun kaçak eroin sat tığı haber alındığı için polis kaçakçılık bürosu memurları Macide isminde bir kadına numaralarını tesbit ettikleri üç lira vermişler ve Bedrosun yazıhanesine o göndermişler. dir. Burada Bedrosla müşte- riler arasında mutavassıtlık rolünü yapan Mustafa ismin- de birisi daha bulunmuştur. Macide Bedrosun muayene. hanesine giderek, eroin almış, sonra da memurlar gelmişler- dir. Macidenin üstünde eroin, Mustafanın Üstünde de nu- maraları tesbit edilen paralar bulunmuştur. Bundan sonra Mustafa ile Bedrosu kaçak. çılık suçuyla yakalamışlar ve ihtisas müddeiumumiliğine vermişlerdir. Dün © Bedrosla Mustafa © müddelumumiliğe müşterek bir istida ( vererek poliste kendilerine dayak atı|- dığını iddir etmişlerdir. Tabi- bi adil Enver Karan, bunlar. dan Bedrosu muayene etmiş ve raporunu vermiştir. Enverin Marıfetleri Dün asliye üçüncü ceza mahkeme- sinde Sarıyer çımacsı (Enverin muhakemesine (o başlandı. o Enver geçen sene de, Sarıyerde öldürülen ve hâlâ faili bulunamıyan Ermeni zen- gini Elmasyanın katlinde alâkadar zanniyle yakalanmış ve serbest bıra. kılmıştı. Bu defaki suçunu kendi iti- raf ediyördu. Enver, kışın Şişliye inen Sıvas me- busu Remzinin Sârıyerdeki evine, komşusunun balkonundan atlamak suretiyle girmiş ve (1500) lira kıy- metindeki gümüş takımlar ve kiymet li eşya aşırmıştır. Polis bunlardan bir kısmmı da yakalamıştır. Dün gün de kendisine beş lira vermiş, o- nan caddeler o kadar kalabalık ki miyor. Yabancı Ünlformalı zabıta memurları halkı iki sı. ... Kulak zarmı patlatan mızıka Fransızların milli marşı çalıyor. Sirkeci rıatımına doğru uza- çağırılmasını kabul ve muhakemeyi talik etti, tramvaylar işliye. mahkemede gümüş çatalları ve bar- MESELESİ 4. Vv632 RB43 A10.8 76.5 Koz kör. (8) oynar ve on leveden dokuzunu yapar, * Bu mesele halli 24 Pazar sa- yımızda çıkacaktır. 11 İkincikânun Pazar sayımızda çi. kan meselenin halli : » e y Dİ: g ARD. ,3 **.L£, *:8 v 7642 v4 2 65432 * (8) kâğıt vermiş ve (N—S) mü - zayede neticesinde kör koz olmak üzere büyük Şlem taahhüt etmiştir. (CW) trefi (6) ısı ile oyuna başlar. (S) nasıl muvaffak olabilir? Bu elin küçüklüğü (W) de de (S) kadar koz bulunmasından ve bun- dan dolayı (N) deki piklerden üçün. cüsünü kesip örneği sağlamak imkâ BI olmamasından ileri gelmektedir. Bu halde yegâne muvaffakıyet çe resi (E) yi sikiştirmak —Sguceze— ve kâğıt boşaltmıya icbar etmektir. (8) bu plânı kurarak leveleri göyle oynar: 1 — Trefl (R) sini alır. 2 — Trefi (A) nıoynar yerden bir karo atar. 3 ve 4 — İki el karo oynar. 5 — Koz (10) Jusu ile el alır. 6 — Etinden bir karo oynayıp yerden . keser (dikkat . edileceği üzere bunu ancak yerde koz (D) nin bulunması, ve bu suretle, icap eder se, (W) nin kozlarını büyültebilme- si sayesinde yapar.) 1, 8, 9 ve 10 — Kozları alır. Bu teveler de (S) sıkışmıştır. Treflileri latarsa (S) trefl (7) lisini yapar ve İ CE) bunun üstüne —pik (D) ni mu. | hafaza mecburiyetile— bir karo at- mak zaruretinde kalır. Bu suretle son karo sağlanır. Halk Opereti Pazartesi Kadıköy Süreyyada Beyoğlu Çiçeği Salı akşamı Azakta HALIME ————————————— | dakları sattığı iki kişi şahit olarak dinlendiler, Muhakeme diğer şahit- lerin çağırılması için talik edildi. SiLAH ARKADAŞLARI 22.1.9837 Bu akşam TÜRK Sinemasında BETHOVEN'İ#| ölmez eseri. Berlin Operast ve Berlin 80- İstlerinin 250 kişilik filâr” monik orkestrasile Bignni le beynelmilel film müsabe- kasında şimdiye kadar yapı Jan müzik (filimlerinin en | fevkalâdesi olarak kabul © dilmiştir. Bu büyük Fransiğ $ Sa filimde rol alanlar; WEB Birgel - Lil Dagover . Maris V. Tasnady, Yerlerinizi ev- velden aldırmız. Tel: 40690 4 25 kişilik ATTİK trupunun bü tün zengin programı İle birlikte Yarın saat 22 de Maksim İlk büyük GALA Alkışlayacağınız en mühim numaralar ATTiK Çifte sesli ıslıklar ile şarkıcı LUIZA POZELLİ Step şampiyonu KAKIA MENDRİ Tango Kraliçesi BEZOZ Havayen mlizik grupunun başı VERA VANDRA Meşhur şarkıcı DIRIDAVA Akropatik dansör ŞARLO Deniz Yolları IŞLETMESİ Acenteleri: Karaköy Köprübaş) Tel. 42362 — Sirkeci Mühürdar .— zad6 Han. Tel, 22740 İMROZ POSTASI 24 İkincikânun 937 tari- hinden itibaren İmroz pos- talarına başlanacaktır. İs- tanbul'dan PAZAR günle- ri saat 9 da kalkacak olan bu postalar ayni gün akşa- mı TEKİRDAĞINA vara- cak ve Tekirdağından sonra GELİBOLU, oLAPSEKİ ve ÇANAKKALEYE tuğr-. yarak İMROZA kadar gi- decek ve İmrozdan dönüşte yine ayni iskelelere ve ayrı- ca ŞARKÖYE uğrıyarak Salı günü sabahı Tekirda- ğına varıp kalkacak ve ayni gün akşamı İstanbula döne- cektir, (404) | Laborant olarak çalışmak üzere orta tahsilini bitirmiş eli işe ya Aslınm tepkisi ve LASKOS - ZOZAS - HOKLER Dühuliye serbesttir. Konsumasyon 45 kuruştur. Beşiktaş Icra Dairesinden: Bir borçtan dolayı tahtı haçze alınıp pa- rayr çevrilmesine karar verilen ka. dife koltuk, koltuklu sandalya, çini sobe ma boru ve tabla, bir ayna, dus ŞEMİK FİYAFKUSU var saati, o portmanto, konsol ve İD KISM ii lu akşam dresuar, aynalı üstü mermerli büfe 20,30 da vesaire, pul ve rusum mlişterisine ait olmak Üzere 28 - 1 - 1437 tarihindeki perşembe günl saat 10 dan 12 ye ka. VARAN ABnEZ hn SULTUKLAR: 50, şu —— i dar Galatada, Kule dibinde, Glorya| TANIN) eml hanında 2 No. lu dairede satılacağın- | vi pi İl dan talip olanların mahallinde memu- i İ i Balemmeecezi runa müracaatları ilân olunur. iy Beste: M. Sabahsi Bir Laborant ve Bir Bahçıvan İsteniyor. Yeşilköy Tohum Islâh Istasyonu Müdürlüğünden; Yeşilköy Tohum İslâh İstasyonu ekmekçilik lâboratuvarmdâ kın 20 -30 yaş arasında bir bayan, ve çiçek bahçesinde çal” mak üzere bir muktedir bahçıvan almacaktır. Mesaisindeki k& biliyetine göre laborant'a 50 - 60 ve balıçıvana 40 lira ücret vefi” lecektir, Arzu edenlerin evrakı müsbitelerile Yeşilköydeki müessese9€ müracaatları. (378) hududu gibi. Düşman gemileri daha o Marmersdii geçmeden Beyoğlu kıyafetini değişti, Rengini deği" “ ti. Dilini değişti. Fransız generalinin yoluna çiçekler serpmek içiS geceden hazırlanan Beyoğlu iç sokaklarının bütün 9 * raya ayırmıya çalışıyorlar. Her dilden konuşan bin- lerce insan kopuk sürüsü gibi itilip kakılarak sürü. len tarafa yığılıyor. Ağızdan ağıza dolaşan m haber var: — Franşe Despere geliyor! Türk İstanbulun kıyısında, köşesinde dört harp yılı gizlenip kalan ana düşmanlar kovandan boşan- muş arı uğultusu ile Türk İstanbulun havasını yırtan bu çatlak mızıka sesine karışıyor. Pire gibi apış aramızda beslenip yağlanan İç düş- manlarm yabancı devlet geheralini alkışlamak için çarpan avuçları tâ can evimizde şakırdıyor. Türk çocukları topraklarını kurtarmak için ke. miklerinden siper yaptılar. Çanakkale, bunları yet- miş bin Türk gencinin pulat göğsünden örülmüş bir zafer kalesi oldu. Fakat onu Karpatlarda, Arap çöl- lerinde harcıyanlar nihâyet silâhmı da elinden aldı. lar. Ve onu düşman karşısında eli böğründe bırakıp ittiler, si dört yıllık kan, can pahasma çiğnenmiyen 'Türk topraklarında düşmanlar işte böyle mizikaları. nı çalıp zafer alaylarile geziyorlar. Mütarekenin ağır günleri geçiyor. Ve bugün Fransız orduları kumandanı Franşe 'Despere Sarayburnundan karaya ayak bastı, Şimdi 'Beyoğluna geçiyor. Türkçeden başka her dil onu alkışlıyor. Türk bayrağından başka her boyalı bez onun yo- Tuna açılıyor. Türk Fatihi bu yedi dağ üstüne kurulmuş bü koca şehri zaptetmek için elli sekiz gün havan dövmüş. me lak liz gr IHAKİKİ Bseri hazırlıyan: tü. Kilise kapılarına kadar kana boyanmış Bizansın yedi kapısı yerle yeksan olduğu gün Türk Fatihi bu tarihe yeni devir açan zaferinin alayını bu kadar şatafatlı yapmamıştı. Amerikan parası, İngiliz politikası ile Alman ordu- sunu yenebilen Fransanm azametli generali İstan- bula bir cihan Fatihi gibi beyaz atını halılar üzerin. de şallandırıp çiçekler toplıyarak giriyordu. Muhakkak Ki tarihte yeni bir devir başlıyacaktı. Çünkü Türkün kırılan gururu her hamlesinde tarihe yeni bir yol açmıştır. Bu sabah bü; Türk mütefekkiri Süleyman Na- 4if “Karagün,, başlıklı bir makale yazdı. Üstadın ateşte kızmış çelik parçasma benziyen kaleminden 'Türklin kıvılcımlanmış hıncı dökülüyor: “Fransız generalinin şehrimize vürudu münase- betiyle bir kısım vatandaşlarımız tarafmdan icra olunan nümayiş Türkün Khlbinde ve tarihinde müeb. bet kanıyacak bir ceriha açtı. Aradan asırlar geçse ve bugünkü hüzün ve edba- rrmız şevk ve İkbale münkalip olsa yinebu acıyı hissedecek ve bu hüzün ve teessürü evlât ve ahfa- dımiza nesilden nesile ağlatacak bir miras olarak terkedeceğiz. Almanya orduları 1871 senesinde Parire dahil ola. rak Büyük Napolyonun neşidei.mütehaccirei muzaf- feriyatı olan takı zafer altından geçerken bile Fran- İNKILÂP ROMANI) san Çe Mahmut Atillâ AYKURT Sızlar bizim kadar hakaret görmemişti. Çünkü Fran. 8Z nammı taşıyan ber fert, çünkü yalnız hiristiyan. Jar değil, Yahudi Fransızlarla Cezayir Müslüman. Jar o matemi milli karşısında ayni telehhüf ve hicap ile ağlamışlar ve kızarmışlardı. Biz ise mevcudiyeti milliye ve Msaniyelerin: bizim uluvvü cenabımıza medyun olan bir kisim halkın hay ve huy şematetile matemi muazzezimize en acı hekaretlerin birer tokat şeklinde atıldığını gördük, (Buna müstahak değildik). diyemeyiz. Müstahak olmasaydık, bu felikete düçar olmazdık. Her mille. tin sahaifi hayatında bir çok Ikbal ve edbar sayfaları yardır, Fransa Kralı Birinci Fransuvayı, (Şarlken) in mahpesinden kurtarmış ve koca Viyana şehrini kerrât ile sarmış bir milletin,defteri mukadderatmda böyle bir satırı elim mastur imiş. Her hal mütehav- yildir, sabredeceğiz ve zamsnm Yürüyüşünü seyre- deceğiz.,, SÜLEYMAN NAZİF Bilyük Türk edibi bu makalesi ile Türk İstanbulun yüreğine bir yudum teselli ve ümit verdi. Fakat ken. disi de düşman zabıtasınm tehdidi altında uzak zin- danlara gönderildi. Köprünün üzeri dolmuş bir sinek kâğıdı gibi. İstanbulu Beyoğluna bağlıyan bu geçit (yerinin duygusuna, düşüncesine yabancı iki ülkenin ayrılık şenaat posalarmı ana caddelerine kusmuş gibi. ş Taksimdeki Fransız konsolosanesine bayrak çe” mek şerefini paylaşamıyan yerliler sicim gibi yağ& yağmur altında tazı gibi ıslaha ıslana ka; direğe tırmanıyorlar, Kopillerin biri düşüp ikisi çıkıyor. Ve caddeyi dok duran yüzlerce levanten, yerli yabancılar bu * kom seyrediyor. Nihayet ıslâk bir alkış kop”” yor. Türk Hilâliahmer bayrağı inmiş ve Fransız bö?“ © rağı çekilmiştir. , Türk mahalleleri süküt içinde. Dört büyük harp senesi kara ekmek kemirip öğ” mir gibi evlâtlarını cephelere gönderen Türk rı kan ağlıyor, Haklıdırlar, Düşman yüz Türk şehidini çiğniyerek gelseydi bu kadar ( AğI” mazdık, Çünkü mukaddes harp ya zafer getirir esaret. Fakat Türk, düşmanı yenmişken, ânâ A larına tek düşman ayağı basmamışken esir verildi” Bu acıyı tarih gördüğü gibi yazan. Fakat bu günü” yaşıyan nesil ne zalim bir siyaset oyununa kurbi” gittiğini unutmıyacaktır, » * » «.. Köprü üzerinde biriken halk bir dalga kabardı. Ve bir alkış gürültüsü başladı. Zenci #ız müştemleke askeri geçiyor. Ve arkalarında beyaz atı üzerinde eski Ro rm muzaffer Trayanları taklit eden Fransiz 1 geliyor. CArkası ve).