20 Ocak 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Son Osmanlı ve Kuman danı : * Arap imparatorluğu | - emelleri nasıl örgeneral Galip, hatıraları- K nin en heyecanlı yerlerine gelmişti: — Sözümün bundan sonrası, Hicazdaki memuriyetime ait ola- caktır! : Dedikten sonra, anlatmıya baş- ladı: y — Ben, Osmanlı Hükümetinin Hicazda son vali ve kumanîlaı.ı!- yım. İmparatorluğa pamuk ıphgl ile bağlı bulunan bu kıt'anın siya- Bi ve idari vaziyetini tesbit e.de. bilmek için, devletin evrak hazine- gindeki vesikalara ihtiya_ç x'zşııdır. Ben burada, sadece gafil hilâfet makamının, ilân ettiği cihat kar: gısında islâmm mukaddes beldesi Hicazı ne halde bulduğumu bixıkaç kelime ile tarif etmiye çalışacağım. Meşrutiyetin ilâmndşn ,Sonra, Hicaz emirliği, Şerif Hus_eyıne ve- rilmişti. O zamanki hükumet: Şe- rifin sadakatinden şüphe etmiyor- du. Şerif Hüseyin bu kanaati kuvvetlendirecek mahiyette birta- ikım vaitlerde bulunmaktan - geri furmamıştr Bumunla-beraber İtti- hat ve Terakkinin başında bulu- nanlar, Hicazdan büsbütün emin değillerdi. edineyi müstakil bir sancak haline koyarak Hicazdan ayırmak ve Şerif Hüseyini ynlnıı Nickke emiri tanrmak, bu emn_ıyet. gizliği bir dereceye ”kadîır ;fade edebilirdi. Şerif Hı_ıseyın îşlî' Mekke emirliğinde, bu*ta!uîı yıîa e gek salâhiyetler elfiî etmişti. ğ u âhiyetleri istediği gibi ku an- aei nazarında Zaten hiçe ta, halk g : î:îî îîievlet otoritesini fırsat bul | üsbüt! "dlâ;çaıîüğmp reisleri Osmanlı i- ı: uînden kurtulmalıf sırasx. keı_ı- | f"în oldiğini düşünerek; bir lîurîp ;üg(]meti teşkili lîldn şiradi- |den hazırlığa başlamışlari liıln ö Şerif Hüseyinin üç yetiş |mek için beslediğİ ŞlddeAwu vafe |körüklemekteydiler- günü: bi | yardım ve himayıîâ;;nm AAAT rinde Arap yarım?” üyhe ete | yi ikin ) Si Pağanll jtikanın ce- ;stırd?ka!arak— e bü pîakip ediyor, |reyanlarmı yakım ü oğlu), İstan- reisleri £ Hü - arasımda dolaşıyordU. n'“'ğî, istik- 'seyin ile oğulları, yekm L balde imparatorlu ıîııime uğrr- kat'iyetle biliyor, Ve #” biy. Yacak bu eski konaktar, l l Yücek hisse koparmak İS'R orlardı. H er işi başaran P? ları çelmek hüUS î:k Tolü oluyordu. Amı oı:“ğu tahtınım b”ş'":_c Tak ortada bir $© NS ;’ıard,' Osmanlı Hükümeti ile harp Alinde bulunan devletler €n maddi, manevi Y ietaa #sirgememekteydiler: Arabik arınki ut'uklıa.rm!?ıl-ı a elm!straş dürb'“_ ı::k’e"flery gözlerini bir & taraflara çevirseler, z ni M yveni rakiplerin tÜr E&Teceklerdi, ranın, y Ceveli ki diği- ün baltala maktaydı. İi kaynaşıyordu ? Bununla beraber itiraf etmeli ki Osmanlı meşrutiyet hükümeti de birkaç tecrübesizin elinde idi. Bal- kan Harbinin orduda açtığı yara- larm kanları sızıp dururken, bir- takım hulyalara kapılarak cihan harbine girmek, topal eşekle ker- vana karışmaktan farksızdı. Bal- kan Harbinden sonra, Hicaza vali ve kumandan diye gönderilen Mi- ralay Vehip Beye (Vehip Paşa) İstanbul hükümetinin verdiği di- rektif şuydu: — Şerif Hüseyinin Arap istik- lâli için emeller beslediği bizce malümdur. Kendisi emaretten az- ledilerek, yerine şeriflerden Ali Haydar geçirilecektir. Hicaza va- rır varmaz, Şerif Hüseyinden sa- dir olacak ilk muhalif hareketi ve- sile edip emaretle vilâyet arasın- da bir ihtilâf çıkaracaksmız!” Vehip Bey, böyle bir ihtilâf çı- karmak icin fırsat bulmakta ge- cikmedi. Ele geçirilen birtakım hi- yanet vesikaları, emaretle vilâye- tin arasını şiddetle açtı. u ara açıklığı, sırasındaydı ki, Cebeli Kerada, yol ya- pan ve Taif civarında tatbikata YAZAN: - SALÂAHATTİN GÜNGÖR Medinede “widare edilmesi Galip Medineden bir manzara: Kubbei Saadet çıkan taburlara ve Mekkeden Cid- deye giden bir malül efrat kafile- sine, Araplar tecavüzde bulundu- lar, bazı Mehmetçikleri şehit etti- ler. Vehip Bey, bu faciaları, Babı- âliye bildirirken, Şerif Hüsey?nin azli haberini emniyetle beklemek- hava birdenbire değişti. Babırâli, Hicaz- da mesele çıkarılmasından kaçını- yordu. Şerif Hüseyinin azli habe- rini bekliyen Vehip Beye: “Şu sı- şrada Mekke Emiri. Şerifin hüsgnü münasip olacağı" yolunda bir şifre gönderildi. Ve- hip Bey, tabii şaşaladı. Mekke emi- ri ile aralarında soğuk bir hava esiyordu. Bu soğukluğun gideril- mesi için, İstanbul hükümeti tara- fından bazı teşebbüsler yapıldı ve zoraki surette vali ile emir, sözde teydi. Fakat, İstanbulda, barışmış oldular. (Arkası var) sük Uz- a çok işle- e— Jerse insan e cüce ka- “zel endamlı utudan çı- yri erkeklik Şunu anlat- H'udan çıkan dun beslen beyaz olmesi tülbakta Genle ? san bir hormo- Yeni Kımya Enstitüsü Üniversitenin arka zırlanmıştır. nacaktır . e Ziraat Müsteşarlığı Atıfm İstanbul saylavlığına &* mesi dolayısiyle inhilâl eden ?"ı Vekâleti müsteşarlığmı — vek teftiş heyeti reisi Naki idare jç cektir , Hai a ayrı İngiliz Mühenm kapa- l Geliyorlarrın hep- Limanm asri bir şeb'fi &o'ıt: - ş r ve on için projeleri yşpaç::' görünür. Gibbs müessesesi mi eei #rmonları şim- önümüzdeki hafta M .. Mühovlarak sayarlar. gelecektir. Mühe Jarın büyümesini ayblf:d" ka'W;Şılıı-ııı uzun boylu tesbi edecekle kısmımdaki meydanlıkta yeniden inşa edilecek 0- lan kimya enstitüsünün projeleri ha- Münakasa, şubat ortalarında açı- lacak ve inşaata mart sonunda başla. yili yemeklerin, şe- Romqıı suyun vücut İçe- ip dolaşmalarını — hep VE Aan birer hormon temin Bü'En sona bıraktığım iki ta Roğe birisi kanımızdaki tansi- . 4, birisi de bazı adalelerin ta- hitiç etmesini tanzim ederler. Yöene kafatası iİçerisinde, fakat A tarafa doğru yerlesşmiş olan pifiz, çam kozalağı şeklinde, fakat ancak 5 milimetre uzunluğunda, 5 milimetre — genişliğinde, 2 - 2 milimetre kalınlığında minimini bir kapalı kutudur. Vaktile Descartes filozof bu küçük uzuv için ruhun merkezidir, demişti. Şimdi ruhun ne olduğu bilinmediğinden bu uz vun da onunla münasebeti unutul- muşsa da, bu küçük kapalı kutu- nun çıkardığı hormonun da çocu- ğun gelişmesini yavaşlatmıya, ya- ni ötekinin gördüğü işin aksini gör miye yaradığı anlaşılmaktadır. Kapalı kutuların yalnız ikisi, bu günkü yazının yerini doldurmıya yetişti. Halbuki daha birçoklarıı vardır. Onları da ikinci bir yazı- TAN KUMANDANLARIN , İ—HAAR HATIRALAR1I— Hicazdaki «Valisi General Sahte diploma yapan bir genç tutuldu Sahte mektep diploması yapan ve kullanan bir genç hakkında dün tev. kif kararı verilmiştir. Bu kararı ica- bettiren hâdise şudur; Antalyalı Asrm isminde bir genç, 8 ay evvel İzmir erkek lisesi müdür- lüğüne bir istida yazarak 1931 - 1932 yılında mektepten aldığı pek iyi de. receli diplomayı kaybettiğini ileri sürmüş ve yeni bir diplomanm veril- mesini istemiştir. Yolladığı ve im- zaladığı bu istidanm altına da yine kendisi bir derkenarla, mektepçe dip- loması hazırlanmakta bulunduğu için bu iş bitinciye kadar bu muameleli istidanın diploma makamına kaim o- labileceğini yazmıştır. , Asım bu vesika ile şehrimizdeki mekteplerden birisine girmiş ve (7) ay talebelik yaptıktan sonra da vesikanm sahte. liği anlaşıldığı iğin kendisi dün müd- deiumumiliğe teslim edilmiştir. Asım bu istidayı Kemal isminde birisinin yaptığmı ileri sürmüş ve kendisinde akıl hastalığı bulunduğunu da söyle- miştir. Müstantik Mahir, bugün ken. disini tevkifaneden getirterek tıbbı âdli müessesesinde muayene ettire- cektir. Calınan küpeler Berlinde Hilda adında bir kadınm çaldırdığı küpeler Turan bar artist. lerinden Lilide bulunmuştur. — Lili, küpelerin çalınma olmadığını, bunun teklifini reddettiği bir kumpanya ta- rafından uydurularak kendisine ifti. ra olunduğunu söylemiştir , Muallimlere Verilecek Konferans Maarif Vekâleti şube müdürlerin - den Fuat, bugün Ün-iveş*site koönfe rans salonun? ulâlaLlâ İNraCal & » ilkme*ta; « Müvazenesi temin edil pi ve vaziyet ölçülecek bir hale ko- hulmuş oluyor, Ş Bu usulün memleketimizde tatbiki güçtür. Çünkü bir tüccar malını sa- tarken eline memleket parasile ne geçeceğini hesap etmek ister. Eline Beçecek markın piyasa fiyatını an - lamak için bir nevi spekülâsyonu gö- ze alması lâzımdır ki, piyasamızın sermaye vaziyeti, teşkilâtı ve zihni- yeti buna müsait değildir. İkinci yol, Yunanistan ve Bulga- Nazırı Eden, bugün Avam Kamara. sında mühim beyanatta bulundu. J8- panya hâdiseleri, Roma görüsmeleri hakkımda izahat verdi. | Hafriyat esnasında Bulunan eski bir çeşme j Sultanahmet hafıi- yatında ortaya çıkan kıymetli mozayıklar Yaptığımız hafriyatın ikinci mev- simine girdiğimiz zaman, çok yavaş ilerliyeceğimizi - biliyorduk. — Geçen yıl yaptığımız hafriyatta çıkan mo- zayık, bizi Sultanahmedin, meşhur camiine yaptırdığı taraçanım temeli- ne götürmüştü. Bir an'aneye göre Sultan Ahmet yaptırdığı binanın hem zeminden, hem tepeden, Ayasof- yaya nazaran daha yüksek olmasını istemiş, Eski Bizans zemini üzerine yığılan toprakların miktarı, hikâye- nin, diğer vaka'lara rağmen, doğru olduğunu gösteriyor. İki aylık hafriyat neticesinde bir sürü toprakları taşımış, mesnet ola- rak yapılan kalm duvarları yıkmış, ve bu sayede bir takım mozayikler bulmuştuk. Mozayik hattı devam e. diyor ve Hipodorma doğru uzanıyor. KALIN BİR DUVAR Fakat önümüzde bir yarda kalmn- lığında bir duvar var. Bu duvarı yarmak, bundan başka mozayiki son buldu; 0 OÜ SÜ ha arvmal ğı:,:, » Göringin şabat or- gartüa Cögru Varşovaya geleceğini 4Ziyor, AVAM KAMARASINDA * Londra, 19 (Radyo) — Hariciye İtalya ile Dostluk Görüşmeleri Mister Bakster Anlatıyor Sultanahmette hipodrom sahasında geçen yaz hafri- — yat yapmış olan heyet erkânından Profesör Bakster son mevsimde keşfolunan mozayikler hakkında yazılar yaz- mağa başlamıştır. Profesör, bu yazılarda yapılan hafri- yatın mahiyeti hakkında malümat verdiği gibi, keşfolu- & nan mozayiklerin en güzellerini de tarif etmektedir. lk yazının en mühim kısımlarını naklediyoruz: kilâta mukabil Suriy&'?t yardımda bulunmuş, Türkle itti. zahüratı esnasında fotoğraf aln..na- sıma müsaade etmemişken bu muvaf fakiyetsiz toplantıyı filme aldırmış « tır. köylerindeki Sancaktaki şiddetli tazyik dolayısile hükümete müracaatla bu tazyike ar tık bir nihayet verilmesini istedikle rini yazıyorlar. H7Ğ tercümanlık yapanlar takip ve tev - kif edilmektedirler. İzmir nağından sekiz kadem derinlikte mo- zayikler gözümüze çarptı. Bunları da yavaş yavaş temizledik. Burada hafriyat tamamlandıktan sonra mo. zayiklerin bir köşeye kadar ilerledi- ğini ve Hipodroma doğru çevrildiği, ni görerek bahtiyar olduk. DAHA DERİNLERE Burada bulduğumuz yeşil taşların arkasında yaptığımız araştırmalar, tuğlalardan yapılma kemerlerden müteşekkil bir hattı meydana çıkar- mış, ve bir köşede bir Roma sütunu görünmüştür. Fakat sütunlar toprak içindedir. Ve bu toprakları kaldır. mak için vakit bulunâmamıştır. Bu kemerler ile burada bulunan bir merdivenin mahiyetini anlamak için daha derin hafriyat yapmak icap ediyordu. Bu işi bırakarak kara kış hücum etmeden evvel mozayiklerin sathını hazırlamayı münasip gördük. Fakaf * “tjin, #ördüklerimiz, mukad- e' karşi BÖSTUL.., , bulunduğu. te bu ke- K ae v n Kü a S Gazeteler İskenderun şehrinde ve Türklerle — kürtlerin Müşahit heyetle görüşen Türklere » Türkkuşu ristanda yapudığ'ı gibl mark için itibari bir kıymet tesbit etmektir. Bu kıiymet markın nazari kıymetin- den aşağı olduğu için ihracat malla- rından belki de bir nevi iskonto ya- pilmiş, buna mukabil ithalât eşyası- nım haddinden yüksek bir fiyata almn- maması temin edilmiş oluyor. Ara - daki farkın bir nevi prim gibi hü - kümetin elinde toplanması ve yardı- ma muhtaç ihracat eşyamıza prim o. larak verilmesi de düşünülebilecek bir usuldür. Gönül hoşluğu İâzım erhalde şurası mühakkaktır ki Almanya ile olan takas Muameleleri hakkında uzün bir tec- rübe devresi geçirmiş bulunuyoruz. Bunun verdiği neticeler üzerinde, di ğer komşu memleketlerin yaptığı gi- bi, durmak, tedbirler almak, vazi - yeti berrak- ve kolayca ölçülmiye müsait bir hale koymak mutlaka lâ- zımdır, Almanya da vaziyeti bir taraflır ola rak görmüyorsa ve bizimle olan mü- nasebetlerinin devamlr surette inki - şafını istiyorsa bu ihtiyacı elbette kendisi de duyacaktır. Çünkü müvaze neli ve devamlı inkişaflar, geçirmesi beklenebilecek iktısadi münasebetler, ancak iki tarafı tamamile hoşnut e- den ve tereddütlere yer bırakmıyan münasebetlerdir. (Başı 1 incide) ve yerine derhal konsolosane bile ih- dasına lüzum görülmiyerek tebaamı- zın hukukunu muhafaza vazifesi İ - talya mahalli idaresine bırakılmış - tı. Bu suretle gösterilen cemile ve dostluk, İtalyada iyi bir sürette kar- şılanmıştır. Hükümetimiz, tebaamı - zm hukukunu muhafaza için ileride ya bir konsolosluk ihdas etmek, ve- ya bu işi dost bir memleketin konso- losluğuna tevdi etmek hususunda ayrıca bir karar verecektir. İtalya Montrö konferansınm esas- larma iştirak etmeyi, prensip itiba - rile, kabul etmiştir. İki memleketin münasebetlerinde yeni bir — dostluk safhası açacak olan müzakerelerin bir iki gün içinde neticelenmesi bek lenmektedir. İstanbulda buluman İtalya sefiri Karlo Galli bugün yahut yarın ak- şam Ankaraya hareket edecektir. Sabık Kral Sevgilisiy'e evlenemiyecek mi? Tronto, 19 (A.A.) — Başvekil B. Mackenzie King Kanada halkının, Kral Edvardın, kraliçe mevkiine ge. tirlimiyecek dahi olsa Madam Sim - pson ile evlenmes'na razı olmadığını B. Balüvine bildirmiş olduğunu A- Açıldı Izmir, 20 (ALA.) — Izmir Türkku- şu büyük törenle ve Türk Hava Ku. rumu İzmir şubesinin Ankara Palas- ta verdiği çay şöleni ile Ilbay ve Parti Başkanı Fazlı Güleç tarafın- dan açıldı. Törene süel müzikanın çaldığı Istiklâl marşiyle başlandı. Bunu İlbayın bir söylevi takip etti. Zonguldak Halkevi İyi Çalışıyor Zonguldak, 19 (A.A.) — Halkevi- miz zengin programla kış çalışmala- rına başlamıştır. Halkevinde on beş günde bir konser ve konferans veril. mektedir. 14 Günde 650 Domuz Öldürüldü Samson, 19 (A.A.) — Vilâyetin n her tarafında müzir hayvanlarla mü- cadeleye hararetle devam ediliyor. 14 gün içinde vilâyet dahilinde 650 yaban domuzu öldürülmüştür. Zeytin Ürünümüz Muğla, 20 (A.A,) — Mıntakanm her tarafında zeytin hasadı bitmek ü- zeredir. Bu yıl mmtakanın en kesif mahsul sahası Milas olup bu sahada beş milyon kilo zeytin yağı elde e- da tamamlamıya çalışacağım. Ahmet Emin YALMAN vam Kamarasına tebliğ etmiştir. dileceği umulmaktadır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: