No. 155 Caz bin bir Hisbibullah süstu. türlü gözlerle baktı. gdnan şimdi hatır! nl yi diye haykırmıştı. Bu gözler 004 tile haykıran gözlerdi. Fakat Adnan Belkis, Habibullahm baht değildi. Çok behti Hungarys otelinin Tr Belkise “Altes!,, dİYOr! ya al Alfred Cevadm isim günü 45 Navara mütarekede Malyaya gitti, Gitmeden, nesi Pp aşk ediyor, köpe Fakst ğ ka in üstüne yapt İ ihtiyacıyle birleş lima da ktibi adillerde vel e zipliğe bumunu sokmuş, De beşer yüz bin hiralık borS da b bini hepsi öğrenmişlerdi, İİ ad nevilerinin hepsi a iemri Mein < EA arıyordu. Kedi lang ediyor, di tugün “ ıduruyor,vapur bacası ve po Raşelin konağında KÖPEK iti eridiriyor, tüfek atılıyor, Mandi çay var, ya | is lu, Bu kıyametin önlün- Davetliler bilmiyorlar: por için | bine y” Kün 33 yaşma basti; bu çaya davetli. Razel Cevağı sevdiği BUNLARİ | mezar itti. Ars Pakat birihirlerine EN Üönla bir erkek bile baski Z,, Raşe olmaktan Kurtul ali evine topladığı YU X iabelik Xün muhtaçtır. BUGÜN yaşıyacakl! Raşel birdenbire sordu” — Cigara kutun Cevad in Cevad göz karptı. TabakaY” da den çıkardı. Ti : i günterdi, Güldü. A 8 verdi, lâtin ta Ma Cevad li çalışacaktı Yondradaki unyanir, dinların ona nasıl dayan çeri dnnselerken, daveti bu kadılar yalan olukların b İiyormuş gibi — hi kakası” Yordu. Yatakta bile bunları dink. Tevincinden Cevadı kaç defe > we uydurulan İi ari i kadınla” a l, yeri belli ol Yadı kafaşmdan sıldadr: 8 sicak bir nefesle 1 Çaya — Budalalar bilmiyeceklir Diçin Eliyorlar bilmiyece tame t dünyada hi |. br? Davetli kadınlar, ay ii rini biliyorlardı. Kadını. avadis mak kudreti, hizmetsinin . Ayvalıkta neerelerdeki sessizliği ME. 1000 kilometroluk bir , 6 harp cephesi (1) sanki na durmus, ipekleri a5 ii iy bin metroluk kabirdi. ye başladı. Sokakta zehir i bir soğuk, yağmur çamur ve iş- askerleri vardı. Dışardaki zul « mün ve kışm korkunç kimsesizliğini sezecek bir tek kişi bu salonda yok- tu, Vatansız olmak ne iyi şeydi: Pen- cereden başlıyan, ufukta biten mesaxlığı kimse görmüyordu. Zaten herkes salonun ortasında birikmişli, Davetli kadmlar birdenbire mah- zundu: Hasta yüzlü fakat yakışıklı Ingiliz yüzbaşısı (2) ve kurşuni pele- rinli Italyan kumandanı (3) buraya gelmeyecektiler. Bugün onlar bir sultanm çoymdaydılar. Raşel bir sultanm kendisine tercih edildiğine sevindi. En emin dedikodu köşesi olan dansta, çiftler Cevadım isim gününe gizli dudaklarla gülüyorlar; par maklar omuzlara, bellere basarak İ Raşelin mağrur yüzünü gösteriyorlar di, Halbuki Raşel mağrur değil, 59 - l de s0 arttı. (0) Kafka, İrak, Filistin, Çanakkale. Galiçya, Romanya Benet. Bam miş, telefon | murtkandı: Salonun havasında bir a- TA Yazan: MITHAT CEMAL erişan sesle başladı: Kedi ilânı k kuduruyor. tüfek atılıyordu caiplik buluyor, içi sıkılıyordu: Da- vetlilerde umduğu hamakati bulama. | mıştı. “Sorbondan mezun!,, diye ata- rak Samih paşa oğullarından Cevadı bu kadıniara takdim ederken bunla- rm gözlerinde beklediği tasdiki gö- rememişti, Hattâ şimdi niçin bilmiyerek, Ce- vaddan kaçıyor, onu görmüyor, onun çayda olduğunu bilmiyordu; Cevadm tarafından ufak bir hareketle başka yerde bulunuyor, gözleri onu görün- ce dalgın oluyordu. Bu komedya bir itirafa benzememek için Cevada “Bir şey almaz mısmız ekselans,, diyor, Cevadın elinde viski bardağını görün. ce şaşnlıyor,"niçin burdaki cigaradan içmiyorsunuz., diyor, büyük gümüş kutuyu aramak için Cevaddan kaçı. yordu. Cevad, bu evde birdenbire bu nn BİLGİLER j sole, FAYDA Bugünkü Program Kahire 19,55: Abdüllâtif Ömer heyeti tarafmdan şark musikisi, 20,30: Susd Zeki tekmr, 21: Şeh Muhammed Seyfi tarafından ku ran, 21,55: Abdüllâtif Ömer heyetinin kon sere devamı, 22,35 : Sami Şava tarafından keman, Mi Sund Zeki takımı, 11,35: marş, Istanbul 18— Dans musikisi Çolâk), $ Muhtelif plâklar, 20,— Sıhhi kont Dr. İbrahim Zet Öget (İçi mai hastalıklar serisi), 30 Stüdye or kestraları, 21.15 Piyano solo: Bela, 21,45 Son haberler, Saat 22 den sonra Anadolu ajtnsmm gazetelere mahsus havadis ser vini verilecektir. Prag 2010: Beki şarkılar: 2030: Dans hava larından mürekkep radyo poparisi; 21,45: 19 Ha Leo Fali'in “Dolar Prensesi” opereti; 7320: Salon orkestrası; 24: Komser nakli Budapeşte 20,80: Piyano - şarkı: 21: Skeç; 2240: Haberler; 23: Kigan musikisi; 24: Caz bant. Varşova 20: Piyes; 20.40: Piyano konseri; 24,10: | Eski şarkılar; 2230: Kentet Re - Majör piyano konseri; 23,15: Dans rmusikini, Bükreş 18: Mill musiki; 19: Borsa; 19,15: Kon- serin devamı; 20: Konferans; 20.20: Viyo- İonsel konseri; 21,10: Radyo salon orkes- trası; 22,30: Haberler; 2245: Bayan Aida Helta şarkı söylüyor; 23.10: Orkestra; | 23,45: Ecnebilere baber servisi, Viyana 20,30: Piyano » sarkı; 2i: “Pygmalion" adlı Bernhard Shav'un piyesi; 23: Haber- ler; 23,10: Eğlenceli musiki : Kon- serin devamı; 24,48: D: L Belgrat 21: Radyo orkestrası: 22: Konuşmalar; laik şarkıları; 23: Haberler: 23,20: * HALK OPERETİ : Bu akşam 17,30 da ve 21,45 de Melek ve Muhlis Saba haddinin iştirakile (Ayse). Yakında (Babalık). Pazartesi Kadiköy Süreyya sinemasında (Telli Turna). * USKUDAR HALE : (Kis K16), Davetler, Toplantılar İÇKİ ALEYHTARI GENÇLERİN GEZİNTİSİ kadar yabancı olduğuna Kızıyor, Ra- İ selin kulağına iğilmek. derisindeki mavileri saymak;sonra ne söylediği» ni herkese belli edecek acaip bir kah- kshayla salonu doldurmak istiyordu: Bunu yapacak kadar sarhoştu; ken- di evinde olduğunu herkese anlatma- ydı: bu kadın onundu; Cevad bunu İ kimse bilmiyor sanıyor, rahatsız olu- İ yordu. Fakat Raşelle aşkı onun ek- İimek parasıydı; bir defa birkaç gün dargm durmuşlar, Cevad borca bat- İ maştı; İstanbul “bir milddettenberi çok zeki olmuştu; kimseyi dolandır- mak kolay değildi; sarhoştuk icabı edepsiz olmaktan vazgeçti. Ancak bu kadar güzel kadınlar içinde bu kadar içtikten sonra meçhul bir & - dam olarak kalmak keyfini kaçırf - yordu. İ Arkası var a şehir bandosu kuruldu y” MN *w z b wi (Tan) — Yeni tesis edilen şehir bandosu kısa bir zamanda bi e arada gösteriyor. “Su Mühendisi Aranıyor Ayvalik, ik göstermiştir. Yukarki resim, bando heyetini mualiimle- mailin Bozcaada Belediye Reisliğinden: müddetle su tesisatının yapılması mühendisliği vazifesile çalıştırılmak üzere su işlerinde e işlerinde çalışmış ehliyeti tasdikli bir mühendis isti olanlar Bozcaada Belediye Reisliğine müracaat etsinler. (3800). —— ERME e A İçki aleyhtarı Gençler kurumu genel sek | reterliğinden (1 Kurumumuz üyelerile aile ve konukla rna iyi bir gün geçirtmek için 26 temmuz parat günü Çamlıcaya bir gezinti yapacak tr. Bu gezintiye iştirak etmek İsteyen üylerimirle konuklarının 25 temmuz cu mürtesi gönü akşamma kadar her gün öğ leden sonra Cağaloğlu Himayei Etfal biha #1 ikinci katındaki büromuza uğramalarmı | rica ederiz. İ yordu. Hem bu sefer Durmuş kara» Kocabaşlar çoktan gelmiş, bitişik dama yerleşmişlerdi, Fmine günlerin | nasıl geçtiğinin farkında değildi. Durmuşuna kavuşmuştu. Ve delikan- ir: “Eminem yakında garım olacak, diye, her gün onun ümidini tazeli - rmı vermişti, Artık koca adam ol- muştu. Bu kışm İşe girecek, gelecek yaz babasına Emineyi alacağmı söy- liyecekti ve eğer babası razı olmazsa kasabada ayrı ev açıp, Emine ile ev» lenecekti. Kız bunları dinledikçe yü- reğine tatlı ürpermeler doluyor ve Durmuş da öyle bir tebesslim ie gü- Yüyordu ki, Emine bunları çimdiden| olmuş sanıyordu. Bir yıl daha bek- lemekten ne çıkarâr.. * Yaz bitmek Üzereydi , Köyde ekin- ler iyice sararmış, hava sık sik bu- lutlanmaya başlamıştı. Artık Kara- suda eski genlik yoktu. Herkes kasa- baya göçe hazırlanıyordu. O gün köyden yarım saat uzakta- ki kaynak başında suların içinde kü- gük bir kayanın üzerinde ikisi yalnız dilar. Emine dalgındı. Kınalı; ayakla- rını yavaş yavaş kayaya vurarak, ö- nüne aldığı örgüleriyle oynuyor, v- zaklara bakıyordu. Iri parlak gözleri garip bir gölgeye bürünmüştü, Ya - nındaki ağam Kocabaşlarm Durmuş- tu. Yağız, esmer yüzlinde kandırır bir tebessüm dolaşarak sık sik kızm yüzüne doğru iğiliyor, onu inandır - mak İster gibi hararetli, hararetli bir rp atıyordu. O söyledikçe F-| (52) GOÇç BAŞLAD , aa I | Eminenin dudaklarmdaki acı te - bessiim değişmiş, birdenbire yüzünde tiksinir gibi bir buruşma olmuştu. Çevik bir hareketle suların içinden kıyıya atlarken, Durmuşa bağırdı: — Gelme arkamdan köye dönü- yom. Hem gayri yaza gelmişin, gi memişin yüreğime tasa değil anladın mı? Benim, yüreği bulanık, sözü ya- lan insanlar la işim yok. Get işine. rak yeşilliklerin arasında kayboldu. » Baba kır, sırtın başında ayakta du ruyorlardı. Etraf yavaş yavaş kara- rıyor, rüzgür ihtiyarın ak sakalını okşıyarak, Eminenin örgülerini yüzü. ne doğru uçuruyordu. Bütün köylü. ler aşağı yolun keönarmda toplan » mışlardı, Kasabaya dönen konukları geçiriyorlardı. Köyden göç başlamıştı Eminenin babası ihtiyar olduğu için aşağı İnememişti ve her zaman her- kesten önce aşağı inip, Kocabaşlarn arabalarmı yerleştiren Emine de bu sefer babasıyle kalmak istemişti. Beyaz minaresi yeşilliklerin içinde ipince uzanan, küçük mescide arkala- rmı vermişler, önlerindeki yamacın kıyısında biribirine yol vererek sıra- ya giren arabaları seyrediyorlardı. Eminenin iri siyah gözleri ateş çek- miş İnsanlar gibi hüramalı, yüzü çok solgundu. Çıngıraklar ötmeye baş - layıp, arabalar ağır gıcırtılarla yolda ilerlemeye bâşlayınca Emine yavaşça yamr rmı sıktı. Babası sakalını zıyarak, arabaların ilerleyişini şeyler minenin yüzüne doğru İnen, nefrete benziyen garip hatlarin takallls edi- yor, fakat Durmuş bunun farkında olmıyarak, söylenmesine devam edi- yordu: — Giz Emine, gaç gün evvel “peki, derdin de gimdi sana ne oldu ki.. Ne- den sörllme inanmazsın. Geçen yil setine teleforiarı Cerrahpaşa bastanesi Gureba hastanesi Yenibahce Yenel kadınlar bastanesi 24553 ynep Kâmil hastanesi Üsküdar 80179 Kuduz hastanesi Çapa 22142 Beyoğlu Zükür hastanesi 43341 Gülhane bastanesi Gülhane 20510 Haydarpaşa Nümüne hastanesi 6010) 11693 23017 Etfal bastanesi Şişi 42426 rköy, Alrıl hastanesi 16.60 Şark Demiryolları Sirkeci 23019 Devler Demiryolları Haydarpaşa 42145 İtfaiye Telefonları İştanbal İtiniyesi 2221 Kadıköy itaiyesi 6020 | Yeşilköy. Bakırköy. Büyükdere : Osküdar iriaiyesi 40629 Beyoğin itfaiyesi 44840 Büyükada, Heybeli Burger Kah min takaları İçin telefon santralmdaki memura vans demek kâfidir. Müracant yerleri ön Zam Dema yollar acentesi Telelen 42362 Akay (Kadıköy iskelesi) Çabık sihhi yardım teşkilâtı 43732 Üçüncü Dil Kurultayı için tez hazırlıyanlar İstanbul, 22 (A.A.) — Türk dil kurumu genel sekreterliğinden: Ü - güncü Türk dili kurmtayma tez vermek isteyenlerin müracaat müd - detleri bitmiştir. Bir tez vereceğini bildirmiş, fakat tezinin tamamını he nüÜz göndermemiş olan arkadaşlar i- gin 31 'Temmuz 1936 akşamma kadar yeniden müddet verilmiştir. Bu zama na kadar tezlerin bitirilerek Dolma- bahçe sarayında kurum genel sekre terliğine gönderilmesi ehemmiyetle rica olunur. İzmir sergisinde Trakya pavyonu Edirne, 22 (A.A) — Arsrılusal İz mir Fuarında modern tarzda açıla» cak olan Trakya paviyonunun hazır. lıklarına başlanmıştır. Pavyonun in- ası İçin hazır olan para İzmire gön derilmiştir. nasıl döndüm, bu yaz da gene döne- cez. Hem bubam ne iderse İtsin seni everecem İnan sözllme gır. Eminenin bu sözlere artık hiç kan. madığı belliydi. Durmuşun yüzüne bile bakmıyordu. Ve © sözünlü biti. rince silkinir gibi bir hareket yapa- rak ayağa firladr. Şalvarınm yenle- rinden tutarak, suların içinde yürü. meye başladı. Durmuş hayret İcinde ayağa kalkmıştı. Zaten bugün Emi. nenin böyle birdenbire değişmesine, kendisine garip, kindar gözlerle bak- masma pek şaşırıyor. Onun arka» smdan yürümek icin davrandı. Fakat kız kıyıya çıkmadan evvel, birdenbi- re ona dönerek durdu. Gözleri daha büyük, daha parlak görünüyor, yüzü- nün solgnuluğu gittikçe ziyndeleşi- yordü.Durmuşu düdaklarmmn ucuna toplanan acr bir tebessümle süzerek yavaşça sordu: — Iyi diişlin Durmuş, bana bütün deyeceğin bu gadar mı? Verecek mutlu bir haberin yok mu? Durmuş gülmeye çalışarak suları #içrata stçrata onun yanma gelmişti: — Gız, başka ne diyecem olacak, seyrediyordu. Birdenbire kizim bir geyler mırıldandığını duyarak döndü ve sözlerini işitebildi: — Göç basladı buba,. Dursun ağa gülümsiyerek cevap verdi; — Ne idelim, gelecek yaza gadar bekleriz gayri... Emine dalgın dalgın söylendi: — Obürleri getir ama, gelecek ya- za Garabaşları bekleme heç, Ihtiyar hayretle gözlerini açmıştı: — Neden gız! Emine acı acı gülüyor, sesi hafif- çe titriyordu: — Neden olacak, gelece lâşlart var, Durmuşu emmi; sma vereceklermiş... Thtiyar büsbütün şaşırmıştı: — Giz gerçek mi? Peki Durmuş bunu bana neden dimedi ki?.. Kız Durmuşun bunu kendisinden de sakladığım, iki gün evvel gizlice evlâtlıklarndan duyduğunu söyliye- cekti. Fakat bundan vazgeçip: “Bil miyom,, diye, cevap verdi. Sonra iki- si de ağır adımlarla yamacın başın- dan ayrıldılar. Şimdi Emine Durmu» şun kendisini kahpece aldattığını dü- #ünerek derin bir nefretle titriyor, uzaklarda hâlâ hafif hafif öten çngı rak seslerine kulaklarmı kapamak istiyerek, babasının arkasından iler liyor ve için için mırıldanıyordu: — Göç başladı. göç başladı... sende bu gariplik nedir gız. iş Bankasın Perida Celâ a Memur alınacaktır Türkiye iş Bank Bankalarımızın merkez ve gubelerinde çalıştırılmak Üzere İlse asından: veya ticaret liseleri mezunlarından müsabaka imtihanile memur alınacaktır. Bu imtihanda kazananlar arasında ayrıca yüksek tahsil görmüş olan- lar ve yabancı Hsanları iyi bilenler tecrih oluncaktır. Alınacak memurlara, imtihandaki muvaffakiyet ve tahsil derecele- rine göre 70 ile 100 lira arasında aylık verilecektir. Yazı ile imtihan 15 ağustos 1986 cumartesi günü saat ONDA AN- KARA, İSTANBUL ve İZMİR şubelerimizde yapılacaktır. En son ya- zılma tarihi 10 ağustos 1936 dadır, İstekli olanlar, girme ve imtihan şartlarma ald izahnameyi banka- mızın Ankara, İstanbul ve İzmirdeki şubelerinden alabilirler. Başka yerlerde bulunanlar bu izahnameyi bankamızdan tahrien de taleb ede- bilirler. Ancak bütün taliblerin çok vazıh adres vermeleri lâzımdır. 127 Ve küçük keçi yoluna inip, koşa «”