No. 108 TAN Anlaşılmayan adamdan ziyade yanlış anlaşılan, inkâr edilen adam hazindir.. Meşrutiyetten sonra krs- | yatınm düğümline merak sarmıştı. Bu merak aylardanberi devam edi - yordu. Bu sabah aynada kravatnı bununla üçtür çözüp bağlarken #0- kak karısının önünde bir araba dur- ân; küçük odada iki adımda koşa - rak cumbadan baktı: Mısırir prens Hasanın arabasıydı. “Vay maskara. dedi, altmış para alacağı var, onu İs- temiye Tarabyadan Sofulara geli- yor.,, Kızdı; cebindeki bütün para - yı mendile sarıp pehcereğen prensin müstatil fesine atmağı düşündü; fa- kat be hafiflik olurdu; bügünkü mevkiiyle mütenasip - değildi. Ve merdivenin başmda, yüzü meşruti - yet dolu, asabi yumruğu belinde, durdu: Misir prensini bekliyordu. Ancak prensin sokak kapısmdan başlıyan sesi hizmetçiye: “Beyefen- Hi hazretlerinin devlethanelerinde olup olmadığımı, soruyordu. Bu ses, nlacağını İstemiye gelen adamım kı- Ba, madeni sesi değildi. Osmanir meşrutiyetini şimdilik gok beğenen Mısır prensi mlahat lâ- yihası yazmış, cemiyetin gizli ada - mı olan Sakalı Vasfiye bu kâğıdı ge- tiriyordu. Danimarka edebiyatı, İn- giliz dili, İspanya şeriati, Çerkes ka- fasiyle yarılan ve adi (Mezopootam- ya nhvsli hakkmda ıslahat lâyihasr) olan bu parşömen kâğıdın ingilizce asma Türkçe tercümesi yeşil mum- Yu mühürle, kırmızı kurdeleyle bağlı Jdi. “Bu kâğıdı Vasfi bey dahiliye nazırma takdim edecekti. Sakallr Vasfi: Bu herif aklmı mı bozdu di- yen gözleri ehrensin suratma baka- t prense henüz ödenmi - yem borgiazzat hatariıyan; ban iki yeni Yüz, vaktile prensten av bikâyele- ri dinliyen iki eski gözün samimiye- tiyle doldu; ve Vasfi: — Sizden istifade etmeliyiz Prens Hazretleri; bu gece yemekte Dahili- ye Nazırmdayım; lâyihanızı veririm, dikkatle okumasını da söylerim. Dedi. Halbuki son günlerde dahi- Yiye nazırını sesini işitmiyecek kadar uzaktan görüyordu ve Vasfinin çok uzaktan yalvaran gözlerine dahiliye nazırınm söven, kovan gözleri son baktığı gündenberi Vasfi ihtilâlcilik- ten azledilmek tehlikeleri geçiriyor- du. Prens gittikten sonra Vasfi, şu lâyi hadan bir sokak hutbesi, bir kahve konferansı, bir klüp nutku çıkarabi. Birmiyim diye kâğıdı Üç defa okudu; her defasmda ayni satırlarda kahka- halarla gülüyordu. Karısı Melâhat yanmdaki odadan Işi çaktı: Kocası yine Pol dö Kok'un I(Çapkm Küstav) tercümesini okuyor du. Kadın, kendi kendine düşündü: “Hukutan çıktığı gündenberi bu ki- Baptan başka bir şey okumadığını yi- ne kendisi söyliyen bu adam, koca memleketi nasıl parmağında çeviri- yordu? Anldşdan bu da bir zekâ!” dedi ve Melâhat merhume Senlhayla bu odanm minderleri üstünde vilçut- larmın vaktiyle aldığı şekilleri düşü- merek içini çekti, daldı, Mermer yalı yıkılıyor Erkâniharp müşiri bu zamana ka- ar kendisi de farkmda değilmiş: meğer 10 Temmuzu otuz senedir bek- Jermis. Meşrutiyetin ilk günü, araba- sından inerken, halk önun,yüzüne tü- kürmüştü. Fakat Fransız ihtilâlini 'Tenden okuyan adam ayak takımı- nm bu dalâletini affediyordu. Onu in kılâbm “havas"i takdir edecekti. O kütüpanesinin beş rafma üç dildeki ihtilâl tarihlerini sırayla dizen, Ttti- badü Terakkinin şimdi erkânmdan olan Adnan Beyle gece yarılarma kadar Fransız inklâbını konuşan adamdı... Bugün öğleden sonra mermer yalı ya, ismini söylemiyen, mübhem bir misafir geldi. Erkâniharp müşiri misafirini s8- fonda karşılarken, biliyordu: İttiha- dü Terakki onu sadrâzam yapacaktı; sadareti teklif için adamlarından bi- | rini gönderiyordu. Aptülhamit onun kadrini bilemezdi; mazurdu; fakat! onun artık devri gelmişti. Ama o, bu teklifi hemen kabul etmiyecekti: Evvelâ, o. sadrâzam değil, başvekii Müşirin kendi kendine çok uzum dü şündüğünü gören misafir söze biş- dadı. — Adliyeden geliyorum Efendim. — Adliyeden mi? Cemiyetiniz Adli yede mi çalışıyor? — Hangi cemiyet? — Htihadüi Terakki cemiyeti. — Hayir Efendim; cemiyetin hu- suşi müdahalesi yok. : Adliye Nazırı tarafmdan geliyorum. Zatrâlinizi ka- nunen Adliyeye çaırmak lâzımdı; fakat halk hâyecanda.... Hayatımızı tehlikede gördük; Adliye Nazırı ben denizi gönderdi. Ifadenizi alacağım. Müşir bu yanlışlığa şaştı; sustu; düşündü; misafirinin ne kadar çirkin yüzlü olduğunu ancak şimdi farketti ve ona vermiye hazırladığı cıgsrasını kendi yaktı, kendi-içti. Artık kendi. disini aldatamıyor, kızıyordu: — Pfendi, benim kimseve verecek İN İadem, mifadem yok; hem sen kim- sin? dedi. — Ban milstantik âzasmdan Beh- çet!. Adliye nazırı nezaket etti; beni senin ayağına gönderdi. İfade vermezsen bir tevkif o müzekkeresi gönderirim; bu sefer sen benim aya ğma gelir, ifadeni istintek dairesin- de verirsin, dedi. Demek bu memleket onu inkâr edi- yordu. Anlaşılmayan adamdan ziya- de, yanlış anlaşılan, inkâr edilen a- dem hazindir. Müşir bu hüznün kollarına daya- narak, bir zaman arkasında yürüyen polislerin şimdi ortasında sendeliye- rek, Adliye, Harbiye koridorlarında dolaştı; Otevkifhanede, Be - kirağa bölüğühde, Polis müdürlüğün- de, karakolda yattı, kalktı, .Bir gün bir vapura bindi; sürgüne gitti. (Arkası var) NASILSA UNUTULMUŞDUR! Bünün Reklâm sanılmamasını ehemmiyetle rica ederiz. Unutulan Kara kula k Suyudur. Hakiki, Karakulak suyu tedariki imkânsızlığı karşısında kalanlar GALATA FERMENECİLER SU İSKELESİ No 110/9 depoya mü- racaat eylemeleri. Sıhhi menfaatleri icabıdır. o Karakulak suyu, Fenni, sıhhi usullerle (Tophanede Denizyolları kooperatifi) tarafından küçük şişelere ve büyük galonlara doldu- rulmakda piyasaya, lokantalara ve gezinolara tevzi edilmektedir. Deniz Levazım Satınalma komisyonu ilanları M. M. Vekâleti Deniz Satınalma Komisyonu Reisli- ğinden : 1 — 1 Haziran 936 günü kapalı zarfla yapılan müna- kasasında talibi çıkmayan 10,000 ton Rekompoze ma- den kömürü 22 Haziran 936 pazartesi günü saat 14 de Ankarada Milli Müdafaa Vekâleti binasında kapalı zarf- la satın alınması tekrar eksiltmeye konmuştur. 2 — Eksiltmeye girmek isteyenlerin 7950 liralık ilk teminatlariyle ve 2490 sayılı kanuna nazaran icap eden vesikalarla adı geçen gün ve saatte Komisyonda bulunmaları. hazır 3 — İsteklilerin teklif mektuplarını eksiltme günü saat On üçe kadar Komisyona vermiş bulunmaları. 4 — 670 kuruş bedeli mukabilinde şartnamesini al- mak isteyenlerin Ankarada Deniz Merkez Satınalma Komisyonundan İstanbulda Kasımpasa Deniz Levazım Satımalma Komisyonundan almaları. (3135) ANAKARA A DAA Türk Hava Kurumu Büyük PİYANGOSU Şimdiye kadar binlerce kişiyi zengin etmiştir 2d keşide 11 - Haziran - 938 dadır. Büyük ikramiye 30.000 Liradır Ayrıca: 15.000, 12.000, 10.000 liralık ikrami- yelerle (20.000) liralık bir mükâfat vardır... FAYDA ———— BİLGİLER Bugünkü Program tstanbul 12,30; Muhtelif musiki eserleri ve halk seusikisi (plâk) : 18: Dans musikisi (plâk) 1üzö0: Amabemedör gezin ve aradan , e 20: Muhtelif sololar (pâk); 20 rr; 21: Eminönü İafkevi Gösterit Kolu ve son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu Ajinsnm gazetelere mahsus havadis servisi verile. cektir. BÜKREŞ ; 16.20: Radyo ; 20,20: Konserin “VAĞABOND” 18: Remen halk mı orkestrası; 20: Konfera devamı; 21,15: Zichrer'in adli öpereti PRAG 040: “SOMMER” adl: 20,03; Koro ve orkestrah 21,15: Skeç; plâk revüsü. VİYANA 19.30: Eğlenceli masiki Şarkılar; 24,15: Dans mu: Klsas” adlı piyesi den çingene musikisi, * HOLANDA KISA DALGASI 1330: Mili marş, müsabaka, plâk, mü ik program, 7238: #Plik- 2216: Karık 2: “Bekler si; 1: Peşte - Haberler; 23.20: sahabe veya plâk; 14,30 1688 M.): Mahie-| 1 sözler; 20: Bözler, pilk, sözler, plâk ve- ya tarihi neşriyat, Sinemalar, Tiyatrolar * ELHAMRA : ve (Son Koz) * AZAK : (Pagânnini) ve 60 Gün Buzlar Arasmda). * SARAY : (Son Vale) ve (Mamyala tm Serveti). YILDIZ ; (Dans Rüyası) (Kartallar Uçarken) (Çelynskin ve (Karre (Çardaş Fürsten) ve (Ge. ). ; (Siyah İnci) ve (Korsanlar | (Bulunmuyan Adam) ve (Viyana Bülbülü) TÜRK: (Vonder Bar) ve (Son Uçuş) İPEK : (Singapur Postası) ve (İs- Panyol Dansözü), TAN : (Aşk Uğrunda) ve (Vene dikte bir Gece), * ALEMDAR : (Hücum (Gençlik Arzular). * MİLLİ : (Kontinamtal) ve (Gece A- damları). * ÜSKÜDAR HALE: (Tarzan yamyam. lar arasında) Tavetler, Toplantılar KONSER Kadıköy Halkevinden Evimiz Koral şubesi tarafından 6 Hasi- ran 936 cumartesi günü saat 20 de radyo da verilecek konser programıdır. Şef: M. Hulüsi Öztem. i — Ulusal Marş M. F. Korsy, 2 — Sbah olur M. Halüsi Öktem, 3 — Aym ondürdü (Halk şarkısı) H. Öktem, 4 — Çingene Hayatı, Sehu- maske Lohengmi (Düğün töreni) Wagner. 6 — Hirtenchor (Çoban koromu) Schubert. ? — Büyük Önder. Sehubert, Vefa İdman Yurdu Genel Sekreterliğin- den Filosu) ve Yurdun yaşasma göre yıllık kongre 14 Haziran pazar günü saat 10 da Beyazıtiz ki yurd merkezinde olacaktır. Bütün üye- lere bildiririm. Hastane Telefonları Çerranpuza mastancan Gureba hastanesi Yenibahçe Haseke kadmlar hastanesi Zeynep Kimi hastanesi Üsküdar 60) Kuduz hastanesi Çapa 720145 Bevoğlu Zükür hastanesi 334) Gülhane hastanes Gülhane 20810 Haydarpaşa Nümune hastanesi | 80107 Etfal hastanesi Sişli 42420 Bakırkön Akıl hastanesi 1680 Şark Demiryolları Sirkeci 23019 Devlet Demirvallar Havdarmaşa 42144 Itfaiye Telefonlar İstanbal İtaryes Kadıköy itiniyesi Yeşilköy Bakırköy Büyükdere Üsküdar itinivesi Beyoğis itfaiyesi 4apan Büyükada Heybeli Borges Kask »m takaları İcin telefon santralmdakı memur sanem Hemel kefidir. Müracaat Yerleri Deniz yolları acentesi Teletes | 42162 Akay (Kadiköy iskelesi) 43732 Çahak Sıhhi Yardım Teşkilât Bu oumarıdan undat otom bili istenir Emniyet Sandığı Müdürlüğünden Ortaköy Çilekçi sokak, Yordam kırı No, 10 da Bay Ulfete tarihinde sandığımıza bıraktığı para için veri- len 1449 numaralı bonoyu kaybetti- ğini söylemiştir .Yenisi verileceğin- den eskisinin hükmü olmuyacağı ilân olunur. anca piyes — Bir polisin hatıratından — Bakırköy otobüsünün içindeyim. Hava soğuk ve rutubetli. Cu içerdekilerin nefesleri ile buğulandı- ği için dişarısını görmek kabil de gil. Bunun İçin önümde duran ada İ mn ne yaptığını seyrediyorum Bu adam, garip bir adam, Camih üzerine mütemadiyen bir resim Ptyor. Dikkatle bakıyorum, Bu, bir kadm profili, Adam, profili yaptık tan sonra gözleri resimde, bekliyor buğular, çizgileri kaybedince tekrar | » ayni profili, şayanı hayret bir ben- zerlikle yapıyor ve yine bekliyor. Sirkeciden Bakırköylne kadar, bu adamı seyrediyordum. Belki yirmi defa ayni profili, ayni asabi par - maklarla çizdi. Şekli itibarile bü adam, orta halli birsile babasyiz benziyor. Fakat nasil oluyor da/bir ressam, hem de çok kuvvetli bir res- sam maharetile bu profili çizebili yor! * dönünce, büsmemur derhal beni yanma çağırdı ve: — Gel, dedi, B: nda zengin bir Amerikalı kadını katletmişler.. Hemen bir otomobile atladık. Yol- da başmemurdanlattı: - Mis Garter'in, her Amerikalı gibi gurip itiyatları varmış. Meselâ morfin kullanır, ve resim yaparmış Ressamlarla da fazla meşgul olur muş. Sıraservilerdeki apartmanında geceli gündüzlü, yerli ve ecnebi bir- Müdüriyete çok ressamlar barmırmış, yer, içer, | kalkarlar, resim yaparlarmış. Bu sabah, şoförü gelmiş, kapıda bir hayli bekledikten sonra yukarı çık - mış, apartman kapismı açık göre - rek içeri girmiş ve cinayeti keşfet - miş. Şimdi haber verdiler Apartmana geldik. Müddeiumu - miye İntizaren iptida! tahkikata baş- ladık, Apartmanın odalarında ber şey, sandık ve dolapların açıldığını gösteriyordu. Başmemur — Sirket ytztinden... Dedi. Cesedin oldüğü oduya geç - tik, Mis Garter denilen kadın yüzlüko- yun karyolasında yatıyordu. Sol sır- tndan, kan sızıyordu. Katil, kürek- kemiğinin arasından, emin bir bıçak- darbesile kalbi bulmüştu. Başmemur, cesede yaklaşarak om- | zundan çevirdi, kadının yüzünü gör. dük. Birdenbire titredim. Bu'kadın. da Ye o sabah otobüsle giderken, garip udamın camda çizdiği profilin ta kendisi idi. Hayır, aldanmama im- kân yoktu. Bu kadın, muhakkek o| profilin sahibi idi. Başmemura: — Cinayet, delim, sirkat yüzün - den değil. Otuz senedir cinayet masasmda çalışmış olan bu ihtiyar kurt, müs - tehzi bir tebessümle dönerek sordu — Ya neden? — Aşk yüzünden.. Ve dolaplar mahsus karıştırılmış. Sirkat yüzün - den zannedilip iz kaybolsun diye... — Neye istinaden söylüyorsun bakalım? — Sorma memur bey... Elimde hiçbir delil yok, f?'xat bu sabah s2- hit olduğum ehemmiyetsiz bir hâdi- se, bana, aldanmadığımı söylüyor. Müsaade ederseniz derhal tahkikata | başlamak üzere gideyim, Başmemur bu kadar hararetli söy İeyişime inanmış görünerek müsaade etti. Derhal Bakırköyüne koştum. Fa - kat.. Fakst aradan üç ay geçtiği halde, bu garip adamm izini bulmak kabil olmamıştı. Esasen, cinayetin faili Esrarengiz profil İ —— Fikret ADİL —İ Iğu hakkın kuvvetleniy: Bir gün onu çıkarke yaklaşarak: Ben kanaatim gittikçe köy vapurundan gördüm ve dörhal yanma le geliniz! Dedim. Adam hayretle yürüme baktı. Fakat polis olduğumu öğre- nince hiç vemet etmeden beni endisini Valide kıraat- rek oturttum. Bir Kahve ısmarladım. Sonra, cebimde, Miş Garter'in, istediğim gibi ve adas rım ötobüsün camma çizdiği şekilde profilden almmış resmini çıkararsk birdenbire gösterdim ve sordum: Bu kadını tânıyor müsünüz? Adam resmi görlince titredi O Şaşkınlığınm geçmesine meydan vermeden hemen sordum. Niçin öldürdün ? . Haydi çabuk söyle, Fakat adem susuyordu. Ayni za- manda bu sual önü şaşirtmıyor, sa » dece korkutuyordu. Nihayet: Oldürdüm mü ? dedi, fakat onu tanımıyorum “bile... Hayatımda gör- medim bile Meseleyi derhal kavramıştim ni atlatmak istiyordu — Sen başktlarını atlat yavrum, Beyhude inkâra lüzum yok. Ben her şeyi biliyorum. Hem söyle bakalım, | bu kadınm katledildiği gün. ne diye otobüsün camlarına onun profilini dedi, tanıyorum. Odur! Be- dizip duruyordum ? Bu kadm kati) mi edildi? Adamım hali baklkaten acınacak kadardı. Meçhul bir küvvetin esiri imiş gibi zangır zangır titriyordu. — Evet. dedi, hakikaten o gin bâşladı. Çok” iyi hatırlıyorum. O gün, birdenbire karşımda bir profil göründü. Gözlerimi kapıyor, gör - memek istiyordum. Takat profil yi- 0e görünüyordu. Duvara bakiyor - dum, pro'4 görlinliyordu. Bir gaze- te alıp okdmak-istiyordum.Satırlar arasmdan ayni profil görünüyordu. yordum. Nihayet. ber elime geçen kâğıda onun.resmini cizmeğe basla- dım. Ömrümde bir defa olsun resim yapmamaklıYıma en fevkalâde muntazam olarak onun profilini çi- zebiliyordum. O gündenberi hasta « yım, Birçok doktorlara gittim, onun | hayalini bir türlü silemediler. Niha- yet hocalara bile miiracaate razı 0- | larak kendimi okuttum. O da boşu- na çıktı, Bu adami bıraktım ve müğdiriyete döndüm. Bu garip ve esrarengiz ha- İli seğiyor . fakat bir türlü ben de izah edemiyordum Fikret ADİL YENİ NEŞRİYAT Siyasal Bilgiler (Mülkiye) Her aym sonunda çıkan “Siyasal Bilgiler" in 62 inci sayıst çıktı.Dol- gun bir yazı kadrosu ve temiz bir baskı ile çıkan bu sayısında Prof. Şükrü Baban, Hasan Şükrü, Osman | Ergin, Luclen Febvre, Prof, Etem Me nemenci, Halis Kaynar, Ömer Bar- kan, Muharrem Feyzi Togay, ve Dr. Muhlis Etenin etütleri bulunmakta ayın sıyasası, Kronolojisi, Biblograf | yası yapılmaktadır. Istanbul İkinci İflâs Memurluğun- dan: Müflis Yotan Mürad oğluna «- # Heybeliada Mektep sokağında 10- $ No. Tu hanede mevcut muhtelif ve kiymetli ev eşyası açık artırma su- retile 20-6-936 cumartıat saat 11 de Sözü geçen evde paraya çevrilecektir. Istiyenlerin mahallinde hazır bulun-