İ— CA GA | No. 49 Bu konaktaki refah okadar büyüktü ki hizmetçilerin hanım oturmaları kâfiydi sanılması için bir sandalyaya Gözü de toktu. Hiçbir karşılık beklemeden İstanbulda dalkavukluk ederdi; fakat bundan, o, Tekirdağın- da istifade edecektir. İstanbuldaki konaklara girip çıktığı için Tekirda- ğında mutasarrıftan sonra gelirdi. Fakat kusurları da vardı; meselâ, beş vakit namazını bir “iş adamı” gibi kılryordu. Ve bu namazları, Te- kirdağında kahvede anlatan küçük memurlara bayramlarda çil çeyrek- ler dolu yumruğunu öptürürdü. An- cak, peygamberlerin bile aleyhinde neler söylenmemiştir! Cemile'nin de, gençliğinde, müezzinle yakalandığını Tekirdağında söyliyenler vard. Ama bunu da kimler söylüyordu? İşi ters giden hırçınm bir ihtiyar...Veremli ve kavgacı bir delikanlı... Bir de topal bir oğlan... Zaten ihtiyarlar kime namuslu derler? Zaten hastalar kimi kıskanmazlar? Sonra, malüm ki, sa- katlar da küstah olur!.. Tekirdağlı Cemile bir aydanberi erkânıharp müşirinin mermer yalı- sında misafirdi. O, bu konakta ha- layıklara düşmandı. Buradaki refah © kadar büyüktü ki, hizmetçilerin hanım zannedilmesi için bir sandal- yeye oturmaları kâfiydi. Ama Te- kirdağlı Cemile Hanım, bu hizmetçi- lerin teklifsiz gözlerine sert sert bakar, suallerini cevapsız bırakırdı; ve Cemile Hanımı kendilerinden say- : istiyen hizmetçiler, hizmetçi ol- duklarını hemen anlarlardı. Cemile Hanımın da hanım olduğu en ziyade yemekte anlaşılırdı: O, sofraya ha- nımefendilerle beraber oturur, ve halayıklar ona yemek verirken, onun da hanrm olduğunu kabul etmiş olur- lardı. ç Y Adnana devlet kuşu konacaktı Adnan, Süheylaya da, Belkise de, rahatsız olmak için gidiyordu; bu iki ders, iki ıztıraptı. Fakat bu iki ıztı- rap biribirine Belkisle Süheyla kadar benzemiyordu: Adnan, Süheyla ile hususi olduğuna muztaripti, Belkis- le olamadığına! Nihayet bugün, erkâ nı harp müşirinin yalısında, ikindi kahvaltısına Adnanı da aldılar. Ye « mek odasıma girince Adnan, kendini yalıya karışmış sandı, sevinecekti. Fakat sofraya oturur oturmaz yalı- daki mevkii bütün acılığiyle ortada durdu: Belkisin hocasiydi, ailenin ildi ! ao;t:mîîğgfgnımdı erkânı harp mü- şirinin yaldızlı isim başlarını taşıyan “Mepl” koltuklarınım arkaları kafa- Yarm üstünden yükıeliyordu. Masa- da iki mürebbiye ve bu iki kadından sonra üçbeş koltuk vardı, bu üç koltuktan sonra da Tekirdağlı Cemile oturuyordu. Cemile, bu masa- da, yalnız insanlardan değil, bu kol- tuklardan da sonra geliyordu. Adnan kendisini tam Cemilenin karşısında 5rünce fenalaştı. SÖBiı- müddetten beri, Cemile bu yı! hıda en çok Adnanı seviyordu: Gü- yel, genç, âciz olduğu için!.. Adnan, aşkınm ve fıkı ver diği toylukla çay muumd_ı ba_kacnk başka yer bulamayıp Tekirdağlı Ce- mileye daldıkça - elli yaşında kıdx_n kendisinden gözlerini alamayan d_elı- kanlı ile Etyemezde Bohç.w Hayriye nin evinde geçiremiyeceği ilık gecele- re yanıyor, son tövbesine kızıyordu. 'Adnanın yüzünden sonra da fıkaralı- Bi Cemilenin hoşuna g'ldiyordu:' Bu masada Cemileye en çok müsavi olan insan Adnandı. Si Cemile, bu Çay masa - da, bir gün —Adnanm yü- züne bakarken karar verdi: —Belkıı.i 'Adnana verecekti! Bu Belkis, tabii erkânı harp müşirinin kızı Belkis de- ğildi; Cemilenin Tekirdağmdaki kızı Belkisti. Tekirdağında, Cemileyi, kocası mü ezzinle yakaladıktan bir dakika son- ra dövmüş, bir hafta sonra qı boşa- mıştı. Çünkü vaka ancak bir hafta sonra duyulmuştu. — — n Çabuk dul kaldığı için Cemilenin bir tek çocuğu vardı; bu kız çocuğu- na erkânı harp müşirinin kızının adi- nı koymuştu. Kız, toparlak ve kırmı- K olduğu için Tekirdağında ona gü - ; " zel diyorlardı. Yüzünde 12 çocuk do- ğuracak derecede kan vardı.Cemile,kı zını, erkânı harp müşirinin kızına bş- karak yetiştirmişti: O da “Belkis” di; ©o da roman okuyordu; o da fransızca biliyordu: Tekirdağında reji kâtibin- den iki ay ders almıştı! Yaln:z topal- dı. Fakat topallayan sol ayağının al- tma Cemilenin Tekirdağındaki kar - puz tarlası konursa bl:;.ı ı_(t]opııllık bir üş tarzı sayılabilirdi. “)!Aünîüaîı Cemileye iftira eden işi bo- zuk ihtiyar, veremli genç, topal oğ - lan Cemilenin kızının adını da kötüye çıkarmışlardı: Güya kız reji kâtibin- den fransızca öğrenmemiş te çocuk üş. Cemile emindi: Ad- nan Cemile Hanrmın karpuz tarlasını öğrendikten sonra bu iftiraya inan- mıyacaktı, zaten Adnan evlendiği ge ce karısının namuslu olduğunu göre- cekti:Tekirdağındaki hekim Cemile Hanıma yemin etmişti. Erkânı harp müşirinin damadı bah riye Miralayı Hüsrev Almanyıdu_ı ya kmda dönecekti. Cemile onu bekliyor du: Kızı Adnana Hüsrev teklif edecek ti, fakat kendiliğinden!.. a Bugün çay Cqmllenm kaşlarının iki ucundan ehemmiyetli bir mesele halledilerek sarkıyordu: Cemile Adnanı damat aldıktan sonra Güneş klübü birinci devre lik maç- larında Süleymaniye ile yaptığı mü- sabakayı kazanmasına rağmen gayri nizami bir oyuncu oynattığından hükmen mağlüp sayılmış ve üç pu- van alamamıştı. Güneş klübünün u - müumi merkez nezdinde yaptığı iti- raz, aidiyeti dolayısiyle futbol fede- rasyonuna havale edilmişti. İstanbul mıntakasının vermiş oldu ğu hükmen mağlübiyet kannşı fede- rasyon tetkik etmiş ve müsabaka ü- zerinde bir tesir yapmıyacağı kanaa- tini edindiğinden mezkür kararı nak- zederek İstanbul mıntakasma bildir- miştir. Aldığımız malümata nazaran, mıntaka merkez heyeti bu kararı ka- bul etmiyerek umumi merkez nezdin- de tekrar itirazda bulunacaktır. Bu karar - kat'iyet kespettiği takdirde Klüp Yazan: MITHAT CEMAL bir vilâyete mektupçu yaptıracaktı, çünkü Dahiliye Nazırının karısının rü yalarını Cemile tabir ediyordu. Erkânı harp müşirinin kızı Bel- kis, sofradaki — mürebbiyenin bi- rine ingilizce sual —sormuş, ö- tekine Aalmanca cevap — verecek- ken çay masasından sıçradı; vekil - harç (Salih) in elindeki tepsiden tel- grafı kaptı; makbuzu fransızca imza- ladı; altm kurşun kalemile telgrafı parçalayarak açtı, haykırdı: — Hüsrev geliyor! (Arkası var) Bir cinayet mi 2 — —- u cumartesi günü FAYDALI BİLGİLER Bugünkü Program Istanbul 18: Örkestra eserleri (plâk). 19: Haber- ler. 19,15: Manon operası: üçüncü ve dör- düncü perdeler. 20,30: Stüdyo orkestrala- rı. 21,30: Son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu ajansının gazetelere mahsus havadis servisi verile- cektir. Bükreş 13,05: Orkestra, 13,40: Orkestra. 14,30: Örkestra. 18,15: Plâk. 19,15: Plâk. 20,15: Kilise müsikisi. 21,25: Senfonik konser (Goldmark, Vidor, Frank, Strauss). 23,25: Hafif musiki, Varşova - 18,20: Plâk. 19,30: Viyolonsel - Piyano. 20,30: Piyano konseri. 21,30: Radyo salon orkestrası. 23,15: “Paftsifal,, operasınım ü- çüncü perdesi Moskova — 19,15; Rus musikisi, 20: Mikrofon tiyat- rosu, 21,15: Sözler. 22: Mühtelif dilelrle neşriyat. Berlin 20,15; Yeni musiki, 20,45: Aktüalite. 21, 10: Şubertin eserlerinden solist konseri. 23: Haberler. 23,30: Musikili piyes, 24,30: Eğlenceli halk musikisi, Prağ 16,30: Koro. 17,10; Hafif musiki. 18,20: İspanyol musikisi. 18,50: Plâk, 19,10: Al- manca neşriyat. 20,10: Şen halk şarkıları. 20,40: Halk musikisi. 21,20: Piyes. 23,15: Caz. Viyana 18,15: Koro konseri. 19: Muhtelif, 20: Haberler. 20: Büro ve atölyeden reportaj. 21: Klâsik operetlerden (Vanda Achsel, Karl Ziegler). 22,35: Hafta haberleri. 23, 10:”Org musikisi, 24,15: Eğlenceli musiki. Seçme program Viyana, 21: Klâsik operetler. Bükreş, 21,25; Senfoni ((Goldmark, Vi- dor, Frank, Strauss). Budapeşte, — 19,30: (Pyano ile), Varşova, 21: Richard Vagnerin “Hayali gemi,, operası, Berlin, 21,10: Şubertin eserlerinden solist konseri. Prag, 18,20: İspanyol Halk şarkıları. Viyolonsel konseri musikisi. — 20,10: Berlin Çalışma saatleri: Saat 10.45 — 14.20 : 1 74 m. ve S1, 45 m Saat 15.00 — 18.35: 31,88 m. Saat 19 — 23.,35; 25, 49 m. ve 49..85 m. Londra bir vak'a olmuş, on yedi yaşlarında Seher isminde bir kız, evden çıkarak Kurbağalıdere istikametinde gitmiş ve bir daha dönmemiştir. Seher, por- takal tüccarı İbrahimin yannıda evlât lıktır. Nereye gittiği henüz tesbit edi- lememiştir. Yalnız, Kurbağalıdere civarmdaki Bostan havuzlârından birinin kenarın da kızım ayakkabıları çorabı ve cake- ti bulunmuş, bunun üzerine havuzda araştırma yapılmıştır. Fakat bu araş tırma da bir netice vermemiştir. Kı - zın bir cinayete kurban gitmesinden « Güneş klübü hakkındaki hükmen mağlübiyet kararı Federasyonca bozuldu Yaptığı Galibi- Berabere Mağlup Ağtoıığı Yediği Puvan Maç yet gol Beşiktaş 15 14 — ,1 51 13 43 Fenerbahçe (14 13 n | -— 59 $ 41 Galatasaray 15 12 $ 2 59 19 40 Beykoz i4 t 2 5 26 81 30 İstanbulspor 15 3 8 4 22 28 29 Vefa 15 4 4 T 31 29 27 Süleymaniye 15 4 4 T 21 39 27 Güneş 15 6 2 T 27 22 26 Anadolu 15 3 4 8 15 38 25 Eyüp - 15 -4 Na 10 20 48 24 Topkapu 15 2 2 l11 20 54 21 Hilâl 15 2 ıi 12 13 39 20 endişe edilmektedir . Güneş klübü üç puvan alarak bu haf- taki puvan cetveline göre beşinciliğe, Süleymaniye de iki puvan kaybede- rek sekizinciliğe geçeceklerdir. Lik maçları İstanbul lik maçları son hafta mü- sabakalarıyla heyecanlı bir safhaya girmiştir. Başta giden Fenerbahçe İ- le Beşiktaşım puvan cetvelinde biri- birlerini çok yakından takip etmesi şayanı dikkattir. İlerdeki müsabaka- larda almacak neticeler, birincilik ve ikincilik bakımından müessir olacak- tır. Fenerbahçe ile Beykozdan maada diğer klüpler on beşer maç yapmışlar dır. Lik maçlarında klüplerin aldık- ları dereceleri ve gol adetlerini aşa- | B ğıda takip edebilirsiniz: Ça.ışma saatleri: 10 — 1220 : 2553 m ve 31, 55 m. Saat 18 — 1545 : 16, 86 m ve 14, 82 m. Saat 16 — 18 ; Gösterilen postalardan ikisi, 19,82 m- 25, 20 m. ve 31, 55 m. S.at 19,15 — 23,30 : Gösterilen 2 veya L posta. 19, 6e m. 25, S3 m., 31, 55 ve 49 10 m, Sinemalar, Tiyatrolar * ŞEHİR TİYATROSU : Saat 20 de (Tosun), * HALK OPERETİ : (Florya). * TURAN TİYATROSU : Saat 20,30 da (Habibe Molla). / 'TAN : (Son Vals) ve (Aşk ve Kan), * ŞIK : (Pergünt). * TÜRK ; (ilâhlar Eğleniyor). * SARAY: (İhtilâl Çiçeği) ve (Samson), * MELEKR ; (David Koperfild). * SÜMER : (Saadet Gecesi), * ALEMDAR : (Golem) ve (Vahşilere Hücum). * İPEK : (Unutma Beni) ve (Gizli Yu- va). * ELHAMRA : ğ i (Stüdyo Çxlımşîl'ıl:ı)m.“n oğmi * ASRİ : (Maskeli Kadın) ve (Esraren- giz hane). * ŞARK : (İlk gece) ve (Hayatı İsa). Saat — 20,45 te * AZAK : (Bayanlar) ve (Patron Ol- saydım). * HİLAL : (Korsanlar Definesi) (Foli- H: (Brod Melodi Fe - dailer Alıyı).o #i a bi ü * KADIKÖY HALE: (Kadmlar Gölü) * KADIKÖY SÜREYYA : (Barkarol). * ÜSKÜDAR HALE : (Yaralı Kuş). KONSERVATUAR: 8 inci Konser, Ömer Refik, Ali Sezin, 8 Nisan 1936 çarşam- ba saat 21 de Saray Sinemasında, Davetler, Toplantılar BAF Bİteere İPENL kazmar mzzd ÇOCUK ESİRGEME KURUMUNUN Kutlama telgrafnameleri. Çoeul_ı Esirgeme Kurumundan : 23 Nisan ulusal bayramı yaklaşıyor. Bu bayramda da tebriklerinizi büyükleriniz ve Hergün bir ı Hikâye Güneş altında, karlı çam ormanları pıril piril parlıyor, çam dalları, üzerlerindeki karlarm ağırlığı ile es- niyorlardı. Sinaya dağlarma, her sene olduğu gibi, o sene de kış mevsimi için bir- çok halk gelmişti. Karpat dağlarında havanm her gün güneşli olmasına mukabil, gece bol bol kar yağıyor. gündüzden kalan bütün izleri kaybe- derek, sabaha tertemiz bir çarşafla örtülü, yeni bir manzara veriyordu. Ben dağda yalnız kalmağı pek seve- rim. O kadar ki, bu pamuklu sükünu, insana teselli, azamet ve huşu hisleri veren bu yalnızlığı duymak için het kesden uzağa çekilir tenha köşeleri arar, ve yalnız başıma dolasırdım. Dağlarda tek başıma dolaşırken, benim gibi sessizliği seven birisine rasladım, Bu, oldukça yaşlı bir adam dı. Fakat ikimiz de münzeviliğimizi kıskanclıkla muhafaza etmek istedi- ğimiz için biribirimizle uzun müddet konuşmadık. Nihayet, bir gün, se- lâmlaştık, ve tanıştık. Çok kibar bir adamdı, Eski bir Ro- manyalı diplomattı. Civarda mü- SAÇLARI ihtiyar olan kocasına sadık kalı- yordu. Bir gün, bir baloda, ona genç bir sefaret kâtibi takdim ettiler. Kâtip çılgıncasına âşık oldu ve bu aşkını en büyük fedakârlıklarla ispata ça- liştı. Bir kadın kalbini yumuşatmak ve fethetmek için ne lâzımsa yaptı. Hükümet onu başka bir vazifeye ta- yin etti. Genç kâtip istifa etti, git- medi. Bunun üzerine Marioan, ihti - yar kocasının şatosuna gitti, Kâtip derhal şato civarında bir köşk tuttu ve, Marioanı, kocasının şüpheli ve kıs kanç bakışları altında görmekte de- vam etti. Marioanın kocası o aralık bir se- yahate çıkmıştı. Marioan da şehre inmişti. Genç kâtip onu takip etti. Fakat Marioan tekrâr şatosuna dön- dü ve ertesi gün bir mektup aldı. Mektupta, âşıkı, ona, kocasından ay- rılmasını ve kendisiyle evlenmesini istiyordu. Eğer buna razı olmazsa, ö- leceğini ilâve ediyordu, Düşünmek i- çin de Mariovana üç gün mühlet ve- riyordu. Aradan dört e&iin Pecti. Marinan cevap ver işti. O gün kendisine kemmel bir köşkü, köşkünd. mel bir kütüphanesi vardı. Çabucak dost olduk. Haftanım muayyen gün- lerinde gider, onda yemek yerdim, o da gelir, otelimde yemek yerdi. Otelime geldiği günler, dostum, hayli müddettir nazarı — dikkatimi çekmiş olan yaşlı, fakat yüzünün çiz- gileri hâlâ güzelliğini muhafaza eden beyaz saçlı bir kadının gidip hürmet- le elini öperdi. Bu ihtiyar kadında büyük bir şahsiyet ve teshir kuvveti vardı. Nihayet bir gün, dayanamıya- rak sordum: — Bu kibar, ve her görenin nazarı dikkatini üzerinde tutan kadın kim- dir. Dostum cevap verdi: — Romanyalı bir kadındır. Madam İleana Marioan... Harnten evvel cok rahat ve güzel bir hayat geçiriyordu. Senenin altı ayını Roma, Paris veya Viyanada geçirirdi. Madam Marioan o zamanların en güzel ve en zengin kadımıydı. Onu ilk defa gördüğüm zaman ben daha genctim. Fakat hâlâ onu o es- ki güzelliği ile görüyorum. Tasavvur edilmez, anlatmak imkânı olmıyan bir güzelliğe sahipti, Cehresinin tam beyziliği, teninin mat beyazlığı, yeşil gözleri harikulâde siyah gür ve uzun sarlarivla hitvitle hir tarat vanTvordu O zamanlar. kadınlar saclarının uzun luklarivle iftihar ederlerdi ve Mario- an şüphesiz o devrin en mükemmel ve en uzun saclarına sahindi . Garihi su ki, etrafında nervane ibi dolasan hayranlarına rağmen Marioan zalim a) Hep birden İstiklâl marşı söylenecek b) Güzel Sanatlar Akademisi mimari şu- besinden Orhan c) Yüksek Mühendis mektebinden Sadık Taşkömür. ç) Milli Türk talebe birliğinden A. Ka- rahan, d) Belediye İmar Müdürü Ziya Birer söylev söyleceklerdir. €) Yine hep bir ağızdan söylenecek İs- tiklâl marşı ile ihtifale son verilecektir. 3.— İhtifalden evvel saat 15 te civar Li- se ve Orta okullarla, Güzel Sanatlar Aka- demisi, Yüksek Mühendis, Fen ve Sanayi okullarından gelecek talebeye ve diğer arzu edenlere Mimar Aptullah Ziya ve Samih, Süleymaniye c amisinde, Yüce — Mimarın hayat ve eserleri hakkında izahat verecek- lerdir. 4— Kültürf Direktörlüğü ©o - gün ilk o-. kullarda talebeye (Mimar Sinan) ve eser- leri hakkında malümat verdirecektir. S— O gün yurtdaşlara parasız olarak (Mimar Sinan) rozetleri dağıtılacaktır. 6.— Aynı günün akşamı saat 21,15 te Mü- zeler Mimarı Kemal radyoda bir konferans verecektir, 7.— İhtifalde Şarbaylık, İstanbul Halk- evleri, Evkaf Direktörlüğü, Güzel Sanatlar Akademisi, Yüksek — Mühendis — mektebi, Milli Türk Talebe, Mimarlar disler birlikleri birer çelenk koyacaklardır. (İsteyen diğer kurumlar da çelenk koyabi- leceklerdir.) Bu büyük Türk Mimarmı anma ihtifali- ne bütün yurtdaşları çağırırız. Itfaiye Telefonları İstanbul İtfaiyesi 24222 Kadıköy itfaiyesi 60020 Yeşilköy, Bakırköy, Büyükdere, Üsküdar itfaiyesi 60625 Beyoğlu itfaiyesi 44640 kB&iyükıdı. l'îefybeli. Burgaz, Kınalı mm- takaları için telefon santraliındaki —mı yangın demek kâfidir. SO Hast dostlarınız Çocuk Esirgeme — Kurı "Lı_:kı" telgraf kâğıdı üzerinde ok Ka nı isterseniz, çekeceğiniz telgraf müsved- desinin üzerine “Lüks” kelimesini yazma- nız xe_lS kuruş fazla vermeniz kâfidir, u kâğıtl; geliri yurdı )'oıllrlı_ıl yavrularının bakımına ayrılmıştır. Lüks” telgraf kâğıdını kullanmakla hem mııhata_bmızı karşı fazla hürmet ve hem de Zzarafetinizi göstermiş olursunuz. BEYOĞLU ASKERLİK ŞUBESİNDEN: Beyoğlu emvalinden malül maaşmı alan Emekli Subaylarla malül emekli eratm ve şehit yetimlerinin 936 yılma ait yapılacak tespit muameleleri için 25-3-1936 tarihin- den itibaren her gün —Beyoğlu — Askerlik Şubesine müracaat etmeleri. 9 NİSAN MİMAR SİNAN İHTİFALİ PROGRAMI İstanbul — Halkevleri Adma Halkevinden : l Yüce Türk Mimarı (Sinan) m ihti- fali 9 Nisan 936 Perşembe günü saat 16 da Süleymaniyede kabrinin başında yapılacak- tir. 2.— İhtifal aşağıdaki sıra iledir: Eminönü Cerrahpaşa hastanesi 21693 Gureba hastanesi Yenibahçe 23017 Haseki kadınlar hastanesi 24553 Zeynep Kâmil hastanesi Üsküdar 60179 Kuduz hastanesi Çapa 22142 Bgyoilu Zükür hastanesi 43341 Gülhane hastanesi Gülhane 20510 Haydarpaşa Nümune hastanesi — 60107 Etfal hastanesi Şişli 42426 Bakırköy Akıl hastanesi 16.60 Çabuk Sıhhi Yardım Teşkilâtı Bu numaradan imdat otomo- bili istenir 44998 Bildirikler Altınordu Spor Klüp Genel Sekreterli- ğginden : İdare heyetimiz, gördüğü lüzum üzerine 26 Nisan 936 pazar günü saat 15 te Klüp binasında fevkalâde bir kongrenin toplanma smı kararlaştırdığından üyelerimizin aynı günde Klüp merkezine gelmeleri. ve Mühen- | kızıl güllerden yapılmış bir buket ge- tirdiler. Mariovan derhal kızağıma hi- nerek şehre indi, Fakat kızak müthiş bir kar fırtınasıma tutulmuştu, güç- lükle ilerliyebiliyordu. Nihayet, cıl - gm bir volenluktan sonra, Marisen genç kâtibin oteline geldiği zaman, ©, çoktan, ölüm yatağında yatıyor- du, Buz gibi donmuştu. Sözünü tut- muş, ve onsuz yaşamak istememişti. Genç kadın. ölünün karsısında büvük bir asabi huhran secirdi. O güne kadar gizlediği hisleri artık mukavemetini kırmış, coşgun bir ne- hir gibi taşmıştı. İçin için sevdifi genç diplomata karşı teessüflerini nasıl izhar edebileceğini bilmiyordu. Bir an düşündü, sonra, saclarmı, o harikulâde saclarını çözdü bir malasg getirtip kesti, dinplomatın göğelüine kavuşmuş ellerine sardı. Ona en kıv- metli. güzelli#inin en yüksek ziyneti- ni feda etmişti. Marioan'ın hu hareketi, o zaman herkesin ağzmda dolastı. Dostum susmuştu. ” Yavaşça sore dum: — Kocası ne yantı? — Derhal boşandı. — Peki, Marioan tekrar evlenmedi mi? — Hayvır. bu faciadan sonra uzun seneler, dinlomatığ cesedinin nakledi Tp gömüldüğü bir vabancı sehirde, ov- nun mezarının vanında, havatınm ve €eâne askımın gömülü nldeönu yverde vasadı. Ve o zamandanberi hep seva- hat eder. durur. a Gi N VYAĞ EBATİ YA FKU ç ÇOK DEZZETLİ OLUR Or. Hatız Cemal DAHİLİYE MUTEHASSISI Pazardan başka günlerde (2.30 dan 6) ya İstanbul Divanyolu (104) yeni numaralı hususi kabinesinde has talara bakar, Salı, Cumartesi sabah (9,30 — 12) saatleri hakiki fıkaraya mahsustur. Herkesin haline göre mu- amele olunur. Muayenehane ve ev te- lefonu 22398 Kışlık telefon 21044. AR- FOTO (Eski Foto Franse) Memleketimizin tanınmı Film Operatörleri CEZMİ ve REMZİ Ressam Salâhaddin ndi burada çalışıyorlar Sinema ve Güzel F-tograf Cumur Başkanı ATATURK ve Bakanlar —Kurulu üyelerile Türkiye Cumhuriyeti ileri ge. lenlerine ait fotoğrafların en iyı leri de burada bulunur