3 Nisan 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

3 Nisan 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No, 45 İSTANBUL Yazan: MITHAT CEMAL Ne divane olduğu fotoğrafından belli. Yerinden fırlayan gözleri resminin çerçevesine sığmıyor !. Beklenilmiyen misafir Kaç gündür Raiften bir haber çık- madı, İyi bir cevap alsaydı, mutlaka Adnana koşacaktı. Süheylâyı kendi. sine vermiyeceklerİni Adnan zaten biliyordu. Sokak kapısı çalmdr. Ad - pan Raifin geldiğini unladı. Ve bu kadar gün sonra gelişinden belliydi ki Adnana fena haber getiriyordu. Taliinin aksiliğinden acı bir tad du- yarak, ve Raifin fazilete inanan saf. fetiyle alay etmeye hazırlanmış bir gehreyle Adnan sokak (kapısını a- gınca gaştı : Kapının omüstatil boşlu- ğunda - bir kulisdegibi - tek gözlükle, yakasında çiçekle Cön Türk Süleyman kahkahalarla duru- yordu; ağzı mevzu dolu idi: — Ummadın değil mi? dedi. Herkesin susarak girdiği bu has- talı eve daha sokak kapısında hay. kırarak gülen bir adam ilk defa geli- yordu. Adnan — Hangi rüzgâr attı seni Büleyman? Süleyman — Rüzgür değil, fırtı- na!,. O ne mektup yahu? Okuyunca Hidayet fenalaştı; “Ba- na Adnan böyle mektup yazmaz; o- Dun yazısını taklit etmişler... dedi. Mektubu geri verdi; getirdim; gözü- mün önünde yırtacaksın; seni alıp konağa götüreceğim! Adnan, mektubu başka zarfa koy- du; üstüne Hideayetin adresini yazdı; Süleymana uzattı: Bir sahne tavri- pm tatlı gururu ile, Süleyman mektubu cebine koyar. ken, Adnanm konağa gelmiyeceğine seviniyordu. Hidayetin konağma.ne- kadar az adam gelirse dalka ül, leyman o kadar bahtiyar eğik kat birdenbire Adnanm bu ki tan vazgeçmiyeceğine iyice ok mak istedi: — Sacit de sana yalvarıyor; Bu dargınlığa onun da canı sıkıldı! dedi, Adnan — Sacit mi? Ne münase- bet? Haberim yok: Sacitle o kadar dost muyuz? Süleyman — Saeld şimdi biraz da konak sahibi srfatiyle müteessir... Haberin yok: Sacidin anası öldü, ka- bağı bağlıyalı üç gün oluyor; Sacit de pılıyı pırtıyı topladı, Hidayetin konağına taşındı. Hidayet'in konağına Sacidi'n yer. leşmesinden, Dalkavuk (o Süleyman muztaripti; ve Hidayet'i çekiştirmek ihtiyaemdaydı; Adnan'ın (önünde Hidayet'ten gördüğü hakaretlerin de intikamını almanın sırası gel- mişti : — Canım Adnan, dedi; ben senin — akıl olduğundan © güphelenmeğe başlıyacağım. Adnan: .— Hakkın var Süleyman, senin akıllı dediğin adamların yanımda ben mıntakalarında, şüphesiz, memnuni- deliyim! Süleyman: .— Yine döebiyat!.. Ayol Hidayet'e kızılır mı? O, delinin biri... Geçen hafta (Naima) yı kafama nasıl at- &, unuttun mu? Süleyman'a bu hakareti Hidayet, 'adnan'ın yanında yapmıştı. Adnan, o gün vak'anın, bugün de hikâyesi- nin karşısında Süleyman'ın hesabı- olduğu fotoğrafından belli. Yerin- den fırlıyan gözleri resminin çerçe- vesine sığmıyor... Sokağa çıkacağı zaman geri geri koşar, sonra sokak kapısma doğru yavaş yavaş yürür, sira sağ ayağma gelmezse bir tür-| lü sokağa çıkmazmış. Amedi hule- Adnan, zaten bildiği bu şeyleri tekrar dinlediğine rahatsız oluyor; Süleyman, bunları söylerken, Adna- nın çehresindeki istiskali görmemek için yüzüne bakmıyordu. Adnan'ın artık, konağa gelmiye- ceğine sevinen Süleyman, sokak ka- fasmdan Ratip'le bir akşam iki ka- | pisından çıkarken, durdu; mektubu deh rakı iç, sana hepsini anlatsm! İcebinden çıkardı: VArkam vü: İstanbul muhtelif, 3 takım halinde büyük “bir Anadolu « turnesine çıkıyor Dün akşam toplanan Futbol heye- | 1 ti, Istanbul Mühtelit takımının 35 id- mancıdan mürekkep bir kafile ha- linde temmüz bidayetinde başlamak üzere Anadoluda bir ay sürecek bü- yük bir seyahat yapmasma karar vermiştir, Tik iş olarak İstanbul Klüplerini 12 ye çıkaran ve maç adetlerini faz- lalaştırarak fütbolcülerimizin müsa- baka kabiliyetini beynelmilel futbol #leminde olduğu gibi normal bir va- ziyete sokan futbol heyetinin bu i- kinci hayırlı teşebbüsü, Anadolu Fenerbahçe birinci futbol takımı, 16 kişilik bir kafile halinde bugün 2,50 trenile Ankaraya hareket ede- cektir. Bayramda yapdan müsabakalarda Çankayanm Güneş ve Fenerbahçe karşısmda aldığı iyi derecelerden sonra Fenerbahçenin Ankarada ya- pacağı maclara çök fazla ehemmiyet verilmektedir. e — ———-— İBULMACAMIZ 1240-4785 6 7 8 9 10Tİ yetle karşılanacaktır. Seyahat programma göre, Kocaeli, Bilecik, Fakişehir, Ankara, Kayseri, Samsun, Adana, Mersin, Konya, Af- yon, İsparta, Denizli, Aydm, Manisa, Uşak, Kütahya, Balıkesir, Bandırma, Bursa mıntakalarında birer müsa- baka yapılacaktır. Futbol heyetinin bu hayırlı teşeb- büsü başarabilmesi, Anadolu mınta- kalarınm yapılan tekliflere müsait cevap vermelerine bağlıdır. Bilhassa kırk kişiden mürekkep bir kafilenin bir ay müddetle seyahat, iaşe ve iba- SOLDAN SAĞA VE YUKARDAN te masraflarını gözönünde tutacak AŞAĞI : olursak külliyetli bir paraya ihtiyaç| 1 —— Kaşığın arkadaşı (5). Sor- hissedileceğini ve bunun da ancak) sem (4). mmtakaların mukabil şeraitlerinin| 2 — Küstah (4). İkametini temin müsait olmasile temin edilebileceği| (5). muhakkaktır, Heyetin bu yeni teşebbüsü (Ana- dolu mmtakalarnın futbolümüzün tekniği hakknda bir malimat edine- 3 — Keder (4). Akıl (2). Şişmiş lâstiğin sönerken çıkardığı ses (3). 4 — Amca (31. Kraliçe (3). No ta (2). FAYDALI BİLGİLE METRE a Bugünkü Program latanbal 17: İnkılâp dersi, | Üniversiteden sakil. İ Hükmet Bayur, 18: Manen operasmdan bi- 19; Haberler. Hafif musiki (pl 20: Halk musi- (Osman pehlivan). 20,30: Stldyo or- kestrası. 2130: Son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu &jansınn gazetelere mahsus havadin servisi verile cektir, Bükreş 12,15-15,10: Orkestra ve haberler, Plük. 19,15: Plâk. 20: Borsa, 20,15 ferans, 20.35: Romen operasmdan nal 45: Ecnebilere haberler 24: Konser mi Varşova —— 17,15: Orkestra, o 1745: Çocuk Kont. 1820: Koro konseri, 18.50: Spor. 19 Sözler. 21: Senfonik konser (Hendel, Met delson). 23.30: Posta kutusu, 23,50: Muh- telif postalardan nakiller, Moskova lara, 18: 1830: Rus halk şarkilari 1945: Fest val neşriyatı. 21: Konser. 22: Çekçe emis- yon. 7305: İngilizece, 24: Almanca. Prağ 17,10: Mor-Ostravadan hafif musiki 18,15 Yaylı kuartet. 1840: Konf, 19.10: Almanca neşriyat. 20,20: Halk şarkdarı, 2035: Söz- ler. 20,50: Popüler Çek musikisi, 2320: Piyano konseri, 23,50: Rusça haberler, Berlin 20,20: Bando (Serenadlar). 20.45: Aktii- alite, 21; Haberler. 21,10: Eğlenceli konser. 21,44: Brahms konseri, 23: Haberler. 2830 Hafif emesiki. 15 Dans plâkları, Nudapeşte to ve Piyano: 19: Tatar : Konf. 20: Macar şarkıları, Dohnanyinin idaresinde ve vi- Morininin idaresinde ve vi- Morininin iştrakle senfonik konser, 23.30: Salon orkestrası. Seçme program Bükreş, 20.35: Operadan sakil, Varşova, 21: Senfonik konser (Hendel, Mendelson, List.) Moskova, 18,30: Rus halk şarkdarı, Prag, 18,15: Yaylı kuartet konseri, 20,50 ler Çek musiki Berlin, 20.20: Serenadlar. 21,10: Eğlen celi musiki, 21,45: Brahms komser. Budapeşte, 21,15: Ernest Dohnanyinin idaresinde ve Erika Morininin iştirakile senfonik konser, Kısa Dalgalar Berlin Londra #yna saatleri; 10 — 1220 : 25.53 m 55 m Sant 13 — 1545 ; 16. 86 m ve 15, 82mm Saat 16. — 18: ilen postalardan ikisi; 1987 m 25, 29 m. ve 31.55 Sar 1415 — 2330 : Gösterilen 2 vera U postu 19, Ge m. 25,83 0m, 31, 55 ve 45. 10 m, Sinemalar, Tiyatrolar * HALK OPERETİ ; Saat 2045 te Çamhenyı Güzelleştirme £ Cemiyeti menlaatine komik Naşit ve Pahrinin iştirakile (Sürpik Dudu), Eftalya ve Arkadaşları tarafından konser. * TAN: (Güzel Günler) ve (Aşk ve Kan) * ŞIK : (Kontinantal), * YILDIZ ; (Mayerling) * TÜRK : (İlâhlar Eğleniyor). * SARAY ; (ihtilâl Çiçeği). az karşılaşabilen mmtakalara temsi- 4 bir takımla temaslar yapmak fır. satımı vermesi bakımından faydalı o- lacaktır. Muktedir antrenörler elinde çalışan ve birçok ecnebi takımlarla temaslarda bulunarak bu karşılaş- malardan Türkiye futbolü namma a- zami istifade eden İstanbul futboleü- lerinin Anadoluda yapacağı müsaba- kalar çok alâka uyandıracaktır. Mutabık kalındığı takdirde, bu maçlarm kontratları 13 nisanda An- karada toplanacak olan umumi kon- grede mmtaka murahhaslarile İstan- bul Futbol heyeti baskanı Kemal Ri- İst arasmda taati edilecektir. Fenrebahçe bugün Ankaraya gidiyor Gençler Birliği ve Ankara Gücü i- Je iki maç yapmak üzere davet edi. Süle; z .— Konakta değil miydin? Tar! Hidayet Naima'nın beşinci cildini altı metro uzaktan başıma fırlattığı gün sen Şark Odasında değil miy- din yani? Evet, beşinci cildini! Ma Tim ya, Hidayet Nalma Tarihinin yalnız beşinci cildini okur! Süleyman, manalı yanaklaria gü- Tüyordu; çünkü bu beşinci ciltte Ka. ra Çelebi Aziz Dİ gi halvet yaptığı açık saçık yazılıdır. Adnan, “ulamamazlıktar geldi. Süleyman: — Azizim, Hidayet soyca delidir!, Büyük babası Kazasker Gıyaseddin Efendi (Pembe Yalınm Deli Molla- #r) diye Beylerbeyinde bir tarihtir. Elçilikte ölen babası ise salı geceleri Uğursuzdur diye karısile münase - bette bulunmazmış. Ya saraydaki Amcası? O, artık zırdeli! Ne divane bilmesi ve İstanbul takımları ile çok| 5 — Yuvarlak (5). 6 — Üç vıranyel (3). 7 —Dür (4). Bir maden (5). 8 —Su (2). Marmarada bir kör- fez (5). 9 —Lâkırdı (3). Çabuk (3). 10 — Koku (4). İplik (4). 11 —Portföy (4). Kapıların üze- rinde döndüğü şey (4). DUNKU BULMACAMIZIN HALLI; 1 — Kiğıt (5). Aba (3). 2 — Arı (3), Ulus (0). 3 — Gıda (4). Lâz (3). 4 — Ada (8). R 5 —Tu (2). Alaman (6). 6 — Amaç (4). Ki (2). 7 — Bulama (6). "Lk (4). 8 — Sa (2). Açık (4). 9 —Zer (3). At (2). 10 — Kı (2). Ter (3). 11 — Akil (4). İki (3). Re (2). * MELEK : (David Koperfild). * SÜMER ; (Saadet Gecesi). * ALEMDAR : (Golem) ve (Vahşilere Hücum), * İPEK : (Ünetma Beni ve (Gizli Yo. va). * ASRI ; (Büyük Katerina) ve (Kor kane Suvari). * ALKAZAR : (Çin Batakhanüleri) ve (Ölüm ve Zafer). * ŞARK : (ilk gece) ve (Dağların Ker) * ALEMDAR : (Kadınlar Gölü) ve (Ka- İerte Aşk). *AZAK : (Venelik Şarkısı) ve (Son © la ir ; (Madam Düba sanlar Definesi). ir * HİLAL : (1 No. in Halk Düşmanı) ve (Dertsiz Arkadaşlar). O RERAH : Çösmeiyon) ve (numa » ÜSKÜDAR HALE : (Karyola). * KADIKÖY HALE : (Siyah İnci). Davetler, Foplantılat BEŞİKTAŞ HALKEVİNDEKİ TOPLANTI «Beşiktaş Halkevi, her cumartesi günü Be- iktaş İlçesinde bulunan ilk ve orta okul İçin ayrı ayrı okul temsillerine tır, Birinci gösteri 28-3-936 cumartesi gü Bü sat on beşte Nişantaşı Kız Orta oku- lu talebâlerine tahsis edilmiştir. is gösterit grupu (Ümidin Güneşi) piyesi gönterilmişir. Çocaklarmmam olmal ve genel terbiyeleri için çok büyük inançlar. İn başlanılan bu toplantıda ayrıca Evimiz dil, tarik, edebiyat komitesi delegesi ve Kabataş ve Boğaziçi liseleri tarih ve coğ- rafiya öğretmeni Sami Nafiz | tarafından (Genç kızların adabı muaşerette yeri) ko- nasa etrafımda çok önemli bir söylev ve rilmiştir, Bu söylerde Atatürkün in nasil çalışmaları ve ne gibi esasla. ra dikkat ve hürmet etmeleri lâzrmgelece- $i yavrularımıza ilmi bir lisan İle bir kere daba anlatılmıştır. Bu toplantılar bu şekil. de her hafta devam edecektir. 5 ŞİŞLİ HALKEVİNDE KONFERANS Şişli Halkevinde bugünkü cuma akşamı saat 21 de Doktor Muhittin Celâl tarafm- dan (Sosyal yardırım soysal önemi) mev. zalu bir konferans verilecek, bunu mütea. İsine mâni olmuştu. Kendisini ış. | dikten sonra Babikyan tarafından muhtelif İki gündür kar durdu, fakat yol- lar buz tutmuş. Sabah çok erken Dursun Ağanın kapısı ağır ağır açı- larak, ellerinde iki kocaman bakraç yan Halime dışarı süzüldü. Yü- ini yemenisine soğuktan korun mak'için siki srki sarmış, sırtına ba» basımın eski yün ceketini giymişti. Yolda yürürken sokağın küşi birkaç kadın daha ellerinde testileri göründü. Hep beraber çeşmeye doğ- ru ilerlediler. Genç kız-aksıyan a yağının zorundan buzlardı kayma- mak için onlara yetişemiyor çarka- | da Kalıyordu. Birdenbire biri elin- den bakracını çekmek ister gibi tut- | tu. Halime büsbütün sendeliyerek İdüşecek gibi sallandı, fakat arka- dan uzanan İki kuvvetli kol onu be- linden iyice kavrayivermiş, dügme- bu! İ yabancı kollardan kurtarıp başını| arkaya çevirince şaşırdı. Elinden bakracmı çeken, sonra onu düşmek- ten koruyan yakın komşuları Akba- larm biricik oğlu Kara Hüseyindi. Kara Hüseyin genç kızım elinden düşerek buzların üzerinde devrilip | kalan bakraclarından birini yerden aldı, kendi elinde tuttuğu küçük tes- tiyi de işaret ederek gülümsedi: -— Arhandan geliyodum heli.. Gız anama tezce su ilâzım olmuş ta ile- tiverem dedim. Saa da yardımı do- hunsun İstedim emme gorhuttürü ni santyom ? Halime hiç cevap vermeden yavaş yavaş yürümeğe başlamıştı. Hüse- yin genç kızın ince soluk renkli şal- varmm #ltında titriyen zayıf, fa - kat biçimli vücudunda, hafif aksı yan ayağına rağmen bu vücudun bozulmıyan ince hatlarma gülü yerek bakışlarını kaptırmış, arka- sından ağır ağır ilerliyordu. Kara Hüseyin simsiyah bıyıkla-| rı, pırıl pırıl yanan siyah şeytan ba-| kışlı gözlerile köyde çapkınlıkta nam salmıştı, Hem epey Sürüleri| vardı. Oturduğu dam da kendisinin- | di. Dursun Ağanm karısı onu gör- dükçe göz süzerek çenesini okşar: y. bana güvey olasın e mi?” di- İye, güya takılırdı. Fakat bu şaka: İnm altında kuvvetli bir arzu gizliy- İdi ve delikanlıyı büyük kızı Fatma için biçilmiş kaftan buluyordu. Günler geçti. Su taşımak için her sabah sokağa çıkan Halime, bin bir bahane ile Hüseyini arkasında bu- luyor, genç adam yük olmasın de- yip ekseri onun elinden Yarı zorla bakraçları alarak, üşümesin diye de sırtımdan çıkardığı yün gocuğu omuzuna koyuyordu. Kara Hüseyi- nin sık sık Halimenin peşinde gö-| rülmesi köyde herkesin dilinde do- başlamıştı. Fakat analığı Emine etrafta dönen dedikodulara aldırmıyarak: “Bu budala gızı Hü- seyin nilesin ki?” diye, genç kızı, yine eskisi gibi çeşmeye göndermek- te devam ediyordu. Şimdi bu yüz- den kendisi çeşmeye su taşımaya gikacak yahut gül gibi kızlarmı so- kip piyano ve kemanla bir o konser veril. garp masiki parçaları taganni edilecektir. ADALARI GÜZELLEŞTİRME CEMİYETİ Adalar Güzelleşirim» Cemiyetindeni Konğramızm 4#Nisan o cumartesi günü sast 15,5 da Büyükadada Fırka binasında toplanacağı gazetelerde ilân edi. mişti. #babı mucbire dolayisile, bu top. lantı bir hafta sonraya ayni 11 Nisan cw martesi günü saat 15.5 e talik edildiğinden 1935 senesi aldatma © veren azalarımızın o gün tesriflerini dileriz, EŞYA PİYANGOSU T.M, K, Üsküdar Şubesinden « Şubemizce tertip edilen esya piyangosu aşağıda Günlerde — Doğancılarda GC. H. P. Üsküdar İlçe merkezi binasmda meşk İsteyenlerin bir an evvel abe merke- zimize müracaatları, 8, 9. 10 ninan 936 Çarşamba, Perşembe ve Cume günleri he diyeler teşhir edilecektir. 11-6-936 cumar tesi saat ondörtten ve müteakip günler saat 10 dan itibaren piyango keşide edile- ş —-> MAVI YEMENİ Peride Celâl Zuklarda donduracak değildi ya! Kara Hüseyin Halimeye göster- diği bütün alâkaya kerşı ondan gördüğü dalmi süküt için için hırs- lanmağa başlamıştı. Daima gözleri dalgın, dudaklarında garip bir gü- lümseme ile yüzüne sessiz sessiz ba- kan bu gül gibi taze genç kız çeh- resine bakarken bem yüreğinde de- rin arzular uyanıyor, hem de onun. bir dilsiz gibi susuşundan derin sr kıntılar duymağa başlıyordu. Bir skşam kasabadan yeni dön- müştü. Yine lipa lâpa kar yağı yordu. Evinden içeri girerken elin- de testilerle titriye titriye dışarı çi- kan Halimeyi gördü. Birdenbire ge- ri dönüp o da kızın peşinden yürü- meğe başladi. kiza sokulup, kulağı- na eğilerek: “Hele şuracığa benimle gelir misin Helime dedi, bah saa niler adım. Borda göstesem olmaz, soğuktan buyarız sonram?" Genç kizm testileri dolmuştu. Eline ala- rak sesini çıkarmadan Kara Hüse- yinin arkasmdan yürüdü. Boş ağıl lardan birinin içine girince, Hüse- yin gözleri neş'e İle parlıyarak koy- mundan bir şeyler çıkarmıştı: “Nİ de yahışacak giz san..” diye, elinde- kileri Halimeye gösterdi. Onun İri siyah gözlerinde birdenbire yanan garip ışığın ilk defa farkma vara» rak sevinçle kasabadan hediye alk dığı mavi oyalı yemeniyi genç kızm örgülerinin üzerine kendi elile ör- lp, bir sıra mavi boncuğu yine eli- le onun ince bileğine taktı, Artık gülümsiyen gözlerini yüzüne çevir- mekten sakınmıyan o Halimeyi kuv- vetli kollarile belinden sararak göğ- süne çekti. * Bahar gelince kışm daldığı uyu « gukluktan uyanan köy yeniden can- landı, Bahçeleri beyaz bulutlar gi- bi kaplıyan erik ağaçlarının dalları- na konan serçeler günün ilk ışığile yanıp, biribirlerine sokulup ervılda- şirken köğün ak sıvalı kulübelerin kapıları telâşla açılıyor, ellerinde yazma çıkınlarile pembe yuvarlak yüzlü kadınlar, iri vücutlu, gözleri baharın getirdiği ışıkla aydınlık de- likanlılar meş'eyle tarlaların yolu- nu tutuyorlardı. Büyük nineler evde kalmış, küçükler meydanlarda oyuna dalmış ve ber elinin kuvvetine güve - nen erkek, kadın tarlaya koşmuştu. Halime sabah erkenden evden çık- mış tarlaya gidiyordu. Bağçeleri Ku- şatan siyah çalılardan çitlerin iki ya nıni sardığı dar yola sapmca telâğla etrafına bakındı. Sonra aradığını bu- lamamış gibi birdenbire gözleri bula- nık bir mana ile yolun ucuna çevrildi. Uzaklarda onun gibi tarlaya giden birkaç kadınım allı, morlu şalvarları güneşin taze ışıkları altında canlı çi- çekler gibi göz alıyordu. Halime çit- lerden uzanan erik çiçeklerini yüzü- ne sürünür gibi değen dallardan sa - kınmayı bile düşünmeden başı önün- de düşünceli düşünceli yürümesine de vam etti, (Arkası yarn) edecek hediye hazır bulünan sahiplerine derhal tevzi edilecektir. Keşidede çıkıcak Rurnaralar liste halinde gazetelerle ilân edi. leceğinden nisan gayesine kadar sahibi ta- rafından aldırılmayarak 1-5.956 tarihinde şabemizde kalan hediyeler teberrü addiy- İe kuruma irat kaydedilecektir. Würsennt Yerleri Deniz yollar acentesi Telefon 4232 Akay (Kadıköy iskelesi baş memurluğu) 43732 Sark Demiryolları müra- tast kalemi Sirkeci Telefon: 20019 Devlet Demiryolları müra- cast kalemi Kardar. <. sasa Telefon 42145 #faiye Telefonları Istanbul miaiyesi 222 Kadıki itfaiyesi 60020 Yeşilköy. Bakırköy, Büyülcer, Üsküdar irtaiveni 80425 Beyoğlu wfaiyesi 40644 Paşabahçe Kandili, Erenköy Kartal, Büyükada, Heybeli Burgaz. de takalar» için telefon santralmdeki memarg cektir. Boş bilet yoktur, Her bilete İsabet yangın demek kâfidir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: