O©LAVAL'IN SÖYLEVİ Uluslar kurumu asamblesinin iç- timamda (İngiltere Diş Bakanı Honre'dan © sonra Fransız Başbe- kanı Laval bir söylev verdi. Arsı- ulusal münasebetlerin o bugünkü durumu karşısında İngiliz Dış Ba- idi. Çünkü tehlikeye ko yan İtalya » Habeş davasına kar- şı İngiltere kesin bir durum almış” tar, Mussolini kurum konseyinin tek- lif edeceği şartları kabul etmediği takdirde İngilizler kurum » nin on altıncı maddesindeki müey- yidelerin tatbikini istiyorlar. İngi- | liz diplomasisi bu noktada tered- | düde yer vermiyecek derecede a- çık bir yol üzerinde yürümekte olduğundan Sir Hoare'm kurum asamblesinde nasl bir li. san kullanacağı aşağı yukarı belli idi, Nasıl iyle oldu. İngiliz Dış Bakanı, İngilterenin kuruma olan bağlılığını vazıh şekilde anlattı, Fakat acaba Laval nasil bir Ti- san kullanacaktı? İngiliz noktai nazara imi iltihak edecek, yok--| sa İtalyayı koruyacak mı idi? | Fransız Başbakanının alâka ile beklenen bu nutkundan sonra da bu suale cevap verilmiş; değildir. Bay Laval'in nutku her iki tarafı defa daha tekrar etti. Misak neyi »e yapacağını söyledi. Hem de İtalyaya hak verdi. Bu nutkun akislerinden de anlaşıla» cağı üzere, Laval her tarafı m nun etmek siyasasında muv; gelen bir haberde di niliyor ki: “Laval'in söylevi bir anlayış hissi ve müsait bir zih- niyetle karşılanmıştır... Diğer taraftan oLondradan ge- İen bir telgraf da nutka karşı İn- giliz opayıtahtında husule gelen intibar şöyle kardediyor: “Resmi mahafil, Lâval'in Fransanın ulus- lar kurumu misakına © sadakatini yeni baştan teyit etmesinden ve nutkun Fransız ve İngiliz tezleri arasında tam bir mutabakı ve olduğunu , e dir.,, Bay Laval, her iki tarafı memnun etmiş amma, Fransanm bir İtalya » Habeş davası karşısm. da Uluslar Kurumu misakının mü- eyyidelerini tatbik etmeğe karar verip vermediğini kesin | olarak söylememiştir. Fransız Başbakanmmn ( söylevi bize İtalya - Habeş davasının hal- li için hangi yol üzerinde yürün- makta olduğunu anlatmış olması da ranisi ile kabili telil olması nisbetinde İtalyanın meşru haklarını tatmin edecek mahiyet- teki bütün teklifleri tetkik ediyo- Yüze, , Bay Laval bu sözlerile, kapalı bir oda içinde çalışan bejler ko- misyonunun mesaisini küçük bir pencereden bize göstermiş olu- yor A.Ş.E | ———— nm Yabancı ülkelerde Bulunan Almanlar Nuremberg, 14 A.A, — Ya - bancr ülkelerdeki Alman bir - likleri delegelerinin yaptıkları toplantıda Hitler, yabancı ülke lerde bulunan bütün Almanları kendilerini Alman ulusal birli- ği üyesinden addetmeğe çağır. mıştır. Hess, delegeleri yeni Alman- ya için saygı İstemek hakkını haiz oldukları gibi, misafiri bu- İundukları ülkelerin kanunları- na da saygı göstermeğe (avet etmiştir. Törenin sonunda delegeler, Führer'e bayrılık (sadakat) ye- mini etmişlerdir. —&———— Pirede yeni askerler Atina, 14 (Özel) — Tripolis ve Navpliyo'daki alaylarm bir. Şok taburları dün buraya gel - mişler ve Pirede karargâh kur- muşlardır. Bu taburların terhis edilen Makedonya hudut asker- lerinin yerine gönderilecekleri bunun hilâfına çıkan yayıntıla » rm aslı olmadığı tebliğ edilmiş tir, YUNANISI ANDA SIYAŞAL DURUM Kralcılar Çal şacaklarını darisle Çali- Söylüyorlar Atina, 14 (Özel) — Sü Bakanlığı çevrelerinde generallerin toplanarak Kondilisten Sü Bakanlığını : almasını Başbakandan istediklerine dair bir haber yoktur. Eğer böyle bir hareketi ta - hakkuk ederse bu süel disipline uymıyacağından, buna teşebbüs edenler cezalandırılacaktır. Ayni çevrenle ortaya çıkan bu yayıntının bazı generallerin yalnız başlarına Başbakana böyle bir teklifte bulunmuş olmala - ar, Başbakan kendisinin böyle bir rmdan ileri gelmiş olmasının da muhtemel olduğunu söylüyor - I teşebbüsten haberi olmadığını ve Kondilisie aralarında bir ihtilâf bulunmadığını gazetecilere bildirmiştir, General Majarakis dün Başbakana verdiği bir raporda son hâ- diseler üzerine bozulan Süel itaatin bir an evvel yerine getirilme si lâzımgeldiğini bildirmiştr. Kondilis ile arası açılarak parlâmentodaki hâdisede yaralanan General Panayotakosun eski memuriyetine muadil olacak bir süel enspektörlüğüne tayin edileceği iylenmektedir. G. Kondilis Ve Sü Bakanlığı Atina, 14 (Özel) — Başba - kan Çaldaris dün birçok süel ve | sıyasal mahafile mensup kim - selerle konuşmuştur. Başbakan otuz kadar Makedonya sayla «| vını evinde kabul etmiştir. Bun dan sonra parlâmento başkanı ve birinci kolordunun yeni ku - mandanı General Papagos ile de uzun boylu konuşmalarda bu - 1 lunmuştur, Söylendiğine göre bu konuşmalarda genoyun yapı lacağı vakit alınacak tedbirler tetkik edilmiştir. demiş. Koyu kralcılardan oldukları için parlâmento açıldıktan son- ra kabineden ayrılan beş eski bakanla diğer birçok kralcı say lavlar Çaldarisi ziyaret ederek kendilerinin amacı Yunanistan» da krallığın tekrar kurulması fikrinin kuvvetlenmesi olduğu- nu, Çaldarisin krallık lehinde beyanatta bulunmasile artık â- ralarinda hiçbir suitefehhüm kal madığını ye kabineye girmek €- WA imkısamını icap | edecek bir harekette bulunma - larının da ihtimal dahilinde ol madığını söylemişlerdir. l Bunlar merkezlerinin ismini “genoyda krallık taraftarlığı merkezi,, ismine tadil etmişler dir, kralcılar, Başbakanı mer - kezlerini ziyarete davet etmiş - lerdir . Venizelos hükümet ve part başkanlığı istemiyor Atina, 14 (Özel) — Venize « los Sofulis'e gönderdiği bir mek tupta partinin liderliğini bir da ha kabul etmiyeceğini şimdiden İsonra ve hele Yunanistanda | krallık tekrar kurulursa bir da- ha hükümetin başına da geçmi- yeceğini yazmaktadır. Cumhuriyetçiler genoya hazırlanıyorlar Atina, 14 (Özel) — Ayrışık cumuriyetçi partiler genoya ha zırlanmak için kızgın hareketle re başlamışlardır. Sofulis, Ka - fandaris, Milonas, Papaandreu | del al eee u partilere mensup bulunan bütün eski saylavlar ve âyan üyeleri telgraflarla o Atinaya gağrılmışlardır. Tayyare ile saatte 566 kilometre Los Angelos, 14 A.A. — Zengin sinema sermayedarlarından Howord Hughes, saatte vasati 566 kilometre katetmek suretile uçak dünya rekorunu kırmıştır. Tan — Bundan evvelki rekor saatte 505 kilometre ile Fransız tayyarecilerinden Delmotte'a aid bulunuyordu. Arsıulusal iraniyat Kongresinde Moskova, 14 A,A, — Arsrulu sal İraniyat (o kongresindeki rk delegeleri ilim doğu ensti tüsünü gezmişlerdir. Türk ve Sovyet. şarkçıları Sovyet ve Türk ihmenleri arasındaki bağ ları kuvvetlendirmek meselesi- ni görüşmüşlerdir, Türkilimen leri enstitüsünün faaliyetine, ki | taplarına karşı büyük bir ilgi göstermişler ve Türk tarihi ku rumunun çıkardığı Türk tarihi nin en son sayılarından birini enstitüye hediye etmişlerdir. İtalyada Arapça telsiz neşr yatı Londra, 14 A.A. — Daily Te. legraph gazetesine göre, İngil- tere Dış Bakanlığı Bari telsiz istasyonunun, arapça neşriyat - ta bulunması İtalyan büyük elçiliği nezdinde resmen protes to etmiştir. Bu neşriyat, İngiltere aley - hinde telâkki edilmektedir. Mülteciler meselesi Cenvre, 14 A.A, — Asamble. nin 6 ınci komisyonu, de Vale - ra'nın başkanlığında toplanmış ve Norveç delegesinin, Nansen ofisi yerine mülteciler için Ce - nevrede merkezi bir teşkilât vü cude getirilmesi hakkımdaki tek lifini dinlemiştir, Bu proje, 15 üyeden mürek - kep bir tali komiteye verilmiş- tir. Tali komite, bilâhara bir ra por hağırlıyacaktır, Hitlerin söylevi Nüremberg, 14 A.A, — Hit - ler elli bin Hitlerci gencinin ö- nünde büyük bir söylev vererek gençliğin çok kuvvetli olması lüzumunu bildirmiştir. KUÇUK HARICI HABERLER Hyde-Park, 14 (Newyork) (A. A.) — Jeneral Jhonson, dün Cumur- başkanı Roosevelt ile görüştükten son re bu ay sonunda “Nevyork yardım işleri teşkilât” direktörlüğünden Ç0- kileceğini söylemiştir. 9 Panama, 14 (A.A) — Panama- dan gelip Dâvide'e giden 8 motörlü bir uçak, ormana düşmüştür. İçinde- İ ki 6 yolcu ile pilot ölmüşlerdir. © Varşova, 14 (A.A.) — Arsrulu- sal meteoroloji könferansı. çalışması” nu bitirmiştir. Konferans, hava müna- kalâtının emniyetine nezaret için bir cihan meteoroloji konseyinin ihdas: - na karar vermiştir. evvelki gün bitti. Büyük zabıta ro- man; muharriri Edgar Wellace'ın “HINÇI Adlı eşsiz derece heyecanlı ve gü- zel eserini pazartesinden itibaren “Abanoz Bilezik,,in tefrika edildi. ği a oi başlıya. caksınız. mii BUYUK ALMAN CASUSU Sizi Gayet —50— İki adam hakikaten yaptıkla- rı kabalığın farkına varmışlar « dı; N — Doğrusu affinizi rica ede - riz. Sizi böyle hiç yok yere ra - hatsız ettik... Fakat sizinle ga - yet mühim bir mesele konuşaca- gız... İsterseniz bizi şu karşıki lokantada bekleyin. Biraz son - ra geliriz. Jenny alaya vurarak cevap verdi: dâ boyuna mühim işler peşinde- İ siniz, sonra derhal uzaklaştı: Ve kar şıdaki lokantaya girdi. İki adam kendisini arkadan süzüyorlardı, Acaba ordya mı girdi, Yoksa başka yere mi diye bakıyorlardı. Genç kadınm ne yaptığına İ- yice kanaat getirdikten sonra içeri girdiler, Jenny pencerenin önüne o - turmuş karşıki otelde ne olup ne bittiğini seyrediyordu. Aradan bir çeyrek, yirmi da - kika geçti... İki adamdan hâlâ ses yok - tu Nihayet yarım saat oldu. İki adam ortalarında Klark olduğu halde otelden çıktılar, Jenny'nin bulunduğu tarafa doğ ru ilerliyorlardı. | Genç kadını müthiş bir kor - ku almıştı: Ya Klark'la karşı - laştığı zaman onunla olan ah » | baplığı meydana çıkarsa?... Ya bu adamlar hakikaten Klark'ı değil de Jenny'yi arıyor | larsa... tülmak istiyordu. sıvıştı mı artık tehlike kalma mış demekti, Fakat bu takdir - de bütün ipin ucunu bırakmış müşküldü... — İyisi mi, cesareti elden br rakmamlı ve vaziyete hâkim olmağa çalışmalı! Diye düşündü... İki adam ve Klark lokanta - nın önünden geçtiler ve uzak « laştılar... İlisi de genç kadını gözleri - le selâmlamışlar ve Klark'a hiç bir sey hissettirmemişlerdi... Bu ne demekti? Ne demeğe bunlar genç ada- mı alıp götürüyorlardı? Jenny beş dakika on dakika bekledi... Nihayet iki adamdan kısa boylu sarışın olanı lokan - tadan içeri girdi: — Affedersiniz Matmazel! dedi. Sizi beklettik. Fakat çok mühim bir iş çıktı. Arkadaşı - f mın bir adamda mühim miktar. da alacağı vardı. Çoktanberi ©- nu gözden kaybetmişti. Bir tür lü izini bulamıyordu. Bugün yol da Fasgeldik, Bildiğiniz gibi arkasından gittik... — Peki buldunuz amma pa * raları alabilecek misiniz?.. — Bakalım... Bir defa adresi- ni alalım, ikametgâha raptede « lim, oda kâfil.. , Jenny sarışm adam gözle- ri içine derin bir bakışla baktı, bu bakışlarda zeki bir mâna giz li halinde sanki; >— Beni mi kandırıyorsunuz! Diyen bir eda vardı. Sarışın adam tekrarladı: — Ne o, inarmıyor musunuz? nıyorum... Fakat bu iş İ bir alacak meselesine pek ben - zemiyor... — Öyle ise ne demeğe arka - sından gittik? — Orası bilemem. Yalnız siz sakın polis olmıyasınız... Genç adam başını önüne eğ * di, Ve: — Bırakm bu bahsi!Sonra gö rüşürüz. Diyerek şunları ilâve etti: — Mühimi'iş!.. Mühim iş! Siz | Jenny bu sözleri söyledikten h Onun için buradan kaçup kur | j kan: Celâl Bayar, Sümer Bank Genel olacak, sonra bütün casusluk iş | lerine yeniden başlamak mecbu | riyetinde kalacaktı. Bu çok| Matmazel Doktor'un ESRARI . HAKiK Mühim Bir Işte Kullanacağız, Işiniz Yokmuş?! Gelir misiniz ? — Matmazel, size gayet mü- him bir iş havale edeceğiz. Bu hem sizin hem bizim menfaati- miz icabıdır. Yalnız sıkı çalış - mak ve hiç korkmamak lâzım! Jenny meseleyi derhal idrak etmişti: Bunlar da kendisine casusluk teklif edeceklerdi. — Peki amma dedi. Bu iş na- musuma, haysiyetime dokunmı yacak vc beni tehlikeye sokmı- | yaçak bir iş olmalı... — Ondan yana merak etme - yin, Yapacağınız iş gayet bâ * sittir. Hem son zamanlarda İŞ” siz kaldığınızı da söylemişti - niz bu iş size biçilmiş kaftan ola caktır. — Vaziyeti bilmeden hiç ce vap veremem, Evvelâ siz kimisi» | hiz? Birkaç saattir beraberiz. Beni bir sürü maceralar içine sü Sovyet Kanubisiri : İ İ | Zaten rüklediniz sırf merak ve teces- süs saikasile sizinle beraber do laştım, Fakat kim olduğunuza dair bir tek kelime söylemedi - niz. Vâkta kabarada dansözüm amma, öyle her rastgele işe bur numu sokamam,. Evvelâ kim ol duğunuzu söyleyin: N Bunun üzerine sarışın adam soğuk bir tavırla cevap verdi: — Amerikan istihbarat daire si memurlarından Parker... iParker'in hususi bürosunda Parker, bürosunda Jenay'nin © kahvede gördüğü kasketli, a- dâmâ hiç te benemiyordu. Üze- rinde gayet büyük bir ciddiyet vardı, : Jenny'ye maruken koltuklar- dan bir tanesini gösterdi. Ve derhal söze başlıyarak: TArkası var) BAR mm mız Dün Geldi (B. ştarafı 1 incide| şerine rusça “Safa geldiniz” yazılı büyük bir levha asılmıştı. Sovyet he- yeti rıhtımda hükümet namına ilbay Muhiddin Ustündağ, Ekonomi Bakan lığı namına Türkolis direktörü Mah- mut Celâl ve Sümer Bank namına bankanın Istanbul şubesi direktörü Muhip İle Sovyet Rusyanın Ankara büyük elçisi Karahan Yoldaş karşıla. mışlardır. Konuklarımızdan vapurdan giktıktarı sonra Dış Bakanlık tarafın- dan kendilerine mihmandar tayin e- dilen Feyzinin refakatile ve otomobils lerle Perapalan oteline gitmişlerdir. Sovyet heyeti erkânı otelde bir müd. det istirahat ederek öğle yemeklerini emisler ve öğleden sonra vali Muhid in Ustündağı makamında ziyaret et mişlerdir. Konuklarımız din akşam saat 17 de Ankara ekspresine bağlar) b ” Sovyet heyeti bu sıl olacak ve İsta; Ankaraya vâ- da Ekonomi Ba Direktörü Nurullah Esat, Dış işl Bakanlığı namına Ferruh Ankara bay ve şarbayı ile emniyet direktörü tarafmdan karşılanacaktır. Bu akşam Ekonomi Bakanlığı An. kara Palasta heyet şerefine bir ziya. fet verecek ve gece sâat 24 de diğer davetlilerle birlikte husus! bir trenle Kayseriye hareket edilecektir. Fabrika ton açılış törni yarm sabah tam saat 10 da yapılacaktır. Başbakan İsmet İnönü bazr işleri dolayısile bu tören- de bulunamiyacağı için açılış töreni- ni Ekonomi Bakanı Celâl Bayar yapa caktır, Açılış törenine Istanbuldan da verli bulunan zevat ve gazeteciler için bu sabah saat 10 u İ0 geçe hususi bir tren Haydarpaşadan Kayseriye hare- ket edecektir, Kayseri fabrikasının u'usal ekonomidek Önemi Kayseri pamuklu kombinası, beş senelik sanayi programı mucibince Sümer Bankın kurduğu ve piânda | Bakırköy Bez labrikasından sonra işletmeye açtığı ikinci fabrikadır. 33 bin iğ ve bin seksen te mücehhez olan iabrikânm sene Mt 30 milyon metre bezdir, Senelik sariedeteği pamuk mikdarı beş nil - yon kilodan fazladır. Bu sarfiyatı bu- günkü vasati pamuk fiyatile kıymet - lendirirsek ve bu fiyatı da sabit far- #edersek fabrikanın * işlemeye başla masile köy ekonomisine, pamuk alımı için iki milyon İiradan fazla para, ya ni alım kabiliyeti akacaktır, Köylüde alım kabiliyetinin yükselmesi, endüs- tri mallarının satışının yükselmesine tekabül eder. Köylü alım kabiliyeti- nin bu satış: hiç şüphesiz dalga dalga ekonominin diğer kollarında da tesi. | rini gösterecektir. Yalnız tek bir fab- | rikanın ulus ekonomisinde yaptığı bu geniş dalgalanma hareketine program | mucibince kurulacak diğer fabrikala- | nn tesirlerini de ilâve edersek dış zarlarda malma müşteri bulamıyan, bulsa bile düşük fiyat alan tarım eke nomisinin ve dolayısile bütün ulusal ekonominin memleketteki endüstri. leşmeden temin edeceği fa cendi- iiğinden anlaşılır. Dear giyin Kayseri pamuklu korbinası, beş senelik endüstri programının ikinci İş lemeğe başlıyan fabrikasıdır. Fakat bu fabrika başlıbaşma ekonomik kal- kınmanın kuvvetli bir mâniyelası ola» caktır. Kurulacak olan diğer pamuklu fabrikaları area ile Bakırköy, Ereğli, | Nasilli, Malatya pamuklu kombinala- rıdır. Bu fabrikalar da kurulduktan sonra Türkiye pamuklu bezini artık ithal etmiyecek, kendisi imal edecek- tir. Bu suretle ulusal ekonomi bir ta- n en kısa bir zamanda pamuklu iline kavuşacak, diğer taraftan geniş bir döviz tasarrufu yapacaktır. Kayseri pamuklu bez kombinasının, teknik teçhizatı - bakımından yakın şarkta ve Balkanlarda eşi yoktur. Te sisatının en mühim kısımı Sovyetler. den alınmış olan fabrika, en ileri ve en yeni teknikle mücehhezdir. Fab- eikanın geceli gündüzlü çalıştıracağı amele mikdarı takriben üç bindir üç ekisie çalıştığı © zaman işsi adedi: dört bin beş yüz olacaktır. Bunların âilelerilli ve diğer idare ur- surlarını da hesaba katarsak Kayseri- ye fabrikanın açılması dolayısile, se- kiz ilâ on bin fazla nüfus akmış ola- . Sanayi programı memleke kurmakla, kal- makul bir dağılışını temin ediyor. Sa nayi, nüfus bolluğu getirir. Türkiye sanayileşirken sanayie tâzım olan kol kuvvetini yaratmış olacaktır. — Tarih Tetkik Heyeii Sökede İzmir, 14 (Özel aytarımiz bildiriyor) —- Türk tarihi tet * kik kurumu Ertuğrul yatile bu Tiğ saat sekizde buraya gel i Kurum üyeleri doğruca Al - sancak İstasyonuna indiler, ora dan hususi bir otokarla Didim ve Milet harabelerini tetkik et- mek için Sökeye gittiler. Ak şam 18,30 da döndüler. Kurum üyeleri burada üç gün kalacak ve Atatürk konağında konuklayacaklardır. Bu ârada EBfez ve Bergama harabelerini de göreceklerdir. Belediye, ya- rın onurlarına bif şölen verecek tir, . Çanal kalede ve Truvada Çanakkale, 14 A.A, — Dün sabah Ertuğrul yau ilç gelen Türk tarih kurumu Beyeti Ar- burnu ve Anafartaları gezmiş tir, Buralardaki o muharebelerde bulunmuş olan Tümgeneral Ga lip, heyete, İngilizlerin Çanak- kaleyi düşürmek maksadıyla Conkbayırına doğru yaptıkla - rı ilerleme hareketini Atatür - kün nasıl durduğunu bugün hâ- lâ mevcut olan siperler üzerin » den anlatmıştır. . Bundan sonra ulu önderin Türk tarihinde yüksek şeret ve- ren karargâhı hürmet ve min- netle ziyaret edilmiş, Trua ye kılarinda ilmi ârâştırmalar ya - pılmıştır Şehre dönüşlerinde heyet onuruna bir çay şöleni verilmiş tir, ; Heyet saat 20 de İzmir'e ha- reket etmiş, übay ile tümkomu tanı, saylavlar ve seçkin bir ka labalrk tarafından uğurlanmış - tır,