1935 İSTANBULU Ankaradan yeni gelen bir dostumuz, evvelki gece, Beyoğ lunun kenarı köşesi çöplerle ve molozlarla dolu pis caddesine, oyukları, çatlakları ve yarıkla - ri çirkef sularile ışıldayan kal - dırımlarına, avurtları çökük ve dudakları kurumuş kan pıhtısı rengine boyalı sokak 'karıların- dan başka devamlı müşterisi kalmıyan tenha (O mahailebici, pastacı dükkânlarına bir göz a- | tarak: — Her gelişimde İstanbulu biraz daha kötülemiş buluyo - rum, dedi, Dostumun müşahedesine en acıklı notu ilâve ettiren şey de onun sık sık İstanbula gelme » si, yani tereddinin çabuklu - ğunu tayin etmeğe yariyan kı- sa zaman fasılaları içinde bu hükmü vermesiydi. İkimizde bir bakışta ve hi bir istatistiğin şahadetine lü - zum bırakmıyan işaretleri göre rek bir daha anladık ki, İstan - bul ölüyor. İştanbulun en zen - gin caddesi,/kokmuş bir son ne- fese benzer hafif bir rüzgâr dal gasile yüzümüze hohladı. Kü- lüstür, aşağılık, iğrenç bir ba - rın penceresinden can çekişen bir adamın son hıçkırıkları ka- dar ölgün ritmli, boğuk, falsolu bir cazbant sesi geliyordu. Bi » raz ileride arkamızdan koşan ve bir karamelâ kutusu uzata - rak ağlar gibi yapan bir dilenci oğlanı. Duvar diplerini sıyıra - rak sesen sarsak ve uçarı göl - geler, İstanbulun en zengin caddesi üstünde, yaz kış, her gece, $â- at on bir buçuktan sonra kayde debileceğiniz bir tek devamlı hareket vardır ki, o da aç kadı. nın ve aç çocuğun sarhoş erkek ten bir dilim ekmek parası ko - parmak için kaldırımları arşm- Jamasıdır. Bir de üç beş klâk - son sesi ve Allah razı olsun, a - rada bir kendi aralarında kavga çıkararak haykirışdn; küfrü bar san birkaç ün bi T den ziyade ölü sessizliği ve ha reketsizliği boğmaya çalışma » ları... Peyami SAFA ——— — Van gö.ünde nakliyat Kabotaj genel direktörü Ayet AL tuğ Van gölü sahilleri arasmdaki nak iyat tasavvurları üzerinde inceleme- lerde bulunmak üzere dün şehrimiz- den Vana hareket etmiştir. Bu ince lemelerin sonunda müsbet neticeler | elde edildiği takdirde bir proje hazır- lanarak gölden nakliyat suretile istifa | de yolları araştırılacaktır. — Biyoloji institüsü binası bitiyor Universite arkasında inşa edilmek- te olan biyoloji enstitüsü binası on beş güne kadar bitecektir. Enstitü hayvanat ve nebatat olmak üzere iki kısımdır. Nebatat kısmı için icap eden sebze, meyve ve çiçekleri yetiştirmek üzere bir de modern bahçe vücude getirilmektedir. Bahçe için, Almanya dan birde bahçıvan getirilmiştir Enstitüde Teşrinievvelden İtibaren , Şalışmalara başlanacaktır. “No. 29 Cumbadan Rumbayal Server BEDİ Tkisi de üniversiteden beraber çık- tılar. Büyük meydanda içi birdenbire ferahlıyan Cemile göğsünü Şişiren de- rin bir sevinç nefesi alarak dedi — Seni bügün çok görmek İstiyor. dum. Buradan çıkamazsan akşama buluşalım diyecektim. Mektepte ba- uma geleni biliyor musun ? Yanlış Ükla sınıfa gireiğim.. Cemile başından. geçeni anlatır ken Selim kahkahalarla gülmeğe D4$* lamıştı. Kız birdenbire durdu. Hiçbir sizgisi kımıldamıyan yüzünde, büyü" müş ve bir aleve bakar gibi parlıyan gözlerile : — Gülme! dedi, yoksa şimdi ayrı hır giderim, bir daha yüzüne bakmam. Selim kendini topladı ve murıldan- dı: Peki... Büyük kapıdan Çıktıktan sonra ar- ka sokağa saptılar. Cemile intizamsız kavitler çizerek sarhoş gibi yürüyor- Başbakan ay Sonunda gidiyor Iç Bakanı Şükrü Kaya, Heybelia- daya giderek Başbakan General Is - met İnönünü ziyaret etmiştir.Dişleri ni tedavi ettirmekte olan Başbakan İsmet İnönünün bü aym sonlarına kâ dar şehrimizde kalarak kamutayın a çilmasma doğru Ankaraya gideceği anlaşılmaktadır. istanbul ilbay Muavini geldi İstanbul ilbay muavinliğine at Iç Bakanlığı şube şeflerinden Hüdai dün Ankaradan şehrimize gelmis ve bay muavinliğinden İçel ilbaylığına atanan Rükneddin Sözer tarafından karşılanmış ve beraberce hükümet ko tir. — Tramvay şirkeli memur kadrolarında tasarruf Sirkecide Hidayet Hanı ile Emin- önü arasındaki kısa mesafenin bir kı. ta hesap edilmesi, bilet ücretleri üze rinde farkediyor, bu vaziyetten öte - denberi şikâyet olunuyordu. Bu kıta farkının kaldırılması için Tramvay şirketi nezdinde yapılan teşebbüsler iyi netice vermiştir. Yakında ilgili ma kamlara tebligat yapılacak ve kıta işa retleri kaldırılacaktır. Tramvay ve elektrik kumpanyaları memur kadro- larında yeniden yüzde beş tasarruf | yapabilmek için incelemeler yaptırt « maktadırlar, | —- Yeni alınan uçaklara adlar konuyor 25 Eylülde, Abdürrahman Naci ta- rafmdan verilen para İle alınan üç tay yarenin ad konma merasimi yapıla» taktır. Bu münasebetle avcr tayyare leri tarafmdan akrobatik uçuşlar ya- pılacaktır. İki öğretmen için tören yapıldı Yarım asra yakın maarife hizmet etmiş öğretmenlerden Kandilli hisesi direktörü Akil ve Beykoz Sırapınar okulu baş öğretmeni Mehmet Ali için Çapa kız öğretmen okulunda, öğret- menler birliği tarafından bir tören yapılmış ve bü öğretmenler kululan B 45 yıl hizmet ermiş öğretm, Mehmet Ali tören esnasında verdi bir söylevde ezcümle demiştir ki: “.— Beni en çok sevindiren şudur ki Kültür hayatımızın en çok inkişaf ettiği Cümuriyet devrinde de çalış mak bana nasip oldu. Meslekten tam bir itminanla ayrılıyorum. Genç a kadaşlarım azimleri sayesinde ken mükâtatlarını göreceklerdir. Atatürk Türkiyesinde hiç bir emek kaybol Öğretmen Mehmet Ali, 45 yıl hiç ara vermeden öğretmenlik etmiştir. Yalnız büyük harpte, yurd öde dola yasile okullardan ayrılmağa ve çanak kaleye gitmeğe mecbur kalmıştır. Fa- kat bunu kendisi “Yurdun bir cephe- sinden öz cephesine gitmek” şeklinde anlatıyor, m İlk Tedrisat müfettişleri arasında Bazı viliyetler, tasarruf dolayısile, mıntakalarındaki ilk tedrisat müfet tişlerinin sayısını azaltmışlardır. Bir vilâyet 6 ilk tedrisat müfettişinden dördünün vazifesine nihayet vermiş- tir, Açığa çıkarılan mütettişlere,gim- dilik yarım maaş verilmektedir. Bun- lar ilk mektep muallimliklerine tayin edileceklerdir. ker gibi bir bacağını gevşeterek kcen- di inlemeğe hazırlanan Selim'in çarpık boyunbağını düzelten Cemile yutkundu ve iki defa burnunu çek- tikten sonra ilâve etti: — Biliyorsun, bizim mahalledekiler sinirime dokunuyor, öfkemden çatlı- yacağım, ben burada sinirli oldum, tık tahammülüm kalmadı. Evi yak- mayı bile dilşünüyorum. Karşima bu Tahsin çıktı. Cemile yürümeğe başladı. Selim el. lerini arkasına koyarak ağır ağır onun yanında gidiyordu. «Kız titrediği hissedilen sesile Tah- sin Beyi nasıl tanıdığını ve onun ne- ler teklif ettiğini, Taksimdeki apart- manr nasil gezdiklerini, balo elbisesi rin nasi yaptırıldığını, Büyükderede- ki otomobil gezmesini bütün teferrua- tile anlattı; yalnız sebebini kendisi- nin de bilmediğiibir ihtiyatla şoförün söylediklerini, yani Tahsin Beyin ev» li olmadığı bahsini gizli tutmuştu. Kemeraltile Bayazıt meydanı arasın. da belki on defadan fazla gidip gele- rek anlattığı bü hikâyeden sonra Ce- mile Selim'i Yine kolundan çekerek durdurdu: — Şimdi söyle bana... dedi, benim du. Başı önüne sarkmıştı, Birdenbire Selim'in kolunu çekti, onu üniversite- nin Pâttnaklığı önünde durdurdu ve yerimde olsan ne yaparsın? Selim kaşlarını çatarak başmı önü- nağına gelmişlerdir. Rükneddin S5 - || zer, yarın işleri Hüdaiyedevredecek: || KIŞINİN Hesaplı bir zaman içine, İ ayyen bir işin sığdırılması İ şeydir. Biz tahminlerimizde, ne - | dense, çok aldanırız. Her vakıt du yarız, işitiriz; — Filân daire filân işi şu vak- | ta kadar bitirecektir. Bu havadisi gazeteler yazar, du | rurlar. O işle ilgili, salâhiyettar zat katiyetle söyler: İ —Bu yaz bu işi bitireceğiz. Fakat, böyle havadisler okuma | Za alışmış iseniz, dudak büker, ge | çersiniz. Bilirsiniz ki, sonunda mutlaha bir yılan hikâyesinin de- vamı vardır. ilkbaharda, Adalara bu yaz mutlaka su temin edileceği haber İ verilmişti. Yaz geçti. Göçler bile | başladı. Hâlâ Adalara sr verile» i cek.. 3 Bizim İstanbul orijinal bir şe - hirdir. Buranın nekadar “nevi şah sına münhasır, işleri vardır, Me- selâ Adalara ba yaz mutlaka su | veriletek, sokaklar bü yaz bol su ile yıkanacak, açıkta denize giril- mesi menedilecek, bahçeli gazino ve lokantalarda bu yaz ihtihâra İ meydan verilmiyecek., ilâ... Yumurta tacirlerinin şikâyeti Almanyaya ihraç edilen yumurta. larımızdan Bulgaristanda baytariye vesikası istenmesi üzerine, yumurta tecimenleri Türkofise ve Tecim odası na başvufmuşlar, buna çare bulun sın: istemişlerdir. İlgililer meseleyi gözden geçirmektedirler, —— Aras'a sokağındaki hafriyat Arasta sokağındaki hafriyatın dur. | ması Üzerine mozayikler kâğıtlarla ör | tülmüş üzerine kum döşenmesine baş lanmıştır. Bu hafta içinde bütün ame- Byat bitirilecek ve hafriyat sahası bekçiye teslim edilecektir. Evkat Bankası kuru'uyor Evkaf Genel Direktörü Fahri Ki per dün Istanbula gelmiştir. Genel di rektör dün, Evkaf direktörlüğüne gi- derek Evkaf işlerini gözden geçirmiş tir. Aldığımız habere göre, son gün- lerde tanzim edilen üç aylık kadrolar tekrar gözden geçirilmektedir. Ka - lemler arasında yeni değişiklikler ya pılmasr da muhtemeldir. İstanbul Ev- kaf teşkilâtının üç mntakaya bölün- mesi ve tam teşkili müstakil müdür- lükler kurulması düşünülmektedir. Evkaf Bankası projesi etrafında etüt ler devam etmektedir. — Bu hafta çok buğday geldi Bu hafta içinde şehrimize çok bu Gay gelmiştir. Yalnız evvelki gün 703 ton buğday ve 47,5 ton un gel- miştir, Fiyatların yükselmesi durmuş tur. En iyi kalite sayılan Polatlı buğ dayları 7 kuruştan, diğer mallar 4 ku rüş 10 paradan, 6 kuruş 15 parayı kadar müzmele görmektedir. Beledi. ye ekmek imaliye masrafı 215 ku- ruştan 170 kuruşa indirmiş ve bunun üzerine fırıncılar ticaret odasma baş vurmuşlardı. Oda bu şikâyeti yerin- de bulmamış ve meseleyi Oda mecli- sine havale etmiştir. ne eğmişti. Biraz durdu. Kaşlarını birkaç defa kaldırıp indirdikten son- a: — Anlamadım ii, dedi, bu adam seninle evlenmek mi istiyor? Yokaa... Metres hayatı yaşamak mı? — Karısından boşandıktan sonra evlenmek. — Daha evvel?.. Cemile © Selim'le yuzyuze gesmek körkusu içinde yere baktı ve mrk dandı: Istanbullular yazı çok seviyor - | - Ne Dersiniz? —| iŞTiİR AYiNESİ | lar. Başka milletler, yazı, istira « hat için dört gözle beklerler. Biz İ e, bütün işlerimizi yaza bırakı - rız, l il Yıllardır, görülüyor ki, bu işler bir türlü yazın yapılamıyor. Bir ke re de kışin tecrübe etsek, bakalım olacak mı?. Yaza bıraktığımız işlerimiz ara sında, mutlaka yapılan tek önem- li işimiz nedir, bilir misiniz?. Ma İ yes sonlarında gazetelerde şu ha- | vadisi okursunuz: “Hazirandan itibaren, tramvay | arabalarının gittikleri istikamette sağ pencereleri açılacaktı, Ve.. Hakikaten, hazirandan iti- bir el dokunmuş gibi açılır. Istan- bulun ve İstanbulluların bütün ih- tiyacı, açık bir tramvay penceresi önünde, Marmaradan, Boğazdan gelen rüzgâra göğüs vermek, ha. | va almaktır. Zamanında yapamıyacağımız iş ler hakkında, evvelden söz ver - memek, iyi olur. Biz böyle düşünü yoruz. Siz ne dersiniz ? Orla mektep öğretmeni buhranını karşılamak için Kültür Bakanlığı muallim mektep- lerinden mezun olan gençlerin İstik- balleri bakımından, çok önemli bir ka- | rar vermiştir. Muallim mektepleri 6 | yıla çıkarıldıktan sonra, bu gençlere, fakültelere ve yüksek mekteplere gir mek hakkından maada,diğer hususlar da lise mezunu hakkı verilmiştir. Bu gençler, iki yıl ilk mekteplerde mu. | vatfakıyetle muallimlik yaptıktan son ra, İsterlerse yüksek tahsillerine de. vam edebilmek için yüksek muallim mektebine, girebileceklerdir. Ancak bunun için lise olgunluk imtihanını vetmeleri şarttır. Bu gençler, yüksek tahsillerini de yaptıktan sonra lise ve orta ölekteplete müalliri tayin edile muallim buhranının da önüne geçi lebilecektir, —e— İlkokullara yer.eştiri'ecek talebe er Ilk okullarda kayıt ve kabyl işi sür | mektedir, İlk tedrisat müfettişleri ta- lebeleri yerleştirmek için okullara ilâ- ve ödilecek şube adedini tesbit husu- sunda dün tekrar toplanmışlardır. Bu toplantıda bazı okullarda yardım tesi satı yapılması da karar altına alınmış | tr. Ancak kaç okulda şube açılacağı ve hangi okullarda yarım tedrisat ya prlacağı kat'i olarak tesbit edileme- miştir. Müfettişler bunları tesbit için yarın tekrar toplanacak, ayni zaman» | da bu İşe alt kat'i durum iyi bir s0- nuca bağlanadaktır. ——— Polis şube direktörleri Birinci gebe direktörlüğüne atanan beşinci şube direktörü Kâmuran ve beşinci şube direktörlüğüne atanan üçüncü şube Yar direktörü yeni vazi- İ felerine başlamışlardır. Dördüncü şu- be yardirektörlük vekâletine merker memurlarından Hüceste tayin edilmiş ör, İl biye Şubesi İ! Direktörli KUÇUK HABERLER * Türk Hava Kurumu Fener Na 22 Eyiii pazar günü Beykoz ve Büyükadaya bir vapur ge- zintisi yapacaktır, * Kızılay Aksaray Şubesi tarafın. dan 17 Eylül salı günü Küçükçifdik Parkında bir konser hazırlanmıştır. Konser, gehijmizin tanınmış saz heyetleri tarafından verilecektir. Ay- a daha birçok eğlenceler hazırlan- r. * Sıhhat Bakanlığı Hıfzıssıhha Ge- nel Direktörü Asım İsınail, Ankara- ya gitmiştir. Karacabey merinos ye- | tiştirme çiltliği-için Almanyadan ge- lecek olan 230 koyun'ile 20 koç ya- rin şehrimize getirilecektir. © Mezun bulunan İstanbul Evkaf ğü Mahlâlâe Müdürü Th. sin vazifesine başlamıştır. 9 Baytar müesseselerini tetkik et. mek üzere şehrimize gelen Baytar Genel Direktörü Sabri, şehrimizdeki tetkiklerine devam etmektedir. © Sıhhat Bakanlığı Müsteşarı Hü. samettin, dün Sıhhat Direktörlüğüne gelerek meşgul olmuş, Sıhhat Direk, törü Ali Rıza ve sıhhat müfettişleri ile görüşmüştür. Hüsamettin, Bakır- köy Emrazı Akliye Hastanesini de ziyaret etmiştir. * Emlâk komisyoncuları muakkip- ler ve müameleciler cemiyeti, sene | Uk kongresini yapmıştır. Yeni idare heyetine Emin Kınayman, İsmail | Hakkı Tüzen, Mekki, Pozant Yerem- | oğlu, Lâtif Sosyal, İstavri seçilmiş- lerdir. Yeni idare heyeti ruhsatsız olarak iş gören esnafın men'i için te- şebbüslerde bulunacak, bir emlâk borsası açılmasına çalışılacaktır. * Özel idare emeklilerile öksürle- rinin eyiüi 935, birinci ve ikinciteş- rin 935 üç aylıkları yarınki pazartesi gününden itibaren İstanbul Ziraat Bankasından verilmeğe başlanacak- tar, * Konservatuvar binasının yatılı | olan kısmın tamiri kararlaştırılmış tır, Belediye buraya 2.000 lira sar. fedecektir. Tamirat açık eksiltmeğe konmuştur. * İlk okullar için yeniden 250 sr | ra alınacaktır. Her sira On beş Tira- ya mal olmaktadır. Bu sıralar ilk okullarda açılacak olan yeni şubelere im edilecektir. * Kanalizasyon çalışmaları sürü - yor. Küçükpazarda da kanalizasyon iy peer ğe göre, vejetalin yağlarmdan her yil bir düşüklük vardır. 1933 yılında İs tanbulda en yüksek fiyat 65 ve en dü- şük fiyat 54 kuruş ikeri bu fiyatlar şimdi 44 ve 31,5 kuruştur. * Finans Bakanı Fuat Ağralı dün şehrimize gelmiştir. © Izmir Defterdarlığına atanan Is- ta bir müddet izin almıştır. İzmire gidecektir. * Kadıköy, Usküdar polis grüp Amirliğine ikinci şube birinci ktssm komiserlerinden Ziya tayin edilmiş, grup âmiri Hamdi ikinci * Tecim ve endüstri odası tç ay- lik toptan eşya endeksini hazırlama- ğa başlamıştır. Endeks, yakında neş- redilecektir. —— Gayrimübadil bonoları düşüyor Gayrimübadiller bonolarının müte- madiyen düşmesi, gayrimübadilleri haklı endişelere sevketmiştir. Gayri- mübadiller namına bir heyet Finans Bakanmı siyaret edecek ve beno fi- yatlarının düşmemesinin temini için tedbir alınmasını isteyeceklerdir, Tdi Pa MAİS ae salan BiR SORGU Bir bildik anlattı: Ben Samsunluyum. İstanbul- ! da tanıdıklarım arasında mute ber bir tacir yoktur. Şimdiye kadar İstanbulda muteber tü& cardan bir tanıdığım olmadı» ğı için günün birinde bir belâya çatacağımı düşünmemiştim, Me- ğerse aldanmışım. İstanbulda işim uzadı biraz Parasız kaldım, Eve yazdım: “Bana 120 lira gönderiniz” dedim. Parayı göndermişler. Telgraf havalesi oturduğum otele geldi. Postaneye gi! Havale - yi, nüfus tezkeremi, hüviyet va“ rakâmı göstererek parayı İste- dim. Vermediler. Dediler ki: “Size bu 120 lirayı vermek için bize İstanbulun muteber tacir - lerinden birisinden bir taahhüt- name getirmelisiniz!” Şaşırdım kaldım. İstanbulda tanıdık bir muteber tacir yok. Parayı almazsam, otelden kovu- lacağım, sokak ortasmda aç ka- lacağım. 100 liradan fazla para- yı postahaneden almak için bir yurtdaşin ne hüviyet varakası, ne nüfus cüzdani para ediyor. Postahane; bilmem han limatnameye göre; hüviyet va- rakası, nüfus cüzdanı gibi res- mi vesikalara değil, muteber bir tacirin taahhütnamesine iti - bar ediyor. Bu ne biçim iştir?” Samsunlu bildiğin dediklerini olduğu gibi yazıyorum. Sorgu- suna cevap vermek bana düş- mez. Orhan SELİM am amaaan HAKYERLE Rİ Bir evde otururket Eşyasını çalmış Aynievde oturdukları Nâzrmenin tşyasmı çalmaktan suçlu Ali kızı Fat ma, dün ikinci sulh cerada sorguya çekildi. Hâkim suçu sabit görerek Fatmanm tevkifine karar verdi. © Küçük sanatlar kanununa aykırı kk ecnebi tebaasından buluhduğu Akal Adliyeye verilmiştir. Andıcanın birinci sulh cezada duruşması yapıl mıştır. Suçlu, inşaatta epeyce zaman» ri oçalışmadığını söylemiştir. Mahkeme, şahit çağırılması için duruğ mayı başka güne bırakmıştır. © Vefada oturan Sami ve Pakize- nin eşyasını çalmaktan suçlu Seyfi, Zeynep ve Etemin dün ikinci sulh ce» sada duruşmaları yapıldı. Suçlular» dan 70 yaşlarında Zeynep bu eşyayı Etemden aldığımı söyledi. Hâkim Sar lâhaddin, suçun mahiyetini gözönün- de tutarak,kâğıtların asliye ceza mah kemesine gönderilmesine karar verdi. © Enis isminde bir dükkân sahil nin eamekânmm; otomobili ile çarparak parçalayan şoför Kemalin duruşması İkinci sulh cezada yapılmış ve durus- ma şahitlere kalmıştır. —— Kadastro mektebi burada kalıyor Kadastro ve Meslek mektebinin Ankaraya taşınması bu sene için te hir edilmiştir. Mektebe yeni ders »€- nesi için muhtelif vilâyetlerden 3İ tapu memuru İle 35 te talebe kayde” dilmiştir. Derslere Birinciteşrinde baş lanacaktır. — Daha evvel... Bilmiyorum. Cemile kızarmaya ta. Se- Hin onun tanem görmemek İşin ağı: ağır yürüyerek dedi ki: — Fakat... Bilinmiyecek bir şey « Tahsin Beyin maksadı ; amik istiyor. Evlenmek filin sonraki hikâye, Ona inanmak doğru değil. Şimdi sen bu adamın metresi olup olamıyacağını sordu: — Değil mi? Cemile yine sesini çıkarmadı. Selim onun cevabından #iyade bu cevap vermeyişinin o manasını merak ettiği için tekrarladı: — Oyle değil mi? Sen bu adamın seni ilerde nikâhla alacağından emin misin? Cemile kısık bir sesle cevap verdi: — Hayır, — Demek bugün için muhakkak elan şey ve düşünülecek şey senin Tahsin Beyle serbest yaşamandır, de- gil mi? Cemile yine cevap vermedi. Seli- min bu pek tabil mantığı onun siniri. ne dokunuyordu. Niçin Bunu düşün- meye vakti yoktu. Fakat, bahsin bu noktaya gelerek takılıp in © Kadar hoşlanmıyordu ki sunlden ka- çar gibi ileriye hızlı birkaç Att, Selim adımlarınm eski veznini - tirmiyerek onun arkasmdan gidiyor, yalnız sesini biraz yükselterek ne devam ediyordu: . — Anlamadığım bir şey daha var. Niçin bunu bana soruyorsun? Setbest yaşamanın zevkinde, yahut ta denalı- fında tereddüdün varsa... Cemile, #a- kın darılma, gücenme, sordun da söy- lüyorum. evet... Bunda tereddüdün varsa evvel8 kendine, kendi vicdana düşünmelisin. Cemile sesini çıkarmıyordu. Selim danış! Cemjle birdenbire durdu ve arka- sından biri dürtmüş gi rek Selim'le karşı karşıya geldi. Gör lerinin içinde vahşi bir parıltı vardı. Göğe sık sek inip kalkıyordu. Yüzü kızarmağa başlamıştı. Selim onun bir elini tutmak istedi: “Cemil diyordu. Fakat kız elini şirldetle çekti ve boğazmdan bir ses topuzu halinde fırlayan şu kelimeyi bağırarak söyledi: — Aptalt Adeta Selim'in yüzüne pençe at maya hazırlanıyormuş gibi bir beli vardı. Yumruklar: açılıp kapanarak yukari doğru kalkıyordu. Daha fazi9 abğırark, fakat daha kısık bir sesi# tekrarladı: — Aptal Ben de seni adam san” dımi- Selim başını hafifçe kalkan omu#” ları arasına doğru çekerek alçak se le mmirıldandı: — Fena bir şey mi söyledim? , O zamani Cemile iki elile Si yüzüne tonrak star gibi bir hare yaparak, çıldırdığından şüphe ettir” bilecek bir acayip öfke ve hezey#” içinde: — Tuzlayım da İkokma! dedi, vi danlı beyim de cici beyim... Sen o 9, ca kışlayı kendi konağın mr sandın? Aptal aptal ne yüzüme bakıyorsu” Ben sana yüreğim ağzımda geldim (Arkası var)