31 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

31 Ağustos 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gz 4 MEMLEKETTE TAN Bayat Ciğer Bütün Bir Aileyi Zehirledi Çorum, (Özel aytarımız bildiriyor)-— Çorum Hususi Muha- sebe Direktörü Mehmet Ali, dört çocuğu ve karısı ile evvelki akşam zehirlenmiştir. Bütün aile efradı derhal hastaneye kal- dırlarak tedavi altma alınmışlardır. Zehirlenmenin, kasaptan alinan bir ciğerden ileri geld anlaşılmıştır. Çarşaf, Peçe Sivasta Yasak Sıvas, (Özel aytarımız bildiriyor) — Sıvas Urayı son toplan- tısında çarşaf ve peçenin yasak edilmesine karar vermiştir. Bu yasak, Zafer Bavramından itibaren tatbik edilmeğe başlan. muştr. Seyhanda iki boğulma "Adana; (Özel aytarımız bildiriyor) — İki gün içerisinde Sey- banda iki boğulma vak'ası olmuştur: > N Mehmet isminde on iki yaşında bir çocuk, Demir köprü aya- ğında suya girmiş, "akıntıya kapılarak boğulmuştur. Cesedi, Kayserililerin Bahçesine kadar sürüklenmiş, orada görenler ta- râfından sudan çıkarılmıştır. Ahmet Remzi'nin çiftliğinde çalışan Mahmut isminde bir köylü de, ırmakta yıkanırken boğulmuştur. Müddeiumumilik her iki hâdise Hakkımda tahkikata başlamıştır. Samsunda Hayvan Sergisi Samsun, (Özel aytarımız bildiriyor) — Burada eylülün 29 un- da ikinci yıl hayvan sergisi açılacaktır. Bu sergiye: Taylı kıs- raklar, altı aylıktan iki buçuk yaşma kadar taylar, yerli kara rehkteki yavrulu inekler,.kara tondaki boğalar iştirak edecek- lerdir. Serginin 2500 lir mükâfatı vardır. Yüksek ve birinci, ci mükâfatlar genç ve yavrulu olanlara ayrılmıştır. Sergiye gi- reçek kısraklar: Yerli, Tam, Arap, tam Nonyos ve yarım non- yoslardan ibaret olacak tayların hükümet aygırlarından belge- li olanları üstün tutulacaktır. Buna âit program basılmaktadır. Ykında her yana dgıtılcaktır. Sergiye girecek havvanların kav- dıma 19 Eylülde başlanacaktır. sivas Kongresi Kutlulanacak Sıvas, (Özel aytarımız bildiriyor) — Sıvas Kohgresinin ilk açılış günü olan 4 Eylül bayramını Sıvaslılar kutlulamağa ha- zırlanıyor. Afyon - Antalya Hattı ilerliyor" Isparta, (Özel aytarımız bildiriyor) — Afyon - Antalya hat- tım şube kolu olan Isparta Bözünü demiryolunun yapı işi gün- den güne ilerlemektedir. Gerek Isparta ve gerekse Bözünün- deki istasyon binaları yaj Bu kısım hattm 29 Birin ılarının bitirilmesine çalışılmaktadır. şrinde tamamlanacağı ve Cümhu- riyet bayramında büyük törenle açılacağı ve işlemeğe başlıya- cağı umulmaktadır. Uray tarafından yeni istimlâk edilen saha- da istasyon caddesi açılmış ve düzeltilmesi işine başlanmıştır. ilk Fındık Ürünü Yüklendi Ordu, (Tan) — lik fındık mahsulü Erzurum vapuruna büyük bir törenle yüklenmiştir. Törende halk, tecimenler ve hükümet erkânı bulunmuşlardır. Bu arada Tecim Odası Başkanı Hüsnü Akyol, bir söylev vermiştir. İlk Cemal'dir, YOSMA! Etem Izzet BENICE le konuşurken ağzile de* l — Kocacığım, parası da, gi- dip gelmesi de değer birşey de- gil. Pazarlıkla gittim geldim. Çok az para verdim. Sonra, hiç aklımda olmadığı için evden çi- karken arabaya (o binmemiştim. Öyle birden aklıma esti! Dedi, ilâve etti: — Bundan daha sade, daha toy istek benden başka kimde vardır?.. Belki uzun günlerin bunaltıcı yorgunluğunu çıkar- mak içim şehrin içinde bir saat- lik bir otomobil dolaşması yap- mışım, Bir başka kadın olsa, belki cazlı bir yere gider, belki Büyükdereye kadar gider gelir, belki bir sinemaya, bir başka ye re girmeyi isteyebilirdi. Ben ürünü yükliyen, tecimen Ahsen | bunların hiç birisini yapmamı - İ şm da Edirmekapıya gitmişim. Çok mu?.. Hem de senin benimle hiç il- gilenmeyişin karşısında, Bütün kocaları görüyoruz: Beraber ge- | #iyorlar, beraber yürüyorlar, e; lencelere, balolara, danslı yerle- Te, ne bileyim birçok yerlere, toplantılara gidiyorlar, Ve.. ba- yik ki, bütün bu gidişlerde ko- calar önayak oluyorlar. Sen be- ni bugüne kadar kendi isteğinle nereye götürdün?. İyi ki, ben gezmeği, eğlenmeği istiyen ve bunlara doymıyan bir yaratılış- ta değilim. Doktor bütün bu sözleri din- liyor, içinden: — Haklı. Bir yere de götür. düğüm yok. Edirnekapı'ya ka- dar gidip gelmek te bir şey de- gil, Çok sade bir gidiş geliş ol. duğu için bana da söylememiş olabilir. Bundan bir şey çik- maz. Önce kiziyordum amâ, Tekirdağ Borsa iKomiserliği Zeki Mazhar Tekirdağ, (Ozel aytarımız bildi- riyor) — Bu yıl Tekirdağ kent ve | köylerindeki toprak | ürünleri bere- ketli olmuştur. Bunların değer bir fiatla satılması, üretmenleri mem-.| sig NE ZAMAN ROK YAPILAMAZ —u— Küçük olsun, büyük olsun, Rok yapmak için lâzrmgelen şartları dünkü yazımızda bildirmiştik. Bugün de bu şartlara göre. ne zaman Rok yapılamıyacağını . şekil lerle göstereceğiz. Yukardaki şekle göre: Aklar tarafında: Şah»ile Şah Ru- hu arasnda Rok yapılamaz. Çün- kü bu iki taş arasında sinde At bulunmaktadır. Halbuki Rok yapılmak için Şah ile Ruh arasındaki bütün hanelerin boş ol- ması lâzımgeldiğini söylemiştik. Gene aklar tarafında Şah ile Ferz Ruhu arasında da Rok yapılamaz. (gi) hane- nun etmiştir. Her gün borsamıza 600 » 1000 araba arasında zahire gelmekte ve fiatlarm normal, hat- ta normalin üstünde oluşu piyasa» | mıza Trakya köylüsünü çekmekte- dir Tekirdağ borsası ekonomi bakanlığınca har atanmıştır. İkÜÇÜK TELGRAF | HABERLERİ komiserliğine, Zeki Maz- * Tekitdağ, (Tan) — Bu. hafta içinde limanımızdan yabancı ülke- dere 208 ton keten, 857 ton kuşye- mi, 10 ton nohut ihraç edilmiştir. © Sıvas, (Tan) — Sıvas Tise bu yıl kız talebenin de kabul edil- mesine başlanmıştır. * Samsun, (Tan) — Ehli hayvan- â 29 eylülde, açılması Craryma Kürütarda yapan İlbay Fuat Tuh- sal şehrimize dönmüştür. * Adana, (Tan) — Havalar son günlerde sıcak” gitmeye başladı. Poyraz esmediği için pamuk ve kozalarımız geç açmaktadır. Misir pamuğu (toplaması ve fabrikalar da çekilmesi hararetle yürüyor. Satışlar iyidir. Mısır pamuklarımı- zın kilosu dün 43 ve 43.75 karuş atasında- idi. Buğday 3-17, 3-25 ku ruştan satılmıştır. © Adana, (Tan) — Kozan ve çev- rösinde “ narenciye ağaçlarındaki hastalıklarla yapılan savaş sona er- miştir, Bu yıl buralarda 20 bin por- takal ağacı volk ilâcı ile ilâçlan- Maiştır. * Adana, (Tan) Şehrimiz fabrikalarından birinde çalışan bir yurtdaş bir kalplira bulmuş, bu gümüş liranın nereden ve ne suret- le bu yurtdaşa © geçtiği incelenmeye başlanmıştır. * Adana, (Tan) — Bundan bir ay kadar önce Erzinde beş kişiyi ve elli sığırı bir kurt asirmiştı. Hayvanlardan 27 sinin öldüğü dı yulunca beş kişi hemen tedavi al- tına almeıstır. * Bolu, (Tan) — Mudurnu ilçe- sirkdeki orman yangını söndürül - Çünkü Rok sırasında Şah'in geçe- ceği hanelerden (di) hânesi, (E2) de bulunan Kara Atın tehdidi altın- dadır. Halbuki Rok yapılırken Şah'ın tehdit altındaki bir hane- İ den geçemiyeceğini yazmıştık, Karalar tarafında Ruh'u. arasında Rok © yapılamaz. Çünkü Şah'm geçeceği haneler. den (#8) fanesi, (a3) hanesinde bulunan “düşman Fil'in tehdidi al- tındadır. . Gene kâralar tarafında Şah ile Ferz Ruhu arasında da Rok yapı İamaz. Çünkü bu iki taş arasında- ki haneler boş değildir ve bir düş man Atı vardır. Kara Ruh'un bu Ak At'ı almak suretile Rok'un ya- pılabileceğini zannetmek yanlıştır. Bir zamanlar Italyanın bazı şe- bitlerinde Şatrançorlar “Serbest Rok,, yaparlardı. “Serbest Rok, Şahı istenilen Baneye, yani aklar. Ağa 14 (b), İren i te 4 li (eB). (b8), (a8) hanelerinden biri- ne koymaktır. “Serbest Rok. şatranç kaideleri ne tamamile aykırr ve bugün ta- mamile merdut bir harekettir. Rok bahsini bitirmeden evvef bir noktaya işareti de lüzumlu bul- maktayız: Her partide her oyun- cunun yalnız bir defa Rok yap- mak hakkı olduğunu söylemistik. Ancak her oyuncunun her partide mutlaka Rok yapmak mecburiyeti yoktur. Çünkü Rok evvelki ya Tarrmızda anlattığımız üzere Şal daha emin 'bir'yere koymak ve Ruh'a daha geniş bir faaliyet saha- sr âçmak üzere yapılan bir hare- 'kettir. Taşlarını dilediği gibi kul- lanan ve kendisine göre hücum ve müdafaa plânları hazırliyan her- hângi bir oyuncu Rok hareketine tüzum götmiyebilir ki, bu da onun hakkıdır. ———— a — Muallim okulalarına alınacak Talebe Bu yıl muallim mekteplerinin yalnız dördüncü ve beşinci smıfla- rına talebe almaca'ktır. Bu mektep- derin orta kısımları kaldırılacağı için orta kısma, talebe o alınmıya- Şah ile Şah müştür. Göynük ilçesindeki yangın devam ediyor. Yüzlerce işçi büyük uğraşmalarla yanam sahasını da - raltmıya muvaffak olmuştur. Yan- gının bu sabaha kadar söndürülme- si bekleniyordu şimdi hak veriyorum. Fakat, İ bunu bahane ederek çıkışayım da bir kere daha benden en kü- çük bir şeyi de saklamasın, Diyordu. Bunun içindir ki: — Ne olursa olsun karıcığım, benden hiçbir şey saklamama- lısm. Elini bile günde kaç ke- re yıkadığını bana söylersen hoşuma gider!, Diyor, Güney de: — Peki kocacığım, seni üz- memek için ne istersen yapaca- ımı, Diye ona ağızdan bir güven veriyordu. (Ve içinde doktor tarafından izletilmiş olduğunu öğrenmenin geniş rahatı vardı!, » O gece Doktor da, o da yatak odala- rına çekildiler. Güney odasma zelinciye kâ- dar çok şen, çok civelek ve ko- nuşkandı. Doktora sözleri, ko- nuşuşu, duruşu ile yeni bir gü- caktır. Orta mektepleri iyi derece- ide bitirmiş olan gençler muallim mekteplerinin döğüncü sınıfları - ina alrnacaklardır. Bu gençler | Üş mene daha okuduktan sonra ilk o- ven vermiş ve onun ilkinde de, sonunda da egemeni olduğu sevgisini yeniden coşturmuştu. Ama, odasına gelir gelmez san- ki sırtına geçmiş bir gömlek gi bi bütün bu şenliği, civelekliği birden çıkardı, attı ve somurt- tu. Tuvalet masasını önüne 0- turmuş, aynada hem kendisini seyrediyor, hem düşünüyordu. Kafasının içinde biribirini kova- lıyan bin bir fikir vardı. — Doktor niçin böyle yapı- yor?. Sorusunu en reel bir sonunca varmak için bin yoldan çözeli- yor, kesin bir sona varamıyor- du. — Doktora şiiphe verecek hiç bir şey yapınıyorum! Neyimden şüpheleniyor. En sade bir ip- ucu bile ona vermiş değilim! Diyor, merak ediyordu: — Bu iki adamı tanıdım. Şo- förü de biliyorum. Acaba ardı- ma taktığı başka adamlarda İ gini unutmuş, uslu suyu çalkanır, İ duymuş olmasına çok kızıyor, İbu konu kafasının “.R.9 ei KÖPRÜ İman m am Dünyanın her tarafında” köprü, ve halk arasında köprülere karşı bir sempeti vardır. Köprülerin da- ima arkalarında dedikodulu bir ma- zi uzar, Önlerinde her zaman için yerlerini alacak adsız bir rakip var- dir. Her dubasr delinen, çimentosu aşman köprü dubası çok daha geç delinen, çimentosu çok daha ağır eskiyen “modern, rakibinden kork- tuğu için sarsılır. Dünyanın her tarafında köprü, ve her köprünün bir ismi ( vardır. Bizim Galata köprüsünün isminden başka bir de altı vardır ve bizim köprü altr bir âlemdir. Romancılarımız en koyu sefalet- le çarpışan kahramanları Tokat- Iiyandan çıkarır köprü altına: yet- leştirirleel.. Köprü altı. geceleri RM era e eye Gündüzleri asfalttan başı dönen öşıklara loş ve deniz kokan bekle- me salonlarını açar. Bu loş ve serin salonların altında Halicin denizli” tavanından tramvay tekerleklerinin homurtusu sızar, İstanbulun 'nabzı şarpar, Güneşten, sudan, renkten ve ko- kudan daha büyük bir hisse almak için Boğazda, ve Adalarda oturan. lar sabah ve akşam üstleri burada karıncâlaşırlâr ve iri bir çikolata parçasina. üşüşürcesine -vüpurlara hüçum ederler. Haliç tarafında oturanların yüz- lerine kasvet pullaşıp yapışmıştır. Haliç onlarm yüzüne bir. parça renk, bir parça sihbat vermek için güneşlerinin en güzeline batarken yalvarır. Halicin üstünde batan güneş, mavnaların bataklıkta yüzen ağdalı manda sürüsünden, esrarlı kara fildişi bir ada yontar, Yemiş iskelesinin sıska cılız bir kedi gibi can veren kirli evlerini, dükkânların: renk renk bulutlarla kapatır, gizler. Halici onlardan kurtarmağa çalışır. Allahın bin bir itina ile İ bul ile Beyoğlu arasında serdi Halici Adem oğulları çirkinleştir- mek İçin ellerinden geldiği kadar çalışmışlar ve coğrafya kitaplarının altın boynuz yapıp İstanbulun ba- sma taktığı Halici iğrenç bir göp tenekesi yapmışlardı köprü altında var mı?, Biraz düşününce kendi ken - disine kararlaştırıyordu: — Arkamdan bir casus ordu- | su yürütecek değil ya. Bu ka-| darı yeter. Ve seviniyordu: — Onları: tanıdığım çok iyi oldu. Şimdi onlarla istediğim kadargalay edebilirim. Öyle şeyler yım ki, kendileri de; doktor da maskaraya dönsün - ler. Bakalmı yine öz Güney'in ne yaptığını, neler yapabilece- gini ruhları duyacak mı?,. Fakat, doktorun bütün bu gözcülere, casuslara ihtiyaç z içine gelir gelmez her şeyi bir yâna bıra- kıyor, yalnız bununla uğraşı - yordu: — Ona dünyanm en ideal, en bağlı kadını gibi görünebiliyo- rum. Yanında iken bir erkeğe gözlerimi çevirip bakmıyorum İ Asıl Halici köprüden güneş d0” Harken ve batarken “seyretmek zım... Birkaç Fransızın cilt cilt Kİ” taplar yazmalarına rağmen Hali$ “banal, olmamıştır. Onun kapkar# vapurları, pervanelerinden baca” rına kadar kara giyinmeğe ve'gö? tenekesi olan Halicin matemini £ mağaâ ahdettikçe, ve kirli suları neş batarken bir masal diyarı kat güzelleştikçe, o köprünün üsti ve altında ona hayran bakakalaniif olacak; Köprü — altında Haliçi seyred#” lanları, onun etrafını kirleten kaf vet dolu evleri . dükkânları kökü” den söküp yerine iki tarafı ağı” larla süslü temiz bulvarlar, kesme şeker kadar beyaz evlerle dursunlar, köprümlze geleli 3 etik de aleni 1 ee eğ dei bulutları ve'altından sular" &n mes'udu akan > köprümüzüs gün aklına esse de dubalarını &” çivileyen zincirlerini — koparf ve şöyle Marmaraya doğru bir ağ sa, köprümüz Marmara açıkların demir atsa, Adaları kıskandır bir ada olurdu,-yabut bu sevda! vazgeçip .de açık denizlere aşi”. en yaman transatlantikleri imei direcek bütün konforu havi Pİ deniz ejderi kesilirdi. O köprü altındaki meyveciler meyve lerini bir kat daha ateş pahasi. satarlardı. Köprümüzün, çifte çif” berberleri, kahveleri, lokantalafı köftecileri, en müazzam pakbolar çarşısına taş çıkarır, bin bir Gef, yolcusu arasında bu Tokantalard yemek yiyenleri tedavi edetek © bette bir doktor çıkar ve elbette kadar insan içinde köprümüzÜ raya oturtmıyacak bir kaptan mene geçerdi. EE Bedri RAHMİ Kâğıthane Köylülerin teşekkürü Kâğıthane köyü ihtiyar heyeti Kâğıthane yangını folâketsedii a ne Beyoğlu kolu vasrtanile yardı, edin ve 21 gün sıcak yemek küf Kızılay genel merkezine teş€ etmektedir. Kızılay, felâketzedelere fer de giyecek eşyası vererel bir yardımda bulunmuştur. ki dür se beni bile. Bir başkası ile konuşu” ken gözlerim hep aşağıda. ve ku verecek hiçbir harek©' yok. beni Anlıyorum ki, o sadec€ için çok sevdiği, çok kıskandığı Sn bütün bunları yapıyor. de kendisine karşı tıpkı © En na bir sevgi ile bağlı old iyi bulma” inanmak istiyor. Bu ölçmek, iyice. güven için bütün bunları yaptırıYO" Sonra, birden yeni bif bulmuş gibi sevindi: — Onxu da kolayı var» Dedi, düşündüklerini da siraladı: 1 ati — Benim en çok ihms örün” ğim şey onu kıskanmaz E kaf” mek oldu. Bu görünüş onu kutuğor. Ve haklı olar? şu hissi veriyor: “Ben Gür delicesine seviyorum. BU” ge yorum. Nereye giti ağa yaptığını, kiminle,konu! , LArkası

Bu sayıdan diğer sayfalar: