17 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

17 Ağustos 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÖSÜNDÜKCE KUNDURA İÇİNDEKİ HAKİKAT Avrupada ne vakit bir grev, miting ve ayaklanma olsa hal - kın en çok yağma ettiği yerler kundura mağazaları imiş. Ma - tin baş muharriri Stöphane Lau Sanne buna dikkat etmiş ve bi- ze şu misalleri veriyor: 1927 a- gustosunda Sacco ve Vanzetti meselesi için Pariste halk ayak landığı zaman hak, hukuk, ada- let üzerine birçok nutuklardan sonra kunduracı dükkânlarını yağma etmiş; 1934 senesinde, meşhur 6 şubat vakasının ertesi günü, halk ellerinde çekiçlerle, kurşunlu bastonlarla yine büy ayakkabı mağazalarını basmış ve vitrinleri parçalıyarak için - deki malları otomobillerle ka - çırmış; 1035 senesi ağustosu - nun sekizinde, Toulon'da çıkan kargaşalıkta ahali bir bakkal, bir eczahaneye karşı iki büyük ayakkabıcı mağazasını tuzla buz etmiş. Fransız muhatriri, kargaşa - İrk çıkaran ahalinin kunduraya karşı zâfmı anlıyamadığını iti - raf ettikten sonra komünizm cereyanı ilerlediği takdirde kun duracılık zanaatine girmemek müraccah olduğunu söyliyerek yazısını bitiriyor. Bütün ihtiyaç maddeleri ara- sında, yiyecek gibi çok daha 7a- rurileri varken, birinci derece - de ehemiyet alan kunduranın içinde asrımıza ait bir haleti ru hiye ararsak ne buluruz acaba? Şapkanın içinden hotöz, rengâ- renk yanan fenerler, beş yüz metre boyunda kordelâ, - şu bu çıkaran hokkabazlar gibi psiko- lojik bir el çabukluğu yapmı- ya lüzum kalmadan ben bir ayak kabının içindeki hakikatleri or- taya çıkarmanın güç olmadığı- nı sanıyorum. Ayakkabı refahın ve kazan- <ın.ilk işaretidir. En bi “ caklarda bile y karısı çırıl çıplak, fanilâsız v. ya gömleksiz bir fakire tesa edemezsiniz; fakat çivi, cam par çası, teneke gibi gizli silâhlarla dolu sokaklarda çıplak dolaşan bedbaht ve cesur ayaklar pek çoktur. Zaruret, fakirlerin sır - tındaki gömlekten evvel ayak - larındaki kundurayı çekip alır. Derece derece yukarı oçıkmız, muhtelif smıflardaki insanla - rın ayakkabılarında yırtık, bu - ruşuk, çamür ve kaldırımla mü- cadelenin izleri azaldıkça refa - hun çoğaldığını görürsünüz. Bel ki dostun başa ve düşmanın aya Za baktığını söyliyen eskiler, kunduranın bu ekonomik tem » sil kabiliyetine işaret etmek is- tiyorlardı. Ve bir ayakkabının içinde a- yaktan ziyade refah ve servet rüyaları gören bir kısım halkın gözleri kızınca boş yere kundu- racı dükkânlarma saldırması da belki bundandır. Peyami SAFA İçocukları serserilik- iten kurtarmak için Belediyenin Çocukları Kurtarma İ yurdunun kadrosu genişletilecek - tir. Yurdun ilk açılışında alrnan ço- cukların hepsi rslah edilmiş ve bün- | lara birer de iş bulunarak yurttan İ çıkarılmıştır. İ Bunların onu kunduracı, üçü mü- rettip, beşi marangoz. onu mobil- yacı, beşi tersi ve biri de saraç ye- tiştirilmiştir. Yime ilk yıl alımın o çocukisidan bâzılarımn da tahsile istidatları ol- duğu anlaşılmış ve bunlar Güzel San'atlar akadendisi resim şubesi, Darüşgafaks ve Küçük zabit mek- teplenine verilmek üzere ayrılmış lardır. Bunlardan bir kısmının de ruhi imtihan somuhda zirante hı vesli olduğu görülmüş ve Büyükde re Fidenlik ensütüsüne verilmesi kararlaştırılmıştır. Bu soruçlar üzerine İstanbulda tek serseri çocuk kalmamak üzere müessese kadrosunun genişletilme- sine karar verilmiştir. .Bu sebeple şehirdeki küçük serseri miktarı tes- pit edilmektedir. İstanbulda, bu ço- cuklardın 3000 tane kadar bulundü- gu tahmin edilmektedir. Bu küçük Serserilerin birçokları da Amadolu- den kaçıp gelmekte ve burada dilen- mektedirler. Bu gibi çocuklar da he- saba katılacak olursa şehrimizde ser seri çocuk üç bin beş yüzü bulmak- tadır. Bupun için çocukları kurtar- ma yurdunda 3500 kişilik bir kadro yapılacaktır. Bu geniş kadro ile ço- cuklar muhtelif san'at, meslek ve mekteplere ayrılacaklardır. Ancak bu geniş kadroyu beslemek için çok para lâzımdır ve bunu belediye ken- di başını yapamıyacaktır. Bununla bember belediye büyük müessesele- rin yardımını temin etmeğe karar vermiştir. Bu cümleilen olarak Sü- mer Banka mürsemnt edilmiş ve Banka bu müracaatı memnuniyetle kabul etmiştir. Çocuklar ders hari- cimle bankanın fabrikalarında çalı- şacak, bu suretle san'at öğremecek- lerdir. Kadronun genişletilmesi et - | rafrnda çalışmalara başlanmıştır. —— Öğretmenlerin gezisi başladı Öğretmenler birliğinin tertip et- tiği orta Anadolu gezisine dün çi- kılmıştır. Dün Afyona gitmek üze in hareket eden öğret donra Ankaraya geçen Takas yolile ihraç edilecek yumur talarm kontro) komisyonlarınca veri- lecek vesikalara göre yapıldığı ma - iümdur. Fakat bazı anlaşma hükümle ri bu tarzda yapılacak takas muame - leleri için evvelâ iki memleketin alâ kadar makamlarından müsaade alın- | masını İcap ettirmektedir. Bu gibi va ziyetlerde yumurtaların ihracma izin verilmiyeceği, tecimenlerin zarara uğ tamaması için Türkofisçe ilgililere bildirilmiştir. aşi. Celâl Bayar yarın geliyor Sovyet hükümetinin daveti üzeri - ne bir tetkik gezisine çıkan Ekonomi Bakanı Celâl Bayar, yarın akşam Karnero vapuru ile ve Triyeste yolu ile şehrimize dönecektir. aBkanlar heyetinin pazartesi gür- kü içtimamda bulunacak olan Celâl Bayarın, İzmir panayırının açılış tö - teni için Başbakanla beraber İzmire gitmesi muhtemeldir. R ULUORTA Beyoğlu caddesi gibi sık sık tramvay ve otomobil geçmesi yü- zünden ölüm tehlikesi gösteren yerler müstesna, şehrin diğer bü- tün sokaklarında halk çok garip bir alışkınlık ile yolun ortasından gitmektedir. Bir araba, bir otomo- bil, hattâ bir bisiklet eğer yolun ortasından gider de bu halkı te- dirgin ederse kızıyor, dönüp bakı- yor ve yüzlerinin buruşukluklarile hoşnutsuzlaklarımı gösteriyorlar. Bir sokağın iki yanındaki par- çalara yaya kaldırımı demesinden de anlamalıyız ki, orta yerden geçmek yayanın hakkı değildir. Bunu gördükten sonra şehirde otomobz ve tramvay kazalarının bugünkü kadar az olmasına doğ- rüsu şaşmamak kabil değildir. , e > AN YURUYORUZ Buna göre halka bir yol ve yürü me terbiyesi vermek şehrin ve şe- | hirlinin selâmeti namına çok fay- dalı ve lüzumludur. Bircok batı * gazetelerinde vecizeler şeklinde yolda yürümenin âdabı öğretilir, | Halbuki oralarda halk pek ölâ rümesini bilirler. imdi, gazeteli mizin hergün, en göze görünen | yerlerde halka yaya kaldırımın - | da yürümenin faydalarını ve lü- | #umunu anlatmak gerektir. Yok sa yollarımız bir perişan manzara arzetmekten ve halkımız biribi: nin yürümesine engel olmaktan ve || nihayet birtakım canlar tehlikeye düşmeden kurtulamazlar, Biz böyle düşünüyoruz. İ Siz ne dersiniz ? |) Adalar hattında yapılan ucuzluk Akay tarifesinin Adalar kısmın - da tenzilât yapıldığını haber ver- miştik, Tarife komisyonu buna alt olarak hazırladığı raporu birkaç gü- ne kadar tasdik için Ekonomi Ba- kanlığına gönderecektir. Yeni tarifenin bir eylülden itiba- ren tatbikine başlanılabileceği w- mulmaktadır. — Sıcak günler İstanbul, dün, senenin en sıcak günlerinden birini yaşamıştır. Sı- caklık derecesi güneşte 59 dereceye dar çıkmış, rüzgâr şimalden ve saniyede 10 metre süratle esmiştir. Rasathanenin verdiği o malâmata göre, hava bugün de ayni şekilde geçecektir. Yağmur ihtimali yoktur. —— İnşası bitirilen evler Temmuz ve ağuston ayları içinde 74 €v, 11 apartman, 9 dülkkün ve ma- ğaza olmak üzere 95 inşaat ikmal e- dilmiştir. Bundan başka 5 esaslı ve 467 adi olmak üzere 472 tamirat ya- pılmıştır. Bu yapı ve tamirler en ok Beşiktaş, Beyoğlu, Eminönü, rada bir gün kaldıktan di mad sonra şehrimize döneceklerdir. Üniversiteye doçent alınacak —a— Üniversitede münhal 8 doçentlik j olduğunu yazmıştık, Bu münballer Takas yolila gönderilecek önümlzdeki ders yılında doldurula yumurtalar caklardır. Bunun için 18 ilkteşrin- de bir müsabaka im e açılacak- tır. Bu imtihana girmek için bir ya- bancı di! bilmek, kırk yaşını geç « mis olmamak ve yüksek mektep me- sunu olmak lâzımdır. —— Evkaf - Belediye arasındaki anlaşamamazlık Uray (belediye) ile evkaf arasm - da sular ve mezarlıklar işinden doğan ibtilâfları çözmek üzere teşkil olunan bâkem heyeti dün toplanmıştır, Ha- kem heyeti dosyaların incelemelerini bitirdikten sonra Uray ve evkaf mü- messillerini dirliyecektir. Amerikan Üniversitelileri geliyorlar , Bugün Prens Olaf vapurile şeh- cimize Amerikalı Üniversite talebe- sinden $0 kişilik bir grup gelecek- tir. Yarın da De Grace vapurile 500 Fransız seyyahı gelecektir. Kültür inzibat meciisi toplandı Kültür inzibat meclisi dün de di- rektörlükte toplanmıştır. Toplantı. da ilk okul öğretmenlerinin durum- ları incelenmiş ve tasfiye işleri et safmda görüşmeler yapılmıştır. So- auç birkaç toplantı sonunda anlası- lacaktır, e Bozuk süt satanlar Resmi gazetede Meğredildiği hak de henüz vilâyet Sıhhat direktörlü. güne bildirilmemiş olan süt ve süt maddeler talimatnamesinin bir iki güne kadar tebliği beklenmek- tedir, Öğrendiğimize göre, talimatna - me, hükümet doktorlarına, kayma - kamlara ve belediyelere birçok va- zifeler göstermektedir. Talimatnamenin tatbik durumunu kontrol, evvelâ şarböy memurları » fesi olmakla beraber tali- maddelerinin idari tatbi- katında ilçebaylıkların, sağlık bar mından da hükümet . doktorlarının ödevleri ayrı ayrı gösterilmiştir. Ke eaiedei ileyhi kalar dahilinde tahlilhanelerde bun- ları yakalayan âmirler tarafından | yaptırılacak ve sıhhat direktörlüğü bu gibi işler üzerinde meşgul olmı- yacaktır. Talimatname ahkâmına nazaran cezai cihetlerle, diğer belediye işle zinde olduğu gibi, kaymakamlar ve onların müracaatları üzerine mah- kemeler uğraşacaktır. — İlkmektepler birinciterşrin- de açılacak Havaların sicak gitmesi yüzün - den 16 eylülde açılması kararlaşan ilk okulların ilkteşrinin birinci gü- nü derse başlamaları kararlaştırıl - mıştır. Bu yıl İlk okullara 927 do- gumlular alınacaktır, Yapılan geniş inceleme sonunda ilk tahsil çağına gelen çocukların geçen yıllara gö- re daha çok olduğu anlaşıldığından bu ni Ni yarım tedrisat usulünün kabul edileceği muhakkak görül - mektedir. © Okumamış çocuk kalmaması için fabtikslarda Zaruri olarak çalışan çocuklara gece dersleri verilmesi kararlaşmıştı. Bu dersler için de bir program hazırlanacak ve progra- ma göre hareket edilecektir. © No, 34 Abanoz Bilezik RENE CHAMBE Doktor Graf oSehlodicn sizin “Thoulet'nizi okuduktan sonra, bir- den yeni bir keşifte bulundu. Bey- ninde bir krelerm parladı. Thoület, uzun tetkilerden sohra, Akdeniz altlarında birçok volkanik arazi bulunduğunu iddia ediyordu. Herkes bilir ki, volkanik arazinin kayalıklı bir bünyesi vardır. Kaya akla gelir de, mağara akla gelmez mi? Bu gibi volkanik arazide mey- dana çıkarılmış birçok geniş mağâ- ralar da vardır. O zaman, bu mağaralardan birini temiz havaya ulaştırmak için araş- tırmalar yapmak Jâzim geldi. Doktor Graf Schlodien işin başı- na geçti. Amiral von Tirpitz'in ken- disine gösterdiği bu emniyette ne kadar Baklı ve isabetli hareket et - miş olduğunu, şimdi şurada pek iyi anlıyorsunuz. Ancak Fransız sahil- lerinde böyle araştırmalar yapma - ında ne kadar ehemmiyetli ve na- zik bir iş olduğunu takdir edersi - niz. Azizim, tam on dokuz ay çalışıl- dı, İlk mağarayı bulduk, yolunu aç- tık, düzelttik. Dr. Graf Schlodien bugün birinci sınıf demir salip ve Ordre pour le Merite nişanlarına sahiptir. Zengin olmuştur. İmparator, yaptığı bu hiz- meti boş karşılamadı. Erz - Gebirge yamaçlarında kendisine muazzam emlâk verdi. Daha doğrusu Potes- dammdekinin benzeri koca bir sa ray verdi, Almanya çalışan çocuklarını mü- kâfatlandırmasını bilir. Halbuki siz- de âlimleriniz açlıktan ölüyorlar. Fransada sadece bilinen bir şey var: Yıldönümlerini kutlulamak! Babsederim ki, başlayacak muha- rebede bir generalinizi.yahut bir ma- reşaliniz farzr mahal Fransaya mu- harebeyi kazandırırsa, harpten son- ta adamcağız yine eski maaşını alıp oturur. O kadar... Siz bu derece fa- kir bir memlekette yaşıyorsunuz. Demin size kabartma bir heykel göstermiştim. Doktor Graf'ın heyke- li! Bu adamın deniz altındaki ma- garayı nası) bulduğunu anlatmak v- run sürer. En son fen vasıtalarımız- la hep geceleri çalıştık. Kimsenin şüphesini uyandırmamak için ne ka- dar dikkatle ve teyakkuzla hareket ettiğimizi de anlarsiniz. Yorulmıyan sabırer ve inatçı ima- nı ile doktor Graf bu işin hakkın - dan gelmeğe uğraşıyordu. Demin söylediğim gibi on dokuz ay çalış- tılar, Amiral von Tirpitz mütema- diyen teşvik ediyordu. Cesaret veri- yordu. İmparator ilk önce bu fikre taraftar olmuştu. Fakat yavaş yavaş şüphelenmeğe, bu işten bir şey çık- mıvacağına hükmetmeğe başlamıştı Neredeyse tahsisat artık kesile - cekti, Fakat bi rgece.. Fakat bir gece delik açıldı ve mas araya inildi. v Öiçüldü, biçildi. Mağaranın elli iki metre yüksekliğinde ve deniz suyundan mağarayı ayıran tabaka- Bin otuz öç metre kalınlığında ol. duğu anlaşıldı. Derhal haberder edilen bahriye Dezareti, birçok amele ile icap eden malzemeyi gönderdi. Açılan delik - ten isçiler içeriye girdiler, bütün malzeme aşağı indirildi. İnsan kud., retinin, daha doğrusu Alman deha- sun şaheseri sayılacak olan bu ye- rin düzene konulmasına başlandı. — Peki, bu kadar zaman çalışıldı ve uğraşıldı da kimsecikler farkına varmadı. — Kimse... Uzaktan bir duman göründü mü, bizim vapurumuz, san ki her hangi bir yere gidiyormuş gibi, istikamet alıp uzaklaşıyordu. Duman kaybolunca tekrar geliyor ve işe devam ediliyordu. Mağaranın içindeki çalışmalar da beş ay sürdü. Mağaranın ağzma ge- lince, girerken gördüğünüz. Tıpkı bir denizaltı gemisinin kulesine benzer. Bu kule yine bir denizaltı gemisi gibi aşağıya çekilir ve icap e zaman suyun yukarısına çıkâ- rrlar, Möewe burada gurur ve iftiharla bardağını kaldırdı: — Bu oyster hiç fena değildir, dedi, Cuno doğrusu yaman adam - mış. Haydi prosit! dedi ve bolca bir yudum çekti, Ve anlatmağa devam etti: — İşte biz bu kadar zahmetlerle kendimize deniz altında böyle bir üs kurduk. Şimdi.üç sene oluyor. O zamandanberi ne eksiklerimiz var sa hepsini tamamladık. Nasıl mu - azzam bir netice elde ettiğimizi de görüyorsunuz. Vakit te geçiyor. Eğer isterseniz, sire enteresan daha bazı yerler de göstereyim. Framond cebinden gümüş bir pa- ra çıkardı ve masaya vurdu: — Gorson! p Ben de gayri ihtiyar! elimi cüz- danıma götürdüm. Fakat cüzdan $i- lân var mr ya? Framond gülümsedi. İçkilerin pa rasını verdi ve va sere e uzun bir dehlizden yü rüyorduk, Ayağımızı altında, deh- liz boyunca bir dekovil hattı da u- zanıp gidiyordu. Raylar, zayıf ta olsa ışıkları ha - fifçe — aksettiriyordu. Dehlizdeki lâmbaların kimi mavi,kimi yesil,kimi SEHİRDE OLUP BİTENLER r -—-- Ne Dersiniz ? KUÇUK HABERLER * Liman genel ditektörlüğü, bü- tün servislerde maliyet fiyatları et- İİ rafında etütler yaptırmağa başla - mıştır, Bu arada on senedenberi ya- pılmıyan liman istatistikleri de ha- zırlanmaktadır. * Gümrükler genel direktör ve « kili Mahmut Nedim, şehrimizdeki tetkiklerini — bitirmiş, dün akşam Ankaraya dönmüştür. * Yapı © yapıcılar (o cemiyetinin yıllık toplantis: dün Esnaf cemiyet- İeri mürakabe btrosunda yapılmış, yeni idare heyeti seçilmiştir. * Esnaf cemiyetlerinin bir idare- ye bağlanarak federasyon teşkili i şin hazırlanan nizamname, birkaç güne kadar Ekonomi Bakanlığına gönderilecektir. Federasyon, nizam- nâmenin. Bakanlıkça sonra derhal faaliyete geçecektir. * Genci nüfus ve sayım bürosu çalışmalara devam etmektedir. NU merottj işlerinin kontrolları için ayrılan kollar, dünden itibaren ma- halle mahalle gezerek kontrolu baş- Jamışlardır. © İstanbul Tarım direktörlüğüne mülhakattan gelen raporlara göre bu yıl ürün çok iyidir, tibi Winter, izinli olarak memleke- tine gitmiştir. © Önümüzdeki birinciteşrin ayın- da Etibba odasmın umum! kongre» si vardır, Kongrede yeni bir yöne- tim kurul seçilecektir. © Çoçuk Esirgeme kurumunun Samatya kolu, dün gece saat 2i de Narlrkapıda Şafak bahçesinde bir müsamere vermiştir. Eğlentiye birçok davetliler gel - miş ve gece geç vakte kadar eğle- nilmiştir. Küçüklerin numaraları, dansları ve şarkıları ile Halide ve arkadaşlarınm temsilleri çok alkış- Janmıştır. * İstanbul saylavları, dün öğle - den sonra Kadıköyünde Halk Par tisi merkezinde toplanmışlardır. Saylavlarımız mıntaka halkının dertlerini dinlemiş, onlar dilekle- rile meşgul olmuşlardır. © İzmirde uçak ve paraşüt tec - rübeleri yapan ve bazı tetkiklerde bulunan Sovyet uçak uzmanlarının bir haftaya kadar İstanbula dönme- leri umulmaktadır. * Lise ve orta okul öğretmenle- rinin beş yüzü kıdem zammr gör - müşlerdir. Bunların paraları önü- ei dere" yilr başinda vestel, tir, © Üniversite © profesörlerinden Kesler ile doçentlerinden Muhlis Etem bugünlerde : Anadoluya bir tetkik seyahatine çıkacaklardır. * İstanbul ekonomik istatistikler bültenine göre haziran ve temmuz ayı içinde mezbahada (117072) ka- taman, dağlıç, kıvırcık, keçi, kuzu oğlak, ayni aylar zarlmda 5338 de öküz, inek, manda, dana, malak ve boğa kesilmiştir. © Şehrimizde bulunmakta olan Habeş sefiri Markos bugün Yalova- ya gidecektir. * Köprüde modern olarak yapıla- tak olan yeni Kadıköy iskelesi için Avrupaya sipariş edilen malzeme kâmilen gelmiştir. İskele birkaç gü ne kadar havuzlar fabrikasmda ya- pılmağa başlanacak ve bir sene son- ra tamamlanmış olacaktır. —— Yeni Türkiye için bir eser Çekoslovakya (o gazetecilerinden Dimitry Y. Tosevic birkaç günden beri şehrimizde bulunmaktadır. Mes lekdaşımız bundan birkaç ay evvel de memleketimize gelmiş, burada yaptığı tetkikat neticesi olarak mo- dern Türkiye hakkında bir eser yaz- mıştır. Meslekdaşımız bu eserini A- tatürke takdim edecektir. Ben, iradesiz, düşüncesiz, sanki bir kâbus içindeymişim gibi, yürü- mn. Gözlerimden müthiş bir uyku 2- kıyodru. Önümde Framond'un iri omuzları sallanarak gidiyor, yanımda Möcwe sigarasını çeke çeke yürüyor. Az sonra sigarasını attı ve ayağı ile çiğnedi : v — Artık bundan sonra sigara iç- mek yasak! dedi. Elile de kayalığın bir tarafında ışıkla yazılmış bir yazı gösterdi; “RAUCHEN VERBOTEN"” — Hoşunuza gidecek bir yeri gi, yaret edeceğiz, dedi. Önünde birisinin nöbet beklediği kapı gibi bir yerin altından geç- tik. Nöbetçi bizi görünce hemen doğruldu. : Adeta kilise gibi, loş geniş bir ye re girdik, Menekşe renginde lâm. balar ortalığa kıt bir işık veriyor. Jardı: — Burası İyi aydınlatılmamış, dedim. — Pek tabii. Biz, sizin tecrübe. nizden istifade ediyoruz. İdna kru- vazöründeki infilâkı hatırlarsınız. Bir kahkaha salıverdi: — İdna, İânal Böyle kruvazör ismi olur mu? Fakat geçelim. Ne diyordum, tecrübelerinizden istifa- tasdizinden | | düncüsü.. 17-8-935 amm NN BU ETTİ DÖRT YAHUT GAZETE YAZICILARIN- DAN BİR DİLEK İnatçılık iyi midir, kötü mü- dür, bilmem, Yalnız bildiğim bir şey var: İstanbul Sular Ida- resi nekadar inatçıysa, ben de o kadar inatçıyım. Mademki iş inada bindi, pilâvdan kaçanın kaşığı kırılsın. Ama diyeceksiniz ki, sen kim, İstanbul Sular İdaresi kim. Fa- re dağa küsmüş te, dağın habe- ri olmamış. Zarar yok, olmasın, Farenin, kemire kemire dağı deldiğini de biliriz, Bir, iki, üç yazdım, bu dör- Üç ihtimal var: 1 — Ya Sular İdaresinden hiç kimse gazete okumuyor, 2 — Ya Sular İdaresinden hiç kimse TAN gazetesini okumu- yor, 3 — Ya Sular İdaresinden hiç kimse benim sütunumu okumu- yor, Bu üç ihtimalin bir de dör. düncüsü var: Sular İdaresinden hiçbir sözü geçer sayın zat, gün- düzleri suları kesilen yerlerde oturmuyor. Bu dört ihtimalden dördünü de varit görerek, bütün gazete yazıcılarından bir dilekte bulu- nüyorum. Her halde onların içinde öyle bir talihli vardır ki, onun Yazısını Sular İdaresinin sayın zatlerinden birisi okur. Bütün gazete yazıcıları, susuz- luğa karşı savaş işinde bana yardımcı olsunlar. Bu yardım- larile, gündüzleri sabah yediden gece saat on bire kadar susuz kalan, ellerini yüzlerini, kapla rm çanaklarmı yıkamaktan menedilen birçok okuyucularına da yardım etmiş, onların imdat- larma koşmuş olacaklardır. Orhan SELİM Tophep: sarayı mutlak hsme tamir ettiriliyor z Topkapı müzesinde yirmi beş sex nedenberi tamir görmiyen Mimar Sinanın saray mutbağı olarak yarat” tığı eser, Kültür Bakanlığınm eme rile tamir ettirilecektir. Bundan başka sarayın harem dairesinin de tamire muhtaç yerleri pek çoktur. Gerek harem dairesinin ve gerek» se mutbağın onarılması için keşif yapılmış ve çnarma masrafının 75 bin lira olduğu anlaşılmıştır. Keşif ve onarma şartnameleri Kül tür o Bakanlığma (gönderilmiştir. Müspet cevap ve tahsisat geldikten sonra hemen onarma İşine caktır. Etibba Odasına üye yazılmıyanlar Etibba odasına kanunen üye Yy” zılmaları lâzım gelen doktor ve dİ$ tabiplerinden bazılarının henüz ye kaydedilmedikleri yapılan tet “ kiklerden anlaşılmıştır. Oda başkanlığı, sıhhat direktörlü” ğüne henüz üye olmuyanları bildi” miş ve bunların behemehal üye Y#” zılmalarının zaruri olduğunu söy” miş ve bunun teminini dilemiştir. de ediyoruz, Bazı ışıklar uzun müd det bazı madenleri ii Yani bozuyorlar. Bilhassa iri maddeleri de... Barutu bunun salidir. Halbuki mor rengin bisi ; tesiri olmuyor. Hattâ bu iğ le bol kullanmak eşiz değil, DE”. nuz da şöyle bir bakınız. G Durduk ve baktım, Hayret! > Sıra sıra ve kademe kademe ü Or. *Üiöcme bütün bu çelik jeti? “| lere baktıkça gülümsüyordu. — Ne güzel şeyler bunlar. mi, dedi. . — Torpiller mi ? başk — Evet, fakat biz onlara Pide isim verdik, Torpil demiyoruz. gi “Zigarren,. diyoruz. Har” yap" k mu? İşte o! Hk yy anka değil —ı MW, yi e ça 3 go - - #-, ”“. a

Bu sayıdan diğer sayfalar: