16 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

16 Ağustos 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— HARP ÇIKARSA Habeşistan ve Avrupa İzvestiya'dan; İtalya ile Habeşistan o münasebeti Byle bir noktaya gelmiştir ki İtalya artık yakında ya savaşı, yahut barı- Hale Selâsiye şe seçmek zorundadır. İtalyanın bu husustaki kararı İngiltere ile Fransa- nın Habeşistan meselesinde İtelyayı tatmin edecek bir şekil bulmalarma ve Habeş imparatorunda bu şekli ka | bul etmesine bağlı olacaktır. Eğer böyle bir şekil bulunmaz ve yahut Habeşistan İtalya himayesini kabul etmezse savaş çekinilemez bir | hal alacaktır. İtalya siyasetinin şimdi amacı Af- rikanın son ve tek müstakil devleti- ni de istiklâlinden ayırarak kendi gü- cü altma almaktır. İngilir basını ta- rafından bu hususta İtalyaya karş yaptıkları hücumlara İtalya basın: ve Mussolini İngilterenin Hindistan- da ve dünyanın her yerinde yaptığı istilâları göstererek bu işte şimdi de | İtalyanın vazifesi renkli ve vahşi ırk- ları medenileştirme olduğunu söylü- yor. Habeşistanda hâlâ esaretin ya" şaması yalnız İtalyan silâhr ile orta dan kaldırılacaktır diyor OHalbuki İtalya kendi sömürgelerinde de esa- retin hâlâ yaşadığını unutuyor, Bu meselenin ami mümessili; umumi cihan savaşının meticelerin- den memnun olmaması ve bunun için de âcunda yeni değişiklikler is temesidir. İtalyapın, Avusturyayı istilâ hare keti, Almanyanın mukavemetine uğ- radığından İtalya ile Almanya ara- sında dostluk bozulmuştur. Bir ze- manlar Versay o muahedesinin yeni- den gözden geçirilmesini istiyen İtalya şimdi bilâkis Almanya aleyhin de harekete geçti. Hulâsa bu suretle Avrupada ge nişlemek imkânını bulam,yan ve harp sonunda bütün galiplerin o büyük müstemlekeler o edinmesine mukabil eline hiç bir şey geçmiyen ve Bal- kanlarda da mevkiini kuvvetlendire- miyen İtalya şimdi Doğu Afrikada macera peşine o düşmüştür. Mussoli- ni'nin tahminine göre Avrupa üç se neden evvel bir savaşa hazırlanamaz. | Halbuki o bu arada Habeşistan ist lâsını bitirip Avrupada yeni kavgala- ra karışabilir. Mustolini yine emin- dir ki Fransa, Almanyaya karşı İtal- yan dostluğunu kaybetmemek için onun bu istilâ teşebbüsüne mâni ol- mıyacaktır. Mussoliniye göre Habe- şistanın istilâsı için 300.000 asker Tafidir. Halbuki İtalya kısa bir zamanda bir milyon asker toplıyabilir ve bun- ların bir kısmını da aymrarak Avus- turya hududunda bırakabilir. İngilterenin Almanya ile deniz an- laşması, Fransa'nın İngiltereye olan işimadını sarstı. Bu da onun İtalya ile dostluğunun kuvvetlenmesine ye- ni bir vesile oldu. Buda İtalyanın — Viktor Emanuel Ili vancera hareketlerimim Ar OR ge yoruz ki ” Avrupa sava şı için yeşistan sava- şı da yeni siri gösterecektir — Aman yarabbi! Gece yarısı böyle kim horluyor? — Nöbet bekliyen polis memuru olaca, rna kendinizi tanıtın; biletlerinizi de verdiler. Bölüm Vil NiKRİS NOBETİ Benim bir değerim olduğu için değil, efendim nikrir ağrıları çek. tiği için beni terfi ettirdiler, BERTOLOTTİ Bu romanı okuyanlar, marguis'nin böyle resmiyetsizce, adeta dostça konuşmasına belki hayret edecekler- dir; altı haftadan beri onun, nikris ağrıları yüzünden e konağından çık- nadığını söylemeği unutmuştuk. Mademoiselle de La Mole ile an- nesi, Ayöres'e, marguise'in annesine gitmişlerdi. Comte, Norbert, babası- nın yanma bir lahza girip çıkardı; baba ile oğul biribiri ile çok iyidiler ama biribirine söyliyecek bir şeyleri yoktu. Bir Jullen'le kalmış olan M. de La Mole, onun birtakım fikirleri olduğunu görünce hayret etti. Gaze“ teleri Julien'e okutup dinlerdi. Çek eçmedi, genç sekreter marguis'nin Üzileneceği yerleri © kendiliğinden «eçmeğe başladı. Marguis'nin nefret KIRMIZI VE SiYAH ik? “Reforme,, İskenderiye Journalden: Serlevbayı görüp şaşmayınız! Çün kü bir sürü garip hikâyeler gibi bu- da bize Amırikadan geliyor. Holivut'da bir doktor bir facia mu harririle mukavele yapmıştır. Bu mu kaveleye nazaran muharriri evvelâ soğukla öldürecek, sonra diriltecek» tir. Dr, Willard isminde olan bu tecrü- beci, ihtimal insanın hayvandan gel- İ diğine kani olduğu için, küçük may- munlar üzerinde tecrübeler yapmış, bunları soğukla dondurduktan sonra Şimdi maymunların yerine facia muharriri geçmektedir. Bu muharrir hele bu srcak günlerde — 30 derece hararet tında kalmağa razı olmuş. | tur. Onun niyeti diyarı ahrete yapı- lacak bu ufacık seyahat esnasında | ruhla, cesedin arasndaki münasebet- leri tetkik etmektir. Kendisile görüşen gazetecilere yun ları söylemiştir: '— Olilmden sonra we olup bittiği ni öğrenmek istiyorum. Tekrar yaşa- mak ve bâştma gelenleri anlatmak is- tiyorum, Bu bellibaşlı meseleler ara- sında hayatın ne ehemmiyeti vardır? Fakat rivayete göre bu tecrübe ya | pılamıyacaktır. Çünkü doktor, belki cenaze İevazımatı satan memurların işsiz kalması tehlikesi karşısında bir Amerikalı vatandaşın hayatın: gecik- tirmek yüzünden takibata uğrayacak tur. Hattâ ona bir basübadelmeyt te- min etse bile. Doktor Villand tecrübenin ulâka - dar makamlar tarafından seçilecek dört doktorun buzurunda yapılacağı» nı söylemektedir. Fakat Amerikanın bu tecrübeye mümanaat etmesi im- kân dahilindedir. Eğer doktor, böyle bir aksilikle karşılaşacak olursa, Mek TAN ünya Gazetelerine Göre Hâdiseler Soğuktan öldükten sonra diril- | mek için mukavele yapan adam | üeksme —— ehrin, bu hayvanlar, bunlar donduk | | Atinadan sikaya, veyahut hürriyetin OUOUSUZ olduğu başka bir yere gidecek, illâki bir adamın dondurmasını. yapacak, sonra onu diriltecektir. Şunu şimdiden iddia edebiliriz ki, eğer doktor bu tecrübeyi yapmamış bile olsa, facia muharriri Holivud'da herhalde çok enteresan ve gürültülü bir roman mevzuu bulmuş olacaktır. İşin en önemli tarafı budur. Dokto- run tecrübesi solda #rfir kalır. ma İnne ik inenünezeni Rejim meselesi yazılıyor: Venizelosçu güzeteler, Prens Andre tarafm İdan, Hellinikon Mellon gazetesinde neşredilen iki makalenin bükümet yakın mahafilini fena halde heyecan- landırdığını yazmışlardır. Bu gazete- lere göre, Prensin yazıları Başbakan tarafından, takip edilen politikanm aşağı yukarı bir kontrolü mahiyetin- dedir. Ve siyasal partilerin anlaşma larına doğru yol açmaktadır. Bu ma- kaleler, aytıca Prens Andreni, istandaki kraliyetçiler tar tesir aitında bulunduğunu da gösteri | yor. ”“ Bu makaleler, Başbakanın Bled mü lâkatından sonra çılamıştır. Ktalcı ma hafil, kraliyetin tekrar, emaresi hak kında Başbakanın fikirlerinde bir de- gişiklik olduğu kanaatindedi Cümuriyetçi mahafil, Kralet gâze - telerin kâsden Duc dö Kent'in ismi- nin Çaldarisin yaptığı mülâkatla ka- rıştırtldığını söylemektedirler. Satranç turnu Varşova, 14 A.A. — 16 ağustosta başlayacak olan arsıulusal satranç turnuvası için hazırlıklar bitmek zeredir. Bu turmuvaya 23 memleket katılmaktadır. Girenlerin sayısı ve ünleri itibarile bu turnuva bir rekor | olmaktadır. Fransada iki Kızı kaçırdılar Le Journal'den: Rennes'den yazılıyor: Geçen hafta Saint Malo'ya Montes şehrinden iki genç kız gelmiş ve ayda 1500 #rank mukabilinde, Matmazel Havvut ismin de birisinin pansiyonuna yerleşmiş - erdir. Bunlardan biri geldiği zaman Nantes'da kibar bir evde dört sene hizmetçilik yaptığını söylemiştir. Ev sahibi kızların halinden biraz şüphe- endiği için derhal ciddiyetini üzeri- ne almış: — Bakın! demiş. Burası namuslu bir evdir. Öyle gürültü patırdı iste- mem, Bunun üzerine genç kızlar, kendi lerinin de böyle şeylerden hâz etme- diklerini söylemişler ve ahlâk bakı- sözde, teminat vermişlerdir. Havvut ve evde bulunan diğer pan- siyonerler kapmın önündeki bir oto- mobilden inen birkaç adamın gürül tülerile uyanmışlardır. Bunun üzeri- ne derhal pencereye koşmuşlar ve bu adamların genç kızlarm bulundukları pencereye taşlar savurduklarını, cü - fürler yağdırdıklarmı görmüşlerdir. Bu vaziyet karşısında orada kim ka- lır? Bütün evdekiler odalarma sıvış- muşlar, kaçmışlardır. Fakat genç kız- lar bir yanlışire olması ihtimalini na- zarı dikkate alarak derhal aşağı in - mişler ve izahat vermek üzere eşiği atlayacakları sırada iki adam târafın- dan derhal kıskıvrak yakalanarak o- tomobile tıkılmışlardrı. Matmazel Hav vüt ile diğer pansiyonerler, taşlama, küfürler bittikten sonra kendilerine gelmişler, fakat polis çağırana kadar, genç kızları kaçıranlar uzaklaşmışlar dir. Polis bu mesele bakkında çok ketum davranmaktadır. ——am Çin felâkelzedeierine yardım Vaşington, 15 A.A. — Amerika Kızılhaç cemiyeti, Yangçe su bas- kınları yüzünden vukubulan zarar lardan, Çin hükümetine samimi duy gularını bildirmiş ve felâkete uğra- yan halka dağıtılmak üzere yöz bin dolarlık yardımda bulunmuştur. STENDMHAL ettiği bir yeni gazete çıkıyordu: marguis onu okumamağa yemin et- mişti yine de bütün gün onun sözü- nü ederdi. Julien bu hale gülüyordu. Zamana kırgın olan marguis Ti- tus - Livius'un © eserlerini o okutup dinledi; Jalien'in latince metni yü- zünden İransızcaya (çevirmesi mar- güis'nin pek hoşuna gidiyordu. Bir gün rarguis, Jullen'i çoğu va- kit sinirlendiren © ağırı nezaket eda- & ile: — Azizim Sorel, dedi, müsaade ©- derseniz size bir kat mavi elbise h diye edeyim; eliniz değip beni gö meğe gelirken onu (| giyerscniz sizi comte de Chaulnes'un küçük karde- şi, yani dostum ibtiyar duc'ün oğlu diye karşılarım. Julien marguls'nin ne demek İste. diğini pek anlayamıyordu; hemen o akşam mavi elbiseyi giyip marguis' yi görmeğe gitti. Marguis ona bir &- şit muamelesi etti. Julien hakikiğ nezaketin zevkine “varacak insanlar» dandı; şu kadar ki derece farklarını kavrıyamıyordu. Marguis'nin bu an- laşılmaz, sirf bir hevesten doğma hareketini kendi gözü ile görmese, onun bir kimseye bu (kadar saygı göstermesini aklma bile sığdıramaz- dı. İçinden: “Bu adam adeta bir da- hit, dedi. Artık çekilmek üzere aya- ğa kalkınca margüls, nikris ağrıları yüzünden onu kapıya kadar olsun geçiremediği için özür diledi. Marguis'nin bu şaşılacak işi, Yuli- en'i haylı düşündürdü: yoksa benim- İc alay mı diyor? dedi, Gidip bir yol abbö Pirard'a danıştı; marguis gibi terbiyeli olmıyan abbâ cevap verme- di, sirk çalıp başka şeylerden söz aç- tı. Ertesi sabah Julien, arkasında si- yah setresi, koltuğunda imzaland- cak kâğrdarla dolu çantası ile mar- güis'yi görmeğe gitti. Her vakitki gibi kabul edildi, Akşam mavi elbi- se ile gidince yine muamele değişti, bir gün önce gördüğü saygı, nezaket- di, — Mademki bir zavallı ihtiyarı zi- başında olsa, her gün bir saat olsun, çektiğim ağrıları, cansıkıntısını unut- turabilir. Ben Rivarol'i “&mizre,, lik zamanmda Hamburg'da tanıdım; sık sık görüşürdük. Bunun üzerine marguls Juliene Rivarol'un, nükteyi irlana ile an- Jar dediği Hamburg'lular Üzerine uy- durduğu dedikodulu hikâyeleri an- Jattı, Bu küçük abbö'den başka görüşe- cek kimsesi Okalmıyan margujs, 0- nunşohbetini tatlandırmak istedi. Ju- len İçin, marguis'nin o zevkle dinli- temişti; ama sonradan, onun yanlı görüşlerini yavaş yavaş düzeltme; bür taşralılar her şeye hayran olu verir; bu ise her şeye kim besliyor. Öbürlerinde fazla yapmacık, gösteriş vardır, bunda ise İüzumu kadarda yok, aptallar bunu aptal yerine ko- yuyor.,, Nikris nöbeti kış soğukları yü. zünden bir türlü geçemeyip aylarca yeceği şeyler bulup söylemek, artık bir şeref, unur meselesi olmuştu, Ma- demki her şeyi olduğu gibi anlatma sı isteniyordu, oda her şeyi söyleme- ğe karar verdi; ama iki şeyi hiç aç- mad: biri, marguis'yi hayli sinirlen- diren bir ada karşı beslediği tapar casına hayranlığı, öteki de curö ola- cak bir adama hiç Ode yakışmıyan yaret lutfunda bulunmak size pek tanstkicı bir iş gibi gelmiyor, ona hayatınızın küçük hadiselerini de an- latsanız ne olur? dedi; ama şöyle | külfetsizce, sözlerinizin açık ve eğ- lenceli olmasından başka bir şey dü- şünmeden... Çünkü, doğrusu, eğlen- mek, hoş vakit geçirmek İazım; bu dünyada eğlenmekten başka gerçek ne var ki? Bir adam her Tantı'nın günü harpte canımı kurtaramaz, ba- na bir milyon lira veremez yal fakat dinsizliği, imansızlığı. Chevalier de Beauvoisis ile Julien (arasnda ge- çen küçük hâdise pek hoşa gitti. Marguis Julien'in, Ssint-Honorf 80- kağındaki kahvede pis pis söven ara- bacı ile kavgasının hikâyesini dinler. ken gülmekten gözleri yaşardı. O günlerde, efendi ile koruduğu deli- kanlı arasında tam bir samimilik hü- küm sürdü, M. de La Mole bu garib tabiatli gence ilgi gösterdi. İlk günler, gö- Rivarol burada, benim şezlongumun nül eğlendirmek için, Julien'in gü- sürdü. Marguis içinden; “ Alemin fino köpeği sevmesi p değil de be nim bu küçük abbö'den hoşlanmam mı ayıp? kimseye benztmiyen, ken- dine göre düşünceleri olan bir genç! diyordu. Ona oğlümmuş gibi bakı- yorum: bunda ne kötülük var? “Di- yelim ki onun konuşmasından hoş- lanmam böyle sürüp gitti, vasiyet- namemde ona bes yüz liralık bir el- mas bıraktım; bu beves o bana daha fazlaya mal olmaz yal, Marguis, koruduğu gencin kendi. ne güvenilir bir adam olduğunu an- layınca ona hergün yeni bir İş ver- meğe başladı. Julien, o büyük asilzadenin bir iş üzerine verdiği kararların her vakit biribirine uymadığını görünce içine korku geldi. Bu yüzden kendisi sorav (mesuli- yet) altında kalır, herkesin şüphesi- ni uyandırabilirdi. Julien artık mar." mından pansiyoncu kadına icap eden | Geçen perşembe gecesi, Matmazel | Fransız Başbakanı Laval tarafından, hayat pahasını indirmek için ittihaz edilen muvakkat kararnamelerin neşredilmesi Fi sada büyük bir alâka ile karşılanmıştır. Yukarıdaki resimde w çok meraklı Fransız vatandaşlarının “Resmi Ceride" önünü toplanarak bu kararnamelerin neştedildiği nüshaları beklerken görüyorsunuz lünç taraflarını kuvvetlendirmek İs- daha zevkli buldu. “Paris'e gelen ö- 15-8-935 — 3 !180 sene Le Petit Parisien'deii Şikago cinayet mahkemesi EY In Smith adında bit müzikhol dansözüp ve Blanche Dunkel adında bir K dını 180 sene hapse mahküm eteif tir. Evelyn Smith, diğerinin emi 500 dolar mukabilinde Ervin isminde genç bir kadını öldürdük” ten sonra vücudunu £ parçalamıştif” Bu kadmlar 12 gün evvel tevkif © dilmişler ve nadiren tesadüf edile bir çabuklukla muhakeme edilmiş * lerdir. Hâkim mahkemede bu garip msi” kümiyet kararını tefhim ederi demiştir ki: “— Siz en vahşiyane bir cinayf€ le mabkümsunuz. Siz bu cinays bol bol düşündünüz, sonğukkanli ** lıkla hazırladınız ve hiçbir hey duymadan işlediniz. İdam sandaly€© si vicdanınız için uyutucu bir mi de ve hayattan ölüme geçmek içi şok kolay bir vasıtadır. Müel hapis sizin için gündelik bir ölü* ve cinayetinizin âdi bir cezası Ol” caktır... Hâkim, bu kadınlar hakkında mü ebbet hapis çezası hükmetmiş ols” dı, Amerikan kanunları mucibineğ yirmi sene sonta serbest bırakrlal İeceklerdi. Fakat 180 sene hapff mahküm edilmekle, mahkümlar #8 cak 60 sene sonra serbest bırakılabi” leceklerdir. Mahkümlardan biri diğeri 46 yaşında bulundukları © dan, bir daha cemiyet hayatına dö | meleri ümit edilemez. Hâkim, katillerin cinayeti unut” mamaları ve günahlarının kefareti verebilmeleri için, her sene cinaj© tin yıldönümü olan 6 temi mahkümların zindana konulmalar” mi kararında tasrih etmiştir. —a Amerikada büyük orman Yangınları Spokam, 15 A.A, (Vaşington) “5 Dağlarda binlerce hektar arasifi” kaplayan orman yangınları, bi ağ aymalara rağmen henüz söndü” ulememiştir. Ateş karşısında kağ şan ayılar ve diğer vahşi hayvanl İ dan birçoğunun yandığı sanılıyofe - ie guis ile çelişirken yanında bir bulunduruyor, onun verdiği X iy” lart bu deftere yazıp ken bir © salattırıyordu. Bir de kendine Ögg lulağı bulup her iş için verilDi ge rarları ayrı bir deftere geçirtti ie deitere bütün mektupların dl süreti konuldu. U Marguis önce hu fikri, göl de ğün ve başa iş çıkarmanın cesi diye ki dı ise ni ge ay geçmedi””defterin fayı dide anladı. Julien Kargo bankada çalışm) bir yazi Spc önergeledi; bu adamın İşi, mesi Juliem'in üzerine bi gbi topraklardan alman ge | için edilen masrafın o müzatf ile hesabını tutmak olacaktı Julien'in aldığı tedbirler” de marguis, kendi işlerini © görüp anladı ki o vakte kağ sını çalan İş adamının hiçbi dımı olmakkizın borsada ke, dine iki üçimuameleye gili” kini tattı. tas 3 Bir gün genç sekreterin” — Kendinize de üç bin fe” rın, dedi . — Monsübur, bu bereket zünden iltiraya uğrarım. Marguis canısıkılarak: 1 — E ne yapayım ariyor” dedi. kasi, Mal gir

Bu sayıdan diğer sayfalar: