danyaya fazla rağbet göstermeğe başlamışlardır. Cümartesi günleri otomobil ve arabalarla, Bursalı Mudanyaya taşınmaktadır. Mudanyanın kiralık evleri ve üç büyük oteli tıklım tıklım denecek haldedir, Denizden fay- da uman, dağdan sonra ciğerlerini deniz havasile şişirmek iste- yen Bursalıların bu akını rağbetin derecesini gösteren bir ör- nektir, Edirnede Sergi Açılıyor Edirne, (Özel aytarımız bildiriyor) — 25 Ağustosta burada bir ehli hayvan sergisi açılacaktır. Sergiye, Trakyanın her tara- fımdan iştirak edilecektir, Bu iş mek üzeredir. Köylüye Dağıtılan Beyanname Aydın, (Özel aytarımız bildiriyor) — Aydın Hava kurumu ve Halkevi köycüler şubesi başkanı Ahmet Arkayanın başkan- lığmda bir heyet Asaf Gökbel, Vasfi Bilge, Hikmet Şölen ve Becerikle beraber köşk kamununa gitmişlerdir. Hava tehlikesi için propaganda söylevleri veren heyet üyeleri bu arada beyan- nameler de dağıtmışlardır. Üye yazımı işi önemle devam et- mektedir, Düzce— Adapazarı Maçı : (Tan) — Dün Düzcede Adapazarı gençler birliği ile Düzce takımı arasında yapılan maçı ikiye karşı dört sayı ile Bolu, : gençler birliği kazanmıştır. Bolu ilinde spor ilgisi gün geçtikçe artmaktadır. Tokatta Şarap Fabrikası Tokat, (Özel aytarrmız bildiriyor) — Son zamanlarda yapı- lan tarımsel araştırmaların sonuncunda Tokat'ta bir şarap ve bir konserve fabrikası kurulması muvafık görülmüştür. Bu ka- rarın bir an evvel tatbik sahasına konulması imkânları araştı- rılmaktadır, ilk Pamuk toplanmaya başladı Adana, (Özel aytarrmız bildiriyor) — İlimizin birçok yerle- rinde iane denilen ilk ağız pamukların toplanmasına başlan- mıştır. Bunların toplanması bir ay kadar sürecek, ondan sonra kozaların devşirilmesine başlanacaktır. Koza mahsulünün piyasada geçen ğ iy: geçen yıldan “fazla yer tutacağı umul Bütünevler bir renk olacak Kırşehir, (Özel aytarımız bildiriyor) — Şehrimizdeki bütün yapıların muayyen renk boyalarla boyanması kararlaştırılmış, bunun için ilgililere tebligat yapılmıştır. Bu kararın tatbikine geçildiği için şehrin yüzü değişmeğe yüz tutmuştur. pazar günleri de trenle binlerce için girişilen hazırlıklar bitiril. WEN MEMLEKETTE TAN Bursadan Mudanyaya Akın Bursa, (Özel aytarımız bildiriyor) — Bursalılar, bu yıl Mu- Merzifon postane- sindeki aksaklık düzeltiliyor Merzifon postası için bu sütun- da cıkan bir yazı üzerine ilgilil, rin harekete geçtikleri ve Met fon'luların isteği etrafında incele. meler yaptıklarını iyetle öğrendik. Bu işi gözden geçiren Posta ve Telgrof ispektörlerinden | bir zat, Merzifon aytarımıza şun- ları söylemiştir: “.— Yerköyünden gelen Çorum postası “ bugün icin kaldırmağa imkân yoktur. Eskiden Amasya'ya ve Havza'ya iki postamız daha vardı. Onları kaldırdık. Merzifon'un haftada © postası vardır. Havza'dan gelen üç günlük postayı, hergüne çıkarmak ihtiya- cr karşılamağa elverecektir. Şimdi bu imkânı tetkik ediyoruz.” Bunun temini, şiphe yok ki, is- teğin yerine getirilmesi demekti Yalnız, gazete ve mecmua gibi pa: ketlerin Yerköy'üne verilmemesi münhasıran Mersifon'a Git çanta: larla ve Havza yolu ile gönderi mesi de göz önünde tutulacak noktadı amam m Adanada C.H.P. yeni binası Adana, (Özel aytarımız bil- diriyor) — Genel caddelerdeki ağaçların iyice büyüyebilmesi için elektrik direklerinin ortaya alınması urayca karar altına | alınmış, Kolordu Caddesinden işe başlanmıştır. Bu caddenin ortasma da bir yaya kaldırımı yapılmaktadır. Belediye karşısında kurulan Cümhuriyet Halk Partisi bina- sında yapı bitmiştir. Adana Halkevinde bulunan Parti ku- rağı yakında buraya taşınacak- tir. |JKÜÇÜK TELGRAF | HABERLERİ san, Yusuf, M dir. Denizcilik Heyeti Başkanı Cemil | kafilenin başındadır. * Karamürsel, (Tan) — Uç ay- dır devam eden Kocaeli işyar ve öğ- retmenlerinin kamp: bitmiştir. Kamp, bundan böyle her yıl kurulacaktır. * Merzifon, (Tan) — Bando teş Yıkılan toprak dükânların yerine iki ay içerisinde betondan 40 dükkân yapılmıştır. atılmaktadır. Hergün birkaç yeni dükkânın temeli kilâtı şefi Fazlı Çavuş, Mardin Halk- evi bando şefliği vazifesini üzerine aldığı için burıdan ayrılmak üzere- âir. Kendisini sevdiren Fazlı Çavu- gun bu ayrılışı teessür uyandırmıştır. Çorum, (Tan) — Bu yıl Sağlık Okulundan 35 genç mezun olmuştur. Yukarıki resim, yeni mezunları iğretmenleri ile bir arada gösteriyor. Etem Izzet BENİCE Benden sonra da yaşıyacak - gın, kendini üzme.. Diyor, iki yanmda biriken doktorların önünde böyle konuş tuğu için sesi titriyor, üzülüyor utanç duyduğunu göstermek is tiyor, kızarıyor bozarıyor, ba - kışlarını önüne bakmaktan ayır muyordu. Ve.. Bütün konuşma» lar olurken oradaki genç doktor lar da biribirlerinin gözleri içi « ne bakıyor, — Nasıl ?. Görüyorsun ya.. Aşk dediğin böyle olur! Der gibi biribirlerine işmar ediyorlardı.! Fazıl iyice açıldıktan sonra Doktor Ramiz; — Şimdi siz doğru eve gidip dinleneceksiniz.. Dedi ve., Sözüne ekledi: — Sonra ben bir iki arkadaş alıp geleceğim!. Ve. Fazılm ne diyeceğini beklemeden oradaki oda hizmet çisine; — Git söyle araba hazır ol - sun. Emrini verdi. Güney Ramiz- den soruyordu: — Ne oldu böyle doktor? Ramiz orta yaşlı, çok ciddi görünüşlü, ağır konuşuşlu, ol - gun bir adamdı. — Hiçbir şey. Bir sinir krizi.. Dedi, devam — Ne de olsa böyle bırakma- mak gerek. Fazıl, üzgün bir suratla: — Biliyorum, ben hastayım. Sinirlerim çok bozuk! Dedi ve.. Karısının iri, siyah, katmerli gözleri içine bakarak sözünü sürdürdü: — Ben işin içinden çıkamı - | yorum. Neden böyleyim? Zatürreeyi de geçirdikten son hem çok zaif düştüm, hem de sinirlerim bozguna uğradı. Ör: tada ciddi hiçbir sebep yokken bunun böyle oluşuna şaşıyo - rum, Ramiz bu sözleri karşıladı: — Zaten bunun böyle olacağı belli idi. Son iki üç aydır, sinir içindesin, Hastalanmadan önce de böyleydin. Hastalıktan son - i ra, birden hızlandı. e Bugünkü | kriz birşey değil, Fakat, hasta- lığı önlemek lâzım. Herhalde ben bir iki arkadaşla gelece- ğim! Fazıl boynu bükük, tam bir dinlerlik ile: — Peki beklerim.. Diyor, soruyordu: — Kimleri getireceksin?.. — Mazhar Ösmanı, Fahred- din Kerimi düşündüm. Fazıl: — Ölur, güzel. Bizde artık POLiS Çalınan kurşun Tahkikatı Bundan iki gece lan Ayasofya müzesinin kubbesi üs tündeki bazı kurşun tabakalarının çalmdığı haber alımmıştır. Hırsız - « Müzeler idaresine haber i rektörlük — çalman * Şimdiye kadar on beş, yirmi dolandırıcılığı (o görülen (sabıkalı Mevlüt, Polis tarafından şiddetle ta. kip edilmekteydi. Mevlüt, evelki gün risini dolandırmak için yanına sokul- muş ve iş üzerinde & yakalanmıştır. Sabrkalr dolandırıcı hakkında tahki- kat yapılmaktadır. Kendisi a ye teslim edilmiştir. Kurtuluşta oturan İlya tram vay ile Beyoğluna giderken Ab - dürrahman isminde bir yankesici yelek cebini kesmiş, 80 lirasını çar İarken cürmü meşhut halinde yaka- lanmıştır. * Zincirlikuyuda Halidin ahırın- dan evvelki gece yangın çıkmış, süt çü Hasan ağanın bir beygiri ve ahr- rın bir kısmı yandıktan sonra ateş söndürülmüştür. © Tahmil tahliye O amelesinden Halit oğlu Yusuf, istif ettiği balye- leri düşürerek altında kalmış, aya- | ğından yara alarak Beyoğlu basta- nesine kaldırılmıştır. ————————— Zehirli gaz hücumlarına karşı Zehirli gar hücumuna karşı şehir- de yapılmakta olan tetkikat devam ediyor. İstanbul tarafında eskiden kalma birçok sarmıç ve mahzen bu- lunduğu için bu tarafta sığmak terti- bat: kolayca yapılabilecektir. Fakat Beyoğlu cihetinde biraz güç olacak- tır. Çünkü bu civarda mahzen ve sar- Pıç yok denecek kadar azdır. Bunun- In beraber önemli incelemeler sonun- da bunun da çaresi bulunmuştur. Bey oğlu tarafındaki ekserisi büyük olan kârgir binaların münasip bir odası s- ğinak haline konacak, tehlike vuk unda o binada oturanlar bu odaya &- ğinaçaklardır. Tetkikata devam edil- mektedir. Kazanç beyannamele- rinin tetkiki 1931 senesinden 1534 senesi sonu- na kadar muhtelif mıntakalardaki #ükellefler tarafından verilen ka - zanç beyannamelerinin Beyoğlu ma liye mütehassısları komisyonu tara- fından yapılan deri, bi ür ye zere komisyona verilen 6500 beyan- nameden 4000 den fazlasının ince- lemeleri bitmiştir. Şimdiye kadar yapılan tetkikler» de mükelleflerin beyannamelerinde gösterdikleri kazanç yekünuna ilâ- vesi lâzım gelen miktarın bir buçuk milyona yaklaştığı anlaşılmaktadır. Yani böylelikle 1931 den 1934 sonu- na kadar yapılan kazanç tahsilâtı - gene Unkaparında Yaşar isminde bir | Astarar gazetesinde çıkan bir yazıdan dolayı Yedikule Ermenj hastanesi başhekimi doktor Serkis tarafından Astarar gazetesi aleybi- ne açılan davaya, dün de birinci ce- za mahkemesinde bakıldı. Her iki taraf ta iddia ve müdafa- alrını yaptılar, İlkin doktor Serkiş- : n vekili Nazmi Nuri, kısaça id- » anlatarak, müekkilinin As tarar başmuharciri Arslanyan tara - fından açılan davadan dolayı bera atini istedi ve bilâkis, kendi aleyh- lerine Astararda çikan makalenin baştanbaşa hakaretle dolu olduğu - nu İleri sürdü. Bundan sonra Astarar sahibi ve başmuharriri Arslanyanın vekili E- sat, çok uzun süren müdafaasını İ yaptı. Esat, müdafaasında, mahkemenin on celsesini işgal eden, karşılıklı olarak açılmış üç davanın nasıl ve nereden doğduğu, her birinden mi - saller getirerek ve kelimeler üze - rinde durarak anlattı ve bu arada Astararda hafiflik başlığı altında çıkan yazıyı ele alarak, hafiflik kelimesinde hakaret bulunmadığını gazetelerde çıkan hafiflik kelime - sinden misaller göstererek izah et- | ti ve sözü Ermeni cemaatinin idâre ettiği Yedikule hastanesinin o vazi- yetine getirerek, hastaneden çıka - rılmış bir hekimin Norlor gazetesin- de deşrettiği bir mektup dolayısi- le müekkili olen Astarar başmuhar. ririnin bu mektubu tenkit eden bir yazı yazdığını söyledi. Bundan sonra, müddei umumili - ğin Astarar aleyhine açtığı davanın Mütbuat Kanununun 42 inci mzd - desine uygun olarak açıldığını ileri sürerek dedi ki: — Kanunun bu maddesine göre güzeteler, kendi eleyhlerinde açı - lan davayı, gazetelerinde o yazamaz. lar. Kanıma bu maddenin konmasın- daki sebep şu İdi: Dava edilen şahıs, dava eden 2- 16-3-93$ a HAKYERLERİ | Dün Bir Gazetenin iki Saal Süren Müdafaası Yapıldı. du. Maksat, buna mâni olmaki& | Halbuki, bizim hakkımızda açıldığını kaydeden yazımızda # ufak bir hakaret yoktur... >. Bundan sonra müddej umumi makamı, Esadın müdafaasında noktalara cevap vermiş ve | tarafından görülecek başka davalif olduğundan müdafaası kosa mesini kendisine bildirmiştir. EsfW bu ihtara kargı: — Mahkemenin büyük bir sabi” la beni dinleyeceğine eminim! diy& tek mlldafaasına devam etmiş ve İKİ sastten fazla süren müdafaasm: tirerek, müekkili Arslanyanın beri” atini istemiştir. Duruşma karar verilmek üze“ başka güne bırakılmıştır. * Arnavutköyünde Hatice ve Hr cerin evinden 1500 Jira kıymetindf elmas ve'ziynet eşyası çalmax(dğ suçlu Muhsinle nişanlısı Gülter # leyhine açılan davaya, dün birind cezada devam edilmiş ve bazı şahit ler dinlenilmiştir. * Polis nezarethanesinde, kanudi aykırı olarak tutulmuş © kimsele” hakkında bir yazı yazdığından do * layı Son Posta aleyhine Emniyef Müdürlüğünce takibat yapıldığı” yazmıştık, Dün, Son Posta muhaf” riri müddei umumiliğe çağrılara kendisinden bu yazı hakkında baif şeyler sorulmuştur. © Evvelki akşam, Büyükdered& Ttikof isminde bir e Bulgar, evvi nişanlı bulunduğu Vasilikinin kaf“ | deşi Koço tarafından öldürülmüş * tür, Koço ile Vasiliki, Büyükderede$ Yeniköydeki bağlara doğru gide ken, Trikof önlerine çıkmış ve V8" silikiye sataşmak istemiştir. Koçm bunun üzerine Trikofa çekilip git” mesini ihtar etmiş, Trikof bun dinlemeyince Koço tabancasını çel miş ve Trikofu yaralamıştır. Tri* kof, derhal Etfal hastanesine kal © dırılmışsa da biraz sonra ölmüştür! leyhinde, kendisini davasına pişman edecek şekilde neşriyat yapılıyor- Liman işçilerini yeni bir haber endişeye düşürdü Bundan bir müddet evvel Liman yükleme ve boşaltma amelelerile li- man İdaresi arasında çıkan ihtilâf üzerine yapılan müzakerelerde HH” manda çalışan 300 amele fazla gö » açığa çıkarıkması kararlaştırılmıştı. Bu yoldan olmak üzere Liman ge- nel direktörlüğü yakından Liman Sevk müfettişliğine emir verecek ve çıkarılacak âmelelerin seçilmesi için sıhhi bir muayene yapılacaktır. Bu muayenede liman işlerine ta - hammülü az olanlar ayrılacak ve alt mışar lira ikramiye ile açığa çıka- rılacaktır, nım bir buçuk milyon eksik olduğu anlaşılmıştır. Bütün beyannamelerin (tetkiki bittikten ve bulunacak yekün da temyizden geçerek tasdik edildik - ten sonra bu paraların tahsili için lâzım gelen musmelelere başlana - caktır. Tapu ve kadastro işleri Tapu ve kadastro genel direktörü Fahrinin Balıkesir. Bursa, İzmir ve havalisinde tetkikat yapmak üzere gittiğini yazmıştık. Genel direktör Bursa, Balıkesir ve diğer mıntakalar- da tetkikatını ikmal etmiştir. Direk- tör, İzmir ve mintakasında da tetki- ve yapacak ve sonra İstanbula döne cektir. Bebek bahçesinde danslı çay Emlâk ve emval komisyoncuları, dellallar, muakkipler cemiyeti, bu ak şam Bebek bahçesinde büyük bir gar den parti hazırlamıştır. “Garden parti saat 8 de başlıyacaktır. Bu münase- betle birçok eğlenceler hazırlanmıştır. Danslı çay, sabaha kadar sürecektir. Bu suretle bir miktar azalacak © lan âmelelerden geriye kalanlarının bugünkün işlerle geçinebilecekleri umulmaktadır. Fakat şimdi de Jiman amelelerini başka mesele telâşa düşürmüştür. Bu da, bundan bir müddet evvel Li- man tarife komisyonu tarafmdan tespit edilerek Ankaraya gönderi - len yeni yükleme ve boşaltma tari- fesinde bir takım tenzilâtlar yapıl- dığına dair çıkan haberlerdir. Müzede kurulan tarihi çadır Askeri müze tarafından müze önü ne bir ay evvel kurulan tarihi çadr rin dün kaldıtlması takarrür etmiş ise de gerek seyyahların ve gerekse hal- kın fazla alâka gösterdikleri anlaşıl- mıştır. Bunun için Müze direktörlü- ğü çadırnı Ağustos nihayetine kadar kaldırılmamasını muvafık görmüştür. Çadırı son bir ay içinde tahminen 10 bin kişi ziyaret etmişti: doktorluk olduk desene.. Dedi ve.. Yerinden kalktı: — Haydi biz gidelim bari Güney?.. Diye karısınm gözleri içine bakarak ilâve etti: — Kendimi çok takatsiz his- sediyorum!, Sonra, güle güle Ramize şaka etti: — Yahu.. Mazhar Osman ba na üstelik bir de delilik kondu- rur, Arkadaşımız filân ama, o- nun gözünde kendisinden başka akıllı yoktur.. Ve, Fazılm bu sözlerine hep birden gülüştüler, Yal aklar ayrılıyor Ramiz dediğini yaptı. Maz - har Ösmanı, Fahrettin Kerimi aldı, geldi. Fazıl, bu iki sinir doktorunun uzun bakısından geçti, her hekimin yanında duyduğu kederi bunların yanında da dı- Güney yuyor, suratı hiç gülmiyor, bo- yuna soruyordu: — Çok mu hasta buluyorsu - nuz doktor?. Güney ile en çok konuşan Fahreddin Kerimdi. Küçücük boyu, ufak tefek görünüşü, s0 - kulganlığı, bol konuşuşu hemen onu Güney ile yakım bir tanış ya pivermişti. Elâya çalan iri yi- yah gözlerini bol kirpiklerinin altında kırpa kırpa ve çıkık alım İk, çıkık elmacık kemikli, kırpık kesik bıyıklı, avuç içi kadar gö- rünen esmerimsi yüzüne her sa niye değişen bir poz vererek; — Hiç bir şeysi yok Fazılın, Bayan Güney?, mana na onaylatıyordu: — Değil mi profesörüm?, Mazhar Ösman iri, kos koca- man görünüşlü gövdesi ile maro nun genişliğini doldurmuştu. Diyor, bu sözünü Mazhar Ös ken bir koltuğa oturmuş ve o- Bir yandan Fazıl ile konuşu- Tahkikata genel savamanyar Kö“ mil el koymuştur. —Festival'e hazırlık Birçok Avrupa şehirlerinde oldi Hu gibi bu yıldan itibaren başlamak üzere her yıl bizde de yapılacak 0 lan Festival (şenlik) etrafındaki ha” zırlıklara devam edilmektedir. Bi İğtereatn bir muvaffakiyet cide iin Avn şehirlerinde w* daki Festivalleri görmüş olan şah siyetler de komiteye almmıştır. Komite hergün toplanmakta o V8 Festivalin mükemmeliyeti için bul dukları yenilikleri önce hazırlan * mış olan program taslağına ilâve €t* | mektedir. | Festival bizde ik ela yapaleciği için çok güzel ol ikea RR Sk Seken gençleri de milli oyunlara iştirak edecekler” | dir, Bu sebeple muhtelif milli oyuf* | lar tespit edilmektedir. Bunlar af?“ sında Zeybek, Orta Anadolu, Yuk#* rı Anadolu, Sepetçi oyunu, Ers© | rum barı ve Dadaş oyunları bulun” maktadır. Muhtelif yerlerden buf” ların notaları tedarik edilmiştir. B# oyunlar muntazam bir şekilde Pİf erkekle bir kız tarafından oynan3 * | caktır. Komite ayrıca Halkevi, sel San'atlar şubesile de temas ede tek programı genişletmektedir. BY” dan başka her vilâyetteki halkevi”" rile de temas eğilerek milli rn notaları istenecektir. Yaban” memleketlerden de notalar İsti Festivalden bir hafta evvel rilmesi temin edilen bütün n: tetkik edilecek ve bundan s9 galgı ile provalara başlanacaktır. suretle Festivalde hiç acemilik kilmiyecektir. Komite bu yoldü fişler de hazırlamıştır. bir şeysi yok! Fakat, — Bir hastaya elli liraya g ii . Bir raporu üç yüz lirayâ — rir.. gi Deli dediği deli, akıllr def akıllı olur! i Dedikleri Mazhar Osman Ve tün bu söylenenlere sanki di şılıkmış gibi Fazılın yani o Zün uzün oturuyor, bol bol k şuyor: gali — Deli çok.. Yatak ax İyi Bakırköyüne istediğim Diğ veremedim. Yurdun her Yö. dan aklına esen bize geliye Diye dert yanyol Bi) lık söz çoluk ag s “9 arkası var)