amış Bırdı Han Kafeslerden Birine Asılınca, Bir Makara Gıcırtısı işitildi. O Anda, Tehditler Savuran Herifin“Palas Pandıras,, Bir Boşluğa Yuvarlandığı Görüldü uşoğlan hemen toparlandı. Ma - Han tam zamanında şüphelen- ti, Zira “Dikkatli ol!” demesile m adamların birer kuburlu el İmaları bir olmuştu. Ve biri bir domuzu gibi homurdandı: Memiş kımıldanayım deme öl- fün gündür. feslerin parmaklıkları arasından ri görülmüyordu. Mamış Bırdı zerre kadar ,kahramanlık tasla- tarafma gitmedi. Bilâkis rolünü makta devam etti. Bir tehdit isında kalmış korkak bir esnaf yalvarmağa başladı: Bir kabahat mi yaptım baylar! m ne İstersiniz? Kuzum, canı- ğışlayınız, Bir yanlışlığınız ol- Bun bu köpekleşmesi öbü hi bir perde daha yükse Kabahatin var ya.. Kazancın, Beçtikçe fazlalaşıyor. Fakir f- YI hiç düşünmlüyorsun. Altınla- i age sakladığını anlamak için Hangi altınlardan bahsediyorsu- baylar? Benim gibi bir zavallı tri maltın bulunur mu? Haydi düş önümüze... Kargalar- ne aldığını biz bilmiyor muyuz? Altın isteriz. ia Kıymıyın bana aslzadelerim... rınıza yemin ederim ki ben açıp dilenecek bir kale girmi- dir. Altınları! Boş lâf dinlemeğe miz yokun Billahi ben tek pula muhtaç bir kemiğim. İsterseniz size en iyi larımdan birer çift vereyim. Ne yapalım biz kargayr!.. Çabuk Altın İstiyoruz... Şimdi, çabuk, bna, tehdidi arılı MA VE"bir iki adiki S6İZ va rek: Bakmız baylar... Bunların gü- lerine bakınız! - dedi - Mos- Çarının sarayındaki kızlar bile e ar tatlı bel kıvıramazlar. ayıp hizla çekti. Gıcırtılı bir A sesi işitildi. Bunu bir acı takip etti; say! © anda tetiğine dokunulmuş bir hş Elmbürdedi. Mamış Hana ba- İF namludan bir alev fışkırdı. iman hlamış Han bir çekirge gi- oğlanın yanma zıpladı. Odayı wan kaplarken bir ikinci ma- Bicirtesi duyuldu. Bunu bir ikin- 1 feryat takip etti. ra kenarlara çarparak bir kuyu- n bir taşm: Camburlop £ Ya gömülüşünü hatırlatan bir ültü geldi kulaklara, Ve duman lir dağılmaz OKuşoğlan şakrak tahalar ile gülen Mamış Bırdı - kendini bileğinden yakaladığını . Öyle neş'eli bir gülüşü var. Hİ, bir iki dakika içinde geçen bu terin manasını ve neticesini hâ nlamamış olmakla beraber deli- da gülmeğe başladı, Mamış Gel... » dedi - nereye yuvarlar» irını gözlerinle gör. dan ortasında iki büyük delik Miştı. Kuşoğlan bunlardan birine laşınca derin ve dibi görünmez İkuyu olduğunu anladı. Fırın ke- İklerine benziyen iki kapak tava- ii iki makaraya geçirilmiş in- sağlam urganlarla harekete ge- İliyordu, Bu urganların oirer ucu klara mıhit demir halkalara ve İr ucu da karga kafeslerine bağ- lıştr. Öyle ki karga kafesini çe- be bu basit pa nal ça Yor ve kapaklar evvelâ bir yiv de küçük tekerleklerie ufki bir eket yaptıktan sonra dikiliveris ardı, Hanın son derece ihtiyatlı ileri Bu kapakların de bulunup ta bu İp çekilince Yuya düşmemek imkânsızdı. Zira İk ufki hareketini yapınca açılan en kurtulmak istiyen ileriye İru da kaçsa, geriye doğru da kaş bir saniye sonra dikiliveren kapa- «hem önünde, hem arkasında Aş- "iki büyük delikten mutlaka düş- © mahküm ve a işoğlan başmı salladı: Kiler de düşünüyorsun Murat Hişel Sazy Memiş kargacıl Fakat e Nizamettin NAZIF Pl Duvardan, bir zıplayışta atladı. bu bir şeytan işi. — Başka çare yok. Bu şehrin için- | de her ân İnsan kendini bir tehlike içinde farzetmeğe mecburdur. — Peki ama... Kimdi bunlar? Mamış Bırdı'nın kaşları çatıldı. — İyi ki batırlattın.. Sahi kim olabilir bunlar? —ın — Benim hizmetçilerim ancak ben çağırırsam ,yahut yollarsam buraya gelirler... Ve bunlar benim adamla - rımdan değillerdi. Gel bakalım, aşağı inelim de dükkânda neler döndüğünü anlıyalım. Kuşoğlan önden, o arkadan geniş adımlarla yürüdüler. Merdiveni dör- der dörder atladılar, Ortada hiç kim- se yoktu. ' — Uşak! » diye üngarcı - Bereye kırdmız boynunuzu köpekler ! Fakat bir cevap alamadı. Etrafına bakındı. Zeminde » ayak izleri vardı. Gözlerini bunlara dikerek bir KENDi KENDİMİ Okuma iştihasını uyandır- mak ister ! Değerli romancı ve seçkin edip Pe- yami Safa, geçen gün, benim “Kitap morgu,, adımı taşıyan yazımı ka emi- ne dolayarak bizdeki kitap satışmın, daha doğrusu satışsızlığının sebeple- rini araştırdı. Peyami Safa'nın vatandaşı uyan- dırmağa, ona tehlikeyi göstermeğe çalışan satırların: kafamdan geçirir- ken masamın üstünde, bir kitap gö- züme ilişti. Onu da kitap morgun- dan almıştım. Kapağındaki tarihi okudum: “Fi 15 Ramazan 1297... Aşağı yukarı 56 yıl önce basılmış bir mecmua kolleksiyonu! YapraMarını karıştırmağa başla - dım. Bu eski, sararmış cildin içinde; ber çeşit okuyucunun, — tabii za- manına göre — hoşuna gidecek yazı vardı, Filezof, edebiyat meraklısı, masal, hikâye ve tarih heveslisi, bu kitapta aradıklarını kolayca bu abiliyorlardı. Okuyucuyu oyalıyan, eğlendiren, fa- kat bu oyalayış ve eğlendiriş ara- sında ona mutlaka bilmediği bir şeyi öğretmek için çırpınan bir gayretin alın terleri, mecmuanın her sayıfa- sında göze çarpıyordu. 1297 neslinin okumaktan yeni tad almıya başlıyan gençleri, bu tertip yazıları adeta kapışıyorlardı. Kafala» Tı uzun zaman aç kalmış insanlar için, bunlar birer zengin fikir sofra «e değerinde idiler. Ahmet Mithatın “Kırk ambar,, ım- dan medet uman eski çağın gengeri ne bulsalar okuyorlardı. Okumak ve bir şeyler öğrenmek isteği, onlarda özlü ve köklü bir m Ra Şimdi ise, o okuyucular İma: 1297 yılında saçlı sakallı adamların, hayret ve ibretle okudukları şeyler, şimdi ilkmektebe giden Şoc bile ezberinde... ü okuyucu azlığı, karnı Mir ik adamın, sofradan çeki i- şini andırıyor. #inr yeniden açacak aperitif nevin den kitaplar gerek bize!- Öyle kitaplar ki, sönen okuma is- teğini yeniden bir çırağla alevlendir- sin. Bu aperitit tertibini Peyami Sa Gözünü köpekten ayırmıyordu. Jan düşündü. Sonra Kuşoğlanı dük - | kânda bırakarak çul bir perdenin ar- kasında gözden kayboldu. Dışarda kar yine yağmağa başla- mıştır. Delikanlı, üç ayak)ı tahta bir İs kemle üzerine ilişip gelip geçen pa- paklılara gözlerini daldırdı. Olup biten işlerden hiçbir şey an- lıyamadığı şaşkınlığından belliydi. Bu Mamış Han da amma esrarengiz bir adam halini alıyordu ba! Yanmda geçirdiği her dakika bir başka sür- prizle karşılaşıyordu. Adma Murat- oğlan dedikleri zamanlarda onunla beraber geçen günlerinden hiç te fe- na bir hatıra saklamış değildi. Bah- çesarayda o bir melek gibi yaşıyordu. Halbuki oradaki uslu ve sessiz Mu- iseniz bii, biz (Arkası var) (3) Palanga makara teşkillir. maz ZE ÇATIYORUZ ia da içlerinden biri olan yaşadığı: mız çağın edebiyat, fikir ve roman elemanlarından bekliyebiliriz. Salâhattin GUNGÖR m Pazartesi pazarı Çiçek pazarında birkaç imzalı mek- tu aldık. Aynen neşrediyoruz: İstanbulda Çiçekpazarından başla- yarak bir ucu Marpuççulara, diğer W- cu da Sultan hamamına kadar daya- nan koskoca ticaret piyasasının €$ - naf ve tüccarları büyük bir dertten şikâyetçidirler; Her hafta pazartesi günleri sabab- tan itibaren koca bir piyasayı işgal eden bu daracık sokaklarda pazar ku- rulur, Buralarda tahta nalından baş- layarak patlıcan ve saireden sonra 8- rasile soba çırasına kadar her şey tep hir edilir. Bu satıcılar bir saniye durma dan akşama kadar bağıra çağıra mal- larını methetmekten usanmazlar. Ve o gün mağazaların dahili ve harici faaliyeti tamamen felce uğrar. Bir tek müşteri pazartesi günleri mağa - zalara girip te şu var mı, diye sor » maz, Çünkü mağazaların önü tama- men bu pazarcıların eşyalarile kapa- İı ve geçilmez bir haldedir. Bu satıcılara biraz şu malı şu tâ- rafa koy deseniz haklarına tecavüz edilmiş gibi sert bir bakış kargısında kalır ve naçar susarsınız. Bu vi pazarcıların gündelik rızklarına olmak isti; Yalnız bu fakir pr iğ Ky macağı birkaç kuruş için 15 ilâ 30 li- ra yevmiye masraflı mağazalar | ku” ruşluk alış veriş etmeden mağazala- rını kapıyorlar. İşgal edilen saha Türkiyenin toptan piyasa methali ve herkesin günde on defa geçmek mec buriyetinde olduğu bir yerdir. Ora müstecirlerinin senede © verdikleri vergi ve kira bedeli yüz binlerce li- radır. Yine pazartesi ü ii Dem li sinde koskoca Yenicami ğı e yane rakam Ve ami Gİ iu ye: saf u tatmin edilir, | e TAN FAYDALI BUGÜNKÜ PROGRAM 18.80: Yüzme dersleri. Bayan Azade Tarcan. 18.50; Fransızca ders. 19.10: Pik neşriyatı, 19.50: Estegaço orkestrası, Ro- men mai 20.20 : Haberler. 2030 Radyo caz ve tango orkeatraları ve Ba- yan Bedriye Tüzün. Türkçe sözlü eser- ler. 21.30: Son haberler, borsalar. 21.40: Yaylı sazlar kuvarteti (Beethoven) i — Keman: Profesör Ali. 2 Keman: Orhan. Alto: İzset Nezih. Çello: Mesut Cemil, 22.10: Plâk neşriyatı. Bükreş 13-15: Plik yayımı ve duyumlar, 18: Hafif orkestra müziği. 19: Duyumlar. 19. 15: Konserin söreği. 20: Sözler. 20.20: Plâk, 20,50: Duyumlar. 21: Sözler. 21. Kuartet oda müziği. 21.45: Şarkılar. 2205 Sehrammel kaarteti. 22.30: Duyumlar, 22. 50: Röle konser. 23,15: Ecnebi dilile du- yumlar. 23.35: Konserin süreği, Budapeşte 20: Piyano konseri. 20.45; Şiirler, 21.20: Plâk ile Puccini'nin “La Boheme, opera su 23.39; Duyumlar. 23.50: Rerend caz 24.15: Aylı iri f) ge yl Seneca duyumlar, 105: Varşova 19.45: Plâk-Sözler, 21.10: Hafif müzik 2145: Duyumlar. 22: Leh o müziğinden senfonik konser. 23: Spor. 23.10; Küçük radyo orkestrası. Belgrat 21: Karışık şarkılar. 23: Duyumlar, 23. 20: Plâk. iü Prag 20.25: Radyo filmi. 21.30: Sözler. 21.45: Piyano keman konteri, 22.14: Sözler. 22. 35: Çek filharmonisi tarafından konser. 23,15: Duyumlar. 2850; Plâk. 23.45: Al manca duyumlar, Moskova eri gora yeyemı. 22: Almanca ya. yım, : Kın meydından reportaj 2305: İngilizce yayfım, 2405: Macarca, Le'pzig 20: Hafif müzik. 21: Duyumlar, 2110: Keman orkestrası tarafmdan dans müzi. &i. gi, 23: Duyumlar, 23.30: Bach'm eser. lerinden i Münih 20: Mozart'ın “Donjuan,, operası. 23.15: Duyumlar. 23.30: Johann Sebastian Bach. m eserlerinden konser, Breslau 20: Enstrümantal » solo (konser). 20. 40: Aktüalite. 21: Duyumlar. 21.10: Rad. yo piyesi, 28: Duyumlar. 2330: Bacb'n ezakcü imiz REAL, NÖBETÇİ ECZANELER Bu gece nöbetçi scraneler şunlardır? Eminönünde Hüsnü Haydar — Divan- yolunda Esad A Kumkapıda Belks — Zeyrekte Hasan Hulüsi — Şehzadebaşın. da Universite — Aksarayda Etem Perter — Samatyada Teofilon — Şehremininde erer — Karagümrükte Suad — Bü- Şinasi Rıza — Heybelide Yur suf — Bakırköyünde £, T. -— köyde Halk — Kan 'erziyan Has ht aş nama Recep — Beyoğlmda — Pangaltı Güneş — Taksi: de Karakin Körkçüyan — Galutada Hi Kurtuluşta çimi Necdet Ekrem — , LİMAN HAREKETLERİ 1 6.15 Aytem İf, 1130 Bartın Madtayadan Bugün limanımızdan gidecek vaparlar ; $ Asya Mudanya; 7 Gülnihal Banda; . ya, DAVETLER SÜNN Kalay Kadak 0 YU tos 935 SİNEMALAR TİYATROLAR Sümer: Genç kızlar klübü - Krmuz va SÖnküder Hület Sakandat | leketlerin yanati İStİbAMİğii kes : e İE DM. aaa BiLGiLER | Üzümcülükte Türkiyenin Rolü Ve Yaş Üzüm İhracatı Umumi harpten evvel Türkiyeden ecnebi memleketlerine ve başlıca müşterimiz olan Mısıra iki buçuk milyon kiloyu mütecaviz yaş üzüm ihraç edilmekte idi, Son seneler i- çinde kuru üzüm sevkiyatımız art- masına mukabil yaş üzüm ihracatı- mız azalmış ve müstehlik piyasalar- daki yerimizi komşularımız almıştır. İstihsalâtımızın bir kısmını yaş o- larak ihraç etmek için z gi iştiği teşebbüsler müsbet neticeler vr üiredir. İstihsal o mahalle. rinde bu seneden itibaren yaş üzüm, yaş meyve ve sebze ihrac için bazı teşekküllerin vucuda getirildiği ma» kallerinden verilen malümattan an- İaşılmaktadır. Mahsullerimizin orta, gimali Avrupa piyasalarına ve Misi- ra ucuz tarifelerle ve seti bir surette sevki için lizmgelen tedbirlere te- vessül olunmuştur. Şarap imalâtımız İnhisar idaresinin tanzim ettiği i- tatistiklere nazaran Türkiyede imâl olunan şarap miktarı şu merkezde- dir : Sene Hektolitre 1930 22.204 1931 38.316 1932 53.857 1933 1.351 1934 44.917 Cihan üzüm istihsalâtı Türkiyenin mada Sultaniye üzü- mü yetiştiren memleketlerin son &e- neler içinde istihsal eyledikleri üzüm mikdarları şu suretle tesbit edilmiş. tir : Türkiye ve rakip memleketlerin Sul- taniye Üzümü istihsalâtı ton olarak Memleketler 1932 (1933 1934 Türkiye 65.000 Kaliforniya 262.000 Yunanistan 27.000 Avusturalya 43.000 İran 25.000 İspanya 20.000 Cenubi Afri- ka İstibadı 62.000 182.000 29.000 68.000 30.000 15.500 50.000 157.000 17.000 42.000 40.000 15.000 4.500 8.500 448.500 390.000 Koreni üzümü Kuş üzümü tâbir olunan küçük si- yah Korent üzümü, yetiştiren mem- 8.000 329.000 dikim “EA” Yunanistan 130.000 Avusturalya 20.000 Cenubi Afrika Ittinadı 3.000 Diğer yerler 3.000 156.000 Korent dahil olduğu ( halde kuru üzümü fazla istihlâk eden memleket- ler : Memleketler Bin ton Birleşik Amerika o 180 - 200 İngiltere 100 - 120 Kanada 15-20 Merkezl Avrupa 100 - 120 Avusturalya 10.15 Sovyet Rusya, İtal- ya, İspanya 30.35 —— Yekün : 435 510 Kaliforniyada üzümcülük Türkiyeden fazla çekirdeksiz. ü&- ITFAYE TELEFONLARI —< İstanbul itfaiyesi > Mfaçilköy, Bakeköy, Büyü, | << dere, Üsküdar itfaiyesi 60625 Paşabahçe. Kandilli Erenköy, Kartal büyükada, Heybeli, Burgaz. Kınalı mın. takaları için telefon santralmdaki memu- MÜRACAAT YERLERİ Deniz Yolları acentesi Telefon Akay (Kadıköy iskelesi baz me- marluğa) ekeni Hayriye, Telefon ir ye Teller. çe Şark Demriyol iracaat esi, Sirkeci Telefon — Devlet Demiryollarn müracast im Haydarpaşa, Telefon 42362 104703 z 22925 23019 42145 ÇABUK SIHHİ YARDIM TEŞKİLÂTI Bu numaradar, imdat istenir, ge . HASTANE TELEFONLARI Cerrahpasa bantanesi. Cerri 21693 Gureba Hastanesi, Şehremini Yeni bahçe, 23017 Haseki kadmlar hastanesi Ak- saray Haseki cad. 32 24553 Gülhane hastanesi Gülhane 20510 Kuduz hastanesi. Ça, 22142 Emraz akliye ve asabiye bas . tanesi, Bakırköy Reşadiye kışlası | 16.60 Beyoğlu Zükür hastanesi Firuaza (43341 Etfal hastanesi. Şişli 42420 Hi lümene esi 60107 Zeynep Kâmil hantanesi, Üskü- dar, kuyusu, Gün Doğumu iğ züm yetiştiren memleketlerin başıne da Birleşik Amerika vardır. Ameri- ine kadar olan vasati üzüm istihsalâtı (o 68.000 tondan ibarettir, Bu mikdar 1923 1932 arasında 300 bin tona kadar yükselmiştir. Kaliforniyada üzümler Ağustos sonlarına doğtu toplarur. Eylül ve İlkteşrin aylarında — sergilere konur. Üzümler esas itibarile iki Okısma ayrılır. Bunlar da : 1 — Alexandria, yahut Muscant ât Alexandria 2 — Sultana, yahut Thomson Secğ- lees Amerikanın beş senelik üzüm .hracalı Son beş sene zarfında Birleşile Amerika Devletlerinin kuru üzüm ihracatı şudur; 43732 | Sene Ton 1928 - 29 110,151 1929 - 30 62.421 1930 - 31 61.847 1931 - 32 56.368 1932 - 33 59.917 Amerika üzümlerin başlıca müş- terileri : İngiltere, Almanya, Holan« da, İsveç ve Kanadadır, İngiltere 1932-33 de 24.524 ton, Almanya 8.491, Holanda 2.466, İse veç 4.256, Kanada 5.051 ton üzüm almışlardır. ———— Numarasız husus sandallar İ Boğaziçindeki hususi sandal ve mo- törlerin çoğunun numarasız olduğu görülmüştür. Numara almak için be » lediyeye bir resim vermek icap edi - yor. Bu nakil vasıtalarının numarasız bulunması belediye varidatmı azalt « maktadır. Şarbaylık şubelere tebligat yaparak numarasız sandallardan ceza alınmasını bildirmiştir. ——— —————— ML BORSA NE 27 Temmuz Cumertesi PARALAR Alış Satş Stertin 618,— 623 Dolar 124,50 128 20 Fransız frangı 166. 169— 20 Liret 192,— 196,— 20 Belçika frangı 81— 82.— 20 Drahmi 2— 2— 20 İsviçre #r. 816,— 820 İ PFilerin 80,— 81— 2) Çek Kron 95— 90 | Avasturya silin 2150 2 Mark 31,— 40 Zioti 220 2450 Pengo 2040 2— 20 Ley 14— 15 20 Lea 23 Ziy 20 Dinar 52— Siye Yen 31— 33— İsveç Kuron 31— 32 Altın 12 Pil Mecidiye 52 55 Banknot 21 2530 ÇEKLER Paris üzerine İngiliz Mirası Dolar Liret Belga İsviçre #rangi Leva | GFlerin Çekoslovak kronu Avusturya Pezeta Mark Zor Pengö Ley 581,43 1,97.50 Dinar Yen Çernovets İsveç. karonu ESHAM Telin Değirmencilik T. A. Ş. Şark Merkez Eczanesi ıSTIKRAZLAR gz m ÖNEM mrs Türk Borcu I Kupon kesik © 2195 .. E ği 2020 yel e İstikrazi dahil! 0459 TAHVILAT Rihtem Kupon Kesik 10.28 Anadolu 1 ve 11 4505 >. çi Kupon kesik | 4550 Asatolu Mümessil Kupon 4535