Z -SON YELOĞRAF—2İ9 1 a€i KÂNUN BU — ——— — —— HALK FİLOZOFU Biletçi ve yolcu Tramvay — biletçileri arasında bazan, ne kadar nazik ve kibar - hanları var, Hepsin n terbiyesi tam vatandaşlar olduğu şüphesiz. Fa- kat, bazan öyleleri var ki, insan bayran kahyor ve bu sıkmt li arı balar İçinde, zavallınım çektiği zorluktan dolayı, ona karşı bir acıma hissi duyuyor, «Beyelendi: siz, — <lâtfens s'z, «zahmet olmazsassız, «müsaade buyurırlur mussuz lâf etmiyen ki- bar, genç bir biletçinin arabasın- da, istif halinde gidiyoruz. Bir is- tasyondan, arab: yoleu daha bindi. Hareket ettik. Vatman son derece sıkışmışti. — Âdeta çalışa- mıyacak halde idi, Biletçiye ses- dendi: — Birkaç yolcuyu arabanın içi- ne al Sanki, bu sözler, yalız biletçi yi alâkadar ediyornu yok cular arasında, biçb'r hareket gö- sülmedi. Halbul gibi gibi, arabanın orta> REŞAT FEYZİ «ma doğru, birkaç yolcu birer iki- ger adım daha atsalar, sahanlık, misbeten ferahliryacaktı, Nazik biletçi, en evvel birer ikişer adım atıraları icap eden or taya yalcın yoleulara hilap etti: — Bayım, lütfen artaya doğru gelir misiniz?. Bu sözlere muhatap olması icap eden yokculardan bir zat - pek - lmgan ve kalantor bir şey olacak - fena halde kızmıştı, Biletçiye döm- dü — Senden akil ve tavsiye iste- Mmiyoruz, görüyoruz işle, sıkışaca: u, duz, bakalını Halbuki, müşarün'leyh, kadar, ©o üna Nedense, bil gururuna dokundu b yel « nazik ve ter olan biletçi, uzun weun bu kibar (!) yokuyu süzdü. Hiçbir yey söylemedi. O ânda, her- kes, biletçinin düşündüklerini dü- şünüyord bir genç yerinden bile kıpırdama- | etçinin sözleri | İKışın yenecek meyva) kuruları "Toyraklarımız ümrlade yetişen bia bir çoyit ziral mahsadim kıymeli © ku | dar bürüktür ki, biz, müsleset, bu mah- | Güllerin bir çoğunun kaymetini bilme İöyiz Geçenlende Bağlık, bahçelik vilâ. yetlerimizde uzun olurmuş bir valandaşla kazışlam. Bilhasaa yaz gün- | deri, meyvanım bol olduğu — mevsimde, satılamıyan, şevkedilemediği için kalanı 've çürüyen, dökülem meyvalardan bah- | Bekti, | | Bliz, meyva deyiace, belli başlı bör kaç | tanesini anlarız. Halbuki, meyvalarımaz | çok çesillidir. Meselâ, hiç kaymet ver | mediğümiz erik vardır, Briği, mevsimin de meyva, diye, alıp yiyenlerlmiz. çok | azdır, Bir de eriğin çok fazla — yeliştiği | büyük araziler vandır. Burularda, bu meyva, sadan ucumd Eriğin kurasu yapılır. Ve bu, çet yi | | Bir gıdadır. İçinde bilhassa vitmiz ve geker vardır, Şekeri, yalnız şeker de dğünir maddedon — bekleriz. - Halbduki daha bir pok şerlerden, şakeri almak | âr, Maalesef, bizde büyük gi- ayli kuralmaanaşlır, Eğer, kurul- mevi madde liyık olduğu anmiyet ve kıymeli alır, Üzerinde işlenir, Mesvalarımızın mebul yetiştiği böl geler, İstanbul gibi büyük şehirlerimi ze ekseriya mzaktır, Bu meyvalar, top | hakkında yapılan tetkikler | sodkları yerlerde katirlar. Bu. bölce VARLIK VERGİSİ | Bir arkadaş matbandan içeri gir- | di, yanımıza gelir, gelmez: | — Varlık vergisi ” verecektim, | amma, sonra olmadı işte.. | — Ne münasabet, dedik.. Son zengin misin?.. — Hayır, dedi, bir piyango bi aldım, sonra, bekledlin, fakat hiçbir şey çıkmıadı. MEŞHUR OLANLAR Arkadaşlar, gazetelerdö — çıkan varlık vengisi mükelteflerine. ait Fsteleri takip ediyorlardı. ve kademli bir muharrir arkadaş: — Yahu, dedi, bınv a yıklır ka: | lem oynatıyor, eserler yazıyorum, böyle çabucak meşhur olmadın.. MÜKELLEFLER ARASINDA Dikkal ettiniz mi, varlık vergisi | mükelleleri arasında, yalnız ka leminin mahsulile geçinen edip ve şairlerden hiç kimse yok. Halbuki bemetn diğer bütün meslekicre mensup vatandaşlar var, İnsan şöy- ke bir temenal yapıyor; — Keşke, bizde de san'at eseri İnsanı zon- gin eden bir metâ olsayd. da, var- lık vergisi mükellefleri arasında orlar da bulunsaydı. VARLIK VE VARİYET Tramvayda iki kişi varlık ver- Babacan lan verecek. Burada, kelimeyi tashih etmek isterim: Variyet yanlıştır. Türkçe asıldan bir. kelime höyle arapça | kakleye göre şekil değiştiremez, AHMET RAUF ——— Yeniden sıtma mücadele | mantakasına alısao yerler Büyülkçkmece, Mimarsınan, Bah- şayış, Tepecik, Ahmediye, Murat- bey köylerile Menekşe çifiliği man- sakasının sıtma mücadele çevresi- ne dinman hrır'.ç".ın)mqlxr. Eski | * | rin tramvaylaı ti Pendikteki #ışap köprünün de mirden ve DiF şekild Ve ması için Münai icra ol tic Mezkür köprücün 4 — 5 metre p Ahtiyaca tekabül ülen ve binsenaley iken ye inşa olunmasının doğru olmıyacağı mütaleasına varılmıştır. Bostancı ve Heybeli mendirekleri nan v mübrem içler mevcut Heybeliada ve i Üzenine Bostancı mendi- mızı fenerler kullanılarak faaliyete İköyde orla mektep açılamıyacak Yeşilkö; açılması sinde temenni olurznu Ma: vapta şimdilik buna imkân bulu- namadığı bidirilmiştir, 'de bir orta maktep if Vekâletince verilen ce - | Beykoz icra | mo< İrzere yor. lemenai olarmuştur. n ti t Ve tibarile ştu hacmi n luky cap edip etmiyeceği © kik olunduğu bildi: betinin tet- lmişti; Arka sahanlıkta Hamal Ücretleri yüksektir, araba hut max daha pahalıcır. Taksiler malâm. Fakat, büyle olması, hir kasım yolcula. Tüzamandan — büyük Paketller, hattâ çuvallar ve valizler sok. maasına bir sebep toykil etmez, Bnas sa, İranıvaylanın arka sahanlıklarında bu nevi bir çok eşya faşınıyor, — Geçea gün bir dolu taneke —içinde ne olduğu u bilmiyorus— sahanfıkla taşınıyorda. Bir yolcu basağını Çarptı Fena halde murtar p oldu. Buçün, armbalar, yolcuları — güçlükle alabilmektedir. BURHA N CEVAT a1 çokş sthlâk sadır. K | bühasa sekerli muddelere ihtiyaç daha fazlağır, Bir kasm Anadotu şehir ve ka ada, yazın çıkan hemen her am kurusu yapılır, Ve ba İlina çok lezzetildir, Meyvalik ve bahçelik olan bir. çok | köylerimirde, karutulmuş mevvatar, be- | dün düş yenir, Ba, hem mütlm bir v | da, hem de, evlerde, gelak çocuğum eğ- | dencesidir. | — Meyvajarma, yaş ve kuru olarak da- | l ha farla Fağbel gürmek icin, dediğtmiz zi gua sanayüinle karulman Jâmım- dir. Gida sönayü kurulanca, behçe <a hipleri, meyva yelişüirmiye, saları mdah | | etmiya daha siyade ehemmiyet verecek. | berdir. Bol meyva yetişliren şehir ve kasaba- | Platımızdan ep ziyede kazananlar, de » Sahil, büyük ve işlek şeseler üzerlede bukmanlardır. Çünkâ, bo et | | bi yerlerden anvkiyat kelay ve daha | Türkiyede münakale İşi, mnlA:mı[ başlıca meselelerinden birldir. R. SARİT | sabaların Kızı uy Küçükpazar şubesinin | bu akşamki müsameresi | Kızlay cemiyeti Küçükpızar | | »ehiye şubesi tarafından bugünkü | Salı akşamı saat 17 den saat 22 ye kadar devam etmek üzere Çember- mü unceeye â ile 16 kişilik saz he #yatrosu ile sar tropler iştirik gdeceklerdi At tamamen fakir çocukları lunacaklar, atih civarır alundu, da iki or ik is af olu biletçilerin terfihi e biletçilere aile ba; hakkın - ur, üdar, Kadıkö, ımvaylarındı ahlemlerin & pilması Müzabi ve milli reman No. 63 A KI AD e | BİR PALYAÇO DÖRTCAN- BAZ BİR DE Mubarriri: Otur bakayım şöyle de konuşalım —| Amma yavaş yavaş haf — Sanra mah- | veluruz! | Fabire momnan ve mes'ui Ratibin yanı başına oturdu. Biraz boş beşlem Bonra RaÜp İhtiyalı elden birakmıya- Yak kalklı, oda kapsamı kililedi, Arlık Fuhat rahat kanamaMlrlerci şundi — Söyle bakayım Pahireciğlini?. Dedi. | Kasıl oldu bu İşler?. | Pahire hepsini anlattı.. Sonra — Nali | Beyla yazkanesindı başlayıp bilireme | dikleri hesaplara başladılar.. Gürel va- kik geçiriyorlardı.. Birdenbire — kapının | yurulduğunu deyarık siçradılar. Ra- Gp kapıra koçarak sordu: | — Klmcinla? — Aç Ralip benimi,, | Raüp Cahidenin sesini tanıymca saç | Yarımı çekerek Fahireye bir eyvahi İşa | eli yaplı, Sonra kapıya seskendi. | Mazur görünür, kapıyı açamami Kiyafetim mümit değti. — Aç Radpi Aç gimdi düşüp bayıla- catım! yörüm!, İi sasi sonma gelinlak Yahul | yarak Ratibi HOKKABAZ NEZİME MUHİDDİN — Hayıt biç bir yere gidememi! Aç keapırı iyle düşüp bayılyorum. Hayyyl Ralip kıpıya iylee kulak verip genç kazın yere düşüp — bayıklığını anlayın- €a Fahireyt koşta.. Aman Fahireciğim. —Diye yalvar. d— Dünüp bayıldı, Orada bırakamam., | Polislik oturaz. — Ey ve yapalım? — Sen hemen şaraya git otur.. bet onu savarım. Ratip Fahireyi ceniş Kardrobun ka pusını açarak içine vektu. Sonra oda ka putinı açıp Cahideyi kucağına aldı. Ve kanapere yatırlı. Cahidenin ayılınamı Büç olmadı Gözlerini açar açmaz ağlı baynuna sarıldı: — Rallpçizin sensiz — yaşıyamıyaca- Hami . Bani öldürea bir arldı senk Bim Şuradan şuraya ridemem. Ralibin bu güzel genç kıza karşı bür Yün arzaları tekrar canlanmışl. Garn diroba bir göz aitekiaa secen yavaşça K Cahkleyi öptü: Küşı ve gözü do bir ta- | kam mimikter yaparak: — Haşırt —Dedli— Artık ben en bost bir adam değiilmi.. Cahlde bağırmıya hazırlanınkan yar vaşça kzı lokrar öztü Müsterm el işa Tei yaparak sesdini yükeltlir — Evet maahksef bem bu oyunlara Cah'de dayanamadı: Ne oluyorsun Allahaşkına Ratip? Kimden korkuyoram? Odada bizi mi Var yoka?, Ratip parmağı İle meçhal düsmanları İş3Tel ederek devam ediyorda, Arlık | kendini şaşırmaşlı: Bvek, evet işte Büöylet İşinize ve Üirve afer.. Ben kalbimi vermiş balu: Beyorurr n kader böyle kalşu, Fakak dürünük camimiz Bolki, Şey. Mani dünya bu efendim. | ati alnında doplanan terleri silerek | yöme bir takım g işareller yapıyor. |an hattğ Fahireyi dalaptan — çıkarmanın zamanı Beliyordu. Sast dört baçuğa vardı. Son zamanlarda bashölün coşan Ve sabırsırlaşan Mertuka ber gün a dak a evvel koşap retiyordu. Neredey ge gele Katip yine kalkıp Kapıyı killledi. Delikanlının ba — haze- ketinden pek mümnun olan Cahide mi küfak olatak sevrilisine sanlıp - övü Fahire arlık doladım içinde çıldıracak. | &. Hele kuluğına bu öpücük şıpırtanı ge| Ainee tekmeyi vurmuya — hazırlamırken | odada BİY lelüş sözerek santa. Merruka- nan merdivenlerden çıkışımı farkedem Ralip bu sefer Cahildeye yatvanıyordur | — Aman Calildeciğim makvalduk!. l (Daha var) Calildeyi odadan savmanın, Har'p Vaziy | kaldığı sarsıntı v Cç;n: S.l DOĞU CEPHESİNDE: Almanların şimali Kafkasyayı da ihtiva eden cenup müdafa cepbesi, Rusların azimkâr ve sü rekli taarruzları neticesi büyük bir sarsıntı geçirmektedir. Alma: lar bu cephenin erta Don, Don dirseği ve cenubu, Kafkasyadaki Terek kesimlerinde aylardanberi hazırlanmış olan keş mevzileri den geri atılmıştır. Kuvvetli tah- kimattan mahru n ve aşa yukarı buz ve kar üzeri rebeye mecbur edilen Alman tü- menlerinin harp kabiliyeti azal mıştır, de muha- Almanlar, cenmp ceph mukabil * istedile cenabundaki arrualı Stalir da grad'ın. şim kesindlerinde kukacının kapanmasıs mâni ol dular, Fakat bu iki Rus ordusunu ilk çıkış mevrilerine geri alam dilar. Bu iki Rus ordusu taarru: za muvaffakiyetle devam etmek: tedir. Kafkasyada Terek kesimin- de Almanlar cepheyi düzeltmi için ric'atten başka çare bulama- m şlardır. Orla Don cephesine ge- lince, burada Alman mukabil arruzları Rusları hâlâ derdura mamıştır. Mareşal Timoçenko Ve röşilofgrad veya Rostof'a inmek için bu Rus ordusunu mütemadi- İ_k.u * ükn*— ş ÂAteşemilit ekti e Rus taarruzları si) yen takviye etmekte ve büyük bir netlee almak için ileri sevki tedir, Gelen haberlere bakılırsa, | Slal'ngrad - Rostof — demiryolu Tatsinkaya civarında kesilmiş ve bu demiryohmu şimalden müd faa eden Alman kuvvetleri biraz daha geri atılmıştır. Görülüyor ki, Almanlar cemrp cephesini düzeltmek için m taarruzlarla da ede orta Don nehirleri arasmdaki bölged, yük bir Rus tebdidi karşılaş- in Rüusları ge emişler, ile Alma: klarını mişlardır. ri atamiyac niştim. Bi eyi düzelt. fayda ir rle- ve or- tere merkez mek iç ©o bi afle yeni b'r ceph yanet maksa sine vermezse, duyu ile arazi kin dir. çekmek daha hayırtı rın da böyle bir çare- zaman uzak ol- masa gerektir. Evvelce Rus taarruzları atcak iki hafta kadar sürüyor ve strate jik sahada gen eden durüyor- du. Fakat bu yeni Rus taartırmı 5 baftadanberi devam etmekle ve üstelik yeni bir keslmde de başla- maktladır. Bu yüzden, Almanlar Devam 3 üncü S İstanbul Halk- evleri ve Halk WAlman cenup cephesinin maruz lodalarına yar- dım tahsisatı Cümhuriyet Halk Partisi Vilâ> t İdare Heytinin geçen hafta top am kongresinde tesdik ohunan bütçe mucbince bu yal şehrimiz- | deki Halkevlerine Partş bütçsin « ektir, Bu ohunacak- 25 bin gu Güretle taksim önü ve Kadıköy E Eyüp rer Halk- â Halk- ine 4300 İira, evine 4 b ÖY, Kartal lira, Bi larma fınm vukuu malhuz o- lan fevkalâde masraflarına karşı- hk olmak üzere VEâyet İdare He- | ahfuz tutulacaktır. Parti teski'âtında yeni olunacak kaza kâtiplikleri eti Parti teşkilt- — 100 er lira ayhık CÇolak Molla beyle Adalı Halil karşı karşıya İki kolu çolak sarıklı ı bir pehlivan.. Çolak Molla, babası tarafın- dan nasıl reddedildi? Çolak nasıl başpehlivan oldu? Çolak Kolla hasımlarını nasıl yeniyordu? Yetmiş iki okkalık çolak karşısında yüzyirmibeş okkalık Adalı... u Ki Güreş tarihimizin namdar pehlivan arasında Çolak Molla veyahut Mümin Hoca müt maruf bir babayığituniz var- dır. Çolak Mofla, küçükken çitle: ğ kolu kirilm akikaten çolaktır. vbik ağacından dü- erek Molla- nın sol kolu da kırıktır, Bu kolu Ş Ve B karıln anın sağ kalu, dir maz ve Çengel gibi Ki Adalı 'a Yusufları Aliçolara, msiz ve küçü zaran çe ka: S1 da haf ka kadar Mollanın hasamları ise en aşağı okkalık idiler. Üste de butları sağlı Çolak Molla, köçük yaştan it barca pehlivanlığa merak eimişüi, Babası, oğlunu petlivanlıktan şid. detle menediyordu. Ve söyleniyor- yüz yirm kolları, Ulan, çolek adamdan, iki di hemlik #damdan pehlivan olur mu? Baba, Çolağı medreseye — verdi. Okuyacaktı, Fakat Molla, pehli - vanlığı bırakmadı, günden güne puhlivan oldu. Babast, Mollanın pehlivanlıkla uğraştağını işitince reddetti. Molla da, medneseyi ter- kedip sartıra kisbet zembilini vu- p yürüdü Hafif dekal Çolak Moll , çolak Molla, çelimsiz M çolak ol Cazgır, kazan d — Bıltacı tel hediyesi) om ver Derken meydina sarıldı peli wfak tefek bir sdam çıktı ve, bağırdı. cüp- kaydettiği | : M — Durunuz!.. ğim... On binlerce sayizci, hayrete düş- tu. Çüniü hiç biresi gahsan Molla- yı tanamıyordu. — Yalnız Çolak Moka, diye uzaktan uzağa ismini * ve methini işitiyorlandı. Başalanın | bir, pebliyanı — olduğunu azın Ben, güreşece - yözn duymuşl Baltacı, softayı gör sedi. Çolak Moh soOnra kableye döndü. Pahi di el bağlayıp kableye teveccüh et tiler. Caagır, Baltacıyı seyireilere tak- | dim ettikten sonra methiyesini o- kudu, Menkrbelerini sayı ciler, sabırsızlanıyordu. isrrini ciamini bir an evvel öğren- mek istiyorlardı. Cazgır, Çolık Mollaya sordu: — Oğflum ismin ne? Cazgır, Mümin ile Torlaklıyı b | şitince hiyrete düştü. Hemen göz- lerini Mümi kollarına — tevcâh etti. Çolak olduğunu gördü. Fakat akını def için gordu: Sana, Çolak Molla da derler —Buün aheliye hitabsa: Stcneker kadar usta ve ltı pehlivanı idi, . S.m| Karayol dana yürüdü v — Olmadıyta bir defa dahal. Dediktoa sonra; — Çal bel. Davul, zurmalar vurmağa baş- Yadı. Yirmi beş dukika sonna Bab tacıyı bir kere daha yendi. Bu gü- reşten sonna Çolak Mollanın şöh- Mollanın ba- olduğundan oğlu işitli. Baba, şe- ordu. Balta- Bir iki ay som güreş oldu. Meşhur Adah Halil de Çolik Molla da Zolanın mem- babası da BanA gö- Derce kalşıba- Güreşler başladı. y reeş sıra geldi, A- dal: , meydana çılamıştı. Ka- valalılar (.ıumhlcımelıı:r Adalı He- lile kızıyorlardı. Çünkü BEdirseli- derin pehlivanı olan Adaflı har ge- lişinde Gümülcüne ve Kavala peh- Kvanlarını mağlüp edip gidiyordu. Adalı Halil, meydana çıkınca Ço- hak 'Molta dx soyunduğundan fır- layıp kazan dibine geldi. Adalının yanında dumdu. Gümülcüneltler, Ka valatılar, Diramalılar, Sereziler dertiei Mollayı tanıdılar, Mollanım babası afalladı, Oğlu, Adalıya kar- şı güreşecekti. Mollanın Adalıyı yermesine imkâün * vetmiyondu 'et güreş başladı. Çolak Mo)la, koca Adalıyı hırpalamağa k Molla, hazmımı kucakladı; i kucağına akdı ve irüdü, Yüz yirmi beş okkal bir çocuk gibi M . Molla, etrala - şes- 'dana c ra uştu. Ağlayı babası, sarmag dolaş olarak © güa barıştılar, ua | Gnııubı Etrika Yazan: Ali Kemal SUNMAN Bundan kırk sene evvelki vekir |öyü b anlar Transval barbimtl de daha unutmamışlardır. O zar man İngiltere ile dövüşen, Kraliçt Viktoryanın ordularımı seneleret uğraştıran Boerlerin bir gün ge Terek İngittere İmparatorluğu içil fogilizlerle beraber muharebe & | deceklerini o vakit söyliyenlef çıksaydı' buna inanan bulunmuya” caktı, Transval harhinin meşbuf | simalarından bugüne kadar kalmi$ olanlar vardır. Meselâ bu harptt mühim bir rolü olan Cenubi Af rikanın Hükümet Reisi General Smuts gibi, General bir zamanlaf İngilterenin aleyhinde idi. İngilizr lete karşı muharebe etti, Sonrt © memleketi monfaatlerini lo> giltere ile beraber ol gü için gerek geçe bu sefer Ün, mamıştır. tarlı ne Transval har malarından d harpte mile bitaraf kalınas nı in içil çalıştı, uğra: General Hertzof Bu harpjen evvel General Hertzof Cenubi Afrikada Hükümet Re& etmiş, senelerce İktidar mev- | künde kalmıştır. Fakat bu ha başlangıcında memleketi için e8 doğru yolün bitaral kalmak oldur iunu ileri sürdü. O zaman Gene ral Smulis ile aralarında, bir mü cadele başlamış, nihayet General Smuts galebe etmiştir, Harbe gi mek taraflarlarna göre Cenubl Afrikanın bitaraf kalması Alman- yaya bry i, Bir gi Japonlar da harbe girecek, o zer man Japon denizalı gemileri Ce nubi Afrika sahillerinde kadar s0> kularak orada barınacak yer bur lacak, İngiliz gemiler ni batırmak daha kolay olacakt . Eğer Cenubi Alrika bitaraf kakaydı Habesis- tandaki İlalyanlarla muharebe & derken İngilizler General Sınuts'utf memleketinden biçb'r yardım gi remiyeceklerdi. Fakat — General Smula da sonuna kadar uğrtaştı, nihayet Cenbi Afrikanın Mihvef tarafına harp ilân etmes'ne paclâ- mentoyu ikna edebildi. O gün bur gün Cenubi Afrikanın bu harpteki rokü gittikçe büyümüş oldu. Genee ral Smuts da İngiliz İmparatorlur Hunun b'rinci e cada gelen devlet adamlarından biri olmuak salâhi yoti ile harbin hal ve istikhali ç © vakit vakit beyanatta bulunmak tadır, General Hertzoz'un geçetr lerde vefat ettiği bildirilmişti. O« nun ölümü He General Sınızis da en mücadeleci bir rakihinin siyar set sahasından büsbütün çekildir ğ'ni görmüş olda, Memleketinin daima bitaraf kal masıni müdafaa etmiş olan ( ral Herizog, mentleketi harbe gir- | dikten sonru da yine fiker nde ısrar | göstermiş ve harpton bir an evvel | “çkıkmasını ileri sürmüştü. tadakj bu mücadelenin har © tekiler ve uzaktakiler için göze en | görünen cephesi belki şır oluyor | du: Afrikada eski Alman müs temlekelerinin nilihim bir. kısmi Cemubi Afrika Birliğin'n idaresine verilmişti, Bu müstemlekeleri C- nubi Afrika hiçbir suretle başkar gına bırakmıya razı değildir. Harpte İngiliz İmpapratorluğa içinde hissesine —düşen (aai rolil oynamakla Cenubi Afr ka Birliği Afrika kıt'asında kendisinin ileri- de birinci derçeede söz söyl'yebir lecek bir mevkie geçmesini temi- ne çalışmaktadır. oe ea Sarıyer FHalkevinin resim sergisi takdir edildi Sacıyer Halkevinde Birinci- kânunda açılan resim ve fotoğraf gergisi devam etmektedir. Sergiyi her gön bir çok vatandaş ve mek- | cepliler ziyaret etmektedi. k | vevinin ilk defi o tertip ettiği bi hitinde yüksek bir alâka Miştir, Sergide amatöı dan Sevim Madra, Fer: vardı ki bü ikanın tamar Befik ll Bilcda, Mehr | Ziyanın nefis fotoğr eyredilmektedir. Güzel — san'ıtlar Halkevinin muvaffak bir eseri o- şergi İkincikâi Bltar sına kadar açıktır. LAğvada bir rıhtım ,—ıp.h.—..ıı Şile kazasının Ağva neh | bir rahtım inga oluaması B.r.ııı.q- forılmiştir, Abut ve Nec zevkle bik lan maa ilk b A ! : j !