HALK FİLOZOFU. BAY Bu cemiyetin, köklü, sağlam bir- #akım an'aneleri vardır ki, bunlar- dan bizi de Kurban Bayramıdır. Bayram günlerinde, diğer gün- lerden daha çok intaaçolarak yası garız, — Biltün fazilet manevi — duygularımız, günlerinde —üth $ bir nefis kon- trolü alktındadır. O günlerde, ah- Tük ve karakter züllarımızın tera- * bürleri daha azdır. Yalnız kıyale. #imizin değil, alnımızın, vicdanı- mızım da temiz olması kaygusunu taşırız. Bayram, kendi kı“ı ,..& hasebe yaptığımız gündür. Daha çok fedakâr, daha çok feragnıklit, —a ea Hadiseler arşısında SON TELGRAF KURBAN BAYRAMI Kurban sayramınin yakın — ol- duğunu tabi biliyorsunuz. Geçen Kgün bir ahbap şöyle diyordu: — Tavuk kesecek bile halim yök, Allah kabul etsin, Şu bayramı dür! gözle bekliyon- derden başka, gelmesin. diye, dua edenler de ne çolstur. ACILAŞAN KAVUNLAR Geçenlerde bir. Tokamtâda ye- mek yiyorduk. Yanımızdakj ma- saya garson kavün getirdi. Müş- teri ağzını, yüzünü buruşturdu: — Yahu, bu acımış, dedi.. neden acı kavunu getiriyorsun?, Garson pişkin pişkin gülüyordu: — Onu gelirmezsek, kalacak, (daha çok acıyacak. HEDİYELER HAZIRLANDI ı Büyük mağarzalar, yılbaşı için hediyelerini vitrinlere koymuya başladılar, Bür mağaza, bu hediye- lerin üstüne şu Te yazınışlı: «Bayanlar daha iyi anlar.» Bayanlar için , gün yıbaşı.. mağazalardan çık- fakları var mı?, MESKEN BUNRANI Geçenlerde bir ajams haberi oku- | | dum: Tumus'da, bir tek odanın se- | melik kirası 600 lira imiş.. ayda 5' Hira demek?. Maamalih, İstanbulda a ayni fiata kiralanan yeni apartı. maaular, pansiyanlar yak değil, ne- | dir bu her yerde mesken hubzanı | Allahaşkına, | UNUTULMUŞ ı p BİR GÜN (Geçenlerde bir gün hava ne ka- dar güzeldi, Âdeta, yazdan kalma bir gün. bir arkadaş: — İstilçiler bilmiş ve ellerinden gelmiş olsaydı, o güneşli günü da- hi kendilerine saklarlar, meydana “çıkarmazlardı, dedi. —— AHMET RAUF İBAZ BİR DE — Deli misin İrisi? “Ben öyle ; tena geyler yağar mayam? Dinle beni,., Re Bim elbisslerim açık Tenk... Halbuli “benlen olddi Bir kiyafele İhliyacım sini ekşayıwer... Ben Putana — Ciddi kiyatet sama biç yakışmız. İLini,.. — Sem gimdi... Becila Salıycağın ben — gümdi bir doktar olucağım... < İrisi katkatabe #uyorduş — Doktor olaraksını. K Mizahi ve milli roman No. 54 BİR PALYAÇO DÖRTCAN- Kimi dolan. IOİ !ll..ll' 17 ıı—ımmırıır RAM REŞAF FEYZİ daha çok iasan ve kâmil olmak ih- #iyacını duyarız, Bayramda yav- gzular masum, çocular temiz, bü- yükler her:ulıkuieıı daha ziyade Mmüdrik ve tövbekâr gibidir, gönlümüzde geçit resmi hal'üde- dir. Bizi utandıran hâdiselerden dolayı; boynumuz bükülü kalır; pişmanlık hssinin acıları, ruhla- İzmuzda geleyan etmektedir, Te miz hatıraları çok olanlar ise, eş- siz bir huzur ve tahatlık içinde- Bayrâsi günletinde, " Yicdaninı” | zan muhasebesini yapımz, Temiz | aklıselim, peyi emrediyorsa, öy- deşharekel ediniz. Ba yıllar, en faziletkür ve feragatkâr olmamız Tüzim' çelen zamandır, Hepinizin Bayramınız kutlu ol- Karnesiz ek- mek satanlar Karnesiz €kmek satrıkları tesbit olunan Ankarada Yenişehinde Ne- Calibey Caddesinde 33 aumaralı Elcik'n aportumanında oturan Ha- sın oğlu Osman Mert ve Hüseyin oğlu Hali! Hükke Ankara miliş ko- zunma mahkemesine - verilmişler ve neticede yirmi dokuzar lira o. Na kurüş para cezasına mahküm edilmişlerdir.Yine Ankarıda Malte- pede 12 numaralı dükkânda bak- kallık yapan Hüseyin oğlu Şevket Ünsal ve Hamdı Hatay da yirmi beşer kira ağır pira cezasına mah- mabkâm ed İmişlerdir. Trea mesajeri ücretlerine zam yapılıyar Devlet - Demiryolları - masejeri tarffesindeki üçretlene zim yapıl .- mast kararlaştırlmıştr. Bu zam- lar önümüzdeki ayan onuncu gü « Bimden itibarta başlyacaktır. Diğer taraftan eşva tarifesi ka- rada, suda, havada insan yve eşya faşıyan her çeit taşıtlara şamil ol- mük Üzere ayni tarihten itibarea tebdü olunacaktış. Valideçeşmesi caddesi ve Beykoz fidanlığı binası 'Taks'mde Valde çeşmesi cad - desinlu 1197 lira sarfile tamir olun- ması ve Beykozda meyvesiz ağaç- lar fidanlığı binasının da 24825 lira ile tamir edimesi belediye re Ce kararlaştırılmıştır. — Her Kki işe de aybaşında başlanılacak- tır, Şekerden sonra en kıymetli ve makbul gıda maddesi pekmez ge liyor, Bakat, garetelere bakılırsa, pekmeze âzami Hiat konacak, ko- Buyar, kondüu. derken, — günler, haflalar geç yor, Pekmez 140 ku- Yuşa ym satılmalıdır?. Lâkin, bu mümkün olmuyar. İyi bir pok- amez bulursanız iki liraya hiç dur. mayıp alnız, hepsi sulu, Bize öyle geliyor ki, bir med- deye âzami fiat konması işi çok tzun sürmektedir. Meselâ pek- dan düşünülmeli değil midiz?, BÜRHAN CEVAT | HOKKABAZ — Yek canım... Köşe baştedaki tak- kredi açanmın. Valin. vermez... —— Sen İstersen Alirsin, herifin çe _smıPlı-ıılıuUn Kredi İbna. Akguma gözünrün İçine Tniziyle avucuna sayaram... mehmdm hir. Dalıya beş an dela öplükiea ssare bu üye Tazi okdu. Ve yarım esat sonca dü Ratip siyah iostümü giyeruk Merzula- Dd evine Kapiyı ona ahretlik bir ker açti: — AA siz kimsiniz?, Diye sordu. — Ben doktorum. Beyefendiyi ma> geldim, e İ çip Benüteekete; Syfbendı açi amim Devlet Demiryolları anbar- Eski Kurban bayramları Dini bayramlarımızdan biri de Kurban Bayramıdır. Bizde, bu bay- Tamların güret an'aneleri vardır. Şeker Bayramından iki «y on gün n Bayramımı, Ramazan bugün sevilen daha ziyade bu bayramdıc, Filvaki, İwurı-iı wl ça yedlla İanır amma, Kurban ,umııı. da kendine q.ıı birtakım hoş tarafları vür, Slu h-n—ıb. ev'n içi eık t ke dan geçilmez, Daha hulllı.» gi gerken, misk rbl e buec numuza ayramı | devamınc; türlü el yemekleri hır, Bazıları, kurban ellnı sevmez- ler Çu eti tazedir. i gı.nu lezroti Iık hr; ol Fakat, ikinci ve Üçümtü g!:ı ld'r. Eğer, losas dülen, iyi bir hayvan da alınmış ise, bol bol, tatla tatlı et yiyebi- lizsiniz, — | ASSS Veti hayvan kesmek doğru d.gırın Şer'an, kurbanı biri evdeki çoluk çocuğun mafakakı, üçte biri fakir fukaraya sadaka, üçte biri de konu komşuya, eşe dosta hedi- yedir, ? Harplen evvel 10 - 12 Jiraya pek güzel kurbanlık koyunlar olmak mümkün olüyordü ” Bittebi şimdi bu kadar paraya kuzu dahi almak imkânsizdır. Artık, kuzbanı, hali vakti yer'nde olanlar kesebilir. Onun için de, birçok evlerde kur- | banm gürültüsü, patırdısı yoktur. Kurban salın almak da bir hü- nerdir. - Herkes; koyundan anla- maz. Eskiden, — b'zim çocukluğu- muzdü, bu işi gayet iye İrlen in- sanlar vardı. - Kurbanlık —koyüun satılan —pazar yerlor'ne giderler, hayvan seçerler; - sonra, hamalın sırtına yükleyip eve getirirlerdi. Boynuzları yaldızlı, boncuklu, ye kanmış ve — taranmuş bemboyaz tüyleri sengârenk boyalarla bo- yalı koçların manzarası cidden hoş olurdu. Birçokları, — kurbanlarını ar'te günü alırlardı. Daha merakhlar, koyunları bayramdan bir halta evvel ararlar, tararlar ve bulur- Tar, evlerinde beslerlerdi. Eski ev- lerin arka tarafta küçük de olsa, bir bahçes' bulunurdu. Konakların bahçeleri tabil daha büyük ve mü- sali olurdu. Bükün bahçeli ev ne- rede?, Kurban Bayramının — güzelliği ve hafıralârı a btmez. Hepinize n&.:—v:'zıu Bay- Yamlm dilerim. R. SARİT larında mesai gantı değişti Devlet Demiryolları anbaeların- da ticazi eşya ve emiğanın kabul ve teslimi saatleri tebdil olunmuş. tur: | Kabul ve tetdlim muamelcleri, 'Teşrinilevvel — Mart — aylarında; Gğle vakitleri bir saat yemek ratili olmak üzere sabahları saet sekiz- den ıkııml—ı sast on yediye ka- dar, Nisan — Eylül aylarında dı bir buçuk stat yemek tatili yepılmak Üüzere saat sekizden on sekize ka- dar yapılacaktır,; sından ağır ağir yıkırı çikücken öüter 'da Merzukanın sesi duyukdu; — Hengi örktoğmüş bu ıı—nı Benim / dektarları parı #sçacak n yekl... Nereden ge üliş?,.. Kız W Böyüe de geldiği yere gilsin... Yallaı... ıııı hiddeti süylenirken < eğilp 'va Küçük AĞi yutacektı... — Yur nrı çıkanı Ratiplik — Ratip' Birden ken- ni keybederek üiç Deş gündür şiddet Je özlediği del'kanların boynuna —atık mak, için koştu. Fikat Nütip bir göz işaretiyle çişmaa Öldecesini durdurdu. — Bicadim, — Bendeniz — Beyelendiyi Mmuayeneye gekdim... Lür'en — mütnde buyununuz da hüstayı göreyim?, Morzaka kendini topladı: — Buyurun efendim buyurün, Safır be geldiniz. Lüttetiiniz doğrumu... Za vallbek afeşlar içinde ııı.n.ı.w Sk gu benim halime bir bahsar me peybiri gi Vücudüm enidi, ıum oldum! Mefzuka soba borusu kalınlığındaki kollarım genç Açıkına — gödleriyordu. Ratip göcümü karpty: — Bir kefe musyene edeyim,.. Hiç bir ıq( kakmaz,.. Sonra sizi de tedrmi ııımıııııı Bözleri yaşarmıylar beneket — daktori — Örmçüne 'OAĞUM, .. sta, doldur içelim, muhabbet kay- ayakdariyle ıııı; ıylı bd. Hafmtre yi - büyetam grçal yefüm m.. Harp Vaziıeti Cephelerde harp vaziyeti ve Libyada Mihver ric'atı ÇYazan: 8S.1. Eski Bükreş Ate!emiliıerî) — UZAK DOĞUDA: Müttelik kuvyetler Yeni Gine adasında (Buna)yı zapteti'ler, Jar ponlar geçen Mart başlarında (Bu- na)nın 250 kilometre şimal batır sında (Lae) ve (Salamaua)ya Temmuz ayında da (Buma)ya as- ker çıkarmışlardı. Japonlar bu üs- dere dayanarak cenuba yürümüş ler ve Moresby limanma 50 kilo- metre kadar yaklaşmışlardı. Bu- rasını alâalardı, Avustralyayı teh- dit edebileceklerdi, Fakal Göne- Tal Oak Artür) 3 ay evvel mu- kabil taarruza geçerek Japonları ric'ale mecbur etmiş ve şimdi Ba- na'yı ele geçirmiştir. Bundan son- ra Yeni Gine'de Japooların elinde kalan Lae ve Salamaua'ya karşı taarruza başlarnası ve yine çok çe- tin muharebeler olması muhte- meldir, » DOĞU CEPHESİNDE: Ruslar, cenup ve merkez cephe- derinde girişm'ş oldukları sürekdi taarruzlarla Almanları büyük kuv- vetlerle kış harbine meebur etti. ler, Kafkasyada bilhassa Tuapse- de, Stal'ngrad ve Don dirseğinde, merkezde — (Rjev) ve Velikiluki kesimlerinde —kış “muharebeleri #ddetle devam etmekde ve harp bir yıpratma şeklini almaktadır. Dördüncü hafta girdiği halde, Ruslar bu kış farruzlarına bir fasıla bile vermem'şlerdir. Alman müdalassınm mükemmel olması na rağmen, Ruslar Stalingrad ve Rjev kesimlerinde adüm adım iler- lemekte ve bu iki şehir otrafında- ki Alman kuvvetlerini sıkıştır. maktadır. - Böyle devam ederse, mukabil taarruzların — bir net'ce vermediğini güren Almanlar niha- yet bu iki mevkiden çekilmek zo- runda kalacaklardır. ŞİMALİ AFRİKADA; Libyada Mihyer ordusu ric'at halinde, İngiliz 8 inci ordusu tar kip ediyor. İki tarafın esas kuv: wetleri arasında büyük mesafe var, Bu hususta okuyucularımıza evvelce yazmış olduğumuz müta- denları / halırlatırız. Bizce Rom- mel'n (Aceyla)dan bu şekilde rie- mti bir sürpriz olmamıştır. İng'liz ordusu da aldatılmış değildir. Zi- Fa geri işlerini düzenlemek, kat'a. larını toparlamıak için bir hazır- MARXEMELERDE: Bir katre içen çeşmel pür hunu fonadan. Kan tec içinde hukuk mahkeresin do0 çıklı Kendi kardine söylen yordu: — Bu işde, adetk ihtiyarlaltı beni, Bir macas duvascı a 'bu kadar gürer mi? Adıxna, #ürer mi sürer, 'Num iş bilece. B zemer, bi bıkiyorum, birisi peyda dluyor; vuris çılkayor, Hâkkn ne yap- v bu İçet, Kürçıdan gelen binisi, DİŞ.POLİTİKA Japonya ile muharebi Yazan: Ali Kemal SUNHAN Heraci bütün “karp sahtelerine de alantat büyük bir ehemmiyet — akdığı için yuvarlak bir besapla Şit çölünü emniyetle ııınık için ihti- yatlı ilerli; oeıi yüni her adımda bir tırtı) g'bi yürüyecektir. Yalnız kestirilemiyen şey, Ma- #eşal Rammel'in nereye kadar çe- kileceğidir? Bu hususta ı' ihtimal ileri sürülüyor: 1) Rommol, Arerlınıı 250 hi Temetre kadar batısında (Vadlel. kebir)de bir cephe kuracak; 2) 500 kilometre batısında — ve Trablusgarp yakınlarındaki - (Mi- surata)ya kadar çekilecek; 3) Rommol Ttablusgarbi bırâka- zak Tunus cephesine (Madritten gclon bir. telgrafta Rommel'in Tunusa çekilmesi ih- timalinden bahsediliyordu.) Bizimn fikr'mize göre, Rommel'in Libyadaki vaziyeti, Tanus cephe- sindeki harbe bağlıdır. Mihver bur cephede bir netice - alacağını ümit ediyor, Owun için Rommel'in Trablusgarhi - boşaktarak Tumusa | çekilmesi için vakit benilz erken- dir. Eğer müttefikler Tumusta Sus, Sfax ve Gabes limanlarını ele ge- çirmiş olsalardı, L byada Mihver ordusu pek fena vaziyete düşerdi. Böyle bir tehlike bugün mevcut değild r. Zira müttefikler Tunusta umumi fanrruza geçmek için he- nüz kâfi kuvvet toplıyamamışlar. | dir. Eğer Mihver Trablusgarbi mu- harebe vermeden bırakırsa, o hal- de Mısır ve Orta Şarktan vazgeç. miş, vaz'yet icabı batıya yâni Sep- te boğuzma ve Cezairle Fas'n yüz çevirmiş demektir. İÖldürülen kedi ve köpekirin postları dabağlanıyor Son iki ay zarlındı belediye te- mizlik işleri müdürlüğü taralfın - dan şehsimizin muhtelif semtlerin. de 5320 köpek ve 1365 kedi yaka- fanınıştır. Bunlar Edirnekapıdı ve Yeşiköyde vücüde getirilen «İtlâf istasyonları» nda fenmi — bir gekilde öldürülmüşlerdir. Diğer taraftan kedi ve "töpek- lerin postları fenni bir şekilde çı karılarak dabağlanmıştır. | Dere mümclr etdk Tan iş titecrüi dedi, Setmisin? Sorma valbahil. Hani, Len> müyan binisi değil, kendim de kendini Oynatmiş ” zennediyorum. Men Ge, bu g00 aynalmadımca bile, mutidkuk ya- kında öyzatinem. n Oübcalı? Bizim büyük e- Gerla bemgite mdesi gayet zengin bir badndı. Üç vene ervel — benimde pek Knl bir Getkerrea; sizlere ömür ve fak #ti Allalı gani garl rahmet eyle- ye Biz “dürt vörir Yeyaset için mulhke bİREİ daha Peyta olda, Veramet Pat zeçzan ömü. Orahâ donra eratle, tan ati kk « üym Sekilde kddivda bulumuyor. Ti biri isbat edemiyor amıma, iş uzuyor. Tam Öç #önedir bununla uğraşıyonum. örase kondik diye girtlağe kadar borta girdim. Alacıklılar evimi sattır. ddan Ne ev kaldı, nt eeyat Karı kaz € anasına Keçir, Belâ delâ Taküne, Üç Serelir, anamdan » emdiğim bürüum- dam geldi. — yi Ne Çaret Külfettiz simet ol- aa Şimei bunları çekersin, Sonm sainasa konar, Bey gidi rahat — ederin — Yek azlıtm, yak, O zamca da beçia belâlar çıkar.. «Rir kalce içen çeşme, pürhunu fe radını *Baçın slarrüc bir dübi barani — belâ: danp <Arude olam dersen eğtr gelme ci banar «üeydana düşen kurtulurmz sendi kacıdan> — Miros ne kadür? Cök mu bari? — Olursa, elime yüz — binden fırla Geçecek, —ÜĞ0 Desene yaşadın! Ya bizet Bir kubkahi koyuveni. — Ben aldun ön. siz kaldıraz, Hoca- ven pamuk hikâyesi, İkisi de güldüler ve bereber yürk düler. HÜSEVİN BENÇET Talebelerin tatb'kat malze- meleri — Yeri erlarından alınacal Kız teknik musllöm mekteple - Tinde talebelerin tafbikatı — için yerli maflar pazarlarında alınscak olan malzemenin bir elden ve bir mütemet vasıtas'de yapılması - ve Maarif müdürlüğü tarıfından tas- Gik olunması Maarif “Vakâletia . den tebliğ olunmuştur. I BAYRAM SOHBETI l Yarın bqyramdır! Fakat bayram diye har vurup harman savurmayın ! Fakıt yarın bayram diye, öyle hâr vurup harman savurmaya kalkışmıyalım! —Husüs'le henüz ekanomi ve iktısat hıftasına için- deyiz, Diyeceksiniz ki, bayramda da yiyip içmiyelim, gezip tozmı- y-Ğ'E.,ı olsun gönlümüzü eğ. lendirmiyelim mi? Kim diyör sizc bayramda yiy'p içmeyin, gezip tozmayın, biraz ol- sun gönlünüzü — eğlendirmeyin! diye... Benim dediğ'in istediğim o değil, benim demek istediğim, bay- Tam diyip te dört gün dört gece durmadan dinleameden işin vur patlısın çal oynasın, doldur içelim! 'Tarafına kaçmayın! Eskiden vur patlasın! Dediğiniz gibi def, yahur davul veya düm- belek patladı mıydi yarım, - bir; mihayet bir buçuk, iki-lifaya bun- fazın bir yenisi alınar ve Çal oyna, sın! dediğiciz zaman ©n hatır) sa- yılır bir köçek, yine o kadar bir ara ile karşınızda sıatlerce çifte- p ği telli, karşılama, ağırlama kasap oyunları oynardı. Dokdur içelim! dediğiniz zaman ise hani hüşü hu- zurünuzdan, patlayıncaya — kadar içseniz bir kaç kâğılla böütün he - sabı kapatabilirdiniz. Fakat bugün öyle miya? Vür patlasın, çâl oynam ıuınıll lalı hayli oldu, Fakat ben yine öyle sanıyorura ki bu dört gün bayram içinde bir çokları Beyoğlunun o çalgılı kah- yesinden bu çalgılı kahvesine, o “barından bu barma, o içkili loe kantasından! Bu içkili lokantasına kolin vura vura kimi zilzurna, ki- mi körkütük, kimi tam hacı fitil olarak bayramı geçirecek ve dört gün, dört gecelik tadındın yen- mez bir yorgunluktan sonra bay « samın beşinci günü cüzdanların dibi tamtakır olarak Jök haline geleceklerdir. Şimdi de diyeceksiniz kik — Ya sen ne yapacaksın bu dört gön bayramda, ne ile vakit geçireceksin? İşte çimdi ben de onu düşünü- yorum yal Düşü yorum, bu dört günü masıl geçire- ceğimt birtürlü kararlaştıramıyo « Tum, Çocük olsaydım, mesele yok. tu, Fakat ellisinden sonra da kal- kıp şuraya, buraya el öpmeğe gi- derek, sahıncağa; atlı karıncaya; g- ta, arabaya binerek; o hokkabız çadırından bu hokkabaz çadırına koşarak geçirömem ya! Şu halde ben, bu bayramı da bir Çok eski bayramlar gibi evde ken- dimi kızlğa çekerek deliksiz bir ile- geçitcceğim ÇK Böyle diyorum amma bizim gibi kafısile çalışınlara bu hiç deliksiz dinleme nasip olur mu ki? OÖnun için sizin - anlıyacağınız, ben bu bayramı da sözde dinlene- rek fakat hakikatte av peşinde ko. şarak avcılıkla geçireceğim! Tekrar diyeceksiniz ki; — Ne avcılığı ile, tavçan mı, keklik mi; sülün mü; - bıldırcıa mu, çulluk mu? Amma yaptınız ha, bü yaştan sonra böyle şeyler bina ne kadır “uzak.. Ben şimdi-bunlardan vaze geçtim, kaplumbağayı avlıyacak vaziyette dej Benim dört güa bayramda ya- picağım avcilık, mevzu avcılığ- dır, yani yazılarıma yeni yeni mev- zular avlamaya çalışacak, oturdu. #um yerde zihnimle onları grıya, €ak bulacak, tutacak, sonra di yi ne bu sütunlarda yahut başka yere lerde gaları biner birer yazıp, yine böylece size okutacağım! — Öyleyse, haydi Allah sana, bu döri gün bayramda hayırlı ave lar nasip eylesin! Derseniz ben de size; — Teşekkür ederim ve bayramı- nız kutlu olsun!, dörim. OSUAN CEMAL KAYGILL almıya artık bir şey kalmadığını söyliyecek zaman daha gelmemiş tir, Bazı vekayün sür'atme bakar rak hürbin de çok geçmeden sonus 'a ereceğini söylemek değme kâs lılııın Kkâry değildir. Geçen se> ferki dünya harbini hatırlıyanlar — için 1918 ı—wııupdı .ıım...... ha uııuıuııuııı,ıı',g'.ı bu cdır Almenyanın — yine © «ureile bir mütareke ist'yeceği idda edilir — gibi değildir. Gürülüyor ki daha barbin işi çoktur. Hey'eti umumiyesi itibarile mülte — tefikler tarafı tağrruz mevküne — geçmişler demektir. Çoktanberi varmak istedikleri en mühim gar yeye müttelikler bu surotle yak- laşmış oluyorlar, Şu var ki Asyae da, Çinde olşun, Birmanyada ob sun vaziyet tedafül kalmaktadır. Çinlilerin Japonlar üzenme müs essir bir süretle taarruz — edebile — meleri ve devamlı sttrette de tanr- ruz vaz'yetine geçebilmeleri içim- daha Vakkt var götünüyor. Ayni mülâhaza Birmanyadaki Japonlar ra karşı Anglo . Sakson / tarafının ne yapacağı bahsinde de söylene- bilmektedir. H ndistanda bulunun ve © cesim kıt'ama müdafaasını hazırlamakla meşgül olan lagiliz generali bir gün B rmanyayı tek- rar almak çarelerini düşündüğünü söylüyordu. General - Vavel'in bu — sözleri daha Mind standaki tedafül vaziyetin hep öyle devam wtiğini göstermektedir. Ancak Anglo . Sakson tarafı hurbin diğer sah- melerinde » Çinde ve Hindistan- da ö todafüi vaziyetin devam elmekte olmasını daha bir zamga için zaruri görmekledir. Bununla beraber oralarda da müdıdan va- ziyeti uzayıp gidecek — değiklir, Fakat en ziyade ehemmiyet ve- rilce nokta Mihver devletlernin maakta bulunanı ile yakındakileri arasına bu barbin koymuş olduğu irtibat ve alâkadır. Onun için Müh- verin Almanya ve Halya gübi Av- rupada kuvvetli alan iki tarafı le Erişilmiş olan mücadeleyi başar. mak mevkünde bulunan Amerika — ve İngiltere nihayot uzaktaki Ja- ponya ile kat'i muharebeleri daha — sonraya birakanak lüzumunu gö- rüyarlar. Bu da öyle anlaşılıyor ki — Tüzinı olduğu için böyledir. Yoksa işleri pek bast bir halde göretek tatlı bir mikbinliğe kapılmak su- relile; — Nasil olsa .Iıpııyııı yenmek kolaydır.. Tarzında düşünülmed ğini söy: lemiye hacet olmasa gerek, Har bin bey'eti umumiyesi Almanya, İlalya ve Japonya arasında derin bir alâka ve münasebot vücude get'rdiği için Âlmanya ilo İtalya- mia uğradığı —muvaffakiyetsizlik. lerin Japorları ayrıca endişeye düşüreceği de söylenebil'r. Ancak Anglo - Sakson tarafı yöndiye ka- dar Mihver tarafmın kuvvetini küçük görmem'ş, düşmanları hi- çe saymamıştır. Onun için bir gün Japon tarafı He de kat'i muhare- belere ginişilmeden evvel Anglo- Sakson tarafı daha birçok hazır. Tağa lüzum görmektedir. j erede asma Dir su terhi var. 'lr bi huııım fezden galda Kırk- lın.ıuhı Ve pizliklee bu su tera TiLm Givanna — kodar Dühüz b mektedir. — Alğkadarlafın — mazarı dükkatini celbeknenizi — rica eyle tim> a e SON “TELORAF — — Belediye Rekliğinin ve Pstih — Kuyırajtarn İiinen ebemmiyetle nazam didka- Tni erlw verbu hzle — sür'ile